CEO VE 'KURUMSAL İLETİŞİM'İN ORTAK DİLİ

Ortak akıl değil 'Yeni Akıl' üretmemiz lazım! Gündemdeki tüm stratejileri, planları, niyetleri allak bullak eden iklim krizi var. Ertesi gün işinizi, aşınızı, kısacası hayatınızı nasıl etkileyeceğini bilmediğimiz bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir süreçte eskiden yazılmış kurallar ve öğretilerin hiçbir belirleyiciliği yoktur. Ortak akıl değil 'yeni akıl' üretilmesi sürecini keşfetmemiz lazım. Zannedilmek en büyük düşmanımız! "Hayatta kalma" (survival) stratejilerine sırtımızı dayayabileceğimiz bir pusula bulmalıyız. İşte "iletişim" her zamankinden daha fazla, böyle bir dönemde önem kazanıyor. Yanlış anlaşılma ve bunu düzeltme lüksümüz yok. "Zannedilmek" en büyük düşmanımız! Bir kere de neyi, niçin yaptığımızı ve aldığımız kararların gerekçelerinin dayandığı hesap verebilirlik, hayatta kalmanın tek yolu. CEO'ların iletişim yöneticileri ile çok daha fazla mesai harcamaları kaçınılmaz. Dahası; tüm paydaşların duygularının seyrini anlık takip etmemizin yaşamsal önemi var. Özellikle; çalışanlarımız, tedarikçilerimiz ve bayilerimiz... Hayat bir yandan devam etmeli; ancak koronavirüsün dayattığı yeni yaşam kurgusunun daha uzun yıllar devam etme olasılığını gözden uzak tutmadan...

İŞTE, CEVABINI ARADIĞIMIZ SORU:
“Kurumsal İletişim” liderlerinin rolü, özellikle pandemiyle birlikte daha da önem kazandı. Siz, CEO’nuz ile amaçlarınızı ve stratejik hedeflerinizi belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz? Ajandanızdaki ortak başlıkları yazarken devreye, başarı yolunu aydınlatan hayâller mi giriyor?

Doğa Sigorta Kurumsal İletişim Müdürü SEDA GÜLER:
Yalın ve güçlü hedefler belirliyoruz
Kurumsal iletişimde stratejimiz; her daim öncü, yenilikçi ve özgün olabilmek üzerine kurulu. Büyük bütçelerle gerçekleşen gösterişli işler yerine, duygusu ve faydası daha baskın, yalın; fakat etkin çalışmalar gerçekleştirmeyi tercih ediyoruz. En önemli iş ortağımız olan acentelerimiz ile beraber, fayda ve gelişimi yakalayacağımız sonuçlar doğuran projelere yönelmeyi önemsiyoruz.

Acentelerimizin sesine her daim kulak veriyoruz. Biliyoruz ki, iletişimin ilk önemli halkası, çalışanlarımız ve iş ortaklarımız ile gerçekleşen iç iletişim. Kurum hedeflerimizi de bu grubun hedefleriyle paralel geliştiriyoruz. 

CEO’MUZ İLE HER AN İLETİŞİMDEYİM 
Kurumsal iletişim takvimini düzenlerken, kurumun stratejilerine ve itibarına yönelik proje ve süreçlerin değerlendirmesini yaparken, organizasyonda direkt CEO’muza bağlı çalışmanın avantajlarını oldukça yaşıyorum. CEO’muz, Sayın Nihat Kırmızı ile neredeyse haftanın her günü görüşebilme, anlık gelişmeler ve hızlı alınması gereken kararlar için de her an iletişimde olabilme şansına sahibim. Sürekli bağlantıda olabilmek, güncel bilgi akışı ve fikir alışverişinde bulunabilmek, hedef ve stratejilerimizin belirlenmesine olduğu kadar, bunların başarıyla ve verimle hayata geçmesine de fırsat veriyor. 

ÇİZGİMİZ NET!
Kurum olarak sponsorluk, sosyal sorumluluk ve etkinlikler açısından da çizgimizin net olması, belirlediğimiz vizyon ve üstlendiğimiz misyonlar, ortak hayâl ve hedeflere giden yolda önemli bir anahtar oluşturuyor. “Spor ve gençliğe yatırım” ana fikriyle ve prensibiyle değerlendirdiğimiz ve yöneldiğimiz projelerin ve çalışmaların başarısı da, CEO’muz ile belirlediğimiz bu yalın ve güçlü hedeften geçiyor.

Borusan Holding İK ve Kurumsal İletişim Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş:
Başarının anahtarı, “değer birlikteliği”
Önceliklerde ve ajandada hizalanmak önemli. En çok dikkat ettiğim unsur bu. “CEO ile ortak çalışma gündemlerinizde ne var?” derseniz; kurumun değerleri, stratejisi, vizyona paralel planlanan yıllık stratejik hedefler, krizler, riskler, fırsatlar ve bunların paydaşlar ile etkili bir şekilde iletişimi, temel maddeler...

“Ortak Dil” gelişiminde başarının anahtarı, “değer birlikteliği”. Bu yüzden, en önem verdiğimiz konuların başında, hedeflerimizle ilgili ortak bir dil geliştirmek geliyor. Bunu yapabilmek ve başarıya ulaşmak için “hedef ve değerler birlikteliği”ni sağlamalıyız. Stratejik hedeflerimiz doğrultusunda ve paydaşlar nezdinde değer yaratan projeleri hayata geçirip, bu çalışmaların iletişimini yapmak, işimizin önemli bir parçası.  

YÜKSEK YARATICI ZEKÂYA SAHİBİZ
Borusan, 77 yıldır odağını her zaman insanın refahını yükseltmeye yöneltmiş bir kurum. Geçtiğimiz sene, 200 yıllık bir kurum olma yolculuğunda geleceğe atacağımız adımları belirlerken, sürdürülebilirlik stratejimizi tekrar ele aldık. Bu kapsamdaki çalışmalarımızı; iklim, insan, inovasyon odağıyla yürütüyoruz. Grubumuzun, sanayici kimliğiyle; analitik zekâsı ve endüstriyel bakış açısı oldukça yüksek. Ayrıca, uzun yıllardır sanata katkısıyla ve Borusanlıları hayâllerini gerçekleştirmeleri için teşvik ederek, yüksek yaratıcı zekâyı bünyesinde barındırıyor. 

HAYÂL ETMEK...
Endüstriyel ve yaratıcı bakış açısıyla, tüm paydaşlarımız için değer üreten, fayda oluşturan bir yolculuğun içindeyiz. İşimizin doğasında, başarı ve planlamanın da öncesinde, hayâl etme var. Kısacası; yolculuğumuz hayâl ederek başladı ve 200 yıla doğru ilerliyoruz.  

Signify Orta Doğu, Türkiye, Afrika ve Pakistan Kurumsal İletişim Direktörü Ebru Ertan Bilge:
CEO’muz ile aynı amaçla, aynı hedeflerde buluşmamız zor olmuyor
130 yıldır dünyada, 90 yılı aşkın süredir de Türkiye’de faaliyet gösteren bir şirket olarak, çalışmalarımıza köklü geçmişimizden aldığımız güç ve güvenle devam ediyoruz. Signify; çevreci tutumundaki kararlılığıyla, bulunduğu her ülkenin kurumsal iletişim ekiplerinin ortak bir dili konuşabilmesini, aynı stratejik hedeflere yönelmesini sağlayabiliyor. 

CEO’muz ile aynı amaçla, aynı hedeflerde buluşmamız zor olmuyor. Tüm dış ve iç iletişimde kurumun ana sözcüsü olan CEO’ların, kurumsal iletişim ekipleri ile uyumlu çalışması, elbette çok değerli. Biz birlikte “Hem dünyayı hem de insanların hayatını iyileştirme” misyonumuzla hareket ediyoruz. 

ÖNCE İNSAN HAYATINI İYİLEŞTİRMEYE ODAKLANIYORUZ 
Örneğin; Türkiye’nin pandemiyle mücadele ettiği en yoğun zamanlarda, hızla insanların hayatını iyileştirmek için ne yapabileceğimize odaklandık. Virüsleri saniyeler içinde etkisiz hale getiren UV-C ürünlerimizin kullanımını yaygınlaştırmaya, üniversite hastanelerine bu ürünlerimizi gönderdik. Önceliğimiz, ürünlerin iletişimini yapmak değil, toplumsal fayda. Yaklaşımımız her zaman bu şekilde olduğu için; karbon nötr hale geldik, tüm tüketici ürünü ambalajlarımızdaki plastik kullanımını sonlandırdık, ışığın seralarda kullanımına dair 80 yılı aşkın tecrübemizi teknolojik kentsel tarıma aktardık ve geri dönüştürülebilir malzemelerle “3D Yazıcı” ile armatür üretmeye başladık...

Doğanlar Holding Kurumsal İletişim Direktörü Birnur Özgül:
Marka stratejilerinin, aynı hedefe doğru gittiğinden emin oluyoruz
Bir şirketin “kurumsal iletişim” departmanı, dışarıya açılan yüzüdür. Kurum olarak belirlenen stratejiler doğrultusunda hazırladığımız iletişim planında CEO’muz ve yönetim kurulumuz ile antant kalarak ilerliyoruz. Bu, kurumsal bir yapıda mutlaka olması gereken bir düzen. Hele ki, halka açık bir şirketseniz, söyledikleriniz ve vaat ettikleriniz yönetimin onayından mutlaka geçmeli.

Uzun ve kısa vadeli yapılacak her şeyin birbiriyle lan bağlantısını kurgulamak çok mühim. Bu noktada, tüm paydaşlarla koordinasyon içerisinde ilerliyoruz. Aslında başarıyı getiren de bu. Hayâller elbette bu yolu aydınlatıyor; ancak adımları doğru belirlemek gerekiyor. 

DİRSEK TEMASI...
Ajandamızdaki her konu, şirket yönetiminin ajandasıyla paralel gitmek durumunda. Düzenli toplantılarla, dirsek temasını sağlıyoruz. Kısacası; atılacak her adım, enine boyuna bir sonraki adım da içine katılarak düşünülüyor. Ne şekilde ve nasıl yapılacağı kısmı, elbette kurumsal iletişim departmanının görevi. 

CEO’NUN ONAYI...
Tüm çalışmaları son haline getirdikten sonra, CEO’nun onayıyla hayata geçiriyoruz. Sponsorluk çalışmalarından basında yer alacak haberlere ve medya planlamalarına kadar, temas edeceğimiz her noktayı uzun vadeli stratejimize uygun biçimde kullanıyoruz. Her bir şirketimizin ilgili ekipleriyle koordineli çalışarak, bireysel marka stratejilerinin holding çatısı altında aynı hedefe doğru gittiğinden emin oluyoruz. Tüm yönetim kurulu üyelerimiz ve CEO’muzla birlikte, kurumsal bir iletişim sürecini yönetiyoruz.

Esas Holding Kurumsal İlişkiler Direktörü Berrak Kutsoy:
Hedefler ölçülebilir ve ulaşılabilir olmalı

Kurumsal iletişim, hangi sektör olursa olsun, tüm şirketler için kritik bir işlevdir. Görevlerinden biri de şirketlerin amaç ve hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamaktır. Biz de bu kapsamda, kurumsal iletişime çok önem veriyoruz. Stratejik hedeflerimizi belirlerken, öncelikle holdingimizin değerleriyle örtüşmesine ve elbette uzun vadeli hedefleriyle uyumlu olmasına dikkat ediyoruz. Hedeflerin ölçülebilir ve ulaşılabilir olması da önemsediğimiz bir diğer konu…

SOCAR Türkiye İletişim ve Kamu İlişkileri Başkanı Mikayil Yusifov:
Değer üretecek gerçekçi hedeflere, birlikte ilerliyoruz
Tüm dünyada iş süreçlerinde köklü değişimlere yol açan pandemi, kurumların stratejik hedeflerini de gözden geçirmelerine neden oldu. Salgın öncesi şirketler, öncelikle kâr maksimizasyonu, büyüme, yeni pazar arayışları, pazarlama operasyonları gibi temelde ticari başarılara odaklanırken, bu dönem amaçların sorgulandığı bir süreci başlattı.

SOCAR Türkiye olarak, tüm grup şirketlerimizde pandemi ve sonrasında başlayan yeni dönemin öncelikli amaçlarını; başta çalışan mutluluğu, verimlilik, sürdürülebilir üretim, çeviklik ve elbette iş sağlığı ve güvenliği gibi başlıklar etrafında belirledik. Hep önemliydi tabii; ama bu dönemde sürdürülebilirliğin, yeni iş stratejilerinin belirlenmesi ve hedeflerin yeniden güncellenmesindeki etkisi de çok belirleyici oldu. 

ŞEFFAF İLETİŞİM...
Üst yönetimimizle beraber; verimli, güvenli ve sürdürülebilir üretime odaklı stratejilere yoğunlaştık. Bunlara hem çalışanlarımız hem paydaşlarımız hem de kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaştığımız iletişim süreçlerini ekliyoruz. Ortak amaçlarımızın saptanmasında, hedeflediğimiz sonuçların kurumsal değerlerimizle uyumunu gözetmek, ana ilkemiz. Amaçlarımız ve değerlerimizle büyümek istiyor ve bunu tüm kurumsal yapımıza yansıtmaya çalışıyoruz. Her zaman veriye dayalı bir yol haritamız var. Kurum içi ve kurum dışı süreçlerin analizi, bu süreçlerden aldığımız verilerin değerlendirilmesiyle, net amaçlara ve değer üretecek gerçekçi hedeflere birlikte ilerliyoruz.

Pegasus Hava Yolları Kurumsal İletişim Danışmanı Banu Karamuk:
Net, ölçülebilir ve gerçekçi hedefler belirliyoruz
Şirketlerin ve liderlerin “iletişim” konusuna bakışı, rekabetin her geçen gün arttığı ve koşulların giderek zorlaştığı iş dünyasında kritik bir öneme sahip. 

İletişimi bilen, iletişim profesyonellerine şirkete katkı sağlayabilmeleri için fırsat veren şirketlerle ve liderlerle çalışmak, biz iletişimciler için bir o kadar kıymetli. Biz, stratejik hedeflerimizi belirlerken; şirketin iş hedefleriyle örtüşmesine, dünyadaki ve ülkedeki konjonktürle uyumlu olmasına dikkat ediyoruz. İletişimin evrildiği yeni düzeni de göz önünde bulundurarak ve çok yönlü düşünerek; net, ölçülebilir, gerçekçi hedefler belirliyoruz. Planlamalarımızı bu doğrultuda titizlikle oluşturuyoruz.

Kale Grubu Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Rana Birden:
Söylem birliğinden ziyade, eylem birliğinin önemini kavradık
Pandemiyle birlikte daha önce hiç deneyimlemediğimiz ve öngöremediğimiz bir dönem yaşadık. Hâlâ da etkilerinin devam ettiği bu dönemde, iletişim birimlerinin iş yapış biçimleri de bu sürece ayak uydurmak zorunda kaldı elbette...

“Çok taraflı paydaş iletişimi” modelinin hızlı bir şekilde devreye girmesiyle; iletişim liderleri, iş yapış şekillerini baştan aşağıya sorgulayarak değişimi başlattı. Yeni dönemin kodlarını doğru bir şekilde çözmeye gayret etti. Bu dönemde de değer odaklı iletişimden vazgeçmedik.

ÖZÜMÜZE DÖNDÜK VE ÖNÜMÜZE BAKTIK 
Bu yeni dünya düzeninde ezber bozan yeni nesil anlayışlara ihtiyacımız var. Özümüze döndük ve önümüze baktık. Kale Grubu değerlerine bağlı kalarak, amacımızı yeniden gözden geçirdik ve harekete geçtik. Söylem birliğinden ziyade, eylem birliğinin önemini kavradık ve buradan yola çıkarak “İyi Bak Dünyana” hareketini başlattık. Bu hareketle, kendi dünyalarımızda başlatacağımız küçük değişimlerin; birleşerek geleceği şekillendiren, dünyayı iyileştiren anlamlı bir dönüşüm haline geleceğine inanıyoruz.

Otokoç Otomotiv Pazarlama Müdürü Esra Arslanbaş Kaynak:
Süreçlerimiz, karşılıklı güven ve memnuniyet üzerine kurulu
Otokoç Otomotiv olarak, 93 yıllık tecrübemizle; vizyon ve misyonumuzun, hedeflerimizin, stratejilerimizin, hayâllerimizin ve başarı ölçütlerimizin temelinde, önceliği her zaman insana veren yaklaşımımız yer alıyor. İster ticari veya idari, ister toplumsal faaliyetlerimizde olsun; odağımızda hep “insan” var.

Bulunduğumuz sektörlerde bizi rakiplerimizden ayıran ve lider olmamızı sağlayan en önemli kaynak, insan kaynağımız. Bu yaklaşım, üst yönetim kademelerimiz de dahil, tüm Otokoç Otomotiv ailesince benimseniyor. Bu kapsamda, başta hissedarlarımız ve emekliler de dahil, tüm çalışanlarımız olmak üzere; stratejik çözüm ortaklarımızı, bireysel ve kurumsal dış müşterilerimizi, ilişki ve iletişimde olduğumuz tüm özel ve resmi kurumlara kadar herkesi ve her kurumu “paydaş” kabul ediyoruz. 

İÇ VE DIŞ İLETİŞİMDE BAŞARILI SONUÇLAR...
Süreçlerimiz, tüm paydaşlarımızla karşılıklı güven ve memnuniyet üzerine kurulu. Bu yüzden, tüm paydaşlarımızı önemsiyor, onların yaşamlarını kolaylaştırmak için olanaklarımız ölçüsünde yapabileceklerimizi hayata geçiriyoruz. Odağına insanı alan bu bakış açısı ve şeffaflık, tüm ekip tarafından benimseniyor. Bunun doğal bir sonucu olan ve pandemide de bizi ayrıştıran bu yönümüzle, hizmetlerimizle olduğu gibi iç ve dış iletişimizdeki başarılı sonuçlarla öne çıkmayı başardık. Tüm hazırlık ve planlamalarımızı önümüzdeki dönemde de bu doğrultuda sürdüreceğiz.

Enerjisa Enerji İletişim Grup Müdürü GÖKTÜRK DEMİREL:
Ortak vizyon ve öncelikler çok önemli
Enerjisa Enerji’de ana işimiz, elektrik enerjisinin satış ve dağıtım hizmetlerinin sağlanması. Yani bir bakıma, sorumlu bir anlayışla kamu hizmeti sunulması. Ayrıca, “Yeni Enerji Dünyası” dediğimiz kavramın içerdiği sürdürülebilirlik ve teknolojiyi odağına alan yenilikçi çözümlere öncülük etme vizyonumuz var.

Sektörümüze her açıdan öncü olabilmek için tüm paydaşlarımıza en yüksek değeri yaratmayı amaçlıyoruz. Bu ekosistem içerisinde iletişim yol haritasını belirlerken; dünyayı, ülkemizi ve sektörü etkileyen trendleri, şirketin vizyonunu ve hedeflerini, paydaşlarımızın beklentilerini tek potada analiz etmeye özen gösteriyoruz. 

TÜM PAYDAŞLAR İÇİN MAKSİMUM FAYDA...
Elimizdeki araştırma sonuçları, paydaş analizleri, şirket hedefleri gibi metriklerle birlikte, CEO’nun ve tüm yönetim ekibinin paylaştığı ortak vizyon ve öncelikler çok önemli. Yani ölçülebilir, somut girdilerle zihinlerde beliren soyut gelecek vizyonunu bir araya getirdiğimiz bir süreç yaşanıyor. Bu noktada kurumsal iletişimin rolünü, “Sürecin mümkün olduğunca katılımcı olması, iletişim dinamikleriyle örtüşmesinin sağlanması ve sonucunda tüm paydaşlar için maksimum faydanın sunulması” olarak özetleyebiliriz.

Yataş Bedding Pazarlama Direktörü Selmin Gündoğdu:
Trendleri göz önüne alıyoruz
Amaçlarımızı ve stratejik hedeflerimizi belirlerken, sektörün ve ülkenin gündeminin yanı sıra, tüketici ihtiyaçlarını ve trendleri de göz önüne alıyoruz. Tüketicilerin hayatına dokunan bir markayız.

Yattığı yataktan dinlendiği koltuğa, ailece toplanıp yemek yedikleri masaya kadar, tüketicilerin her an hayatlarındayız. Bu anlamda onları yaşam alanlarında rahat, mutlu, huzurlu hissettirecek, aynı zamanda daha konforlu ve sağlıklı yaşamalarını sağlayacak ürünlerle buluşturuyoruz. Bunu yaparken, kaliteden ödün vermeden ilerliyoruz. Bütün bunları dikkate alarak oluşturtuğumuz başlıklarımızı belirlerken de tüketicilerimizin ihtiyaçlarını ve beklentilerini göz önüne alıyoruz.

Kiğılı Kurumsal İletişim Direktörü Burhan Denizli:
İyi bir iletişim planı, her zaman başarıya ulaştırır

Kiğılı; her kesime hitap eden, herkesin sevdiği, sektörün en önemli erkek giyim markası. Bu bizim için iyi bir avantaj gibi görünse de aslında her zaman dikkatli olmamızı gerektiren bir durum. Aslolan, bu durumu koruyarak sürdürülebilir kılmak. Kiğılı her zaman güven duyulan, hedef kitleler tarafından beğenilen, tercih edilen, samimi bir marka olmuştur. Markanın rakiplerinden farklı olan özelliklerini öne çıkarıp, iyi bir iletişimle reklam ve imaj oluşturmak, medya ve tüketici ilişkilerini iyi yönetebilmek, iyi bir iletişim planı ve stratejisi olan şirketler, her zaman başarıya ulaşır.

SAP Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Ekin Erim Tayalı:
Hayâlleri hedeflere, hedefleri de başarı hikâyelerine dönüştürüyoruz
Kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya lideri SAP’nin stratejik yol haritası, “Dünyayı daha yaşanılır kılmak ve insan hayatını iyileştirmek” vizyonuyla, global olarak tasarlanıyor. Bizler de SAP’nin Türkiye ofisi olarak, stratejik hedeflerimizi bu vizyon doğrultusunda, ekosistemimizin her bir parçasına dokunacak şekilde, tüm paydaşlarımızı kapsayan 360 derecelik bir perspektifle şekillendiriyoruz.

SAP'nin temsil edildiği ülkelerde “Kurumsal İletişim” ekipleri, hem şirket bünyesinde liderler ve çalışanlar arasında hem de SAP’nin müşterileri, iş ortakları, paydaşları, sosyal ve geleneksel medya arasında güçlü bağlantılar kurulmasında kilit role sahip. Sorumluluklarımız arasında; küresel topluluklara dahil olarak onları sürekli bilgilendirmek, müşterilerimizi öne çıkaran güçlü hikâyeler anlatmak, iletişimin bütünlüğünü ve tutarlılığını sağlamak ve SAP'nin dünyadaki itibarını korumak ve geliştirmek yer alıyor. 

YOL HARİTAMIZI, CEO'MUZ İLE BİRLİKTE ŞEKİLLENDİRİYORUZ
Pandemi dönemi, iletişimin gerçek değerini ve ne kadar önemli bir rolü olduğunu bir kez daha gösterdi. SAP Türkiye olarak, bu süreci çalışanlarımız, müşterilerimiz, iş ortaklarımız ve tüm paydaşlarımızla açık ve kesintisiz iletişim sayesinde en iyi şekilde yönetebildiğimize inanıyoruz. Aldığımız geri bildirimler de bunu doğruluyor. SAP Türkiye kurumsal iletişim ekibi olarak, tüm iş süreçlerimizde CEO’muz ile ve yönetim ekibimizle birlikte hareket ediyoruz. Sürdürülebilirliği faaliyetlerimizin merkezine alarak, kurumsal iletişim yol haritamızı birlikte şekillendiriyoruz. Böylece hayâlleri hedeflere, hedefleri de başarı hikâyelerine dönüştürüyoruz.

Arzum Pazarlama Direktörü Özlem Zülal:
CEO’muzun vizyonuyla, zamanın önüne geçerek yeni projeler üretiyoruz
Kurumsal iletişim liderlerinin rolü, pandemiyle birlikte daha da önem kazandı. Bizim ana amacımız, markamıza değer katmak. Markamızın imajına uygun projelerde yer almak ve kurum misyonunu sürdürebilmek için gerekli iletişim planını hazırlayarak, bu doğrultuda tüm taraflarla iş birliği halinde çalışmak, en önemli hedeflerimiz arasında. 

Arzum olarak, inovasyon odağıyla hareket eden bir şirketiz. Dolayısıyla her zaman yenilikleri takip etmek, zamanın önüne geçerek yeni projeler üretmek bizim işimiz. Bunu da elbette CEO’muzun şirketimize kattığı vizyon ve kurum dinamiklerimizin bilincinde olarak, sürekli iletişimde kalarak, CEO’muzun liderliğinde yapıyoruz.

KURUMSAL VE 
PROFESYONEL BİR AİLEYİZ 
Aile ve takım ruhu, bizim için her şeyden daha önemli. Herkes işini, son derece verimli çalışarak ve yaratıcılığını sonuna kadar kullanarak yapıyor. Herkesin uzmanlık alanı belli olduğu için esnek bir çalışma yapımız var. Hedefimizin net olması, her çalışanın bu hedefin bilincinde olması ve bunun için elinden geleni yapmasıyla, markamızı hep beraber yukarıya taşımak için çalışıyoruz. Bu hedefe doğru giderken şirket içi uyum konusuna gösterdiğimiz hassasiyetten hiç taviz vermiyoruz. Seçimimizi her zaman “takım”dan yana kullanıyoruz. Arzum’u, Arzum yapan en büyük değerlerden biri, her birimimizde müthiş bir uyum yakalayan takımlarımız. Kurumsal iletişimden Ar-Ge departmanına ve CEO’ya kadar, takımlar arasındaki iletişimi güçlü, “Arzum Ailesi” olma hissi çok yüksek bir firmayız.

BAŞARININ ANAHTARI...
İnsan kaynağına yapılan yatırım ve yenilikçi uygulamalarımızla, her daim çalışanlarımızın memnuniyetini, gelişimini odağımıza alıyoruz. Güçlü ve başarılı bir ekip olmak, organizasyonun her katmanında etkili, şeffaf iletişim ve uyumla mümkün. Biz, bunları sağlayabildiğimiz için hedeflerine doğru emin adımlarla ilerleyen, başarılı bir şirketiz.

Limak Enerji Grubu Kurumsal İletişim Grup Müdürü YUSUF ZİYA YÜCE:
Stratejilerimizdeki “şeffaflık” başlığına, daha da önem verdik
Pandemi sürecinde; tüm dünyada ve şirketlerde olduğu gibi, enerji şirketlerimizde de iletişim stratejileri büyük değişkenlik gösterdi. Bilmediğimiz bir döneme adım atarken, bütün planlarımızı, başlıklarımızı ve önceliklerimizi yeniden gözden geçirdik. Çok önceden başlayan dijitalleşme serüvenimiz, daha da hız kazanarak ilerledi.

İletişim tonumuzu değiştirmedik. Samimi, şeffaf ve insan odaklı ilerliyoruz. Limak Enerji Grubu olarak; sağlığa, eğitime, kültürel faaliyetlere, bizi bir arada tutan değerlere dikkati çeken farkındalık projelerinde sürdürülebilir olmaya özen gösteriyoruz. 

GELİŞİYORUZ, GELİŞTİRİYORUZ 
Tüm projelerimizin, insana değer katan sosyal sorumluluk çerçevesinde olmasını sağlıyoruz. Her yıl gelişiyoruz, geliştiriyoruz. Pandemi döneminde izlediğimiz stratejiler, uzun yıllar iletişim anlamında attığımız adımların, insanlarla kurduğumuz bağın gerçekliğini gösterdi. Yaşadığımız belirsiz dönemin etkilerini azaltmak için, üst yönetimimiz ile birlikte “şeffaflık” başlığına daha da önem verdik. Üstümüze düşen görevlerin yanı sıra, sağlık çalışanlarına destek olmak adına da çalışmalara imza attık.

Samsung Electronics Türkiye Kurumsal İletişim Lideri Sibel Hür:
İnsan odaklı, pozitif bir iletişim dilini benimsedik
Samsung Electronics Türkiye olarak, hedeflerimizi belirlerken hayâlleri değil, güncel gelişmeleri ve bu bağlamdaki verileri baz alıyoruz. Somut gerçeklikler üzerine önemli başlıkları çıkarıyoruz. Çünkü her bir kullanıcıyı deneyimin merkezine yerleştiren, yeni imkânların yolunu açmak için ürünler geliştiren bir markayız. Bunu yaparken de geri dönüşlere büyük önem veriyoruz.

Hedeflerimizi, ortaya çıkan yeni teknolojik trendlerin yanı sıra, farklı coğrafyalardaki kullanıcılarımızın bize ilettikleri talepleri ve geri bildirimleri dikkate alarak belirliyoruz. 
Kullanıcılara kulak vermek, Samsung olarak temel felsefemiz. Örneğin; pandemi nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sosyal hayatın dışında, bireysel yaşamda ve beklentilerde de önemli değişimler yaşandı. Çalışanların ve tüketicilerin olağan hayatlarının dışına çıkarak zorlu bir süreç yaşadığı, endişe ve tedirginliğin daha yoğun gözlendiği bu dönemde, bize de önemli sorumluluklar düştü. İnsan odaklı, pozitif bir iletişim dilini benimsedik. Teknolojilerimizle, ürünlerimizle ve hizmetlerimizle toplumun ve bireylerin yanında olduk. Stratejimizi; insanların yaşamını kolaylaştıracak, onlara daha fazla özgürlük sunacak teknolojiler geliştirmek, bunları her bütçeye uygun bir şekilde sunmak ve bu teknolojilere herkesin erişebilmesini sağlamak üzerine şekillendirdik.