CFO'LARIN YENİ YÜZYIL HEDEFLERİ

CFO'lar, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına girerken finansal ve mali tabloları, günlük nakit akışını, ödemeleri yönetmede oldukça zorlandı. Ama Türkiye ekonomisine yön veren dev şirketlerin iş sonuçlarında doğrudan etkili olmalarıyla baskı altında dahi iyi performans gösterdiler. Peki CFO'lar, cumhuriyetimizin yeni yüzyılına girerken kendilerine hangi başarı hedeflerini koydu? Nasıl bir değer yaratacak, çıtayı nereye taşıyacaklar? Şirketin finansal sonuçları üzerine 2024'te nasıl bir başarı hikayesi hedefliyorlar?

Atatürk, ülkelerin yükselmesinde iktisadi koşulların kesin bir rol oynadığını söyleyen bir devlet adamıdır ki İstiklal Savaşı'nı izleyen günlerde, askeri zaferleri iktisadi zaferlerin izlemesi gerektiğini kesin bir direktif olarak ifade etmiştir. Atatürk'ün iktisat siyasetindeki ana hedefse hiç kuşkusuz ekonomik kalkınmadır. Ancak bu kalkınmanın dış borçla, karşılıksız para basılarak, ekonomik bağımsızlığı terk ederek ve ekonomik dengeleri gözetmeden gerçekleştirilmeye çalışılmasına şiddetle karşı çıkmıştır.

Atatürk, özellikle para değerinin istikrarına büyük önem vermiş, sorumluluk yılları boyunca enflasyon eğilimlerine karşı durmuştur. Ne Kurtuluş Savaşı'nda ne savaşın ardından karşılıksız para basılmasına izin vermemiştir. Atatürk sağken Türkiye'de enflasyon problemi yaşanmamıştır.

Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına girerken CFO ajandaları özellikle sürdürülebilir finans, veri, yapay zeka gibi gelecekte var olmak için yapılması gerekenleri de kapsıyor. Diğer yandan şirketlerin yaşamsal önceliklerini anlık yönetiyorlar. Cumhuriyetimizin 100 yılını geride bırakıp yeni bir yüzyıla girerken CFO’ların beklentilerine bakalım.

Otokoç Otomotiv Finans ve Mali İşler Lideri DR. M. ÖNDER KUTMAN
“Risklere uzak fırsatlara yakın duracağız”
Şirketimizi gelecek 10 yılda konjonktürün getirdiği risklerden olabildiğince uzak tutarak ve dönemin tüm fırsatlarından olabildiğince yararlandırarak yeni YÜZYILA hazırlayacağız.

Her şeyden önce 100’üncü yılını gururla kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti ile neredeyse yaşıt olan ve kurulduğu ilk günden beri birlikte yürüyen Otokoç Otomotiv gibi bir “Cumhuriyet kurumu” çatısı altında çalışmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. 1928’den bu yana her türlü faaliyetinin merkezine insanı koyarak daima yenilikçi hizmet ve çözümler geliştiren bir kurumun liderlerinden biri olduğum için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum.

“YOL ARKADAŞLIĞI ÖNEMLİ”

Bizi diğer kurumlardan farklı kılan en başta vizyonumuz, şirket değerlerimiz ve yönetim modelimiz. Yol arkadaşlığına büyük önem veriyoruz. Şirket değerlerimiz içinde içtenlik var. Amatör bir ruhla, heyecanla çalışıyoruz. Finans yönetim modelimizi en başarılı kılan diğer bir unsur, sürdürülebilirliğe verdiğimiz önem sebebiyle mümkün olan en az riski alarak hedeflerimize ilerlemek. Yeni yüzyıla doğru ilerlerken, sorumlu vatandaşlık ve kurumsal faaliyetlerin tüm dünyada hiç olmadığı kadar önem kazandığı bir döneme de geri dönülmez bir şekilde girmiş bulunuyoruz. Otokoç Otomotiv olarak, şirketimizi gelecek 10 yılda konjonktürün getirdiği risklerden olabildiğince uzak tutarak ve dönemin tüm fırsatlarından olabildiğince yararlandırarak yeni yüzyıla hazırlayacağız.

ÖNCÜLÜĞE DEVAM

Sürdürülebilirliğin ve dijitalleşmenin önemi, bugün toplumlar ve iş dünyası tarafından çok daha net bir şekilde anlaşılmış ve yaygın bir şekilde kabul görmüş durumda. Otokoç Otomotiv olarak biz her iki kavramı da işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor, her türlü faaliyetimizi bu yaklaşım doğrultusunda planlayarak hayata geçiriyoruz. Yatırımcıların sürdürülebilirlik temalı yatırım ürünlerine talebi her geçen gün büyüyor ve büyümeye devam edecek. Önümüzdeki dönemde daha da artarak devam edeceğini öngördüğümüz bu trende cevap veren yeni uygulamalarımızla pek çok alanda olduğu gibi bu konuda da öncülüğümüzü sürdüreceğiz. Hem köklü hem çevik bir organizasyon olmanın gereği ve avantajlarından yararlanıyor hem küresel ve yerel ölçekte gerçekleşen her türlü değişime hızla adapte olabiliyoruz. Karar ve uyum süreçlerini yalınlaştıran bu yetkinliğimizin, maliyet yapımızı da olumlu etkilerken gerek yakın ve orta vadede gerek yeni başlayacağımız yüzyılda dünyayla rekabet edebilme konusundaki yetkinliğimizle bizi bir adım öne taşıyacağına inanıyorum.

Pegasus Hava Yolları Finans Genel Müdür Yardımcısı BARBAROS KUBATOĞLU
“Başarı hikayeleri yazmaya devam edeceğiz”
Pegasus Hava Yolları olarak çıtayı son dönemde oldukça yüksek seviyelere çıkardık. İleriye doğru hedefimiz, sektörümüzdeki mevcut ön plandaki konumumuzu daha da geliştirmek ve örnek alınacak başarı hikayeleri yazmaya devam etmek.

Havacılık, çok dinamik, kuvvetli regülasyonla yönetilen, global anlamda farklı gelişmelerden çok çabuk etkilenebilen, bu nedenle de sert iniş-çıkışların çok sık görüldüğü bir sektör. Böyle zorlu bir faaliyet ortamında bir Türk markası olan şirketimiz Pegasus Hava Yolları ile hem pandemi öncesi son normal yıl olan 2019’da hem pandemi çıkışındaki ilk normalleşme yılı olarak ifade edilen 2022’de sektörümüzde dünya çapında öne çıkan bir performansa imza attık.

“FAVÖK’TE DÜNYA LİDERİYİZ”

Her iki yılda da operasyonel kârlılığı temsil eden faiz, vergi, amortisman öncesi kâr (FAVÖK) marjında dünyadaki en yüksek gerçekleşmeyi kaydettik. Aynı şekilde, maliyet yönetimi başarısı açısından yakından takip edilen yakıt hariç birim maliyet ölçütünde de yine sektör genelindeki en düşük gerçekleşmeyi ürettik, ki bu “düşük maliyetli taşıyıcı” iş modelini benimsemiş olan şirketimiz açısından ayrı bir gurur kaynağı oldu. Sadece operasyonel olarak değil, finansal alanda da örnek yenilik ve başarılara imza atıyoruz. 2022 yılında 10 yeni uçağımızın finansmanı için, çevre ve sosyal odaklı hedeflerimizi finansman taahhütlerimize eklediğimiz yeni bir finansman modeli kullandık. Sürdürülebilirlik bağlantılı bu kredi işlemi, dünyadaki ihracat kredi kurumu desteğiyle sağlanan ve sürdürülebilirlik hedefleriyle ilişkilendirilen ilk kredi işlemi oldu. Bu açıdan bakınca, Pegasus Hava Yolları olarak gönül rahatlığıyla çıtayı son dönemde oldukça yüksek seviyelere çıkardık diyebilirim.

“HEDEFİMİZ SÜRDÜRÜLEBİLİR KÂRLILIK”

İleriye doğru hedefimiz, sektörümüzdeki mevcut ön plandaki konumumuzu daha da geliştirmek ve örnek alınacak başarı hikayeleri yazmaya devam etmek. Bu hedefe ulaşmak için gerekli ortama sahip olduğumuzu düşünüyorum: Türkiye coğrafi konumu, doğal ve tarihi güzellikleri, kuvvetli havacılık alt ve üst yapıları, sürekli gelişen turizm ve hizmet kültürüyle dünya çapında önde gelen turizm destinasyonlarından biri. Hava trafiği hacmi açısından da bölgemizdeki büyüme potansiyelini çok yüksek olarak değerlendiriyorum. Gelecek döneme ilişkin büyüme planlarımızı da bu potansiyel paralelinde çalışmaya devam ediyor, güçlü ve sağlıklı bir bilançoyla büyüme ve kârlılığımızın sürdürülebilir olmasını hedefliyoruz.

Sap Güney Avrupa ve Sap Türkiye Cfo’su BULUŞ FİDAN TÜFEKÇİ
“Akıllı ve sürdürülebilir işletmelere dönüştürüyoruz”
Atatürk’ün önderliğinde verilen muazzam mücadeleyle kurulan Cumhuriyetimizin sürdürülmesinin ve ülkemizin muasır medeniyetler seviyesinin ötesine taşınmasının, benim olduğu gibi her birimizin vatan borcu olduğuna inanıyorum.

SAP Türkiye olarak 20 yılı aşkın süredir ülkemizdeki şirketlerin akıllı ve sürdürülebilir işletmelere dönüşmesi için çalışıyoruz. Teknolojiyi iş dünyasının hizmetine sunarak yarattığımız ekonomik değer, ülkemizin kalkınması ve ilerlemesinde önemli bir rol oynuyor.

“TÜRKİYE’NİN DÖNÜŞÜMÜNE KATKI”

Türkiye’nin en büyük şirketleri SAP kullanıyor. Bu şirketler, Türkiye özel sektör geliri ve ihracatı içinde önemli paya sahip. Türkiye’nin teknolojik olarak gelişmiş ve çevreye duyarlı bir ülkeye dönüşümüne katkıda bulunduğumuz oranda başarılı olduğumuzu hissediyoruz. Bunun için çalışmaya her zaman devam edeceğiz. Beklenmedik yerel ve küresel gelişmelere rağmen şirketlerin dijital dönüşüm vizyonlarındaki kararlılık sayesinde SAP Türkiye olarak son 1 yılda önemli bir büyüme ivmesi yakaladık. Yılı, güçlü finansallarla kapatacağız. Finans departmanı olarak merkezileşme, süreçlerin sadeleştirilmesi ve yapay zeka kullanımının artması konularında meyvelerini toplamaya başladığımız ya da planlama aşamasında olan projelerimiz var.

“KADIN İŞ GÜCÜ İÇİN AKTİF ÇALIŞIYORUM”

SAP, dünyanın en kapsayıcı şirketlerinden biri. Şirket içindeki kadın liderlerin oranı son 10 yılda yüzde 30’a çıktı. Çalışanlarınınsa yüzde 35’i kadınlardan oluşuyor. SAP Türkiye’deyse bu konuda önemli bir gurur tablosu ortaya koyuyoruz. Kadınların oranı yöneticiler arasında yüzde 45, çalışanlar arasında ise yüzde 43. Çeşitlilik ve kapsayıcılık konularındaki çalışmalarımıza 2024’te de devam edeceğiz. Kişisel olarak da çeşitlilik, kapsayıcılık ve kadınların iş gücünde daha fazla yer alması konularında belirlediğim hedefler var. SAP’nin “Business Women’s Network (BWN)” oluşumunun Türkiye’de de kurulmasını destekleyenler arasındayım. Bu alanda aktif olarak çalışmaya devam edeceğim.

Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri CFO’su ALTAY KADİR YÜKSEL
“Yeni yüzyıla global ölçekte işlerle gireceğiz”
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına eriştiğimiz bugünlerde, ülkemizin geçirdiği değişim ve gelişim sürecinden büyük heyecan duyuyorum. Cumhuriyetin yetiştirdiği bir finans lideri olarak, ekonomik istikrar ve büyümeyi desteklemek için bize de büyük sorumluluklar düştüğünü biliyorum.

Sodexo olarak yarattığımız istihdam ve sağladığımız vergisel katkılarla ülkemizin ekonomisini desteklemeye devam edeceğiz. Ek iş hacmiyle yemek sektöründeki paydaşlarımızın büyümelerine katkı sağlamayı ve çalışan deneyimi ve bağımlılığına odaklanarak müşterilerimizin verimliliğini artırmayı sürdüreceğiz. Bununla birlikte yenilikçi servislere yaptığımız yatırımları devam ettirirken, istihdamda cinsiyet dengesi ve genç iş gücünü önemseyen bir yaklaşımı desteklemek de odağımız olacak.

“STRATEJİMİZ MÜŞTERİ VE VERİ ODAKLI”

Finans ekibimizde yönetim kadrosunun yüzde 60’ı kadın liderlerden oluşuyor. Yanı sıra genç meslektaşlarımıza, iş deneyimi kazandırmak için uzun dönem staj programları düzenleyip iş hayatına hazırlamak için çeşitli eğitimler verirken stratejik projelerimizde bizzat görev alma imkanı da sağlıyoruz. Müşteri odaklı finans stratejimizi içselleştirerek, tüm Sodexo ailesi ve finans ekibiyle birlikte finans süreçlerimizi müşterilerimize uçtan uça en iyi hizmeti verebilmesi için yapılandırmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte yeni yüzyılın en büyük değerlerinden olan verinin gücünden faydalanmak adına, veri kültürünün yaygınlaştırılması yolundaki liderliği ve çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.