CFO'NUN FİNANSAL ÖNCELİĞİ

Dünya Bankası'nın raporlarına göre dünyadaki büyüme 2023'te yüzde 2,6 olmuştu. 2024'te büyüme oranının yüzde 2,4'e ineceği tahmin ediliyor. Türkiye'deyse 2023'ün ikinci yarısında uygulamaya konan makro politikaların sonuçlarının alınacağı bir dönemden geçeceğimizi öngörüyoruz. Özellikle enflasyonla mücadelede kararlı politikalar neticesinde enflasyonda düşüş eğiliminin yıl genelinde sürmesini bekliyoruz. Bu süreçte CFO'ların önceliği de enflasyon yönetimi olmaya devam edecek. Günümüzde CFO'ların doğru stratejileri belirlemesinde ve uygulamaya koymasında otomasyon, yapay zeka gibi teknolojik sistemlerin rolü artıyor. Bu nedenle CFO'ların hızla değişen ve kompleks bir yapı kazanan dijital dünyaya hakim olmak için gelişmeleri çok yakından takip etmesi gerekiyor. Stratejilere yön veren ve aynı zamanda uygulayıcı olan CFO'ların 2024 ajandalarına yakından bakalım.

CFO’LAR ARTIK BİR KURULUŞUN HER BÖLÜMÜNÜ BİRBİRİNE BAĞLAYAN KESİŞEN BİR ORTAK PAYDA KONUMUNDA. STRATEJİ BELİRLEYİP ÇEVİK VE ESNEK ŞEKİLDE FİNANSAL İSTİRARI SAĞLAMALARI ANA GÖREVLERİ. İŞTE BU ORTAMDA ULUDAĞ ENERJİ CFO’SU DUYGU TOKGÖZ, CFO’LARIN ROLÜNÜN ARTIK DAHA STRATEJİK OLDUĞUNA DEĞİNİYOR. MALİYET VE NAKİT AKIŞI YÖNETİMİ 2024’TE PEK ÇOK CFO’NUN EN ÇOK DİKKAT EDECEĞİ ALAN. BU İSİMLER ARASINDA BOYNER GRUP İCRA KURULU ÜYESİ ÖZGÜR TOKGÖZ ALTUN, PEGASUS HAVA YOLLARI FİNANS GENEL MÜDÜR YARDIMCISI BARBAROS KUBATOĞLU, MEY DIAGEO FİNANS VE DİJİTAL TRANSFORMASYON DİREKTÖRÜ ÖZLEM YEŞİLDERE VE YILDIZ HOLDİNG CFO’SU FAHRETTİN ERTİK YER ALIYOR. HEPSİBURADA FİNANSAL HİZMETLER GRUP CEO’SU ERKİN AYDIN, ENFLASYONİST DÖNEMDE ŞİRKETLERİ ÖDEME ÇÖZÜMLERİYLE DESTEYECEKLERİNİ SÖYLÜYOR. ENERJİSA ENERJİ CFO’SU DR. PHILIPP ULBRICH İSE KURUMSAL YÖNETİMİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİYOR.

Dr. PhIlIpp UlbrIch / Enerjisa Enerji CFO’su
“DAHA İYİ BİR GELECEK İÇİN KARARLI ADIMLAR ATIYORUZ”
“Amacımız gelecek nesiller için Türkiye'de daha iyi, daha temiz ve daha güvenli bir enerji geleceği sağlamak. Bu iddialı hedefe ulaşmak için çok güçlü bir kurumsal yönetim kilit önem taşıyor.”

İnsan ve teknolojiyi odağımıza alarak daha akıllı ve yeşil bir dünyaya katkı sunmak için projeler üretiyoruz. Türkiye’nin lider elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi olarak kurumsal yönetim derecelendirme notumuzu artırdık. Değerlendirme Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak yönetimin şeffaflığı, hesap verebilirliği ve sürdürülebilirliği esas alıyor ve bağımsız bir kurum tarafından gerçekleştiriliyor. Her yıl kurumsal yönetim derecelendirme notumuzu daha da yukarıya taşımaktan gurur duyuyoruz.

GÜÇLÜ BİLANÇO, ÇEVİK YÖNETİM

Enerjisa Enerji olarak bilançomuzun gücü ve çevik yönetim anlayışımız, gelecekte enerji sektöründe öncü olma vizyonumuzla uyumlu bir şekilde bir araya geliyor. Bu güçlü temellerle, yeni enerji dünyasında daha iyi bir gelecek için kararlı adımlar atmaya devam ediyoruz. Sektörün lider şirketi unvanıyla Türkiye’nin büyüme potansiyeli yüksek olan elektrik dağıtım ve satış alanında teknoloji ve sürdürülebilirlik merkezli bir stratejik değer üreterek ilerliyoruz. Sürdürülebilirliği iş yapış biçimimize her alanda yön veren bir anlayış olarak benimsiyoruz.

“KURUMSAL YÖNETİM KİLİT”

Bu noktada şirketimizin amacı açık ve net: Müşterilerimizi ve sektörleri enerjiyle buluşturmak ve gelecek nesiller için Türkiye'de daha iyi, daha temiz ve daha güvenli bir enerji geleceği sağlamak. Bu iddialı hedefe ulaşmak için çok güçlü bir kurumsal yönetim kilit önem taşıyor. Bu süreçteki önemli odak noktalarımızdan biri de kurumsal yönetim ilkelerinde sektörde örnek olarak uygulamalar yaparak seviyemizi her geçen gün daha ileri taşımak oldu. Kurumsal Yönetim Endeksi’nde aldığı 9,63 değerlendirme puanı Enerjisa Enerji’yi bir adım daha ileriye taşıdı. Hem bizi hem yatırımcılarımızı heyecanlandıran ve motive eden bu gelişmeyi daha da ileriye götürmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz.

DUYGU TOKGÖZ / ULUDAĞ ENERJİ CFO’SU
“CFO’LARIN ROLÜ ARTIK DAHA STRATEJİK”
“Sürekli olarak elektrik ve finans piyasasındaki gelişmeleri ve beklentileri analiz edip, bu beklentilere göre satış ve yatırım stratejisine yön verirken, esnek ve dinamik olabilmek çok önemli. Bu aksiyonları alabilmek için de yetenek yönetimi ve gelişimini sağlamak ve buna yatırım yapmak gerekiyor.”

Başta enerji taleplerinin karşılanması olmak üzere, dağıtım şebekelerinin tedarik sürekliliği ve teknik kalitenin artırılması noktasında yaptığımız yatırımlar her yıl artarak devam ediyor. 2024 yılındaki ilk önceliğimiz 2024-2025 yılları yatırımlarının uzun vadeli finansmanını tamamlamak. Bu kapsamda hem mevcut kreditörlerimiz hem yurt dışı kalkınma bankalarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Sürdürülebilirlik hem hissedarımızın hem birlikte çalıştığımız finans kuruluşlarının en önem verdiği alanlardan biri. Süreçlerimizi ESG prensipleriyle uyumlu halde yönetme yönünde uygulamalarımız 2024 yılında da devam edecek.

Diğer taraftan finans departmanı olarak ajandamızda ülke ve dünya ekonomisindeki belirsizliklere ve oynaklıklara karşı bir strateji dahilinde en optimize şekilde önlemlerimizi alarak riski yönetmek, iş sürekliliğini sağlamak yer alıyor.

“RİSKİ AZALTMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Sektör olarak gelirlerimiz regülasyona tabi. Bunların direkt yansıma alanı olan nakit akışımızı dikkatle yönetmek, özellikle belirsizliklere göre senaryo analizleri yapmak, finans yönetimi için çok önemli. Böylece proaktif olabiliyoruz. Tahsilat süreçlerinin iyileştirilmesi, yüksek enflasyona ve girdi maliyetlerine karşın giderlerin kontrol altına alınması ve yatırımların dikkatli bir şekilde planlanması bu süreçte önem arz ediyor.

Bunun yanı sıra yatırımların finansmanı için gelirlerimizle uyumlu vadelere sahip yerel para birimi cinsinden kredileri tercih ediyoruz. Satın alımlarımızda da emtia piyasalarına mümkün olduğunca kendimizi endeksleyip, sistematik riski mümkün mertebe azaltmaya çalışıyoruz.

“ESNEK FİNANSAL STRATEJİ ÜRETMELİYİZ”

Geçtiğimiz yıl ülkemizde tüm dünya ekonomileriyle benzer şekilde faiz artışları meydana geldi ve enflasyon yüksek bir seyir izledi. 2024’ü değerlendirdiğimizde faizlerin bir süre daha bu yüksek seviyelerde devam edeceğini öngörüyoruz. 2024’te finansal istikrarın devam etmesiyle birlikte son çeyrekte düşüş trendi başlayabilir. Sürekli olarak elektrik ve finans piyasasındaki gelişmeleri ve beklentileri analiz edip, bu beklentilere göre satış ve yatırım stratejisine yön verirken, esnek ve dinamik olabilmek çok önemli. Bu aksiyonları alabilmek için de yetenek yönetimi ve gelişimini sağlamak ve buna yatırım yapmak gerekiyor. Bu husus grubumuzun en başta özen gösterdiği birkaç noktadan bir tanesi. İş dünyasındaki hızlı değişimler, artan belirsizlikler ve karmaşık finansal düzenlemeler, CFO'ların rollerini daha da stratejik hale getiriyor. Bir taraftan dijital dönüşümü takip etmek ve gruba entegrasyonunu sağlamalıyız. Böylece stratejik karar alma süreçlerini geliştirebiliriz. Diğer taraftan iktisadi belirsizlikleri yönetip pozisyonları korurken fırsatları da değerlendirmek için esnek finansal stratejiler üretmeye hazır olmalıyız. Bunun için de teknik altyapının yanı sıra insan kaynağına yatırım yapmaya vazgeçmeden devam etmeliyiz.

Erkin Aydın / Hepsiburada Finansal Hizmetler Grup CEO'su
“BEŞ YILDA TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜĞÜ OLACAĞIZ”
“Perakende sektörünü 14 milyon müşterimiz ve yaklaşık 100 milyar TL’lik işlem hacmimizle Türkiye’nin cüzdanı Hepsipay ile büyütmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye’nin en büyük fintek oyuncusu olmayı hedefliyoruz.”

2023 yılı Türkiye’de e-ticaretin ve e-ticaretin destekleyici sektörlerinin büyümeye devam ettiği bir yıl oldu. Ticaretin dijitalleşmesi vizyonuna sahip Hepsiburada’nın platform cüzdanı olarak hayata geçen Hepsipay için de 2023 yılı önemli gelişmeleri beraberinde getirdi.

2023 yılında Hepsipay’in dijital cüzdanımıza ek olarak Hepsipay ön ödemeli kartla da hem online hem offline ödemede her yerde geçen dijital kart sunmaya başladık. Visa ile yaptığımız anlaşma sayesinde Hepsipay dijital kartlarını tüm alışverişlerde geçerli hale getirdik.

HIZLI VE GÜVENLİ ÖDEME

Yine 2023 yılında hayata geçirdiğimiz “Cüzdanı dolduran kredi" çözümüyle müşterilerimiz, bankaların sunduğu ihtiyaç kredisi alternatiflerini değerlendirip cüzdanlarını 100 bin TL'ye kadar krediyle hemen doldurup; geri ödemelerini 36 aya varan taksitle yapabilmeye başladı.

Müşterilerimize ön ödemeli kart, alışveriş anında ihtiyaç kredisi, Hepsiburada Limiti, alışveriş kredisi ve tüm saklı kartlarına anında ulaşabilme rahatlığı sağladık. 2023 yılı itibarıyla da hızlı ve güvenli ödeme çözümlerimizi yalnızca Hepsiburada’ya ve Hepsiburada müşterilerine değil, işini e-ticarette büyütmek isteyen perakende oyuncularına da sunmaya başladık. İş ortaklarımıza da tek tıkla kolay ve güvenli ödeme, Hepsipay kartla online ve fiziksel alışverişlerde ödeme alabilme ve çeşitli vadelendirme çözümleri sunuyoruz.

2024 yılında en temel önceliğimiz iş yaptığımız perakendecileri e-ticarette büyütmek. 14 milyon müşterimiz, vadelendirme çözümlerimiz, sadakat programımız ve hızlı, güvenli ödeme deneyimimizle iş ortaklarımızın yanında olacağız. Böylece onlara yeni ve yüksek frekanslı müşteri, daha yüksek satışa dönüş oranı ve daha yüksek sepet büyüklüğü getireceğiz.

“DAHA ÇOK MÜŞTERİYLE BULUŞACAĞIZ”

E-ticaretin büyümeye devam edeceği 2024 yılında iş ortaklarımızın bu büyümeden yararlanabilmeleri için en iyi ödeme ve vadelendirme çözümlerini sunmak için hazırız.

Vadelendirme çözümlerimizle daha çok müşteriyle buluşmayı hedefliyoruz. Hepsipay’in büyüme performansının altındaki en temel etmen müşterilerine akılcı, kolay ve kusursuz bir deneyim sunması ve içinde bulunduğumuz ekonomik şartlar altında sunduğu satın alma ve ödeme çözümleriyle bütçelere destek olması. Tek tıkla ödeme yapma, iptal ve iadelerde ücret iadesinin anında cüzdanlarına geri yatırılması, dileyen müşterilerin Hepsipay cüzdanlarındaki bakiyelerini kartlarına gönderebilme imkanları online alışverişi kullanıcılar açısından kolay ve sorunsuz hale getiriyor. Özetle, perakende sektörünü 14 milyon müşterimiz ve yaklaşık 100 milyar TL’lik işlem hacmimizle Türkiye’nin cüzdanı Hepsipay ile büyütmeyi hedefliyoruz.

Daha uzun vadede ise önümüzdeki beş yıl içinde Türkiye’nin en büyük fintek oyuncusu olmayı hedefliyoruz.

Özgür Tokgöz Altun / Boyner Grup İcra Kurulu Üyesi
“Krizleri fırsata çevirme ana gündem olacak”
“2024, CFO’ların değişen ekonomik ve teknolojik koşullara uyum sağlama kabiliyetlerini sergileyecekleri bir yıl olacak. Türkiye dahil dünyada finansal büyüme ve istikrar için etkin nakit artışının kontrolü, maliyet optimizasyonu, kontrollü büyüme ve krizleri fırsata çevirme ana gündem maddeleri olmaya devam edecek.”

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomi politikalarındaki değişim devam ediyor. Bu değişim kapsamında 2023 yılını değerlendirdiğimizde hem yatırımlarımız hem nakit yönetimimiz hem de yenilikçi bakış açımızla çok verimli bir yıl geçirdiğimizi görüyoruz. 2023 yılında kârlılık rasyolarımız enflasyon etkisinin de ötesinde büyüdü, brüt kâr marjımız pandemi öncesi döneme göre 6,5 puan arttı. Bugün grup olarak yaklaşık 1 milyar dolar ciroya ulaştık. Online satışlarımız pandemi öncesi döneme göre 4 kat artarak, payını 2023 yılı toplamında yüzde 25’e getirdi. BoynerNow aydan aya büyüme ortalamasında yüzde 24’ü yakaladı.

“NAKİT YÖNETİMİ ÇOK ÖNEMLİ OLACAK”

2024’te de hiç şüphesiz nakit yönetimi çok önemli olacak. Bunun yanı sıra karlılığımızı artırmak, işimizin sürdürülebilirliğini sağlamak da önceliklerimiz arasında yer alıyor. Ve tabii ki krizleri fırsata çevirme kabiliyetimiz bu yıl daha da önem kazanacak. Uygulanan sıkı para politikasının hem globalde hem Türkiye’de talepteki yavaşlatıcı etkisinin 2024’te devam edebileceğini öngörüyoruz. Tahminleri bir kenara bırakarak, güne bakmayı, bugünden yarına değişen koşullara göre sürekli değişebilecek esnek finansal stratejiler geliştirmeyi tercih ediyoruz. Şu anda enerjimizin çok büyük bir kısmını müşterilerimizin alışverişlerini kolaylaştırmaya yönlendirdik. Grubumuzun fark yaratacak projelere devam ederek, müşterilerimizin alışveriş alışkanlıklarına kolaylık sağlayabilmek üzere geliştireceği finansal modellerimizi de ön plana alacağız. Türkiye için de zor ama bir o kadar da hareketli bir yıl olacak. Potansiyeli olan bir ülkeyiz. Bu potansiyelimizi en iyi şekilde kullanmak, içinde bulunduğumuz koşulları iyileştirebilmek için çalışmaya ve değer yaratmaya devam edeceğiz.

UYUM SAĞLAMA YETENEĞİ

2024, CFO’lar için değişen  ekonomik ve teknolojik koşullara uyum sağlama yeteneklerini sergileyecekleri bir yıl olacak. Türkiye dahil dünyada finansal büyüme ve istikrar için etkin nakit artışının kontrolü, maliyet optimizasyonu, kontrollü büyüme ve krizleri fırsata çevirme ana gündem maddeleri olmaya devam edecek. Ancak bunun yanı sıra tüm dünyayı içine çeken dönüşüme de uyum sağlamak ve sektörde fark yaratmak önemli. İş dünyasını her geçen gün dönüştüren dijitalleşme artık finansal süreçlerin de her adımında. Dijitalleşmeyle birlikte yapay zeka da finansal süreçlerin otomasyonunda ve iş süreçlerini daha verimli hale getirmekte etkin bir rol kazanıyor. Biz de bu yeni dönemde teknoloji ve dijital altyapımıza yatırımlarımız devam ederken, teknolojiyi sadece yazılım, yapay zeka, bulut, mobil uygulamalar dünyası olarak görmüyoruz. İşimizin temelinde ticaret ve teknolojiyle insani değerleri buluşturmak var. Kanal bağımsız online-offline, yani all-line müşterilerimizi mutlu etme işindeyiz. Potansiyeli olan bir ülkede  kaynaklarımızı iyi şekilde kullanarak, içinde bulunduğumuz koşulları iyileştirebilmek için çalışmaya ve değer yaratmaya devam edeceğiz.

Fahrettin Ertik / Yıldız Holding CFO’su
“İSRAFSIZ ŞİRKET MODELİ YÖN VERİYOR”
“2024’te operasyonel verimlilik ve israfsız şirket modelimiz çerçevesinde, finansal istikrarı korumak ve büyümeyi sürdürmek adına kârlılık, likidite, sermaye yapısı ve risk yönetimi gibi unsurlara odaklanıyoruz.”

2023 yılı gerek Türkiye’de şubat ayında yaşanan yıkıcı deprem başta olmak üzere mevcut gündemin gerekse global piyasalarda sıkılaşmanın hakim olduğu zorlu bir yıl oldu. Yaşanan tüm zorluklara rağmen, şirketlerimiz dinamizm ve adaptasyon kabiliyetleriyle başarılı finansal sonuçlar elde etti. 2024’ün de artan finansman maliyetleri ve sıkılaşan para politikasının etkili olacağı bir yıl olacağını öngörmek zor değil. 2024 yılı seçim gündemi, yılın ikinci yarısında FED’in faiz düşüreceği beklentisi gibi piyasa koşullarını ve ekonomiyi etkileyebilecek belirsizlikler, şirketlerimizin finansal önceliklerini oldukça önemli bir konu haline getiriyor. Holding olarak 2024’te operasyonel verimlilik ve israfsız şirket modelimiz çerçevesinde, finansal istikrarı korumak ve büyümeyi sürdürmek adına kârlılık, likidite, sermaye yapısı ve risk yönetimi gibi unsurlara odaklanıyoruz.

“NAKİT AKIŞ YÖNETİMİ ANA ÖNCELİK”

Özellikle parasal sıkılaştırmanın ve finansman maliyetlerinin arttığı bir dönemde nakit akış yönetimi ana öncelik. Aktif ve işletme sermayesi dönüş hızları, sermaye getirileri ve likidite rasyoları önem kazanıyor. Bu rasyoların sürekli izlenmesi, ekonomideki değişim ve beklentilere göre likidite yönetimi politikalarının güncellenmesi gerekiyor. Risk yönetiminde aktif bir yaklaşımımız var. Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki ekonomik ve piyasa risklerini analiz ediyor ve önlemler alıyoruz. Küresel düzeyde döviz dalgalanmalarının yaşandığı ve faiz değişikliği gibi para politikası enstrümanlarının yoğun kullanıldığı bir dönemdeyiz. Bu çerçevede finansal risklerden korunma (hedging) politikaları ve uygulamaları büyük önem taşıyor.

“2024 GLOBAL TOPARLANMA YILI OLACAK”

Holding olarak teknoloji ve dijital dönüşümün getirdiği fırsatları yakından takip ediyor, gündemi doğru okumak adına tahmin ve senaryo analizleri yapıyoruz. Bu sayede, piyasalardaki gelişmeleri önceden öngörebiliyor ve buna göre stratejilerimizi belirliyoruz. Bu dönemde esnek bir yaklaşım benimsemek ve hızlı karar almak önemli. Stratejilerimizin değişen koşullarda dinamik olarak esnek ve adapte olabilir olması dönüşümü kolaylaştırıyor.

2024’ü global olarak bir toparlanma yılı olarak görüyoruz. Kontrol altına alınan enflasyonla birlikte olası faiz indirimleri de buna işaret ediyor. Yakın coğrafyamızdaki oluşan jeopolitik gelişmelerse bazı ürünler, hammadde ve yarı mamul için tedarik zincirlerinin kırılması, petrol ve emtia fiyatlarının artmaya başlamasıyla enflasyon üzerinde baskı ve ekonomik aktivitenin yavaşlaması gibi risklere yol açabilir. Bu risklere alternatif senaryolarla operasyonel ve finansal olarak hazır olmak fayda getirecektir.

“OPERASYON VE STRATEJİ DENGESİ ÖNEMLİ”

CFO’lar, 2024’te uzun ve zorlu bir yolculuk devam ederken, finansal istikrarı korumanın yanı sıra şirketlerin büyüme stratejilerini belirlemek ve uygulamak adına hazır olmalı. Aynı zamanda değişen piyasa koşullarıyla birlikte, büyük resme odaklanmayı ihmal etmemeliler. Operasyon ve strateji dengesi önemli. Dijital dönüşüm, legal ve raporlama standartlarındaki değişiklikler, zorlu ekonomik koşullar gibi pek çok faktör, CFO'ların karar alırken dikkate alması gereken unsurlar olmakla birlikte risk yönetimi önemli bir gündem olacak.

Ersin Pak / AllIanz Türkiye Finans Genel Müdür Yardımcısı
“FARKLI SENARYOLARA KARŞI B VE C PLANLARIMIZ HAZIR”
“Finansal istikrarımızı korumaya devam etmek için olası farklı senaryoları ve bunun şirketimize etkilerini sürekli analiz etmeye ve bu farklı senaryolara karşı B ve C planlarını her daim hazır tutmaya odaklanıyoruz.”

Sigorta sektörü olarak yaptığımız işin temeli risk yönetimine dayanıyor. Bu nedenle yaşanması muhtemel risklere uzun vadeli bir öngörüyle bakıyoruz ve risk oluşmadan alınması gereken önlemler konusunda her zaman hazırlıklıyız. Allianz Türkiye olarak bizlere sağlığını, geleceğini ve birikimlerini emanet eden müşterilerimize, varoluş amacımız olan “Allianz Seninle” deneyimini yaşatarak, her zaman yanlarında olduğumuzu hissettirmeye çalışıyoruz. Bu noktada finansal istikrarımızı korumaya devam etmek için de olası farklı senaryoları ve bunun şirketimize etkilerini sürekli analiz etmeye ve bu farklı senaryolara karşı B ve C planlarını her daim hazır tutmaya odaklanıyoruz. Risklere karşı dayanıklılığımızı güçlendirirken, doğru alanlara yatırım yapmaya ve kârlılığın azalıp riskin arttığı alanlarda daha dikkatli olmaya önem veriyoruz.

DOĞRU FİYATLANDIRMA

Hasarların ve genel giderlerin etkin bir şekilde yönetilmesi, ürün ve hizmetlerimizi doğru fiyatlandırma politikalarımız, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi önemini koruyacak. Aynı zamanda enflasyon döneminde doğru yatırım araçlarına yatırım yapmak, getiriyi maksimize etmeye odaklanırken riski de en aza indirerek hareket etmek önceliklerimiz arasında olacak. Öte yandan, Allianz Türkiye için stratejik önemi olan projelere ve dönüşüm programlarına yatırım yapmaya devam ederek, enflasyonun üstünde bir büyüme oranı yakalama hedefimize ulaşmak için çalışacağız.

“RİSKLERE KARŞI DAYANIKLILIĞIMIZI KORUYACAĞIZ”

Global olarak parasal sıkılaşmanın azaldığı ve faizlerin düştüğü bir yıl olacak. Özellikle yılın ikinci yarısında bunun etkilerini daha sert hissedeceğimizi öngörüyoruz. Türkiye’de ise para politikasında sıkılaştırma sürecinin daha uzun süre korunması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede büyüme ve enflasyonla mücadele sürecinde oluşabilecek riskler olabilir. Bunun dışında, jeopolitik riskler ve politik gerginlikler hem global ölçekte hem Orta Doğu için risk faktörü olmaya devam edecek. Bu dönemde büyüme yolculuğumuza devam etme hedefiyle, risklere karşı dayanıklılığımızı korumaya, doğru yatırımlar yapmaya odaklanmayı sürdüreceğiz. Tüm bunların yanında daha kalıcı risklerle de karşı karşıyayız. Bunların başında iklim krizi geliyor. Son dönemde etkilerini daha fazla hissetmeye başladığımız iklim krizi, üzerimize düşenden daha fazlasını yapmamızı kaçınılmaz hale getiriyor. Allianz Türkiye olarak biz, sürdürülebilirlik prensipleriyle işimizi sürekli dönüştürüyoruz.

STRATEJİK HEDEF

Daha esnek ve dayanıklı kuruluşların, ani veya aşamalı değişikliklerden kaynaklanan risk ve fırsatları öngörebildiğini ve yanıt verebildiğini birkaç yıldır deneyimleyerek görüyoruz. Şirketin dayanıklılığını ve esnekliğini artırmak, CFO’lar için stratejik bir hedef olarak önümüzdeki dönemde de önemini korumaya devam edecek. Günümüzde CFO’ların doğru stratejileri belirlemesinde ve uygulamaya koymasında otomasyon, yapay zeka gibi teknolojik sistemlerin rolü artıyor. Bu nedenle CFO’ların hızla değişen ve kompleks bir yapı kazanan dijital dünyaya hakim olmak için gelişmeleri çok yakından takip etmesi gerekiyor. Yine önümüzdeki dönemde enflasyon yönetimi için kaynakların doğru zamanda doğru alana alokasyonu, CFO’ların en önemli görevlerinden birisi olmaya devam edecek.

Özlem Yeşildere / Mey DIageo Finans ve Dijital Transformasyon Direktörü
“VERİMLİLİĞE ODAKLANACAĞIZ”
“Bir yandan doğru inovasyonla kurgulanmış seçici ürün portfoyüyle pazarda etkin yer almak, öte yandan hem maliyet azaltımı hem nakit yaratımı açısından verimliliğe odaklanmak birinci önceliklerimiz olacak. Çiftçiye, tedarikçilerimize, müşterilerimize yani ekosisteme değer katan ve dijitalleşmeye yönelik yatırımlara odaklanmaya devam edeceğiz.”

Mey Diageo temelleri TEKEL üzerine kurulmuş bir şirket. İlk günden bu yana öncelikli hedefimiz köklerimizden aldığımız güçle şirketimizin yanı sıra ekosistemimizi de yatırım yaparak daha ileriye taşıyabilmek. Yapı itibarıyla geniş bir ekosisteme sahibiz. Bunun içine gastronomi, yeme-içme sektörü dahil tarım, turizm, kültür-sanat ve daha pek çok alan giriyor.

Bir yandan doğru inovasyonla kurgulanmış seçici ürün portfoyüyle pazarda etkin yer almak, öte yandan hem maliyet azaltımı hem nakit yaratımı açısından verimliliğe odaklanmak birinci önceliklerimiz olacak. Çiftçiye, tedarikçilerimize, müşterilerimize yani ekosisteme değer katan ve dijitalleşmeye yönelik yatırımlara odaklanmaya devam edeceğiz.     

“YÜKSELEN MALİYETLERE DİKKAT”

Tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan zorlu ve belirsiz süreçlere rağmen finansal istikrarı korumayı başarıyoruz. Bunu da şirketin uzun vadeli devamlılığını sağlayacak çözümler üreterek sağlıyoruz. Nakit yönetimine çok önem veriyoruz. Sektörümüzün yüksek işletme sermayesi ihtiyaçları var. Bunu da tüm ekosistemimizi de değerlendirerek, çok verimli bir şekilde yönetmek zorundayız. Örneğin, Türkiye’de yükselen maliyetler bizim işimizde en fazla dikkat göstermemiz gereken alan. Çünkü biz, burada üretim yapan bir şirketiz. Çok iyi bir şekilde maliyetimizi takip etmemiz, tüketiciye artı değer katmayan her türlü maliyeti minimize etmemiz gerekiyor. Maliyetlerimizi mümkün olan en alt seviyeye çektik. Elimizden geldiğince maliyet düzenlemeleriyle, doğru ürün portföyüyle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

EN ÖNEMLİ RİSKLER

Dünya Ekonomik Forumu 2024 raporuna göre en önde gelen riskler şöyle sıralanıyor: Aşırı hava şartları, yapay zeka kaynaklı yanlış bilgilendirme/dezenformasyon, sosyal ve/veya politik kutuplaşma, yaşam maliyetinin artması, siber saldırılar ve ekonomik kriz. Dünyadaki bu trendler globalleşmeyle bizim özelimizde de önem kazanıyor. Özellikle çevre, sosyal, yönetişim (ESG), tedarik zincirleri, (sosyo)ekonomik krizler, enflasyon ve dijital riskleri önceliklerimiz arasına aldık. ESG alanında Mey Diageo’nun 2030 sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda faaliyet gösteriyoruz. Kaynak kullanımı, biyoçeşitlilik ve atık yönetimi konularında emin adımlarla ilerliyoruz, büyük hedeflerimiz var. Şirket olarak daha önce de büyük dönüşümler yaşadık. Bu dönüşümler bizi bir içki şirketinden çok sanayide ve tarımda gastronomi ekosisteminin gelişmesi için çaba gösteren bir şirket haline getirdi. Hem köklü hem bugünün şirketi olarak adaptasyon ve çeviklik becerilerimizi dinamik tutuyoruz.

“CFO’LAR EKOSİSTEM OLUŞTURMALI”

Bir CFO’nun kendini yenileyecek ve zinde tutacak zihinsel, bedensel ve ruhsal alışkanlıklarına mutlaka zaman ayırması, trendleri iyi okuması ve derinliği olan bir ekosistem oluşturması çok kıymetli. McKinsey’nin 2023 Kasım ayında bu konuda yayınlanan bir araştırması oldu. Orada şöyle bir cümle ilgimi çekmişti: “CFO, artık bir kuruluşun her bölümünü birbirine bağlayan kesişen bir ortak payda olarak görülüyor.” Tamamen katılıyorum. Bu noktada yetkin ekipler ve doğru öngörüler doğrultusunda çok senaryolu planlar yapmayı, yarına odaklanırken bugünün dinamiklerini de anlayarak gerçekçi adımlarla ilerleyebilme becerisini önemsiyorum. Zor zamanlarda güvenilir bir ekip çok önemli. Şartlara adaptasyon hızını da önemsiyorum. Katma değer yaratma, risk alma becerilerinde bugün elimizde ESG gibi bir aracımız mevcut. McKinsey’nin az önce sözünü ettiğim araştırması, üst düzey liderlerin ve yatırım profesyonellerinin yüzde 80'inden fazlasının, ESG programlarının 5 yıl içinde bugün olduğundan daha fazla hissedar değerine katkıda bulunmasını beklediğini göstermiş. Bence de dikkate alınmalı.

Barbaros Kubatoğlu / Pegasus Hava Yolları Finans Genel Müdür Yardımcısı
“MALİYETLERİMİZİ KARARLI ŞEKİLDE YÖNETECEĞİZ”
“2024 yılı için finansal hedefimiz, kârlılığımızı koruyarak büyümeye devam etmek. Kârlılığımızı korumanın en önemli unsurlarından biri de daima maliyetlerimizi disiplinli bir şekilde yönetmek.”

Pegasus Hava Yolları olarak, kurulduğumuz günden beri kârlı bir şekilde büyümek her zaman önceliğimiz oldu. Pandemi gibi olağanüstü zamanların dışında da her zaman bu hedefimizi tutturduk. 2024 yılı için de finansal olarak hedefimiz, kârlılığımızı koruyarak büyümeye devam etmek. Kârlılığımızı korumanın en önemli unsurlarından biri de daima maliyetlerimizi disiplinli bir şekilde yönetmek. Enflasyon baskılarının bu kadar yüksek olduğu bir dönemde maliyetlerimizi kararlı bir şekilde yönetmeye devam edeceğiz. Türkiye pazarına olan inancımızla ve turizm sektöründeki büyüme beklentilerimizle birlikte filomuzu da yeni uçaklarla genişletmeye devam edeceğiz.

“ZOR ZAMANLARDA NAKDİMİZİ KORUYACAĞIZ”

Tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan zorlu ve belirsiz süreçlere rağmen finansal istikrarı korumamızı daima maliyetlerimizi kontrol etmeye, doğru yatırımlar yapmaya ve çok atik bir şekilde kararlar alıp uygulamamıza bağlıyorum. Pandemi hepimiz için önemli dersler çıkardığımız bir dönem oldu. Biz de kendimize yeni şirket hedefleri koyduk. Bu hedefler zor zamanlarda nakdimizi en iyi şekilde korumaya ve finansal istikrarımızı sağlamaya yönelik.

Burada en önemli konu sanırım ortak akılla hareket etmek. Karar almaya giden yolda o konunun günlük yaşamda en çok içinde olan çalışanlarımızın görüşlerine kulak veriyoruz.

“HER DURUMDA ÇEVİK OLUN”

Yenilikleri, dönüşüm gereken yerleri, departmanların ihtiyaçlarını ve işi nasıl daha etkin ve verimli yapacağımızı dikkate alarak takip ediyoruz. 2024 yılı devam eden savaşlar, global politik belirsizlikler, enflasyonla kırılganlığı artmış global ekonomiler nedeniyle yine kolay bir yıl olmayacak gibi görünüyor. Ancak turizmdeki olumlu beklentilerimiz ve doğru büyüme hedeflerimizle bu zor yılı da başarılı bir şekilde kapatacağımızı öngörüyoruz. Yeni dönemde CFO’lar daima yenilikleri takip ederek, maliyetlerini disiplinli bir şekilde kontrol ederek ve her duruma karşı çevik bir şekilde en optimal aksiyonu alarak zorlu yolculuklara hazır olabilir.