CFO'NUN LİKİDİTE YÖNETİMİ

CFO'lar, son dönemde öncelik haline gelen 'likidite yönetimi'ne ilişkin gerçekleştirdikleri senaryo çalışmaları kapsamında neler yapıyor?

Paranın kokusu var mı?
Her şirketin ve hatta şirket içindeki her birimin bir sesi, şekli, tadı, kokusu ve dokusu vardır. Bu algı, herkesin anlam arayışına, ihtiyaç ve beklentilerine göre değişir. Doğrusu, yanlışı yoktur, kişiye özeldir. Ve çok fazla bilgi içerir. Yine de şirket vizyonuyla uyumlu olacak şekilde, hem tedarikçiler hem müşteriler hem de çalışanların gözünde olması arzu edilen bir ‘ideal algı’ belirlenir.

Peki, ‘finans departmanı’ genelde hangi ideal algıyı hedefler? Gerçekte algılanan ile hedef birbirine ne kadar yakındır? İşte bu soruların cevabını belirleyen önemli konulardan biridir ‘likidite yönetimi’.

En özet haliyle likidite, bir şirketteki varlıkların paraya dönüşebilme yeteneğidir. En likit varlık da kasadaki paradır.  Eğer paranın kokusu varsa, likidite oranları yüksek işletmelerde buram buram o güçlü kokuyu duyarız. Dijital dönüşümle beraber bu koku değişebilir; ama sesi yine güçlüdür, ciro ve maliyet yapısıyla işletmeler güven verir.

Bu sayıdaki dosyamızda, bakalım Türkiye’nin önde gelen şirketlerindeki CFO’lar, likidite yönetiminde nelere öncelik veriyor, bu ideal algıyı neye göre ve nasıl belirliyor?

Pegasus Hava Yolları Finans Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Kubatoğlu
Nakit yakışhızımızı yavaşlattık

Hava taşımacılığı sektörü ve Pegasus Hava Yolları gibi düşük maliyetli hava yolu şirketleri, pandeminin başlamasıyla normal işleyişin dışına çıkarak, likidite yönetiminin çok daha öne çıktığı bir döneme girdi. Bizim de son 2 yıl boyunca takip edilen en önemli metriklerimiz, likidite pozisyonumuzun yönetimiyle ilgili oldu.

2017-2019 yılları arasında geçirdiğimiz kârlı ve nakit ürettiğimiz dönem neticesinde nakit varlığımız yüksek seviyelerindeyken, pandemi sürecinde bizi birçok diğer firmadan daha avantajlı bir konuma getirmişti.

NAKİT KREDİ KULLANIMI

Normal zamanlarda dahi sabit gider oranı yüksek bir sektörde yer almamızdan dolayı, likidite yönetimine büyük öncelik veren bir şirketiz. Bu sebeple, pandeminin başlamasıyla beraber elimizdeki nakdi korumak için temelde nakit yakış hızımızı yavaşlatıcı önlemleri en hızlı şekilde hayata geçirdik. Bunun iki yönü vardı. Gelir tarafında; bıraktığı katkı pozitif olan hatlara ağırlık vererek, nakit üretimini mümkün olan en üst seviyede tutmaya çalıştık. Giderlerde ise maliyet tasarrufuna yönelik kararlar alarak uygulamaya koyduk. Bu dönemde Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ), vergi ertelemeleri ve benzeri desteklerin büyük katkısı oldu. Tüm bunlara ilave olarak, bankalardaki nakit limitlerimiz dahilinde fonlama maliyeti hassasiyetimizi kaybetmeden, nakit kredi kullanımını devreye soktuk.

BORÇLANMA KANALLARI

Salgının beklenenden daha uzun süreceğini öngördüğümüzde, önce Şubat 2021’de ilk yurt içi TL bono ihracını, sonrasında Nisan 2021’de. yine ilk yurt dışı Eurobond ihracımızı gerçekleştirerek, likidite poziyonumuzu kuvvetlendirdik. Nakit üretim hızımıza bağlı olarak, fonlama maliyetimizi ve vade yapımızı göz önünde bulundurarak, farklı borçlanma kanallarındaki varlığımızı sürdürmeyi ve toplam nakit seviyemizi uzun vadede Pegasus’un ihtiyacını karşılayacak seviyede tutmayı hedefliyoruz.

Hepsiburada CFO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Korhan Öz
12-18 aylık planlarımızı, haftalık güncelliyoruz
Biz, Türkiye’nin Hepsiburada’sı olarak, dünya teknoloji borsası Nasdaq’ta işlem gören ilk ve tek Türk şirketiyiz. 2021 yılında yaptığımız 215 milyon TL yatırımla, Türkiye’de teknoloji ve istihdama destek verdik, ailelerin geçimine ve ekonomiye katkı sağladık.

Türkiye’de ticaretin dijitalleşmesine liderlik etme misyonumuz doğrultusundaki yatırımlarımızın planlamalarını, çok öncesinden yapıyoruz.

Yol haritamızı güncel ve verimli tutmak adına, kurda ve maliyetlerde yaşanabilecek değişimler, jeopolitik gelişmelerin etkileri ve muhtemel tüm makroekonomik zorlukları göz önünde bulundurarak, simülasyon çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Likidite yönetimi ve bütçe çalışmaları kapsamında hazırladığımız 12-18 aylık planlarımızı haftalık olarak güncelliyoruz. Bu planlamalarda Hepsiburada Express Market, HepsiPay, HepsiLojistik, HepsiJet, HepsiGlobal, HepsiAd gibi stratejik yatırımlarımızın da yol haritaları var.

Biz, Hepsiburada olarak, hem ülkemiz hem de markamız için, uzun vadeli ve sürdürülebilir değer yaratmayı önceliklendiriyoruz.

Global Yatırım Holding Mali İşler ve Finansman Grup Direktörü Ferdağ Ildır
Likidite pozisyonumuzu istikrara kavuşturuyoruz
Grubumuz, likidite pozisyonunu istikrara kavuşturmak için önemli adımlar atıyor. Pandemi döneminde aldığımız hızlı aksiyonlarla finansal anlamda güçlü yapımızı koruduk. Ödeme yükümlülüklerimizi vadesinde ya da vadesinden önce itfa ediyoruz. 2021 yılında önceliğimiz, borçluluğumuzu azaltmak olmuştu.

Kısa ve uzun vadeli borç yükümlülüklerini azaltmak ve likidite pozisyonumuz güçlendirmek için bedelli sermaye artırımına gittik. Böylece şirketimiz, daha istikrarlı bir sermaye yapısına kavuşmuş oldu. Sağlanan 487 milyon TL’lik fon girişinin tamamı, fon kullanım raporuna uygun bir şekilde, borçların azaltılmasında kullanıldı.

Bu kapsamda 322 milyon TL (31,2 milyon Euro) kredi geri ödemesi ve 172 milyon TL tutarında toplam iki parça bono itfası (30.09.2021 itibarıyla) ve ekim ayında da 17,3 milyon TL bono itfası gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıl holding solo brüt borç tutarını dolar bazında neredeyse yarı yarıya azalttık. Böylece, pozitif serbest nakit akımı yaratmaya ve sektörler bazında artması öngörülen operasyonel kârlılıkla iştirakler bazında ve dolayısıyla temettü dağıtımına odaklanmanın mümkün olabileceğini düşünüyoruz.

Otokoç Otomotiv Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı M. Önder Kutman
Aylık nakit akış tahminlemeleri yapıyoruz
Araç kiralama alanında yüksek yatırım ihtiyacı olduğu için ağırlıklı olarak kredi ile büyüyoruz. Özellikle piyasanın belirsiz olduğu dönemlerde ekonomiyi sürekli takip ederek, proaktif davranmanız gerekiyor.

Otokoç Otomotiv olarak, likiditemizi doğru yönetmek amacıyla aylık nakit akış tahminlemeleri yapıyoruz. Bu çerçevede, fon ihtiyacımızı birkaç ay öncesinden karşılamaya ve vadesi yaklaşan kredilerimizi de daha erken yenilemek için bankalarla görüşüyoruz.

Bankalardaki limitlerimizi verimli kullanmak adına tahvil/bono ihraçlarını da bir alternatif olarak değerlendiriyoruz.  Halihazırda bu başlık altında SPK’dan alınmış 1,5 milyar TL’lik raf kaydımız bulunuyor. Aktif risk yönetimi, likiditenin sürdürülebilir olması için çok önemli bir unsur. Bu nedenle de piyasada var olan tüm alternatif finansman çözümlerini müşterilerimize sunarak tahsilatlarımızı hızlandırmaya çalışıyoruz.