CFO'NUN YURT DIŞI ALACAK YÖNETİMİ

Evet. Uluslararası alacak yönetimi alanındaki 15 yıllık deneyimime dayanarak söyleyebilirim ki, yurtiçindeki alacakların takibine kıyasla daha zor. Bir kere işin içine, borçlunun bulunduğu ülkenin ticari kültüründeki farklılıklar veyabancı dilde iletişim giriyor. Üstüne bir de 'nasılsa uzakta' algısı veren 'yurtdışındaki firma' durumu söz konusu.

İhracat yapan şirketlerimizin yüzde 60’ından fazlası, büyük riskler alıyor ve vadeli satış yapıyor. Bazen zorlu rekabet koşulları, bazen de sektörel gereklilikler gereği bu durum kaçınılmaz oluyor. Kimi zaman da, büyüme hedefleri doğrultusunda yurtdışına açılma isteği, döviz getirisinden faydalanma arzusu ve satış artırma adımlarında alınan minik riskler gibi sebepler söz konusu.
Halbuki vadeli satıştaki riskler o kadar da minik değil.
Firmaların nakit akışını bozma aşamasına gelmeden, yani gecikmeden doğru aksiyonları almak veya profesyonel destek almak büyük öneme sahip.
Alacak yönetiminde uzmanlaşmış tahsilat ajanslarıyla yol alarak, müşteri kaybetmeden yurtdışı alacaklarını takip etmek kolaylaşıyor. Çünkü yurtdışındaki müşterilerin konuyu ciddiye almasını ve ödeme disiplini kazanmasını sağlamak için aracı kurumların hem
çözüme kavuşturan etkisi hem de deneyimi daha fazla.
Türkiye’nin ilk uluslararası tahsilat ajansının kurucusu olarak, şunu söyleyebilirim ki, alacak yönetiminde sıkı takip, görüşmeler öncesi hazırlık yapmak, odaklanmak ve özgün bir dille iletişimi yürütmek, başarı için çok ama çok önemli faktörün başında geliyor.
Peki ya Türkiye’nin önde gelen şirketleri, yurtdışında tahsili geciken alacaklarıyla ilgili süreçlerini nasıl yönetiyor? Bu sayımızda farklı deneyimleri sizler için derledik.

Yaşam Hastaneleri Mali İşler Direktörü NİL KAHRAMAN
Yurtiçi ve yurtdışı alacaklar faaliyet gelirleri ve net karı etkiler

Tahsili gecikmiş alacakların şirket bilançoları üzerindeki ana etkisi net karı küçültmeleridir. O nedenle yurtiçi ve yurtdışı alacakların takibinin etkin yapılması faaliyet gelirleri ve net karı artırıcı etki yapmaktadır.

Yurtiçi alacakların takip ve tahsil yöntemleri ile yurtdışı alacakların takip ve tahsil yöntemleri arasında hukuken büyük farklar bulunmamasına rağmen uygulama açısından yurtdışı alacakların tahsili hem idari hem de hukuki alanda çok daha zordur. Bu nedenle özellikle yurtdışı alacakların tahsili için konuda deneyimli iş ortakları ile çalışılmaktadır.

Liv Hospital Mali İşler Sorumlusu MAHMUT BAŞKUTLU
Durum tespiti, dostane çözüm, uzman desteği…

Yurtdışı pazarında var olmayı hedefleyen kurumlarda yurtdışı alacaklarının sürdürülebilir yönetimi için sırasıyla; Tahsil kabiliyetine ilişkin her türlü durumu tespit etmek, dostane çözüm için gerekli görüşmelerin yapılması ve uluslararası alacak davası için konuya hâkim ekiplerden destek almak.

Bürotime Muhasebe Müdürü NURİ EKEN
Stratejimizi riskten kaçınma üzerine kurguladık

Şirketimiz gerek yurtiçi ve gerekse yurtdışındaki alacaklarını yönetme konusunda oldukça başarılı bir durumdadır. Bu başarıda, uçtan uca çözümler sunan entegre bir yönetim sistemine sahip olmamızın yanı sıra, alacağımızı peşin tahsil ederek riskten kaçınma stratejimizin de payı vardır. Şöyle ki; stok barındırmayan ve sipariş üzerine üretim yapan, Türkiye’nin en büyük üretim tesisine sahip olan bir firma olarak, yurtdışı siparişlerinin büyük çoğunluğunda; siparişle birlikte ve ardından mal tesliminde ödemenin tamamını alarak, alacaklarımızı malın fabrikadan çıkışıyla birlikte tamamlamış oluyoruz. Tabii ki uzun yıllara sarı ilişkimiz olan müşterilerimiz ve bayilerimiz ile aramızda oluşturduğumuz güven ilişkisine dayanarak, akreditifli çalışma yöntemini benimsediğimiz durumlar da bulunmaktadır.

Demirören Grup Finans Müdürü MUSTAFA ÇELİK:
En önemli konu vadesi geçen alacaklara erken müdahale etmek
Şirketlerin hukuk birimleri, zamanında ödenmemiş yurtdışı alacakları takip etmek istediklerinde, farklı ülkelerin ticari-hukuki uygulamalarına tam hâkim olmadıkları için yurtdışı alacak takipleri genellikle istenilen sonucu vermemektedir.

Sorunlu işlem sayısı arttığında işletmeler yeterli kaynak ayıramadıkları için alacakların takibi yapılamamakta, bu alacaklar zamanla tahsil kabiliyetini yitirmektedir. Bu nedenle vadesi geçen alacaklara erken müdahale etmek ilk ve en önemli adım olmalıdır.

Yine de tüm tedbirlere rağmen tahsili sorunlu hale gelen yurtdışı alacaklar şirketlerin sıklıkla karşılaştığı bir sorundur. Günümüzde sayılar artmakta olan alacak tahsilat hizmeti veren şirketler, uluslararası networkleri ve konuya özel uzmanlıkları sayesinde yurtdışı satış yapan şirketlere, sorunlu alacakların tahsili konusunda büyük fayda sağlamaktadır.

Biz de gecikmiş bir yurtdışı bakiye borcumuzdan dolayı bu hizmeti veren bir şirket ile borçlu konumunda iken tanıştık ve sonrasında gecikmiş yurtdışı alacaklarımız tahsili konusunda iş birliği yapmaya karar verdik. Bu konudaki uzmanlıklarının ve networklerinin işlerimizi kolaylaştırdığını deneyimleme şansımız oldu. Lokal partnerler ile koordineli çalışmaları, bizim çok uzun sürelerde çözebileceğimiz ya da hiç çözemeyeceğimiz sorunları kimi zaman çok kısa sürede sonuçlandırmalarını sağlamaktadır. Aldığımız bu olumlu dönüşler sonucunda iş birliğimizi artırmaya devam ediyoruz.

Europcar Türkiye CEO’su Fırat Fidan:
Yurt dışı alacakların iki aşamalı formülü
Yurt dışındaki alacakların yönetimi konusunda iki aşamalı yönetim şeklinden bahsedilebilir. Birincisi doğrudan bağlı olduğumuz Europcar ülkeleri ile ilgili olan, ikincisi ise brokerlar ve bireysel kullanıcılar ile ilgili olan kısım.

Europcar ve brokerlar kısmında karşılıklı yapılan sözleşmeler esas alınıyor. Sözleşmeler yapılırken ilgili ülkede geçerliliği olan hukuk kuralları göz önünde bulunduruluyor. İlgili hukuk kuralları sözleşmeye madde olarak ekleniyor.

Bireysel kullanıcılar özelinde ise istisnai bir durum yoksa, genelde doğrudan bize yansıyan bir hareket olmuyor. Kullanıcı ile kiralamanın gerçekleştiği ülkedeki kiralama koşullarının bağlayıcı olmasından dolayı; kullanıcı doğrudan kiralama yaptığı ülkedeki firmaya karşı sorumlu oluyor.

Vadesi geçmiş yurtdışı alacakları içinse öncelikle finans bölümü, istikrarlı ve gelişmiş analiz yöntemleriyle; alacak takibini anlaşmalı vade sürelerinde kontrol ediyor.

Uluslararası tahsilat firmalarıyla uyumlu bir şekilde organize olunarak alacak takibi hukuki zeminlerde sağlanıyor. Koşullar haricindeki durumlarda ise; minimum zararla nasıl çözüleceği konusunda karşılıklı uzlaşma yoluna gidilebilmekte.

Teksan Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi EBRU ATA TUNCER:
En uygun çözümler ile yurtdışı alacaklarımızı tahsil ediyoruz

S,anayici ve ihracatçı bir şirket olarak tedarik zinciri, üretim, pazarlama ve satış gibi zorlu süreçlerden sonra en önemli aşamayı, yapmış olduğumuz satışın tahsilatı oluşturuyor. Tahsil edemeyeceğiniz tutar; sattığınız ürün için katlandığınız maliyetlerin, kârın ve en önemlisi zamanın kaybı anlamına gelir ki bu durum üretim – satış – tahsilat döngüsünü direkt etkiler. Bu yüzden tahsilat ile ilgili olarak ekonomik koşulları ve hizmet verdiğimiz sektörün koşullarını dikkate alıyoruz. Piyasada uygulanan her türlü enstrümanı sisteme dahil ederek en uygun çözümler ile yurtdışı alacaklarımızı tahsil ediyoruz. Eximbank alacak sigortası, alacak risk sigorta poliçesi, akreditif, peşin satış ile satış yapmaya özen gösteriyor, açık satış olması durumunda da piyasa istihbarat raporlarından faydalanarak alacak tahsilatlarımızı yönetmeye çalışıyoruz.

Kale Holding CFO’su Haluk Alperat:
Ekonomi’de kartlar yeniden dağıtılacak
İş dünyası olarak beklentimiz, pandemi ile mücadelede elde edilen başarının ardından 2022’nin daha güzel geçeceği yönündeydi. Ancak bir krizden kurtulduk derken, yeni yılda kendimizi yeni bir krizin içerisinde bulduk. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı savaş, hepimiz için zorlu bir yılın habercisi oldu. Dünya ticaret ve tedarik dengelerini değiştiren bu savaşın, yaratacağı değişimleri iyi yönetmek önümüzdeki süreçte hepimiz için büyük önem arz ediyor. Ekonomide kartların yeniden dağıtılacağı, dengelerin değişeceği bu zorlu süreci sektör ve ülke olarak, en az kayıpla aşmayı temenni ediyoruz.

“Mardin ve Lyksor yatırımları ile büyümeye devam ettik”

Pandemi, 2021 yılında da pek çok sektörde enerji, üretim, hammadde ve tedarik alanlarında önemli krizlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Özellikle ülkemizde kurdaki dalgalanmanın da eklenmesiyle maliyetlerde çok önemli artışlar yaşandı. İnşaat malzemeleri özelinde baktığımızda TÜİK’in açıkladığı son verilere göre, inşaat maliyet endeksi 2022 yılı mart ayında, bir önceki aya göre yüzde 9,58 bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 101,57 arttı. Bu maliyet artışının yanında, yüksek faiz oranları ve düşen alım gücü ile birlikte yurt içindeki inşaat sektörü de olumsuz etkilendi. 2021 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 11’lik büyümesine karşın, inşaat sektörü yılı 0,9’lük bir küçülmeyle tamamladı. Bununla birlikte yurt içinde durgun giden pazarda son açıklanan Konut Finansman Paketi’nin önemli bir hareketlilik getirmesini bekliyoruz. Bu da inşaat malzemeleri sektörüne de olumlu yansıyacaktır.

Kalekim olarak, bu zorlu süreci aldığımız hızlı aksiyonlar sayesinde bugüne kadar başarıyla yönettik. Daha büyük ve daha güçlü bir Kalekim yaratma hedefimiz doğrultusunda, bizim için önemli bir adım olan halk arz programımızı Mayıs 2021’de başarıyla gerçekleştirdik. Attığımız bu adımın devamında ise, hızlı bir yatırım sürecine girdik. İlk olarak, yurt dışı yatırımlarımızın ihtiyacı olan konsantre ürünlerin üretimi için Mardin’deki fabrikamıza 23 milyon TL’lik ek hat yatırımı yaptık. Bizim için önemli bir ihracat pazarı olan Irak ve yine hedef bölge konumundaki Orta Doğu pazarına yakınlığı nedeniyle bu yatırıma büyük önem veriyoruz. Bunun yanında yurt dışı yatırımlarımız kapsamında Afrika ile Orta ve Doğu Avrupa’ya yönelik yatırım ve iş birliği çalışmalarımıza devam ediyor.

2021’deki yatırımların ardından, 2022 yılına da yine önemli bir satın alma yatırımı ile başladık. Yurt içi pazarına yönelik hedeflerimiz doğrultusunda, Lyksor Kimya A.Ş.’nin yüzde 75’lik kısmını, 140,6 milyon TL karşılığında satın aldık. Yapı kimyasalları ve beton teknolojileri alanında faaliyet gösteren Lyksor Kimya A.Ş.’nin 2022 yılında ciromuza 325 -350 milyon TL arasında katkı yapmasını bekliyoruz. Önümüzdeki süreçte de yurt içinde ve yurt dışında yeni yatırım ve iş birliklerine dair çalışmalarımız devam edecek. Hedefimiz yaptığımız, bu yeni yatırımlarla hem ürün gamımızı çeşitlendirmek hem de üretim ve etki alanımızı daha da genişletmek.

Yaptığımız tüm bu yatırım ve iş birliği çalışmalarımız sayesinde ise, inşaat sektörünün yüzde 0,9 oranında küçüldüğü 2021 yılında Kalekim olarak, net karımızı bir önceki yıla göre yüzde 158,5 oranında artırmayı başardık. Bu zorlu süreçte, ulaştığımız bu rakamları önemli bir başarı olarak görüyoruz.