CHRO'NUN EŞİTLİK AJANDASI

YILDIZ HOLDİNG KADIN PLATFORMU ELÇİSİ BEGÜM MUTUŞ, FIRSAT EŞİTLİĞİNİ TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ İÇİN GÖZETTİKLERİNİ ANLATIYOR. HOROZ LOJİSTİK KIDEMLİ İK VE KALİTE SİSTEMLERİ DİREKTÖRÜ AYTÜM ENGEREK, SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA AÇISINDAN EŞİTLİLİĞİN VE KAPSAYICI KÜLTÜRÜN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİYOR. KARACA GRUP İNSAN VE KÜLTÜR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AYÇA İŞBİLİR, KADINLARI LİDERLİK POZİSYONLARINA HAZIRLAMAK İÇİN ÇALIŞTIKLARINI ANLATIYOR. MİGROS GRUBU İK VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI OLCAY YILMAZ NOMAK, CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE SEKTÖRE NASIL LİDERLİK ETTİKLERİNİ İFADE EDİYOR. SAP TÜRKİYE İK DİREKTÖRÜ HANDE GENÇ VE PEGASUS HAVA YOLLARI İK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI DİLARA OĞUR, İŞE ALIMDAN İTİBAREN EŞİTLİĞİ GÖZETTİKLERİNİ AKTARIYOR. IC HOLDİNG VE GRUP ŞİRKETLERİ İNSAN VE KÜLTÜR BAŞKANI NAZİRE ULUSOY, TAM ANLAMIYLA EŞİTLİK İÇİN DERİNLEMESİNE BİR DÖNÜŞÜM İHTİYACINA DİKKAT ÇEKİYOR. AMGEN TÜRKİYE İK LİDERİ ERSİN YILMAZ İSE "SOSYAL NORMLAR SORGULANMALI" DİYOR.

BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin beşincisi olan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” dünyanın kanayan yaralarından birisi haline geldi. Kadınların toplumun yarısını, belki potansiyelin yarıdan da fazlasını oluşturduklarını dikkate alırsak dünyanın en önemli sorunlarından birisiyle karşı karşıyayız.

Eşit temsil ve adil ücretin sağlanması adına, kurum kültürlerinde de çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık temel değerler olarak öne çıkarılmalı. Kadınların iş ve sosyal alanda layık oldukları mevkilere ulaşmalarını engelleyen temel faktör, bilinçaltı önyargıları. Bu bağlamda, karar verme mekanizmalarında etkin olan erkeklerin perspektif değişikliğine gitmeleri elzem.

İstihdamda özellikle yönetim kademesinde kadın sayısını artırmak için pozitif ayrımcılık maalesef işe yaramıyor ve yeterli olmuyor.  İş hayatında kadın ve erkeklerin eşit temsilinin sağlanması adına, kısa vadede net ve kesin hedefler, kotalar gibi somut adımlar atılmalı. Ancak kotalar ve hatta pozitif ayrımcılık, nedense çeşitliliğe ve stratejiye katkı olarak değil de yetkinliklerden feragat etmek olarak algılanıyor. Dünyada, yönetim kademesinde, kadınların sayısını ve temsil oranını artıran ülkelerin neredeyse hepsi problemi kotayla çözmüş. Normalleşme, yani dengeli temsil sağlandıktan sonra, kotaları kaldırmayı düşünebiliriz.

Kadınlar eğitime erişip, iş dünyasına girseler de bu kez ücret eşitsizliğiyle karşı karşıya kalıyor. Şirketlerin daha şeffaf hareket ederek, her seviyedeki erkek ve kadın çalışanlarının, önce ücret seviyelerini, daha sonra da cinsiyete dayalı önyargıların yarattığı ücret farklılıklarını açıklaması önemli bir adım olacaktır.

Karaca Grup İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayça İşbilir
“KADINLAR POTANSİYELLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMELİ”
“Kadınların liderlik pozisyonlarında ve iş gücünde temsilini artırmak için çeşitli programlar ve inisiyatifler yürütüyoruz. Çalışanlarımızın yüzde 52’si kadın olduğu için kadınlar iş gücümüzde önemli bir oranda yer alıyor. Yöneticilerimizinse yüzde 64’ünün kadın olmasıyla kurum içinde kadınların liderlik rollerinde güçlü bir temsiliyet sağlanıyor."

Kadınların liderlik rollerine yükselmesini teşvik etmek amacıyla çok boyutlu durumsal liderlik geliştirme eğitimleri düzenliyoruz. Bu eğitimler, kadın çalışanların liderlik potansiyellerini keşfetmelerine ve güçlendirmelerine olanak tanıyor. İşe alım süreçlerinde kadın iş gücünün çeşitliliğini ve kapsayıcılığını teşvik etmek için aday havuzlarımızı çeşitlendirmeye çalışıyor ve cinsiyet eşitliğine önem veriyoruz. Ayrıca kadınların iş yaşamında karşılaştıkları zorlukları anlamak ve çözüm önerileri geliştirmek için düzenli olarak geri bildirim toplama ve analiz etme süreçleri yürütüyoruz.

Bir diğer yandan bu konu özelinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle yürüttüğümüz "Satışta Kadın İzi Var" projesiyle kadın istihdamında önemli bir adım attık. Bu proje kapsamında, İstanbul lokasyonlu Karaca mağazalarımızda 35 yaş ve üzeri kadınlara kariyer fırsatları sunuyoruz. Kadınların liderlik pozisyonlarında ve iş gücünde daha fazla temsil edilmesini sağlamak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Karaca olarak kadınların potansiyellerini gerçekleştirmelerine ve güçlü birer lider olmalarına katkıda bulunmaya devam edeceğiz.

EŞİTSİZLİĞE KARŞI YAN HAKLAR

Her ne kadar Karaca olarak kurumumuzda kadın çalışan oranlarının genele kıyasla daha adil olduğundan bahsetsek de bunun aksine kadının iş gücüne katılımında tam fırsat eşitliği sağlanmasından uzağız. Bu sebeple marka olarak her zaman pozitif ayrımcılıktan yanayız. Pozitif ayrımcılık çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz çeşitli uygulamalarla fırsat eşitliğinde daha iyi bir pozisyon yarattığımızı düşünüyorum. Esnek çalışma saatleri, ebeveyn izni gibi yan haklar cinsiyet eşitsizliğini azaltmada yardımcı oluyor. Herkesin eşit haklara ve fırsatlara sahip olduğu bir toplumu meydana getirmek için toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik, hakkaniyet ve kapsayıcılık sağlanmalı. Herkesin eşit haklara ve fırsatlara sahip olduğu bir toplum sürdürülebilir kalkınmanın anahtarıdır. Böyle toplumlarda kadınların iş gücüne katılımı arttıkça, ekonomik büyüme teşvik edilir. Ayrıca, farklı bakış açılarının iş dünyasına entegrasyonu, yenilikçiliği artırır. Çeşitlilik, krizlerle başa çıkma yeteneğimizi güçlendirir ve sosyal adaletin sağlanmasına katkıda bulunur. Bu nedenle, toplumsal cinsiyet eşitliği ve çeşitlilik sürdürülebilir kalkınmanın temel bir parçasıdır.

“DENEYİM VE BECERİ ESAS”

Ücret yaklaşımımızı iş ailesi ve fonksiyon bazında değerlendiriyoruz. Yani, benzer iş gruplarına veya iş türlerine sahip olan çalışanlar arasında benzer ücret yapılarını belirliyoruz. Ayrıca, benzer iş büyüklüklerine sahip olan çalışanların ücretlerini de karşılaştırıyoruz. Ancak sadece iş büyüklüğü değil, aynı zamanda deneyim ve yetkinlikler de göz önünde bulunduruluyor. Bu şekilde, işler arasında adil bir ücret farklılaştırması yapılırken, aynı zamanda çalışanların deneyim ve becerilerine uygun bir ücret düzeyi belirlenmiş oluyor.

Migros Grubu İnsan Kaynakları ve Endüstri İlişkileri Genel Müdür Yardımcısı Olcay Yılmaz Nomak
“CİNSİYET VE FIRSAT EŞİTLİĞİNDE SEKTÖRDE TEKİZ”
"Dünyanın en önemli endekslerinden olan Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi'nde, cinsiyet ve fırsat eşitliğinde Türkiye'nin lideri konumda olan 12 şirketin arasında yer alıyoruz ve perakende sektörünü temsil eden tek şirket konumundayıZ."

Cinsiyet ve fırsat eşitliği hem kurum kültürümüzün ana öğelerinden hem Migros İyi Gelecek planımız kapsamında belirlediğimiz ana odak noktalarından. Bu bağlamda, sürdürülebilirlik stratejimiz ve yol haritamız, cinsiyet ve fırsat eşitliği için attığımız adımları da içeriyor. Kurumsal politikalarımızı ve insan kaynakları süreçlerimizi bu konudaki hassasiyet ve sorumluluğumuzla belirliyoruz. Hem kendi operasyonlarımızdaki kadın çalışanların hem sektörümüz ve toplumumuzdaki tüm kadınların güçlendirilmesi için çalışmalar yürütüyoruz.

“2027 HEDEFİMİZ YÜZDE 35”

Türkiye’de fırsat eşitliği politikalarımızla en fazla kadın istihdamı yaratan, kadın ve erkekler için eşit ve adil yaklaşım sergileyen şirketler arasında yer alıyoruz. Kadın çalışan oranımız yüzde 44, kadın yönetici oranımız yüzde 33. Yönetimde kadın oranımızı 2027’ye kadar yüzde 35’e çıkarma hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Üst yönetimde kadın çalışan oranını artırmak ve kurum içi fırsat eşitliği yaklaşımımızı sürdürülebilir kılmak için de hedefimiz mevcut.

Şirketimizde mevcut ve yeni başlayan tüm çalışanlarımıza sunduğumuz “Farklıyız, Eşitiz” eğitim serimizle toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının ve yaklaşımının kurum kültürümüzdeki yerini daha da güçlendiriyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik eğitimler, video serileri, webinarlar, çalıştaylar, bültenlerle kurum kültüründe yer alan eşitlikçi yaklaşımı sürekli güçlendiriyoruz. “Farklıyız, Eşitiz” yaklaşımımızla kapsayıcı kurum kültürünü oluşturmak hedefiyle tüm operasyonlarımızda işe alım ve yerleştirmeden ücretlendirmeye kadar tüm insan kaynakları süreçlerimizi, ayrıntılı olarak tanımladığımız görev profillerine göre yönetiyoruz. Başvuru yapan adaylarımızı yetkinliklerine göre iş gücüne dahil ediyor; çalışma süreleri boyunca fırsat eşitliği sağlıyoruz.

“YÖNETSEL ROLLERE HAZIRLIYORUZ”

Şirketimizdeki kadın çalışanlarımızın fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla ilgi ve isteklerine göre kariyer gelişimlerini destekliyoruz. Yönetsel rollere hazırlamak için “Potansiyelini Keşfet Gelişim Yolculuğu” programımızı hayata geçirdik, kadın çalışanlarımıza özel “Lider Kadınlar Gelişim Yolculuğu” programını tasarladık. Bu kapsamda 17 farklı başlıkta oturumlar düzenledik. Kadın liderlerimiz deneyim paylaşım seanslarıyla diğer çalışanlarımıza ilham veriyor. Migros olarak cinsiyet, fırsat ve ücret eşitliği konusunda da her zaman öncü bir marka olduk. LEAD Network EU CEO Taahhüdü'nün imzacıları arasındayız. Dünyanın en önemli endekslerinden olan Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi'nde, cinsiyet ve fırsat eşitliğinde Türkiye'nin lideri konumda olan 12 şirketin arasında yer alıyoruz ve perakende sektörünü temsil eden tek şirket konumundayız.

Pegasus Hava Yolları İK Genel Müdür Yardımcısı Dilara Oğur
“İŞE ALIM VE TERFİYİ CİNSİYET BAĞIMSIZ YÖNETİYORUZ”
“Kadın kotası sistemi, kadınların toplumda rol ve sorumluluk almalarını desteklemek ve
iş hayatına katılımlarını artırmak için faydalı bir araç olarak kullanılabilir. Ancak kariyer hayatında eşit fırsat sunmanın ve buna teşvik etmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.”

Pegasus Hava Yolları olarak, toplumsal cinsiyet dengesine gönülden inanıyoruz ve bu konuda yıllardır etkin çalışmalar yürütüyoruz. BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) platformuna katılan dünyadaki ilk hava yoluyuz. Çalışma hayatında kadın oranının artırılması hedefiyle, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) gönüllü girişimi “2025'te25”i imzalayan öncü hava yollarından biriyiz. Bu kapsamda demografik yapımızı çeyrek bazlı raporlayarak takip ediyor, kadın çalışan oranlarımızın artırılması için ileriye dönük hedefler belirliyoruz.

EŞİT FIRSAT YAKLAŞIMI

Yeteneğin kazanımı ve gelişiminde cinsiyet dengesini önemsiyor, kadınlara eşit fırsatlar sunulmasını savunuyoruz. Pilot yetiştirme programımız CADET ve genç yetenek programımız GoYoung katılımında da demografik yapıyı gözetiyor, oranlarımızı düzenli olarak raporluyoruz. İşe alım ve terfi süreçlerimizi cinsiyet bağımsız yürütüyor, ilgili iş büyüklüğünü ve ücret piyasasını dikkate alarak “eşit işe eşit ücret” prensibi doğrultusunda hareket ediyoruz. Şirket içerisinde başlattığımız eşitlik, çeşitlilik, kapsayıcılık inisiyatifimiz “Harmoni” kapsamında özellikle toplumsal cinsiyet dengesini odağımıza aldığımız aksiyonlar alıyoruz. Ön yargıları kırmak adına farkındalık eğitimleri düzenliyor, şirket içerisinde ve dışında kadının iş gücüne katılımını desteklemeye yönelik proje ve derneklerle iş birlikleri yapıyoruz. Çalışan annelerin doğum sonrası işe dönüşlerini desteklemek adına doğum izni sonrası bir yıl ücretsiz izin hakkı sunuyor, kabinde ve kokpitte doğum sonrası uçuşa dönen anneler için yatılı uçuş planlamıyoruz. Bu uygulamayı çocukları üç yaşına gelinceye kadar uzatıyoruz. Annelerin çocuklarından ayrı kalmaması bizim için çok önemli. Kadın çalışanlarımıza kreş yardımı sağlıyoruz. Yakın zamanda çocuk evlat edinen bir çalışanımıza doğum sürecinde tanıdığımız yan hakları tanıyarak yeni bir uygulama başlattık.

DENGE İÇİN

Kadın kotası sistemi, kadınların toplumda rol ve sorumluluk almalarını desteklemek ve iş hayatına katılımlarını artırmak için faydalı bir araç olarak kullanılabilir. Ancak kariyer hayatında eşit fırsat sunmanın ve buna teşvik etmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. En az bunun kadar önemli bir diğer konu da niteliğin önceliklendirildiği, cinsiyetten bağımsız faktörlerle belirleyici olmanın ve karar almanın cinsiyet dengesi sağlamak konusunda kritik olması. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 50’si kadınlardan oluşuyor. Sürdürülebilir bir toplumsal kalkınma sağlamak için toplumun cinsiyetten bağımsız eşit haklara sahip olması ve kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal hayatın karar alma süreçlerine katılım göstermesi gerekiyor. Toplum olarak potansiyelimizin yarısını kullanmak yerine, cinsiyet rollerine dayalı ön yargılarımızdan sıyrılarak kadınlara eşit fırsatlar sunmalıyız.

“ÖNCE İNSAN”

Tüm toplumsal ön yargıları bir kenara bırakarak, ayrımcı söylemlerden ve davranış kalıplarından soyutlanarak, cinsiyetten arınmış, “önce insan” dediğimiz bir bakış açısı kazanmalıyız. İşte o zaman içlerinde var olan potansiyelleri doğrultusunda kendi kulvarlarında başarıya ulaşan mutlu insanların sayısını artırabiliriz. İnsanlar özel hayatlarında cinsiyete dayalı ön yargılarla karşılaşıyorken, iş hayatında da ne yazık ki özellikle kadınlar cam tavanlarla baş etmeye çalışıyor. Kariyer hayatında ve gelişim yolculuğunda fırsat eşitliğini savunduğumuz kurum kültürümüzde, çalışma arkadaşlarımızın ücretlerini de ilgili iş büyüklüğünü ve ücret piyasasını dikkate alarak “eşit işe eşit ücret” prensibi doğrultusunda belirliyoruz. Cinsiyete dayalı bir performans kriteri olamayacağı gibi ücret ya da prim sistemi de kurgulanamaz. Doğru işe doğru insan ve doğru iş çıktısıyla ilgileniyor, çalışma arkadaşlarımızı tüm farklılıklarıyla kucaklayarak uzmanlıklarını takdir ediyoruz.

IC Holding ve Grup Şirketleri İnsan ve Kültür Başkanı Nazire Ulusoy
“DERİNLEMESİNE BİR DÖNÜŞÜM GEREKİYOR”
“Pozitif ayrımcılık uygulamaları, kadınların iş hayatında karşılaştıkları engelleri kısmen aşmalarına yardımcı olurken, gerçek anlamda kapsayıcı bir değişim için kurumsal kültürde de derinlemesine bir dönüşüm gerekiyor. Bu nedenle, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik daha kapsamlı ve sistematik yaklaşımları benimsemekteyiz.”

IC Holding olarak, kadınların iş gücünde ve liderlik pozisyonlarında temsilinin artırılması konusuna büyük önem veriyoruz. Bu bağlamda, toplumsal cinsiyet eşitliğini vurgulayan ve bu alandaki çalışmalarımızı ileriye taşıyan bir dizi program yürütüyoruz. Çalışmalarımızın merkezinde, Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İlkeler Sözleşmesi ve BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) tarafından oluşturulan “Kadının Güçlenmesi Prensipleri” (WEPs) yer almakta. Türkiye’de WEPs ilke ve prensiplerini destekleyen şirketler arasına katılarak, iş dünyasında kadınların eşit fırsatlara sahip olmalarını ve güçlenmelerini sağlamak amacıyla hareket ediyoruz.

DİLİN GÜCÜ

Bu prensipler, iş yerinde ayrımcılığa karşı adil davranışı teşvik etmekten, kadınların liderlik ve karar alma pozisyonlarına yükseltilmesine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Ayrıca çeşitlilik ve kapsayıcılığa, ayrımcılığın önlenmesine ve toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığının artırılmasına odaklanan DENK Yaşam Akademisi çatısı altında yapılandırdığımız DENK Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projemizle de bu alanlardaki çalışmalarımızı güçlendiriyoruz. Geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz DENK, ilk aşamada dilin gücü ve aksiyonları belirleyici rolüne dikkat çekerek, kadın ve erkek eşitsizliğinde etkili olabilecek kalıp yargılara karşı farkındalığı artırmayı amaçlamakta, projemiz bu yıl derinleşme fazıyla hız kesmeden devam ediyor.

“KOTA YALNIZCA BAŞLANGIÇ”

Pozitif ayrımcılık olarak da adlandırılan kadın kotası gibi uygulamalar, iş dünyasında cinsiyet dengesini sağlama yolunda atılmış önemli adımlardan biri. Bu tür uygulamalar, kadınların liderlik pozisyonlarına ve iş gücüne daha fazla dahil olmalarını teşvik ederek, uzun süreli değişimlerin kapısını aralar. Ancak gerçek fırsat eşitliğinin sağlanması için bu uygulamaların yalnızca bir başlangıç noktası olması gerektiğine inanıyoruz. Pozitif ayrımcılık uygulamaları, kadınların iş hayatında karşılaştıkları engelleri kısmen aşmalarına yardımcı olurken, gerçek anlamda kapsayıcı bir değişim için kurumsal kültürde de derinlemesine bir dönüşüm gerekiyor. Bu nedenle, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik daha kapsamlı ve sistematik yaklaşımları benimsemekteyiz.

“ÇALIŞAN BAĞLILIĞINI ARTIRIYOR”
TAM SAHİPLENME IC Holding olarak "eşit işe eşit ücret" yaklaşımını tam anlamıyla sahipleniyoruz. Bu prensip, grubumuzun temel değerlerinden biri olup, adil ve eşit bir çalışma ortamının oluşturulmasının vazgeçilmez bir parçası. Nedenine gelince, bu yaklaşım hem etik bir zorunluluk hem imzacısı olduğumuz WEPs ile taahhütlerimizin başında geliyor. Eşit işe eşit ücret, çalışanların cinsiyet, yaş, etnik köken veya diğer ayrımcı faktörler gözetilmeksizin yaptıkları iş üzerinden adil bir şekilde değerlendirilmesini ifade ediyor. Bu prensip, çalışanlarımız arasında adil bir denge sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda iş yerinde motivasyonu, çalışan memnuniyetini ve bağlılığını da artırıyor.

Horoz Lojistik Kıdemli İnsan Kaynakları ve Kalite Sistemleri Direktörü Aytüm Engerek
“ÇEŞİTLİLİĞİ VE KAPSAYICILIĞI GELİŞTİRMELİYİZ”
“Sürdürülebilir kalkınma için iş gücünü, aynı gruptan, benzer özelliklere sahip kişilerden oluşturmak yerine; köken, dil, cinsiyet, din, yaş, engellilik gibi farklılıkları içeren çeşitliliği ve kapsayıcı kültürü geliştiren şirketlerden olabilmeyi hedeflemek lazım. Ancak bu şekilde daha yüksek performans gösteren organizasyonlardan olabiliriz.”

Şirketimiz lojistik sektöründe faaliyet göstermekte. Toplam çalışan sayımız neredeyse 2.200. Çalışanlarımızın 1.600’ü erkek, 518’i kadın. Yüzde 65’i mavi, yüzde 35’i beyaz yakalı. Mavi yakalı çalışanlarımızdaki kadın çalışan oranı yüzde 20’yken beyaz yakada bu oran yüzde 38’e yükseliyor. Sonuçlara baktığımızda beyaz yakalı çalışma grubundaki kadın çalışan sayımız erkeklere oranla ortalamanın da üzerinde seyrediyor. Sektörümüz gereği çalışma koşullarımız, özellikle de mavi yakalı çalışanlarımız için ağır olabiliyor. Ancak günümüzde kadın iş gücünün sektörde eskiye nazaran daha fazla yer almak istediğini gözlemliyoruz. Bu noktada kadın çalışan istihdamını artırmaya yönelik şirketimiz bünyesinde ehliyetli kadın çalışanlar istihdam etmeye, öte taraftan kendi bünyemizde barındırdığımız kadın çalışanlarımıza forklift ehliyeti aldırmaya yönelik sertifika programları oluşturmaya başladık. İlave olarak etiketleme, elleçleme gibi işlerde de kadın çalışanlar istihdam ediyoruz. Özellikle bu gruptaki kadın çalışan sayımızı daha yukarılara taşımak önemli hedeflerimizden biri. Yine sektöre kadın yönetici kazandırmak adına yönetici geliştirme programları organize ediyor, kadın istihdamına katkı sağlayacak çalışmaları yürütmeye devam ediyoruz.

“KADINLAR AYRIMCILIK DEĞİL EŞİTLİK İSTİYOR”

Dünyadaki tüm kadınlar pozitif ayrımcılık değil eşitlik istiyor. Yasalar önünde, finansmana erişimde, eğitimde kısaca her alanda eşitlik. İş dünyasının içindeki kadını yardım edilmesi gereken, kırılgan bir birey olarak görürsek baştan hata yaparız. Bu bakış açısıyla başarılı olma şansımız mümkün değil. Toplum yarı yarıya kadın ve erkeklerden oluşuyor. Kadına eşitlik verildiğinde erkeğin eşitliği azalmıyor, tam aksine erkek de daha fazla özgürleşiyor. Kadın ve erkek ancak el ele verdiğinde cinsiyet eşitsizliği ortadan kaldırılabilir. Kadınları güçlendirip, toplumun karar mekanizmalarının olduğu alanlara çıkarmazsak şirketlerde yönetici, karar verici, siyasette söz sahibi, sanayide patron olamazlar.  Biz artık siyasette, sanayide, tarımda, üniversitelerde her yerde el ele olmak zorundayız. “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?” Dünya lideri Atatürk’ün kurduğu bu cümle, kadın ve erkek arasındaki dengenin ve eşitliğin önemine yapılan önemli bir vurgudur. O günün koşullarında ve geleceğe dönük tarifsiz vizyonuyla toplumsal eşitlik ve dengenin bir toplumun geleceğini inşa edeceğine, o toplumun ancak beraber ve birlik içerisinde güçlenebileceğine söylenmiş bir tespittir. Sürdürülebilir kalkınma için iş gücünü, aynı gruptan, benzer özelliklere sahip kişilerden oluşturmak yerine; köken, dil, cinsiyet, din, yaş, engellilik vb. gibi farklılıkları içeren çeşitliliği ve kapsayıcı kültürü geliştiren şirketlerden olabilmeyi hedeflemek lazım. Ancak bu şekilde daha yüksek performans gösteren organizasyonlardan olabiliriz.

“ÜCRETTE ADALET İNOVASYONU ARTIRIR”

“TEMEL BİR İNSAN HAKKI” Eşit işe eşit ücret yaklaşımını biz de sahipleniyoruz. Çünkü eşit ücret her şeyden önce temel bir insan hakkı. Bu hak, herhangi bir ayrım gözetmeksizin herkese tanınmalı. Ücrette adalet rekabeti, inovasyonu ve niteliği artırır.

KADIN POTANSİYELİ Kadınların gerçek potansiyelini de ortaya çıkarır. Kurumsal kapsayıcılığa katkı sağlar. Çalışanlar daha motive ve verimli hisseder. ‘Kadın işi’, ‘erkek işi’ şeklinde kalıplaşmış cinsiyetçi ayrışmaları ortadan kaldırır. Kadınların sıklıkla karşı karşıya kaldığı kayıt dışı istihdamla mücadele etmeyi kolaylaştırır. Dolayısı ile aile ekonomisini güçlendirir, toplumsal eşitliğe bir adım daha yaklaştırır.

Yıldız Holding Kadın Platformu Elçisi Begüm Mutuş
“FIRSAT EŞİTLİĞİNİ GÖZETİYORUZ”
“Fırsat eşitliğine dayanan politikalarımızla toplumun tümüne yayılan fırsatlar yaratmayı amaçlıyoruz. Dolayısıyla tüm iş süreçlerimizde katılımcılığı ve eşitliği öncelikli görüyoruz. Gerek kadın girişimci ekosisteminde gerek değer zincirimizde fırsat eşitliğini gözetiyoruz.”

Uzun zamandır iş ortamında eşitlik ve kadın liderlik kavramları gündemimizin ilk sıralarında yer alıyor. Global değerlerimizden biri olan fırsat eşitliği ve kapsayıcılık konusunu odağımızda tutarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2021 yılında fırsat eşitliği temelli çalışmalarımızı tek bir çatı altında yönetebilmek düşüncesiyle Yıldız Holding Kadın Platformu’nu hayata geçirdik. Bu platform sayesinde Yıldız Holding ve şirketlerindeki kadın çalışanlarımızın etkinliğinin daha da güçlendirilmesini ve kadın liderliğinin teşvik edilmesini amaçladık. Fırsat eşitliğine dayanan politikalarımızla toplumun tümüne yayılan fırsatlar yaratmayı amaçlıyoruz. Dolayısıyla tüm iş süreçlerimizde katılımcılığı ve eşitliği öncelikli görüyoruz. Gerek kadın girişimci ekosisteminde gerek değer zincirimizde fırsat eşitliğini gözetiyoruz.

DESTEK PROGRAMLARI

Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ile yaptığımız iş birliyle kadın girişimcileri ve satın alma süreçlerimizde kadın tedarikçilerimizi desteklemeye odaklanıyoruz. Stratejik partnerlerinden biri olduğumuz UN Women Kadın Girişimciliğini Hızlandırma Programı çerçevesinde Yıldız Holding ve şirketlerinin kadın girişimciliğini teşvik eden örnek uygulamalarına hız verdik. Diğer yandan kadın liderliğinin ön plana çıkarılması adına son derece değerli çalışmalara imza atan Yönetim Kurulunda Kadın Derneği’nin (YKKD) paydaşlarından biri olarak YKKD’nin mentorluk ve mentilik programına kadın çalışanlarımızın katılmalarını sağlıyor, karar süreçlerinde daha fazla yer almalarını destekliyoruz. TurkishWin iş birliğindeki Kurumsal Üyelik Programı'mızdaysa kıdemli kadın liderlerimizin kişisel gelişimlerini destekliyoruz. Şirketimiz genelinde çeşitlilik, eşitlik ve hakkaniyete olan desteğimizi pekiştirmek için de katılımcılarımıza mentor ve mentilik desteği ve global network imkanı sunuyoruz.

“LİYAKAT ÖN PLANDA”

Yıldız Holding’de hiçbir işi kadın işi-erkek işi olarak ayırmıyoruz. Hem çalışanlarımızı hem tedarikçilerimizi seçerken cinsiyetten bağımsız olarak her zaman liyakati ön planda tutuyoruz. Çalışanlarımızı uygun pozisyonlara yerleştirirken görevin gerekliliklerini yerine getirecek donanıma ve tecrübeye sahip olup olmadığına bakıyoruz. Diğer yandan kadın çalışanlarımızın başta olmak üzere değer zincirimizde yer alan tüm kadınların önünü açmak, potansiyellerini ortaya koymalarına destek olmak, onlara erkek meslektaşlarıyla adil ve eşit haklar sağlamak en büyük önceliğimiz. En temelde fırsat eşitliğinin her alanda hayata geçirilmesini amaçlıyoruz ve tüm çalışmalarımızı da bu yönde yürütüyoruz. Geçmiş alışkanlıklarla geleceği yönetmek mümkün değil. Değişen ihtiyaçlar organizasyonları da dönüştürüyor. Geleceğin organizasyonları kâr odaklı olmaktan çok insan ve amaç odaklı olmanın önemini keşfediyor. Sürdürülebilir bir geleceğin inşası için insan merkezli politika ve uygulamalara ihtiyacımız var. Bu hedefe ancak kadınların topluma ve ekonomiye eşit katılımıyla ulaşabiliriz. Çeşitlilik ve kapsayıcılık kültürünün güç kazanması, toplumların daha güçlü ve dirençli hale gelmesine katkıda bulunacaktır.

“ÜCRETLERİMİZ ARASINDA CİNSİYETE BAĞLI FARKLILIK YOK”
EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET Fırsat eşitliğinin iş dünyasında sağlanması için çalışanların cinsiyetine bakılmaksızın eşit fırsatlar ve kaynaklara erişimlerinin desteklenmesi temel bir gereklilik. Eşit işe eşit ücret yaklaşımı Yıldız Holding’de kuruluşumuzdan itibaren üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konu başlığı.

“YETKİNLİK ODAKLIYIZ” Yıldız Holding’de ücretlendirme politikamız, ücretin kişiden bağımsız yapılan işin büyüklüğüne bağlı olarak belirlenmesine dayanıyor. Bu politika doğrultusunda da ücretler arasında cinsiyete bağlı farklılıklar oluşmuyor. İşe alım ve ücretlendirme süreçlerimizde bir işin gerektirdiklerine ve o işi yapmak için ihtiyaç duyulan yetkinliklere odaklanıyoruz.

SAP Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Hande Genç
“EŞİT TEMSİLE DİKKAT EDİYORUZ”
“İşe alımların yüzde 50’sinin kadın çalışan olmasına dikkat ediyoruz. Yöneticilik pozisyonlarına da aynı oranda kadın yönetici atama hedefiyle ilerliyoruz. Şirket içi yetenek yönetimi programlarında, ücretlendirme ve ödüllendirme mekanizmalarında eşit temsile dikkat ediyoruz.”

SAP içi eğitim ve gelişim imkanları cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanlarımıza açık. Kariyerine yönetici olarak devam etmek isteyen kadın çalışanlarımız için ayrıca düzenlenen 2 yıllık bir gelişim programımız mevcut. Bu programda sınıf içi eğitim, mentorluk, koçluk, rotasyon, projelerde görev alma ve şirket içi networking aktiviteleri yer alıyor. İşe alımların yüzde 50’sinin kadın çalışan olmasına dikkat ediyoruz. Yöneticilik pozisyonlarına da aynı oranda kadın yönetici atama hedefiyle ilerliyoruz. Şirket içi yetenek yönetimi programlarında, ücretlendirme ve ödüllendirme mekanizmalarında eşit temsile dikkat ediyoruz.

“KOTAYLA YÖNETİLMELİ”

Şirketlerdeki kültürel değişimi hızlandırmak için her zaman farklı araçların itici gücüne inanırım. Örneğin öğrenen ve gelişen organizasyonlar için doğru bir performans yönetimi sistemi olmalı, bu sistemin işlemesi için yazılımın itici gücü kullanılarak kültürel değişim hızlandırılmalı. Aynı şekilde kurumlarda cinsiyet eşitliği için konunun kotayla yönetilmesi gerektiğine inanıyorum. Ancak kota tek başına yeterli değil. Daha kapsamlı politika ve programlarla birlikte düşünüldüğünde, kadın kotaları kadınların temsilini artırabilir ve toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyebilir.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA İÇİN ÖNEMLİ”

Kadınların ve diğer toplumsal grupların katılımı ve güçlendirilmesi, toplumun tamamının refahını artırırken, çevre ve sağlık gibi kritik alanlarda sürdürülebilirliği destekler. Bu ilkeler toplumsal barışın ve istikrarın sağlanmasına da katkıda bulunur. Dolayısıyla, toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik, hakkaniyet ve kapsayıcılığı teşvik etmek, daha adil, sağlıklı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için hayati öneme sahiptir. Feminen liderlik özeliklerinin çok daha fazla önem kazandığı günümüzde kadınların toplumun her alanında ve kademesinde yer alması sürdürülebilir bir kalkınma için son derece önem taşıyor.

“CİNSİYETSİZ ŞİRKET KÜLTÜRÜ YAKLAŞIMINI BENİMSİYORUZ”
DAHA KAPSAYICI Toplumda kadın ve erkek rollerine atfedilen farklı karakteristik özellikler, beceriler, yetkinlikler ve davranış şekilleri, iş dünyasında da mesleklerin “kadın” ve “erkek” mesleği olarak ayrılmasına neden oluyor. Ancak, sosyal normlar esneklik gösterebilir ve değişebilir. Toplumda cinsiyet rolleriyle ilgili daha kapsayıcı normlar benimsendiğinde, cinsiyet ayrımı olmaksızın herkesin potansiyelini tam olarak gerçekleştirmesi teşvik edilebilir. Bu değişiklikte şirketlere düşen görev de çok büyük.

ODAK KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ SAP, şirket içinde ve dışında çeşitlilik ve kapsayıcılık projeleri yürütüyor. Çeşitlilik ve kapsayıcılık çatısı altında en büyük odağımız kadın-erkek eşitliği. SAP Türkiye yüzde 43 kadın çalışan ve yüzde 45 kadın yönetici oranıyla SAP’nin global yolcuğuna en büyük katkıyı sunan ülkelerden bir tanesi. Bu yolculukta cinsiyetsiz şirket kültürü yaklaşımını belirliyor, promosyon, ücret, yan haklar gibi konularda kadın ve erkeğin eşit temsilini doğal olarak sağlıyoruz. Her ücret zammı dönemi yaptığımız analizlerle cinsiyetsiz ücret yönetimi yaklaşımını sağlıyoruz.

Amgen Türkiye İK Lideri Ersin Yılmaz
“SOSYAL NORMLAR SORGULANMALI”
“Sosyal normlar, kadın ve erkek rollerini şekillendirirken, aynı zamanda cinsiyet eşitliğini desteklemeyen ve zayıflatan faktörler olarak öne çıkıyor. Bu nedenle kurumların, toplumların ve bireylerin bu normları sorgulamasının ve daha eşitlikçi ve adil cinsiyet rolleri benimsemesinin, daha kapsayıcı bir toplum oluşturma yönünde atılması gereken önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.”

Amgen olarak kadın çalışanlarımıza, kariyerlerinde ilerlemeleri ve liderlik pozisyonlarına yükselmeleri için birçok program sunuyoruz. İş gücümüzde çeşitliliği teşvik etmek ve kapsayıcılığı artırmak için düzenli olarak eğitim organize ediyoruz. Bu eğitimlerle başta kadınlar olmak üzere tüm grupların iş yerinde eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlamak için farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz. Örneğin kadınların liderlik yetkinliklerini güçlendirmek için “Amgen Women Empowered to be Exceptional” (WE2-Amgen Sıra Dışı Kadınlar Liderlik Programı) girişimini yürütüyoruz. Sıra dışı kadın liderlerin yetiştirilmesini amaçladığımız program kapsamında çeşitli atölyeler ve aylık online seminerlerle çalışan deneyiminde mükemmelliği yakalamayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra oluşturduğumuz network ortamıyla kadınların birbirleriyle deneyimlerini paylaşmalarını, birbirlerine mentorluk yapmalarını ve birbirlerini güçlendirmelerini sağlıyoruz.

“POZİTİF AYRIMCILIK DEĞER AÇISINDAN ÖNEMLİ”

Kadın kotası gibi pozitif ayrımcılık uygulamaları, fırsat eşitliğini sağlamak için tabii ki bir araç olarak görülebilir, ancak tek başına çözüm için yeterli olmayabilir. Çünkü fırsat eşitliği, kadınların ve erkeklerin eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlamakla ilgili. Bu uygulamaların başarılı olması için kadınların bu pozisyonları hak etmeleri ve yeteneklerine göre seçilmeleri önemli. Adaleti ve eşitliği tüm organizasyonda yaşatabilmek için kadınların da erkeklerin de kendi yetenekleri ve çabalarıyla liderlik pozisyonlarına yükselmeleri için teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Pozitif ayrımcılık yaklaşımları, genellikle kalıcı bir çözüm sunmaz ancak yarattığı farkındalık ve ortaya koyduğu toplam değer açısından önemli.

“SOSYAL ADALETİ GÜÇLENDİRİR”

Günümüzdeki pek çok kişi için en büyük kriter “güven”. Birebir ilişkilerde de şirketlerle kurduğumuz ilişkilerde de en çok güvene bakıyoruz. Dolayısıyla bir şirketin toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik, hakkaniyet ve kapsayıcılık gibi değerlere dayanan politika ve uygulamaları benimsenmesi, daha adil bir dünya yaratma hedefi açısından çok mühim.

Bu değerler, toplumun her kesimine eşit fırsatlar sunulmasına, böylelikle sosyal adaletin güçlenmesine ve toplumun genel refahının artmasına olanak tanıyor. Tüm bunların ötesinde organizasyon bünyesindeki farklı bakış açıları ve deneyimlerin bir arada olması daha etkin karar alma süreçlerini ve daha yenilikçi çözümleri beraberinde getiriyor. Tüm bu değerleri bir potada düşündüğümüzde ve buna yönelik somut ve sürekli aksiyonlar alabildiğimizde kelimenin tam anlamıyla sürdürülebilirlik anlayışını benimsemiş oluruz.

“TEMEL BİR PRENSİP”

Sosyal normlar, kadın ve erkek rollerini şekillendirirken, aynı zamanda cinsiyet eşitliğini desteklemeyen ve zayıflatan faktörler olarak öne çıkıyor. Bu nedenle kurumların, toplumların ve bireylerin bu normları sorgulamasının ve daha eşitlikçi ve adil cinsiyet rolleri benimsemesinin, daha kapsayıcı bir toplum oluşturma yönünde atılması gereken önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Eşit işe eşit ücret yaklaşımını kuşkusuz sahipleniyoruz. Amgen olarak bu “başardığımız” bir konu değil. “Eşit işe eşit ücret” ilkesi, adalet ve cinsiyet eşitliği açısından temel bir prensibi temsil ediyor. Dikkat çekilmesi gereken asıl nokta, eşit ücret ilkesinin etkisinin iş dünyasının da ötesine geçerek, toplumun genelinde daha fazla eşitlik ve adalet sağlama konusundaki fark yaratma gücü.