CMO'LAR PANDEMİDEN HANGİ DERSLERİ ÇIKARDI?

Sanırım bir devrim yaşayacağız... 1. Hayat ne zaman normale dönecek? 2. Normale dönmeyecek şeyler neler? 3. E-ticaretin yükselişi yavaşlar veya geriler mi, hangi sektörlerde? 4. Yeni işe aldığınız insanlarda seviye daha mı iyi, yoksa kötü mü? Bunlar spesifik sorularım... Yorumum da şöyle; Pandemi sonrasında bizi nasıl bir dünya beklediğini tahmin etmekte çok zorlanıyorum. Beklenenden daha radikal dönüşümler olacak diye de bekliyorum. Otuz yıllık mesleki ezberler de sürekli sorgulanıyor. Yeni nesil düşündüğümüzden de farklı yerlere gidiyor. Çevresel sıkıntılar göze batmaya başladı. Sanırım bir devrim yaşayacağız...

PAZARLAMA LİDERLERİ BU SORUYU YANITLADI

Covid-19 salgınının etkisiyle tüm dünyada bir talep devrimi yaşanıyor. İçinde bulunduğumuz bu dönem, pazarlama alanında hem bir fırsat hem de büyük bir sınav. Peki siz, bu zorlu süreçten hangi dersleri çıkardınız? Ekibinize nasıl liderlik ediyorsunuz?

AMGEN TÜRKİYE TİCARİ DİREKTÖRÜ OĞUZ AKANDİL:
Dijitalleşmenin ve inovasyonun önemini daha net kavradık
Salgınla birlikte, pazar dinamiklerinin ve müşteri ihtiyaçlarının çok hızlı değiştiğine tanık oluyoruz. Değişen şartlara ayak uydurmak her zamankinden daha kritik. Bunu başaran firmalar, pandemiden güçlenerek çıkacak. Biz de Amgen pazarlama ekibi olarak, bu dönemde dijitalleşmenin ve inovasyonun önemini daha da net şekilde kavradık.  

FARK YARATIYORUZ
Odağımızı ve teknolojiyi doğru noktalarda, doğru şekilde kullanmamız durumunda, maliyetlerde tasarruf imkânları yarattık. Aynı zamanda, müşteri ihtiyaçlarını da hem daha hızlı hem de daha odaklı bir biçimde karşılayabileceğimizi gördük. Amgen’de sadece pazarlama değil, tüm departmanlar benzer bir yaklaşımla çalışmaya ve fark yaratmaya devam ediyor. 

SİSTEM 9 PAZARLAMA VE İLETİŞİM MÜDÜRÜ HARUN R. AKOL:
Eskisinden daha çok teknoloji odaklı ve hızlı olmalıyız
Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında çalışan bizler, salgın sonrası fark yaratmaya yardımcı olmak için eşsiz bir fırsata sahibiz.

Bugün, milyonlarca dijital ekran, tüm dünyadaki halka açık alanları süslüyor veya iş hayatında ofislerin içlerinde, asansörlerin önünde, yemekhanelerde, bankaların bekleme alanlarında, mağazaların vitrinlerinde, üretim tesislerinde, restoranlarda, otellerde vb. birçok sektörde yer alıyor. Böylece, kurumlara içeriği her yerden gerçek zamanlı olarak yönetme imkânı tanıyor. İstenen mesajların bu denli hızlı güncellenebilmesi ise bu sistemin; televizyon, radyo ve internet benzeri bir yayın platformu haline gelmesine ve bir bakıma her kurumun kendine ait iletişim kanalına sahip olmasına olanak sağlıyor. 

SABIR EŞİĞİ ÇOK DÜŞTÜ 
Tüm bu gelişmeler bize, pazarlama faaliyetlerimizin temelini eskisinden daha çok teknoloji odaklı ve hızı esas alarak yapmamız gerektiğini gösteriyor. Salgın sonrası toplumların, bireylerin ve kurumların sabır eşiği çok düştü. Hangi alanda hizmet veriyor olursanız olun, müşterinize çok hızlı dönüş yapmak zorundasınız. Marka bağlılığının da bu hassasiyetle düştüğünü düşünüyorum. Yani artık tüketici “Benim istediğim kalite için hızlı yanıt verebiliyorsan, benim için bir markasın” diyor. Sistem 9 ekibi olarak bizler de bu düşünceyle hızı ve kesintisiz hizmeti esas alıyoruz. Yapay zekâya daha fazla odaklanmamızın ve veri analizi üzerine yatırımlarımızı genişleterek devam ettirmemizin önemli olduğunu biliyoruz.

Arzum Pazarlama ve Ürün Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehtap Yıldız:
Tutkulu iş arkadaşlarının önemini, bir kez daha anladık
Arzum olarak vizyonumuz çok net: Paydaşlarına değer yaratan bir marka olmak. Her koşulda bize yol gösteren bu vizyona hizmet edecek iş planlarımızı pandemi nedeniyle çok hızlı bir şekilde gözden geçirdik ve güncelledik. Bu aksiyonlarımızın yanı sıra, çevik bir yapıya ve tutkulu iş arkadaşlarına sahip olmanın önemini bir kez daha anladık.

Covid-19 sınavını yetkin ve yetenekli, sorumluluk sahibi Arzum çalışanlarıyla veriyoruz. Salgının başından beri tüketicimizin gündemine, ihtiyaçlarına odaklandık. Arzum’un marka değerine değer katmayı hedefledik. Hayâllerimizi gerçekleştirebilmek için yatırımlarımıza hiç ara vermedik. Operasyonel ve genel giderlerimizin satışlar içindeki payını azalttık. Marka, ürün geliştirme ve Ar-Ge yatırımlarımızı, bununla birlikte verimliliğimizi artırdık. 

BİZİM EN KIYMETLİ VARLIĞIMIZ, İNSANLARIMIZ 
Süreç, şirketimizin dayanıklı iş modeli için de test ortamı sundu. Çalışma şeklimiz pandeminin ilk günlerinde değişse de bu zamana kadar yaptığımız yatırımlar sayesinde sürece hızlıca adapte olduk ve müşterilerimizin yanında yer aldık. Ekip motivasyonumuza özen gösterdik. Kendi konularımızda çok uzman bir ekibiz. Çok da tutkulu, heyecanlıyız. Arzum’da başarıyı seven insanlar çalışıyor. Böyle bir ekip çalışmasıyla çok kıymetli işlere imza attık. Arzum olarak bizim en kıymetli varlığımız, insanlarımız. 

EMPATİ YETENEĞİM GÜÇLÜ
Beni motive eden, hikâyenin bir parçası haline getiren, işime ve kendime anlam katmasını istediğim iş dünyasını, iş arkadaşlarım için de yaratmaya çalışıyorum. Herkesin hangi amaca hizmet ettiğini, neyi niye yaptığını bildiği, başarısını ve başarısızlığını kendi sahiplenebildiği, fikirlerinin dikkate alındığı, takım olmanın verdiği iyi ruh halini yaşadığı bir ortam yaratmak, benim içim çok kıymetli...

KALESERAMİK PAZARLAMA DİREKTÖRÜ ZELİHA ÖZAY YURDATAP:
Dijital ürün ve hizmetlerin hızlı faydası, net bir şekilde görüldü
Pandemi ile birlikte hayatımıza çok farklı tasarım öğeleri girdi. Bir tarafta çevre dostu tasarımlar ve tasarruf anlayışı; diğer yanda hijyen konusundaki hassasiyetler, tasarıma yön veren en önemli eğilimler arasında yer aldı.

Tüm üretim süreçlerinde “daha iyi bir dünya için çalışma”yı temel odak olarak görüyoruz. İklim krizi çağımızın en önemli sorunlarından biri. Pandemi süreci “İnsan ve Doğa” ilişkisinde, insandan kaynaklı olumsuzlukların somut olarak görülmesini sağladı. Kaleseramik olarak, sürdürülebilirlik odaklı hareket ediyor ve hedeflerimiz doğrultusunda performansımızı takip ediyoruz.

İHTİYAÇLARI BİLİYORUZ
Pandeminin de etkisiyle yaşam alanları insanlar için çok daha önemli hale geldi. Müşterilerimize, “Siz evinize yeni döndünüz; ancak biz, sizlerin hayatlarını güzelleştirmek için hep oradaydık ve neye ihtiyacınız olduğunu çok iyi biliyoruz” diyoruz. Diğer yandan küresel salgında, dijital ürün ve hizmetlerin geniş kitlelere hızlı biçimde fayda sağlama potansiyeli net bir şekilde görüldü. Önümüzdeki 10 yılda tüketicilerin deneyimlerinde dijitalleşme hız kazanacak. Bunu biz de bir fırsat olarak görüyor ve temelleri sağlam bir yapıyla ilerleyecek şekilde planlamamızı yapıyoruz.

AVİVASA PAZARLAMA VE TRANSFORMASYON GENEL MÜDÜR YARDIMCISI YEŞİM TAŞLIOĞLU:
Pandemide “Her koşula uygun hareket edebilmek” dersini çıkardık
Pandemide müşterilerimiz, çalışanlarımız ve şirket için ders çıkardığımız pek çok konu var. Mesela; evden çalışma, Covid-19 öncesi pek çok şirket için verimsiz bir sistem olarak görülürken, zorunluluktan da olsa şirketler bu modele uyum sağladı. Bu mecburiyet de verimliliği artırmak için kurumları yeni arayışlara yöneltti. Bugün, salgın sonrasında bile “evden çalışma”nın devam edebileceği konuşuluyor.

Pandemi döneminde, daha önce cesaret edemeyeceğimiz bazı atılımları bu dönemde deneme fırsatı bulduk. Bizim gibi dokümantasyon süreci yoğun sektörler, dijitalleşmenin ve teknolojinin avantajlarından daha çok faydalanmaya başladı. 

PEK ÇOK İŞLEMDE ESNEKLİK SAĞLADIK 
Müşterilerimizin yaşadığı zorlukları, gereksinimlerini iyi analiz ederek ürün ve hizmetlerimizi ihtiyaçlara göre şekillendirdik. Buradan çıkardığımız ders, her koşula uygun bir şekilde hareket edebilmek oldu. Müşterilerimizi mağdur etmemek adına faaliyetlerimizi, pek çok işlemde esneklik sağlayarak sürdürdük. Birbirimize destek olarak krizleri fırsata çevirmenin yolunu bulduk. 

EĞİTİCİ BİR SÜREÇ...
Ekibe liderlik ederken AvivaSA olarak benimsediğimiz “Toplum ve çevre için daha fazla değer üretme”yi odağıma aldım. Motivasyonumuz, yeni fikir ve teknolojileri sürdürülebilir iş modellerine dönüştürmek oldu. Açık iletişimin ve ekip çalışmasının önemine inanan bir yönetici olarak, ekiplerimize her zaman takım olmanın bilincini kazandırmaya çalıştım. Gelişmeleri takip etmenin ve hızlı aksiyon alabilmenin önemine odaklandığımız ve ekip olarak ders aldığımız eğitici bir süreçten geçiyoruz.

Brisa Pazarlama ve Uluslararası Pazarlar Genel Müdür Yardımcısı Evren Güzel:
Hizmet kalitemizi yükselteceğiz
Günümüz koşullarında, müşteri beklentilerindeki hızlı bir değişimle karşı karşıyayız. 1.300’ü aşkın satış noktasından oluşan bayi ağımızla birlikte, değişen ihtiyaçlara yönelik yenilikçi uygulamaları hayata geçirmek için çalışıyoruz.

“Lastik Para” uygulamamızla birlikte, iş ortaklarımızı müşteri deneyimini iyileştirecek uygulamalar tasarlama konusunda teşvik ediyoruz. “Lastik Para”, mağazalarımızda sunduğumuz hizmet kalitesini yükseltmek, yüksek performans gösteren ürünlerimizi tanıtmak, müşteri nezdinde değer yaratan kampanyalar tasarlamak, dijital yatırımlarımızı artırmak ve hizmet noktalarımızın kurumsal kimliklerini yenilemek için de çok önemli bir araç. Bu uygulamamızı genişleterek bayilerimize değer katarken, sektörümüze müşteri deneyimi alanında da öncülük etmeyi hedefliyoruz.

SAP TÜRKİYE OPERASYONLARDAN SORUMLU GENEL MÜDÜR YARDIMCISI (COO) ERDEM ŞEKEROĞLU:
Liderlikten ziyade, yönetme becerisi ön plana çıktı
Salgınla birlikte pazarlama ve iletişim dünyasının da kuralları değişti. Bu süreçte iş, hatta tüm hayat evlere taşınırken, şirketler hızla dijitalleşti. Sorumuz “Neden?” değil, “Nasıl?” olarak evrildi.

Pandemi döneminde pazarlama ekiplerinden beklentiler değişti. Liderlikten ziyade yönetme becerisi ön plana çıktı. Empati kurabilen, belirsizlik karşısında çözüm odaklı düşünebilen, yaratıcı çalışanlara ihtiyaç arttı. Pazarlama dünyasına, önümüzdeki süreçte, aynı amaç etrafında buluşabilen, takım ruhuna sahip çevik ekipler yön verecek. 

HAYATIMIZA PEK ÇOK YENİ KANAL GİRDİ 
Salgınla birlikte, hayatımıza pek çok yeni kanal girdi. Fiziksel etkinliklerin tümü dijitale kaydı. Sanal dünyada neredeyse ulaşamadığımız hiçbir şey kalmadı. Şirketler online etkinliklere, webinarlara yöneldi. Müşteri davranışlarını anlama, doğru verilerle içgörü geliştirme, bu verileri analiz etme ve deneyimi sürekli iyileştirme çabası gösteren şirketler farklılaştı ve bir adım öne çıktı. SAP olarak biz de ekibimizi, müşterilerimizi ve iş ortaklarımızı en iyi şekilde destekleyebilmek için güvenilir öngörülere sahip olmalarını sağlayacak çözümlerimizi öne çıkardık.

SAP DENEYİM MERKEZİ 
Müşterilerimizle etkileşimimizi güçlendirmek ve dijitalleşme yolculuklarında onlara rehberlik etmek amacıyla, “SAP Yazılım Geliştirme Merkezi”nde 2019’da kapılarını açtığımız “SAP Deneyim Merkezi”nde sanal turlar düzenledik. Bu merkezle, en yenilikçi çözümlerimizi, dünyadan ve Türkiye'den en iyi müşteri senaryolarını ve örneklerini deneyimleme imkânı sunmaya devam ettik.

Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alper Ergenekon:
Hedefimiz her zaman, insan ve teknoloji arasında köprü kurmak
Teknoloji her gün gelişiyor, toplumların yapısı da bu gelişmenin etkisiyle değişiyor. Biz de bu bağlamda “Dünyalar Senin Olsun” diyerek, müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarına yönelik farklı dijital markalarımızla çözümler sunduğumuzun altını çizmek istedik.

Turkcell olarak, 27 yıldır “Türkiye’nin lider operatörü” olma yolculuğunda hedefimiz her zaman, insan ve teknoloji arasında köprü kurmak. Dünya, pandeminin de etkisiyle hızlı ve büyük bir değişim geçiriyor. Dijital okuryazarlık, dijital vatandaşlık tahmin edilenden çok daha hızlı gelişiyor. Biz de bu değişim ve gelişim karşısında markamızı dijital operatörden sınırların ötesine taşıyarak, daha yenilikçi, daha genç, daha teknolojik ve daha hayatın içinden bir ekosisteme dönüştürdük. Geliştirdiğimiz tüm ürün ve hizmetler, “Şimdiki Normal”in, dolayısıyla yeni hayatımızın önemli parçaları halini aldı.

MİGROS TİCARET A.Ş. PAZARLAMADAN SORUMLU İCRA KURULU ÜYESİ EKMEL NURİ BAYDUR:
Hem fiziksel hem online kanallarda güçlü olmanın önemini gördük
Pandemi sürecinde perakendecilere ve ekosisteme çok önemli roller düştü. Biz de Migros olarak, böylesi zor bir dönemde herkesin hakkını maksimum seviyede koruyacak bir denge politikasını gözeterek çalıştık. Öncü ve inovatif uygulamalarımızla, üzerimize düşeni yerine getirmeye devam edeceğiz.

Hem fiziksel hem online kanallarda güçlü olmanın önemini bu dönemde bir kez daha gördük. Dijitalleşmeye önceden yatırım yapma irademizin ne denli yerinde olduğunu olağanüstü, kompleks durumlarda çok daha fazla hissettik. Dijital ve inovatif öncü uygulamalarımızla, uzun yıllardır güçlendirdiğimiz altyapımız, böylesi belirsiz ortamlarda hareket kabiliyetimizi artırarak daha dirençli olmamızı sağladı. 

ÖNGÖRÜLÜ HER YATIRIMIN OLUMLU GERİ DÖNÜŞÜ OLDU
İnsan kaynağından tedarik zincirine; teknolojik, dijital ve lojistik altyapıya kadar yaptığımız öngörülü her yatırımın sağladığı geri dönüşü çok net görüyoruz. Bu güç, ekosistemimizin tam ortasında olan bizden tüm paydaşlarımıza yansıyor. Onları da bu güçle besliyoruz.     Süpermarket olmanın ötesinde, 50 bin çalışanımız, 20 binden fazla çiftçimiz, dağıtım merkezlerimiz, 1.500’ün üzerinde tedarikçimiz ve onların çalışanlarıyla beraber, Migros’un var olma sebebi, müşterilerimizi yarına hazırlamak. Besi çiftliğimiz ve paketleme tesislerimizin yanı sıra, Türkiye’nin en büyük ve en modern, Avrupa’nın ise en büyük ilk 10 tesisi içinde yer alan Taze Et Üretim Tesisimiz MİGET de tüm bu öncü uygulamalarımızın temelinde yer alıyor. 

Allianz Türkiye Pazarlama ve Dijital Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Onur Kırcı:
Teknik konuları, güncel pazarlama bakış açısıyla ele alıyoruz
İş dünyasının üzerinde sıkça düşündüğü Z kuşağını anlamak ve onlarla bağ kurmak, kurumsal önceliklerimiz arasında. Ürünlerimizi müzik eşliğinde, eğlenceli bir dille gençlerimizle buluşturuyoruz. Gençlerde sigorta farkındalığını artırmayı hedefliyoruz.

Teknik konuları, güncel pazarlama bakış açısıyla ele alarak takipçilerimiz nezdinde değer yaratmak, pazarlama iletişimimizde odaklandığımız noktalardan... Allianz Motto Müzik’i, 2015 yılında tam da bu amaçla hayata geçirmiştik. “Sigorta” ve “gençlik” kavramlarını, yeni neslin dinamiklerine uygun olarak dijital dünyayla buluşturmak için müziğin gücüne inanıyoruz. 

ODAĞIMIZ, HER ZAMAN YÜKSEK MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ 
Varoluş amacımız; bizlere sağlığını, geleceğini ve birikimlerini emanet eden müşterilerimize “Allianz Seninle” deneyimini yaşatarak, her zaman yanlarında olduğumuzu hissettirmek. Tüm çalışmalarımızın merkezine müşterilerimizi koyarak, onlara kusursuz bir müşteri deneyimi yaşatmak için gayret ediyoruz. Ürün tasarımından hizmet seviyesine kadar müşterisini dinleyen, anlayan ve yaşadığı deneyimleri iyileştirmeyi odağına koyan bir marka olmak için en üst seviyede çalışıyoruz. 

PAYNET CMO’SU SERRA YILMAZ:
Takım oyuncusu olmanın değeri, bir kez daha ortaya çıktı
Müşteriyi ilgilendiren her konu, pazarlamanın yetki ve sorumluluğunda. Bu yüzden müşteri davranışındaki değişen trendleri sıkı takip ediyoruz. Covid-19 pandemisi, satın alma önceliklerini ve davranışlarını değiştirdi. Temel kategorilerdeki harcamalar daha da arttı. Üretim kısıtlamaları, küresel arenada birçok sektördeki ürün ve hizmetlere olan arzı daralttı.

Küresel finansal durgunluk, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, iç ve dış borç ödemeler dengesini bozdu. Hem kurumlarda hem de tüketicilerde; kredili & uzaktan & taksitle ödeme gibi alternatif çözümlere olan talep arttı. Bütünleşik ödeme deneyimi belki daha önce hiç olmadığı kadar önem kazandı. Ürünlerin e-ticaret kanadındaki fiyatlaması, taksit imkânlarının perakende mağazalarına da olduğu gibi yansıtılamaması gibi problemlere karşı hızla aksiyon aldık ve yeni çözümler geliştirdik. 

EMPATİ ODAKLI BİR İLETİŞİM GELİŞTİRDİK
Paynet’teki görevime salgın sürecinde başladım. Yeni, genç, dinamik ve başarılı bir ekip kurduk. Önceliğimiz, ekibimizin sağlığı oldu. Hizmet kesintisi olmaksızın da tüm ihtiyaçlarına uzaktan cevap verebileceğimiz yöntemler ve yaklaşım geliştirdik. Özellikle çalışan çocuklu kadınlar için çok zorlu bir süreçti. Bu durum, ekibimle ve paydaşlarımızla empati odaklı bir iletişim geliştirmemizi sağladı. Takım oyuncusu olmanın değerini bir kez daha ortaya koydu. Ben de yönetim ve liderlik yaklaşımlarımı yeniden gözden geçirerek, yetkinliklerimi artırmak için her fırsatı değerlendiriyorum. 

PANDEMİDE BÜYÜDÜK
Pandemi, birçok ürünü piyasaya sunduğumuz, büyüme ivmesi yakaladığımız bir dönem oldu. Yatırımlarımıza devam ederken istihdamımızı da artırdık. Ekibimizle yarattığımız yüksek sinerji, yeni ihtiyaçlara hızlı yanıt vererek iş hacmimizi de artırmamıza destek oldu. Değerli çalışmalardan biri de TÜRKONFED iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz "KOBİ’lerin Dijital ve Finansal Karnesi” araştırması oldu. Tüm bu çalışmalar bize, ödeme sistemlerini hızla dijitalleştirmemiz gerektiğini, bunun ekonomi için ne denli önemli olduğunu yeniden gösterdi.

Petrol Ofisi CMO’su Beril Alakoç:
Sosyal medya üzerinde dikkatle çalışılması gereken bir mecra

Petrol Ofisi olarak, marka sağlığı göstergelerimiz olumlu yönde, ciddi bir ivme gösteriyor. Bunda sosyal medyada doğru kurgulanmış, uzun soluklu projelerimizin de önemli bir katkısı var. Çok stratejik ve üzerinde çok büyük bir özenle, dikkatle çalışılması gereken bu mecrada, sadece toplumun sahipleneceği duyguları uyandıran ve bu şekilde farklılaşan markalar başarılı olabilir. Özellikle pandemi döneminde, sosyal fayda odaklı çalışmalarımızın iletişiminin çok etkili olduğunu düşünüyorum. Daha iyisini yapmak için çok büyük bir motivasyonla çalışmaya devam ediyoruz.