CUMHURİYET MARKALARININ YENİ YÜZ YIL AJANDASI

Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına girerken Cumhuriyet'in yaşattığı, büyüttüğü bir markanın pazarlama lideri olarak ajandanızın en önemli başlıkları neler olacak? Türk markalarının kuşaklarca yaşar hale gelmesi için siz bir CMO olarak nasıl bir vizyona sahipsiniz?

Markaları geleceğe taşımak
Kendimi bildim bileli ticaretin içindeyim. Otuz yılı aşkın süredir pazarlama ve marka yönetimi kariyeri yapıyorum. Toplam yedi kitabım var ve bu ülkenin değerlerini markalaştırarak katma değer üretmek, ülkemin zenginliğini artırmak ve çocuklarımıza daha adil, yaşanabilir bir dünya bırakmak hem işim hem misyonum. Bu birikimimi çeşitli mecralarda paylaşarak Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında ülkemin daha güçlü bir ekonomiye kavuşmasına destek olmayı amaçlıyorum. Cumhuriyet markalarının cumhuriyetin yeni yüzyılında da başarılı olması ve bu topraklardan yeni dünya markaları çıkması için Atatürk’ün ışıklı yolundan ayrılmamalarını öneriyorum. 100. yılımız kutlu olsun. Bakalım CMO’lar markalarını yeni yüzyıla nasıl taşıyacak?

sahibinden.com CMO’su Nazım Erdoğan
“Küresel marka olacağız”
Türkiye’nin alanında öncü ve güçlü bir markası olarak başlıca önceliğimiz kullanıcılarımızı en iyi şekilde anlamak ve beraberinde sürdürülebilirlik, toplumsal fayda ve farkındalık odaklı bir yönetim stratejisi geliştirmek.

Ülkemizin, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlamanın gururu içindeyiz. Yeni yüzyılda hepimize farklı ve yeni sorumluluklar düştüğünün bilincindeyiz. sahibinden.com olarak ajandamızın en önemli başlıkları halihazırda olduğu gibi sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda yaratmak etrafında şekilleniyor. Geliştirdiğimiz tüm teknolojiler ve buna bağlı olarak sunduğumuz hizmet ve yeniliklerde öncelikli olarak sürdürülebilirliği ve faydayı odağımıza alıyoruz.

“DÖNGÜSEL EKONOMİNİN ÖNEMİ”

Kullanıcılarımızı dinliyor, beklentilerini analiz etmeye çalışıyor ve onların yönlendirmeleri doğrultusunda sahibinden.com üzerinde işlemlerini kolay ve hızlı bir şekilde yapmalarını sağlayacak yenilikçi çözümler üretmeye devam ediyoruz. Sürdürülebilir yaşam tarzını benimseme ihtiyacı, özellikle de doğal kaynakların azalması sebebiyle tüm dünya üzerinde daha belirgin hale geldi. Bu nedenle milyonlarca alıcı ve satıcıyı buluşturan bir platform olarak, ikinci el eşya kullanımın sürdürülebilirliğe katkısını fazlasıyla önemsiyor, ikinci elin ekonomiye ve sürdürülebilir geleceğe etkisini kullanıcılara ve kamuoyuna etkin bir şekilde anlatmaya gayret ediyoruz. Bu amaçla da döngüsel ekonominin önemini üç yıldır hazırladığımız İkinci Elin Sürdürülebilirliği Katkısı raporlarıyla somut olarak göstermeyi sürdüreceğiz.

“FAYDA ODAKLIYIZ”

Türkiye’nin alanında öncü ve güçlü bir markası olarak başlıca önceliğimiz kullanıcılarımızın en iyi şekilde anlamak ve bunun beraberinde sürdürülebilirlik, toplumsal fayda ve farkındalık odaklı bir yönetim stratejisi geliştirmek. Kullanıcılarımızın, meslek sahiplerinin ve ticaret yapan kişilerin hayatlarını kolaylaştırmaya odaklanarak iletişim stratejimizi de “fayda” kavramı üzerine örüyoruz. Gelecek dönemde de, şu anda olduğu gibi inovatif hizmetler geliştirmeye ve bu teknolojilerimizi kullanıcılarımızla buluşturmaya devam edeceğiz. Bizi benzersiz kılan "fark yaratma" motivasyonumuz; güçlü teknolojilerimizle kullanıcılarımızın hayatlarına dokunmaya ve hayallerini gerçekleştirmek için her zaman yanlarında olmaya devam edeceğiz. Böylece Türkiye’nin bugün 63 milyon kullanıcıyla etkileşimde olan güçlü bir markasını sadece bir nesil değil, kuşaklar boyu yaşayan ve küresel bir marka haline getirmeyi hedefliyoruz.

Amgen Türkiye Genel Tedaviler İş Birim Direktörü Uğraş Güngör
“Bilim ve umut eksenindeyiz”
İnsan, bilim ve umut ekseninde hastalara daha fazla fayda sağlayarak sağlıkta geleceği şekillendirmek üzere çalışıyoruz.

Amgen olarak bilim ve teknolojinin potansiyelini ortaya çıkararak sınıfında ilk veya sınıfının en iyisi ilaçları geliştirme odağıyla ciddi hastalıklara tedaviler sunmayı amaçlıyoruz ve Türkiye’de bu tedavileri hastalarla buluşturmayı hedefliyoruz.

“TOPLUMUN YÜKÜNÜ HAFİFLETECEĞİZ”

Hastalara hizmet etme misyonumuzla birlikte odağımızdaki ciddi hastalıkların sosyal ve ekonomik açıdan topluma yarattığı yükü de hafifletmeyi amaçlıyoruz. İnsan, bilim ve umut ekseninde hastalara daha fazla fayda sağlayarak sağlıkta geleceği şekillendirmek üzere çalışıyoruz.

“YAŞAM KALİTESİ MERKEZİMİZDE”

İnsan, bilim ve umut ekseninde hastalara ve sağlık ekosistemine hizmet amacıyla iyi olma halini ve yaşam kalitesini merkeze alıyoruz. Yenilikçi düşünen, ihtiyaç belirleyen, fark yaratan değerleri çevikçe, sürdürülebilir ve erişilebilir şekilde sunan ve yaşam döngüsü boyunca kendisini şartlara ve ihtiyaçlara öncü şekilde adapte edebilen hizmetler ve tedaviler sunma hedefindeyiz.

Otokoç Otomotiv Pazarlama ve Dijital Platformlar Lideri ESRA ARSLANBAŞ KAYNAK
“Günümüze kadar gelmiş Cumhuriyet kurumuyuz”
Cumhuriyetin ilk yıllarında, 1928 yılında kurulan Otokoç Otomotiv’in bugün geldiği noktada dünyanın farklı coğrafyalarında faaliyet gösteren bir şirket olması Cumhuriyetimizin sunduğu imkanlar sayesinde gerçekleşti. Cumhuriyetin ilk yıllarında, 1928 yılında kurulan Otokoç Otomotiv’in bugün geldiği noktada dünyanın farklı coğrafyalarında faaliyet gösteren bir şirket olması Cumhuriyetimizin sunduğu imkanlar sayesinde gerçekleşti.

Özgür birer birey ve vatandaş olmamızı sağlayan, bugün bize belki de sıradan görünen haklarımızı ve daha pek çok şeyi mümkün kılan Cumhuriyetimizin kuruluşu, ülkemiz tarihinin ve bulunduğumuz coğrafyanın en önemli dönüm noktalarından birini temsil ediyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında, 1928 yılında kurulan Otokoç Otomotiv’in bugün geldiği noktada dünyanın farklı coğrafyalarında faaliyet gösteren bir şirket olması Cumhuriyetimizin sunduğu imkanlar sayesinde gerçekleşti. Günümüzde “Yenilikçi mobilite çözümleri geliştiren, küresel ve lider referans noktası olma” vizyonuyla 9 ülkede 400’e yakın noktada hizmet veren Otokoç Otomotiv, kuruluşundan bu yana bağlı kaldığı etik ilkeleriyle günümüze kadar gelmiş bir Cumhuriyet kurumu.

“SÜREKLİ GELECEĞE HAZIRLANIYORUZ”

İşimizle ilgili her türlü yenilikçi uygulamayı geliştirip hayata geçirirken “insana” odaklanıyoruz ve bunu işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Aynı bakış açısıyla kendimizi sürekli geleceğe hazırlıyor, mevcut işlerimizi faaliyet gösterdiğimiz her alanda insan odaklı ve sürdürülebilir bir şekilde büyütüyoruz. Otokoç Otomotiv olarak uzun yıllardır Cumhuriyetimizden ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığımız ilhamla toplumsal cinsiyete dayalı kalıp yargıların yer aldığı erkek egemen sektörlerde, kurum kültürünü eşitlikçi bir yapıya kavuşturmak ve görünmez cam tavanları yıkmak için çalışıyoruz. Cumhuriyet'in 100. yılına daha eşitlikçi ve kapsayıcı bir dünya hedefiyle ilerleyerek, tüm platformlarda “Cam Tavan Arabada Güzel” demenin övüncü ve mutluluğuyla giriyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğine inanıyor, cinsiyete dayalı yargılara ve hayatın her alanında yaşanan eşitsizlik sorununa karşı duruyoruz.

Little Caesars Pizza CMO’su Pelin Çiftçioğlu
“İlkelerimiz büyük önderimizle örtüşüyor”
“Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır” cümlesi Atatürk’ün yenilikçilik ve çağdaşlık konusundaki düşüncelerini çok güzel özetliyor. Little Caesars küresel bir marka ama ilkelerimiz bundan 100 yıl önce Cumhuriyeti ilan eden büyük önderimizle örtüşüyor.

Yenilikçilik bizim en önemli gücümüz. Sürdürülebilirlik ajandamızda her zaman ilk sıralarda yer alacak. Bugünün kaynaklarını tüketmeden yaşamak, her an üretimde olmak, Atamızın gelecek nesillere iyi bir yaşam bırakmaya yönelik vizyonuna çok uyumlu. Türkiye’de Little Caesars bir kadının liderliğinde büyüyor. Bu da Atamızın öncelikli gördüğü ve gurur duyacağı bir şey. Toplumsal eşitlik gündemimizde olmaya devam edecek. Herkesin iyi fiyata iyi pizza yemesi için verimliliğe odaklandık ve fiyat stratejimizi yeniden kurguladık. Verimlilik için çalışacak ve verimliliği ulaşılabilir fiyatlarla müşterilerimize yansıtacağız.

“ENGELLERİ KALDIRMAYA ODAKLANDIK”

Atatürk’ün şu sözü çok anlamlı: “Ben, bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem; o işe neler engel olur, diye düşünürüm. Engelleri kaldırdım mı, iş kendi kendine yürür.” Bence harika bir yaklaşım. Engelleri önümüzde biriktirip, bahaneler üretmek yerine engelleri kaldırmaya odaklandık. Son hamlemizi örnek vereyim. Enflasyonist bir ortam mı var? Evet var, ama bunu bir engel olarak önümüzde tutamayız. Fiyatları düşürdük bir bakıma enflasyonu yendik. Daha akıllı iletişim planları yaptık, daha hedefli çalıştık, daha akıllı maliyet analizleri yaptık ve bunu fiyatlara yansıttık.

100. YIL ARMAĞANI

Bundan sonraki hareket planımız da bu. Engellere değil, onları kaldırmaya odaklıyız. Öncülük edeceğiz. Nasıl ki nefis kenar pizzamızla sektörde bir dönem başlattık, yeni fiyat yaklaşımımız, gel-al servis konusundaki çabalarımızla da öncülük etmeyi sürdüreceğiz. Atamızın hayal ettiği yenilikçilik tutkumuzdan vazgeçmeden onun arzuladığı gibi gençleri her zaman destekleyeceğiz. Türkiye’de yakaladığımız her bir başarıyla uluslararası arenada öne çıkacağız ve bu sene alacağımız her ödülü Atatürk’e ve Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına armağan edeceğiz.

Pegasus Hava Yolları Pazarlama ve E-Ticaret Direktörü AHMET BAĞDAT
“Yenilikçi ve öncüyüz”
Tüketicilerinin hangi dertlerine nasıl çözümler ürettiğinin, hangi ihtiyaçlarına karşılık verdiğinin güncelliğini ve gerçekçiliğini yöneterek ilerleyen markalar, tüketicileriyle olan uzun vadeli ilişkilerini korur. Pegasus’u öne çıkaran konulardan biri de yenilikçi ve öncü çalışmaları hayat geçirmesi.

Pegasus Hava Yolları olarak ajandamızın en ön sırasında misafirlerimiz için tüm temas noktalarımızda sunduğumuz dijital deneyimi daha da iyi bir seviyeye taşıyarak, uçtan uca seyahatin her noktasında yalın ve pratik bir halde sunabilmek geliyor. Mobil uygulama ve internet sitemiz flypgs.com’da yaptığımız geliştirmelerin yanında, havalimanında sunduğumuz Express Bagaj uygulamasıyla check-in ve bagaj teslim süreçlerini de birçok havalimanında daha yaygın hale getireceğiz. Son yıllarda yaptığımız yatırımlarla her geçen gün geliştirdiğimiz “kişiselleştirme” çalışmalarımızla hem yapay zeka hem kullanıcı ihtiyaçlarından beslenen tekliflerle misafirlerimizin seyahate dair ihtiyaçlarını ve isteklerini önden tahmin ederek kişiselleştirilmiş bir perspektifle kendilerine ulaşıyoruz. 2023 yılında sürdürülebilirlik alanında başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.

ÇEVİK VE AKILCI

Markaların kuşaklar boyunca yaşamasını sağlayan en önemli faktörler; marka vaadinin güncelliği ve tüketiciyle olan bağın güçlü bir şekilde devam etmesi. Marka olarak tüketicilerinizin değişen ihtiyaç ve beklentilerini dinlemek ve anlamak önemli. Tüketicilerinin hangi dertlerine nasıl çözümler ürettiğinin, hangi ihtiyaçlarına karşılık verdiğinin güncelliğini ve gerçekçiliğini yöneterek ilerleyen markalar, tüketicileriyle olan uzun vadeli ilişkilerini korur. Bu açıdan baktığımızda, Pegasus’u öne çıkaran konulardan birinin yenilikçi ve öncü çalışmaları hayat geçirmesi olduğunu söyleyebiliriz. Her gün gelişen teknolojileri takip ederek, değişen seyahat trend ve ihtiyaçlarını anlayarak, pratik çözüm ve önermeleri hızlı bir şekilde hayat geçirmeyi önemsiyoruz. Bunları yaparken sadece iş alanına yönelik çözümler değil, aynı zamanda iletişim anlamında da farklı çalışmaları çevik ve akılcı bir şekilde ele alıyoruz.

Kelebek Mobilya Marka Direktörü SERKAN KAPLAN
“Atatürk’ün imzasıyla kurulduk”
Türkiye’deki ve dünyadaki mağazalarımız, ONLINE mağazacılık gücümüzle istikrarlı bir şekilde büyüyoruz. Kelebek Mobilya olarak, Türkiye’nin tasarım trendlerini belirleyerek mobilya modasına yön veriyoruz.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasıyla 1935 yılında kurulan Kelebek, kontrplaktan uçak kanatları yapmak üzere faaliyetlerine başlamıştı. Adını uçak kanatları üretme serüveni sırasında kelebek kanatlarından esinlenerek alan marka, 1978 yılında Türkiye'nin ilk modüler mobilya üreticisi olarak Düzce’de fabrikasını açtı. Kelebek, o dönemden bu yana mobilya sektörüne öncülük yapmaya devam ediyor.

“İNOVATİF VE TEKNOLOJİK TASARIM”

Tasarım odaklı bir marka olmanın yanı sıra güvenilir, tavsiye edilen, ulaşılabilir ve kaliteli ürünler üreterek portföyümüzü geliştirmeyi sürdürüyoruz. Sektördeki ihtiyaç ve beklentileri dikkate alan, estetik beklentileri fazlasıyla karşılayan bir marka olarak, müşteri memnuniyetine büyük önem veriyoruz. 2023 yılı koleksiyonumuzu şekillendiren inovatif ve teknolojik tasarım çizgimize önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz. Şık ve konforlu ürünlerimizi müşterilerimizle buluştururken, Kelebek ürünlerinin ihracatını ve yurt dışında yer alan konsept mağazalarımızla uluslararası pazardaki faaliyetlerimizi güçlendireceğiz.

GLOBAL VİZYON

Kelebek Mobilya olarak, 2023 yılında bir dönüşüm sürecine girdik. Marka kimliğimizi yeniden konumlarken, ünlü tasarımcı ve küratör Karim Rashid ile iş birliği yaparak yeni bir yolculuğa çıktık. “Kelebek etkisi” adını verdiğimiz global tasarım vizyonumuzla daha dinamik ve yenilikçi bir çizgide ilerliyoruz. Haz temelli marka kişiliğimizle beraber sektördeki yerimizi güçlendirerek, ilham verici koleksiyonlar yaratmaya odaklanıyoruz. Tasarımlarımızın her ayrıntısı keyif almak üzere yapılanırken, zamana meydan okuyacak ürünlere yer vermeye çalışıyoruz. Kelebek’in yaratıcı yönü güçlü ve keşiflerle dolu bir dünyasını daha da büyütecek çalışmaları hayata geçireceğiz. Global tasarım vizyonumuz eşliğinde dünyaca ünlü tasarımcılarla hazırladığımız yeni konseptlerimiz mağazalarımızda yerini almaya devam edecek. Önümüzdeki dönemde de sektörün tasarım trendlerine Kelebek imzasını atmayı hedefliyoruz.

MediaMarkt Türkiye Pazarlama, E-Ticaret ve Kurumsal İletişim Direktörü Tolga Ünvan
“En büyük deneyim mağazasını 29 Ekim’de açacağız”
2022'de stratejimizi lider elektronik perakendecisi olmaktan, deneyim elektroniği alanında lider olma yönüne çevirdik. Deneyim şampiyonluğu yolculuğundaki önemli bir adımı da Cumhuriyetimizin 100. yılında hayata geçireceğiz.

En büyük önceliğimiz Türkiye’ye, Türk insanına elektronik alışverişinde, kullanım sırasında ve sonrasında en iyi deneyimi sağlayarak hizmet edebilmek. Bu doğrultuda mağazalarımızdan, online servislerimize, dağıtım süreçlerimizden, deneyim alanlarına birçok projeyi hayata geçiriyoruz ve lider konumumuzu güçlendiriyoruz.

100. YILA ÖZEL

Deneyim şampiyonluğu yolculuğundaki önemli bir adımı da Cumhuriyetimizin 100. yılında hayata geçireceğiz. MediaMarkt olarak Türkiye’nin en büyük deneyim elektroniği mağazasını 29 Ekim’de İstanbul Marmarapark AVM’de açacağız. Altı bin metrekare büyüklükteki bu özel mağaza, içindeki özel deneyim alanları ve dünyaca ünlü teknoloji markalarının butikleriyle müşterilerimize yepyeni bir teknoloji deneyimi yaşamalarını sağlayacak bir teknoloji merkezi olacak. 16 yıldır Türkiye’de hizmet sunan büyük bir aileyiz. Her yıl yeni mağazalar açıyor ve çalışan sayımızı artırarak Türkiye'ye ciddi bir istihdam sağlıyoruz. Türkiye genelinde yeni mağazalar açarak büyümek ve MediaMarkt deneyimini Türkiye geneline yaymak önemli başlıklarımızdan biri olacak.

“AVRUPA’YA ÖRNEK ÜLKEYİZ”

Ajandamızın bir diğer başlığı, yaptığımız işi tutkuyla, en iyi şekilde yapmak ve bu alanda fark yaratmak. Her bir müşterimize sanki tek müşterimizmiş gibi hizmet vermeyi düstur edinmiş bir aileyiz. Bunun olumlu sonuçlarını işte görüyoruz. Türkiye, global MediaMarkt ülkeleri arasında son 2 yıldır en hızlı büyüyen organizasyon konumunda yer alıyor. Çalışanlarımızla gerçekleştirdiğimiz bu büyüme mücadelesi, diğer Avrupa ülkelerine örnek teşkil eden bir başarı.

“DAHA İYİYE” PROJELERİ

Deneyim şampiyonluğu hedefimizin önemli bir parçası olarak çevre ve sosyal etki alanında da değer yaratacak projelere imza atmak için aralıksız çalışıyoruz. “Daha İyiye” adını verdiğimiz bir sosyal sorumluluk platformumuz var. Bu platformun öncelikleri arasında Türk kadınının topluma katkısı ve güçlü duruşunu desteklemek bulunuyor. Kadın çalışanların kariyerlerinde yaşadıkları zorlukları öğrenme hedefiyle MediaMarkt Türkiye bünyesinde farklı şehirden farklı kademelerdeki mağaza çalışanlarıyla odak grup çalışmaları yapıyoruz ve onları dinliyoruz. Buradan çıkan bulgularla da “Kadının Hikayesi Yarının Hikayesi” projesini başlattık. Kadınların teknoloji alanında daha fazla temsil edilmesini sağlamak amacıyla ‘W-in’ işe alım programını da başlattık. “Daha İyiye” platformu altında başlattığımız yeni bir çalışma ise eğitim alanında. 6 Şubat depremi sonrasında, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile birlikte uzun soluklu bir projeye başladık. Bu projede, bölgedeki çocuklara yardım etmek ve eğitime katkı sağlamak amacıyla 4 gezici eğitim tırı oluşturduk. Dört yıl sürecek bu projeyle 15 bin çocuğa eğitim sağlamayı hedefliyoruz.

“MARKALARIN NET BİR AMACI OLMALI”

Tüm markaların nesiller boyu hayatta kalabilmesi için markaların net bir amaca sahip olması ve bu amacı müşterileriyle paylaşabilmesi çok önemli. Ayrıca, bu amaçtan beslenen stratejik faaliyetlerin tüm işleyişin merkezinde olması da son derece kritik. Biz, müşterilere elektronik deneyim açısından en iyiyi sunan bir marka olma vizyonunu benimsiyoruz ve tüm faaliyetlerimizi, mağaza yapımızı, personel eğitimimizi, ürün konumlandırmamızı ve online deneyimleri bu vizyon etrafında şekillendiriyoruz. Bu, bize iş yönetimi açısından bir ekosistem yaklaşımı sunuyor ve müşterilerimize her temas noktasında aynı kalitede hizmet sunan, tutarlı mesaj veren bir marka olarak ortaya çıkma fırsatı veriyor.

Altınyıldız Classics Tasarım ve Satın Alma Direktörü BÜLENT GÜL
“Atatürk’ün zamansız şıklığı ilham veriyor”
Tasarımlarımızda Atatürk’ün çağının ötesindeki zamansız şıklığından büyük ilham alıyoruz. Atatürk’ün birçok kıyafetinin tasarımını kendisinin yaptığını biliyoruz.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, hiç şüphesiz dünya çapında yaşadığı yüzyılın ve hatta şimdiki yüzyılın en büyük lideri. Sahip olduğu pek çok özellikle doğuştan üstün yetenekli olmasının yanı sıra çalışkanlığı ve azmiyle de bu vasıflarını pekiştirmiş bir lider. İleri görüşlülüğü, çok yönlülüğü, bireyler ve toplumla kurduğu pozitif ilişki, çözüm odaklı olması, bitmek bilmeyen öğrenme isteği, kendiyle birlikte bütün halkı yükseltme ve refaha çıkarma arzusu ve daha pek çok olumlu özelliğinin sonsuz vatan sevgisiyle buluştuğu çok nadide, çok güçlü bir kişilik. Ne mutlu ki Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği nesiller olma şansına eriştik.

“ÇAĞININ ÖTESİNDE”

Erkek giyimine yön veren bir marka olarak, tasarımlarımızda Atatürk’ün çağının ötesindeki zamansız şıklığından büyük ilham alıyoruz. Atatürk’ün birçok kıyafetinin tasarımını kendisinin yaptığını biliyoruz. Hatta böbrekleri rahatsız olduğu için sırtını sıcak tutması amacıyla çizdiği sırtı triko, ön tarafı kumaş yelek çizimini diktirmiş ve bu tasarımı uzun yıllar kullanmıştır. Biz de bu ürünü triko ve kumaş kombinasyonu ile ürettik ve üretmeye devam edeceğiz. Günlük giyiminde keten gömlek ve blazer ceketle bol pantolon kombinesine sıklıkla rastladığımız Ulu Önder’in stilinde gömlek ve süveter seçimini de sıklıkla görüyoruz. Özellikle Atatürk'ün manevi kızı Ülkü ile olan fotoğraflarında rastladığımız kısa kollu gömlek, bol pantolon ve süveteri ile günlük kıyafet seçiminde de o günlere göre eşsiz bir stili olduğunu rahatlıkla fark edebilirsiniz.

“ATATÜRK’ÜN SEÇİMLERİ KOLEKSİYONUMUZDA”

Gömleğin yanı sıra yakalı tişört ve bol pantolon kombinini de pek sık tercih ediyordu. Bu nedenle koleksiyonlarımızda bu ürünleri de kullandık. Atatürk’ün palto seçimi de oldukça dikkat çekiciydi. Türk halkının giyim ve kuşamına da örnek olması açısından her kıyafetine uygun kumaşta, modelde ve renkte palto giymeye özen gösteriyordu. Giyinme adabını çok iyi bilen Gazi Paşa, takım elbiselerinin kumaşlarına göre palto seçimi yapıyordu. Yaptığı model seçimlerine uygun ürettiğimiz paltolar yıllardır tercih edilen modellerimiz arasında yer alıyor. Sonuç olarak, Büyük Önder Atatürk'ün girdiği her ortamda tüm dikkatleri üzerine çekecek şıklıktaki seçimleri ve bu giysileri en asil şekilde taşıması onun en karakteristik özelliklerinden biri olarak bize ilham vermeye devam edecek.

Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri CMO’su Sinem Hekimoğlu
“Büyük bir başarı hikayesi yazacağız”
Cumhuriyetimizin 100 yılının, 30 yılında ülkemizin ve sektörümüzün değişerek gelişmesinde rol almış bir marka olarak önümüzdeki dönemde de insan odaklı ürün servislerle, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme, ajandamızın önemli başlıkları olmaya devam edecek.

Bu yıl, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olması sebebiyle hepimiz için ayrı bir anlam taşıyor. Her zaman kendini yenileyerek geliştirmiş ve bugünlere gelmiş Cumhuriyetimizi biz de çalışarak, üreterek daha da güzel günlere taşıyacağız. Bizim için mutluluk verici bir tesadüf olarak bu yıl aynı zamanda Sodexo’nun da 30. yılına denk geliyor. Biz de bu yıl değişim ve dönüşümle dolu büyük bir başarı hikayesi yazmaya hazırlanıyoruz.

“SEKTÖRÜ YENİDEN TANIMLAYACAĞIZ”

Cumhuriyetimizin 100 yılının, 30 yılında ülkemizin ve sektörümüzün değişerek gelişmesinde rol almış bir marka olarak önümüzdeki dönemde de insan odaklı ürün servislerle, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ajandamızın önemli başlıkları olmaya devam edecek. Sektörümüzün global öncülüğünü üstlenen bir konumdayız. Müşterilerimizin ve ekosistemimizin beklentilerini en iyi seviyede anlamaya devam ederek, inovasyon ve deneyim odaklı projelerle sektörü yeni bir seviyeye taşımak ve hatta yeniden tanımlamak hedefimiz olacak. Müşteri ve tüketicilerimizle dijital bağımızı güçlendirecek projeleri hayata geçireceğiz. Sürdürülebilirlik odağımız doğrultusunda bugüne değer yaratırken geleceği de öngörerek hazırlıklı olmak, gerekirse bildiklerimizi unutup yeniden öğrenmek, insan odağını kaybetmeden teknolojinin gücünden yararlanarak gelişmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz.