İK'DAN 'KİŞİYE ÖZEL' İŞ GÜCÜ ÇÖZÜMLERİ

Dijital dönüşüm, pandemi, demografik değişim, özellikle büyük şehirlerden ve dev şirketlerden başlayan esneklik kavramı, şimdiden pratiklerine başlanan öte evrenlerin tasarımı, dünyamızın ne büyük köklü bir dönüşümden geçtiğinin kanıtı... Evrilen bu dünyada, birçok sebepten şirket öncelikleri de farklılaştı. Çalışanlar açısından da iş-yaşam dengesi, değerlerine göre çalışabilmek yani "wellbeIng" öncelikli bir gündem maddesi haline geldi. Z neslinin de iş piyasalarına girmesiyle birlikte dönüşümü, tahminimizin de ötesinde bir hızla yaşayabileceğimiz gerçeği de ortada.

Böylesine hareketli bir dönemde “İnsan odaklı” şirketler, öncelikle çalışanlarının karşılaştığı zorlukları çözme uğraşında. Üstelik daha farklı ne gibi güçlükler ile karşı karşıya kalabileceklerini öngörme ve bunları minimum seviyeye indirme çabasında. Çünkü artık çalışanlar da tıpkı müşteriler gibi bireyselliklerinin tanınmasını ve ona göre çalışma şartları istiyor. Peki, çalışanın performansını yüksek tutabilmek için İnsan Kaynakları departmanları, kişiye özel hangi çalışma şartlarını benimsiyor?

Panasonic Life Solutions Türkiye İK ve Kurumsal Gelişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mutlu Kutlu
'İnsan' odaklı yönetim yaklaşımımızı içselleştirdik
Günümüzde artık fark yaratan şirketler ayakta kalıyor ve bu fark da ancak çalışanlar ile oluşturulabiliyor. Dolayısıyla çeşitliliğe önem vermek, çalışanları dinlemek ve onların gelişimi konusunda örnek uygulamalar geliştirmek, çok önem kazandı.

İçselleştirdiğimiz insan odaklı yönetim yaklaşımımız, çalışanların bireyselliklerinin dikkate alınması ve çeşitliliğe uygun çalışma şartları oluşturulması, kurumumuz için rehber niteliğinde. Panasonic iş felsefesindeki “Ürünlerden Önce İnsanlar” prensibi de bu konudaki yaklaşımlarımızı pekiştiriyor. “Tek Takım, Tek Hedef” kültürümüzün bir yansıması olarak da çalışanlarımızın potansiyellerinin farkına varmaları için ekip çalışmalarında yer almalarını da önemsiyoruz.

İNSAN ODAKLIYIZ
Çalışanlarımızın bağlılıkları, mutlulukları ve verimliliği adına hayata geçirdiğimiz uygulamalara ve projelere dair iş sonuçlarını “İnsan odaklı kurum kültürümüzü inşa eden yapı taşları” olarak görüyoruz. Farklı beklentileri yönetmek ve performansları yüksek tutmak için, mesai arkadaşlarımızın iş ve sosyal yaşamına katkı sunacak birçok fark yaratan proje yürütüyoruz. Endüstriyel tesislerimiz içerisindeki kafeterya, diyetisyen hizmeti, hobi bahçesi, fitness center, futbol sahası, aktivite alanları farklı sosyal ihtiyaçları karşılayacak niteliklere sahip. Amacımız, sağlıklı yaşam, sportif aktivite, hobi ve diğer motivasyon araçlarını maksimum değeri üretecek şekilde yönetmek. Çalışan bağlılığını güçlendiren ve bireysel farklılıkların tanınmasını sağlayan uygulamaları daha üst seviyelere taşıyacağız. 

Hepsiburada İK Direktörü Gaye Küçükkaya Kaleağası:
Çalışanlarımıza farklı ve özelleşmiş imkânlar sunuyoruz
Üreten, gelişen, çevik ve “Happy People (mutlu insanlar)” stratejisi odağında, birçok alanda çalışanlarımıza farklı, özelleşmiş imkânlar sunuyoruz. Son dönemde trend olan, işin tanımına ve doğasına uygun bazı bölümlerimiz full remote (tamamen-tüm zamanlı-uzaktan) çalışıyor. Saha operasyonları gibi bazı görevlerdeki ekiplerimiz ise çalışmalarını bulunmaları gereken lokasyonlardan sürdürüyor. 

Yetenek, kişisel gelişim, yetkinlikler anlamında kişiye uygun gelişim programları ve eğitimler ile çalışanlarımıza katkıda bulunuyoruz. “Sürekli gelişim” yaklaşımı ile çalışanların mesleki, kişisel, yönetsel bilgi ve becerilerini; yenilikçi ve girişimci ruhu besleyen gelişim çözümleriyle, zaman ve mekândan bağımsız uygulama yöntemleriyle destekliyoruz.
Örneğin; her yıl, şirket değerleri ve yetkinlikleri çerçevesinde, çalışanın tamamen ihtiyacına özel tasarlanmış, içinde iletişimden duygusal zekâya, mentorluktan çevik öğrenmeye kadar birçok kişisel gelişim eğitimlerinin yer aldığı bir yetkinlik gelişim kataloğu sunuyoruz. Buradan kendi gelişim alanlarına göre eğitim seçimleri yapıp, yıl içinde bu eğitimlere katılım sağlıyorlar. Bunlar, konusunda uzman danışmanların verdiği, interaktif uygulamalar ve envanterler ile de desteklenen sanal sınıf eğitimlerinden oluşuyor.

Signify Türkiye ve Maghreb İK Direktörü Hande Altan
'Birlikte başarma'nın önemini orta noktaya koyuyoruz
Öğrenme ve gelişim kültürünü daha ileriye taşıyacak çalışmalara, dijital yetkinliklere odaklanıyoruz. Tüm çalışanlarımız ile hem sahada hem de farklı platformlarda bir araya geliyoruz, karşılıklı paylaşımlarda bulunuyoruz. Merak ettikleri konular hakkında görüşerek, gelişim alanlarına dair birlikte yol haritaları çiziyoruz.

Çalışma arkadaşlarımız için yetkinlikleri ve ilgi alanlarına göre kariyer patikaları oluşturuyoruz. Şirket içerisinde hem Türkiye’den hem de diğer ülkelerden mentorluk eşlemeleri, bölgesel gelişim programlarına katılım, proje dahiliyetleri ve “stretch assignment” adı verdiğimiz ek sorumluluklara dahil olmaları için onları teşvik ediyoruz. 

DAHİLİYETÇİ YAKLAŞIM
“Birlikte başarma”nın önemini orta noktaya koyuyoruz. Her bir çalışanımızın potansiyelini ortaya çıkarmak, iş başarılarımızın bir parçası. Bireysel katkının genele etkisini vurgulayabilmek adına kritik karar süreçlerimize ve projelerimize, çalışanlarımızı dahil ediyoruz. Aralık 2021’de başlattığımız “Masada Gelecek Var” temalı çalıştaylarımız ile iş ve insan stratejilerimize Signify Türkiye çalışanları ile birlikte yön veriyoruz. Globaldeki “Organizational Health” programı ile 6 öncelik kapsamında organizasyonumuzu takdir ve ödüllendirme, çeşitlilik ve dahil etme, iş ve özel hayat dengesi inisiyatifleri ile zenginleştirdik. “Tercih edilen işveren olma” yönündeki adımlarımızı atmaya da devam ediyoruz.

Borusan Holding İK ve Kurumsal İletişim Grup Başkanı  Nursel Ölmez Ateş
Esneklik ve verimliliği merkeze aldık
Çalışanlarımızın mutluluğu, refahı ve güvenliği bizim için öncelikli. Pandemide insan odaklı yaklaşımımız önem kazandı. Esneklik ve verimliliği merkeze alan bir çalışma düzeni üzerinde planlamalarımızı yaptık. Tüm grup yöneticilerimizin katkıları ve yorumları ile tanımladığımız yeni sisteme, 1 Ocak 2022 itibarıyla geçtik. Yeni düzende “yerinde çalışma”, “hibrit çalışma” ve “uzaktan çalışma” olmak üzere, 3 modelimiz bulunuyor.

“Yerinde çalışma” kapsamına giren rollerde çalışanlarımız, beklenen çıktıları yaratabilmek ve bağlantılı işlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için tamamen ofisten/sahadan görev alıyor. “Hibrit çalışma” modeli, aylık en az %50 oranında uzaktan/ofisten olmak üzere uygulanıyor. Bu oranı, Borusan kültürünü yaşatmak ve iş birliğini korumak adına belirledik. 
“Uzaktan çalışma” ise işin gerekliliklerini yerine getirebilmek için fiziksel açıdan sahada bulunmaya gerek olmayan roller için geçerli. Bu rollerin kurum içi iş birliği, koordinasyonu ve takımdaşlık ihtiyaçları için belirli aralıklarda bir araya gelmeleri planlanıyor. Yeni çalışma modelimiz ile Borusanlıların hem kendilerini iyi ve mutlu hissedebilecekleri hem de verimliliği ve ekip ruhunu yaşatabilmeyi gerçekleştirmeyi amaçladık. Gerek çalışanlar gerek kurum tarafında pek çok pozitif geri bildirimin olacağı bir sistem hayata geçirdik...

Orka Holding İK Eğitim Geliştirme Müdürü  Güray Kanlı
Tamamen iş sonuçlarına odaklanıyoruz
Sonuç odaklı bakış açımız ve tutkulu çalışma prensibimiz ile tamamen iş sonuçlarına odaklanıyoruz. Çalışma yeri ve saati değil; verimlilik, hız, işin kalitesi, müşteri memnuniyeti, hedefe yaklaşım oranı gibi sayısal veriler, odak noktamızda yer alıyor.

Tüm ekibimize gereken çalışma esnekliğini veriyoruz. Kişiye özel, bireysel olarak kendi kariyerini belirleme ve sistemli bir şekilde performansını takip edebilmesi sağlanıyor. Performansı yüksek tutmak için öncelikle ölçülebilir hedeflerden yola çıkıyoruz. Süreçte, ekibimizin inisiyatif kullanmasını isteyerek,  kontrollü geri bildirim görüşmeleri ile ekibimizi yönetiyoruz. Pozitif tutum, yeni nesil süreç tasarımı, sistemli iş yapış modellerine odaklanıyoruz. Bu durum, çalışanı özgür bırakarak performansını iyileştirirken, kontrol mekanizmamızın da çalışmasını sağlıyor.

Novartis Grup Türkiye İnsan ve Organizasyon Direktörü Dr. Senay Kızılkaya
Çalışanlarımızın hayatlarında önemli anlara dokunuyoruz
Novartis İlaç Türkiye’de kültürel dönüşümümüz “Çalışan Deneyimi” ile hayat buluyor. Çalışanlarımızın hayatlarında önemli anlara dokunuyoruz. İşe giriş, adaptasyon, gelişim, liderlik, ödüllendirme, çalışanların iş ve özel yaşam entegrasyonu, işlerini yaparken ihtiyaç duydukları donanımın çok önemli olduğuna inanıyoruz.

Yetenek stratejileri, yetenek kazanımı, iş gücü planlaması, işe yeni başlayanların eğitim ve adaptasyonu, kariyer ve başarı yönetimi gibi konularda çalışanlarımıza destek olarak her birine özel bir yol haritası belirliyoruz. Bireysel gelişimlerini sıkı takip ediyoruz.

ÇOK SAYIDA ESNEK ÇALIŞMA MODELİ 
“Çeşitlilik ve Dahil Etme” kapsamında, çalışanlarımızın yaşam evrelerine göre (gençler, çocuklu çalışanlar, kadın çalışanlar, babalar, engelli çalışanlarımız vb.) uygulamalar hayata geçirmeye özen gösteriyoruz. Farklılıkların gücüne inanan bir firma olarak, tüm iş süreçlerimizde çeşitliliğin altını çiziyoruz. İşe alımdan performans yönetimine, çalışan bağlılığı ya da gelişimine yönelik programlarımızda tüm farklılıkları kucaklıyor, süreçlerimizi kuşakların farklı beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yönetiyoruz. Çok sayıda esnek çalışma modeli uyguluyoruz. Pandemiyle birlikte “Sorumlulukla Seçim” programını hayata geçirdik. Böylece, Novartis merkez ofis çalışanlarına, rollerinde en büyük etkiyi yaratmak ve iş-yaşam dengesini güçlendirmek için ofise gelmeden “Nasıl, nerede ve ne zaman?” çalışacaklarına karar verme seçeneği sunuyoruz. 

Borusan Otomotiv İK, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Tuğba Paşalı Karacan
Mesai arkadaşlarımızın sesini direkt duyabilmek çok önemli
Mesai arkadaşlarımızın sesini direkt duyarak, gelecek adımlarımızı şekillendirdik. Bu şeffaflık yaklaşımımız, çalışanlarımıza “Sesim duyuluyor ve liderler aksiyon alıyor” dedirtti.

Geleceğin dijitalleşmede olduğu çok net. Bunu tıpkı müşteride olduğu gibi çalışan da deneyimlemek istiyor. İçinden geçtiğimiz pandemi dönemi de bunu bize gösterdi. Borusan Otomotiv Grubu’nda “Hibrit Çalışma” modeline geçtik. Çalışanlarımız, işlerinin dinamiklerine göre tanımlı günlerde ofisten ya da ofis dışından çalışabiliyor. Mesai arkadaşlarımız ile şeffaf ve açık iletişiminizin olması, onların sesini sık sık ve direkt duyabilmek çok önemli. Bu nedenle düzenli aralıklarla canlı yayınlar yaparak içinde bulunduğumuz dönemi, aksiyonlarımızı açık ve net bir iletişim ile tüm çalışanlarımıza anlattık. 
Çalışan etkinliklerinde ve eğitimlerde online ortama geçiş yoğunlaştı. Bu durum, zaman içinde karşılıklı etkileşimin ihtiyacını gösterdi ve eğitim ile gelişim süreçlerinde de hibrit yaklaşımı benimsedik. 

Samsung Electronics Türkiye İK Direktörü Semra Ergin
Çalışma koşullarımızı güncelliyoruz
Samsung ElectronIcs olarak amacımız, “zengin dijital deneyimler ile dolu bir dünya yaratmak”. Bu vizyonumuzu sadece sunduğumuz yenilikçi ürünler ile değil, geliştirdiğimiz tüm kurum içi uygulamalarımız ile de gerçekleştiriyoruz.

İşe alımdan başlayarak; performans değerlendirme, anket yönetimi, kurum içi iletişim ve çalışan memnuniyeti gibi İK faaliyetlerimizin birçoğunu dijital platformlarda gerçekleştiriyoruz. Ancak ismiyle müsemma, insan kaynakları yönetiminin etkinliğinde iletişimin ve insan faktörünün öneminin de farkındayız. 

KARŞILIKLI İLETİŞİM...
Bir şirketin sahip olduğu esas kaynağın ve gücün insan olduğu inancından yola çıkarak, karşılıklı iletişimin sıcaklığından vazgeçmiyoruz. Çalışma koşullarımızı da gerekli gördükçe tüm şirketlerimiz ile birlikte Samsung global desteğiyle de mütemadiyen güncelliyoruz. İşe alım, terfi, performans yönetimi, organizasyonel gelişim gibi farklı alanlarda hem lokal hem de global olarak inisiyatifler alıyoruz. Hayatı kolaylaştırılacak çalışmalar ile arkadaşlarımızın maddi ve manevi olarak yanında olmaya devam edeceğiz.

Arkas Holding İk Direktörü DR. ŞENGÜL ATALAY
Esnek çalışma modelleri tasarlıyoruz
Çalışma hayatında esneklik çok önemli olduğu gibi oldukça geniş ve kapsayıcı bir tanıma sahip. Esnek mesai kavramı, evden ve ülke dışından çalışma, üzerinde durduğumuz ilk akla gelen adımlarımız.

Her bir sektörümüzde ayrı ayrı, iş kolunun gereklerini de gözardı etmeden, çalışanlarımızın beklentilerini de karşılayacak şekilde esnek çalışma modelleri tasarlıyoruz. Bütün bu çalışmalar için departmanlar bazında ya da proje ekipleri kurarak yeni gereklilikler için kafa yoruyoruz. Çalışanlarımıza yönelik yan hak paketlerimiz de ciddi oranda bireyin tercihine özel hale getirilmesi bakış açısıyla yeniden kurgulanıyor. Bununla ilgili projemizin son çalışmalarını tamamlamak üzereyiz ki, nisan ayında devreye almayı planlıyoruz. 

EZBER BOZACAĞIZ
Aslında tüm bu çalışmaların kapsamının tekrar ele alınması gerekecek. Çünkü gelecekte çok az insanın tam zamanlı, bordrolu, uzun dönemli işleri olacağını öngörüyorum. Çok da uzun olmayan bir sürede istihdam piyasasının “kişisel marka”lara dönüşen ve şirketlere beceri satan yapılara evrileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde yapacağımız projelerin ezber bozacağını bekliyorum.

Metro Türkiye İK Direktörü Ebru Taşcı Firuzbay
'Çalışan markası' olmayı hedefliyoruz
Metro Türkiye İnsan Kaynakları olarak, en değerli sermayemiz olan çalışanlarımız ile birlikte, tüm değer zincirine yayılan sürdürülebilir çözümler için işin mutfağındayız. Yetkinlikleri desteklemek ve geliştirmek, kapsayıcı bir kurum kültürü inşa etmek ve işimize  değer katmak adına azim ve özen ile çalışıyoruz.

Sorumlu bir işveren olarak, yaptığımız işin merkezine insanı koyan bir çalışan markası olmayı hedefliyoruz. “Dijital çalışan” deneyimini geliştirmek amacıyla “çalışan yolculuğu haritalaması” uygulamasını kullanıyoruz. “Metro’nun Sesi” çalışan bağlılığı anketi ile 3 ayda bir çalışanlarımızın sesine kulak veriyor, ihtiyaçlarını analiz ediyor ve beklentilerine yönelik iyileştirmeler sağlıyoruz. 

YAN HAKLAR ÖNEMLİ
Çalışanlarımızın farklılıklarını özgürce ortaya koyabilecekleri, kariyer yolculuklarında önemli kazanımlar sağlayabilecekleri uygulamalar ile onları destekliyoruz. Refahını koruyacak bir gelir elde etmelerine ve yan haklara büyük önem gösteriyoruz. En iyi çalışan deneyimini sunmaya odaklanıyoruz. Son 5 yıldır hem Türkiye hem de Avrupa’da Top Employers Institute tarafından verilen “En İyi İşveren” sertifikası ile ödüllendirildik. Türkiye’de, perakende sektöründe bu sertifikayı almaya hak kazanan tek şirket olmamız da İK alanındaki çalışmalarımızın başarısını teyit ediyor.

Arzum İK Genel Müdür Yardımcısı Didem Oral
Çalışanlarımızın ihtiyaçları, yönetime vakit kaybetmeden ulaştırılıyor
İK, çalışanların nabzını sürekli tutan, beklentileri ve ihtiyaçları hem anketlerle hem de yüz yüze direkt dinleyen ve bunu sürekli yapan bir departman...

Yöneticilerimiz ile çalışan ihtiyaçları konusunda sıkı bir iş birliği içindeyiz. Bu yaklaşım ile ihtiyaçların ve isteklerin farkında oluyoruz. Uygulamalarımızdan bazıları duruma, bir kısmı ise bir departmana ya da bir grup çalışana özel olabiliyor. Karaları alırken adaletli bir yaklaşım gösteriyoruz. İnsan Kaynakları dışında “Bir Arzumuz Var” gönüllüler ekibi de, çalışanlarımızın ihtiyaçlarının yönetime vakit kaybetmeden ulaştırılmasında önemli bir rol oynuyor. Özellikle kültür değişimi gerektiren ve çalışanların günlük hayatlarını etkileyecek tüm süreçlerde bu ekiple birlikte çalışıyoruz.

GittiGidiyor CPCO (Chief People and Culture Officer) Murat Yüksel
Çalışma arkadaşlarımıza yeni fırsatlar yaratıyoruz
GittiGidiyor’da tüm ilişkilerin sağlam temeller üzerinde kurulmasını sağlayan öncelikli unsur, güvene dayalı iletişim. Bu ortamı koruyup geliştirmenin ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Başarımızın en temel göstergesi, çalışanlarımızın mutluluğu.

Tüm ekibimizin sağlığı ve huzuru için en iyi şartları sağlamaya özen gösteriyoruz. Herkesin sesini duymaya, ihtiyaçları doğru tespit etmeye ve çözüm üretmeye odaklanıyoruz. Bu kapsamda, evden çalışmayı herkes için kolaylaştırmayı hedefleyen “GittiGidiyor Uzaktan Çalışma Tüzüğü”nü 2021 yılında yayımladık. Beş ana başlık altında söz verdik: 1- Zoom yoğunluğunu azaltacağız. 2- Sağlıklı iş-özel hayat dengesini destekleyeceğiz. 3- Toplantılarda verimliliği artıracağız. 4- Birbirimizi destekleyeceğiz. 5- Asıl önemli olana odaklanacağız.

ARABA MODELİ...
Çalışanlarımıza yeni fırsatlar yaratmak ve yetkinliklerini artıracak destekler sunmak için çalışıyoruz. Çalışanlarımızın bakış açılarını önemsiyor, onlar için alternatif yolları ve yenilikleri her zaman değerlendiriyoruz. “Araba modeli” dediğimiz sistem ile kariyer yolculuklarını yönetmelerini teşvik ediyoruz. Bu modelde her çalışanımızın iş hayatı yolculuğunda dilediği yere götürebileceği bir kariyer arabası var ve bu arabayı hangi yöne süreceğine de kendisi karar veriyor. Biz de bu süreçte eğitim, danışmanlık, koçluk gibi gerekli destekleri veriyoruz.

Otokoç Otomotiv İK Müdürü  İrem Çalık
Her çalışan, fikrini ve gelişim önerilerini paylaşabiliyor
Otokoç Otomotiv, odağına insanı alan ve tüm faaliyetlerini bu çerçevede yürüten bir şirket. Bu, 94 yıllık köklü tarihimiz boyunca kurumsal genlerimize işlemiş bir gerçek. Hem bu büyük yapının bir çalışanı olduğum için hem de insana bu denli değer veren bir şirkette, İK alanında çalıştığım için çok şanslıyım.

Otokoç Otomotiv olarak, hem ülkemiz hem de paydaşlarımız için yarattığımız tüm değerin, çalışanlarımızın gelişim odaklı bakış açıları ve özverili çalışmaları sayesinde ortaya koyduğumuzun bilincindeyiz.  Bizi rakiplerimizden ayıran, lider olmamızı ve bağımsız kuruluşlar tarafından “en itibarlı şirket” seçilmemizi sağlayan en önemli noktamız, insan kaynağımız.

GELİŞİM ODAKLI DİYALOG YIL BOYUNCA DEVAM EDİYOR
Her çalışanımızın fikrini ve gelişim önerilerini paylaşabildiği kanalları açık tutuyoruz. Gelecekteki başarımızı destekleyecek fikirlerin hayata geçmesi için gerekli kaynağı yaratmaya ve doğru aksiyonları hızla devreye almaya özen gösteriyoruz. Koç Topluluğu İnsan Kaynakları süreçlerinin bir yansıması olan İK süreçlerimizi, yöneticilerimiz ve çalışanlarımız arasındaki gelişim odaklı diyaloğun yıl boyunca devam etmesini sağlayacak şekilde kurguluyoruz. 
Faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde değişimin öncüsü olmak ve bu değişim yolculuğunda birlikte gelişmek amacı ile çalışanlarımızın gelişimine sürekli yatırım yapıyoruz. İK süreçlerimizde bugünkü başarılarımızı elde ettiren, değerlerimizi öne çıkartan ve ekip başarısını teşvik eden tasarımlar aracılığı ile başarıyı birlikte kutlayan bir kültür oluşturuyoruz.

Tüpraş İK Direktörü Ahmet Aksoy
Kapsayıcı bir çalışma ortamına sahibiz
Tüpraş’ın, üniversite öğrencilerinin yetenek, tutku, bilgi, fikir ve hayâllerinden alacağı güç ile geleceği beraber tasarladığı Nextremers programı, 4’üncü yılında. Öğrencilere gelecekte mutlu çalışabilecekleri bir iş yeri, sektör ve iş alanı deneyimi yaşatmak için kurgulandı.

Nextremers ile staj deneyiminin ötesinde, gerçek bir çalışma deneyimi sunmayı amaçlıyoruz. Nextremers proje öğrencileri, yaz aylarında tam zamanlı, okul döneminde ise haftanın en az 2 günü Tüpraş’a gelerek profesyonel iş ortamını tecrübe ediyor. Hem ilgi alanlarındaki departmanlarda proje bazında çalışmalarını sağlıyor hem de farklı iş alanlarında yürütülen projelere ve eğitimlere dâhil olarak bütünü görmelerine destek oluyoruz. 

GELECEĞİN YETKİNLİKLERİ...
“Nextremers” olarak tanımladığımız genç arkadaşlarımız, Tüpraş’ta geleceğin yetkinlikleriyle tanışıyor. “2050 Stratejik Dönüşüm Planı”mız kapsamında odağımıza aldığımız; insan ve çevre dostu, kapsayıcı, teknoloji ve sürekli iyileştirme odaklı çevik çalışma yaklaşımlarıyla da donatılıyorlar. Türkiye’nin en büyük şirketinin kapsayıcı çalışma ortamında, inovatif ve tutkuyla çalışan ekiplerden oluşan bir ailenin parçası oluyorlar. Genel Müdürlük ve rafinerilerimizde teknik departmanlarda çalışmanın yanı sıra, inovasyon ve kurum içi girişimcilik ekiplerinde de yer alarak fikirlerini üst yönetime sunma fırsatı elde ediyorlar. Dijital dönüşüm projelerinde veri analitiği ekiplerimizle çalışmalar gerçekleştiriyor, sürdürülebilir iş fikirleri üretiyorlar.