İŞ DÜNYASININ PARLAYAN 'YILDIZ'I

Yıldız Holding, 70 farklı ülkenin pasaportunu taşıyan tam 65 bin çalışana sahip. Globalde güçlü, 130 ülkede faaliyet gösteriyor. 1944'ten bugüne büyüyüp gelişen 300'ü aşkın değerli ve bilinirliği yüksek markası ile 4 milyar nüfuslu bir coğrafyaya hizmet veriyor. Güçlü dağıtım ağı ve uzun yıllara dayanan tecrübesi, hayatlara değer katıyor. Dev topluluk, Türkiye'de ve dünyanın her yerinde, sosyal sorumluluk alanında da örnek işlere imza atıyor. Bu duyarlı kurumumuzun CEO'luk koltuğunda Mehmet Tütüncü oturuyor. "Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı" da olan Tütüncü, yeni döneme ilişkin ajandasına not ettiği kıymetli bilgileri, BUSINESS LIFE okurları ile paylaştı. "En Gözde Şirketler" arasında nasıl zirvede kaldıklarını anlatan Sayın Tütüncü, özellikle yeni nesil çalışma modeli "UYDU" ile Yıldız Holding'teki "değişim"e ve "dönüşüm"e ışık tuttu...

MESULİYETİMİZ ÇOK BÜYÜK 
Pandemide çizdiğiniz yol haritasını özetler misiniz? 

Covid-19 salgını kuşkusuz; finansta, felsefede, pazarlamada ve daha pek çok alanda kullanılan “siyah kuğu” tabirinin somut bir örneği oldu. Öngörülemez bir durumdu, kendi gerçekliğini yarattı, tüm dünyayı etkileyip değiştirdi. Böyle bir süreçte, standart bir formülden söz edilemezdi ki, her organizasyon, kendi hedefleri, sektörü ve yapısı doğrultusunda, kendine özgü bir yol haritası çizdi.
Yıldız Holding’te, ağırlıklı olarak gıda ve perakende sektörlerinde çalıştığımız için bu sektörlerin mesuliyetinin çok büyük olduğuna inanıyoruz. Bu küresel salgın döneminde, her şeyden önce çalışanlarımızın sağlığına ve toplumsal sorumluluğumuza odaklandık. Paydaşlarımızla da etkin iş birliği içinde, tedarik ve dağıtım zincirlerimizin sağlıklı bir şekilde işlemeye devam etmesini sağladık. 

DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜMÜZ HIZLANDI
Covid-19 salgını, uzun süredir de gündeminizde olan dijital dönüşüm faaliyetlerinizi hızlandırdı mı?

Evet... Katılımcı bir inovasyon ortamıyla, tüm iş süreçlerimizde dijital araçlardan maksimum seviyede yararlandık. Çalışanlarımızın dijital teknolojilere adaptasyonunu desteklemek amacıyla özel eğitimler başlattık. İşlerimizi dijital ortamlara taşımanın ötesinde, çalışanlarımızın sosyalleşme ihtiyaçlarını da karşılayacak dijital çözümler geliştirdik. 

HEDEFLERİMİZ DEĞİŞMEDİ
Finansal gücünüzü nasıl korudunuz?

2020’de başlayan salgın, 2021’de etkisini dönem dönem yitirse de sürdü ki, çeşitli global ekonomik sıkıntılar yaşandı. Buna karşın, hedeflerimizde herhangi bir değişikliğe gitmedik. Yatırımlarımıza, ihracatımıza, üretimimize aynı kararlılıkla devam ettik. 2021’in ilk 9 ayına ait finansal sonuçlar da, yılın tamamına ilişkin, değişen şartlara göre revize edilmiş hedeflerimizi gerçekleştirme yolunda emin adımlarla ilerlediğimizi gösteriyor. 

SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMEYİ AMAÇLIYORUZ
Yıldız Holding’in ana iş stratejisinden söz eder misiniz?

Türkiye’yi merkeze alan, beraberinde de tüm dünyayı kapsayan global bir yapıda faaliyet göstermek. Ülkemizi daha güçlü bir üretim ve ihracat merkezi haline getirme önceliğimizle, hem yurt içinde hem de yurt dışı pazarlarda sürdürülebilir büyümeyi amaçlıyoruz. Batı Afrika ülkeleri, Orta Doğu ve Amerika pazarlarında büyürken, Almanya, İtalya, Fransa ve İspanya başta olmak üzere, Avrupa'da da satışlarımızı artırmayı hedefliyoruz. Küresel pazarlarda, atıştırmalık alanındaki istikrarlı büyümemizi hız kesmeden sürdürmek istiyoruz. Yurt dışında faaliyet gösteren GODIVA ve pladis şirketlerimiz ile yeni pazarlar, yeni potansiyeller oluşturmayı, tüketiciyle daha yakın iletişime geçmeyi, global markalarımızı daha da güçlendirmeyi arzu ediyoruz. Değişen tüketici trendleri ve pazar dinamikleriyle oluşan yeni fırsatlara ve iş modellerine uyum sağlıyoruz ve bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. 

SÜRDÜRÜLEBİLİR VE SAYGIYA DAYALI İLİŞKİLER KURMAK... 
“Değerlerinizin parçası” ve “iş yapma biçimi”niz olarak gördüğünüz “Sürdürülebilirlik” kavramına bakışınızı özetler misiniz?

Müşterilerimizle, tüketicilerimizle, çevreyle, toplumla, doğayla sürdürülebilir ve saygıya dayalı ilişkiler kurma önceliğimizi koruyoruz. Özellikle 2021 yılındaki tüm öğrenimlerimizle birlikte, Yıldız Holding’i geleceğe taşıyacak çalışmaları önceliklendiriyoruz. Bu kapsamda, tüm şirketlerimizde ve fonksiyonlarımızda uzun vadeli ve zorlayıcı hedefler ile sürdürülebilirlik stratejimizi güncelliyoruz. Küresel operasyonlarımızı, bütün holding şirketlerimizi, fonksiyonlarımızı ve paydaşlarımızı da kapsayan geniş bir çerçeve içinde ve güçlü iş birlikleriyle, sürdürülebilirlik rotamızda daha etkin bir şekilde ilerlemeyi hedefliyoruz. 

STARTUP’LARI YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ 
Girişim sermayesi şirketiniz Gözde Girişim aracılığıyla, farklı sektörlerde yatırım yapıyorsunuz. Önümüzdeki süreçte hangi adımları atacaksınız?

Gelecek gördüğümüz işletmeleri satın alıp yeni yatırımlarla büyütüyor, kârlılık seviyesi yüksek şirketler olarak satıyor ve böylece ana işlerimize kaynak yaratıyoruz. Yatırımlarımızı sürdürecek, yurt içi ve yurt dışındaki StartUp’ları yakından takip edeceğiz. Özellikle ifade etmek isterim ki, biz yatırımı sadece fiziksel yatırımlar, yani tesisler, fabrikalar, binalar olarak görmüyoruz. Bir yandan da çalışanlarımıza, teknolojilere, inovasyona, Ar-Ge’ye, dijital dönüşüme yatırımlar yapıyoruz. İş ihtiyaçlarımıza göre, bu alanda yatırımlara devam edeceğiz. 

DEĞİŞİMİ YÖNETEN BİR ŞİRKET OLMALIYIZ 
Yeni dönemi doğru ve eksiksiz kurgulamanın yöntemleri neler? Siz, çevikliğe ve dönüşüme nasıl ayak uyduruyorsunuz?

Covid-19 salgınının, pek çok alışkanlığı ve uygulamayı değiştirdiği muhakkak. Ama mesele, sadece bununla da sınırlı değil. Teknolojideki gelişmelerle, yeni nesillerle, toplumsal dinamiklerdeki hızlanmayla birlikte, dünya süratle değişiyor. Haliyle, geleceğe ve gelecekteki olasılıklara daima hazır olmak, işimiz için gerekli esnekliği ve çevikliği kazanmak çok önemli. Ancak bu meziyetler, maalesef bir anda gelişmiyor. Kurumsal refleksler bu yönde geliştirilmeli. 
Kriz dönemlerinde belirsizliği yönetebilmek, yeni koşullara adapte olabilmek, veriye dayalı öngörüde bulunmak, karar alma ve uygulama süreçlerini hızlandırmak büyük önem taşıyor. Değişimden etkilenen değil, değişimi yöneten bir şirket olmalıyız. Biz de bu bağlamda, iş gücünden yatırımlarımıza, çalışma modellerimizden ürün portföylerimize kadar her alanda, gelecek vizyonumuz çerçevesinde adımlar atıyoruz.
“UYDU” adını verdiğimiz yeni çalışma modelimiz, yatırım modellerimiz, verimlilik ve tasarruf odağımız, hem iç hem dış piyasalarda yeni pazarlar oluşturma çalışmalarımız, ihracata yönelik girişimlerimiz, inovasyona verdiğimiz önem, tüketici araştırmalarımız ile tüm senaryolara hazırlıklı olmaya çalışıyoruz. 

UYDU, TOPYEKÛN BİR “DÖNÜŞÜM” YOLCULUĞU 
“UYDU-Yeni Nesil Çalışma Modelleri” projenizi anlatır mısınız? 

Yıldız Holding, 65 bin çalışanı ile 4 milyar nüfuslu bir coğrafyada faaliyet gösteriyor. Dolayısıyla, bir yandan değişen çalışma koşullarına adapte olurken, diğer taraftan; farklı nesillerin, lokasyonların ve kültürlerin ihtiyaçlarını karşılayan bir yapı kurmalıydık. Bu anlamda, yeni çalışma modellerine geçiş, pandemiyle beraber daha da hız kazandı. Uygulamaya aldığımız UYDU modeli de bu yaklaşımımızın bir neticesi. 
Bu yeni nesil çalışma modelini “topyekûn bir dönüşüm yolculuğu” olarak gördük. Bugünün ihtiyaçlarına yanıt verdiğimiz ve geleceğe hazırlandığımız bir “fırsat penceresi” diye değerlendirdik. Böylece, küresel salgının başından bu yana uyguladığımız çalışma pratiğini “iş aileleri” bazında sınıflandırarak, ihtiyaçlarımıza ve iş yapış şekillerimize en uygun yöntemi geliştirdik. 

UYDU, BİZE ÖZGÜ BİR ÇALIŞMA MODELİ
İş dünyasının değişen ihtiyaçlarına cevap verebilen, gelecekteki ihtiyaçlara da hızlı ve etkin uyum sağlayabilen “UYDU”yu dizayn ederken nelere dikkat ettiniz?

UYDU, tek tip bir çalışma modeli yerine, bize özgü, bugünün ihtiyaçlarını ve yeni nesil çalışanların beklentilerini karşılayan, gelecekteki ihtiyaçlara göre yeniden yapılandırılması da mümkün olacak şekilde dizayn edildi. Danışmanlarımız ile birlikte tüm şirketlerimizde rol ve görev bazlı detaylı analizler yaptık. Yöneticilerimizin ve çalışanlarımızın uzaktan çalışma deneyimini ve beklentilerini anketler aracılığıyla ölçtük. Tüm rollerin uzaktan yapılabilirliğine (remote tendency score) ilişkin puanların yer aldığı bir skala hazırladık. 

“HİBRİT” ÇALIŞMA... 
Bahsettiğiniz skalada, işinin gereği ve operasyonun sürdürülebilirliği açısından, fiziki çalışma ortamında bulunması gereken roller var. Peki, diğer ucunda?

Diğer ucunda, fiziksel çalışma ortamına bağlı olmayan roller bulunuyordu. Bu skalanın ortasında ise kısmen malzeme ve ekipmana fiziksel erişim, etkileşimli karar alma süreçleri ve çalışanlara daha yakından yönlendirme gerektiren roller yer aldı. Son olarak da çalışma ortamı açısından sahada bulunması gereken rolleri belirledik. Böylece hibrit bir çalışma modeli oluşturduk. 

YARATICILIĞI ORTAYA ÇIKARAN MEKÂNLAR
Tek bir boyutta ele alamayacağımız böylesine kapsamlı bir dönüşüm sürecinde neleri gözden geçirdiniz? 

Performans yönetiminden iş takip sistemlerine, yetenek yönetiminden çalışan bağlılığına kadar pek çok alanı yeniden gözden geçirdik. Örneğin “OKR” olarak adlandırılan yeni nesil performans sistemini, pilot olarak uygulamaya başladık. Ofislerimizi de fiziksel ve sanal ortamın iç içe geçtiği, ortak çalışma alanlarının arttığı, dijital toplantılara özel alanların sağlandığı, etkileşimin ve sosyalleşmenin çoğaldığı, yaratıcılığı ortaya çıkaran mekânlara dönüştürüyoruz.
UYDU, yeni yetenekleri organizasyonumuza çekmek ve mevcut yeteneklerimizin potansiyellerini maksimum seviyede ortaya koyabilecekleri bir çalışma ortamı oluşturmak açısından da önemli. UYDU ile “işin geleceği” için attığımız adımların tamamında gayemiz, insan kaynağımızı ve Yıldız Holding’i geleceğe hazırlamak. 

DAİMA, İNSANLARIN MUTLULUĞUNU HEDEFLİYORUZ 
Yıldız Holding şirketleri, “Mutlu Et Mutlu Ol” felsefesi doğrultusunda, toplumsal katkının en güzel örneklerini birlikte sergiliyor. Sosyal sorumluluk projeleriniz “Marka İtibarı”nıza ne katıyor?

“Mutlu Et Mutlu Ol” bizlere kurucumuz, merhum Sabri Ülker’den miras kalan bir felsefe. Tek başımıza mutlu olamayacağımız, sadece kendimiz için çalışmanın manasının olmadığı, topluma ve insanlığa katkıda bulunduğumuz ölçüde başarı kazanacağımız inancındayız. Bu nedenle, kurumsal olarak ve çalışanlarımızın gönüllülük esasıyla yaptığı faaliyetler ile daima insanların mutluluğunu hedefliyoruz. 
“Mutlu Et Mutlu Ol Günü”, bir yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz sosyal sorumluluk faaliyetlerini kutladığımız bir gün olarak, kurumsal kültürümüzde çok önemli bir yere sahip. O günü, dünyadaki tüm ofislerimizde, sahalarımızda ve şirketlerimizde; tedarikçilerimizle, satıcılarımızla, müşterilerimizle birlikte kutluyoruz. “Mutlu Et Mutlu Ol” felsefesini bir iş stratejisi olarak görmüyoruz, bütün hayatımıza ve çalışmalarımıza yansıtıyoruz. Elbette bu felsefe, Yıldız Holding markasının itibarını daha da artıran bir unsur. Fakat biz bunu daha ziyade, topluma karşı sorumluluğumuz olarak görüyor, paylaşmanın gücüne inanıyoruz.

52 MİLYON ADIM ATTIK!
Kasım ayının üçüncü perşembe günü kutlanan “Mutlu Et Mutlu Ol Günü”nün bu yılki teması ne oldu?

Ben de dâhil, dünyanın dört bir yanındaki tüm Yıldız Holding çalışanları “Help Steps” uygulaması üzerinden, adımlarını dünya çocukları için mutluluğa dönüştürdü. Dünyanın çevresinde bir tam turu tamamlayacak kadar mesafe kat etmeyi hedefledik. Atılan 52 milyon adımın maddi karşılığı, yine “Help Steps” ile UNICEF’e bağış olarak aktarılacak ve çocukların yüzünde bir tebessüm yaratmakta kullanılacak. Çalışanlarımızın katılımıyla bir de kermes düzenledik. Geliri, kız çocuklarının eğitimi için Darüşşafaka’ya bağışladık.

MEHMET TÜTÜNCÜ’NÜN “LİDERLİK” BAKIŞI
- “Liderlik” kavramı, eski usul “patronluk”tan bugüne dek, büyük değişimler yaşadı. Artık sadece bir organizasyonun liderinden söz edemeyiz. 
- Özellikle de çalışma modellerinin değişmesi, daha esnek ve otonom yapıların kurulmaya başlamasıyla birlikte “katılımcı liderlik” dediğimiz kavram da ortaya çıktı. 
- Organizasyonların tepesindeki liderlik pozisyonlarına baktığımızda, artık “dijital lider” kavramından da bahsetmemiz gerektiğine inanıyorum. 
- “Dijital lider”, yalnızca şirkete en yeni teknolojileri getiren kişi değildir. Sorunlara açık fikirlilikle yaklaşır, yeniliğe karşı meraklıdır, yaratıcılığı teşvik eder. Yanlış bulduğu kararları sorgular ve eski sistemleri kökten değiştirmek anlamına gelse bile her zaman daha iyi cevapları arar. 
- Yıldız Holding’te yenilikçi ve açık fikirli liderliğe önem veriyoruz.

MEHMET TÜTÜNCÜ’DEN GENÇLERE TAVSİYELER
- Bünyemizde çalışan genç arkadaşlarımızın sayısı arttıkça ve onları gözlemledikçe, kariyer anlamında çok da tavsiyeye ihtiyaçları olmadığını düşünmeye başladım. Fakat deneyimlerim ışığında, genel anlamda hayat hakkında bazı önerilerde bulunabilirim. 
- İnsanın ailesi ve sevdikleri tarafından desteklenmesi en büyük nimetlerdendir. Hayâllerine ve hedeflerine ulaşmalarında sevdiklerinin desteği, özellikle motivasyon anlamında çok faydalı olacaktır. 
- Kişinin kendisini iyi tanıması, kaygılarıyla yüzleşme cesaretini bulması da çok önemli. İnsan ancak kendini tanırsa daha iyisini hedefleyebilir, eksikliklerini giderebilir. 
- Yeni teknolojilerin içine doğmuş genç nesilde en çok takdir ettiğim özelliklerden biri, esneklikleri ve yaratıcı düşünebilmeleri. Bu hasletleri, özellikle sorun çözmede kullanmaya odaklanmalarını öneririm. Tabii, beraberinde sürekli öğrenmeye de açık olmak gerekiyor. 

YILDIZ HOLDİNG’TE “BİR”LİKTE “BİR” OLMAK
- Merkezi Türkiye’de bulunan Yıldız Holding, 70 farklı ülkenin pasaportuna sahip 65 bin çalışanı ile 130 ülkede faaliyetlerini sürdürüyor. 300’ü aşkın markamız ile 4 milyar nüfuslu bir coğrafyaya hizmet veriyoruz. Bu denli büyük bir coğrafyada ve çok uluslu bir ekip ile aynı amaç uğruna çalışmak, çok kritik. 
- Faaliyetlerimize en başta “Mutlu Et Mutlu Ol” felsefemizin ve değerlerimizin ışığında devam ediyoruz. Bu felsefenin, hepimizi birleştirici bir unsur olduğu muhakkak. 
- Uzmanların liderliği ve 1.500 çalışanımızın katkıları ile güncelleyip yenilediğimiz kurumsal değerlerimiz “birlik” duygusunu güçlendirmekte kritik bir rol oynuyor. 
- Her bir Yıldız Holding çalışanı, topluma hizmet ettiğinin bilincinde. Biz; insanları mutlu eden, hayatlarını kolaylaştıran ürünler ve hizmetler sunuyoruz. Bunu bilmenin getirdiği iç huzur ve mutluluk sayesinde daima omuz omuza çalışıyor, birbirimizi destekliyor, birlikte büyüyoruz.

YILDIZ HOLDİNG’TE ÇALIŞAN SORUMLULUĞU
- Çalışanların kendi yetki alanlarında daha fazla liderlik özellikleri sergilemeleri, işletmelere esneklik ve dinamizm kazandırıyor. 
- “Kendi kendini yönetebilen takımlar”, çeviklik anlamında büyük avantajlar sağlıyor. 
- Bazı durumlarda üst yönetimden gelecek talimatları beklemek mümkün olmuyor. İşte o zaman, ekiplerimizin holding değerleri, ilkeleri ve faydası doğrultusunda inisiyatif alması gerekiyor.
- “Katılımcı liderlik” sayesinde, hem salgın sürecini daha dinamik bir şekilde yönetebildik hem de çalışanlarımızın daha fazla sorumluluk almalarını sağlayarak kişisel gelişimlerine katkıda bulunduk.