LİDER KADIN YETİŞTİREN BABALAR

Efsane Süper Baba dizisinin hâlâ en çok bilinen şarkısıdır "Bana bir masal anlat baba"... Yeni Türkü bestesinin girişi şöyle devam eder: "İçinde bütün oyunlarım. Kurtla kuzu olsun. Şekerle bal." Özetle; babalar, ailenin temel direği, gücün simgesidir. Biz de 2022 yılında, 19 Haziran Pazar'a rastlayan Babalar Günü vesilesiyle Türk iş dünyasının duayen babalarına ve başarılı kızlarına mercek tuttuk.

İş yapma biçimi, insan kaynağı yönetimi, sosyal sorumluluk gibi birçok alanda babasının izinden yürüyen kadın liderlerlerimizi dinledik. Lider iş insanları yetiştiren değerli bir babanın kızı olarak; rol model aldıkları babalarından neler öğrendiklerini aktardılar. Ayrıca, babalarının en çok hangi öğüdünü hatırladıklarını paylaştılar. Bu nasihatlErin iş yaşamlarında nasıl bir etki oluşturduğu ve katkıları konusunda da çarpıcı açıklamalar yaptılar. Elbette, babalara borçlu olunan karakteristik özellikler de anlatıldı...

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay:
Babamın “hizmetkâr liderlik” tarzı yoluma ışık tutuyor
Hayattaki ve iş dünyasındaki ilk rol modelim, babamdı. Bence İbrahim Bey’in başarısındaki en önemli faktör, manevi değerlerine iyi sahip çıkması, kültürüne yabancılaşmaması ve yerel ile globali dengeleyebilmesidir.

Babamın amaç ve anlam odaklı iş anlayışı, her bir çalışanın ailenin üyesi olarak algılandığı yönetim politikası, tüm çalışanları ortak bir anlam ve değerler sisteminde buluşturan, başarıları özendirici ve özel olma duygusunu güçlendiren yaklaşımı, yoluma ışık tutuyor. Babam birlikte üretmeyi, birlikte eğlenmeyi, birlikte kutlamayı, sevinçte ve kederde birlikte olmayı getiren, çalışanların gelişmesini sağlayan “hizmetkâr liderlik” tarzına sahipti.

“ÖZ DEĞERLERİNİZE SAHİP ÇIKIN” SÖZÜ...

“Sizi siz yapan öz değerlerinize sahip çıkın. Çünkü onlar sizi bir ağacın kökleri gibi ayakta tutacaktır” sözü, benim için her daim çok değerli ve anlamlıdır. Bu sözün de etkisiyle Kale Grubu’nu derin, güçlü kökleri olan dev bir ağaca benzetirim. Çünkü dallarımız daima sert rüzgârlara karşı dayanıklı, köklerimiz ise sürekli dışa ve aşağıya doğru büyüyor. Tıpkı bir ağaç gibi, hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğumuz su ve besini köklerimizde, bizi biz yapan değerlerimizde arıyoruz.

EN ANLAMLI MİRAS...

Dünyada her şey değişirken değişmeyecek tek şey, değerlerimiz. Dün olduğu gibi bugün de onlara bakarak yönümüzü tayin ediyoruz. İnanıyorum ki, yarın da öyle olacak. Babamdan bize intikal eden bu değerler, çocuğumuza ve gelecek nesillere bırakacağımız en anlamlı miras. Bu anlamda dün ile yarın arasında köprü kuruyorlar. Kale Grubu’nun 65’inci kuruluş yıl dönümünü idrak ediyoruz. Grubumuz, köklerinden aldığı ilhamla özünü korurken, bu değerler ışığında ülke ekonomisi ve insanı için, dokunduğu herkes için daha güzel işler başarma gayesiyle çalışmayı sürdürecek.

Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi LEYLA ALATON:
Babam vizyonumu genişleten iyi bir mentordu

Babam; vizyonumu genişleten iyi  bir mentordu. Rol modelinizin bu kadar iyi olması, sizin de kendinizden çok şey beklemenize neden oluyor. İnsanın kendinden memnun ve mutlu olması önemli. Ben de mükemmelliyetçiyim, kendime karşı acımasızım. Yakınımdakilerden de aynı mükemmelliyetçiliği bekliyorum.

LİDER ÇOCUĞU OLMAK...

İş hayatı zorlu bir yolculuk. Liderin çocuğu olarak bu yolculuğa çıkmak çok daha zor. Pek çok kişinin anlayamayacağı ve özdeşleşemeyeceği güçlükleri var. Aile şirketinde değil, başka şirketlerde çalışarak hayata atılmak, çocuğa çok daha yararlı deneyimler kazandırır. İshak Alaton’un kızı olmanın büyük avantajları kadar bazı dezavantajları da vardı. Çünkü o, çıtası yüksek bir insandı, benden beklentileri yüksekti. O nedenle hep sekizinci viteste olmalısınız.

BEN, BABAMIN “İDEAL İNSAN” PROJESİYDİM

Birlikte çalıştığımız ve benden beklentilerini bildiğim için her an tetikte olmalıydım. Hata yapmamam gerekiyordu. “Sürekli daha iyi olayım” diye kendimi geliştirmem beklendi. Ben aslında babamın “ideal insan” projesiydim. Şimdi baktığımda ona ne kadar da çok benzediğimi görüyorum. Babam gibi biriyle olmak elbette karakterime çok olumlu kazanımlar sağladı. Bunların en önde geleni, ismimin saygın ve güvenilir olması ve sözümün arkasında durmaya çok önem vermem...

Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer:
Babamdan, bakmayı değil görmeyi öğrendim
Merhum babam, hayatı dolu dolu yaşayan bir insandı. İşi, özel ve sosyal hayatı birbirinden ayırmazdı. Bir bakarsınız; sizinle sohbet ederken aklına bir şey gelmiş, onun peşine düşmüş. Babamdan özel ve iş hayatında, samimi ve özgün olmayı, hayâllerin peşinden koşmayı, insan ayırmamayı öğrendim.

Babam; çalışanları arasında dahi kadın-erkek ayrımı yapmayan bir insandı. Bizi yetiştirirken de “Sen kızsın, bu işi yapamazsın” demedi hiç. Tam tersine “O yapamaz” diyenlere, “Neden yapamayacakmış?” diye sorardı. Ben de hep “Niye yapmamayım?” diye baktım olaylara. Hayatındaki her türlü soruna, çözülecek bir matematik problemi gibi yaklaşırdı ve çözümü de bulurdu. Mühendislik eğitimim yok; ama mühendis bakış açısını babamdan öğrendim; sorunu tanımla, çözümü bul ve uygula! Sadece sorunlarda değil, hayatın güzelliklerini, iyiliklerini fark etmede de bu yöntemi kullanırım. Çünkü ben babamdan; bakmayı değil, görmeyi öğrendim.

“ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAKIN KAYBETME!” ÖĞÜDÜNÜ VERDİ

Çok fazla öğüt veren bir insan değildi. Ama henüz 12 yaşlarımdayken söylediği bir söz, hep kulağımda küpe. Dünyaca ünlü bir firmanın ürünlerindeki temel sorunu bulmuştu ve firma çok büyük bir teklifle “Gel! ABD’de bizimle çalış” demişti. O akşam gelip “Babana böyle şahane bir teklifte bulundular” diye anlatmıştı heyecanla. Ben ne yapacağını sordum, kabul etmeyeceğini söyledi. “Neden?” dedim. “Çünkü o zaman özgürlüğümü kaybederim” diyerek “Sen hep hayâllerinin peşinden git ve özgürlüğünü sakın kaybetme!” öğüdünü verdi. Bu söz, her yeni işe başlarken, kimi zorlu kararları verirken ya da seçim yaparken içimden geçer. “Hayâllerimin peşinden gidiyor muyum?” diye bakarım.

Fetih Tekstil İK ve Organizasyonel Gelişim Direktörü Ceren Kısacık:
Babamın bana öğrettiği en önemli şey, saygı
Sevgili babam, her yaşımda idolüm oldu. Babamdan öğrendiğim her şey hayatıma bir şekilde dokundu ve yaşamıma yön vermemi sağladı. Babamın bana öğrettiği en önemli şey ise saygı. Büyüklerime, küçüklerime, emekçilere, doğaya, eşyaya... Kısacası; canlı cansız her şeye saygı.

Babamdan güçlü olmayı, pes etmemeyi, çabalamayı öğrendim. Şu anki olduğum yerde bu kadar güçlü durabiliyorsam, bunu ondan öğrendiklerime borçluyum.

HER İNSANIN EŞİT OLDUĞUNU ÖĞRETTİ

Babam herkese ve her şeye saygı duymam gerektiğini, tüm hayatım boyunca bana özellikle vurguladı. Her insanın eşit olduğunu ve asla küçümsememem gerektiğini öğretti. Bu öğüdü hiçbir zaman aklımdan çıkarmıyorum, çıkaramıyorum. Ondan öğrendiklerimi, önemli öğütlerini hiç taviz vermeden uygulayarak bugünlere geldim. İş ve özel hayatımda saygılı olmaya ve insan ayrımı yapmaksızın saygı, sevgi, hoşgörü çerçevesinde ilerleyen bir hayat sürmeye çalışıyorum.

İş hayatında ekibinize ne kadar saygı duyar, sevgi gösterir, hoşgörülü olur, iyi niyet çerçevesinde ilerlerseniz, dönüşü o şekilde oluyor.

İYİLİK BULAŞICIDIR

Verilen değeri, saygıyı ekibiniz hissettiğinde kendilerini aileden hissediyor ve çok daha güzel işler ortaya çıkabiliyor. Siz siz olun; çalışma arkadaşlarınıza daima saygı gösterin ve onları sevmekten sakın korkmayın. Unutmayın; iyilik bulaşıcıdır ve sizi hep takip eder.

İSGOLD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Miray Aşık Kuz:
Babamın “Doğru işten tasarruf olmaz” sözü, kulağımda küpe
Babam, iş hayatında olduğu kadar ailesi ile DE zaman geçiren bir lider. Küçüklüğümüzden beri babamızın sevgisini ve sıcaklığını her zaman yanımızda hissettik. Aile içinde sevgi ve saygı hep ön plandaydı.

Babam, işinde de herkese bir baba sıcaklığında yaklaşır. Çünkü işini de kendi çocukları gibi sever. Babamdan öğrendiğim en önemli şey, ailenin önemi. “Nerede, hangi koşullar altında olursanız olun, birinci önceliğinizin aileniz olduğunu unutmayın” der. Sanırım, iş hayatındaki başarının sırrı da buradan geliyor. Başarılı bir figürün destekçim olması ve her kararımda danışabileceğim “bir bilen” olarak karşıma çıkması, bugünlere gelmemdeki en değerli faktör.

BABAMA HAK VERDİM

Biz, altın rafinerisi işi yapıyoruz. Çoğu firma bu tür işlerde herhangi bir yaratıcılığa ihtiyaç olmadığını düşünse de İSGOLD olarak inovasyona çok önem veriyoruz. Sektördeki ilklerin büyük bir bölümünü bizim yaptığımızı söylemek yanlış olmaz. Çoğu zaman karşımıza yüksek maliyetler de çıkıyor. Bir gün maliyetlerin azaltılması gerektiğini düşünürken babam şöyle bir cümle kurmuştu: “Doğru işten tasarruf olmaz.” Ne dediğini tam olarak kavrayabilmem için bir süre düşündüm. Sonra ona hak verdim. Doğru işten tasarrufta bulunmak, o işin doğru olma özelliğinin kaybolmasına neden oluyordu. O tasarruf, o işi artık başka bir iş haline dönüştürüyordu.

Öğüdü, kulağımda küpe. Ancak o günden sonra tasarruf konusu ne zaman gündeme gelse hep babamın sözünü hatırlarım. İşin mahiyetine bakıp, tasarruf yapılıp yapılmaması gerektiği konusunda görüşümü söylerim.

Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik:
Babam bana çağın ötesinde düşünmeyi öğretti
Halil Kaya Gedik’in kızı olduğum için kendimi daima çok şanslı hissettim. Birlikte, keyifle çalıştığımız 23 yıl boyunca babamdan sadece kaynak, vana, döküm işlerimizi öğrenmedim. Çağın ötesinde düşünüp işi geliştirmenin mümkünatını ve en güzel günün, daima bugün olduğunu öğretti.

Merhum babam bana; ağaçları, çiçekleri sevmeyi, insana ve canlılara fayda sağlamayan hiçbir işin anlamının bulunmadığını, zorluklarla dolu iş yaşamında gerçek mutluluğun toplumsal fayda odaklı işler yapmakta olduğunu aşıladı.

“ŞÜKRETMEYİ UNUTMAYIN”...

Çalışmanın ve topluma katkı sağlamanın “ibadet” olduğunu söylerdi. İş ve özel hayatımızda birçok sıkıntı ve sorun ile mücadele ederken bile “şükretmeyi unutmamayı” öğütlerdi. Her şart altında şükredebilmek yetkinliği geliştirmeyi babamdan öğrendim. Çalışarak ve işlerimizi büyüterek, katkının her geçen yıl daha geniş kitlelere yayılması için istihdama, üretime, Ar-Ge’ye yatırım yapıyoruz. Ülkemizdeki gençlerin ve Gedik Üniversitesi öğrencilerinin daha donanımlı yetişmesi adına eğitime büyük yatırımlar gerçekleştiriyoruz.

Aksoy Holding Yönetim Kurulu Üyesi & Turcas Petrol A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Banu Aksoy Tarakçıoğlu:
Babamdan kriz anlarını doğru yönetebilmeyi öğrendim
Babam Erdal Aksoy çalışmaya tutkuyla bağlı, çözüm odaklı, cesur ve girişimci ruha sahip birisidir. En zor zamanlarda dahi pozitif ve kararlı bakış açısını koruyarak, büyük resmi görür. Yatırım kararlarında her zaman “Ülkem için daha fazla neler yapabilirim?” sorumluluğu ile düşünür.

Kadınların yönetim kurullarında ve üst yönetimde yer alması onun için çok önemlidir. Bu konuda çalışan STK’larda aktif rol alır. Bu vizyonun yerleşmesinde doğuştan çok şanslıyım. Çalışma hayatım boyunca da şirket içerisinde toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin uygulamaları, sosyal yatırım projelerini gönülden destekledim. Babamdan zorluklarla başa çıkabilmeyi, değişime ayak uydurmayı, uzun vadeli bakış açısını ve kriz anlarını doğru yönetebilmeyi öğrendim.

DEDEMİN ÖĞÜDÜNÜ DÜSTUR EDİNMİŞ

Babam, dedemin “Sabah kalktığında her şeyini kaybetmiş olabilirsin, sahip olduklarını yeniden kazanma gücün olsun” öğüdünü düstur edinmiş. Bizlere de bu vizyonu aşıladı. Paul Auster’ın “Hayâllerinizin peşinden koşun. Bir gün mutlaka yorulacaklardır” sözünü de çok sever. Bu nasihatler ile iş hayatında daha cesur ve mücadeleci bir bakış açısına sahip olduğumu söyleyebilirim. Girişimcilik konusunda bizi cesaretlendirir. Özellikle pandemi döneminde değişime ayak uydururken ve şirket geleceğine yönelik stratejik kararlar alırken babamın bu sözleri benim için rehber niteliğinde oldu. Öte yandan, mesleki tecrübelerini her zaman bizimle paylaşarak, her zorlukta yanımızda olduğunu hissettirir.