MÜŞTERİ SADAKATI

Çağdaş pazarlama ve marka yönetimi teorisi yirminci yüzyılın ikinci yarısında yazıldı. Philip Kotler, Jack Trout, David Aaker gibi düşünürler ana çatıyı kurdu ve bu fikirleri destekleyen, geliştiren çok sayıda eser hayatımıza girdi. Çünkü küreselleşen dünyada bu modeller şirketlerin satışlarını ve karlılıkları artırmada kritik rol oynadı. O yüzden sektörde bazı ?ezberler? de oluştu. Ancak 21. Yüzyıla geldiğimizde bazı şeyler hızla değişmeye başladı. Pazarlamanın esaslarını kavramış çok sayıda markanın devreye girmesi, küresel dengelerin bozulması, dağıtım ve iletişimde internetin belirleyici olması ezberleri bozmaya başladı. Örneğin artık konumlandırma teorisini bilmek pek işe yaramıyor. Bu çerçevede marka sadakati de çok tartışılan konulardan biri. Açıkçası yirmi yıl önceki sadık müşterilerden pek kalmadı birçok sektörde. İstisnalar olsa da genel tablo böyle. Byron Sharp'ın kitaplarını inceleyebilir merak edenler?


Otokoç Otomotiv Pazarlama Müdürü Esra Arslanbaş Kaynak:
Müşteri sadakâti araç satışı gerçekleşmeden önce başlıyor
Sektör genelinde, ithal araçlarda uzun dönemli tedarik sürelerinin, yerli araçlarda ise fabrika üretim takvimine uyumun normalleştiği günümüzde müşteri memnuniyeti ve hatta müşteri sadakAti artık araç satışının gerçekleşmesinden de önce başlayan bir süreç.

Müşterinin aracını beklediği, stok belirsizliklerinin bir yandan devam ettiği bu süre zarfında doğru ve gerçek zamanlı iletişim ile olası müşterinin de sadakatine özen gösteren yeni süreçlerimizi tüm Otokoç şubelerimizde dijitalleşme kapsamında faaliyete geçirdik.  Dijital platformlar kullanıcı deneyimi ile yeni trend ve teknolojiler paralelinde sürekli olarak geliştiriliyor. Omnichannel birimi ile tüm Dijital Platformların Entegre Yönetimi projesi devreye alınarak müşteri deneyimini mükemmelleştirme vizyonu için önemli adımlar atıldı. Müşteri deneyimi yönetiminde yeni nesil iletişim kanallarımızı geliştirmeye devam ediyoruz. Yapay zekâ destekli dijital asistan olarak kurgulanan chatbotlar için self servis entegrasyonlar, müşteri taleplerine anında yanıt verecek geliştirmeler ve bottan satış fonksiyonları da devreye alınıyor.

“Sadık müşterilerimiz için kaynak ayırmaya devam edeceğiz”

Sadık müşteri kitlesindeki azalma aynı anda birden fazla oyuncunun fiyat rekabetine girdiği sektörlerde bir gerçek olsa da sadık müşterileri elde tutmak; onları yeni ürün ve hizmetlerimizle desteklemek için kaynak ayırmaya devam edeceğiz. Örneğin dakikalık ve saatlik araç kiralama alanında hizmet veren Zipcar markamızın yeni hizmeti ile artık müşterilerimiz ister aracını aldığı lokasyona geri bıraktığı mevcut hizmetimiz ZipTrip ile kiralıyor, isterse de yeni hizmetimiz olan ZipFlex ile aracını hizmet bölgesi içerisinde istediği yerden alıp, istediği yere bırakıyor. Bu esnek yapıyı kurmak için kullandığımız kaynağı yine müşteri sadakatini artırmanın bir yolu olarak görüyoruz.

AGT İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Çetinkaya:
Zamanın ruhunu yakalamak önemli

Kendini sürekli yenileyen, ürün ve hizmetlerindeki trendlerin farkında olan, müşteriye erişim kanallarını yenilikler karşısında güncelleyen ve satış sonrası hizmet kalitesini arttıran markalar müşteri sadakatinde büyük çaplı kayıplar yaşamıyor. Zamanın ruhunu yakalayan markaların müşterileri ile bağı devam ediyor, aynı zamanda yeni bağlar da kuruyorlar. Üstelik günümüzde müşteri sadakatini destekleyecek ve ölçecek çok fazla altyapı hizmeti bulunmaktadır. Markalar buralardaki kaslarını güçlendirdikçe, müşteri sadakati çalışmaları daha planlı ve ölçümlenebilir hale gelecektir.

ORKA Holding Pazarlama İletişim Müdürü Yasemin Yazıcı:
Modada kişiselleştirilmiş müşteri deneyimi önem kazanıyor
Müşteri sadakAti günümüzde her dönem değişebilen bir dinamik. Müşterilerin ürün/hizmet beklentilerinin farklılaşması, ürünler hakkında bilgi edinmeleri, alışveriş yapmak için kısıtlı zaman ve marka seçiciliğinin olması müşterideki sadakAtİni etkileyen dinamiklerin başında geliyor.

Yeni müşteriler alışverişlerini yaparken artık daha duyarlı, bilinçli ve modayı daha yakından takip eder hale geldi. Sürdürülebilir bir marka değeri ve sadakati sağlamak için müşterilerin ihtiyacı olduğu her an ve her yerde beklentilerini karşılayabildiğimiz, kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşatabildiğimiz sürece müşteri sadakatinin varlığını sürdüreceğini düşünüyor ve çalışmalarımızı bu kapsamda kurgulayıp geliştiriyoruz.

Her şeyden önce kişiselleştirilmiş bir deneyime önem veren müşteriler ile karşı karşıyayız. Alışverişi internet üzerinden yapan, tercih kodları basitlik, kolaylık ve rahatlık olan gerek dijital dünyaya ilgisi gerekse sürdürülebilir bir geleceğe duyarlılığı olan müşteriler, pek çok sektörde olduğu gibi moda perakendesinin de stratejilerini belirliyor.

Müşteriler gardırobunun %30’unu hiç giymiyor

Araştırmalara göre müşteriler gardırobunun yüzde 30’unu hiç giymiyor. Bu nedenle artık koleksiyon hazırlama aşamasında teknolojiyi kullanarak, akıllı gardırop sistemi oluşturup, müşteriye ihtiyacı olan anahtar parçaları satmayı hedeflemek gerekiyor.

Sonuçlarımız gösteriyor ki, bu sistem müşterilerimizin güven ve sadakatini koruyor, markalarımıza ilgisini artırıyor. Bununla birlikte bizim gibi moda perakendesindeki köklü oyuncuların önünde hala uzun ve sürekli güncellik gerektiren bir yolculuk var.

Odak noktasına insanı aldığımız, müşterilerimizin daima ihtiyaç ve beklentilerini gözettiğimiz bu bakış açısını teknolojik yatırımlarla birleştirdiğimiz noktada hem sadık müşterilere hem de potansiyel müşterilere ulaşacağımıza inanıyoruz. Dolayısıyla kaynaklarımızı sadık müşterilerimizi korumak için geliştirmenin yanında, marka deneyimini potansiyel müşterilere de kazandırmak hedeflerimiz arasında yer alıyor.

Borusan Cat Satış ve Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Aslan Hiçsolmaz:
“Müşteri deneyimi oluşturamayan markalar, sadık müşterilerinde kayıplar yaşıyor”
Dijital dönüşüm her alanı olduğu gibi şüphesiz tüketici davranışlarını ve tercihlerini de dönüştürdü. İhtiyaç duyulan ürün ve hizmetlere zamandan ve mekândan bağımsız bir şekilde ulaşabilme ya da bunların alternatiflerini özellik ve fiyat kıyaslamalarıyla anında görebilme imkânı müşterilerin markalara olan sadakatini etkiledi.

Bugün artık sadece müşterilerine gerçekten anlamlı ve değerli bir deneyim süreci sunabilen markalar müşteri sadakati yaratabiliyor. Satış öncesinden başlayarak satış sonrasını içeren ve her aşamasında müşteriyi özel hissettiren böylesine bir deneyim, tüketicilerin markaya olan bağını güçlendiriyor. Müşteri deneyimi oluşturamayan markalar, sadık müşterilerinde kayıplar yaşıyor. Bu noktada markaların müşteri deneyimine önem vermesi, bu alana yatırım yaparak, pazarlama faaliyetlerinin belki de merkezine yerleştirmesi gerekiyor. Böylesine bir yaklaşım sadık müşterilerde derinleşmeye olanak tanıyor, yeni müşterilerin tutundurulmasında da büyük rol oynuyor.

“Müşterilerimizin ihtiyaçlarına odaklanıyoruz”

Borusan Cat olarak biz de müşterilerimize uçtan uca çözüm ve hizmetler sunmaya odaklanıyoruz. Satış öncesi süreçte müşterilerimizin farklılık gösteren ihtiyaçlarına tam olarak nasıl cevap verebiliriz buna odaklanıyoruz. Satış sonrasında ise müşterilerimize değer katan Müşteri Değer Antlaşmalarımız ve 7/24 bir şekilde sürdürdüğümüz yakın ilişkiyle onların her an yanında olmaya çalışıyoruz. Müşteriye sunduğumuz destekleri sadece satışa ya da satış sonrasına indirgemiyoruz. Dijitalden faydalanıyor, makine arızalanmadan hızlı ve doğru tespit yapan proaktif bir model ile çalışıyor ve müşteri deneyimini sürdürülebilir kılıyoruz. Bu da sadakati getiriyor.

Arzum Pazarlama ve Ürün Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehtap Yıldız:
Tüketicisinin kalbine dokunan markalar bir adım önde
Şirketlerin geleceği ve devamlılığı için müşteri sadakati çok önemli. Bunu sağlayabilmek için de trendlerin, müşteri profilinin ve tercihlerinin hızlı değişimine aynı şekilde uyum sağlamak gerekli.

Teknoloji, inovasyon ve tasarımı odağına alan bir şirketiz. Sektörde faaliyet gösteren markalarından biri olarak, müşterilerimiz için değer yaratan ürünler geliştirebilmek, bunu sürekli yapabilmek için yüksek yenilenme ve inovasyon kapasitesine sahip olmak çok önemli kriterler. Özellikle son yıllarda tüketicilerin ihtiyaçlarını tespit edebilmek daha da önemli hale geldi. Henüz onlar bile bu ihtiyacın farkında değilken bu ürünleri onlara sunup ilklere imza atmak bizim için çok kıymetli. Markası aracılığıyla ilklere sahip olmak, kullanıcının sadakati için de çok önemli. Bunun yanı sıra; tüketicisinin kalbine tasarım ve inovasyonla dokunan markalar, bunu eşsiz bir ürün deneyimiyle sundukları anda diğerlerinden ayrışarak da marka sadakati anlamında da önemli bir aşama kaydediyor. Biz de bunun farkında olan bir marka olarak gerek ulusal gerekse uluslararası trendleri takip ederek bunları müşterilerimizin ihtiyaçları ile harmanlıyoruz. Özellikle ‘Türkiye ve dünya pazarında nasıl fark yaratırız?’ noktalarını önemsiyoruz.

Markaların varlığını sürdürebilmesi için ‘Sadık Müşteri’ şart

Ar-Ge ve inovasyon odağını koruyan, ürünlerinde dünya teknolojilerini yakalayan markaların sadık müşteri kitlesinde bir azalma olacağını düşünmüyorum. Buna karşın, markaların her zaman, trendleri çok yakından takip etmeleri ve bunları hedef pazarlardaki müşteri ihtiyaçları ile harmanlayarak tüketicilerin hayatını kolaylaştırmaya devam etmeleri gerekiyor. Ar-Ge ekiplerinin sadık tüketici kitlesi yaratmak için sürekli olarak inovasyon peşinde olması şart. Çünkü günümüzde sadık tüketici; markaların varlığını sürdürebilmesi için en önemli kriterlerden.

Sistem 9 Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Harun R. Akol:
Günümüzde rekabet ve sürdürülebilirliğin önemi arttı
İş hayatında rekabetin olduğu her alanda müşteri sadakAti vardır. Planlı bir şekilde organize edilen müşteri ilişkileri, müşteri memnuniyeti yaratır. Hizmetten memnun kalan veya doğrudan duygusal bağ oluşturulan müşterilerin devamlılığı ise müşteri sadakAtini oluşturur. Yani ilk bakışta müşteri sadakAti kavramında müşteri ‘özne’ olsa da markaların eylemleri buna zemin hazırlar.

Günümüzde kurumların kendi alanı dışında ürün ve hizmetlerin satışına girmesi, dağınık bir pazarda dolanması ve artan maliyetlerden sebep, yeni müşterilere daha fazla ihtiyaç duyması müşteri sadakati önemini düşürse de gerçeği değiştirmez. Rekabetin çok daha fazlalaştığı ve sürdürülebilirliğin öneminin arttığı günümüzde, mevcut sadık müşteriye satış yapmanın her zaman daha kolay olduğu bir gerçektir. Sadık müşteriler gerilla satış ekibi gibi siz hiçbir şey yapmadan markanızın tanıtımını yaparlar. Fakat müşterilerin anlamlı bir ilişki yürütemediği sadakat programları neticesinde markalar para ve zaman kaybediyor, müşteriler de bu programlardan doğru düzgün istifade edemiyor. ABD’de yapılan tüketici araştırmaları pandemi döneminde farklı bir marka, mağaza, web sitesi denediklerini söyleyenlerin oranının yüzde 75 olduğunu gösteriyor. Dolayısı ile

Müşteri sadakati için kaynaklarımızı kullanırken;

- Değişen dünyayı anlayabilmeli

- Müşterilerimizi birey olarak çok iyi tanımalı

- Dataları çok iyi ve hızlı analiz etmeli

- Doğru zamanda iletişim kurmalı ve satış, pazarlama adımlarını öyle atmalıyız.

Pegasus Hava Yolları Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Onur Dedeköylü:
Müşteriyle sürdürülebilir bir ilişki kurmak önemli
Günümüzde özellikle pazar koşullarındaki hızlı değişim, ekonomik koşullar ve artan rekabet, yeni müşteri kazanmaktan ziyade müşteriyi elde tutmayı daha önemli bir hale getirdi. Müşteriyi tanımak, müşteriye değer vermek ve müşteriyle sürdürülebilir bir ilişki içerisinde olmak markalar açısından artık adeta bir zorunluluk.

Günümüzde müşteri sadakati var ve hatta önümüzdeki günlerde “sadakat” kavramı pazarlama dünyasında daha çok karşımıza çıkacak. Pegasus Hava Yolları olarak, misafirlerimizin memnuniyetini ve sadakatini sağlamak için sürekli çalışıyoruz. Sadakat programımız BolBol’a üye olan 7 milyonun üzerinde misafirimizi tanıyor, misafirlerimize uçuşlarından ve partnerlerimizden kazandığı BolPuan faydasının yanında kişileştirilmiş tekliflerimizle avantajlı teklifler sunuyor, geliştirilmiş müşteri deneyimiyle bilet alımından uçuşun bitimine kadar olan süreci kolaylaştırıyoruz. Kısaca, üyelerimize uçtan uca en iyi deneyimi sağlamak için sürekli çalışıyor ve kendimizi geliştiriyoruz.

Normalleşmeyle en yüksek üye kazanımı elde ettik

Geçtiğimiz 2 yılda yaşadığımız pandemi hepimizin tüketim alışkanlıklarını büyük ölçüde değiştirdi. Hemen hemen tüm ihtiyaçlarımızı online olarak gerçekleştirebildiğimiz bir dönemden geçtik. Değişmeyen ihtiyaçlardan biri ise seyahat oldu. Özellikle hizmet sektöründe faaliyet gösteren bizim gibi markaların bu değişme ayak uydurması son derece önemli. Biz “Türkiye’nin dijital hava yolu” vizyonuyla, pandemi süresince tüketim ihtiyaçlarını göz önüne alarak mobil uygulamamızla birlikte sadakat programımız BolBol’a yatırım yapmaya devam ettik. Aldığımız aksiyonlarla sadık müşterilerimiz olarak tanımladığımız BolBol programımıza üye kazanmaya devam ettik. Pandemi döneminde yeni üye kazanım hızımız azalmış olsa da özellikle 2022 başından itibaren yaşadığımız normalleşmeyle en yüksek üye kazanımı elde ettiğimiz ayları geçirdik ve her ay bir önceki aya göre daha yüksek üye kazanımı elde etmeye başladık.

SabancıDx Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Özlem Kalkan:
Önemli olan müşteriyi tanımak
Dijitalleşmeyle hız kazanan birçok alandaki küresel değişimle birlikte pazarlama faaliyetlerinin ve tüketici davranışlarının dönüşüyor olması oldukça doğal. Bu anlamda günümüz koşulları karşısında “müşteri sadakati” olgusuna yeni bir perspektifle yaklaşmamız gerekiyor.

Öncelikle müşteri sadakatini konuşabilmek ve sağlayabilmek müşteriyi tanımaktan geçiyor. Müşterilerini anlayan, değişen beklentileri, yargıları ölçümleyebilen, trendleri iyi değerlendirebilen ve müşteriye uygun hız ve esneklikte ürün/hizmet sunabilen işletmeler müşterilerine onları anladığını hissettiriyor; bu da müşteri ile marka arasında bağ kurulmasını mümkün kılıyor. Bu perspektifle yaklaştığımızda yapay zekâ ve algoritmalar ile geliştirilen analitik kampanyalar, mobil uygulamalar ve dijital mecraların kullanımı müşterilerinizle olan bağlarınızı sürekli hale getirmenizi sağlayabilir; kullanıcı deneyimi odaklı bir yaklaşımla onların öncelikli tercihi olmanızı sağlayacak bir yapı kazanabilirsiniz. Pek tabii tüm bunları doğru bir şekilde gerçekleştirmek kapsamlı bir veri analizi ile mümkün.

Bugün dünyada birçok farklı alanda sürdürülebilirlik ön plana çıkarken, firmaların bu anlayışı iş süreçlerinden başlayarak somut iş süreçlerine kadar yayması; yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeye odaklanması gerektiğine inanıyoruz. Bunun yanında toplumun sorun ve beklentilerine yanıt vermek için marka yetkinliklerini geliştirmek de markaların bu dünyadaki geleceğini belirleyecek olan bir diğer alan. SabancıDx olarak, uzmanlık alanımız olan ileri veri analitiği ile pazarlama stratejilerinin bu hedef doğrultusunda geliştirilmesine katkı sunuyoruz ve yeni dünyada müşteri sadakatini destekleyecek yol haritalarının oluşmasını uzman ekibimizle mümkün kılıyoruz.

Müsterilerimizle yol arkadaşlığı yapıyoruz

Dijital rekabet ortamında müşteri sadakati sürekliliği en çok kafa yorulan konulardan birisi. Müşteri kazanımı süreci önemli bir yatırım ve bu tutundurmayı sağlayan şirketlerin değeri yeni müşteri yaratmaktan da büyük. Bu bir değer – güven ilişkisinin de göstergesi. Özellikle B2B alanda bu ilişkiyi kurabilmek çok önemli çünkü B2C’deki hızlı değişimlerden farklı olarak daha uzun vadeli kararların geçerli olduğu bir alan. Bu nedenle, B2B’de güven ilişkisi tesis edildiğinde kalıcı ilişkiler kurmak ve sadakat yaratmak mümkün. Hem B2B hem B2C için küresel ve yerel rekabette sadakat kazanmak yenilikçi teknolojilerle mümkün. SabancıDx bünyesinde, müşterilerin daha iyi tanınmasını sağlayan ileri veri analitiğinden onların gizliliğine değer katan siber güvenlik desteğine, bu yolculuğun her aşamasına katkı sunmak için müşterilerimize yol arkadaşlığı yapıyoruz.

Hopi Ürün Yönetimi, Pazarlama ve CRM'den sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gül Sağır Aydın:
Tüketicinin markalardan beklentileri değişti
Hayatın her alanında kendini bu kadar derinden hissettiren değişim pek tabii ki tüketim alışkanlıklarımıza da yansıyor. Bu değişimleri müşteri ile marka arasındaki bağ üzerinden okumak, iş stratejilerimizi belirlerken bizlere ilham da olacaktır.

Müşteri sadakati tamamen ortadan kalktı demek iddialı olur, ancak eskisi kadar güçlü bağların olmadığını kolaylıkla söyleyebilirim. Tüketiciler, daha sıcak bir iletişim daha kişiselleştirilmiş bir deneyim istiyorlar. Eskisi gibi sadece güçlü dağıtım ağına ve rekabetçi fiyat avantajına sahip olmak tek başına yetmiyor. Tüketici sosyal fayda yaratan, doğaya ve çevreye saygılı, şeffaf ve hesap verebilir markalar istiyor. Hatta yeri geldiğinde çalışmalarını değerli bulduğu markalar için daha fazlasını bile ödemeyi göze alıyor. Tüketicilerin bu kadar yoğun bir iletişim ve uyaranla karşı karşıya kaldığı bir dönemde, sadakati yaratabilmek ve ötesinde bunu sürekli kılabilmek için çok daha fazlasına ihtiyacımız var. Hopi olarak bu dönemde; deneyim yaratmayı, kullanıcılarımız ile aynı hikâyeyi paylaşmayı ve tek yönlü iletişimden ziyade odağına etkileşimi alan çift yönlü bir iletişim dilini kullanmayı önemsiyoruz. Bu yüzden de sadakati bir adım ileri taşımak adına yapay zekâ öğrenmesi temeline dayanan akıllı pazarlama ve iletişim teknolojilerine yatırım yaparak kişiselleştirilmiş deneyimler yaratmaya odaklanıyoruz.

Doğa Sigorta Kurumsal İletişim Müdürü Seda Güler:
Müşterinin ilk kriteri fiyat /performans faydası
Günümüzde müşterilerin markaya duyduğu sadakati etkileyen yeni dinamikler oluştu. Ülkemizin içerisinde bulunduğu enflasyon ortamı göz önüne alındığında müşterinin marka tercihinde ilk kriteri fiyat/performans faydası olsa da son kullanıcıyı tatmin eden ve başarılı hizmet sunan markalar sadık müşteriyi yakalamada öne çıkabiliyor.

Müşteri memnuniyetini prensip edinmiş, hızlı ve etkin bir şirket olarak her türlü koşulda müşterilerimizin tüm sigorta ihtiyaçlarında yanlarında oluyor, en kısa sürede dönüş sağlayarak beklentilere cevap veriyoruz. Bu da müşteri sadakatini sürekli kılmada belirleyici bir kuvvet oluşturuyor.

Hızlı yanıt, kaliteli hizmet, dijital kolaylık…

Değişen ihtiyaçlar, dijitalleşme, yaşam koşulları, gelir-gider dalgalanması gibi birçok unsur, müşterileri tercih ettiği markalarda değişikliğe yönlendirebiliyor. Sigortacılık gibi rekabet ortamının yoğun olduğu bir sektör özelinde baktığımızda müşteri sadakatinin hızlı yanıt verebilme, kaliteli hizmet sunma ve dijital kolaylıklardan geçtiğini söyleyebiliriz. Doğa Sigorta olarak Müşteri İletişim Merkezi ekibimizin müşteri deneyiminde gösterdiği istikrarlı başarıları ile Şikayetvar tarafından 7. kez düzenlenen A.C.E. Awards (Achievement in Customer Excellence) A Segment Elementer Sigorta kategorisinde 2 kez Gold ödüle layık görüldük. Hem sadık müşteri yaratma ve yeni müşteri potansiyelini öne çıkarmada hem de kullanıcı deneyimini maksimize etmekte en kritik noktalardan biri şüphesiz ki teknoloji kullanımı ve dijitalleşmeden geçiyor. Buradan yola çıkarak Doğa Sigorta web sitemizi ve Doğa Sigorta mobil uygulamamızı anlık olarak güncelliyor, kullanıcı dostu arayüzü ile başarılı bir kullanım deneyimi sunuyoruz. Sigortalılar ve sigortalı adayları teklif alma, poliçeleşme işlem ve süreçlerini ekran üzerinden görüntüleyebilirken, poliçe bilgileri, teminat kapsamı ve kullanım bilgilerine de kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Biz Doğa Sigorta olarak mevcut müşterilerimize en güvenilir ve hızlı çözümleri sunarken, yeni poliçeler için de tercih edilen bir marka olma yönünde dijital yatırım ve geliştirmeler öncelikli olmak üzere tüm ihtiyaçları en iyi şekilde tespit edip aksiyon alıyoruz.

Yapı Kredi Kurumsal İletişim Direktörü Arda Öztaşkın:
Müşteri sadakati, üzerine çok katmanlı düşünülmesi gereken bir mesele
Tüketici tarafındaki dinamiklere bağlı olarak neredeyse varlığı bile tartışılır konulardan biri olan “müşteri sadakati”, eski formüllerin geçerliliğini kaybettiği bugünlerde değişken ve kırılgan bir kavram. Dolayısıyla üzerinde çok katmanlı düşünülmesi gereken bir mesele.

Markalar için sadakat, bir yanılsamaya dönüşebiliyor. Mutlak bir sadakatten söz etmek mümkün olmadığı gibi sadakatin her koşulda kalıcı olduğunu düşünmek ve bunun için eskide kalmış formüllerin peşinden gitmek de doğru değil. Konuyu sağlıklı ve sürdürülebilir bir ilişki seti olarak ele almak ve buna göre davranmak çok daha akılcı bir yaklaşım.

Marka-tüketici ilişkisinin devamını sağlamak için marka/ürün/hizmet değişikliğinin tüketici için bir avantajının olması gerekiyor. Zaman, fiyat, kolaylık, satış sonrası hizmetler, tek olma ve elbette marka özü gibi konuların kullanıcılar nezdinde değeri yoksa farklı markaları denemek ve tercih etmek konusunda tüketiciler herhangi bir tereddüt yaşamayacaktır.   

'Sınırları Kaldırmak' iş yapış felsefemizi temsil ediyor

Bir katma değer yaratamadığınız takdirde, müşterinizin başka markaları denemesinin önüne geçme şansınız yok. Doğal olarak, biz de müşterilerimizle yürüttüğümüz ilişkinin sağlıklı ve uzun ömürlü olması için bu tür konular etrafında çabalarımızı çeşitlendirmeye gayret ediyoruz.

“Sınırları kaldırmak” kavramı, Yapı Kredi’nin iş yapış felsefesini temsil ediyor. Amaç odaklılığın konuşulduğu günümüzde, kuruluşumuzdan bu yana ekonomide, eğitimde, kültür ve sanatta sınırları kaldırmayı ilke edindik. Yaşadığımız dünyaya, ülkemize, müşterilerimize ve tüm çalışanlarımıza olan sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bu doğrultuda topluma değer katma vizyonumuzla, tüm paydaşlarımızın her daim yanında olmaya, hayatın koyduğu sınırları her alanda birlikte kaldırmaya çalışıyoruz.

Philips Kişisel Sağlık Ürünleri Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Pazarlama Direktörü Hatice Vanlıoğlu:
Kullanıcılarımızı dinliyor hayatlarını iyileştirmek için çalışıyoruz
Pandemi ile birlikte tüketici davranışlarının çok hızlı değiştiğini, beklentilerinin yeniden evrildiğini, satın alma alışkanlıklarının dijitale yöneldiğini ve e-ticaretin de büyük bir ivme kazandığını gözlemledik.

Dinamik tüketici davranışlarının söz konusu olduğu bir ortamda müşteri sadakatini sağlamak ve yönetmek zor olsa da bunu başarmanın ancak tüketiciyi anlamak, tüketicilerle güçlü bir bağ kurabilmek, çok hızlı ve proaktif bir şekilde aksiyon almaktan geçtiğini düşünüyorum. Biz de kullanıcılarımızı dinliyor, ihtiyaçlarına yönelik anlamlı inovasyonlar ile onların hayatlarını iyileştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Müşteri sadakatinde en önemli kavram: ‘Mutlu Müşteri’

Pandemi döneminin etkisi ile belli dönemlerde markaların sadık müşterilerinde azalma görüldü. Özellikle tedarik zincirindeki aksamalar ve yeni deneyim arayışları, tüketicilerin birçok sektörde alternatif markalara yönelmesine neden oldu. Müşteri sadakatinde en önemli kavramın, ‘mutlu müşteri’ olduğunu düşünüyorum. Markaların, ‘mutlu müşteri’ yaratmaya odaklanması, tüketici memnuniyetini ve sadakatini de beraberinde getiriyor. Bunu sağlamanın yolu ise, müşteri deneyimini en iyi şekilde tasarlamaktan geçiyor. Gelişen veri çağında, markaların tüketicilerinin ihtiyaç ve isteklerini anlaması, beklentilerine hızlı çözüm bulması yolunda atacağı adımlar çok kıymetli hale geldi. Ancak firmalar, zamanla kendi iç süreçlerine ve hedeflerine daha çok odaklandığı için, müşteri deneyimi ve ürün tasarımı konusunda bazı noktalarda eksik kalabiliyor. Tüketiciyi dinlemenin, ihtiyacına göre çözüm ve öneri sunmanın, sadakat noktasında markaları bir adım ileriye taşıyacağının kanısındayım. Philips olarak, bizim de her zaman en önemli önceliğimiz müşterilerimiz. Bu öncelik doğrultusunda “mutlu müşteri”ler yaratmak için çalışmaya devam ediyoruz.