ŞİRKETLERİN MOBİLİTE KOLTUĞU

"Kurumsal mobilite", şirketler için iş zekası ve raporlama teknolojilerinden sonra "yeni nesil vizyon" olarak kabul görüyor. Bu, çalışanlara ve yöneticilere esneklik kazandıran ve onların üretkenliği üst seviyeye taşıyan bir teknoloji trendi. Peki! Pazarlama dünyasının liderleri, verimliliği artırmak için bu noktada neler yapılıyor? "Yapay zeka" kavramını da içerisine alan araştırmamızda "inovatif çözümler" ve "optimizasyon" üzerinde de durduk.

Günümüzdeki pazar eğilimleri ve hızla değişen ekonomik faktörler, kullanıcıları ve işletmeleri daha hareketli çalışmaya yönlendiriyor. Mobilite de istenilen her yerden ve her an işi yönetebilme ve iş yapabilme fırsatı sunuyor.

‘ORTAK HEDEF; DİJİTAL DEĞİŞİME UYGUN BAKIŞ AÇISI’
Şirketler karar süreçlerinin hızlandırılması adına birçok çalışma içerisinde ve ekiplerini bu yaklaşımla yönetiyor. Yeni neslin beklentilerini karşılamaya ve onların ihtiyaç duyduğu teknolojik tüm yenilikleri iş hayatına sokmaya özen gösteriyor. Ortak hedef; dijital değişime uygun bakış açısı geliştirmek, bu dünyaya ayak uydurmanın dışında kendi alanlarında rol model olmak.

‘ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ, İNOVASYON VE KALİTEYLE HIZLI BULUŞMALI’
Günümüzde markalaşmanın temel unsuru farklılaşmak. Bunun en önemli göstergelerinden biri de inovasyon değeri yüksek ürün ve çözümlere sahip olmak. Global rekabette avantaj sağlamanın yolu, yenilikçilik anlamında başarılı çalışmalara imza atmaktan geçiyor. Müşteriler için değer sunmak da yüksek öneme sahip kurumsal yetkinlikler arasında. Ayrıca ürün çeşitliliğini inovasyon ve kaliteyle buluşturabilmedeki hız, küresel tercihlere cevap verebilme yeteneği olarak avantaja dönüşüyor. Bu da dinamikleri olumlu yönde etkiliyor.

‘OPTİMİZASYON: EN İYİ ÇIKTI İÇİN ETKİLİ KAYNAK KULLANIMI’
Dijitalleşme günlük hayatımıza bu denli girmişken zamanın ruhu iyi anlamalı ve iyi entegre olunmalı. Örneğin; 2-3 yaşındaki çocuklar dahi dokunmatik teknolojiyi davranışsal hale getirdi. Aynı telefon gibi, TV ekranlarındaki görüntüyü parmaklarıyla büyütüp küçültebileceğini düşünüyor! “Optimizasyon” ise en iyi çıktının elde edilmesi için kaynakları en etkili şekilde kullanma şeklinde özetlenebilecek bir kavram. Rekabet ortamında giderek ön plana çıkan bir olgu…

YERLERİNİ HANGİ KOLTUKTAN AYIRTTILAR?
Biz de Mart 2019 sayımızda, “Şirketlerin Mobilite Koltuğu” başlığı altında, değerli iş insanlarımıza 3 soru yönelttik. Öncelikle başarılarının temeline hangi inovatif çözümlerin önemli payının olduğu konusunda bilgilendik. Gelişen teknolojilerin “yapay zeka” ve “mobilite”nin hızlı yolculuğunda yerlerini hangi koltuktan ayırttıklarını öğrendik. “Optimizasyon” yani işi “en optimum” şekilde yönetme imkânının nasıl doğduğuna dair yanıtları da okurlarımızla paylaştık…

AÇIK GRUBU PAZARLAMA VE KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ HANDE ÖZAY YAĞCI:
‘YAPAY ZEKA YOKMUŞ GİBİ; AMA HAYATIMIZIN %90’INDA’
Açık Grubu Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Hande Özay Yağcı; yapay zeka ve mobilitenin hızlı yolculuğunda yerlerini hangi koltuktan ayırttıklarını anlattı. Büyük veri ve inovasyonun geleceğe nasıl yön vereceğine dair öngörülerini paylaşan Yağcı, dijital ve geleneksel pazarlamanın birleştiği bu evrede aradaki ikilemle nasıl başa çıktıklarına da açıklık getirdi.

“Yapay zeka” hayatımıza yokmuş gibi gözüken; ama neredeyse %90’lık bölümüne nüfus etmiş olan bir kavram. “Google” da doğru kullanıldığında en büyük iletişim araçlarından biri. Bu noktada “Web siteniz ne denli üste çıkıyor, arkasında ne kadar search optimization çalışıyor?” gibi sorular önem kazanıyor. Dünyada “Balistik kask” diye arandığında “Size hemen ulaşılabiliyor mu?” Kısaca ‘mobilite’ bir pazarlamacı için çok ehemmiyetli. 

‘YENİ ÜRÜNLER VE ÇÖZÜMLER SUNMAYA ODAKLANDIK’
Rekabette inovatif ürünün önemi, yeni üründen çok daha büyük. Biz de Açık Grubu olarak, yenilikçi çözümler sunmaya ve müşterilerimiz için değer yaratmaya odaklandık. Günümüz ekonomisinde optimizasyon ve verimlilik de “iş yapma biçimi” olarak ele alınmalı. Bu noktada ise zaman yönetimi ön plana çıkıyor. Kaynakları israf etmeden en az girdi, en çok çıktıyı elde edebilmek gerekli.

‘BÜYÜK VERİ İÇİN SAYTEC ÇÖZÜMLERİ’
Büyük veriyi korumak için ise sayTEC markamız altında ürünümüz var. Açıkları, siber güvenlik yatırımlarıyla kapatıyoruz. Özellikle son tüketiciye ulaşan bankalar, holdingler ve şirketlerde; müşteri dataları toplamaya yönelik bir eğilim var. Peki! Bunlar sonradan nasıl kullanıyor? O insanları rahatsız mı ediyorsunuz, yoksa yararlarını mı düşünüyorsunuz? Neyse ki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” da devrede. 

‘DİJİTAL KAMPANYALARIN PAYI YÜZDE 50’
Ben Microsoft’tayken, 2012’de Windows 8 kampanyasını yaptığımızda, medya satın alma bütçemizin yaklaşık %40-%50’sini dijital kampanyalara yatırmıştık. “İçeriğinde neler var?” diye sorarsanız… Google Ads, Banner Ads, dijital mecralardaki reklamlar, ilk Pop-up görsel kullanımları, sosyal medyada sponsorluklar, viral kampanyalar, prodüksiyonlar…

‘GELENEKSEL VE DİJİTAL MECRA, AYRILMAZ BİR BÜTÜN’
Herkes kendi duyurusunu, lansmanını, yeteneklerini sosyal medyada anlatabiliyor. Kişisel pazarlaması, sattığı ürün vs. için burayı kullanıyor. Ancak geleneksel mecra da olmanız gerek. Örneğin; etkinlik gelenekseldir ki, etkili de bir yöntemdir. Ama dijitale ve sosyal medyaya ya da bir dergiye yansıma almıyorsa kapsamını büyütemezsiniz. Lakin şu an dijital bir tık daha üstte. Çünkü daha fazla görünür olmak istiyorsunuz. Bu aşamada en uygun kanal da sosyal medya oluyor. Yine de sosyal medya daha etkili olsa da dijital ve geleneksel pazarlama iç içe ve bir bütün.

MITSUBISHI ELECTRIC TÜRKİYE FABRİKA OTOMASYON SİSTEMLERİ OEM İŞ GELİŞTİRME KIDEMLİ MÜDÜRÜ TOLGA BİZEL:
‘HAMMADDE VE KAYNAK TÜKETİMİ AZALACAK, VERİMLİLİK YÜKSELECEK’
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, “olmazsa olmaz” dediği dijital dönüşümün yolunun yapay zekadan geçtiğini söyledi. Bizel, önceliğin Sanayi 4.0’ın gerekliliklerine yanıt verebilmek olacağının altını çizdi.

Gerçek ve dijital dünyanın birbiriyle anlık entegre şekilde ilerleyeceği bir döneme geçiş yapılıyor. Yapay zeka algoritmaları yüksek miktarda ve kritik düzeyde değerli veriyi ayrıştırma aşamasında önemli. Bu veriler ve sonuçlarını değerlendirmek ve uygulamaya geçebilmek için insan gücü rehber olarak kullanılıyor.  

‘ÜRETİM SİSTEMLERİ  BÜYÜK ORANDA DEĞİŞECEK’
Sanayi 4.0 evresiyle üretim sistemleri büyük oranda değişecek ve tüm süreçler dijitalleşecek. Tüm makineler, robotlar, sistemler ve insanlar internet üzerinden gerçekleşen kesintisiz iletişim ağıyla birbirleriyle haberleşebiliyor. Çevreye daha duyarlı bir döneme geçilirken, hammadde ve kaynak tüketimi azalacak ve verimlilik yükselecek.

‘AKILLI ŞEHİRLER, BİNALAR VE FABRİKALAR ARTACAK’
Sanayiciler, şehirler, devletler ve araştırmacılar, sürekli gelişecek ve değişecek olan rekabet ortamına uyum sağlayabilmek amacıyla pek çok farklı alanda çalışmalara imza atacak. Bilişim ve teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde akıllı şehirler, binalar ve fabrikaların sayısı hızla artacak. 

‘GELENEKSEL İŞ MODELLERİ YIKILACAK!’
Mobil iletişim, giyilebilir cihazlar, akıllı araçlar, akıllı evler ve “Nesnelerin İnterneti”, geniş çapta ve daha güncel kişisel verinin şirketlerin kullanımına açılmasına imkân tanıyacak. Yapay zeka uygulamalarının artmasıyla geleneksel iş modelleri değişecek. Global rekabetin sürdürülebilir olması için üretim kalitesi artarken maliyetler düşmeli. Üçüncü sanayi devrimine uyumlu bir yapılanmayla yol alan KOBİ’lerimiz çağın hızına ve yeniliklere uyum sağlamalı.

‘FABRİKA KURMADAN ÖNCE SANALINI OLUŞTURUYORUZ’
Sanayi 4.0’a e-F@ctory konseptiyle yanıt veriyoruz. Sanal bir fabrika oluşturarak gerçeğini ve üretimi test etmek mümkün. Bu süreçte robotlar arası veri transferi de giderek hızlanıyor. e-F@ctory’de otomasyondaki tüm ürünler birbirleriyle entegre ve açık bir mimariyle çalışıyor. Türk sanayisine geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurabilme olanağı tanıyoruz.

MERCEDES-BENZ TÜRK OTOMOBİL GRUBU İCRA KURULU ÜYESİ ŞÜKRÜ BEKDİKHAN:
‘YAPAY ZEKÂ, ULAŞIM ÇÖZÜMLERİ İÇİN ANA BAŞLIKLARIMIZ ARASINDA’
Mercedes-Benz Türk Otomobil Grubu İcra Kurulu Üyesi Şükrü Bekdikhan, otomotiv sektörünü ortaya çıkartan yaklaşık 135 yıllık bir marka olduklarını anımsattı. Bekdikhan, gelişime öncülük ederek, sayısız yeniliğe ve ilke imza attıklarına dikkati çekti. 

Daimler’ın bünyesindeki Mercedes-Benz markamızın temel görevi otomotiv ürünleri üretmek. Ancak gelişen rekabet koşullarında başarılı olmak için her türlü değişime hazırlıklıyız. Küresel otomotiv sektöründe tüm paydaşların dijital ekosistemde toplanacağı bir teknolojik devrime doğru yol alıyoruz. 

‘ELEKTRİKLİ ARAÇ KULLANIMINI YAYGINLAŞTIRACAĞIZ’
Yeni ürünümüz ve teknoloji markamız EQ altında, tamamen elektrikli modellerimizi üretiyoruz. Smart EQ’yu, Türkiye’de Kasım 2018’de piyasaya sunduk. 2020’de satışta olması planlanan EQC ile pazardaki konumumuzu güçlendirerek elektrikli otomobil kullanımını yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.
Geleceğin otomotiv dünyasındaki liderlik iddiamızı bağlanabilirlik, otonom sürüş, paylaşım hizmeti ve elektrikli sürüş özelliklerini kapsayan CASE (Connected, Autonomous, Shared-Services, Electric Drive) stratejimiz ile sürdürüyoruz. Bugün bu 4 alanda lider bir rol oynuyoruz. Büyüme olgumuzun parçası olarak, bu özelliklerin hepsini kapsayan bir strateji oluşturuyor ve mobil dünyada hâkim rol oynama iddiamızın altını çiziyoruz. Daimler’in geliştirme ve üretim alanlarında sunacağı ulaşım çözümleri için yapay zekâ, ana başlıklar arasında.

‘MERCEDES-BENZ KULLANICI DENEYİMİ; YENİ DÖNEMİN BAŞLANGICI’
Örnek olarak, ilk defa Yeni Mercedes-Benz A-Serisi’nde sunulan ve yenilikçi araç içi bilgi ve eğlence sistemi MBUX - Mercedes-Benz User Experience (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) yeni bir dönemin başlangıcı niteliğinde. Bünyesinde barındırdığı yapay zekâ teknolojisiyle öğrenme özelliğine sahip olan MBUX kişiselleştirilebiliyor ve kendini kullanıcı davranışlarına uyarlıyor. Sistem bu yönüyle sürücü, yolcular ve otomobil arasında benzersiz bir bağ kuruyor. Yaklaşık 70 milyon satır kod yazılarak yaratılan MBUX ile ilk defa arttırılmış gerçeklik üzerinden harita görüntülemesi yapılabilmesi ise tamamen yeni bir özellik.

‘OPTİMİZASYON ÇALIŞMALARIMIZ, HER ALANDA SÜRÜYOR’
Faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda kaynaklarımızı doğru kullanarak verimliliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Üretimden, insan kaynaklarına, satıştan, satış sonrası hizmetlere kadar her alanda optimizasyon çalışmalarımızı yürütüyoruz. Geçen sene başladığımız “Tersine Mentorluk Programı” ile 26 yaşın altındaki Y kuşağı çalışanlarımız, direktörlere “yeni teknolojik trendler, dijitalleşme, sosyal medya, girişimcilik, yapay zekâ” gibi yapılandırılmış konular üzerine mentorluk yapıyor. Böylece iş hayatında farklı jenerasyonları yakınlaştırarak birbirlerini daha iyi tanımalarını ve anlamalarını sağlıyoruz. Ayrıca yeni teknolojilerin, iş hayatında yarattığı farklı yaklaşımlarla, yeni iş modellerini geliştirecek bir iklimi, şirket kültürünün ayrılmaz parçası haline getirmeyi hedefliyoruz.

PANASONIC ECO SOLUTIONS TÜRKİYE KURUMSAL MARKA YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ AYSEL ÖZALTINOK:
‘BİLİM KURGU FİLMLERİNDEKİ BİRÇOK FENOMEN GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR’

Panasonic Eco Solutions Türkiye Kurumsal Marka Yönetimi Genel Müdürü Aysel Özaltınok, teknolojik gelişmelere ayak uydurulmasını, başarıdaki en önemli faktörler arasında ilk sıralara aldı. Özaltınok, inovasyon boyutları yüksek ürünler ve çözümler sunmada yüksek kabiliyete sahip olduklarını vurguladı.
İnovasyonu, kalite ve güvenliği, özgün tasarımları ve verimliliği yaşam alanlarına bir arada taşıyan yenilikçi ürün ve çözümler sunuyoruz. Dokunmatik paneller, evinizi uzaktan kontrol etmenize imkân veren akıllı telefon bağlantıları ve hareket dedektörleri örnek olarak verilebilir. 

‘AR-GE, İNOVASYON VE TASARIM; ODAK NOKTAMIZ’
Panasonic Eco Solutions Türkiye, kurulduğu günden bu yana AR-GE, İnovasyon ve tasarım çalışmalarını odak noktası olarak görmüş ve bu alana ayrı bir önem vermiştir. AR-GE yaklaşımlarımız, her ülke insanı için ayrı düşünüp üretmek üzerine. 

‘DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ YANSITAN BAŞARILAR ELDE EDİYORUZ’
“Akıllı ev sistemleri” olarak da bilinen teknolojiyi hayata taşıyan kuruluşların en önemlileri arasındayız. Teknolojide dünyanın önde gelen şirketleri arasındaki Panasonic’e bağlı bir kuruluş olmanın avantajı da kullanarak iş süreçlerimizde ve ürünlerimizde dijital dönüşümü yansıtan başarılı sonuçlar elde edebiliyoruz.  

‘DOKUNMATİK TEKNOLOJİYİ, ELEKTRİK ANAHTARINDA DENEYİMLEME KONFORU’
Sektörümüzde bir ilke imza atarak ortaya koyduğumuz ve tıpkı akıllı telefonlardaki gibi vücudumuzdaki kapasitif enerjiyi kullanarak çalışan “Novella S Slider Dimmer” adlı elektrik anahtarı, bu değişime karşı inovatif yaklaşımın bir sonucu. Üzerinde parmağın aşağı-yukarı kaydırılabilmesi özelliğiyle ışığı istenilen seviyede ayarlamayı ve enerji tasarrufunu sağlıyor.  Ledler sayesinde ışık şiddetinin değişimi de rahatlıkla görülebiliyor. Dolayısıyla hepimizin artık çok alışık olduğu “dokunmatik” teknolojiyi bu alanda da deneyimleme konforu sunuyor. 

“Thea IQ Akıllı Ev Sistemleri”, dijital dönüşümü hayatımıza yansıtan ürün ve çözümlerimizden. Bilim kurgu filmlerinde hayranlık ve şaşkınlıkla izlediğimiz birçok fenomen birer birer gerçeğe dönüşüyor. Komut verdiğinizde ışıkları yanan, panjurları açılan ya da kliması devreye giren evler düşünün… “Thea IQ” sistemiyle sizin yerinize düşünerek konfor düzeyini, güvenliğini ve enerji verimliliğini artırıyor. 
KNX teknolojisiyle ısıtmadan iklimlendirmeye, aydınlatma ve jaluzi /panjur kontrolünden güvenlik sistemleri entegrasyonuna dek, geniş bir yelpazede yaşam alanlarınıza konfor katıyor. Eviniz ya da ofisiniz merkezi olarak elektronik bir panelden rahatlıkla kontrol edilebiliyor.

‘BAŞARIMIZ, İŞİMİZİ  OPTİMUM PERFORMANSLA YÜRÜTMEMİZE BAĞLI’
Aynı işi hatta daha iyi bir işi daha az kaynakla yapabilmenin her zaman bir yolu olmalı. Rekabet ortamında, optimizasyonun biz sanayi kuruluşları açısından de önemi büyük. Ayrıca birim iş sonucu için kullanılan girdi miktarı azaltılmalı. Girdi ile çıktı arasındaki oranı verimlilik olarak algılarsak; başarımız, işimizi optimum performansla yürütmemize bağlı. 

DEMİRDÖKÜM YÖNETİM KURULU ÜYESİ ERDEM ERTUNA: 
‘DİJİTAL DÜNYADA GÜNCEL KALMALISINIZ’

“Pazarlama 4.0”la tamamen 7’den 70’e herkesin yer aldığı dijital bir dünyanın kapıları aralandı. Rekabetin farklı bir boyuta taşındı. Yaşanan dönüşüm, tüketicilerin satın alma sürecinde de değişim yarattı. 

‘TÜKETİCİLERİN %79’UNUN SATIN ALMA YOLCULUĞU DİJİTALDE’
Örneğin; evine yeni bir kombi almak isteyen tüketici, bütçe ve ihtiyacını belirledikten sonra marka hakkında araştırma yapıp, fiyat ve teknik özellikleri karşılaştırıyor. %79'u satın alma yolculuğunu dijitalde yapıyor. Biz de bu dünyadaki varlığımızı, yatırımımızı her geçen gün artırıyoruz. Ayrıca artık klişe reklam yerine kaliteli içerikler izleniyor. Biz de gönüllere dokunduk. 16 milyon erişim sağlayıp, 10 milyon izlenmeye ulaştık. İyi bir pazarlamacı olmak için yapmanız gereken ilk şey; müşterilerinizi tanımak. Beklentiyi bilir, zamanında ve yerinde kampanyalarla karşılarına çıkarsanız, doğru tercih haline gelirsiniz. Bir diğer önemli nokta ise güncel kalmak. Dijital dünyada her gün yeni bir akım çıkıyor. Sadece ülkemizde değil, dünyadaki trendleri takip edip rakiplerinizden farklılaşın. 

Tunç Altınbaş - t.altinbas@businesslife.com.tr
Dr. Deniz Saydam - d.saydam@businesslife.com.tr