TÜRKİYE'NİN EN ETKİLİ 50 CEO'SU

Bugünün iş dünyasında başarı sadece yaratılan devasa cirolardan ya da kârlılıktan gelmiyor. CEO'lar ekonomik ve toplumsal olarak etki alanlarının genişliği hem şahsi hem şirketlerinin itibarı ve sürdürülebilirlik vizyonlarıyla öne çıkıyor, değer görüyorlar. BusIness LIfe'ın geleneksel araştırması "Türkiye'nin En Etkilİ 50 CEO'su" da bu kriterler dikkate alınarak yayın kurulu üyelerimiz tarafından hazırlanıyor. 2023 yılının en etkiLİ CEO'ları ne hedefledi, en çok hangi konuda zorlandı? En önemli başarıları neler oldu? Yakından bakalım.

İyi iş, iyi lider… Hep gündemimizde olan konular. İyi işleri ortaya koyan ve yönü çizen de iyi liderler değil mi? Her şeyin özü sonuçta "insan". Yeteneği bulmak, korumak, yetenekle sonuca gitmek, yedeklemek, yeni yetenekler kazanmak tepedeki CEO’ların ana işi. Doğru kompozisyonla, yeteneklerle takım yapabilmek ve kolektif aklı kullanabilmek eskisinden çok daha zor, bu çok net. Pandemi sonrası dünyada çalışan beklentileri ve esnek çalışma modelleri, yeteneği çok daha hızlı değişir ve tedarik zinciri, e-ticaret, BT, yazılım, veri analizi gibi belli başlı alanlarda zor bulunur hale getirdi. Belirsizliği yönetebilmek ve sürdürülebilirliği sağlayabilmek geçmişe kıyasla çok daha zor. CEO'lar artık organizasyonlarını geçmişe kıyasla daha dayanıklı, adaptasyon ve manevra kabiliyeti daha yüksek, daha çevik hale getirmek zorunda. Gelin Türkiye’nin En Etkili 50 CEO’su listemizde yer alan CEO’larımızla 2023’ü değerlendirelim.

ÇELEBİ HOLDİNG VE LITTLE CAESARS TÜRKİYE CEO’SU BANU ARIDURU:
“Dijital dönüşümün meyvelerini aldık”
Çok fazla araştırma yapıyoruz, müşteriyi dinliyor ve lezzete yatırım yapıyoruz. Bu dönem iyi dinleyenin kazandığı bir dönem. Teknolojiyi hayatımızın içine aldık. Çağa ayak uydurmamız hatta müşterimizin önüne geçmemiz başarımızda çok önemli oldu.

2023’te tedarik zincirimizi doğru yönetmek, yeteneklerimizi korumak, yeni yetenekleri şirketimize katmak, yeni şubeler açarak büyümek, franchisee’lerimizin kârlılığını korumak, müşteri memnuniyeti ve tatmini seviyelerimizi yukarı çıkarmak, satış ve sipariş adedi artışı gerçekleştirmek ve elbette topluma, sektöre, şirketimize ve çalışanlarımıza değer yaratan çalışmalara imza atmayı sürdürmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer aldı.

ENFLASYON BASKISINA KARŞI

Pandemiden sonra, enflasyon baskısı altındaki ekonomik ortamda hedefimizi, kalite standartlarımızdan taviz vermeden, isteyen herkesin ürünlerimizi, en uygun fiyatlarla tüketebilmesi olarak belirledik ve bunun için çalışmaya devam ediyoruz. Bu amaçla tüm olanaklarımızı seferber ediyoruz ve tedarik zincirimizi de bu hedefle çalıştırıyoruz. Şubelerimizde sürekli canlı tuttuğumuz kampanyalarla, üniversitelerde, festivallerde, e-spor ve fiziksel spor faaliyetlerinde, gençlerin bulunduğu tüm ortamlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz.

“85’TEN FAZLA ÖDÜL ALDIK”

Türkiye yeme-içme kategorisi için ortalama 33 olan müşteri tavsiye skoru (NPS) geçtiğimiz yıl Little Caesars için 51 olarak gerçekleşti. Little Caesars Türkiye “Türkiye’nin En Mutlu İş Yerleri 2022 Araştırması”nda fast food kategorisi lideri oldu. Şikayet yönetimi konusundaki hız ve memnuniyet başarımız sayesinde, fast food kategorisinde şikayetvar.com araştırmasına göre müşterisini en memnun eden, en başarılı şirket seçildik. Altın Lider Ödülleri 2022’de, “En Beğenilen CEO” ödülünü aldım. Little Caesars Pazarlama Direktörü Pelin Çiftçioğlu ise en beğenilen CMO ödülüne layık bulundu. Geçen yıl yönetim, pazarlama ve iletişim, operasyon ve insan kaynakları alanında yaptığımız yenilikçi çalışmalarla yurt içi ve yurt dışında 85‘ten fazla ödül aldık. Bir önceki yıl tamamladığımız dijital dönüşüm projesinin meyvelerini aldığımız bir yıl oldu. Little Caesars etkin bir biçimde kendi şubeleri, uygulaması, web sitesi ve çağrı merkeziyle omnichannel (çok kanallı) pazarlama yaparken, YemekSepeti, Getir, Trendyol Yemek gibi 3. parti satış kanallarıyla da kusursuz bir biçimde entegre çalışıyor. 2023 yılı ilk 6 ayında Little Caesars Pizza, geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında bu yılın ilk 6 ayında LFL bazındaki satışlarımızda yüzde 121 artış yakaladı. Şube bazındaysa yine bu yılın ilk 6 aylık döneminde aynı şube (same store) satışlarında yüzde 105 artış yakaladı. Sipariş adedi bazındaysa tüm QSR kategorisinin yüzde 52 daha üzerinde bir oranda geçen yıla göre artış sağladı.

İKİ BÜYÜK PROJE

Tüm bu başarıyı 2 büyük projeye bağlıyorum. Birincisi dijital dönüşümümüzü tamamlamak. Çelebi Holding kuruluşu olarak master franchisee’si olduğumuz Little Caesars Pizza için yerli bir start up ile tamamen bulut üzerinden çalışan kendimize özel bir restoran otomasyon sistemi geliştirdik. Böylece kendi şubelerimize, aplikasyonumuza, tüm 3. parti satış kanallarına anlık entegre çalışıyoruz. Sadakat programımız Sezarla Kazan, yedikçe pizza kazandıran bir sistem oldu. İkinci projemizse lezzet sırrımızla ilgiliydi. Sektörde 5 yıl önce büyük bir yeniliğe imza attık. Hep yapıldığı gibi donuk veya fabrikada hazırlanıp haftalık olarak şubelere hamur dağıtmayı bıraktık. Her restoranda butik pizzacılar gibi kendi hamurunu günlük yapıp kullanmasını sağlayan ekipman ve sistematik yatırımını yaptık.

“DİNLEYEN KAZANIYOR”

Çok fazla araştırma yapıyoruz, müşteriyi dinliyor ve lezzete yatırım yapıyoruz. Bu dönem iyi dinleyenin kazandığı bir dönem. Sadece Türkiye’den ürün alarak, yerel üreticiyi destekleme anlamında fayda sağlıyoruz. Kampanyalara çok yoğunluk verdik. Farklı gruplara, farklı ve uygun fiyat seçenekleri sunuyoruz. Teknolojiyi hayatımızın içine aldık. Çağa ayak uydurmamız hatta müşterimizin önüne geçmemiz çok önemli oldu. İnsan odaklı olmaya devam ettik. Her durumda çevik ve esnek olmamız gerektiğini öğrendik. Çevik yönetilen ve herkesin kendi işine liderlik ettiği bir kültür inşa ediyoruz. Denemekten korkmuyoruz. Öğrenen bir kurum olmak ancak cesaretle öğrendiklerini uygulamakla mümkün. Bunu deneyimleme şansına sahip olduğumuz için de oldukça mutluyuz.

SABANCI HOLDİNG CEO’SU CENK ALPER:
“Sürdürülebilirlik ekonomisini fırsat olarak görüyoruz”
Dinamik portföy yönetimi anlayışımız ve başarıyla yürüttüğümüz dönüşüm stratejimizle, bir yandan ana işlerimizi büyütürken aynı zamanda topluluğumuza yeni büyüme alanları kazandırıyoruz.

Ülke olarak yaşadığımız depremlerden kaynaklı bu acı karşısında, sahada insanımızın yanında olup, yaraların sarılmasına katkıda bulunmayı en büyük önceliğimiz olarak görüyoruz. Tüm topluluk şirketlerimizle de büyük bir kararlılıkla bölgede yardım faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda, Sabancı Vakfı, başlattığı eğitim seferberliği kapsamında ‘Hatay’a 3 Ayda 3 Okul’ sözünü yerine getirirken, topluluk şirketlerimiz Brisa ve Enerjisa Enerji projeye, iki okulun yapımına destek vererek katıldı. Topluluk olarak, Sabancı Gönüllülerimiz ve şirketlerimizle, tüm yaralar sarılıncaya kadar sahada olacağız.

“YATIRIMLARI İKİYE KATLIYORUZ”

Dinamik portföy yönetimi anlayışımız ve başarıyla yürüttüğümüz dönüşüm stratejimizle, bir yandan ana işlerimizi büyütürken aynı zamanda topluluğumuza yeni büyüme alanları kazandırıyoruz. 2022 yılında açıkladığımız orta vadeli yol haritamız doğrultusunda, yatırımlarımızı ikiye katlarken, banka dışı yatırımlarımızın yüzde 25’lik bölümünü mevcut iş kollarımıza yönlendiriyor; yüzde 75’ini ise ‘yeni ekonomi’ olarak adlandırdığımız enerji ve iklim teknolojileri, ileri malzeme teknolojileri ve dijital teknolojiler alanlarında hayata geçiriyoruz. Sürdürülebilirlik ekonomisini, değer odaklı ekosistemleri güçlendirecek, tüm paydaşlarımıza kalıcı fayda sağlayacak çok önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bu kapsamda, sürdürülebilirlikle bağlantılı yatırımlarımızı 2027 sonuna kadar 5 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz.

“ÇEVRESEL ETKİMİZİ GÖZETİYORUZ”

Sözden aksiyona geçmeyi önceliklendiren bir yaklaşım, sürdürülebilir gelecek için hayati bir önem taşıyor. 2050 net sıfır hedefimiz doğrultusunda, Sabancı Holding olarak Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi) ile koordinasyon halinde 2030 yılına kadar doğrudan karbon emisyonlarımızı en az yüzde 42 seviyesinde azaltacağız. 2025 sonunda ise Holding olarak yüzde 15’lik azaltımı yakalamış olmayı amaçlıyoruz. 2022 yılında enerji tüketimimizde yenilenebilirin payını artırmak için tüm şirketlerimiz çalışmalarını hızlandırdı. Bir önceki yıla kıyasla, yenilenebilir elektriğin toplam elektrik tüketimimize oranı 3 katın üzerinde arttı. Bazı şirketlerimiz şimdiden yüzde 100 yenilenebilir elektrik kullanımına geçti. Önümüzdeki yıllarda da yeni ekonomi alanında yatırımlarımızı sürdürürken bir yandan çevresel etkilerimize odaklanmaya devam edeceğiz.

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PUSULAMIZ”

Tüm yatırım süreçlerimizde sürdürülebilirliği pusula olarak kabul ettik. Enerji iş kolumuzda, Türkiye’de yenilenebilir enerji portföyümüzü büyütecek yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. 2022’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 30 daha fazla yenilenebilir elektrik ürettik. Türkiye’de önümüzdeki 4 yılda yapılacak yaklaşık her üç rüzgar ve güneş santral yatırımından birini Enerjisa Üretim olarak hayata geçireceğiz. Bu aynı zamanda Türkiye’nin kurulu rüzgar gücü kapasitesini sadece kendi yatırımlarımızla 4 yılda yüzde 10 oranında artırmak anlamına geliyor. Başlattığımız yatırım hamlesi kapsamında, sanayi ve yapı malzemeleri iş kollarımızda, ileri malzeme teknolojilerindeki gücümüzü pekiştiriyoruz. Kordsa İzmit tesisimizde, 22 milyon dolarlık yatırımlarımızın tümünü gelecek yıl devreye alacağız. Çimsa Mersin tesisimizde devam ettiğimiz, yaklaşık 42,5 milyon dolarlık kalsiyum alüminat çimento (CAC) yatırımımızı da bu yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz.

GİRİŞİMCİLİK VE KSS

Diğer yandan, Kurumsal Girişim Sermayesi Fonumuz Sabancı Ventures, bu dönemde sürdürülebilir enerji kaynakları ve suyu kullanarak yeşil hidrojen üreten ekipmanlar geliştiren SunGreenH2 girişimine yatırım yaptı. Girişimcilik ekosistemine ve açık inovasyona katkı sunmayı amaçlayan Sabancı ARF Almost Ready to Fly programımız da bu dönemde ilk mezunlarını verirken, sürdürülebilirlik alanındaki yenilikçi fikirlerini ticari boyuta taşımayı amaçlayan 8 girişime tohum yatırımı gerçekleştirdik. Programımızın ikinci uygulama dönemini de geçtiğimiz günlerde başlattık. Yine Sabancı Cumhuriyet Seferberliği bugün Türkiye’nin en geniş katılımlı sosyal sorumluluk hareketine dönüştü. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, tüm Topluluk şirketlerimizle birlikte Cumhuriyetimize sahip çıkmaya; Cumhuriyeti ve Atatürk değerlerini sahada çalışarak yüceltmeye devam edeceğiz.

BOYNER BÜYÜK MAĞAZACILIK CEO’SU EREN ÇAMURDAN:
“Türkiye’nin en önemli omni operasyonu olacağız”
Yeni dönemde perakende sektöründe markaları başarıya götüren yollar değişti. Eskiden ürün, fiyat gibi kriterler ön plandayken artık uzun vadeli başarının haritasına sürdürülebilirlik, varlık amacı gibi konular da eklendi. Biz de tüm bu kriterleri odağımıza alarak yönetilebilir ve sürdürülebilir bir büyümeye ve kârlılığa odaklandık.

2023, müşteri mutluluğuna yönelik yaptığımız çalışmalarla ve deneyim odaklı yeni nesil mağazacılık uygulamalarımızla çalışmalarımızın meyvelerini aldığımız, Boyner dönüşümü için çok önemli bir yıldı. İçinde bulunduğumuz dönemde perakende sektöründe markaları başarıya götüren yollar değişti. Eskiden ürün, fiyat gibi kriterler ön plandayken artık uzun vadeli başarının haritasına sürdürülebilirlik, varlık amacı gibi konular da eklendi. Biz de tüm bu kriterleri odağımıza alarak yönetilebilir ve sürdürülebilir bir büyümeye ve kârlılığa odaklandık.

“DENEYİM ODAKLI YENİ NESİL MAĞAZALAR AÇIYORUZ”

Şubat ayında yaşadığımız, hepimizi derinden yaralayan deprem felaketi de hepimize yeni sorumluluklar ekledi.  Her zaman olduğu gibi “birlik olma” haliyle tüm zorlukların üstesinden gelmeyi başardık. Mağazacılıkta dinamizm ve deneyimi ön plana çıkaran aksiyonlar almaya devam ediyoruz. Doğa dostu, bir yaklaşımla hayata geçirdiğimiz, teknoloji ve sanatla içe içe mağazalarımız sadece bir alışveriş destinasyonu değil yaşam tarzı sunan, içinden yaşam geçen alanlar. Deneyim odaklı, yeni nesil mağaza sayımızı artırmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Boyner Cadde ile başladığımız yeni nesil mağazacılık aksiyonlarımız geçtiğimiz yıl Pangaltı ve ardından birçok mağazamızla devam etti. Boyner İstinyePark mağazamızı da yakında yepyeni konseptiyle müşterilerimizle buluşturacağız. Yeni nesil mağazacılık dönüşümünün spor kategorisi özelindeki yansımasıysa Boyner Dynamic mağaza konseptimiz oldu. Aktif spor ve outdoor markalarının yer aldığı, deneyim odaklı mağaza konseptimiz Boyner Dynamic’te 50’yi aşkın marka ve 4.000’den fazla ürün yer alıyor.  Cevahir, Mall of İstanbul ve Antalya Terracity olmak üzere şu anda 3 farklı noktada hizmet veren Boyner Dynamic mağazalarımızın sayısını önümüzdeki dönemde artırmak üzere yatırımlarımıza devam ediyoruz. Sporun haricinde ayakkabı-çanta, kozmetik, denim gibi faaliyette bulunduğumuz tüm kategorilerde de lider olma yönünde önemli ve hızlı adımlar atıyoruz.

“BOYNER NOW’IN PAYI ARTACAK”

Türkiye’nin en önemli omni operasyonu olma yolunda çalışmalarımıza ve yatırımlarımıza devam ediyoruz. Bu odakla geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz Boyner Now, online mağaza deneyimini ayrı bir boyuta taşıyan büyüme kaldıraçlarımızdan biri. Boyner Now’da sunduğumuz deneyimi daha da iyileştirmek için çalışmalarımız sürüyor. Şu an Boyner Now’ın Boyner online satış kanalları içindeki payı yüzde 5 ve payın artarak devam edeceğine inanıyoruz. Ayrıca ülkemizdeki yaşam tarzlarının zengin mozaiğini, farklı coğrafyaların kültürel estetiğini kapsayan, söylemek istedikleri olan, kritik konu başlıklarında toplumda farkındalık yaratmayı da misyon edinmiş ve umut veren bir marka olma vizyonumuz devam ediyor. Bu doğrultuda “Bi’ Tanısan Seversin” iletişim kampanyasını hayata geçirerek ortak paydada buluşmanın, farklılıklarımızın zenginleştirici gücünden faydalanmanın değerine dikkat çekmek istedik.

AMGEN TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ GÜLDEM BERKMAN :
“Müthiş bir büyüme trendi içindeyiz”
Zorlu koşullara rağmen ilaçlarımızı ihtiyaç sahibi hastalarla buluşturmak bizim için çok önemli. Türkiye’ye getirdiğimiz klinik çalışmalar anlamında müthiş bir büyüme trendi içindeyiz.

Son 1 yılda olağan ekonomik zorlukların yanı sıra maalesef ülkece büyük bir deprem ve uzun bir seçim süreci yaşadık. Bunun ötesinde şirket içinde de önemli bir değişim sürecini yönetmemiz gerekti. Bu zorlukları aşarken yine en çok, yetenekli ve birbirine güvenen bir ekip olmanın gücünden, açık iletişimin olumlu havasından ve yurt dışındaki şirket paydaşlarımızın bize olan güveninden çok büyük destek aldık.

 

“ÜST ÜSTE 6 YILDIR PAZARIN ÜZERİNDE BÜYÜYORUZ”

Sadece son 1 yılda değil son 6 yıldır her yıl üst üste pazarın hacimsel büyümesinin çok üzerinde büyüyen bir şirketi yönetmenin gururunu yaşıyoruz. Ülkemizin ekonomik koşullarında kârlılığı yönetebilmek gerçekten çok zor. Orada da masraf yönetimi anlamında çok iyi gidiyoruz. Uzun vademizi hazırlamak için stratejik ürünlerimizin lansmanları çok önemli.

“ÇALIŞANLARIMIZ GURURLA ÇALIŞIYOR”

2023’te 2 önemli ürün lansmanımız oldu. Zorlu koşullara rağmen ilaçlarımızı ihtiyaç sahibi hastalarla buluşturmak bizim için çok önemli. Türkiye’ye getirdiğimiz klinik çalışmalar anlamında müthiş bir büyüme trendi içindeyiz, geçen yıla göre çalışma sayımız neredeyse 2 katına çıktı. 60’tan fazla merkez ile Faz 1 de dahil olmak üzere önemli araştırmalar yapıyoruz. Ülkemizden dünyaya 10’dan fazla yetenek ihraç ettik ve hepsi de çok güzel görevlerde.

Esnek çalışma ve çalışan güveni anlamında, FlexSpace projemizle “rol model” bir şirket olduk. Kurumsal vatandaş olarak depremdeki tutumumuz, genel olarak insana, ülkeye, doğaya ve dünyaya bakış açımızla çalışanlarımız şirketimizde severek ve gururla çalışıyor.

VODAFONE TÜRKİYE CEO’SU ENGİN AKSOY:
“Dijitalleşmeye liderlik ediyoruz”
Dijitalleşmeyi sağlayan ve kolaylaştıran stratejik konumda yer alan bir sektörde dijitalleşmeye liderlik ediyoruz. Türkiye 2030’a kadar fiberde OECD ortalamasını yakalamalı. Bu alanda lider ülkelerle yarışmayı hedeflemeli ve yatırımları hızlandırmalıyız.

Vodafone olarak bir yandan Türkiye’nin dijitalleşmesi için çalışırken, bir yandan da bu alanda gelişim fırsatlarını inceleyen, kamu politikası için önemli veriler sağlayan analizlerin üretilmesine liderlik ediyoruz. ‘Dijital Türkiye 2030 Raporu’nda ülkemizin dijital dönüşüm sürecinin en önemli üç unsuru olan toplum, şirketler ve devleti mercek altına aldık. Bu unsurların olmazsa olmaz bileşeni ve ön koşulu durumundaki altyapıyı da dördüncü eksen olarak inceledik. 2030 yılı, sürdürülebilir kalkınma amaçlarıyla temsil edilen küresel kalkınma iş birliğinin hedef tarihi. AB başta olmak üzere çoğu gelişmiş ülkenin dijital stratejilerinin hedef yılı da 2030.

“DİJİTAL BECERİYE SAHİP NÜFUS ARTMALI”

Dijital beceriler vatandaşların günlük aktivitelerini kolaylaştırırken akademik olanakları iyileştirmede, kamu hizmetlerine ve iş olanaklarına erişmede de önemli rol oynuyor. Türkiye’de bireylerin yüzde 30’u en az temel düzeyde dijital beceriye sahipken, AB’de bu oran yüzde 54. AB’nin resmi hedefi 2030’da bunu yüzde 80’e çıkarmak. AB’nin bu hedefine erişebilmemiz için 30 milyon kişinin temel dijital becerileri edinmesini sağlayacak bir hamleye ihtiyacımız var. En az temel seviyede dijital beceriye sahip nüfus oranını önce yüzde 60, sonra yüzde 80’e yükseltmeyi hedeflemeliyiz. Ancak bu sayede internet üzerinden bilgiye ulaşma, e-ticaret, internet bankacılığı, iş olanakları yaratılması gibi alanlarda gelişme kaydedebilir ve ekonomiye olumlu katkı sağlayabiliriz. Bunun için dijital beceri kazanımına yönelik eğitim politikaları ile akıllı telefon, tablet ve bilgisayar gibi cihazlara erişimin kolaylaştırılması alanlarında atılacak adımlar kritik önemde. Bu noktada özellikle cihaz taksit sınırlamalarının kaldırılmasının, cihaza erişimin önünü açacak bir adım olacağını düşünüyoruz.

“2030’A KADAR OECD ORTALAMASINI YAKALAMALIYIZ”

Sektörümüz, dijitalleşmeyi sağlayan ve kolaylaştıran stratejik bir konumda. Bu nedenle Türkiye 2030’a kadar fiberde OECD ortalamasını yakalamalı. Bu alanda lider ülkelerle yarışmayı hedeflemeli ve yatırımları hızlandırmalıyız. Diğer yandan frekans tahsisleri yapılarak 3G yerine 4.5G önceliklendirilerek ve 5G yatırımları hayata geçirilerek, özellikle sanayi bölgeleri gibi üretim verimliliğini de artıracak alanlarda yeni teknolojilere hızlı geçişin desteklenmesi önemli. Altyapı yatırım ve hedefleri konusunda ilerleyebilmek için düzenleyici çerçevenin yenilikçi ve verimliliği artıran, yatırım ve güven ortamını güçlendiren nitelikte olmalı. Dijital altyapılar gibi yoğun yatırım gerektiren alanlarda düzenlemelerin maliyet boyutunu da göz önüne alarak yatırımların devamlılığını sağlamak kritik. Yeni teknolojileri, dijitalleşmeyi ve bu alanda yapılacak yatırımları kolaylaştırıcı ve düzenlemelerin oluşturacağı maliyeti de göz önüne alan bir bakış açısıyla ilerlememiz gerekiyor.

HEPSİBURADA CEO’SU NİLHAN ONAL GÖKÇETEKİN:
“Hacmimizi ikiye katladık”
Yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 110 oranında büyüme bekliyoruz. Ayrıca yıl genelinde FAVÖK pozitif olacağımızı tahmin ediyoruz. 2023 yılında tüm paydaşlarımızla birlikte büyümeyi hedefliyoruz.

2023 yılının ikinci çeyreğinde tahminlerimizin üzerinde, güçlü sonuçlar elde ettik ve toplam satış hacmimizi geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla ikiye katladık. Müşteri odaklı yaklaşımımız, sunduğumuz yüksek kaliteli lojistik hizmetler ve ödeme çözümlerinin yanı sıra Hepsiburada Premium’un getirdiği müşteri sadakati bu performansa büyük katkı sağladı.

“E-PERAKENDEDE TEKİZ”

Yılın ikinci çeyreğinde platform üzerinden sunduğumuz ödeme ve vadelendirme çözümleriyle farklılaşmaya devam ettik. Kredi kartına taksitle ödeme, birden fazla kartla ödeme, Hemen Al Sonra Öde, alışveriş kredisi ve ihtiyaç kredisi gibi alım gücünü destekleyen farklı çözümleri tek bir platform üzerinden müşterilerimize sunuyoruz ve bu çözümleri barındıran tek e-perakende şirketiyiz. Bu yıl stratejik önceliklerimiz olan lojistik ve fintek alanındaki kabiliyetlerimizi kurumsal müşterilere sunma konusunda da büyük adımlar attık. HepsiJet sunduğu farklı teslimat seçenekleriyle 1.600’e yakın perakende şirketine hizmet veriyor. Hepsipay de aynı şekilde sunduğu birbirinden farklı yenilikçi ödeme çözümleriyle e-ticaret ve perakende oyuncularının en büyük çözüm ortağı ve Türkiye’nin lider fintek oyuncusu olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

“FAVÖK POZİTİF OLACAĞIZ”

Diğer bir stratejik önceliğimiz olan Hepsiburada Premium’un sunduğu avantajları daha da genişletmek. Ağustos ayının ilk haftası itibarıyla 1,3 milyon üyeye ulaştık. Temmuz ayında bir yaşını dolduran Hepsiburada Premium ile müşterilerimizin aylık abonelik bedelinin ortalama 25 katı fayda sağlıyoruz. Yılın üçüncü çeyreğinde stratejimize bağlı kalarak geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 110 oranında bir büyüme bekliyoruz. Ayrıca yıl genelinde FAVÖK pozitif olacağımızı tahmin ediyoruz. 2023 yılında tüm paydaşlarımızla birlikte büyümeyi hedefliyoruz. E-ticaretin milli takımı olarak bu başarıda katkısı olan tüm paydaşlarımıza ve ekibimize çok teşekkür ediyorum.

DİVAN GRUBU GENEL MÜDÜRÜ MURAT TOMRUK:
“Zorlukları özveriyle çalışarak aştık”
Seçim süreci ve finansman piyasalarında yaşanan daralma, son bir yıl içinde turizm sektörü için son derece zorlayıcı oldu. Tüm bu süreçleri özverili bir çalışma temposuyla hızlı büyümeye devam ederek aştığımızı söyleyebilirim.

2023 yılı için kendimize iki ana hedef belirledik. Birincisi hızlı büyüme ikincisiyse inşa edeceğimiz büyük Divan’ın alt yapısının en güçlü şekilde misafirlerimizle buluşması. Tüm bu çalışmalarımızı sürdürülebilirlik ve çevreyi gözeterek gerçekleştiriyoruz. Son bir yıl içinde hepimizi derinden üzen, büyük bir deprem felaketi yaşadık. Bu süreçte üzerimize düşeni yapmak ve yaralarımızı sarmak için var gücümüzle çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz.

BÜYÜME VE YATIRIM AJANDASI

Seçim süreci ve finansman piyasalarında yaşanan daralma son bir yıl içinde turizm sektörü için son derece zorlayıcı oldu. Tüm bu süreçleri özverili bir çalışma temposuyla hızlı büyümeye devam ederek aştığımızı söyleyebilirim. Sene başında belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için çalışmalarımızı uygun planlamayla sürdürüyoruz. Yeni birim açılışlarımız ve projelerimizle sektör uzmanlığımızı ve deneyimlerimizi misafirlerimizle buluşturuyor ve en üst seviyede hizmet veriyoruz. Hedeflerimiz doğrultusunda Divan Grubu’na değer katabileceğine inandığımız yatırım fırsatlarını da yakından takip etmeye devam ediyoruz. Divan Grubu olarak ciddi dönüşümler yaşadık ve yatırım stratejimizi bu değişimlerle yeniden ele aldık. Bu yıla da önemli bir yatırım gerektiren 12 tane yeni yeme-içme birimi açma hedefiyle başladık. Bilindiği üzere franchise modelimiz bulunmuyor. Tüm yatırımlarımızı kendimiz yapıyoruz.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEĞE YATIRIM”

Beklenmeyen zorluklardan bahsettiğimiz bir yıl içerisinde, ülkemize ve sektörümüze olan inancımızla hedeflerimizi gerçekleştirebilmek bizim en büyük başarımız olacak diyebilirim. Bu başarıyı getiren en önemli faktör, Divan Grubu çatısı altında tüm özverisiyle emek veren çalışma arkadaşlarımızdır. Çalışan bağlılığı ve mutluluğunu sağlamak, çalışanlarımızla gönül bağı kurmak olmazsa olmazımız. 2022-2023 yılında Capital dergisi ve Happy Place to Work danışmanlık şirketinin verdiği sektöründe “Türkiye'nin En Mutlu İş Yeri ve Olağanüstü Çalışan Deneyimi” ödüllerini almanın gururunu yaşıyoruz. Bizim için başarının bir diğer anahtarı hem çevre hem toplum için olumlu etkiler yaratan bir marka olarak bugünün kaynaklarını kullanırken gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakmak amacıyla sürdürülebilir bir geleceğe yatırım yapmamızdır. Sürdürülebilir turizm kapsamında GSTC kriterlerini kapsayarak belgelerimizi aldık. Ayrıca İstanbul Otel, City Otel, Bodrum Otel, Bursa Otel, Mersin Otel ve Gaziantep Otel sıfır atık belgesine sahip. Çok yakın zamanda sürdürülebilirlik raporumuzu da yayınlayacağız. Sürdürülebilirliğin her alanında çalışmalarımıza inançla devam edeceğiz.

DOĞANLAR MOBİLYA GRUBU CEO’SUMUSTAFA KARAMEMİŞ:
“Başarılı yolculuğumuz devam etti”
Doğanlar Mobilya Grubu olarak, 6 markamızla başarılı yolculuğumuza devam ediyoruz. 2023 yılı ilk yarı yılı, oldukça verimli ve gurur verici geçti.

2023’ün ilk yarısında oldukça başarılı sonuçlar aldık. 2023 yılının ilk yarısında 2,6 milyar TL hasılat rakamına ulaştık. 2022 yılının aynı dönemine göre 2023 yılının ilk yarısında yüzde 83’lük satış büyümesi yakaladık. 2023 yılının ilk yarısında, 342 milyon TL FAVÖK tutarına ulaştık. Net kârımız 2022 yılının aynı dönemine göre 3 katına çıkarak, 155 milyon TL oldu. Doğanlar Mobilya Grubu olarak 6 markamızla, 2023 yılının ilk yarısında toplam 681 satış noktasına ulaştık. Satış noktalarımızın 587’si yurt içi, 94’ü yurt dışında yer alıyor.

HEDEFE DOĞRU

Doğanlar Mobilya Grubu olarak Doğtaş, Kelebek, Lova Yatak, Kelebek Mutfak-Banyo, Ruum Store ve Biga Home markalarımızla, Türkiye’nin önde gelen 100 şirketi arasında yer alıyoruz. Ulaşılabilir fiyatlarla modern tasarımlı mobilya üretimi ve satışı yapan şirketler arasında mağaza sayısına göre ilk 3 büyük mobilya şirketi arasındayız. Markalarımızın gerek yurt içi gerek yurt dışı pazarlarda global marka olabilmesi ve süreçlerimizin dinamik bir yapıya dönüşmesi için tüm süreçlerimizde değişikliklere gittik. Yatırımlarımızın ve büyüme grafiğimizin sürdürülebilir olmasının başta yöneticilerimizden tüm çalışanlarımıza ve şirket kültürümüze kadar benimsenmesini sağladık. 2023 yılında hedeflerimiz doğrultusunda emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz. Yılın ikinci yarısında da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi hedeflerin üzerinde bir rakam tutturmak adına yatırımlarımızı sürdürüyoruz.

YENİ ÜLKELER

Ülkemizin yanı sıra uluslararası pazardaki yerimizi güçlendirmek için Doğtaş markamızla Almanya, Pakistan, Özbekistan ve Mauritius, Lova markamızla Azerbaycan, Kelebek markamızla Rusya pazarlarında satış noktalarımızla yerimizi aldık. Ayrıca Senegal’de kurulan BİGA Home markamızla Afrika kıtasında da yatırımlarımızı çoğaltarak devam ederken, 2023 yılı sonunda mevcut satış noktalarımıza ilave 20-25 yurt dışı satış noktasına ulaşmayı hedefliyoruz.

TOSYALI HOLDİNG CEO’SU SUHAT KORKMAZ:
“Küresel rekabette öne geçeceğiz”
Bizi sürdürülebilirlik hedeflerimize taşıyacak yatırımlarımızı zamanında tamamlayabilmemiz, çok önemli. Endüstri 4.0 uyumuyla Tosyalı Holding’i küresel rekabette öne geçirecek tesis yatırımımız devam ediyor.

Tosyalı Holding olarak ana gündemimiz sürdürülebilirlik. Sürdürülebilirliği işimizin tamamına yaymak için birçok aksiyon alıyoruz. Karbonsuz çelik üretimi, sorumlu ekosistem yönetimi ve işimizin geleceğine odaklanarak sürdürülebilir bir yaşam için Tosyalı çatısı altında her türlü gayreti gösteriyoruz.

ZAMANINDA YATIRIM

Bizi sürdürülebilirlik hedeflerimize taşıyacak yatırımlarımızı zamanında tamamlayabilmemiz, çok önemli. Tosyalı Demir Çelik Sarıseki tesisi yatırımımızda iki kuantum ocağının ilkinde üretime başlayarak, ilk ihracatımızı da Cezayir’e gerçekleştirerek operasyonlarımızı başarıyla yürütmeye başladık. Bu yatırım, Türkiye’nin 4 milyon ton yassı çelik ithalatını da ortadan kaldıracağı için çok önemli. Tüm yatırımımızı tamamlamak için gün saydığımız bu tesisimiz, gelişmiş teknolojilerin kullanıldığı, Endüstri 4.0 uyumuyla Tosyalı Holding’i küresel rekabette öne geçirecek bir tesis olacak. Tesisimiz ileri teknoloji yatırımlarımız sayesinde yüksek fırınlara göre yüzde 70, geleneksel ark ocaklarına göre yüzde 20 daha düşük karbon ayak izine sahip olacak. Bununla birlikte 5 etaplı Tosyalı Cezayir yatırımının 4. aşamasını oluşturan yatırımları da 2024’te tamamlamayı planlıyoruz.

“EN ÇOK TERCİH EDİLEN ŞİRKETLERDEN OLACAĞIZ”

En yüksek teknolojiye sahip yeni bir DRI tesisi ve onun önünde 4 milyon ton/yıl üretim kapasiteli yeni bir yassı çelik tesisi yatırımımız devam ediyor. Bu tesisimiz de tamamen sürdürülebilirlik odaklı, en ileri teknoloji ve uygulamaları kullandığımız, yeşil çelik üretimine odaklanan bir tesis olarak gücümüze güç katacak. Bu etap yatırımlarını bitirip yeni operasyonlara başlamak için sabırsızlanıyoruz. Odaklandığımız en önemli konulardan biri de en değerli varlığımız olan insan kaynağının eğitimi ve gelişimi. İnsanların huzur içerisinde çalışacağı, yaratıcılıklarını ortaya çıkarabilecekleri ve sadece şirketimiz için değil dünya için de iyi bir şey ürettiklerini hissedebilecekleri bir iş ortamı yaratmak önceliklerimiz arasında. Bir işveren markası olarak Tosyalı’yı en çok tercih edilen şirketlerden biri haline getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz.

İŞ BANKASI GENEL MÜDÜRÜ HAKAN ARAN:
“Türkiye’nin en büyüğü olmaya devam ettik”
Türkiye’nin en büyük özel bankası olmaya devam ettik. 2024’te 100’üncü yaşını kutlayacak olan bankamız, kuruluşundan itibaren ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkı sağlıyor.

Türkiye İş Bankası, aktif büyüklüğünü Haziran 2023 itibarıyla yıl sonuna göre yüzde 38,2 artırarak 1,9 trilyon TL seviyesine yükseltti ve “Türkiye’nin en büyük özel bankası” olmaya devam etti. 2024’te 100’üncü yaşını kutlayacak olan bankamız, kuruluşundan itibaren ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkı sağlıyor. Yüz yıla yakın tecrübemizin yanı sıra, çağın ihtiyaçlarına uygun yetkin insan kaynağımız, dinamik iş modelimiz, modern ve sağlam teknoloji altyapımızla ekonomiye kesintisiz destek vermeye devam edeceğiz.

“TASARRUF SAHİPLERİNİN ÖNCELİKLİ TERCİHİYİZ”

Haziran sonu itibarıyla nakdi kredi hacmimiz 967,4 milyar TL’ye, gayri nakdi kredi hacmimizse 342,5 milyar TL’ye ulaştı. Böylelikle ekonomiye sağlanan toplam kaynak tutarı 1,3 trilyon TL oldu. Yaygın dağıtım ağı, dijital temas noktaları, geniş ürün yelpazesi ve kaliteli hizmet sunumuyla, tasarruf sahiplerinin öncelikli tercihi olmaya devam eden İş Bankası’nın toplam mevduat hacmi, Haziran 2023 döneminde 1,3 trilyon TL olarak gerçekleşti. TP mevduat hacmiyse yıl sonuna göre yüzde 41,1 oranında artarak 545 milyar TL’ye yükseldi.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TEMALI KREDİ

Güçlü ve istikrarlı performansımızla uluslararası piyasalarda duyulan güvenin bir sonucu olarak, haziran ayında, 388 milyon Euro ve 224 milyon dolar tutarında sürdürülebilirlik temalı sendikasyon kredisi temin ettik. Söz konusu işlemde, performans kriterleri küçük ve orta ölçekli kadın girişimlerine sağlanacak kredi tutarıyla depremden etkilenen bölgede kullandırılacak tüketici kredisi tutarı olarak belirlendi.

Ayrıca, deprem felaketinden etkilenen bölgeye yönlendirilmek üzere Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile 109 milyon dolar tutarında kredi sözleşmesi imzaladık. İş Bankası olarak deprem felaketinden etkilenen bölgeye aktarılacak finansmanla, iyileşmeye kalıcı katkı sağlamayı hedefliyoruz.

ODAKTA TARIM VE GİRİŞİMCİLİK VAR

Tarım ve girişimciliği stratejik önceliklerimiz arasına aldık. İmece Çalıştayları’nı bu dönemde “Tohum" temasıyla sürdürdük. Ayrıca teknolojiyi, tarımı ve finansı bir araya getirerek çiftçilerimize yenilikçi çözümler sunduğumuz tarım ihtisas şubelerini yaygınlaştırdık.

Teknolojiye yatırım yapmaya ve süreçlerimizi dijitalleştirerek müşterilerimize iyi bir deneyim sunmaya devam ettik. 2023 yılının ilk yarısında, İşCep’e eklenen yeni uygulamayla “dijital teminat mektubu” devrini başlattık. Söz konusu yenilikçi ürün, teminat mektuplarının başvuru, kredi, fiyatlama ve düzenleme süreçlerinin dakikalar içinde tamamlanarak muhataplarına gönderilmesini mümkün kılıyor. Yılın ilk 6 ayında 31,5 milyar TL düzeyinde kâr eden bankamızın özkaynak büyüklüğü 208,5 milyar TL’ye ulaşırken, sermaye yeterliliği oranıysa yüzde 21,3 seviyesinde gerçekleşti.