KORONA GÜNLERİNDE LİDERLİK

Ege Karapınar

Global salgın hayatımızı esir almışken, gündeme en çok gelen konuların başında lider analizleri var. Kriz ortamında liderlerden ne bekleniyor? Başarılı liderler nasıl davranıyorlar? Hangi davranış biçimleri kazandırıyor, hangileri başarısızlığı tetikliyor?

Son haftalarda açtığımız her TV kanalında, okuduğumuz her haberde, takip ettiğimiz her sosyal medyada liderler çok göz önünde oldular ve davranışlarını yakından gözlemleme fırsatını bulduk. Bir halka sesleniş, bir Twitter mesajı, bir gazete haberi, bir röportaj, bize o liderin krizle nasıl baş ettiğinin ipuçlarını veriyor. İster dünyanın en güçlü ülkesinin başı olun, ister bir şirketin CEO’su veya ufak bir operasyonun liderliğini yürütün, zor zamanda başarılı lider olmanın kuralları herkes için aynı.  

1 Krizi ciddiye alın ve hızlı hareket edin: Liderlerin krize hızlı reaksiyon göstermeleri gerektiğini anladık. “Bekleyeyim, düşüneyim, planlayayım, sonra paylaşayım” diye düşünmüş olabilirsiniz. Belki de “Bu basit bir virüs, gelir geçer” dediniz, söyleyecek kayda değer bir şeyiniz olmasını beklediniz.  Ancak bu arada liderlik ettiğiniz ekipler salgınla birlikte karmakarışık olan düzenlerini toparlamak için sizden bir yön ve yol haritasını beklemeye başladılar bile. Sizden gelecek samimi ufak bir mesaj bile çok kıymetli olabilirdi. Dünya liderlerinden Donald Trump ve Boris Johnson, pandemiği hafife aldılar, harekete çok geç geçtiler, hatta diğer ülkelerin aldıkları önlemleri küçümsediler ve maalesef sınıfta kaldılar. Tekrar bir güven oluşturmaları artık oldukça zor.


2 Mesajlarınız net, duruşunuz sakin ve umut verici olsun: Bu zor günlerde en üst düzeyden güven vermenin, insanları sakinleştirmenin, iyi hissetmelerini sağlamanın çok kıymetli olduğunu anladık. Bu konuda kadın liderlerin daha başarılı olduğunu gözlemledik. Belki de annelik dürtülerini hayata geçirdiler. “Kendinize ve yakınlarınıza iyi bakın”, “Evde kalın, hayat kurtarın”, “Bu zorluğu hep beraber aşacağız” gibi daha çok esenliğe ve beraberliğe vurgu yapan liderler kazandı. Zaten kendi iç dünyasında savaş moduna girmiş, insanlara ilave gerginlik aşılayan sert ve saldırgan mesajların prim yapmadığını ve uzak durulması gerektiğini öğrendik.

3 HEP GÖRÜNÜR OLUN, KENDİNİZ OLUN: Liderlik ettikleri topluluklarla her gün temasta olan ve oldukları gibi olan liderler kazandı. Önceden belki de hiç tanımadığımız Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, şu anda en çok takip edilen liderlerden birisi oldu. Niye? Basit: Her gün televizyon ekranlarından, aynı saatlerde halkla iletişim kurdu, bilimsel bilgiler aktardı, sorulan soruları geçiştirmedi, sakinlikle ve herkesin anlayacağı şekilde cevaplandırdı, yeri geldiğinde duygularını, üzüntülerini ve umutlarını  paylaştı. Pek çok insan için “Bizden biri” hatta bir baba figürü oldu. Arka planda kalan veya topluluğun bütünüyle iletişimden uzak kalan liderler en büyük kaybedenler oldu. Toplumlar / çalışanlar, kendilerine başka liderler buldular bile. 

4 GÜNDEMİ TAKİP EDİN, BİLİMSEL VE KARARLI OLUN:
Kriz esnasında verilen kararlar ve alınan önlemler de çok önemli. Bilimsel verileri ve trendleri takip eden, yeterli kaynak ortaya koyarak doğru adımları korkusuzca ve  kararlılıkla atan liderler başarılı oldular. Bu şekilde hareket eden Güney Kore, Danimarka ve Yeni Zelanda gibi ülkeler, krizi en az hasarla atlatma yolundalar. Bu ülkelerin liderlerinin güven endeksleri yükseldi, örnek davranış ve kararlarıyla dünya gündemine yerleştiler.  

5 SADECE KENDİ GRUBUNUZU DEĞİL TOPLUMU DA DÜŞÜNÜN:
Kendi toplumlarının / çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp etki ettikleri dış topluluklara da destek veren liderler, kesin kazanan oldular. Otellerini sağlık çalışanlarına konaklama yeri yapan, tekstil tesislerini maske, tek kullanımlık sağlık önlüğü gibi sıhhi ürün atölyelerine çevirerek hastanelere destek olan, fabrikalarında solunum cihazı ürettiren kurumların liderleri hiç unutulmayacak. Bu sıkıntılı dönemde başkalarını düşünenler belki maddi kazanç sağlamadılar; ama gönüllerde kazananlar onlar oldu.  


Gördük ki, her günün farklı kapandığı bu kriz ortamında liderler, strateji ve hedefleri yeniden gözden geçirmek, sonuçlara ulaşmak için yeni yol haritalarını belirlemek gibi çok iyi bildikleri işleri yapmak bir yana, liderlik ettikleri toplulukların esenliklerini sağlamak, onları uzaktan da olsa sürekli motive tutmak, umut aşılamak, ümit vermek ve kimi zaman da psikolog gibi davranarak kişisel sorunlarını çözmek gibi zorlu ve yeni görevleri de üstlenmek zorunda kaldılar. Kolay iş değil; ama yapabilenler kazandı. Bu davranış biçimlerinin artık normale geçtiğimizde de talep göreceğini düşünüyorum. Liderlik sanki yeniden yazılıyor.

Yazarın 1.05.2020 00:00:00. Tarihinden Önceki Yazıları