RİSKTEN KAÇINMADA CİNSİYETİN GOLÜ

Acar Baltaş

Finansal kararlarda riskten kaçınma eğilimiyle ilişkili olarak, cinsiyetin önemli rol oynadığını söylemek mümkün. Genel ve iş hayatıyla ilişkili araştırmalarda, kadınların daha düşük risk alma eğilimleri olduğu göze çarpıyor.

Son günlerde, kripto varlıklar ile ilgili giderek artan tereddüt ve doğal olarak da bir ilgi var. Yatırımın nedenleri ve kontrolü konusundaki görüşlerimi, Business Life’ın, Temmuz 2021 sayısında paylaşmıştım. Konunun ilgimi çeken bir diğer yönü ise hatalı yatırımlardan etkilenenlerin ezici çoğunluğunun erkekler olması. Nedenini merak edenler için bu yazıda cinsiyetin finansal kararlar üzerindeki etkisini ele alacağım.

CİNSİYET FARKLILIKLARI... 
Hayatın içinde kadın ve erkeğin üstlendiği farklı roller ve bu rollerin etkileri, bireysel seçimlerden ortak aile yaşamına kadar pek çok alanda kendini gösterir. Psikoloji literatüründe cinsiyet farklılıkları, bugüne kadar birçok araştırmayla incelenmiştir. Kişilik özellikleri, tutumları ve karar vermedeki farklılıklar, incelenen başlıklar arasındadır. Genel olarak tüm bu alanlarda cinsiyetler arasında bazı farklar bulunmuştur.

BENZERLİKLER...
İş hayatıyla ilişkili araştırma bulgularının tarihsel süreç içindeki gelişimi incelendiğinde; 80’ler öncesinde kadın ve erkek farkına belirgin bir vurgu yapıldığı; fakat 90’ların ortalarından itibaren benzerliklerin daha çok öne çıkarıldığı görülür. 80’lerde kadınların, erkeklere oranla daha dikkatli; ancak daha az özgüvenli, daha kolay ikna edilebilen, daha az saldırgan, liderlik ve problem çözmede daha zayıf olduğu düşünülüyordu1. Oysaki, sonraki yıllarda, bu farkların o kadar belirgin olmadığı ileri sürülmeye başlandı. Yönetim kararları ve girişimci kişilik özellikleri gibi alanlarda kadın ve erkeklerin farklılıklardan çok, benzerlikler gösterdiği bulundu.

KADINLAR DAHA TEDBİRLİ
Kadın ve erkeğin hangi alanlarda birbirlerinden ayrıldığı konusunda, dönemsel ve çevresel etkenlere göre kimi zaman farklı eğilimler ortaya çıksa da, biyolojik bulgularla da desteklenen önemli bir farklılığın, “riskten kaçınma” davranışında olduğu görülmektedir. Yapılan araştırmalarda, gerek meslek seçiminde gerek parayla ve varlık yönetimiyle ilgili kararlarda, cinsiyetler arasında belirgin farklar ortaya çıkmıştır. Bu fark, kadınların risk almaya daha isteksiz oldukları ve riskten kaçınma eğiliminde oldukları yönündedir.
Yurt dışında geniş bir üniversite öğrencisi grubuyla gerçekleştirilen bir çalışmada, erkek MBA öğrencilerinin %57’sinin yatırım bankacılığı ve “broker”lık gibi finansal risk alma eğiliminin yüksek olduğu mesleklere yöneldikleri gözlemlenirken; kadın MBA öğrencilerinde bu oranın %36 olduğu bulunmuştur2.
Kadım yatırım “broker”larının, finansal kararlarda daha ihtiyatlı davranması sebebiyle zarar gördüklerini söyleyen müşteriler çıkabilmektedir. Riskten kaçınma eğilimlerine bağlı olarak, kadınların daha muhafazakâr tahmin ve önerilerde bulunmaları, potansiyel kazancın önünde engel oluşturabilmektedir3.

KENDİ YATIRIM KARARLARINA DAHA AZ GÜVENİYORLAR 
“Tavsiye veren”den, “tavsiye alan” konumuna geçildiği finansal kararlarda, kadın daha kaygılı olmakta, daha muhafazakâr davranıma ve riskten kaçınma eğilimini yinelemektedir. Uzman ve uzman olmayan yatırımcıların kıyaslandığı bir araştırmada, kadınların kendi yatırım kararlarına daha az güvendikleri ortaya çıkmıştır. Bu güvensizliğin ve emin adımlarla ilerleme ihtiyacının, finansal başarı konusunda ne gibi sonuçlara yol açacağına ilişkin peşin bir yargıya varmamak gerekir. 
Örneğin; girişimcilerin daha belirsiz koşullar kapsamında karar vermelerini gerektiren süreçler düşünülürse, bu tutum olumsuz olduğu kadar olumlu sonuçları da beraberinde getirebilmektedir. Girişimcilerle yapılan bir araştırmada da, kadınların para konusunda daha ihtiyatlı davrandığı görülmüştür. Risk faktörünün etkilerini gözlemlemeye imkân veren kumarla ilişkili kararlar da incelenmiş, kadınların kayıplarda olduğu kadar, kazanç durumlarında da daha az risk aldıkları gözlemlenmiştir.
“Cinsiyet farklılığı”nın, aile içindeki yatırım kararlarında da gerginliğe yol açtığı ortaya konmuştur4. Kadın evin geçimini sağlayan kişi olduğunda, gerginliğin %34’ünün yatırım kararlarından kaynaklı olduğu bulunmuştur.

YÜKSEK TESTOSTERON RİSKTEN KAÇINMAYI AZALTIYOR 
“Bireysel kararlar”dan “ortak karar alım” aşamasına dek, finansal süreçlerde ortaya çıkan farklı risk eğilimleri, testosteron hormonu düzeyiyle açıklanmıştır. Testosteron hormonu; korkuyu azaltıcı, ödül ve cezaya olan duyarlılığı değiştirici etkiye sahiptir. Yüksek testosteronun kadınlarda riskten kaçınmayı azalttığı bilinmektedir. Yüksek testosteron düzeyi, bireyleri kariyer seçimlerinden itibaren daha riskli alternatiflere yönlendirebilmektedir.

SONUÇ:
Risk alma eğilimdeki farklılık; yaş, eğitim, sosyal çevre gibi demografik faktörlerin ve geçmiş yaşantıların etkisiyle güçlenebilir veya zayıflayabilir. Ancak, kişilik özelliği olarak, risk alma eğiliminin kadın ve erkek yaşamında tutarlı farklara yol açtığı, kadınların erkeklere kıyasla daha tedbirli oldukları, bugün için birçok bilim insanı tarafından kabul edilen bir görüştür. 
Son olarak, bu tür (kripto para) varlıklara yatırım yapacak olanların, kararlarını “eşleri, hayat arkadaşları, kız kardeşleri, anneleri veya yakın bir kadın arkadaşları”yla müzakere etmelerinin yarar getireceğini düşünüyorum.

Kaynakça:
1. Powell M, Ansic D. Gender differences in risk behaviour in financial decision-making: An experimental analysis. Journal of Economic Psychology 1997; 18(6):605-628.
2. Sapienza P, Zingales L, Maestripieri, D. Gender differences in financial risk aversion and career choices are affected by testosterone. Proceedings of the National Academy of the Science of the USA 2009; 106(36): 15268-15273.
3. Schubert, R., M. Brown, M. Gysler, H. W. Brachinger. Financial decision-making: Are women really more risk-averse? American Economic Review (Papers and Proceedings) 1999; 89 (2): 381-385
4. Financial Adviser, F.A. News 10.07.2012 [İnternet]. Uygun erişim: www.ftadviser.com

Yazarın 1.08.2021 00:00:00. Tarihinden Önceki Yazıları