CEO’nun ihracatta yeni stratejisi

YILDIZ HOLDİNG BAŞKAN VEKİLİ VE CEO’SU MEHMET TÜTÜNCÜ, “YENİ COĞRAFYALARDA ETKİMİZİ BÜYÜTECEĞİZ” DİYOR. SABANCI HOLDİNG CEO’SU CENK ALPER, DAHA STABİL EKONOMİLER ARADIKLARINA DEĞİNİYOR. HEPSİBURADA CEO’SU NİLHAN ONAL GÖKÇETEKİN, KÜRESEL ÖLÇEKTE DE VARLIK GÖSTERMEYE DİKKAT ÇEKİYOR. AKKÖK HOLDİNG CEO’SU İHSAN GÖKŞİN DURUSOY, ESNEK İHRACAT YAPISI OLUŞTURDUKLARINI SÖYLÜYOR. ŞÖLEN CEO’SU ERDOĞAN ÇOBAN, “BEŞ KITADA 120 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ” DİYOR. TRENDYOL GRUBU CEO’SU ERDEM İNAN, SINIR ÖTESİNDE 2 MİLYAR DOLARI AŞACAKLARINI BELİRTİYOR. BSH TÜRKİYE CEO’SU ALPER ŞENGÜL, “BÜYÜK DENEYİM KAZANDIK” DERKEN KOÇ HOLDİNG CEO’SU LEVENT ÇAKIROĞLU, GÜÇLÜ FİNANSAL YAPILARINI KORUDUKLARINI SÖYLÜYOR. SAHİBİNDEN.COM CEO’SU BURAK ERTAŞ, DÖNÜŞÜNDEKİ KRİTİK ROLLERİNE DEĞİNİYOR.

SELEN KOCABAŞ I s.kocabas@businesslife.com.tr

Son 30 yıldır yaşadığımız globalizasyon rüzgarı yerini polarize bir dünyaya bırakmak üzere. Ülkeler, bloklar kendi aralarında safları sıkılaştırıyor. Yetenek, yeraltı kaynakları ve doğal zenginlikler, üretim kapasiteleri, teknoloji üretme ve kullanma becerisi, ticari ve servis güçleri ülkelerin kendini ayrıştıracakları nokta olarak keskin çizgilerle ayrışıyor. Küresel ticaretin yeniden şekillendiği, tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırıldığı ve ekonomik belirsizliklerin arttığı Trump 2.0 dönemiyle Türk şirketlerinin ihracat stratejilerini gözden geçirmeleri kritik öneme sahip. Özellikle ABD'nin Çin'e yönelik uyguladığı yüksek tarifeler ve bu politikaların küresel ticaret üzerindeki etkileri, Türk şirketlerini yeni fırsatlar ve zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. ABD'nin uyguladığı yüzde 145'e varan tarifeler, Çin ile olan ticaretin seyrini değiştirdi ve küresel tedarik zincirlerinde önemli aksamalara yol açtı. Bu durum, Çin'e bağımlı üretim yapan şirketlerin üretimlerini Vietnam, Hindistan ve Meksika gibi ülkelere kaydırmalarına neden oldu. Bu değişim, Türk şirketleri için yeni pazar fırsatları yaratırken aynı zamanda rekabetin arttığı bir ortamda faaliyet göstermelerini gerektiriyor. Haydi gelin, oyunun yeniden belirlendiği bu dönemde şirketlerimizin ihracatta ve uluslararası pazarlarda hangi hamleleri planladığına bakalım.

 

MEHMET TÜTÜNCÜ I YILDIZ HOLDİNG BAŞKAN VEKİLİ VE CEO’SU

“YENİ COĞRAFYALARDA YATIRIMLARLA ETKİMİZİ BÜYÜTECEĞİZ”

“Değişimden etkilenen değil, değişimi yöneten bir şirket olarak iş dünyasına öncülük etmeyi amaçlıyoruz. Gelecek varılan bir nokta değil, gelecek bir süreç. Dolayısıyla geleceği inşa edebilmek için değişimi kucaklamamız lazım. Yeni coğrafyalara yapacağımız yatırımlarla da pozitif etkimizi büyütmeye devam edeceğiz.”

Değişimin sürekli ve mutlak olduğu günümüzde, belirsizliği yönetmek, şirketler için en kritik yetkinliklerden biri. Belirsizliği genellikle olumsuz bir durum olarak görüyoruz. Diğer yandan belirsizlik, riskler kadar fırsatları da içinde barındırıyor.  Burada önemli olan bakış açımızı, düşünce sistemimizi değiştirerek yalnızca risklere odaklanmak yerine fırsatları da görebilmek.

“TEMKİNLİ İYİMSERLİKLE HAREKET EDİYORUZ”

Ben bu dönemi yönetirken temkinli iyimserlikle hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum. Bir yandan hızlı değişen şartlarda, stratejinin de dinamik olması lazım. Bir başka deyişle akışkan stratejiler üretmeliyiz. Gıda ve perakende gibi iki önemli sektörde faaliyet gösteren bir holding olarak ekosistemdeki dönüştürücü rolümüzün bilinciyle tüm paydaşlarımızın güven ortamında hareket ettiği, yaratıcı düşünceye, inovasyona ve verimliliğe katkı sağlayan bir kurum kültürüyle sürdürülebilir başarıyı hedefliyoruz.

“DEĞİŞİMİ YÖNETMEYİ AMAÇLIYORUZ”

“GELECEK BİR SÜREÇ” Değişimden etkilenen değil, değişimi yöneten bir şirket olarak iş dünyasına öncülük etmeyi amaçlıyoruz. Gelecek varılan bir nokta değil, gelecek bir süreç. Dolayısıyla geleceği inşa edebilmek için değişimi kucaklamamız lazım. Bunu da ekosistemdeki sorumluluğumuzun bilinciyle paydaşlarımızla birlikte gerçekleştirmemiz gerekiyor.

POZİTİF ETKİ Biz 80 yıldır olduğu gibi tüm paydaşlarımız için onlarla birlikte değer üretmeye, ‘Mutlu Et Mutlu Ol’ felsefemiz ışığında toplumsal faydayı artırmayı sürdürürken; yeni coğrafyalara yapacağımız yatırımlarla da pozitif etkimizi büyütmeye devam edeceğiz.

 

CENK ALPER I SABANCI HOLDİNG CEO’SU

DAHA STABİL EKONOMİLER ARIYORUZ”

“Bizim gibi şirketlerin en önemli noktalarından bir tanesi gelişmekte olan ülkede doğan ama globalleşmeye çalışan bir GRUP OLMAMIZ. Biz daha durağan, daha stabil ekonomiler arıyoruz. Dolayısıyla yatırımlarımızın büyük çoğunluğunu Amerika ve Avrupa gibi bu stabil ekonomilere doğru yapmak istiyoruz.”

Sabancı Holding bugün 17 ülkede faaliyet gösteriyor. Bu ülkelerin yarısından fazlası Avrupa kıtasında yer alıyor. Türkiye’de ise 6 global ortaklıktan beşi Avrupa merkezli, ikisi Almanya’dan. Son 5 yılda Avrupa ülkelerine 1 milyar doların üzerinde yatırım yaptık ve bugün Avrupa ülkelerinde 2.000'e yakın çalışanımız var. En önemlisi de Türkiye dışındaki ilk inovasyon merkezimizi Avrupa’da Münih'te açtık. Neden buralarda büyümek istiyoruz? Çünkü Avrupa'nın ihtiyaçlarıyla Türkiye'nin ve bunun ortasında da Sabancı Holding'in ihtiyaçları örtüşüyor.

“GLOBAL BÜYÜME SAĞLAYACAĞIZ”

Bizim gibi şirketlerin en önemli noktalarından bir tanesi gelişmekte olan ülkeden doğan ama globalleşmeye çalışan bir grubuz. Biz daha durağan, daha stabil ekonomiler arıyoruz. Dolayısıyla yatırımlarımızın büyük çoğunluğunu Amerika ve Avrupa gibi bu stabil ekonomilere doğru yapmak istiyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz enerji işinde de ileri malzemeler işinde de Avrupa'nın bu ihtiyaçlarına ciddi şekilde fayda sağlayabileceğimizi düşünüyoruz.

 “DIŞ TİCARET AÇIĞINI ORTADAN KALDIRMAYA DESTEK OLACAĞIZ”

DİJİTAL YATIRIM Hem Avrupa'nın hem Türkiye'nin büyüme alanlarından bir tanesi olan dijitalleşme ve dijital altyapı alanında da yatırım yaparak büyümeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla bir yandan Türkiye'nin ve Avrupa'nın dertlerini çözeriz diye umuyoruz diğer yandan da Sabancı Holding'in global büyümesini sağlayacağız.

“DÖVİZ GETİRECEĞİZ” Yurt dışındaki ülkelerde bunları yaptıkça da Türkiye'ye daha fazla döviz getirme şansımız olacak. Bu da Türkiye'nin dış ticaret açığını ortadan kaldırmak için yararlı olacak diye umuyorum.

 

LEVENT ÇAKIROĞLU I KOÇ HOLDİNG CEO’SU

“GÜÇLÜ FİNANSAL YAPIMIZI KORUDUK”

“2025 yılının ilk çeyreğinde tüm dünyada hakim olan belirsizliklere ve zorluklara rağmen ülke ekonomimize katma değer sağlayacak stratejik yatırımları hayata geçirdik. Dengeli portföy yapımız, kuvvetli likiditemiz, geniş tedarik zincirimiz ve çalışma arkadaşlarımızın özverili çalışmaları sayesinde, bu yılın ilk çeyreğinde de güçlü finansal yapımızı koruduk.”

2025 yılının ilk çeyreğinde konsolide bazda toplam 14,3 milyar dolar gelir elde ettik. Yılın ilk çeyreğinde yaklaşık 801 milyon dolar kombine yatırım gerçekleştirdik. Son 5 yılda yaptığımız kombine yatırım tutarı ise 14,5 milyar dolara ulaştı. Köklü geçmişimizin sağladığı güç ve ülkemizin geleceğine duyduğumuz güvenle, uzun vadeli değer yaratma hedefimiz doğrultusunda ilerlemeyi sürdürüyoruz.

“STRATEJİK YATIRIMLAR HAYATA GEÇİRDİK”

2025 yılının ilk çeyreğinde tüm dünyada hakim olan belirsizliklere ve zorluklara rağmen ülke ekonomimize katma değer sağlayacak stratejik yatırımları hayata geçirdik. Dengeli portföy yapımız, kuvvetli likiditemiz, geniş tedarik zincirimiz ve çalışma arkadaşlarımızın özverili çalışmaları sayesinde, bu yılın ilk çeyreğinde de güçlü finansal yapımızı koruduk. Tofaş'ın, Stellantis Türkiye paylarının devralması işlemine Rekabet Kurulu tarafından izin verildi.

İşlemin kapanışının tamamlanmasıyla birlikte Tofaş; Türkiye'de distribütörlüğünü üstlendiği Alfa Romeo, FIAT, Jeep® ve Maserati markalarına ilave olarak Citroën, DS Automobiles, Opel ve Peugeot markalarının da distribütörlüğünü üstlenecek. Üretim tarafında ise Tofaş'ta, çoklu enerji platformunda hayata geçirilmesi öngörülen yeni hafif araç projesinin 256 milyon Euro'luk yatırımla 2026 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren devreye alınması ve tarafların anlaşmasına tabi olmak üzere ihracatın belirli bir kısmının Orta Doğu ve Afrika ülkelerine gerçekleştirilmesi planlanıyor.

“HEDEFLERDEKİ İLERLEMEMİZİ  TAKİP EDİYORUZ”

HEM İŞ İHEM İKLİM İklim değişikliğiyle mücadele ve uyum konusundaki ilerlememizi kararlılıkla takip ediyoruz. Koç Topluluğu olarak iş hedeflerinin yanı sıra iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum konusundaki ilerlemeleri de kararlılıkla takip ediyoruz.

KARBON NÖTR PLANI 2021 yılında başlattığımız Karbon Dönüşüm Programı doğrultusunda 2050 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefliyoruz. Topluluk olarak 2024 yılında, doğrudan sera gazı emisyonlarımızı bir önceki yıla göre yüzde 3,8 oranında azaltmayı başardık. 2017 baz alındığında ise toplamda yüzde 17’lik bir azalma sağladık.

 

BURAK ERTAŞ I Sahibinden.com CEO’SU

“KAYNAKLARIN DAHA VERİMLİ KULLANILMASINI SAĞLIYORUZ”

“sahibinden.com olarak 65 milyon aktif kullanıcı sayımızla Türkiye’de milyonlarca insana dokunuyoruz. İnsanları ikinci el alışverişe yönlendirerek, kullanılabilir ürünlerin çöpe atılmasını engelliyor, kaynakların daha verimli kullanılmasına katkı sağlıyoruz.”

Küresel kriz senaryolarının olduğu böyle bir atmosferde sürdürülebilirlik konuşuyoruz. Biz sürdürülebilirlik diyoruz, Roubini ‘3. dünya savaşı çıkacak’ diyor. Dolayısıyla kriz senaryoları arasında sürdürülebilirlik konuşmak önemli. Sürdürülebilirlik konusu herkesin çocuğuna aktaracağı, sorumlu olduğu bir konu. İkinci elin gücüyle sürdürülebilirliğe katkı sağlıyoruz

DÖNÜŞÜMDE KRİTİK ROL

sahibinden.com olarak 65 milyon aktif kullanıcı sayımızla Türkiye’de milyonlarca insana dokunuyoruz. İnsanları ikinci el alışverişe yönlendirerek, kullanılabilir ürünlerin çöpe atılmasını engelliyor, kaynakların daha verimli kullanılmasına katkı sağlıyoruz. Sürdürülebilirlik yalnızca çevresel değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik bir sorumluluk ve ikinci el ürünlerin yaygınlaşması bu dönüşümde kritik bir rol oynuyor. Eskimemiş bir şeyin başka birisi tarafından daha fazla kullanılmasını sağlayarak sürdürülebilirliğe katkı sağlamayı amaçlıyoruz.

ANLAYIŞ FARKI

Yeni olanı çöpe atmayı dünya olarak bırakmamız gerekiyor. Bizim kuşağımızda başkasının eşyasını kullanmak ayıp sayılırdı. Oysa bugün, sürdürülebilirlik adına bu anlayışı tersine çevirmemiz gerekiyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde ikinci elin itibarı oldukça yüksek. Türkiye’de de bu bilinci yerleştirmeye çalışıyoruz. sahibinden.com, sürdürülebilirlik alanında somut verilerle iz bırakıyor. 189 bin ton plastik, 68 bin ton çelik ve 126 bin ton alüminyumun geri kazanımını sağladık.

 

ERDEM İNAN I TRENDYOL GRUBU CEO’SU

“SINIR ÖTESİ TİCARETTE 2 MİLYAR DOLARI AŞACAĞIZ”

“Geldiğimiz noktadan memnunuz. Geçtiğimiz yıl, 1,5 milyar dolar bir ihracat hacmi oluşturduk. Bu yıl 2 milyar doları geçeceğiz. 2028 hedefimiz 8 milyar doları geçebilmek. Bunu da Türk satıcılarıyla, Türk markalarıyla yapacağız.”

Türkiye, e-ticarette sınır ötesi fırsatlar konusunda “kültürel ve jeopolitik” avantajlara sahip ve bu avantajlarını üretim gücüyle destekliyor. Türkiye'de 500 bin e-ticaret yapan satıcı var. Bunun önemli bir kısmı KOBİ diyebileceğimiz satıcılar ve bu satıcılarımızın ürünlerinin yüzde 70'inden fazlası Türkiye'de üretiliyor.

ÜRETİM YETENEĞİ

Şimdi bulunduğumuz coğrafyada özellikle de yakın coğrafyada bu kadar büyük bir üretim kabiliyeti, üretim gücü yok. Bu noktada giyim, ev tekstili, mobilya, halı-kilim ve beyaz eşya gibi bazı kategoriler çok ön plana çıkıyor. Biz de bu ürünleri gerçekten avantajlı olduğu pazarlara götürmeye gayret ediyoruz. Tabii kültürel avantajlarımız da var. Bu duruma kendimiz de şaşırdık. Suudi Arabistan'da en çok izlenen ilk on diziden üç tanesi Türk dizisi. Neredeyse bütün ünlülerimiz tanınıyor, influencer’ların bu ülkelerde çok ciddi takipçileri var. Türkiye'ye turistik gelip gidiyorlar.

“PAZARA GİRİŞ KOLAYLAŞIYOR”

Bunların her biri aslında bizim o yumuşak güç avantajımızı yaratıyor ve bizim o pazara girişimizi çok kolaylaştırıyor. Bugün geldiğimiz noktadan memnunuz. Geçtiğimiz yıl 1,5 milyar dolar ihracat hacmi oluşturduk. Bu yıl 2 milyar doları geçeceğiz. 2028 hedefimiz 8 milyar doları geçebilmek. Bunu da Türk satıcılarıyla, Türk markalarıyla yapacağız.

 

ALPER ŞENGÜL I BSH TÜRKİYE CEO’SU

“BÜYÜK DENEYİM KAZANDIK”

“Türkiye’de 30 yıldır faaliyet gösteriyoruz ve tüketicilerimizle el ele büyüdük. Karşılıklı etkileşimle gelişen bu yolculuk, bize büyük bir deneyim kazandırdı. Son 10 yıldır ise akıllı ev cihazları üretiyor, evlerinize bu teknolojileri ulaştırıyoruz. BSH olarak bu alanda markalarımızla lider konumdayız.”

Dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteriyoruz ve en önemli pazarlarımızdan birisi de Türkiye. Şirketimizin varoluş sebebi, evlerde yaşam kalitesini artırmak. Söylemesi kolay, ancak bunu yüzde 100 başarıyla hayata geçirmek oldukça zor. Bu nedenle tüketiciyle aynı nefesi alıp vermek, yani onunla aynı ritimde yaşamak bizim için çok önemli. Günümüzde teknolojiye erişim, dijitalleşme, sürdürülebilirlik, bağlantılılık ve ürünlerin kişiselleştirilmesi öne çıkan başlıca trendler arasında. Şirketler olarak biz de bu dönüşüme uyum sağlamaya çalışıyoruz. Ancak sadece tüketicinin evrimini değil, aynı zamanda onun yaşadığı hane halkı ekosistemindeki beklentilerin nasıl değiştiğini de yakından takip ediyoruz.

ETKİLEŞİM YOLCULUĞU SÜRÜYOR

Türkiye’de 30 yıldır faaliyet gösteriyoruz ve tüketicilerimizle el ele büyüdük. Karşılıklı etkileşimle gelişen bu yolculuk, bize büyük bir deneyim kazandırdı. Son 10 yıldır ise akıllı ev cihazları üretiyor, evlerinize bu teknolojileri ulaştırıyoruz. BSH olarak bu alanda markalarımızla lider konumdayız. Başlangıçta bu ürünlere talep daha çok büyük şehirlerde yaşayan, belirli bir gelir seviyesindeki tüketicilerden geliyordu. Ancak bugün, teknolojiye erişimin artmasıyla tüketiciler en iyi hizmeti, en kaliteli ürünü talep ediyor. Biz de bu beklentilere cevap veriyoruz. Bağlantılı, yani internete bağlanabilen cihazlar da bu dönüşümün önemli bir parçası. TÜİK verilerine göre televizyondan sonra en çok tercih edilen teknolojik ürünler arasında robotik cihazlar ve beyaz eşyalar geliyor. Dikkat çekici olan nokta ise akıllı cihazlarla geleneksel cihazlar arasındaki fiyat farkının kapanması ve bu sayede tüketicilerin bu yeni nesil ürünlere daha kolay ulaşabilmesi.

“KÜLTÜR DÖNÜŞÜMÜ DE GEREKİYOR”

TÜKETİCİ NE İSTİYOR? Bugün bir markadan kaliteli ürün, güçlü servis ağı ve akıllı teknolojiler sunması bekleniyor. Bu unsurlar bir bütün olarak tüketiciye değer sağlıyor. Ancak bunu başarmak, şirket içinde bir kültür dönüşümünü de beraberinde getiriyor. Hizmet modellerinin yeniden şekillendirilmesi, organizasyonel yapıların buna uygun hale getirilmesi gerekiyor.

ORTAK DEĞERLER Sürdürülebilirlik de tüketicilerin önemsediği konular arasında. Artık tüketiciler, markalarla ortak değerlerde buluşmak istiyor. Bu nedenle sürdürülebilirlik ve dijitalleşme markamız için sadece trend değil, aynı zamanda stratejik öncelikler. Tüketicilerle aynı ritimde yaşamak, bu değerleri paylaşmak ve kültürel dönüşümü şirket hayatımıza entegre etmek bizim için çok önemli. Tüketiciyle birlikte biz de değişiyoruz. Onların beklentilerine, teknolojik derinliklerine ve hızına uygun çözümler sunmaya devam ediyoruz.

 

NİLHAN ONAL GÖKÇETEKİN I HEPSİBURADA CEO’SU

KADINLAR KÜRESEL ÖLÇEKTE DE VARLIK GÖSTERMELİ”

“Kadınların dijitalleşme yoluyla güçlendirilmesini uzun soluklu bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu bakış açısıyla kadın girişimciliğini destekleyen ilk e-ticaret platformu olarak 2017 yılında başlattığımız Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programımızla kadınların sadece yerel pazarlarda değil, ulusal ve küresel ölçekte de varlık göstermesini amaçlıyoruz.”

Hepsiburada olarak teknoloji ve inovasyon gücümüzü ekonomik kalkınma ve sosyal fayda için seferber ediyor; özellikle kadınların dijitalleşme yoluyla güçlendirilmesini uzun soluklu bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu bakış açısıyla kadın girişimciliğini destekleyen ilk e-ticaret platformu olarak 2017 yılında başlattığımız Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programımızla bugüne dek 63 binin üzerinde kadına ve 300 kadın kooperatifine ulaştık. Bu kadınların emeğiyle üretilen yaklaşık 60 milyon ürün, Türkiye’nin dört bir yanına ulaştı.

Kadınların sadece yerel pazarlarda değil, ulusal ve küresel ölçekte de varlık göstermesini sağlamak amacıyla tasarlanan bu program, zaman içinde daha kapsamlı bir yapıya dönüştü. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile imzaladığımız Türkiye’nin Girişimci Kadınları Protokolü’yle de kadın girişimcilerin işlerini ölçeklendirmelerini kolaylaştıran bir dizi destek sunduk: 1 milyon TL’lik satışa kadar yüzde 50 komisyon indirimi, ücretsiz fotoğraf çekimi, HepsiAd reklam desteği, yapay zeka tabanlı lojistik ve finansal çözümlerle entegrasyon imkanı ve e-ihracat kanallarına erişim gibi çok yönlü desteklerle onların işlerini büyütmelerine katkı sağladık.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR VE KALICI DEĞER YARATMAYA DEVAM EDİYORUZ”

İŞ YAPIŞ ŞEKLİ Hepsiburada olarak sürdürülebilirliği sadece çevresel bir sorumluluk değil, iş yapış şeklimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Türkiye’nin sürdürülebilirlik raporu yayımlayan ilk e-ticaret platformuyuz. Tüm ambalajlarımızı yüzde 100 geri dönüştürülebilir malzemelerle üretiyor, “Çok Araçlı Rota Optimizasyonu” gibi teknolojilerle karbon ayak izimizi azaltıyor, “Eskiyi Kapında Yenile” gibi döngüsel ekonomi modelleriyle e-ticaretin çevresel etkisini azaltıyoruz.

 

İHSAN GÖKŞİN DURUSOY I AKKÖK HOLDİNG CEO’SU

“İHRACATTA DALGALANMALARDAN MİNİMUMDA ETKİLENİYORUZ”

“2024 yılında Avrupa’ya yapılan ihracat, toplam ihracatımızın yaklaşık üçte biri oranında gerçekleşti. Böylece olası bölgesel dalgalanmalardan minimum düzeyde etkileniyoruz. Benzer şekilde, hizmet verdiğimiz sektörlerin çeşitliliği sayesinde de dalgalanmalara karşı daha dayanıklı ve esnek bir ihracat yapısı oluşturduk.”

Akkök Holding olarak çevik yapımız, ihracat pazarlarındaki çeşitliliğimiz ve operasyonel verimliliğe dayalı stratejilerimiz sayesinde 2024 yılında iyi bir performans sergilemeyi başardık. İhracat pazarlarındaki çeşitliliğimiz, bizi belli bölgelere aşırı bağımlı kalmaktan koruyor. Örneğin, 2024 yılında Avrupa’ya yapılan ihracat, toplam ihracatımızın yaklaşık üçte biri oranında gerçekleşti. Böylece olası bölgesel dalgalanmalardan minimum düzeyde etkileniyoruz.

“ESNEK İHRACAT YAPISI OLUŞTURDUK”

Benzer şekilde, hizmet verdiğimiz sektörlerin çeşitliliği sayesinde de dalgalanmalara karşı daha dayanıklı ve esnek bir ihracat yapısı oluşturduk. 2024 yılı için Akkök Holding olarak yaklaşık 800 milyon dolar seviyesinde bir ihracat hedeflemiştik ve seneyi bu banda yakın bir performansla kapattık. Özellikle kimya alanındaki katma değerli ürünlerimizle Avrupa başta olmak üzere birçok pazarda rekabet gücümüzü koruduk. Bunu yüksek teknoloji ve nitelikli ürün geliştirme yetkinliğimize borçluyuz.

“ŞEFFAF VE HESAP VEREBİLİR YÖNETİŞİM”

ADİL, ŞEFFAF, SORUMLU Bizim için adil, şeffaf, sorumlu ve hesap verebilir olmak, sadece şirketin iç işleyişi için değil, tüm paydaşlarımızla olan ilişkilerimizde de oldukça önemli. Şirketimizi bu değerlerle yönetmek, uzun vadeli başarımızın temelini oluşturuyor. Bu bağlamda, kurumsal yönetişim bizim en önemli önceliğimiz. Şeffaflık ve hesap verebilirlik her seviyede açık iletişim ve doğru raporlama bizim için çok önemli. Şirketin her alandaki operasyonel riskleri belirleyip, şeffaf bir şekilde paydaşlarımıza raporluyoruz. Bu hem iç denetim sistemimizi güçlendiriyor hem de dış paydaşlarımızla güvene dayalı ilişkiler kurmamızı sağlıyor.

 

ERDOĞAN ÇOBAN I ŞÖLEN CEO’SU

“BEŞ KITADA 120 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ”

“Dünya ekonomisi Trump tarifelerinin sarsıntılarını yaşıyor. Tabii bu zor konjonktürde AB ile olan ekonomik ilişkilerimiz çok önemli. AB ile beraber hem risklerimizi minimize etmemiz hem ortak kazanımlarımızı konsolide ederek farklı bir bakış açısı geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.”

Bu yıl 35. yılını kutlayan Şölen olarak 5 kıtada 120 ülkeye ihracat yapıyoruz. Biz şirket olarak aslında kurulduğumuz günden bu yana üç şeye odaklanıyoruz. Birincisi kalite ve lezzet, ikincisi inovasyon, üçüncüsü de tüketicinin kalbine dokunan markalar oluşturmak. İlk kurulduğumuz günden beri kalite ve lezzet olmazsa olmazımız. İnovasyon yapıyoruz çünkü tüketici bu kadar ürün benzerinizin olduğu yerde sizi biraz farklı görmek istiyor. Formatınızla, ambalajınızla. Bunun için de ciddi yatırımlar yapıyoruz. Ayrıca birçok markamızda tüketicinin kalbine dokunmaya devam ediyoruz.

“REKABETİN EN FAZLA OLDUĞU PAZARDAYIZ”

Atıştırmalık pazarı, dünyada rekabetin en fazla olduğu, en hızlı büyüyen sektörlerden biri. Türkiye’de pazarın üç büyük oyuncusundan biriyiz, diğer rakiplerimizle arayı açtık. Sektörde büyüme devam edecek. Özellikle e-ticaret kanalının büyümesi, yeni nesil sağlıklı ve inovatif ürünlere yönelik talebin artması sektöre yön verecek. Önümüzdeki dönemde yeni tatlar ve inovatif ürünlerin pazarda öne çıkacak. Şölen’in 1989 yılında Gaziantep’te başlayan serüveni bugün Belçika’dan Maldivler’e, Kolombiya’dan Japonya’ya kadar 120’den fazla ülkede 200 çeşit ürün ile tüketicilere ulaşıyor.

“TARİFE SARSINTILARI SÜRÜYOR”

“RİSKLERİ MİNİMİZE ETMELİYİZ” Dünya ekonomisi Trump tarifelerinin sarsıntılarını yaşıyor. Tabii bu zor konjonktürde AB ile olan ekonomik ilişkilerimiz çok önemli. AB ile beraber hem risklerimizi minimize etmemiz hem ortak kazanımlarımızı konsolide ederek farklı bir bakış açısı geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

2030 HEDEFİ Odağımızı çikolatadan ayırmadan büyümemizi sürdürüyoruz. Yeni kategorilerle pazarın büyümesine de katkı sağlıyoruz. Stratejimizi kategori liderliği üzerine kurduk. Şirketi start up gibi yönetiyoruz. Başarımızın sırrını hızlı adapte olmak ve üretim çevikliğiyle özetleyebilirim. 2025’te yüzde 20 büyümeyle ciroyu 670 milyon dolara çıkarmayı planladık. Hedefimiz 2030’da 1,2 milyar dolar ciroya ulaşmak.

BUSINESS LIFE