2022'NİN EN GÜÇLÜ İCRA KURULUNA SAHİP ŞİRKETLERİ

Tüm paydaşlarına değer yaratan şirketlerin tercih edildiği ve en iyi yönetildiği kaçınılmaz bir gerçek. Şirketlerin finansal ve operasyonel performansları kadar çalışanına, müşterisine, ekosistemine ve topluma yarattığı değerle beğenileri artmakta ve tercih edilmekteler. Şu bir gerçek ki finansal performans ve sürdürülebilir karlılık bir sonuç, şirketlerin çevresindeki insanlara yarattığı değer, insana odaklı büyüme asıl amaç ve bunu gerçekleştirebilen şirketler ve yönetimi başarılı oluyor ve en iyi yönetilen şirketlere dönüşüyor. Kollektif aklı kullanan, girişimciliği içeride ve dışarıda destekleyen ve işini değişen ve şekillenen insan ihtiyaçları ile yenileyen şirketler gerçek anlamda sürdürülebilir olmakta. Artık tüketiciler yapılan araştırmalarda da göstermeye başladı çalışanını mutlu eden, çevreye saygılı, iklim değişimini ciddiye alan firmaların ürünlerini ve hizmetlerini kullanmayı tercih ediyor. Peki bizim CEO'larımızın ajandasında neler var? Planları ve hayalleri neler? birlikte irdeleyelim.

PhIlIps Türkiye Genel Müdürü Gamze Arbak:
“Hayatı iyileştirme” vizyonunu benimsemiş biriyim
“Hayatı iyileştirme” vizyonunu benimsemiş bir birey olarak, Genel Müdür olduktan sonra 250’den fazla çalışanımız ile beraber bu amaç doğrultusunda çalışmalarımızı gerçekleştirirken, sağlığın sürdürülebilmesi adına köklü adımlar ve girişimlerde bulunmak hayalimdi.


Yüksek kalitede sağlık hizmetlerine herkesin ulaşması için çalışırken, tüm ekip arkadaşlarımızla tek yürek olup sunduğumuz kişisel sağlık ve sağlık sistemleri çözümleri ile bireylerin hayatlarına olumlu katkı sağlamak önceliğim.  Her sabah uyandığımda, bu amaç ile yüksek motivasyonla işime istekli ve umut dolu geliyorum. Amacım, ekip ruhunu dolu dolu yaşayan, takım ruhu ile düşünen, iyi ve kötü günde hep bir olabilen şirket kültürü yaratmak…

“Şeffaf iletişimi tüm iş süreçlerimize dahil ediyorum”

Öncelikle, ‘Birlikte Bir Olduğumuz’ gerçeğini tüm ekip arkadaşlarıma anlatıyorum. Ekip arkadaşlarımı dinleyerek, şeffaf iletişimi tüm iş süreçlerimize dahil ediyorum. Çalışmalarımızın her aşamasında samimiyet odaklı, sağlıklı ve doğru iletişim kurmak, olmazsa olmazımdır. “Açık Kapı Politikası” ve “Şeffaf İletişim” benim için çok önemli. Düzenli olarak yaptığımız Çalışan Memnuniyet Anketleri ile de ekiplerimizin global, bölgesel ve fonksiyon bazında nabzını tutuyor, bunları şeffaf bir şekilde paylaşıyor ve buna yönelik aksiyonlar alıyoruz. Aslında önce kendimizi dinliyor, sonra hem tüketicilerimizin hem de sağlık sektöründeki iş ortaklarımızın ihtiyaçlarına uygun çözümler üretiyoruz.

Amacımız dünyayı daha ‘sağlıklı’ ve ‘sürdürülebilir’ bir hale getirmek

Philips olarak, dünyada 130 Türkiye’de ise 90 yılı aşkın bir süredir faaliyetlerimizi sürdürüyoruz ve amacımız dünyayı daha ‘sağlıklı’ ve ‘sürdürülebilir’ bir hale getirmek. Bugün ise geleceği öngörerek değişen ihtiyaç ve yaşam alışkanlıklarına uygun olarak sağlık teknolojilerinde kendimizi yeniliyoruz. Her gün ne kadar daha fazla insanın hayatını iyileştirebiliriz düşüncesi ile çalışıyoruz. Kurumumu da bu noktada erişilebilir, hem tüketicilere hem de sağlık sektöründeki iş ortaklarımızın ihtiyacına cevap verebilen, her aşamada daha üretken ve sürdürülebilirlikte bir etki yaratan bir konuma taşımayı hedefliyorum.

OTOKOÇ OTOMOTİV GENEL MÜDÜRÜ İNAN EKİCİ:
Kurumumuzu hep birlikte ileriye taşımak
İlk olarak Ağustos 1996’da Ford Otosan’da göreve başlayıp, ilerleyen dönemde 18 yıl süresince Otokoç Otomotiv’de perakende şube müdürlükleri ve araç kiralama genel müdür yardımcılığı yaptım. Temmuz 2019’dan bu yana da Otokoç Otomotiv’in liderliğini yürütüyorum.


Kendisinin ve çalıştığı kurumun değerlerinin örtüşebilmesi bence bir profesyonelin en büyük şansı ve ben bu açıdan zaten çok şanslıydım. Bu imkân ve sorumluluklar çerçevesinde, yüzü her zaman geleceğe dönük kurumumuzun başarılarını çağın gerektirdiği çevik yapısının ve çalışma arkadaşlarımızın değerli katkılarıyla daha da ileri taşımak en büyük hayalim oldu. Bugün bu sürecin başarıyla devam ettiğine tanıklık etmekse en büyük mutluluk ve gurur kaynağım.

“Herkesi ve her kurumu ‘paydaş’ kabul eden bir yaklaşım”

Odağına insanı alan ve yalnızca hissedarlarını değil müşterilerini, her kademedeki çalışanını, özetle temas içinde olduğu herkesi ve her kurumu “paydaş” kabul eden bir yaklaşım söz konusuysa, liderin kurumu ileri taşırken ekiplerin potansiyelini keşfetmeye dair sorumluluk ve imkanları da çok daha netleşiyor. Hangi kuşaktan olursa olsun odağına insanı alan bu yaklaşım ve şeffaflığın tüm ekipçe benimsenmesini sağladığınızda, iş sonuçlarındaki başarının yanı sıra bu başarıyı mümkün kılan ekiplerin uyumlu şekilde çalışırken kendi yeteneklerini keşfedip ortaya koymaya yönelik motivasyon da kendiliğinden geliyor. Bence en büyük başarımız bu.

“En önemli hedefimiz, gelecek dönüşümleri sürdürülebilir kılmak”

Bugüne kadar olduğu gibi, köklü geçmişimizle Cumhuriyetimizin 100. ve Otokoç Otomotiv olarak bizim 95. yılımız yaklaşırken standartları tanımlayan, faaliyette bulunduğumuz tüm alanlarda en iyi müşteri deneyimini ve memnuniyetini yaşatmak hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Mobiliteden beslenen öncü ve yenilikçi uygulamalara imza atan bir şirket konumundayız. Çalışmalarımızda gelecek dönüşümleri sürdürülebilir kılmak başarı için en önemli hedefimiz.

Vodafone Türkİye CEO’su Engİn Aksoy:
Daha dijital bir Türkiye için gidilecek çok yolumuz var
Dijital altyapılar artık günlük hayatımız ve ekonomik aktiviteler için olmazsa olmaz. Sektörümüz yeni teknolojilerin güçlü altyapılarla buluşmasını sağlayarak gerek bireysel tüketiciler, gerekse farklı sektörlerdeki kurumlar için yüksek katma değer yaratılmasına imkân veriyor.

Dijital ekosistemdeki değişimin bir parçası olmaktan ve altyapı yatırımlarımızla dijitalleşmeyi herkes için erişilebilir kılmaktan mutluluk duyuyoruz. Bununla birlikte, daha dijital bir Türkiye için gidilecek çok yolumuz var. 2030 yılına kadar tüm sektörler, devlet kurumları ve vatandaşlar dahil olmak üzere toplumun tüm bileşenlerini yeni nesil teknolojiler ile buluşturmak ve tamamen dijitalleşmiş bir ülke olmak için gerekli adımları atmamız önem taşıyor.

“Yenİ Nesİl Bağlantı, Dİjİtal Operatör ve Kurumsal Çözümler”

Vodafone olarak, geleceğin dijital servislerde olduğuna inanıyoruz. Hedefimiz, 2025 yılına kadar Türkiye’nin en hızlı büyüyen yeni nesil bağlantı ve dijital servisler şirketi olmak. Başka bir deyişle, sadece iletişim hizmetleri sunmanın ötesine geçiyoruz. Dijitalleşmenin gücünü kullanarak, dijital pazaryeri, finans ve sigorta hizmetleri sağlayıcısı, dijitalleşmek isteyen işletmelerin en önemli destekçisi olma yönünde adımlar atıyoruz. Bu hedefe ulaşmak için “Yeni Nesil Bağlantı, Dijital Operatör ve Kurumsal Çözümler” unsurlarından oluşan planımıza odaklanmaya devam ediyoruz. Vodafone Holding bünyesinde faaliyet gösteren 13 şirketimizle dijital servisler hedefimize giden yolda her geçen gün daha da büyüyoruz.

Arçelİk CEO’su Hakan Bulgurlu:
Korumak, Genişletmek, Güçlendirmek…
Arçelik, güçlü bir şirket kültürüne sahip, ekosistemi için hem ekonomik hem de sosyal fayda sağlayan köklü bir organizasyon.

Arçelik CEO’su olarak göreve başlarken benim de en büyük amacım bu köklü mirası korurken Arçelik’in etki alanını genişletmek ve tüm paydaşlarımız için yarattığımız bu pozitif etkiyi güçlendirmekti.

Global yönetİm anlayışımız bİzİ bİr adım öne çıkarıyor

Global yönetim anlayışımızın ve bu yapının beraberinde getirdiği coğrafi ve kültürel çeşitliliğin bizi bir adım öne çıkaran önemli bir zenginlik olduğunu düşünüyorum. Son birkaç yıl iş dünyası için zorlu bir dönem oldu ve olmaya da devam ediyor. İşimizin sürekliliğini sağlarken değişen bu koşullara ayak uydurmak için çalışıyoruz. Bugün, dayanıklı, esnek ve çevik bir yönetim yapısı oluşturmak ve onu korumak oldukça kritik. Biz de çalışan odaklı, mekân ve zamandan bağımsız bir çalışma sistemini benimseyerek pazarlarımıza ve sahaya olan yakınlığımızı koruyor ve hem yetenek kazanımı hem de üretim tarafında rekabet avantajı elde ediyoruz.

“İpek Yolu’nu Beko Yolu’na çevireceğiz”

Yıllar önce “İpek Yolu’nu Beko Yolu’na çevireceğiz” diyerek çıktığımız yolculukta bugüne kadar önemli adımlar attık. Amacımız, ekosistemimiz, gezegenimiz ve toplum için değer yaratmaya devam ederken global ağımızı daha da genişletmek ve halihazırda faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda etkimizi güçlendirmek.

Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk:
Pegasus’un başarısını bir üst seviyeye taşımak
En büyük hedefim, Pegasus’un başarısını bir üst seviyeye taşımak. Mevcut planlarımıza göre 2023 yılında filo büyüklüğümüz 100 uçak eşiğini aşacak ve büyümeye devam edecek.

u büyümeden kuvvet alarak Avrupa'nın yanı sıra Ortadoğu, Afrika, Kafkaslar ve Türkiye'nin kuzeyinden doğusuna, güneyinden batısına yayılmış geniş bir yurt dışı uçuş ağına sahip dış hat taşıyıcısı olmayı hedefliyoruz. Ayrıca Pegasus'u gelecekte, çalışan ve misafir memnuniyetinde iddiasını ortaya koyan bir hava yolu olarak hayal ediyorum. Ajandamın ilk sırasında yetenek yönetimi ve misafir deneyimini iyi yönetecek ve gelişecek bir Pegasus yer alıyor. Elbette dijital dönüşümdeki iddiamızı da sürdüreceğiz ve “Türkiye’nin dijital hava yolu” olmaya devam edeceğiz.

“İnsana verdiği değeri odağına koyan bir şirketiz”

Stratejik bir bakış açımız, planlı bir çalışma sistemimiz, çevik bir yapımız, kuvvetli ve birbirine bağlı bir ekibimiz var. Bunların hepsi iyi yönetim modelimizde pay sahibi. Ancak tek bir şey söylemem gerekirse, “insana verdiğimiz değer” diyebilirim. Biz yolcularına “misafir” olarak hitap eden, insana verdiği değeri odağına koyan bir şirketiz. Bu sebeple misafirlerimiz ve çalışanlarımız bizim en önemli değerlerimiz… Odağa insanı koyduktan sonra, yönetim modeli de doğal olarak evriliyor ve farklılaşıyor. Pegasus Hava Yolları olarak; yenilikçi, akılcı, ilkeli ve sorumlu yaklaşımımızla, uygun ücretler sunarken seyahati kolaylaştıran, global olarak sektör genelinde öncü bir düşük maliyetli hava yolu olmayı hedefliyoruz.

BSH Türkiye CEO’su Gökhan Sığın:
Hedefim politikalarımızın başarıyla uygulanması
Beni CEO’luğa götüren daha önceki görevlerimde geliştirdiğim tüketici odaklı politikalar ve bunların başarılı uygulamalarıydı.

015’te Dubai merkezli Ortadoğu şirketimizin; 2018’de BSH Ev Aletleri’nin CEO’su olmamla bu politikaların daha geniş alanlara ve ekiplere aktarılması ve uygulanması mümkün oldu. İlk hedeflerimden biri politikalarımızın başarıyla uygulanmasında güvendiğim kültürü ve ilişkili değerleri, büyük kitlelere ulaştırabilmek. Toplumsal duyarlılığı yüksek kişi ve şirketlerin artması daha yüksek standartlı bir yaşam hayalimizi destekleyecektir.

“Evlerdeki yaşamı iyileştirmek ve insanların yaşam kalitesini artırmak”

Biz hiyerarşik yapıyı, kritik anlarda karar alma sorumluluğunu üstlenecek kişilerin belirlenmesi olarak görüyoruz. Liderliği eldeki varlıkları değerlendirme, mobilize etme ve seferberlik haline getirme işleviyle önemli buluyoruz. Çalışanların kendisini özgür hissederek, ortak maksadımızı gerçekleştirmeye odaklanmasına imkân tanıyan bir şirket kültürüyle başarılı sonuçlara ulaştığımıza inanıyoruz. Bu şekilde ana önceliğimiz olan “evlerdeki yaşamı iyileştirmek ve insanların yaşam kalitesini artırmak” için çalışıyoruz.

2020 yılından beri karbon nötr olarak faaliyet gösteriyoruz

2020’den beri dünyadaki tüm tesislerimizde karbon nötr olarak faaliyet gösteriyoruz. 2030’da ürünlerimizin yüzde 50’sinin dönüştürülmüş malzemelerden oluşmasını, cihazlarda yeniden kullanılabilen malzeme oranının yüzde 95'e çıkarılmasını ve yüzde 100 yeşil elektrikle çalışacağımız bir noktaya ulaşmayı hedefliyoruz.

KARACA GRUP CEO’SU FATİH KARACA:
Pes etmemek, yeniden denemek, esnek olmak…
Ailem eğitim hayatım devam ederken bir yandan da beni bu sektör için hazırladı. Babamla beraber fuarlara gider, gelişmeleri takip ederdik. Babamın sektördeki tecrübesi ve benim markayı taşımak istediğim yere dair hedeflerim bir araya gelince şimdi hepimizin hayatının bir anına eşlik eden Karaca olmayı başardık.

abii başarı bir anda tek bir hamle ile gelmiyor. Deneyerek, hatta kimi zaman başarısız sonuçlar elde ederek… Benim yönetim anlayışım; pes etmemek, yeniden denemek, esnek olmak – değişikliklere adapte olmak, yaptığınız işi bir üst noktaya taşıyacak partnerler ve ekip ile yola devam etmekten geçiyor. Kişisel olarak da durmadan, bıkmadan kendini geliştirmenin, sadece kendi alanında değil, farklı alanlarda da yeterli donanıma sahip olmanın ve çok çalışmanın benim yöneticilik becerimin gelişmesinde önemli rol oynadığını söyleyebilirim.

“İki şeyi çok iyi yaptığıma inanıyorum”

Geriye dönük tecrübelerime baktığımda, iki şeyi çok iyi yaptığıma inanıyorum. Birincisi; Karaca’yı çok iyi partnerlerle bir araya getirdik ve işini severek yapan bir ekip kurduk. Özellikle kariyer hedefi olan ekip arkadaşlarımızı şirkette farklı pozisyonlarda görevlendiriyoruz. Yıl içerisinde rotasyon ile bütün bölümlerde çalışmalarını sağlayarak, onları iş dünyasına hazırlıyoruz. Dolayısıyla şirket kültürüne hâkim yönetici adayları oluşturuyoruz. Bu iki birleşim Karaca’nın sağlam temellerini oluşturdu.

İkincisi ise; vizyonumuzu ve planlarımızı güncelledikten sonra uzun soluklu pazarlama projelerini hayata geçirdik. Sofra, mutfak denilince ilk akla gelen isimlerle enerjimizi, bakış açımızı yansıtan başarılı işler yaptık. Her zaman tüketici odaklı hareket ettik. En iyi ürün, en iyi satış kampanyası, en iyi alışveriş deneyimi gibi… Kısacası yaptığımız her işte, aldığımız her kararda insanı merkeze aldık, samimi olduk, erişilebilir olduk. Bunları yapınca da başarı beraberinde geldi.

“Hedefimiz, ilk akla gelen markalardan biri olmak”

Markamızın ilk günden bu yana en önemli hedefi; her zaman yenilikleri takip etmek ve sektörde ilkleri yaparak, hayallerimizi hayata geçirmekti. Türkiye’den yönetilen, Türk tasarımcıların ve mühendislerin ortaya çıkardığı katma değerli ürünlerimizle dünyada önde gelen markalar tarafından da örnek alınan bir marka olmak.

Karaca Grup olarak, bünyemizde bulunan 11 markamız ile sektöre değer katmak, tasarım ve ürünlerimizle de global pazarda etkimizi artırmak için çalışmalar sürdürüyoruz. Yakın zamanda Almanya’da 5. mağazamızı açtık. İngiltere’de ise bu ay içerisinde ilk mağazamızı açacağız. Hedefimiz, 2030 yılına kadar ABD’de yer alıp, sektörümüz için ilk akla gelen markalardan biri olmak. 2025-2026 tarihlerinde kesinlikle tüketimin yüzde 45’inin Uzakdoğu’dan geleceğine inanıyoruz çünkü tüketimde yüzdelik payda en çok katkı sağlayan ülkenin Uzakdoğu olacağı öngörülüyor. Biz de Karaca olarak çalışmalarımızı bu yönde geliştirip 2040 yılına kadar kendimizi bu pazara hazırlıyoruz.

Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper:
‘Dünya’nın Sabancı’sı
Dünyada sürdürülebilirlik ve dijitalin önemini her geçen gün artıyor. Biz de Sabancı Topluluğu olarak, Topluluk Vaadimiz ve stratejik önceliklerimiz doğrultusunda, sürdürülebilirliği ve dijitali odağımıza alarak, tüm şirketlerimizle birlikte ‘Dünya’nın Sabancı’sı’ olma yolunda önemli bir dönüşümü hayata geçiriyoruz.

nerji iş kolumuz, Sabancı Topluluğu bünyesinde bu dönüşüme öncülük eden iş kollarımızın başında geliyor. Geçtiğimiz aylarda, Enerjisa Üretim şirketimiz Türkiye’nin ilk insansız hidroelektrik santralini devreye alırken, rüzgâr enerjisi yatırımlarını da hızla hayata geçirmeyi sürdürüyor. Geçtiğimiz haftalarda üretime başlayan, 65 MW kurulu güce sahip Kayseri Erciyes Rüzgâr Enerjisi Santrali’nin (RES) yanı sıra gelecek dönemde hayata geçireceğimiz toplam 1.000 MW’lık ilave rüzgâr enerjisi yatırımıyla, yenilenebilir enerjinin portföyümüzdeki payı 2026’da yüzde 57’ye ulaşacak. Ayrıca, Sabancı İklim Teknolojileri şirketimiz aracılığıyla bir yandan yenilenebilir enerji yatırımlarımızı Türkiye’nin ötesine taşırken bir yandan da ABD merkezli çeşitli girişim sermayesi fonlarına ve start-up’lara stratejik yatırımlar yapıyoruz. Bu kapsamda, ABD’nin önde gelen girişim sermayesi fon yönetim şirketlerinden Safar Partners ile stratejik ortaklığımız kapsamında fon yatırımı ve Commonwealth Fusion Systems ile Quaise Energy start-up’larına doğrudan yatırım gerçekleştirdik

Türkiye’ye 22 milyon dolar değerinde yatırım

Sanayi iş kolumuzda Kordsa, Ohio merkezli yeni nesil ince film güneş panelleri üreticisi ABD’li Toledo Solar Inc ile stratejik iş birliği anlaşması imzaladı. Bu dönemde ayrıca Kordsa, Kuzey Amerika’ya 20 milyon dolarlık kord bezi yatırımı ve Türkiye’ye 22 milyon dolar değerinde yatırım açıklarken, yurt içi ve yurt dışındaki yatırımlarını büyük bir istikrarla sürdürüyor. Finansal Hizmetler iş kolumuzda ise, yeni nesil sigorta hizmetlerinde liderlik misyonumuzla oluşturduğumuz ve kuruluşu tamamlanan Sabancı Ageas Sağlık Sigorta şirketimiz ile sağlık ekosistemine yeni bir dinamizm getiriyoruz.

“Türkiye’deki erken aşama girişimleri desteklemeyi sürdürüyoruz”

Yeni ekonominin üç ana unsurundan biri olan dijital teknolojilere SabancıDx aracılığıyla yaptığımız yatırımların yanında, Kurumsal Girişim Sermayesi Fonumuz Sabancı Ventures ile de Türkiye’deki erken aşama girişimleri desteklemeyi sürdürüyoruz. Diğer yandan, Holding bünyesinde başlattığımız Sabancı ARF programı ile de hem Topluluk içinden hem de Topluluk dışından girişimcilerin fikirlerini hayata geçirmelerine destek verirken ülkemizin teknolojik gelişimi için çok önemli gördüğümüz açık inovasyon kültürünün iş dünyasında yaygınlaşmasına da öncülük ediyoruz.

SABANCI Holding, ‘Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nde

Sürdürülebilirlik alanında dünyanın en etkili iş dünyası platformlarının başında gelen WBCSD’de, Grup Başkanlarımızla birlikte Topluluğumuzun örnek uygulamalarını katılımcılarla paylaştık. Sabancı Topluluğu’nun yol haritasına yön veren sürdürülebilirliğin, dijitalin ve sorumlu yatırım anlayışının ülkemiz, bölgemiz ve dünyamızın geleceği için ne kadar önemli olduğunu ifade ederken, iş dünyasına öncülük etme misyonumuzun da altını çizdik. 400’e yakın üst düzey yöneticinin katıldığı etkinlikte aldığımız geri bildirimler, ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu bizlere gösterdi, sürdürülebilir bir yaşam için bizleri cesaretlendirdi, bu alandaki kararlı duruşumuzu daha da güçlendirdi.

Türkiye’nin en geniş katılımlı sosyal sorumluluk seferberliği

Geçtiğimiz yıl Topluluğumuzun kuruluş yeri olan Adana’da başlattığımız Sabancı Cumhuriyet Seferberliği’ni, bu yıl Türkiye’nin en geniş katılımlı sosyal sorumluluk hareketine dönüştürdük. 16 şirket ve kurumumuzun katılımıyla, 41 ilde gerçekleştireceğimiz 120 etkinlikle, 15 bini aşkın Sabancı Gönüllümüzle yıl boyunca sahadayız. Yaptığımız projeler, bir yandan Türkiye’nin toplumsal kalkınmasına destek verirken, diğer yandan da ülkemizde gönüllülük konusunda önemli bir farkındalık oluşturacak. Seferberlik kapsamında gerçekleştireceğimiz tüm çalışmalarımızı da geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da 10 Kasım’da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e armağan ederek, O’nun anısını ülkemiz için çalışarak yaşatacağız.

Koç Holding / Büyük hamle yapabilecekleri fırsatların üzerinde durduklaran
Sabancı Holding / İnsan ve toplum odaklı pozitif etkisini artıran
Esas Holding / Sorumlu vatandaşlık, girişimcilik, çeviklik ve bağımsız düşünen
Anadolu Grubu / Yeniliği cesurca destekleyen ve  gelişime öncülük eden
Arçelik / Dayanıklı, esnek ve çevik bir yönetim yapısı oluşturan
Borusan Holding / Geleceğin iş modellerini, yeteneklerini ve çalışma şekillerini yaratan
BSH Türkiye / Hiyerarşik yapıyı, kritik anlarda karar alma sorumluluğu üstlenen
Divan Grubu / Yeni fikirleri ve yaratıcılığı  unutulmayacak anılara çeviren
Eczacıbaşı Holding / Uluslararası pazarlardaki varlığının güçlendiren
Enerjisa Enerji / Kurumlara yatırım maliyeti olmadan performans ve verim odaklı çözümler sunan
Karaca Grup / Uzun soluklu pazarlama projelerini hayata geçiren
Migros / İyi bir gelecek planını değer yaratan projeleriyle destekleyen
Otokoç Otomotiv / En iyi müşteri deneyimi ve memnuniyetini yaşatan
P&G Türkiye / Ar-Ge alanında Avrupa ölçeğinde projeler yürüten
Pegasus Hava Yolları / Yenilikçi, akılcı, ilkeli ve sorumlu yaklaşıma sahip olan
Philips Türkiye / Şeffaf iletişimi tüm iş süreçlerine dahil eden
Shell & Turcas / Akaryakıt sektöründe cinsiyet eşitliği açısından önemli dönüşüm başlatan
Türkiye İş Bankası / Ülkenin iktisadi kalkınmasında finansman katkı veren
Vodafone Türkiye / Altyapı yatırımlarıyla dijitalleşmeyi herkes için erişilebilir hale getiren
Yıldız Holding / Sosyal sorumluluk alanında örnek işlere imza atmayı sürdüren