ANADOLU'DAN YARINLARA "BİYOÇEŞİTLİLİK" MİRASI

Biyoçeşitliliğin ve doğal habitatların korunması, Birleşmiş Milletler'in 15. Sürdürülebilir Kalkınma Amacı olan "Karasal Yaşam"ın hedeflerinden biri... Dünya nüfusu gittikçe artıyor ve geçim kaynaklarımız, gezegenimizin biyolojik çeşitliliğine bağlı. Anadolu Grubu da, doğaya yapılacak en değerli yatırımın, biyolojik çeşitliliği muhafaza etmek, nadir ve tehdit altındaki türleri, canlı popülasyonlarını ve doğal alanları korumak olduğu inanıyla hareket ediyor.


Anadolu Grubu İcra Başkanı Hurşit Zorlu:
Her bireyin yapabileceği bir şeyler var
İş dünyası olarak bizler, biyolojik çeşitliliğin korunmasında olumlu bir rol oynayabiliriz. Anadolu Grubu olarak biz, biyoçeşitlilik çalışmalarına, sürdürülebilirlik vizyonumuzda ve çevre politikamızda önemli bir yer veriyoruz.

Anadolu Grubu şirketleri, faaliyet alanlarında biyoçeşitliliğin korunması ve zenginleştirilmesi için kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi gereklerine uygun hareket ediyor, uluslararası organizasyonlar ve STK’larla birlikte çalışıyoruz.
Biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistem tahribatı, gelecek 10 yılda gerçekleşme olasılığı en yüksek 5 risk arasında. Anadolu'nun ve dünyanın yarınları için, toplumumuzun her paydaşının, her bireyin bu konuda yapabileceği bir şeyler var. Ben, tüm paydaşlarımızı biyolojik çeşitlilik kavramını ve bu konudaki tehditleri detaylıca öğrenmeye, grubumuzun ve tüm şirketlerin bu konuda yaptıkları çalışmaları takip etmeye ve bu çalışmalara destek olmaya davet ediyorum...

"ANADOLU YERSİNCABI" BİYOÇEŞİTLİLİK PROJESİ 
Anadolu Grubu, biyoçeşitlilik alanındaki en güncel çalışmasını geçen yıl gerçekleştirdi. Hatay Tabiatı Koruma Derneği ile iş birliği yapıldı. Biyoçeşitlilik ve ekolojik dengenin sağlanması açısından çok önemli bir tür olan “Anadolu yersincabı” türünün korunmasına ve neslini sürdürmesine katkıda bulunuldu. Popülasyonu giderek azalan “Anadolu yersincabı”, Uluslararası Doğa Koruma Birliği'nin (IUCN) kırmızı listesinde "tehlikeye yakın" kategorisinde sınıflandırılıyor. Anadolu Grubu da bu türün, ülkenin korunması gereken doğal bir varlığı olarak değerlendirilmesini sağlamak istiyor. Ayrıca türe yönelik diğer tehditlerin önüne geçilmesi için bilinçlendirme çalışmaları yürütüyor. 

CANLI TÜRLERİNİN POPÜLASYONU %68 DÜŞTÜ
Ekosistemler, türler ve genler, eskisine nazaran daha hızlı kayboluyor veya zarar görüyor. Araştırmalar, son 50 yılda canlı türlerinin popülasyonlarında %68 oranında genel bir düşüş yaşandığını gösteriyor. Bu azalmanın nedenleri arasında, genelde insan kaynaklı çevre sorunları var. Bu kayıplar, gezegenimizin doğal zenginliğini ve yaşamın sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Dolayısıyla, biyoçeşitlilik alanında yapılan her çalışma, gün geçtikçe daha elzem ve daha değerli hale geliyor.