CEO'NUN ÇEŞİTLİLİK AJANDASI

AMGEN TÜRKİYE, ÇEŞİTLİLİK VE KAPSAYICILIĞI ORGANİZASYONUN KÜLTÜRÜNE VE PAYDAŞLARA NASIL YANSITIYOR? İŞ BANKASI, STRATEJİK ÖNCELİĞİ OLARAK GÖRDÜĞÜ KADINLARI VE EŞİTLİĞİ NASIL DESTEKLİYOR? CARREFOURSA, TOPLUMSAL KALKINMADA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İÇİN EKOSİSTEMİYLE NASIL BİR İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE? QNB FİNANSBANK, ÇEŞİTLİLİK AJANDASINDA HANGİ EYLEMLERE YER VERİYOR? BİOTREND, ŞİRKETTEKİ KADIN LİDERLERDEN NASIL İLHAM ALDI? YAPISAL DÖNÜŞÜMÜNDE ÇEŞİTLİLİK KÜLTÜRÜNE NASIL SAHİP ÇIKIYOR?

Bir taraftan global ve lokal ortamda yaşanan pek çok değişim, makro kriz ve doğal afetler diğer taraftan yeni dünya dinamikleriyle tetiklenen gündemler hepimizin hayatını çok yüklü hale getirdi. Son 5 yılda dünya tarihinin en çok doğal afetler yaşanan dönemlerindeyiz ve bu böyle de devam edecek. "Kadının farkı”nı, son dönemde depremde sahada yer alışını yakından gözledik, yaşadık. Ve yaşadığımız deprem felaketinden sonra kadınlarla ayağa kalkacağımız kesin. Yaralarımızı hep birlikte kadının güçlü, umutlu, çözüm üreten, yaratıcı özellikleriyle saracağız. Bu çerçevede CEO’larımızın çeşitlilik ve kapsayıcılık ajandalarını sürdürülebilir dünya için birlikte değerlendirelim.

AMGEN TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ GÜLDEM BERKMAN:
“Farklılıklarımızdan ilham alıyoruz”
Amgen’de her adımda ortak akılla hareket ediyor, birbirimizden güç alıyoruz. Biz, hastalara hizmet etmek gibi çok değerli bir amacın etrafında toplanan ve bu amaç uğruna çalışırken farklılıklarımızdan ilham, birbirimizden ve çeşitliliğimizden güç alan bir takımız.

Günümüzde iş modelleri ve işin doğası, büyük bir dönüşüm geçiriyor. Değişim ve dönüşümün bu kadar hızlı olduğu bir ortamda ayrımcılığa yer olmadığını düşünüyorum. İş dünyasının her türlü farklılığını kabul edip, kim olursak olalım her birimizin yeteneklerini güçlendirmeye yönelik modeller geliştirmesi gerekiyor. Çeşitlilik, kapsayıcılık ve aidiyet konusunda Amgen kültürünün iyi bir örnek olduğunu söyleyebilirim. Çeşitliliğe ve kapsayıcılığa olan tutkumuz organizasyonumuzun her alanına yansıyor. Tüm çalışanlarımızın kendilerine değer verildiğini hissettikleri ve potansiyellerini ortaya çıkarabilmelerini mümkün kılacak kapsayıcı ve üretken bir ortam sağlamaya özen gösteriyoruz. Kapsayıcı bir çalışma ortamı her birimizin bilime yaklaşımını güçlendiriyor. Farklılıklarımızı kabul ediyor, birbirimizin farklılıklarından ilham alıyoruz. Birbirimizden öğrenmeye değer veriyoruz. Yeniliklerin ve başarının sırrının da bu olduğunu düşünüyorum.

“YARATICILIK VE İNOVASYONU GELİŞTİRİYOR”

Farklı bakış açılarının yaratıcılığı ve inovasyonu geliştirdiğine inanıyoruz. Çeşitlilik, yeni fikirlere ortam sağlıyor. Farklı geçmişten, cinsiyetten, deneyimden ya da yaş grubundan bakış açıları bir araya geldiğinde daha yaratıcı fikirler ve daha iyi çözümler ortaya çıkıyor. Amgen’de her adımda ortak akılla hareket ediyor, birbirimizden güç alıyoruz. Hastalara hizmet etmek gibi çok değerli bir amacın etrafında toplanan ve bu amaç uğruna çalışırken birbirimizden ve çeşitliliğimizden güç alan bir takımız. Bir şirketi ayakta tutan ve başarılı kılan en önemli unsurun kültür olduğuna ve o kültürün de çalışanlar sayesinde yaşadığına inanıyoruz. Hastalara hizmet etmeyi ve onların en iyi tedaviyi görmelerine katkıda bulunmayı hedeflerken bir yandan da biyoteknoloji gibi ilaç sektörünün geleceği diyebileceğimiz bir alanda sağlık alanında geleceğe taşınacak çalışmalara imza atıyoruz. Bu çalışmalarımıza insan odaklı, topluma fayda sağlayan iyi bir şirket olma amacımızdan hiçbir şekilde ödün vermeden devam ediyoruz.

BİOTREND CEO'SU OSMAN NURİ VARDI:
“Hedef yüzde 30 kadın oranı”
2022 yılı sonunda Biotrend’de kadın çalışan oranı yüzde 10’du. 2023 yılı Şubat döneminde bu oranı yüzde 22’ye yükselttik. 2023 yılı kapanışında yönetim kurulu hariç kadın çalışan oranımızı yüzde 30’a çıkarmayı hedefliyoruz.

Türkiye'nin önde gelen biyodöngüsel ekonomi modelini benimseyen yenilenebilir enerji şirketiyiz. Sürdürülebilir kalkınmanın, güvenli ve bizden sonraki nesillere bırakabileceğimiz temiz bir geleceğin anahtarı olduğuna inanıyoruz. Üçlü gezegen krizi ve sosyal eşitlik için aktif olarak çalışmaya devam ediyoruz. İş hayatında yükselmenin sırrı, eşitliğe önem vermek ve kadın istihdamını desteklemek.

Kısa süre önce UN Women (Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi) sözleşmesine imza attık. Bu imzayla eşit, kapsayıcı ve değer çeşitliliği zinciri oluşturmak adına BM Kadınların Güçlendirilmesi İlkelerini benimsemeye olan bağlılığımızı gösterdik.

“KADIN LİDERLERİMİZDEN ESİNLENDİK”

2022 yılında lider kadın yöneticilerimizden esinlenerek başladığımız yapısal dönüşümümüze toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planımızla devam ediyoruz.

Biotrend olarak bu sözleşmenin imzacısı olmak adına yaptığımız başvuru kabul edildiği için mutluyuz. İş hayatında eşitlikçi yaklaşım sözüne yönelik çalışmalarımızı zaten sürdürüyorduk. Bu sözleşmeyle bunu daha da ileriye taşıyacağımızı taahhüt etmiş olduk. Bu imzayla kadınların tüm sektörlerde ve her düzeyde, ekonomik yaşamın içinde yer alabilmelerini sağlamak amacıyla güçlendirilmelerine destek olma sözünü verdik. Yönetim kurulumuzdaki kadın üye oranımız da şu an yüzde 33. 2022 yılı sonunda Biotrend’de kadın çalışan oranı yüzde 10 iken 2023 yılı Şubat döneminde bu oran yüzde 22’ye yükseldi.  2023 yılı kapanışında yönetim kurulu hariç kadın çalışan oranımızı yüzde 30’a çıkarmayı hedefliyoruz.

İŞ BANKASI GENEL MÜDÜRÜ HAKAN ARAN:
“Kadınlara 5 yılda 100 milyar TL destek sağlayacağız”
Türkiye’de kadınlara yönelik 5 yılda sağlamayı taahhüt ettiğimiz 100 milyar TL tutarındaki desteğimizin, deprem bölgesindeki kadınlara katkı sağlayacak ölçüde geniş kapsamlı olduğuna inanıyorum. Bu sayede afetten etkilenen kadınların hayatlarına dokunmuş, bölgede yaraların sarılmasına bir nebze de olsa katkıda bulunmuş olacağız.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin olmadığı bir dünyada gerçek manada bir sosyal ve ekonomik gelişmeden, sürdürülebilir kalkınmadan bahsedilemez. Kadının toplumdaki yerinin güçlenmesinin ve iş hayatına katılımının sürdürülebilir kalkınmanın gerekliliklerinden biri olduğuna inanıyoruz. Bankamızın kadın-erkek eşitliği konusundaki anlayışını ortaya koyan Kadının Güçlenmesi Bildirgesi ile finansal katkının ötesinde istihdam ve toplumsal gelişim alanında da pozitif sosyal etki yaratmayı amaçlıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı stratejilerin oluşturulması önemli. Deprem felaketlerinin acılarını hep beraber ele ele vererek, dayanışma içinde saracağız. Ülkemiz genelinde kadınlara yönelik 5 yılda sağlamayı taahhüt ettiğimiz 100 milyar TL tutarındaki desteğimizin, deprem bölgesindeki kadınlara katkı sağlayacak ölçüde geniş kapsamlı olduğuna inanıyorum. Bu sayede afetten etkilenen kadınların hayatlarına dokunmuş, bölgede yaraların sarılmasına bir nebze de olsa katkıda bulunmuş olacağız.

“KADIN STRATEJİK ÖNCELİĞİMİZ”

Türkiye İş Bankası Kadının Güçlenmesi Bildirgesi 7 maddeden oluşuyor. Bunlardan ilki: ‘Kadınların ekonomik bağımsızlığını sürdürebilmeleri, iş hayatında aktif rol almaları Banka’nın stratejik öncelikleri arasında yer alır.’ İş Bankası, kurulduğu günden bu yana benimsediği eşitlikçi yaklaşımı, iyi uygulamalar ve küresel standartlar paralelinde sürekli geliştiriyor. Sürdürülebilir kalkınma amaçlarından ‘toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve tüm kadınlarla kız çocuklarını güçlendirmek’ amacı çerçevesinde kadınların toplumda ve iş hayatında aktif bir şekilde yer almasını, yaşamı sürdürülebilir bir şekilde iyileştirecek ön koşullardan biri olarak görüyoruz.

İkinci bildirge maddemiz: ‘Kadınların finansal hizmetlere erişimi konusunda odaklı çalışmalar yürütür.’ Bu kapsamda kadın girişimcilere yönelik programlar, kadınlara kullandırılan mikro krediler, kadınların istihdam ve yönetimde söz sahibi olduğu şirketlerin finansmanı yer alıyor. 2023 yılından itibaren kadın işletmecilere 5 yıl içinde 100 milyar TL tutarında finansman desteği sağlayacağımızı taahhüt ettik.

Bildirgenin üçüncü maddesi şöyle: ‘Kadınların ekonomik hayattaki yerini deneyim paylaşımı, eğitim ve iş birlikleri gibi finansal olmayan faaliyetlerle de destekler.’ İş Bankası, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın sürdürülebilmesinde kadınları kritik önemde görüyor. Onların finansal çözüm ortağı ve işlerini ileri taşımalarına ışık tutan yol arkadaşı konumundaki girişimci dostu, lider iş birliği platformu vizyonu çerçevesinde hareket ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, finansal okuryazarlık konusunda Geleceğe Güç Katan Kadınlar çatısı altında eğitim sağlayacağımız kadın girişimci sayısının 5 yılda 15 bine ulaşmasını hedefliyoruz.

KAPSAYICI KONUMLANDIRMA

Kadının Güçlenmesi Bildirgesi dördüncü maddemiz ayrımcılığı önlemeye yönelik. ‘Pazarlama ve reklam faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet ayrımcılığını önlemeye yönelik tutum sergiler’ şeklinde ifade ediyoruz. Buna göre bankamızın iç ve dış iletişim çalışmalarında kadın ve erkeğin eşit temsil edildiği, kaynaklardan ve fırsatlardan eşit yararlandığı, rolleri eşit üstlendikleri, dilde cinsiyetçi kalıpların sorgulandığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ana akım olmasına hizmet eden kapsayıcı bir konumlandırma, dil ve görsel kullanımına dikkat ediyoruz.

Beşinci madde olarak ‘Banka, tüm faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetir ve konuyla ilgili farkındalık geliştirme fırsatları yaratmayı amaçlar. Bu yaklaşımın değer zincirindeki tüm paydaşlarca benimsenmesi için çalışır’ı belirledik. Altıncı maddemiz ‘İnsan kaynakları politikalarında kadınların farklılaşan talep ve ihtiyaçlarını gözetir.’ Dolayısıyla insan kaynakları süreçlerinde kadın ve erkek çalışanlar arasında ayrım yapmayız. Din, dil, ırk, yaş, sınıf ve cinsiyet gibi unsurlardan bağımsız, şeffaf ve ölçülebilir bir ücretlendirme sistemi uygularız. Eşit işe eşit ücret prensibini benimsiyoruz. Banka, tüm çalışanlarının cinsiyet farkı gözetmeksizin sağlık, güvenlik ve refahlarını sağlarken kadınların farklılaşan talep ve ihtiyaçlarını da gözetir. Son maddemiz kadınların çalışan ve yönetici oranlarına dair bir hedef içeriyor. ‘Kadın çalışan ve yönetici oranının yükselmesini teşvik edici uygulamalar ve işbirlikleri yapar’ diyoruz. Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensiplerinin (WEPs) imzacısı olan İş Bankası, yönetimdeki kadın-erkek dengesini gözetir. Yönetim kurulu düzeyindeki kadın temsiliyetinin ve üst yönetimdeki kadın yönetici oranının artırılmasına yönelik belirlediği hedeflere ulaşılması için gerekli aksiyonları alır. Banka, yönetim kurullarında kadın temsiliyetini artırmayı amaçlayan yüzde 30 Kulübü’nün de üyesi bulunuyor. İş Bankası kuruluşundan bu yana kadınlara her alanda eşitlikçi biçimde yer açıyor ve kadınların yarattığı değere inanıyorHayata geçirdiğimiz ‘Lider Kadınlar Programı’ ile kadın yöneticilerimizin kendi potansiyellerinin en iyisini ortaya koymalarını destekliyoruz.

QNB FİNANSBANK GENEL MÜDÜRÜ ÖMÜR TAN:
“Eşitlikte ısrarcıyız!”
Süre gelen uygulamaların devam etmesi durumunda, kadınların ekonomik anlamda eşitliğe ulaşması için 151 yıla ihtiyacı var. Böyle bir vaktimiz yok. Hem birey hem kurum hem de toplum olarak daha eşit bir dünya için üzerimize düşün görevleri yerine getirmeli ve gereken uygulamaları hızla devreye almalıyız.

Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı büyüme olmadan, uzun vadeli ekonomik dayanıklılık elde edemeyiz. Eşitlik ancak farklılıkları tanıyan, değer veren ve bunlardan yararlanan bir ortamda sağlanabilir. Amacımız, çalışanların yüzde 57’si kadın olan bankamızda eşitliğe değer veren, eşit katılımı benimseyen ve başarıyı yüreklendiren bir iş yeri kültürünü geliştirmek ve örnek uygulamalarla yaygınlaştırmak.

Bizim için eşitlik aynı zamanda çalışanlarımızın getirdiği farklı bakış açılarını benimsemek ve bu farklı görüş ve fikirlerin değerinden yararlanmak anlamına da geliyor. Yayınlanan birçok rapora göre dünyada bugün süre gelen uygulamaların devam etmesi durumunda, kadınların ekonomik anlamda eşitliğe ulaşması için 151 yıla ihtiyacı var. Böyle bir vaktimiz yok. Bu nedenle hem birey hem kurum hem de toplum olarak daha eşit bir dünya için üzerimize düşen görevleri yerine getirmeli ve gereken uygulamaları hızla devreye almalıyız.

“PAYDAŞLARA DA DUYARLILIĞIMIZI YANSITIYORUZ”

Çalışanlarının yüzde 57’si kadın olan bankamızın her kademesinde, kadınların ve erkeklerin eşit sayısal temsilinin ötesinde, cinsiyete dayalı önyargıların geçerli olmadığı, her bireyin eşit hak ve fırsatlara sahip olduğu, paydaşlarımıza da cinsiyet eşitliğine duyarlı bir bankacılık anlayışını yansıtabildiğimiz bir kurum kültürünü yaygınlaştırmak ve sürdürülebilir kılmak için harekete geçtik. Finans sektöründe ve diğer tüm sektörlerde eşitlik için dönüşümü ve cinsiyet eşitliğini destekleme, toplumumuzun refahını sağlama konusunda ısrarcıyız. Banka olarak kadınların öncelik ve ihtiyaçlarını önemsiyor ve bankamızın tüm iş birimi kademelerinde fırsat eşitliği politikasını destekleyeceğimizin altını çizmek istiyorum. Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik hassasiyetimiz doğrultusunda mevcut ve yeni uygulamaları hassasiyetle değerlendiriyoruz.

CARREFOURSA CEO’SU KUTAY KARTALLIOĞLU:
“Yerel üretimi kadınlarla kalkındıracağız”
Yüzde 40’ı kadın çalışanlardan oluşan bir şirket olarak toplumsal kalkınmada cinsiyet eşitliğinin öneminin farkındayız. Bu yüzden sadece çalışanlarımızı değil, kadın üreticilerimizi ve girişimcilerimizi de desteklemeye devam ediyoruz. Yerel üretimi kadınlarla kalkındıracağız.

H

ayatın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliği için çalışıyoruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Üretime Doğrudan Destek Günleri çatısı altında yerel üreticilerle bir araya geldik.

Deprem bölgelerindeki yerel üreticilerimiz de bizimle birlikteydi. Toprağın ve üretimin devamlılığı için çalışan kadın üreticileri hep birlikte ağırladık. Her koşulda üreten ve ekonomiye katılan kadın üreticilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.

Her yıl 8 Mart’ta gerçekleştirdiğimiz ‘Kadın Üretici Pazarı’ etkinliğimizi bu yıl ‘Üretime Doğrudan Destek Günleri’ çatısı altında gerçekleştirerek depremden etkilenen kadın yerel üreticileri de ağırladık. Depremin ilk anından bu yana, Türkiye’nin en verimli tarım topraklarına sahip olan ve coğrafi işaretli ürünlerin yüzde 30’unu barındıran bölgelerdeki yerel üretici ve çiftçilerin yanındayız. Üretime Doğrudan Destek projemizle ilk aşamada hızlı bozulma özelliği olan ürünlerin alımını gerçekleştirerek üreticilerin yanında yer aldık.

 

“KALICI VE UZUN SOLUKLU ÇÖZÜMLER ÜRETİYORUZ”

Yüzde 40’ı kadın çalışanlardan oluşan bir şirket olarak toplumsal kalkınmada cinsiyet eşitliğinin öneminin farkındayız. Bu yüzden sadece çalışanlarımızı değil, Türkiye ekonomisine katılımını önemsediğimiz kadın üreticilerimizi ve girişimcilerimizi de desteklemeye devam ediyoruz. 2018 yılından bu yana, her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Türkiye’nin farklı bölgelerinden kadın yerel üreticilerimizi İstinye Hiper mağazamızda ağırlıyoruz. Kadın üreticilerin ve çalışanlarının emeklerine dikkat çekmek için gerçekleştirdiğimiz ‘Üretime Doğrudan Destek Günleri’ bu yıl bizim için daha anlamlı. 6 Şubat’ta on binlerce vatandaşımızı kaybettiğimiz depremler hepimizi derinden sarstı. Depremin ilk anından bu yana ekiplerimizle sahada yer alsak da bir gıda perakendecisi olarak kalıcı ve uzun soluklu çözümler üretmek için çalışıyoruz. Bu yüzden kısa sürede bu projeyi hayata geçirdik. Proje kapsamında Hatay, Kahramanmaraş, Adana başta olmak üzere depremin gerçekleştiği 11 ildeki yerli üreticiler ve kooperatiflerden ellerindeki ürünleri satın aldık. Bugüne kadar 50’ye yakın üreticimizden toplamda 160 ton Hatay Arsuz limonu, 10’ar ton Hatay beyaz bal kabağı, beyaz lahana, kırmızı lahana, karnabahar ve 30 bin bağ maydanoz alarak farklı illerdeki mağazalarımızda müşterilerimizle buluşturduk. Önümüzdeki dönemlerde ‘Üretime Doğrudan Destek’ projesi kapsamında hem üretici sayısını hem ürün gamını artırmayı hedefliyoruz.

“KADIN EMEĞİNE DEĞER VERİYORUZ”
Kadın emeğine ve yerel üretime değer veren bir şirket olarak bu iki önemli konuyu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ‘Üretime Doğrudan Destek Günleri’nde birleştiriyoruz. Kadın üreticilerimiz hem kendi markalarını ve ürünlerini tanıtıyor hem müşteriyle birebir iletişim kurarak markasının algısını görebiliyor. Deprem bölgesinde toprağını, üretim alanlarını kaybeden üreticilerimiz de aramızdaydı. Kayıplar olsa da üretime devam etmek isteyen, bölgesini ve toprağını terk etmek istemeyen bu üreticilerimiz CarrefourSA ile yollarına devam edecek. Üretimin durduğu bereketli Anadolu topraklarını yeniden canlandırma vakti. Hep birlikte yaraları sararken CarrefourSA olarak yerel üretimi de birlikte kalkındıracağız.

MARSH TÜRKİYE CEO’SU YEŞİM AKSÜT:
“Çeşitlilik daha yaratıcı ve üretken iş ortamı sağlıyor”
İş dünyasında çeşitlilik; cinsiyet, yaş, köken gibi hiçbir kriterde çalışanları ayrıştırmadan, herhangi bir sınır oluşturmadan, herkesi kucaklayan bir iş kültürü oluşturmaktan geçiyor.

İş yaşamımızda hepimiz ön yargılarımızı bir kenara bırakmaya, farklı tutum ve fikirlere saygıyla yaklaşmaya, birbirimizi içtenlikle dinlemeye daha fazla mesai harcamalıyız. Her bireyin farklı bir karakteri, yapısı, hayatı boyunca geliştirdiği düşünce sistematiği var. Bireylerin kendine özgü duruşunun şirketlere çok seslilik katacağını düşünüyorum. İş dünyasında çeşitlilik; cinsiyet, yaş, köken gibi hiçbir kriterde çalışanları ayrıştırmadan, herhangi bir sınır oluşturmadan, herkesi kucaklayan bir iş kültürü oluşturmaktan geçiyor. Bu çeşitliliği görmezden gelen kurumlar, dolayısıyla kapsayıcı bir iş kültürü oluşturamayan şirketler, ellerindeki yetenekleri eninde sonunda kaybeder. Bu çeşitliliğe sahip çıkan kurumlarsa daha yaratıcı bir çalışma ortamında daha üretken bir performans elde eder.

“EŞİTLİK ÇEŞİTLİLİK VE KAPSAYICILIK KOMİTESİ KURDUK”

Eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık en önem verdiğimiz değerler. Bu nedenle şirkette farklı farklı departmanlarda bu kültürün daha fazla özümsenmesi ve benimsenmesi adına Türkiye pazarında faaliyet gösteren kardeş şirketlerimizle beraber 2019 yılında Marsh McLennan Türkiye eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık komitemizi kurduk. Yaklaşık 20’yi aşkın aktif gönüllümüzle bu komite çatısı altında, ‘Kadın ve cinsiyet eşitliği’, ‘farkındalık ve network geliştirme’, ‘yardım ve sosyal sorumluluk’ gibi farklı alt çalışma grupları oluşturarak projeler üretmeye başladık. Alt çalışma gruplarımızın önderliğiyle şirket içinde çalışanlarımızda ve sektörümüzde farkındalık oluşturacak çeşitli inisiyatifler organize ediyoruz. Projelerimizi sadece özel günlerle kısıtlamıyoruz. Genel olarak topluma, çevreye veya herhangi bir dezavantajlı kesime değer üretecek tüm projeleri kucaklamayı hedefliyoruz.