CEO'NUN DİJİTAL VE FİZİKSEL ADAPTASYONU

CEO'ların gündemlerinde üç madde var. 1- İşin sürekliliğini sağlamak ve yetenek havuzunu genişletmek. 2- Teknolojiye yatırım yapmak. 3- Şirketin kurumsal amaçlarını yeniden değerlendirmek... Onlara göre; pandemi, değişim çağrılarını hızlandırdı ve toplumsal zorluklarla mücadele etmek için iş liderlerine yeni görevler yükledi. CEO'lar, salgının hız kesmesinin ya da kontrol altına alınmasının ise kesinlikle hemen "Normale dönüş" anlamına gelmediği görüşünde birleşiyor. CovId-19'un "yeni bir gelecek tanımlama" fırsatı getirdiğini düşünüyor. CEO'ların hemen hepsi, üç kritik eylem alanı belirliyor: Sürdürülebilirlik, dijitalleşme, güvenilirlik... Elbette her alandaki dönüşümle birlikte e-ticarete yönelme, çok daha hızlı olacak. Ancak perakende başta olmak üzere, birçok farklı sektörde fiziksel mağazaların ömrünün tamamen bittiği algısı da yanlış. Çünkü "Sahada olma" durumu, bazı iş kollarında talepleri daha iyi anlayıp beklentileri karşılayabilmek için aksatılamayacak bir gereklilik. Peki! Türkiye'de "İş Dünyasına Yön Veren" CEO'ların, bu konular hakkındaki fikirleri ne? Bu zorlu süreçte dijital ve fiziksel işleri nasıl yönetiyorlar? 2021 yılında 28 gün olan "Kısa Ay" tanımlı şubat ayının getirdiği fırsatlar ve dertler neler?


PEGASUS HAVA YOLLARI GENEL MÜDÜRÜ MEHMET T. NANE:
Misafirlerimiz için riski en aza indirdik
‘Türkiye’nin dijital hava yolu” olarak, 2018 yılından bu yana yenilikçi birçok çözüm sunuyoruz. Böylece minimum temasla seyahat mümkün oluyor. Misafirlerimiz, havaalanına gelmeden önce ekstra bagaj, koltuk seçimi, Pegasus Cafe’den sipariş gibi tüm işlemlerini flypgs.com ya da mobil uygulamamız üzerinden yapabiliyor.

Bilet almaktan uçağa binmeye kadar tüm süreçleri, dijital ve temassız hale getirerek misafirlerimiz için riski en aza indirdik. Check-in kontuarlarımızı “AI” kullanarak optimize ediyoruz. Yolcularımız, uçağa biniş işlemlerini online biniş kartlarıyla ya da yeni çipli kimlik kartlarını okutarak gerçekleştirebiliyor. “Uçuş Asistanı” ile “BolBol” üyeleri, tüm ek hizmetlerin uçuşa eklenmesi, online check-in, boarding karta erişim gibi işlemlere ve kapı değişikliği gibi bilgilere ulaşabiliyor. 

SÜRECİ, BİRÇOK TEDBİRLE VE TİTİZLİKLE YÖNETİYORUZ
Dijitalleşme, çalışanlarımız açısından da önemli. Çevrimiçi çalışma ve iletişim kanallarımızı güçlendirebilmek için online uygulamaları daha aktif kullanmaya başladık. Online toplantı kültürünü şirket geneline hızlı bir şekilde yaymayı ve adapte etmeyi başardık. Elbette işimiz gereği, fiziksel olarak yapılması gereken çalışmalar da var. 24 saatte bir, virüslere karşı 10 gün etkili kimyasalla detaylı dezenfeksiyon işlemi  uygulanan uçuklarımızın içerisinde ve hizmetlerimizde yeni tip koronavirüs önlemleri kapsamında birçok iyileştirmeye imza attık. Hava da ortalama 3 dakikada bir tamamen yenileniyor. HEPA filtreleri ile organizmalar ve toz parçaları %99,99’un üzerinde filtreleniyor. Birçok tedbir ile maksimum özen ve titizlikle salgın sürecini dijital ve fiziksel olarak yönetiyoruz. 

ŞUBATTA, NORMALDE ARTIŞ YAŞANIRDI
E-ticaret açısından bakacak olursak, şubat ayının kısa olmasının özel bir etkisi yok. Ancak pandemiden bağımsız düşünürsek şubat, ülkemizde sömestrın ve Avrupa’da farklı tatillerin olduğu bir ay olduğundan, normal şartlarda seyahatlerde artış yaşanabiliyor.

DOXA GENEL MÜDÜRÜ İLHAMİ ALANYA:
Dijital dünyanın imkânlarından faydalanıyoruz
Çanakcılar Şirketler Grubu’nun kurum kültürüne bağlı olarak, insana ve insan gücüne değer veriyoruz. Çalışanlarımız ile olan güçlü bağlarımızda, temas bizim için önemli.

Tüm üretim ve çalışma süreçlerimizi pandemi kuşallarına uygun şekilde planlıyoruz. 50 bin metrekarelik ve yıllık 500 bin modülün üretildiği bir fabrikada, tedbirleri en üst seviyede tutarak, güvenli bir çalışma ortamı sağlıyoruz. Yönetimsel süreçlerimizde, dijital dünyanın sunduğu imkânlardan faydalanıyoruz. İş yapış şekillerimiz; toplantılar, fuarlar, ürün araştırmaları, firmalar ile iş birliklerimiz ve yeni projeler için bir araya geldiğimiz ortamlardan, görüntü ve ses ile yetindiğimiz yeni alışkanlıklara doğru farklı bir boyut kazandı. Şubat ayına ise fikrimizi etkileyecek avantaj ve dezavantaj yönüyle “Kısa ay” olarak bakmak yerine, uzun vadeli önemli ve kararlı adımlar atmaya gayret ediyoruz.

DOĞA SİGORTA GENEL MÜDÜRÜ COŞKUN GÖLPINAR:
İş planlarımızı, bilgi birikimi ile tecrübeyi birleştirerek yapıyoruz
Uzaktan çalışma imkânı olan şanslı sektörlerdeniz. Pandemi sürecinin başlangıcından itibaren özverili davranan tüm ekip arkadaşlarımız, evlerinden işlerin aksamadan yürümesi için büyük çaba gösterdi. Elbette aslan payı “Bilgi Teknolojileri” altyapımızın ve bunu yöneten ekibimizin... Muntazam bir iş planına bağlı olarak yürümeyi temel prensip ediniyoruz.

İş planlarımızı, bilgi birikimi ile tecrübeyi birleştirerek yapıyoruz. Çünkü yönetmek, biraz da önceden görmektir. Unutulmaması gereken nokta; bir şey acele ise “Geç kalınmış” demektir. Diğer yandan “En iyi yatırım, insana yapılan yatırım” gerçeğinden hareket ile insan kaynağına çok önem veriyoruz. Nokta atışları ile şirketimize katma değeri en üst seviyede olan kişileri seçiyoruz. 

“KISA AY”DA DAHA FAZLA ÇABA SARF ETMELİSİNİZ
“Kısa ayda” da diğer aylara benzer bir üretim yapmak ve gün sayısındaki dezavantajı kapatmak için daha fazla çaba sarf etmemiz gerekiyor. Çünkü kiralar, personel masraflarının önemli bir kısmı sabit olduğu için bu giderleri karşılayacak gelirleri çıkarmak için daha az bir vaktiniz bulunuyor. Diğer taraftan, ayın kısa olmasının avantajlarını da zamana bağlı olarak değişen gider kalemlerinde gözlemliyoruz. Örneğin; diğer aylara göre daha az olan hasarlar... Yine de sigortacılık sektörü için kısa ayın ciddi bir farklılığı yok. Hem yenileme poliçelerimiz hem de yeni işler alabilmek için tüm çabamızı her zamanki gibi gösteriyor ve iş ortaklarımıza en iyi hizmeti vermeye devam ediyoruz.

AMGEN TÜRKİYE VE GENSENTA GENEL MÜDÜRÜ GÜLDEM BERKMAN:
Çalışanlarımızın, iş-yaşam dengelerini iyileştiriyoruz
Tümünü online platformlar üzerinden gerçekleştirdiğimiz toplantıların verimliliğini artırdık. Pandeminin ilk döneminde, yönetim ekibinden üyelerimiz, her hafta canlı yayınla tüm şirket çalışanlarımızla bir araya geldi. Düzenli olarak takım üyelerimizden aldığımız geri bildirimler ile iç iletişim planlarımızı yeniliyoruz.

Çalışmalarımızı “esnek çalışma” modeli kapsamında, Mart 2020 itibarıyla neredeyse tamamen evden yürütüyoruz. Çalışanlarımızın iş-yaşam dengelerini iyileştirmeye yönelik; motivasyonu artırmanın yollarını belirledik ve çeşitli etkinlikler düzenledik. Sadece 3 ayda, 25 saat birlikte spor, eğitim, 100’lerce saat çevrimiçi toplantı ve happy hour (mutlu saat) buluşmaları, canlı yayın konuğu ile sohbetler gerçekleştirdik. Sağlık profesyonellerimiz ile uzaktan da olsa beraber olabilmek, iletişimde kalabilmek bizim için çok değerliydi. Bu amaçla dijital platformları aktif kullandık. Telefon görüşmeleri, online toplantılar, görüntülü konuşmalar ile hekimlerimizin Covid-19 sürecinde yanlarında olmayı amaçladık. 

“KEŞKE BİR GÜN 24 SAATTEN FAZLA OLSA!"
Yoğun bir ajanda yönettiğinizde bazen, hayata geçirmek istedikleriniz için “Keşke bir günde 24 saatten fazla olsa” dediğiniz olur. 28 çeken Şubat için de aynı düşünceler aklınızdan geçebilir. Zaman kısıtlaması yaratıcılığı geliştirirken, kendinizle yarışmanıza ve kendinizi ölçme fırsatı sunabilir.

MİGROS İCRA BAŞKANI ÖZGÜR TORT:
E-ticarete ve mağazalarımıza yoğun yatırım yapıyoruz
2020’de, online kanallarımıza yaptığımız yatırımlar ve pandemi şartlarına hızla adapte olabilme yeteneğimiz ile satışlarımızda önemli bir ivme sağladık. E-ticarette 3 yıllık hedefimizi 1 yılda tamamlayarak 3 kat artırdık. Fiziksel mağazacılığa yatırımlarımız da hız kesmeden sürüyor.

“Migros Hemen” müşteri sayımız, 2020’de, 2019’a göre 7 kat arttı. “Money Kart” üyelerimiz 13,5 milyona ulaşırken, son 1 yılda, 1 milyon yeni üyeyi “Money Kart” ailesine kattık. 184 yeni açılış ile 81 ildeki mağaza sayımız 2 bin 300’ü aştı. 

ÜRETİMDE KALİTE VE VERİMİ ARTIRIYORUZ
E-ticaret kanalları ve fiziki mağazalarımıza yaptığımız yoğun yatırımlar devam ediyor. Bilançomuzdaki Euro borç miktarını da çok önemli bir oranda azalttık. Türkiye’nin en fazla meyve, sebze, et ve taze unlu mamulleri satan perakendecisiyiz. Ciromuzun yüzde 77’si tarıma dayalı ürünlerden oluşuyor. Üretimde kalite ve verimi artırmak üzere, çiftçilerimizin tarlalarına “Vodafone Dijital Tarım İstasyonları” kurmaya başladık. Böylece, önemli maliyet kalemleri arasındaki enerji ve su gibi giderler kontrol altına alınıyor ve verimlilik artışı sağlanıyor. Bu da fiyatlarda uzun süreli stabilizasyon etkisi yaratıyor. “Otomatik sipariş sistemi” gibi dijital altyapılarımız ile meyve ve sebzede fazla stoklamadan doğan kayıpları önlüyoruz. Bütün paydaşlarımızla kısa, orta ve uzun vadeli yol haritaları çıkarıyor, anlık bilgi akışı ve koordinasyonu sağlıyoruz.

ÖZDİLEK HOLDİNG İCRA KURULU BAŞKANI SERTAÇ ÜNAL:
Pandemi sürecinde herhangi bir aksaklık yaşamadık
Fiziksel anlamda ofislerde ve işletmelerimizde salgın kuralları çok etkin uygulanıyor. İlk vakadan itibaren pandemi kurulu oluşturduk ve her an iletişim halindeyiz. Periyodik toplantılar yapılıp kararlar çok hızla aynı anda tüm işletmelerde uygulamaya konuluyor. 

Pandemi sürecinde herhangi bir aksaklık yaşamadık. Çünkü, teknik anlamda işlerimizi uzaktan yapmaya hazırlıklıydık. Ofis çalışanlarımızın bir kısmı evden çalışıyor. Bu dönemde toplantılarımızı dijital ortama taşıdık. Kısıtlamalar sonucu özellikle market grubunda, e-ticarette yüzde 500 gibi büyük bir artış yaşadık. Bu alanda fiziksel mağazalarımız da büyümeye devam etti. Tekstilde ise e- ticarette 80 büyürken, fiziksel mağazalarda küçüldük.

GEÇİCİ CİRO İNİŞ-ÇIKIŞLARI OLABİLİR 
Aylardaki gün sayılarına fazla takılmıyoruz. Çünkü bütçe planımız zaten buna göre oluşuyor. Geçici ciro iniş-çıkışları olabilir.Önemli olan dönemsel bakıldığında, hedefin neresinde olduğunuzdur...

AVANSAS GENEL MÜDÜRÜ SEDAT ANAK:
Dijital ve fiziksel işlerin, kendine has kolaylıkları ve zorlukları var
Ekipler arasında dijital platformlarımızı ve ortak paylaşım uygulamalarımızı birer iletişim kanalı olarak kullandık. İşimizin doğası gereği, bazı işleri de fiziksel şekilde yönetmemiz gerekiyor.

Dijital ve fiziksel işlerin kendine has kolaylıkları ve zorlukları var. Dijital çalışmaya çok hızlı uyum sağladık. Toplantılarımızı ve paylaşımlarımızı bu platformlar üzerinden gerçekleştirdik. Müşterilerimizle de teknolojinin yardımıyla ve yaratıcı çözümlerle sürekli iletişim halinde kaldık. 

BİRÇOK İYİLEŞTİRME YAPTIK 
Tedarik zincirimizde pandemi sürecinde birçok iyileştirme yaptık. Depomuzda ve araçlarımızda hijyen önlemlerimizi artırdık. Sosyal mesafe kurallarına göre çalışma alanlarımızı yeniden belirledik. Kendimizi, değişen zorlu şartlara uyum sağlama konusunda geliştirdik. Tüketicilerin birinci önceliği olan kaliteli ürünü, uygun fiyat ve hijyenik teslimat prensiplerinden ödün vermeden sunmamız, bizim için büyük bir artı oldu. 

E-TİCARETİN BÜYÜMESİ ŞUBATTA DA DEVAM EDECEK 
Bir B2B şirketi olarak; ay bazlı planlamamızda, ayın toplam gününden ziyade, iş günü sayısını dikkate alıyoruz. 2021 yılının şubat ayı 28 gün sürüyor ve 20 iş gününe tekabül ediyor. E-ticaret sektörünün esnek ve ihtiyaçlara hızlı cevap verebilecek çeviklikte olması nedeniyle de bunu bir fırsat ya da problem olarak görmüyoruz. Koronavirüs süreciyle daha da hız kazanan e-ticaretin büyüme ortalaması, şubatta da devam edecek.

METRO TÜRKİYE CEO’SU SİNEM TÜRÜNG:
Talepleri en iyi şekilde anlamak için saha ziyaretleri önemli
Uzaktan çalışma, yaşantımızın değişmez bir parçası haline geldi. Dijital teknolojiler, işlerin de kesintisiz yürütülmesini sağlıyor. Ben de iletişim ve toplantı gibi işlerimi internetten yapıyorum.

HORECA müşterilerimizin taleplerini ve beklentilerini en iyi şekilde anlamak için, saha ziyaretleri büyük önem taşıyor. Sektörün nabzını tutmak üzere, elbette korumalı ve mesafeli bir şekilde onlarla görüşüyor, kendilerine nasıl destek olabileceğimiz konusunda fikir alışverişinde bulunuyoruz.

2021, FIRSATLAR YILI
2021’in, sadece en kısa ayı şubat için değil, tüm yıl için fırsatları da beraberinde getireceğine inanıyorum. Çünkü pandemi sürecinde perakende sektörünün, arz-tedarik zincirinin, dijital dönüşümün, yerel üretimin, sürdürülebilir iş yapış biçiminin ne kadar kritik olduğuna hep birlikte tanıklık ettik. Özellikle dijital teknolojiler, vazgeçilmezler arasına girecek ve önemli avantajlar sunacak.

BORUSAN HOLDİNG CFO’SU BARIŞ KÖKOĞLU:
En kilit süreçlerimizde bile köklü değişiklikler yaptık
Salgının gidişatını 2019’un sonundan beri takip ediyorduk. Evden çalışmaya geçiş olasılığına karşı ön hazırlıklar yapmıştık. Bu nedenle yeni çalışma düzenine geçişimiz sıkıntısız oldu. Son yıllarda konsantrasyonumuzu oldukça artırdığımız dijital işlerimizi, artırarak yönetmeye devam ediyoruz.

Bazı fiziksel işlerimizde süreçlerimizi dijitalleştirmek için harcadığımız çaba, pandemi döneminde ciddi şekilde arttı. Belirli şirketlerimizde, en kilit süreçlerimizde bile köklü değişiklikler yaptık. Örneğin; Borusan Araç İhale şirketimiz, neredeyse tüm ihalelerini fiziki olarak yapıyorken, salgında tamamen dijital bir sürece geçti. Elbette bazı işlerimiz; mutlaka fiziksel, direkt sahada veya fabrikada olmayı zorunlu kılıyor. Burada da birinci önceliğimiz, çalışanlarımızın sağlığı. Umanlarımızın ve resmî kurumların önerileri doğrultusunda azami önlemleri alarak, işlerimizi sürdürdük.

“KISA AY”IN EN BÜYÜK DERDİ... 
“Kısa ay”ın en büyük derdi, aylık veya yıllık hedefe ulaşmada ekstra efor sarf etmeniz gerektiği... Gayri safi millî hasıla (GSMH)’nın 1/366’sı kaybediliyor ya da bunun önüne geçmek için artı bir performans göstermek durumunda kalıyorsunuz. Yönetsel sıkıntılar ise genel olarak hedef belirleme ve ölçmek boyutunda oluyor. İşlerimizin önemli kısmı B2B işler olduğu için; satışlarda ay geçişleri, masraf kalemlerinin dağılımında ve aylık performansı ölçmede problemler yaratabiliyor. Yine de aylık sonuçları daha çabuk görmek, profesyoneller için olumlu bir konu.

HAFTALIK BAZDA TAKİP SİSTEMİNE GEÇTİK 
Hafta, ay, yıl gibi takvimsel kavramlar aslında raporlama düzenini ve muhasebenin aktivitelerini etkileyen hususlar. Borusan Grubu olarak, işlerimizi sürekli şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Önemli bazı performans hedefleri ve yeni işlerin takibinde, haftalık bazda takip sistemine geçtik. Özellikle volatilitenin yüksek olduğu dönemlerde haftalık bazlı raporlama, yönetsel kararları mümkün olan en kısa sürede almamıza katkı sağlıyor.

DOĞTAŞ KELEBEK MOBİLYA GRUP CEO’SU İSMAİL DOĞAN:
Yeniliklere uyum sağlamak için e-ticaret departmanımızı kurduk
Pandemi döneminde, mümkün olan tüm işlerimizi dijital olarak yürütüyoruz. En başta, şirket içi ve dışı tüm toplantılar olmak üzere... Mağazalarımız da dijital altyapıyı kullanarak müşterilerimizin gereksinimlerine cevap veriyor.

Dijital tarafta müşterilerimizden çok güzel tepkiler aldığımız ve sektöre de örnek olduğumuz uygulamalarımız oldu. Doğtaş ve Kelebek markalarımız için WhatsApp’tan sipariş opsiyonu, ücretsiz online ve mağazalardan alınabilecek mimari hizmet, Doğtaş’ın “Evinde Gör” uygulaması, tüm markalarımızın internet sitelerinden ulaşılabilecek 360° sanal tur gibi.. Bu süreçte Lova Yatak, Ruum Store ve Kelebek’in e-ticaret sitelerini de yayına aldık. Bu alandaki yeniliklere hızlı bir şekilde uyuyabilmek adına e-ticaret departmanımızı kurduk. Diğer yandan, tüm planlarımızı yıllık bazda yapıyoruz. Şubat örneğindeki gibi “kısa ya da uzun ay” gözetmeksizin, ortalama değerleri öngörüyoruz ve riski minimize ediyoruz.