CEO'NUN "FIRSAT" PENCERESİ

Şu günlerde, zor dönemdeki fırsatları ortaya koymaya çalışıyoruz... Malum, Çince'de "kriz", "fırsat" demek. Durumdan vazife çıkaracağımız bir süreçte olduğumuz çok net. Çok uzun vadeli planlar, rollere göre insanlar, piyasaların genel gidişatlarına göre pozisyon alma dönemlerinde değiliz. Krizler şirketleri zorlayıcı yeniliğe, yeni tasarımlara, kültürel adaptasyona ve ihtiyaca göre değer tekliflerine itiyor. İngiliz biyolog ve doğa tarihçisi Charles DarwIn ne güzel demiş: "Ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de en zeki olan... Değişime en çok adapte olabilendir, hayatta kalan!"... Teknolojik değişim, yeni jenerasyon, sosyal ve toplumsal değişimlerdeki fırsatları; işimize, kültürümüze, çalışan ve müşteri deneyimimize hızla uyumlandırma dönemindeyiz özetle... BUSINESS LIFE okurları, Mayıs 2021 sayısında, Türk iş dünyasının değerli CEO'larına yöneltilen "Bulunduğunuz sektörde fırsatlar var mı? Zorluklar, fırsat mı sizce?" sorusunun yanıtını okuyacak...


GÜRMEN GROUP MARKALARDAN SORUMLU YÖNETİM KURULU ÜYESİ ZEYNEP DOĞAN:
“Offline” mağazacılıkta fırsatları değerlendiriyoruz
Perakende çok dinamik bir sektör. Pandeminin hem sektörümüz hem de bizler için mağazacılıktan hizmet süreçlerine, alışveriş kanallarından moda dinamikleri ve müşteri beklentilerine kadar tüm alanlarda farklı öğretileri oldu. Verimlilik odaklı bir strateji çerçevesinde, mağazacılık yatırımlarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz.

Perakende tarafında “müşteri deneyimi” odaklı hareket ederek, hem “offline”da hem de “online”da yatırımlarımızı sürdüreceğiz. RAMSEY’in tüm kanallardan “Mükemmel alışveriş deneyimi yaşatma” hedefiyle uyumlu şekilde, müşterilerimize, dijital yeteneklerimizi de ön plana alan, “offline” ve “online”ın buluştuğu bir hizmet anlayışına sahibiz. “Online”ın cirodaki payı yüzde 10’lar düzeyine gelirken, “offline” mağazacılıkta da özellikle önümüze çıkan fırsatlarını aktif bir şekilde değerlendiriyoruz. Böylesine zorlu bir süreçte, Capacity AVM mağazamızı yeniledik. Müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırmak için hijyenik önlemlerin alındığı mağazalarımızda, ayrıca içinde bulunduğumuz dönemin hassasiyetlerini de gözeterek “uzaktan alışveriş”, “SMS ile ödeme”, “mobil asistan” gibi “müşteri memnuniyeti” ve güvenliğine odaklanan uygulamaları da sunuyoruz. Yeni nesil alışveriş deneyimleri ve dijital uygulamalar, bu yıl odaklanacağımız yatırım alanları olacak.

ORTADOĞU HOLDİNG İCRA KURULU BAŞKANI MEHMET GÜR
Krizi, fırsata çevirebiliriz
Ülkemizde olduğu gibi, dünyada da turizm sektörü zorlu bir süreçten geçiyor. Sektöre yatırım yaparak ve turizmde farklı alanlara yönelerek, krizi fırsata çevirebiliriz.

Pandemi, sektör için büyük bir kriz; ancak krizler, fırsatları da beraberinde getiriyor. Sağlık ve gastronomi turizmine yönelerek, sektörde iç çeşitliliği artırabiliriz. Bu dönemde farklı alanlara yatırım yapmak, hayat normale dönüğünde elimizi güçlendirecek. Hizmet çeşitliliğine de odaklanmalıyız. Hizmetlerimizi, yerli ve yabancı turistlerin beklentilerine göre adapte etmeliyiz. 

YATIRIMLARIMIZI HIZLANDIRIYORUZ
Ülkemiz, coğrafi özellikleri, kültürleri ve lezzetleriyle, dünyada eşi benzeri olmayan bir noktada. Bu dönemde durmak yerine, turizme olan yatırımlarımızı hızlandırıyoruz. Çünkü insanların sağlıklı ve güvenli bir tatil deneyimi yaşamasını önemsiyoruz. Bunu da işimize, sektörümüze ve insanlara olan sorumluluğumuz olarak görüyoruz. WOME Deluxe olarak, salgın konusunda daha tecrübeliyiz, tüm sertifikalarımız hazır, çalışanlarımızın hijyen ve korunma önlemlerine yönelik eğitimleri tam. Teknolojiyle de bu tedbirlerin gücünü artırıyoruz. Diğer yandan, gelecekte insan kaynakları anlamında sorun yaşamamak için İK alanına daha fazla yönelmeliyiz.

TEKNOSA GENEL MÜDÜRÜ BÜLENT GÜRCAN:
Yetkinliğimizi daha ileriye taşıyacağız
Daha fazla müşteri odaklı olma, büyük veriyi etkin kullanma ve dijitalleşme alanında attığımız adımlar sayesinde, pandemi koşullarına hızla uyum sağladık. 2021’de yatırıma öncelik vereceğiz.

Geçen yılın 2 katından fazla, 80 milyon TL’lik bir yatırım öngörüyoruz. Yeni yatırımlarla, Teknosa’nın teknoloji altyapısını güçlendirip çeşitlendireceğiz. Stratejik yol haritamızda çalışanlarımıza yatırımla birlikte; uçtan uca, en iyi müşteri deneyimini sunmak var. Mağaza içi dijitalleşmeye ağırlık vereceğiz. Teknosa.com’da da yeni hizmetlere paralel geliştirmelerimiz devam edecek. Hızlı teslimatta kaslarımızı çok güçlü. Lojistik iş birliklerimizi zenginleştirip, bu alandaki yetkinliğimizi daha ileriye taşıyacağız. Kişiselleştirme yine odağımızda olacak. Müşterilerimizin ihtiyacına göre servis ve 
ürün portföyümüzü çeşitlendirip, yeni satış modellerine sahip olacağız. 

AMGEN TÜRKİYE VE GENSENTA GENEL MÜDÜRÜ GÜLDEM BERKMAN:
Zorluklar, olumlu çıktılar sağlayabilecek fırsatlardır

Ben zorluklara daha çok "Olumlu çıktılar
sağlayabilecek fırsatlar” olarak bakmayı tercih ediyorum. İnsanlar zorlandıkları yerde pes etmek yerine, konunun üzerine giderlerse, kazanımları da o kadar büyük olabilir. Önemli olan, zorluğu anlamak, kaynağı belirlemek ve üstesinden gelmek üzere plan yapıp, onu aşmayı hedeflemek. Böylece kendimizde ve yaptığımız işte gelişim kaydettiğimizi görebiliriz. Bu da bizi önümüzdeki diğer zorluklara hazırlar ve onların nasıl üstesinden geleceğimiz konusunda güçlendirir... 

DOĞTAŞ KELEBEK CEO’SU İSMAİL DOĞAN:
Mobilya sektörünün en hareketli günleri geldi, çattı
Doğtaş Kelebek olarak, her dönemde zorlukları fırsata çevirmeyi başarmış bir şirketiz. Bunun için, önceden hazırladığımız kriz planlarımız var. Dolayısıyla, olası zorluklarda hedeflerimizden şaşmadan emin adımlarla ilerlemeyi başarıyoruz.

Tüm dünyayı olumsuz etkileyen pandemi, hiç kimsenin öngörmediği zorluklarla hepimizi karşı karşıya bıraktı. Dijitalleşme yatırımlarını hızlıca hayata geçirebildik ve 2020 yılını başarıyla kapattık. Dijital dünyaya yaptığımız yatırım sayesinde, bugün mobilya grubumuz bünyesinde yer alan Doğtaş, Kelebek ve Lova Yatak markaları, mağazalarının yanı sıra, e-ticaret siteleriyle de müşterileriyle buluşuyor. E-ticaret markamız Ruum Store da adından söz ettiriyor. Mobilya sektörünün en hareketli günleri geldi, çattı. Evlilik dönemi olan bu ayları ”bahar fırsatı” olarak değerlendirebiliriz.

DOĞA SİGORTA GENEL MÜDÜRÜ COŞKUN GÖLPINAR:
Salgını, kendi açımızdan “fırsat” olarak adlandırmıyoruz
Pandemi, doğal afetlerin de çok yaşandığı zorlu bir döneme denk geldi. Sektörün bunlara ödediği tazminat miktarlarının, gelmiş geçmiş tüm yılların üstünde olduğunu söyleyebiliriz.

Hasarlarını tazmin ettiğimiz sigortalılarımız kadar bu hasarlara sigortasız yakalanan yurttaşlarımız da çoğunlukta. Maalesef sigortanın bir ihtiyaç olduğu, bu gibi zamanlarda anlaşılıyor. Özellikle yangın ve tamamlayıcı sağlık ürünlerinde sigortalı sayılarının hızlı bir ivme içinde olduğunu görüyoruz ki, bu önemli bir farkındalık oluştuğuna işaret etmekte. Bunu asla bir “fırsat” olarak adlandıramayız; fakat bu bilincin oluşması, birçok insanın daha güvende olmasını, felaket ve zararlar karşısında en azından maddi yıkıma uğramamasını, ülke ekonomisinin de güvencede olmasını sağlayacak.

METRO TÜRKİYE CEO’SU SİNEM TÜRÜNG:
Dayanışma ve iş birliğiyle, her zorluğun üstesinden gelebiliriz
Özellikle temel ihtiyaçlara erişim, hiç olmadığı kadar önem kazandı. Bu nedenle gıda perakendesi, tüm paydaşlarıyla büyük bir sorumluluğa sahip...

Müşterilerimizi “misafirlerimiz” olarak görüyoruz. Onları Metro Türkiye’ye yakışan bir misafirperverlikle ağırlamak için çalışıyoruz. Faaliyetlerimizi her şartta, sorumluluk alarak, farkındalık yaratarak yürütüyoruz. Pandemi bize, yerelliğin aslında bağımsızlık olduğunu, dayanışma ve iş birliğiyle her zorluğun üstesinden gelebileceğimizi gösterdi. Teknolojinin, müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştıran potansiyelini keşfettik. Sürdürülebilirliğin sadece birkaç projeden ibaret değil, işin temelindeki değişmez bir değer yargısı olması gerektiğini bir kez daha idrak ettik. Biz de Türkiye’de 30 yıldır verdiğimiz kararların, imzaladığımız projelerin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu görüyoruz. Ülkemizde birçok ilke imza atmış, sektöre ve topluma değer yaratan birçok projeyi hayata geçirmiş bir şirketiz. Bunun gururuyla “Yeni Normal”e en iyi şekilde adapte olarak trendleri belirleyici, sektörü yönlendirici görevimizi devam ettireceğiz.

PEGASUS HAVA YOLLARI GENEL MÜDÜRÜ MEHMET T. NANE:
Dijital dönüşümün yükselişi ivme kazandı
Havacılık, pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. Konuya “fırsat” penceresinden bakacak olursak, salgının dijital dönüşümün yükselişine ivme kattığını söylemek mümkün. Çünkü Covid-19, sosyolojik bir değişimi de beraberinde getirdi. Dijital hizmetlere mesafeli bireyler bile çok hızlı bir teknolojik adaptasyon geçirdi.

Çalışanlar, online olarak ilk defa buluştu ve toplantılara bağlandı. Hava yoluyla seyahat edenler için de pek çok yenilik geldi. Misafirlerimiz, bagaj ve bilet işlemleri için self-servis hizmetlerimizi daha çok kullanmaya başladı. Teknoloji, daha geniş kitlelerce talep edildi. Pegasus Hava Yolları olarak, 2018 yılında dijital dönüşümümüzü başlatmıştık. “Türkiye’nin dijital hava yolu” olarak, A’dan Z’ye bütün süreçlerimizde, seyahat deneyimini kolaylaştıracak benzersiz yenilikler sunuyoruz. Pandemi, duruma bambaşka bir boyut kazandırdı. Önemi artan “minimum temasla seyahat”i desteklemek amacıyla “Express Bagaj” istasyonlarımızı yaygınlaştırdık. Self-servis hizmet alan misafir sayımız yüzde 500 arttı. 

SAP TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ UĞUR CANDAN:
Krizi “fırsat” olarak değerlendirip, hızla harekete geçilmeli
Kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya lideri olan SAP, dijital dönüşümün tam merkezinde... Tüm sektörlerden her ölçekte kuruma bu zorlu dönemde de destek oluyoruz. Çözüm ve uygulamalarımızla, şirketlerin dijitalleşmesine ve iş süreçlerini uçtan uca, son teknolojilerle yürütmesine yardımcı oluyoruz.

Yeni tip koronavirüs, sosyal yaşamdan çalışma koşullarına, tüketici beklentilerinden tedarik zincirine kadar tüm parametreleri baştan aşağı değiştirdi. Uzun yıllardır iş dünyasının ana gündemlerinden biri olan dijital dönüşüm, pandemiyle birlikte zorunluluk haline geldi. 

ÇEVİK KURUMLAR HAYATTA KALACAK 
Salgınının büyük-küçük tüm kurumlarda ve her sektörde, farklı yansımalarını gözlemleme fırsatımız oldu. Bugün şirketler, adeta “turnusol asit testi”nden geçiyor. Hızlı karar alan ve teknolojinin gücünden de faydalanarak doğru adımları atabilen çevik kurumlar hayatta kalacak. Adım atmak için “Krizin ya da belirsizliğin geçmesini bekleyelim” diyenler ise rakiplerinin yarışta öne geçtiğini görecek. İnsanlık tarihine baktığımızda da; krizlerden ve “zor” diye tabir edilen dönemlerden, yeni koşullara en hızlı adapte olabilenler başarıyla çıkmıştır. Krizin ilk günü, kriz sonrası hazırlığın başladığı gündür. Krizi “fırsat” olarak değerlendirip hızla harekete geçilmeli. 

DAYANIKLILIĞA ULAŞMANIN YOLU DİJİTALLEŞMEDEN GEÇİYOR
2020 hepimize, esnekliğin ve dirençli olmanın değerini, eşi benzeri görülmemiş bir hızda değişen dünyada sürdürülebilir bir şekilde ayakta kalma becerimizi sınayarak öğretti. Bu dayanıklılığa ulaşmanın yolu dijitalleşmeden geçiyor. SAP olarak, kurumların dijital dönüşümünü desteklemek, “bulut”a geçişlerini kolaylaştırmak için “RISE with SAP” ile yeni bir iş modeli sunuyoruz. Yüksek ön yatırım maliyeti yok. Bu sayede  işletmelerin, değer elde etme süresini kısaltmalarına ve işlerinde esneklik kazanmalarına yardımcı olacağız. 

KARACA GRUP CEO'SU FATİH KARACA:
Yılın belirli dönemlerini, daha avantajlı geçirebiliyoruz

Ev ve mutfak ürünleri alanında faaliyet gösterdiğimiz için, yılın belirli dönemlerini daha avantajlı geçirebiliyoruz. Bahar ve yaz aylarında evlenecek pek çok çift, evlerini hazırlıyor ve ev alışveriş yapıyor. Sevgililer Günü, Anneler Günü gibi özel günler de bize, tüketiciye kampanyalarla ulaşma fırsatı sunuyor. Ama tabi, her dönemin avantajları kadar, zorlukları da var. Artık her şey çok hızlı değişiyor. Tüketici alışkanlıkları da öyle... Onların beklentilerini anlayabilmek için sürekli araştırmalar gerçekleştiriyoruz. Çıkan sonuçları da ürünlerimize ve bütün iş yapış şeklimize yansıtıyoruz. 

TÜRKTRAKTÖR GENEL MÜDÜRÜ AYKUT ÖZÜNER:
Ürünlerimize olan ilginin artması için çalışağız
Yılın ilk 3 ayında, özellikle üretim ve satış adetlerinde yakaladığımız başarı, tarımsal üretimde sürdürülebilirliği sağlama yönündeki yoğun gayretlerimizin ve çabalarımızın önemli bir göstergesi.

Tarım sektörünün belkemiği olan çiftçilerimizin çalışmalarını kesintisiz biçimde yapmaları için, mekanizasyon tarafındaki taleplerini ve ihtiyaçlarını kaşlıyoruz. Bu yılın ilk 3 ayında, traktör pazarındaki liderliğimizi pekiştirdik. 

İHRACAT HAREKETLENDİ
Tüm dünyada, salgının ilk dönemlerine göre ihracatta genel anlamda bir hareketlenme var. Ancak pandeminin farklı bölgelerdeki ve ülkelerdeki seyrinde yaşanan dalgalanmalarla, talep ve tedarik zincirinde sıkıntılar mevcut. Bu sorunlara karşın, bu süreci en iyi şekilde yönetmek adına birçok aksiyon aldık. Böylece, ocak-mart arasında, yurt dışı satışlarımızı yüzde 2 artırdık. Türkiye’nin toplam traktör ihracatının %88’ini tek başımıza gerçekleştirdik ve ülkemizin adını global pazarlarda yine duyurduk. Bu performansımızın artarak sürmesini planlıyoruz. Ayrıca 2020’de, iş makineleri alanındaki önemli yatırımların meyvelerini topluyoruz. Ürünlerimize olan ilginin 2021’de artarak devam etmesi için çalışacağız.

HEPSİBURADA CEO’SU MURAT EMİRDAĞ:
Bu topraklardan uluslararası bir başarı hikâyesi çıkaracağız
“Türkiye’nin Hepsiburadası” olarak, pandemi döneminde de ekosistemizdeki tüm paydaşların e-ticaret deneyimini iyileştirmek için çalışıyoruz.

Bölgenin lider “teknoloji platformu” olma vizyonuyla ve “müşteri deneyimi”ni merkeze alan bir felsefeyle hareket ediyoruz. Amacımız, Türkiye’nin tek yerli e-ticaret markası olarak, Hindistan’ın batısıyla Almanya’nın doğusu arasında kalan geniş coğrafyanın en büyük teknoloji şirketi olmak. İstanbul’dan 4 saat uçak mesafesinde yer alan 1 milyar müşteriye hitap eden dev bir ekosistem olmak için çalışıyoruz. Hedefimiz, bu topraklardan bir teknoloji gücü ve uluslararası bir başarı hikâyesi çıkararak ülkemizi gururlandırmak. Hizmet kalitemizi ve sektörü daha da ileriye taşıyacak inovatif ürün, servis ve yatırımlarla müşterilerimiz, platformumuzdaki işletmeler, ülke ekonomimiz ve tüm paydaşlarımız için değer üretmeye var gücümüzle devam edeceğiz.