CEO'NUN RİSK YÖNETİMİ

Dünyada belirsizliklerin arttığı dönemlerde her türlü risk daha da ön plana çıkıyor. Bugünün dünyası da oldukça belirsiz. Salgın hastalıklar, küresel güçlerin kutuplaşması, artan rekabet ve hızla değişen tüketici trendleri gibi parametreler riskleri artırırken, şirketleri de giderek daha kırılgan hale getiriyor. Peki CEO'lar işin sürdürülebilirliği için elmaları farklı sepetlere koyuyor mu? Nasıl bir risk yönetim anlayışına sahipler? Risk sermayesi yatırımları var mı? Riskleri önceden görmek ve yönetmek için nasıl mekanizmaları var ve işin sürekliliği için ne tür önlemler alıyorlar? Business Life Yayın Kurulu Üyesi Selen Kocabaş sordu, iş dünyasının önde gelen CEO'ları yanıtladı.

Yakın coğrafyamızda devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı, yüksek enflasyon, iklim krizi, finansal zorluklar gibi nesilde bir görülen sorunları aynı anda yaşıyoruz. Seçim bitti, yerel seçim konuşulmaya başlandı. Tüm zamanların en sıcak yazını geçirirken iklim aksiyonları ajandada yukarı doğru çıkıyor. Riskler arasında doğal afetler de var siber saldırılar da itibar krizleri de. Tüm bu riskleri yönetmek zorunda olan CEO’lar için yaz çok sıcak geçiyor. Bu zorluklar CEO'ların iyimserliklerini negatif etkilese de daha motive ve cesur oldukları da ortada.

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri CEO’suBÜLENT KOZLU:
İklim riski odakta
Her bireyin, ihtiyaç duyduğu ve istediği kaliteli sağlık ve hijyen ürünlerine erişebildiği bir gelecek hedefiyle çalışırken, paydaşlarımızın esenliğini ve gezegenimizin sürdürülebilirliğini önceliklendiriyoruz.

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri, Eczacıbaşı Topluluğu’nun dört ana iş kolundan biri. Temizlik kağıtları, kişisel bakım, ev bakım, bebek bakım ve ev dışı kategorilerinde tüketicilerin güvendiği öncü ve lider markalarımızla temiz ve sağlıklı bir yaşam için hayatın her anına eşlik etme amacıyla çalışıyoruz. Türkiye’de dört ve Fas’ta bir üretim tesisimizde 1.700’ü aşkın çalışana istihdam yaratıyoruz.

3 STRATEJİK ÖNCELİK

Her bireyin, ihtiyaç duyduğu ve istediği kaliteli sağlık ve hijyen ürünlerine erişebildiği bir gelecek hedefiyle çalışırken, paydaşlarımızın esenliğini ve gezegenimizin sürdürülebilirliğini önceliklendiriyoruz. Sürdürülebilirliği üç stratejik önceliğimiz olan ‘büyüme, operasyonel mükemmellik ve çevre’ kapsamında iş süreçlerimizle bütünleşik olarak ele alıyoruz. Sürdürülebilirlik; yatırım, inovasyon ve dijitalleşme de dahil olmak üzere tüm çalışmalarımızın ayrılmaz bir parçası.

İKLİM RİSKİ

Her gün binlerce evde kullanılan kişisel hijyen ürünleri üretiyoruz. Öncü markalarımızla temiz ve sağlıklı bir yaşam için çalışırken, iklim krizinin etkilerine karşı hazırlıklı olmayı önemsiyor ve çevresel etkimizi azaltacak çözümler üretmeye odaklanıyoruz. “Yarınlara Sözümüz” mottomuzla sürdürülebilirlik alanındaki taahhütlerimizi ve somut adımlarımızı ortaya koyuyoruz. 2022 yılında ton ürün başına enerji yoğunluğunu 2021'e göre azaltıp 660 hanenin yıllık enerji ihtiyacı kadar tasarruf ettik. Üretim operasyonlarımızda tükettiğimiz elektriğin tamamını yenilenebilir kaynaklardan temin ettik. 2022’de başlattığımız öz tüketim amaçlı yenilenebilir enerji tesisi kurma yatırımlarımızı günden güne artırıyoruz. 2030 yılında toplam elektrik tüketimimizin yüzde 50’sini öz tüketim amaçlı kuracağımız yenilenebilir enerji santrallerinden temin etme hedefimiz bulunuyor.

VERİMLİLİK

Gerçekleştirdiğimiz su verimliliği çalışmalarıyla ton ürün başına su kullanımımızı 2022 yılında 2021'e göre yüzde 5 oranında azaltıp yıllık 142.000 kişinin tükettiği su miktarına eşit bir tasarruf sağladık. Kağıt üretimi proses çamurunun ayakkabı taban astarı olarak kullanılması başta olmak üzere gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla 2022’de atıkların yüzde 95’inden fazlasını geri kazandık. Döngüsel ekonomi alanındaki iş birliklerimizi artırmaya devam ediyoruz. Fırsat eşitliği çalışmalarımız kapsamında kadın çalışan oranını yükseltmek üzere hareket ediyoruz.

Otokoç Otomotiv Lideri İnan Ekici:
“Sürdürülebilir risk yönetimi sergiliyoruz”
Dünyada belirsizliklerin arttığı dönemlerde, ekonomik koşullar da buna bağlı olarak öngörülemez bir hale geliyor. Salgın hastalıklar, küresel güçlerin kutuplaşması, artan rekabet ve hızla değişen tüketici trendleri gibi parametreler riskleri artırırken, şirketleri de giderek daha kırılgan hale getiriyor.

Türkiye’de otomotiv tarihini başlatan Otokoç Otomotiv olarak kurulduğumuz günden bu yana müşterilerimizin hayatını kolaylaştırma hedefiyle geliştirdiğimiz yeni hizmet ve uygulamaları sunuyoruz. 95 yıldır sektörümüzde standartları belirliyor, müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşımayı birincil önceliğimiz olarak kabul ediyoruz. Risklere karşı dayanıklılığımızı artırırken, kurumların sürdürülebilir başarısı için, temkinlilik kadar iyimserliğin de benimsenmesi ve aralarındaki dengenin korunmasının önemli olduğuna inanıyoruz. Yüz yıla yakın süredir faaliyet gösteren kurumumuzun başarısının temelinde, “yenilikçilik ve koşullara uyum sağlayabilme, adapte olma ve çeviklik becerisine verilen önem” yer alıyor.

“İŞİMİZ KENDİ KENDİNİ HEDGE EDİYOR”

Mobilite sektöründe faaliyet gösterdiğimizden işimiz kendi içinde birbirini hedge eden bir durumda. Yeni araçların fiyatları artınca bu durum kullanılmış araçları ve kiralama sektörünü de etkiliyor ya da yeni araçlarda fiyatlar düşünce, kullanılmış araç ve kiralama fiyatları düşüyor. Sektördeki faaliyetlerimizin çeşitliliği sayesinde yürüttüğümüz farklı operasyonlar birbirleri arasında sinerji yaratıyor. Kiralamada kullandığımız araçlarımız aynı zamanda kullanılmış araç satış kanallarımızı destekliyor. Otokoç Parça, yeni ve kullanılmış araç satış kanallarımızı desteklerken Otokoç Sigorta bütün iş birimleri için sinerji yaratıyor. Birbirleri için sinerji yaratan farklı faaliyet alanlarımızla sürdürülebilir bir büyüme ve risk yönetimi yaklaşımı sergiliyoruz. Ayrıca mobilitede arabaya olan ilginin azalmasıyla mobiliteyi hedge’leyen bir yaklaşım izleyerek mikromobilite ve karavan gibi farklı alanlara da yatırım yapıyoruz.

“RİSK SERMAYESİ YATIRIMLARI YAPIYORUZ”

Bize göre risklere karşı dayanıklı şirket, değişimi zorunlu kılan koşullar gerçekleşmeden önce değişim kapasitesine sahip olan; ekonomik kârlılığını etkileyebilecek konjonktürel veya yapısal değişimleri sürekli tahmin eden ve onları proaktif bir şekilde ele alan şirkettir. Aynı zamanda beklenmedik durumlarda krizi yaratan koşullar aşılana kadar devam edebilecek öz sermayeye sahiptir ve iş sürekliliğini sağlayabilir. Risklere karşı dayanıklılık, yenilenebilme ve elverişsiz şartlardan önce davranarak, onlara karşı sağlam durabilme kapasitesidir.

Stratejik olarak yeni teknoloji ve trendleri deneyerek ve uygulayarak hangilerinin sektörde kalıcı olacaklarını anlamak için risk sermayesi yatırımları yapıyoruz. Bu yatırımların hedefi stratejik uyum sağlamak. Risk sermayesi yatırımları deneme amaçlı yapıldığından bu riski içeride yapmaktansa dışarıda risk sermayesiyle yapmaya çalışıyoruz. Bu yatırımlarımızdan  Bluedot, elektrikli araç şarj istasyonlarının konumlarını gösteren ve debit kart ile ödeme yapılmasına imkan veren bir platform. Yerli bir girişim olarak güvenli ve verimli sürüş çözümlerine gelişmiş teknolojiyle yepyeni bir anlayış getiren iUGO, araç telemetrisi teknolojileri konusunda çözümler geliştiriyor. Elde ettiği verileri özgün algoritmalarla birleştiren şirket, bu sayede araç takip sektörünün dinamiklerini, sürücü alışkanlıklarını öğrenme modeline dönüştüren bir sistem sunuyor.

HER İŞ BİRİMİNE ÖZEL RİSK YÖNETİMİ

Risk yönetimi süreçleri, şirketimizin dayanıklılığını artırarak birçok pozitif etki sağlıyor. Her bir iş birimimiz için özel olarak risk takibi ve yönetimi yapıyoruz. Finansal durumun güçlenmesi, risk yönetimi sayesinde elde edilen en önemli etkilerden biri, olası riskleri önceden belirleyerek, finansal kayıpların minimize edilmesini sağlıyoruz. Bu sayede etkin risk yönetimi yaparak, finansal risklere karşı daha dirençli hale geliyoruz. Risk yönetimi aynı zamanda, iş sürekliliği ve operasyonel süreklilik açısından da birçok fayda sağlıyor. Olası risklere karşı hazırlık yaparak, herhangi bir kriz durumunda hızlı bir şekilde müdahale edebiliyoruz ve iş sürekliliğini sağlıyoruz. Risksiz bir işletme olamayacağını biliyoruz ve bu nedenle risk yönetimi stratejimizi sürekli güçlendiriyoruz. Amacımız, risk yönetimi stratejimizle şirketimizin finansal durumunu güçlendirmek, sürdürülebilirliği sağlamak, müşteri güvenini artırmak ve şirket itibarını korumak. Farklı alanlarda risk tespiti yapmak için Risk Analizi Harita’mızı kullanıyoruz. Her iş birimimize özel algoritma yapısı kullanarak risk analizi yapıyoruz. Risk takibini sağlamak için erken uyarı sistemlerini kullanıyoruz. Risk yönetimi stratejimizi her zaman güncel tutuyor ve şirketimizin dayanıklılığını artırıyoruz. Riskli alanlardan kaçınarak buradaki hacmi, finansal olarak güçlü potansiyellere çeviren bir vizyona sahibiz.

Borusan Grup CEO’su ERKAN KAFADAR:
“Geleceğin iş modellerini hayata geçireceğiz”
Tüm iş süreçlerimizi karbon nötr olma hedefiyle ele alıyoruz. Yenilenebilir enerji alanında yatırımlarımıza devam ediyoruz. Karbon salımı yüksek otomotiv sektöründe elektrifikasyon dönüşümüne liderlik eden kurumlardan biri olma hedefimiz devam ediyor. Bu kapsamda Borusan EnBW Enerji, Petrol Ofisi Grubu ile iş birliği yaptı.

Borusan olarak günümüzü yakalamanın ötesinde geleceğin iş modellerini hayata geçirmek adına hazırlıklarımızı başlattık. Stratejimizin sac ayaklarını temel faaliyet alanlarımız, yakın faaliyet alanları ve yeni faaliyet alanları oluştururken, temel faaliyetlerimizi dönüştürüp geliştirmeyi, yakın faaliyet alanlarında güçlü yetkinliklerimizle büyüme sağlamayı, sağlam adımlarla yeni faaliyet alanlarında ilerlemeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz iş birliği büyük önem taşıyor. Ülkemizde geçtiğimiz yılın ilk 6 ayına göre bu yıl yaklaşık 5 kat daha fazla elektrikli otomobil satışı gerçekleştirildi ve elektrikli araçlarda 2023 satış hedefi şimdiden yakalandı. Elektrikli araçlara yönelik bu talep doğrultusunda elektrikli şarj cihazlarına sahip istasyon ihtiyacının karşılanması ve elektrikli araç alımlarının teşvik edilmesi, karbon nötr bir gelecek için büyük önem taşıyor.

YATIRIM ÖNCELİĞİ

Enerji dönüşümü, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanlarında yatırımları önceliklendiren Borusan Grubu olarak karbon salımı yüksek otomotiv sektöründe elektrifikasyon dönüşümüne liderlik eden kurumlardan biri olmayı amaçlıyoruz. Enerji, iklim teknolojileri ve mobilite odak alanımıza değer yaratmak adına yatırımlar gerçekleştirirken Borusan EnBW Enerji şirketimiz ana iş kolunda büyümeye devam edecek. Türkiye’nin en yaygın akaryakıt istasyon ağına sahip, Petrol Ofisi gibi köklü bir kuruluşla güvenilir ve uzun yıllar devam etmesini beklediğimiz böyle bir süreci başlatmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Her anlamda sürdürülebilirliği sağlamanın en önemli hedef haline geldiği bu dönemde gerçekleştirilen bu çok değerli iş birliğinin ülkemizin 2053 yılı net sıfır emisyon yolculuğunda ve dünyamızın sürdürülebilirliğini sağlamada önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz.

KolayBi’ Kurucu Ortağı ve CEO’su GÖKHAN BOYANA:
“Her zaman hazırlıklı olmamız gereken bir yapıdayız”
Piyasa ve pazar risklerine müşteri talebinde artış veya pazarda ani fiyat değişiklikleri neden olabilir. Bu riskleri azaltmak için piyasanın nabzını tutmak ve belirli periyotlarda pazar araştırmaları yaptırmak gerekiyor.

Çıkardığımız işin kalitesini artırmanın yolu ekipten geçiyor. Örneğin yönettiğiniz organizasyon büyüdükçe işleri tek başına yapmanız da imkansız hale geliyor. Bu noktada görev dağılımı ve delegasyon çok önemli. Eğer ki bunu başarırsa, girişimcinin işe bir bütün olarak tepeden bakması ve risk/fırsat yönetimini daha iyi yapabilmesi kolaylaşıyor. Bu yüzden işin büyümesi için ekiple iletişimi güçlü tutmak gerekiyor. Böylelikle başarısız olmanın riskini de düşürmüş olursunuz.

“RİSK SERMAYESİYLE KURULDUK”

Biz bir start up şirketiyiz. Bunun için işimiz, risk sermayesi yatırım fonlarından gelen sermayelerle kuruldu. Bu da hızlı büyümemize olumlu bir katkı sağlıyor. İlerleyen yıllarda kurucular olarak exit ettiğimiz durumda biz de bu fonlarda yatırımcı olmak isteriz. Ayrıca beklenmedik harcamalar ve ekonomik koşulların değişimini göze alarak nakit akışımızı iyi takip ediyoruz. Start up şirketlerinin her zaman hazırlıklı olmasını gerektiren bir doğası var. Bu noktada en çok karşılan riskleri finansal, operasyonel, piyasa ve pazar değişimleri, teknoloji olarak sınıflandırabiliriz. Bu alanlarda oldukça proaktif bir bakış açısı ve detaylı planlarla ilerlemek gerekiyor. Özellikle finansal riskler; pazarda gelişen ani değişimler, ekonomik sorunlar ve müşteri talebindeki dalgalanmalar gibi birçok faktörden kaynaklanabilir. Bu noktada şirketin mali sağlığını takip etmek çok önemli. Bunun için de ana sermayenin beklenmedik harcamalar ve ani değişimden korunması için işletme bütçesinin ve nakit akışının iyi tahmin edilip izlenmesi gerekiyor.

KRİZLERE KARŞI

Operasyonel anlamda krizlereyse etkisiz süreç planlamaları, prosedürler, regülasyonlar, niteliksiz personel ve yönetim yetersizlikleri neden olabiliyor. Bu bağlamda da iş planı ve süreç yönetimi iyi tasarlanmalı. Şirket olarak ne kadar alanında başarılı ekip kurarsanız operasyonel krizlere o kadar engel olursunuz. Piyasa ve pazar risklerineyse müşteri talebinde artış veya pazarda ani fiyat değişiklikleri neden olabilir. Bu riskleri azaltmak için piyasanın nabzını tutmak ve belirli periyotlarda pazar araştırmaları yaptırmak gerekiyor. Müşteri ihtiyaç ve eğilimlerindeki değişimi takip etmek bu tip risklere hazırlıklı olmayı sağlar. Bu şekilde de hizmet ve ürün teklifleri erkenden güncellenebilir. Ayrıca bizim gibi yazılım şirketlerinin kullandığı teknolojide son trendlere uyum sağlaması gerekiyor. Günümüzde teknoloji sürekli değişiyor ve bu konuda uyum sağlama sorunu yaşayan şirketlerin pazarda dezavantajlı duruma düşmesi muhtemel. KolayBi’ olarak içerideki ekiplerimiz bu iki konuda çok yetkin ve hızlı değişiklere ayak uydurabiliyor. Bu sayede güncel regülasyon ve teknolojileri aktif şekilde takip ediyoruz.

TurkNet CEO’su CEM ÇELEBİLER:
“Geleceğin internetine yönelik sağlam adımlar atıyoruz”
Yeni nesil internet teknolojilerinin hızla ilerlemesiyle birlikte, tüketici deneyimi ve iş süreçleri kökten değişiyor. Hız, güvenilirlik ve bağlantı kapasitesinde devrim yaratan 5G ve IoT gibi teknolojiler, hayatımızı dönüştürerek yeni fırsatlar sunuyor.

TurkNet olarak daha hızlı, daha güvenli ve evlerin her bölgesinde tam kapasiteyle çeken bir internet deneyimi sağlayarak tüketici deneyimini dönüştürüyor ve yeni teknolojilere uyum sağlayarak internet dünyasında ezberleri bozuyoruz. Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, internet dünyası da sürekli dönüşüyor. Geleneksel internet hizmetleri artık hız, güvenlik ve bağlantı özellikleriyle farklılaşıyor. Böylece kullanıcılara günümüzün koşullarında bilgiye erişebilmek için yeni kolaylıklar ve imkanlar sağlıyor. Bu devrim niteliğindeki dönüşümde, 5G, nesnelerin interneti (IoT) ve diğer yeni nesil internet teknolojileri merkezi bir rol oynuyor. Hayatımızı ve iş dünyasını kökten değiştirme potansiyeline sahip olan bu teknolojiler, hızla gelişirken heyecan verici yenilikler de sunuyorlar.

“DEĞİŞİM YAKIN DEĞİL YAŞANIYOR”

Yeni nesil internet teknolojileri, hız, bağlantı kapasitesi ve güvenilirlik açısından devrim niteliğinde bir değişimi de beraberinde getiriyor. Özellikle 5G teknolojisi, sınırları zorlayan yüksek hız potansiyeli ve düşük gecikme süresiyle, kullanıcı deneyimini kökten değiştiriyor. Çok sayıda cihazı birbirine bağlama kapasitesiyle 5G, akıllı şehirler, otonom araçlar, telekomünikasyon, sağlık hizmetleri ve daha birçok sektörde devrim yaratacak uygulamaları mümkün kılıyor. Diğer yandan, IoT ise geleceğin internet deneyimini zenginleştiriyor. IoT sayesinde ev içerisindeki nesneler akıllı hale geliyor, birbiriyle iletişim kurarak siz evde olmadığınızda bile hayatı sizin için kolaylaştırabiliyor.

YENİ FIRSATLAR

Yeni nesil internet teknolojileri, iş dünyasında dijital dönüşümü hızlandırarak da verimlilik sağlıyor. Teknolojinin ilerlemesi endüstriyel üretimde otomasyonla, tarımda verimliliğin artmasıyla ve sağlık sektöründe uzaktan yönetilen tıbbi hizmetlerle de yeni fırsatlar ortaya çıkarıyor. Türkiye'nin yeni nesil internet operatörü olarak, bu yenilikçi teknolojilere uyum sağlamak ve kullanıcılara en hızlı ve güvenilir internet deneyimini sunmak için öncü bir rol üstleniyoruz. Günümüzde yeni nesil internet teknolojileri, büyük veri analitiği ve yapay zekayla muhteşem bir uyum içinde çalışıyor. Veri analitiği, toplanan büyük veri kümelerini anlamlı bilgilere dönüştürerek iş süreçlerindeki verimliliği artırırken, yapay zeka internet teknolojilerinin daha verimli kullanılmasını, her cihaza özel, en verimli internet deneyiminin yaşanmasını sağlıyor. Yeni nesil internet teknolojileri, hayatımızı ve iş dünyamızı kökten değiştirme potansiyeline sahip bir devrimin başlangıcını temsil ediyor. TurkNet olarak, bu değişimin öncüsü olma hedefimizle altyapımızı sürekli güncelleyerek ve yenilikçi teknolojilere uyum sağlayarak müşterilerimize geleceğin internetini sunma vizyonunu sürdürüyoruz. 5G, IoT ve diğer yeni nesil internet teknolojileriyle birlikte, daha hızlı, daha güvenilir ve daha güçlü bir dijital dünyaya doğru ilerliyoruz. Geleceğin internetine yönelik adımlarımızı sağlam bir şekilde atmaya devam ediyoruz ve bu dönüşümün kıyısında kullanıcılarımızla birlikte yürüyoruz.

Amgen Türkiye Genel Müdürü GÜLDEM BERKMAN:
“İşimizin sürekliliğini koruyoruz”
Karşılaşabileceğimiz potansiyel riskleri değerlendirip kritik iş süreçlerini belirlediğimiz ve bu süreçlerin aksamaması için alternatif çözümler ürettiğimiz detaylı bir iş devamlılığı planımız mevcut. Planımızı düzenli olarak güncelliyor ve çeşitli denemelerle etkinliğini ölçüyoruz. Bu sayede, beklenmedik olaylar ve acil durumlar karşısında işimizin sürekliliğini koruyoruz.

İşimizin sürekliliğini korurken en kritik nokta farklı uzmanlık alanlarındaki çalışanlarımızla çeşitli ekipler oluşturmak. Amgen olarak şirketimize yeni yetenek kazandırma konusunda kapsamlı bir ajandamız var. Böylece pek çok soruna yenilikçi ve yaratıcı çözüm üretebiliyoruz. Amgen’da bir işi yaparken ne yaptığımız kadar onu nasıl yaptığımız da oldukça önemli. Çalışanlarımıza yönelik bu yaklaşımımızın ardında kurulduğumuz günden bu yana başarıyla uyguladığımız prensiplerimiz bulunuyor.

ESNEK KÜLTÜR VE İŞ DEVAMLILIĞI

Çalışanlarımızın bilgi ve becerilerini güncel tutmaları için düzenli eğitim fırsatları sunuyoruz. Bunun yanı sıra esnek çalışma kültürünü ve yenilikçi yöntemleri iş süreçlerimize katıyoruz, bunlar da sektördeki değişimlere hızla adapte olabilmemizi sağlıyor. Özetle değişimlere uyum sağlamak için esnek bir kültürü benimsiyor ve iş devamlılığı planımızı farklı bakış açılarına sahip çalışanlarımızın yer aldığı ekibimizle sürekli olarak test edip iyileştiriyoruz.

Amgen’ı bir girişim sermayesi başarı öyküsü olarak tanımlamak doğru bir ifade olacaktır. Sun Microsystems ve Applied Biosystems gibi şirketlerin kurulmasında önemli rol oynamış isimlerden Bill Bowes, küçük bir grup bilim insanıyla yatırımcıyı Amgen’ı kurmak için bir araya getiriyor. Amgen’ın genlerindeki bu durum, 2004 yılında Amgen Ventures’un kurulmasıyla farklı bir boyut kazandı. Amgen Ventures, hastalara “Değerli sağlık hizmeti” sunabilecek, gelecek vaat eden ilaçların ve teknolojilerin keşfedilmesine yardımcı olmak amacıyla gelişmekte olan şirketlere yatırım yapıyor.

“DENEYİM RİSKLERİ AZALTIYOR”

Amgen, biyoteknolojide dünyanın ilk akla gelen şirketlerinden biri. Bu başarımızda 40 yıllık deneyimimizi aktif bir şekilde kullanmak ve bunu riskleri azaltan bir yardımcı olarak kullanmamızın da etkisi var. Böylece yalnızca biyolojik ürün geliştirmeye yönelik beklentileri artırmakla kalmıyoruz, aynı zamanda bu ürünleri üretecek kalite sistemlerini korumaya da devam ediyoruz. Amgen’ın, kurulduğu günden bu yana ilaç tedarikinde daha önce hiç sıkıntı yaşamamış bir biyoteknoloji şirketi olduğunun altını çizmek isterim. Üretmiş olduğumuz tüm ilaçlara hastaların her daim erişebildiğinden emin olmak, üzerinde en çok durduğumuz konulardan biri. Sunduğumuz ilaçlar, ciddi hastalıkları tedavi eden ve genellikle sınırlı sayıda tedavi seçeneğine sahip hastalıkları ön plana alır. Bu kapsamda en yaygın şekilde kullanılan, yüksek kaliteli biyolojik ilaçlardan bazıların biz geliştirdik. Portföyümüzün onkoloji, hematoloji, kalp ve damar hastalıkları, nefroloji, inflasmasyon, kemik sağlığı ve nörobilim dahil olmak üzere zor hastalıkları tedavi eden ilaçlardan oluşması, hastaların bu ilaçlara neden her an erişebilmesi gerektiğinin de bir kanıtı niteliğinde.

 

“YÜKSEK KALİTE ŞART”

Biyoteknoloji alanındaki en önemli konulardan birisi ilaç tedarikinde süreklilikse diğeri de kalitedir. Yüksek kaliteli ve güvenilir biyoteknolojik ürün üretimi en az bilimsel yenilikler kadar önemli ve değerli bir konu. İlaçların tasarımından geliştirilmesine, üretimine ve hastalara dağıtımına kadar her aşamada kaliteyi ön planda tutuyoruz. Dünya çapındaki üretim performansımızı 250’nin üzerinde kalite kontrol aşamasıyla gözlemliyor, bu verilerin analiziyle sürekli daha da gelişmesi için çalışıyoruz. İlaç üretimini ve hastaların ilaca erişimini sürekli ve kesintisiz bir şekilde sunabilmek, şirketimiz için en yüksek önceliklerden. İlaç tedariki ve üretim kalitesi, hastalara hizmet etme misyonumuzun temel taşı. Tedarik zincirimizi etkin bir şekilde yönetiyor, tedarikçilerimizle güvenilir iş birlikleri kurarak envanter yönetimimize özen gösteriyoruz.

Doğanlar Mobilya Grubu CEO’su MUSTAFA KARAMEMİŞ:
“Senaryolarla yönetiyoruz”
Öngörülebilir riskleri stratejinin içine mutlaka katıyoruz. Öngöremediklerimiz için de her zaman yeni bir manevra yapabileceğimiz bir alan bırakıyoruz.

Doğanlar Mobilya Grubu olarak tasarımdan planlamaya, lojistikten organizasyonel yapılanmaya kadar uzanan süreçleri dinamik bir yapıya dönüştürmek adına çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda önümüzdeki 5 yıllık stratejik planlara odaklanarak, tüm çalışanların bu stratejiye odaklanmasını sağlamak üzere bir planlamamız var. Bu süreçte olası riskleri de değerlendirerek bu yapıları oluşturuyoruz. Öngörülebilir riskleri stratejinin içine mutlaka katıyoruz. Öngöremediklerimiz için de her zaman yeni bir manevra yapabileceğimiz bir alan bırakıyoruz.

“HEPSİ HESAPLANMIŞ RİSKLER”

Bizim için önemli başlıklar üzerinde senaryolar geliştiriyoruz. Örneğin istikrarlı fiyat ve kesintisiz tedarik zinciri bizim için en önemli konularımızın başında geliyor. Hammadde, ürün ve hizmet maliyetlerimizi uzun süreli bağlantılarla enflasyondan minimumda etkilenecek şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Nakit akış ve stok dengelerimizi gözeterek maliyetlerimizi düşürmeye çalışıyoruz. Lojistik giderlerinde yaşanan hızlı maliyet artışları karşısında farklı lokasyonlarda depolama hizmeti vererek maliyetlerimizi minimize ediyoruz. Bunların hepsi hesaplanmış riskler ve bunlar üzerine çalışmalar yapıyoruz. Doğanlar Mobilya Grubu altında yer alan markaların, yurt içi ve yurt dışı yatırımlarının geliştirilmesi ve bu gelişimi sürdürülebilir çalışma politikamızla desteklememiz çok önemli.

Wıamı Home Technology CEO’su Mehmet Hayrettin Yılmaz:
“Bazı risklerden kaçamayız ama onları yönetebiliriz”
İyi bir iç kontrol sistemi oluşturarak, süreçleri optimize ederek veya sigorta gibi finansal araçlar kullanarak riskleri azaltıyoruz. Bir de bazı risklerin kaçınılamayacağını kabul ediyor ve onları yönetilebilir düzeyde tutmaya çalışıyoruz.

Wiami Home Technology olarak öncelikle şirketimizin maruz kalabileceği riskleri tespit ediyoruz. Bu finansal, operasyonel, hukuki, teknolojik, çevresel ve itibar gibi çeşitli alanları içeriyor. Bunun yanı sıra belirlediğimiz bu risklerin etkileri ve olasılıklarını birlikte değerlendiriyoruz. Bu analiz, risklerin öncelik sırasını belirlememize yardımcı oluyor. Böylelikle risklerin şirketimiz üzerindeki potansiyel etkilerini finansal olarak değerlendiriyoruz. Bu adım da risklere yönelik kaynak tahsisini planlamamıza yardımcı oluyor. Ayrıca riskleri azaltmak veya ortadan kaldırmak için uygun tedbirler almayı da ihmal etmiyoruz. İyi bir iç kontrol sistemi oluşturarak, süreçleri optimize ederek veya sigorta gibi finansal araçlar kullanarak riskleri azaltıyoruz. Bir de bazı risklerin kaçınılamayacağını kabul ediyor ve onları yönetilebilir düzeyde tutmaya çalışıyoruz.

YAKIN TAKİP

Risklerin erken tespit edilmesini ve önlem alınmasını sağlamak en çok dikkat ettiğimiz noktaların başında geliyor. Buna ek olarak iç denetim mekanizmamız sayesinde hataları ve dolandırıcılığı azaltmaya, verimliliği artırmaya ve riskleri yönetmeye çalışıyoruz. Gelecekte olası olayları ve değişkenleri de simüle ederek risklere karşı hazırlıklı olmaya çalışıyoruz. Bir diğer konu da sigorta ve bu sayede finansal zararların etkisini azaltıp şirketin büyük riskleri için sigorta şirketlerine geri teminat sağlıyoruz. Ayrıca kriz anlarında iş sürekliliğini sağlamak için hazırlıklı olmayı ve etkin bir kriz yönetiminde de işin devamlılığını düşünüyoruz. Son olarak da şirketler, iş ortakları ve tedarikçilerle güçlü ilişkiler kurarak onların risklerini ve performanslarını yakından izliyoruz.