CFO'NUN ESG GÜNDEMİ

ZORLU ENERJİ CFO'SU ELİF YENER, İŞİN MERKEZİNE ESG'Yİ KOYDUKLARINI SÖYLÜYOR VE YOL HARİTASINI DETAYLARIYLA ANLATIYOR. ANADOLU GRUBU MALİ İŞLER BAŞKANI ONUR ÇEVİKEL, FİNANSAL KADAR FİNANSAL OLMAYAN RİSKLERİN YÖNETİMİNİN DE ÖNEMLİ OLDUĞUNU ANLATIYOR. PEGASUS HAVA YOLLARI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI BARBAROS KUBATOĞLU, ÇEVRESEL VE SOSYAL YÖNETİŞİMİN HER GÜN GÜNDEMİNDE OLDUĞUNU BELİRTİYOR. HOROZ LOJİSTİK MALİ İŞLER GRUP BAŞKANI MURAT KAPLAN, YEŞİL DÖNÜŞÜME ÖNCÜLÜK EDECEKLERİNİ SÖYLÜYOR. SAP GÜNEY AVRUPA VE TÜRKİYE CFO'SU BULUŞ FİDAN TÜFEKÇİ İSE "SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE FİNANSAL PERFORMANS AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ" DİYOR.

Yerküremizde çevresel risklerin etkisi büyük bir hızla artmaya devam ediyor. Bunun yanı sıra savaşlar, tedarik ziniciri kırılganlıkları, jeopolitik riskler belirsizlikleri çoğaltıyor. Küresel risklerin yarattığı belirsizlik ortamında hem finansal hem finansal olmayan risklerin ve fırsatların yönetimi son derece önemli hale geldi. CFO’lar finansal riskleri yönetirken finansal olmayan risklere karşı da aynı hassasiyetle yaklaşmak zorunda. Bugünün gerçekleri risklere karşı çevik ve hızlı adapte olan şirketlerin, daha başarılı ve sürdürülebilir şekilde büyüyeceğini ortaya koyuyor. Geniş bir değer zincirini yöneten CFO’lar çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) prensiplerini dikkate alıyor. Finansı ESG ile kol kola yönetiyorlar. ESG, CFO’ların gündeminde nasıl bir yer tutuyor? Bakalım.

Elif Yener / Zorlu Enerji CFO’su
“GÜNDEMİMİZDE ENERJİ DEPOLAMA VAR”
“Önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji ve yeni nesil teknolojiler alanına yapacağımız yatırımları artırarak daha da büyümeyi planlıyoruz. Bir taraftan da santrallerimizi hibrit santrallere çeviriyoruz. Bu konuda da Türkiye’de öncülük yapıyoruz.”

Zorlu Enerji olarak işimizin merkezine ESG’yi koyuyoruz. Yıllardır üstünde çalıştığımız yeşil sertifikalandırma, hibrit santraller, elektrikli araç şarj istasyonları ve enerji verimliliği gibi alanların sektörde yerini hızla genişlettiğini görmekten mutluluk duyuyoruz.

“DÜNYA 4’ÜNCÜSÜ OLDUK”

Çevresel etkileri, sosyal uygulamaları ve kurumsal yönetişim performansını ölçen ESG değerlendirmesinde 2021’de 57 olan performans notumuzu 2022 yılında Moody’s tarafından yapılan değerlendirme sonucunda 4 puan daha yükselttik. Böylelikle toplam 61 puanla notumuzu “İleri Düzey” seviyesine çıkardık. ESG faaliyetlerimizde gösterdiğimiz yüksek başarıyla küresel ölçekte aktif olarak değerlendirilen 57 enerji şirketi arasında 4’üncü olduk. Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi’ni sürdürülebilirlik açısından değerlendiren rating kuruluşu Refinitiv tarafından 2016 yılından itibaren düzenli olarak değerlendiriliyor ve Sürdürülebilirlik Endeksi’ne girme başarısını istikrarlı olarak gösteriyoruz. Geçtiğimiz yıl yapılan son değerlendirmeyle skorumuzu 77 puana çıkardık ve küresel ölçekte 33 şirket arasında yer aldık. Hedefimiz notumuzu çok daha yükseklere taşıyabilmek.

HEDEFTE DEPOLAMALI RES’LER VAR

Sürekli elektrik üretebilen geleneksel fosil yakıt temelli enerji santrallerinin aksine, yenilenebilir enerji üretimi, değişen hava koşulları ve diğer faktörler nedeniyle dalgalanmalara tabi. Depolama teknolojileri, bu dalgalanmaları aşmak ve yenilenebilir enerjinin tam potansiyelini ortaya çıkarmak için hayati öneme sahip. Enerji depolama sistemleri, yüksek üretim dönemlerinde üretilen fazla enerjiyi depolayabilir ve düşük veya hiç üretim olmadığı dönemlerde serbest bırakabilir. Bu, elektrik arz ve talebinin dengelenmesine yardımcı olur ve daha tutarlı ve güvenilir bir güç arzı sağlayarak, yedek fosil yakıt temelli enerji santrallerine olan ihtiyacı azaltır. Tüm bu avantajlar nedeniyle dünyada tüm yenilenebilir tesisler artık depolamalı tesise dönüşüyor. Biz de Zorlu Enerji olarak biri Tekirdağ’da biri Kırklareli’nde olmak üzere 2 ayrı Depolamalı RES projemizi hayata geçirmek üzere EPDK’ya başvuruda bulunduk. Sadece hayata geçireceğimiz Depolamalı RES projelerimizle değil farklı alanlardaki çalışmalarla da enerji depolama uzun süredir gündemimizde. Bu alanda birçok Ar-Ge çalışması yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde de yenilenebilir enerji ve yeni nesil teknolojiler alanına yapacağımız yatırımları artırarak büyümeyi planlıyoruz. Bir taraftan da santrallerimizi hibrit santrallere çeviriyoruz. Bu konuda da Türkiye’de öncülük yapıyoruz. Tüm santrallerimizi hibrite dönüştürme hedefiyle ilerliyoruz. Bu şekilde tonlarca karbondioksit salımının önüne geçeceğiz.

2030 HEDEFİ YÜZDE 100 YENİLENEBİLİR PORTFÖY

Ürettiği enerjinin yönetimine aday olan, dönüşümüne yön veren bir şirket olarak 2030’a kadar toplam üretim içinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 100’e çıkarmayı hedefliyoruz.

“YEŞİL FİNANSMANDA GÜCÜMÜZÜ ARTIRACAĞIZ”
“OEPSAŞ’TA EŞİTLEDİK” Fırsat eşitliği, sürdürülebilirlik ajandamızda önemli konulardan biri. Zorlu Enerji olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini bir kurum kültürü haline getirmeye yönelik çalışmalarımız kapsamında “Herkes için ‘Eşit Bi’ Hayat’ mümkün” diyerek çıktığımız yolda cinsiyet ve fırsat eşitliğini destekliyoruz. Bu alanda attığımız önemli bir adım olarak önce OEPSAŞ’taki kadın erkek çalışan sayımızı eşitledik.

KADININ GÜCÜ Ardından, sektörümüzün teknik iş alanlarında kadın istihdamını artırmaya yönelik ve kamu-akademi-özel sektör iş birliğinin güzel örneklerinden bir proje olarak geleceğin kadın teknisyenlerini yetiştirmeyi hedeflediğimiz “Kadının Gücü Geleceğin Gücü Programı”nı faaliyet bölgelerimizden biri olan Gaziantep’te hayata geçirdik.

HIZLI UYUM Yeşil Finansman araçlarını aktif bir şekilde kullanıyor, sürdürülebilir finansman ve sorumlu yatırım konularına stratejik olarak öncelik veriyoruz. Bu noktada yeşil kredi ve yeşil tahvil gibi araçlarla finansman portföyümüzü çeşitlendiriyoruz. Sektörün önde gelen kalkınma bankalarının yeşil enerji finansmanındaki kurallarına en hızlı uyum sağlayan enerji şirketi olarak öne çıkıyoruz. Enerji sektöründe karbon ve su ayak izini hesaplayan ilk şirketiz.

ESG HEDEFİ 2009 yılından itibaren Sürdürülebilirlik Raporu hazırlayıp tüm paydaşlarımızla şeffaf şekilde paylaşıyoruz. Bu yıl ESG notumuzu 60’ın üzerine çıkarma hedefimiz var. ESG notumuz yükseldikçe yeni yatırımlarımızda yeşil finansman bulma konusundaki gücümüzü artıracak, yatırımcılarımızın bize geleceğin şirketi olarak bakmasını sağlayacağız.

Murat Kaplan / Horoz Lojistik Mali İşler Grup Başkanı
“YEŞİL DÖNÜŞÜME ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ”
Hedeflere ulaşmak için yeşil dönüşüme öncelik veren lojistik partnerlerin öne çıkacağı öngörülüyor. Bu dönüşüme, Türkiye’nin önemli bir lojistik partneri olarak öncülük etmeyi hedefliyoruz. Bu hedefe ilerlerken karbon ayak izi hedefleri olan müşterilerimize ve potansiyel müşterilerimize hedeflerinde destek olmak aynı zamanda bir fırsat yaratacak.

Günümüzde tedarik zinciri içerisinde rol oynayan her şirket gibi Horoz Lojistik olarak biz de çevresel ve sosyal etkilerimiz üzerine analizler yaparak bir yol haritası çizmek için çaba sarf ediyoruz. Özellikle karbon ayak izi, fosil yakıt tüketimi gibi konularda gelişme ve iyileşme alanlarını dikkatle takip etmekteyiz. Genel merkezde başlattığımız elektrikli araç dönüşümünü farklı lokasyonlarımıza taşıyıp, dağıtım ağına entegre etmek yakın zaman aksiyonumuz olarak planlanıyor. Ayrıca sıfır atık projelerimize tüm hızıyla devam ediyoruz. Hali hazırda iş yapış şekillerimizi uzun zamandır etkinlik üzerine kurmuş durumdayız. Hem kendi kurumumuz hem hizmet verdiğimiz kurumların enerji sarfiyatlarını azaltmaya odaklanarak süreçlerimizi yürütmeye devam ediyoruz.

“HEDEFLER ETKİLİYOR”

Lojistik sektöründe verilen hizmetin çevresel ve sosyal etkilere dokunmaması düşünülemez. Global olarak ortaya çıkan yeşil enerji tüketimi ivmesi ve karbon ayak izi hedefleri doğrudan lojistik sektörüne de etki ediyor. Hizmet verdiğimiz pek çok kurumsal ve global şirketin kendi hedeflerinin önemli bir parçasının lojistik partnerleri olacağını düşünüyoruz. Bu noktada, hedeflere ulaşmak için yeşil dönüşüme öncelik veren lojistik partnerlerin öne çıkacağı öngörülüyor. Horoz Lojistik olarak bu dönüşüme öncülük etmeyi hedefliyoruz. Bu hedefe ilerlerken karbon ayak izi hedefleri olan müşterilerimize ve potansiyel müşterilerimize hedeflerinde destek olmak bizim için aynı zamanda bir fırsat yaratacaktır.

“YEŞİL LOJİSTİĞİ GÜÇLENDİRECEĞİZ”
ELEKTRİKLİYE DÖNÜŞÜM Kent içi dağıtım araçlarımızı kademeli olarak elektrikli araçlara dönüştürmek ve depolarda Güneş Enerjisi Sistemleri (GES) kullanmak, çevresel etkimizi azaltmaya yönelik attığımız adımlardan sadece birkaçı. Just in time stok yönetimi ve diğer teknolojik yatırımlarla, operasyonlarımızın çevresel etkisini en aza indirme konusundaki çabalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.

YENİLENEBİLİR ENERJİ Bu şekilde ortaya çıkan karbon ayak izini daraltmayı planlıyoruz. Diğer yandan hem lokasyonlarımızda kullandığımız enerjiyi hem elektrikli araçlarda kullanılan enerjiyi desteklemek için yenilenebilir enerji projesi üzerinde çalışıyoruz.

ESG yatırımlarımızla ulaşmayı hedeflediğimiz ilk nokta, yeşil lojistiğin güçlenmesini sağlamak.

YENİ İŞ YAPIŞ ŞEKİLLERİ Bu şekilde hem kendi kurumumuzun hem hizmet verdiğimiz kurumların karbon ayak izini daraltmak bizim için önemli bir hedef olarak önümüzde duruyor. Diğer yandan ortaya çıkan yeşil lojistik hizmetini efektif süreç yönetimimizle birleştirerek ekonomiye tasarruf ve çevresel fayda içeren iş yapış şekilleri ortaya çıkarmaya devam etmeyi amaçlıyoruz.

Barbaros Kubatoğlu / Pegasus Hava Yolları Finans Genel Müdür Yardımcısı
“ÇEVRESEL VE SOSYAL YÖNETİŞİM HER GÜN GÜNDEMİMDE”
“Filo planlamamızda yüksek verimlilik ve düşük yakıt tüketimi sağlayan en yeni nesil uçaklara yatırım yapma odağıyla hareket ediyoruz. 2022 yılında 10 yeni Airbus 321neo uçağımızın finansmanında olduğu gibi hem emisyon hem iş gücünde cinsiyet dengesine dair taahhütler vererek sürdürülebilirlik bağlantılı finansman imkanlarını kullanıyoruz.”

Çevresel ve sosyal yönetişim günlük olarak gündemimde diyebilirim. Öncelikle şirketimizin Sürdürülebilirlik Yönetim Grubu’nun bir üyesiyim. Sürdürülebilirlik çalışma grubumuzun, şirketin stratejik amaçları doğrultusundaki faaliyetlerine gözetim ve rehberlik sağlıyor, şirket üst yönetimi olarak performans hedeflerimizin takibini yapıyoruz. Havayolu işletmeleri açısından karbon ayak izi büyük ölçüde fosil kaynaklı jet yakıtı tüketiminden kaynaklanıyor. Düşük maliyetli bir iş modeli benimsemiş bir taşıyıcı olarak, teknolojik ve operasyonel açıdan sağlanan yakıt tasarrufu hem maliyetlerimizi hem emisyonu azaltıyor. Filo planlamamızda yüksek verimlilik ve düşük yakıt tüketimi sağlayan en yeni nesil uçaklara yatırım yapma odağıyla hareket ediyoruz. Bunu yaparken de 2022 yılında 10 yeni Airbus 321neo uçağımızın finansmanında olduğu gibi hem emisyon hem iş gücünde cinsiyet dengesine dair taahhütler vererek sürdürülebilirlik bağlantılı finansman imkanlarını kullanıyoruz.

“İŞ MODELİMİZLE ÖRTÜŞÜYOR”

Öncelikle fırsatlardan başlamak isterim. Düşük maliyetli havayolu iş modeli, maliyet tabanını düşük tutarak yüksek verimli bir operasyonla sonuçlara ulaşmayı hedefler. Tasarruf, verimlilik ve etki odaklı bu iş modeli; sınırlı kaynakların etkin kullanımı, sürekli iyileştirme, verimlilik ve çevik yönetişime dair bazı karakteristik özellikleri büyük ölçüde kucaklıyor. Biz, iş modelimizle sürdürülebilirlik hedeflerimizin uyumlu bir şekilde örtüştüğünü görüyoruz. Bu önemli bir fırsat. Riskler ise büyük ölçüde karşı karşıya olduğumuz sorunun bir enerji meselesi olması ve çözümü için çok geniş bir değer zincirinin iş birliği ve desteğini gerektirmesinden kaynaklanıyor. Havacılık sektöründe sürdürülebilirliğin sağlanması için uçak ve motor üreticileri, alternatif yakıt üreticilerinin hızlı bir şekilde sektör ihtiyaçlarına yönelik yatırımları öncelikli görmesi önemli. Hükümetlerin de yasaklayıcı değil, akılcı politikalarla bu dönüşüme destek vermeleri gerekiyor.

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE FİNANSAL RAPORLAMA İRTİBATTA”

Henüz sürdürülebilirlik raporlamamızla finansal raporlamamız birbirinden ayrı yürüyor fakat 2023 yılı itibarıyla bu iki çalışma sürecini belirli ölçüde irtibata geçirmeye başladık. 2024 yılından itibaren GRI ve entegre raporlama standartlarında yer alan unsurları raporlarımıza katacağız. Yakın zamanda Türkiye sürdürülebilirlik raporlama standartları için ilk içerikler yayımlandı ve 2025 yılında uygulamaya geçecek. Zamanla iki farklı raporlamanın daha standart bir yapıda yakınlaşacağını öngörüyoruz. Her iki konuda da son derece yetkin çalışanlarımız çalışmalarımıza destek veriyor ve sistem altyapımızda gerekli güncellemeler üzerinde çalışıyoruz.

“ESG YATIRIMLARIMIZ SÜRECEK”
ÇEVRESEL Çevresel etki alanına dokunan öncelikli yatırımımız, yeni nesil filo yatırımımız. Airbus ile bulunan yeni uçak siparişimiz kapsamında, 2016 yılından 2023 yıl sonuna kadar toplam 42 adet A320neo uçağı ve 40 adet A321neo uçağı filomuza kattık. Birim yakıt tüketimi ve karbon emisyonunda yüzde 20’ye kadar tasarruf sağlıyor. Bunun yanında operasyonel verimlilik çalışmalarına, birkaç yıldır sürdürülebilir havacılık yakıt kullanımına artan oranda yatırım yapıyoruz.

CİNSİYET EŞİTLİĞİ Bu yatırımlarımız 2050 net sıfır karbon emisyonu hedefi doğrultusunda devam edecek. Sosyal alanda cinsiyet eşitliği önceliklendirdiğimiz bir konu. Sektörümüzde özellikle pilot, teknisyen, mühendis kadrolarında kadın temsili çok düşük. Biz hem bu alanlarda hem şirket geneli ve yönetici kadrolarında bu dengeyi sağlamak için çalışıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız sürecek. Yönetişim alanında hem insan kaynağımıza hem sistemlerimize yatırım yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.

Buluş Fidan Tüfekçi / SAP Güney Avrupa ve Türkiye CFO’su
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE FİNANSAL PERFORMANS AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ”
“İş dünyasında sürdürülebilirliğin, gerçek anlamda iş değeri yaratmaya yönelik bir strateji haline gelmeye başladığını görüyoruz. SAP’nin ÇSY hedefi sıfır atık, sıfır emisyon ve sıfır eşitsizliği değer zinciri boyunca sağlamak.”

Dünya çapında en büyük 100 şirketten 99’una hizmet veren ve çözümleri dünyanın en yeşil 100 şirketinden 97’si tarafından kullanılan SAP’de çevre, sosyal, yönetişim (ÇSY) ilkeleri dendiğinde akla ilk gelen başlık, sürdürülebilirlik. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP28) hemen öncesinde SAP Insights tarafından yayımlanan ve 21 ülkeden 4.750 katılımcıyla yürütülen bir araştırma, sürdürülebilirliği iş stratejisinin ve karar alma sürecinin parçası olarak konumlandıran şirketlerin, gerçek anlamda rekabet avantajı kazandığını ortaya koyuyor. Üstelik katılımcıların yüzde 72’si, sürdürülebilirliğin rekabette farklılaşmalarına katkıda bulunduğuna inanarak, sürdürülebilirlik ve rekabet gücü arasında her zamankinden çok daha güçlü bir pozitif ilişki görüyor. Bu veri, SAP’nin de uzun süredir söylemlerinin merkezine yerleştirdiği sürdürülebilirlik ve finansal performansın birbirinden ayrı düşünülemeyeceği gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor.

“ÇSY STRATEJİMİZ”

SAP’nin ÇSY stratejisinin ve ÇSY odağında geliştirdiği tüm ürünlerinin ana amacı, iş ağımız genelinde müşterilerimizin net sıfıra ulaşma yolculuğunda karşılaştıkları en büyük zorlukları; sıfır atık, sıfır emisyon ve sıfır eşitsizliği sağlayarak aşmalarını mümkün kılmak. Kurumsal uygulama yazılımı pazarının küresel lideri olarak işletmelere sürdürülebilirliği kârlı, kârlılığı sürdürülebilir yapma konusunda destek olmak ve net sıfır hedeflerini desteklemek açısından benzersiz bir konuma sahibiz. Dünyanın sürdürülebilirlikle ilgili hava, su ve toprak kirliliği, biyo çeşitlilik kaybı, su kıtlığı gibi zorlukları aşmasının daha önce hiç olmadığı kadar önemli olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Ancak şirketler, sürdürülebilirliği iş stratejilerinin parçası haline getirse dahi kurumsal ÇSY verisi yönetiminde hala kalite, güvenlik, erişim gibi konularda büyük sıkıntılarla karşı karşıya. Oysa Kapsam 3 emisyonlarının değer zincirinin yüzde 80’inde saklandığı ve tutarlı bir karbon muhasebe sisteminin tüm çabaları anlamlı kılacak ilk gereklilik olduğu düşünüldüğünde, veriye uçtan uca erişim kritik hale geliyor.

“YEŞİL DEFTER TEKNOLOJİSİYLE KARBON MUHASEBESİ”
KARBON ŞEFFAFLIĞI SAP, SAP Sustainability Control Tower çözümüyle, Yeşil Defter teknolojisini kullanarak işlemsel karbon muhasebesini etkinleştiriyor ve her ticari işlemin sera gazı emisyonlarını hesaba katmak için birçok teknolojiyi bir araya getirerek, şirketlerin karbon emisyonları konusunda şeffaflık elde etmesini mümkün kılıyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR SATIN ALMA SAP Ariba kapsamında tedarikçi risklerinden harcama analizine ve tedarikçi performansına uzanan çözümler, sürdürülebilir satın almaya giden yolu kısaltıyor. SAP Sustainability Footprint Management çözümü kurumsal çapta ve ürün bazında karbon muhasebesi yaparak değer zincirini karbondan arındırmayı sağlıyor.

YAPAY ZEKA Elbette tüm bu süreçler, iş zekası çözümü SAP Business AI’ın yetenekleriyle de birleşiyor. Zira yapay zeka, ÇSY bağlamında işletmelere strateji ve yol haritası belirleme, regülasyonları anlama, raporlama biçimlerini bu gereksinimlere göre otomatikleştirme ve iklim kaynaklı riskleri tespit etme anlamında önemli kazanımlar getiriyor.

VERİYE DAYALI ÇSY Boston Consulting Group’un araştırmasına göre, neredeyse 10 yöneticiden 9’u, yapay zekanın iklim sorunlarına çözüm bulma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyor. SAP Business AI, müşterilerimizin veriye dayalı ÇSY stratejisi belirlemesine, bu stratejiyi sürdürülebilir süreçlere dönüştürmesine, iklim risklerini azaltmasına ve sürdürülebilirlik raporlamasını otomatikleştirmesine yardımcı oluyor.

Onur Çevikel / Anadolu Grubu Mali İşler Başkanı
“FİNANSAL KADAR FİNANSAL OLMAYAN RİSKLERİN YÖNETİMİ DE ÖNEMLİ”
“Uzun vadede sürdürülebilirlik stratejileri, hedefleri ve ÇSY performanslarını halka açık olarak yayınlayan şirketlerin yatırımcıların daha öncelikli tercihi olacağını düşünüyoruz. Yatırımcılar, finansal olmayan risklerini de yöneten şirketlere yatırımlarını artırdıkça şirketlerdeki sürdürülebilirlik odaklı çalışmaların da hızlı bir şekilde arttığını görmeye devam edeceğiz.”

Anadolu Grubu’nda, çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki çalışmalarımız, Anadolu’dan Yarınlara sürdürülebilirlik stratejimiz çerçevesinde yönetiliyor. Bu çalışmaları, Anadolu Grubu İcra Başkanı’nın başkanlığındaki ve benim de üyesi olduğum Sürdürülebilirlik Komitesi ve ona bağlı Sürdürülebilirlik Yönlendirme Komitesi aracılığıyla yürütüyoruz. Sürdürülebilirlik Komitemiz, grubun çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim alanındaki sürdürülebilirlik stratejisini belirleme, grup şirketleri arasındaki koordinasyonu sağlama, sürdürülebilirlik alanındaki politika, hedef ve uygulamalarını izleme ve denetleme amacıyla yönetim kuruluna raporlama yaparak faaliyet gösteriyor.

“YATIRIMCI KARARLARINI ETKİLİYOR”

Şirketlerin ÇSY performansları, son zamanlarda yatırımcıların kararlarını da etkiliyor. Uzun vadede sürdürülebilirlik stratejileri, hedefleri ve ÇSY performanslarını halka açık olarak yayınlayan şirketlerin yatırımcıların daha öncelikli tercihi olacağını düşünüyoruz. Yatırımcılar, finansal olmayan risklerini de yöneten şirketlere yatırımlarını artırdıkça şirketlerdeki sürdürülebilirlik odaklı çalışmaların da hızlı bir şekilde arttığını görmeye devam edeceğiz. Stratejimiz kapsamında belirlediğimiz vizyoner sürdürülebilirlik hedefleriyle grup şirketlerimizin değer yaratma odaklı dönüşümlerini teşvik ediyor ve onlara yol gösteriyoruz. Grup şirketlerimizse faaliyetlerini ve sektör önceliklerini gözeterek sürdürülebilirlik performanslarını iyileştirmek üzere çalışıyor.

RİSKLERE KARŞI

Dünya genelinde çevresel risklerin etkisi artarken iklime bağlı risklerin yanı sıra artan maliyetler, siber güvenlik, göç gibi toplumsal değişimler kritik riskler arasında bulunuyor. Küresel risklerin yarattığı belirsizlik ortamında entegre bir bakış açısıyla finansal ve finansal olmayan risklerin ve fırsatların yönetiminin önemi artıyor. Risklere karşı çevik ve hızlı adapte olan şirketler, bugün daha istikrarlı ve başarılı bir biçimde büyüyebiliyor. Kurumsal risk yönetimiyle şirketler, riskleri önceden tespit ederek gerekli önlemleri alma ve fırsatları değerlendirme imkanına sahip oluyor. Farklı sektörlerde ve bölgelerde faaliyet gösteren bir holding olarak kapsamlı bir risk yaklaşımı benimsiyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz tüm sektörlerde geniş bir değer zincirini yönetirken, bu zincirde yer alan tüm paydaşlarımızı güçlendirecek bir altyapı oluşturmamız gerekiyor. İklim değişikliğinden kaynaklı riskler, faaliyet gösterdiğimiz sektörleri farklı derecelerde etkiliyor. İklim kriziyle mücadeleye katkı sağlamak ve risklerin etkilerini azaltmak için enerji verimliliğine odaklanılıyor, sera gazı emisyonları en aza indirilmeye çalışılıyor.

AR-GE VE İNOVASYONA YATIRIM
DEVAMLILIK HEDEFLERİ Su kaynaklarını en verimli şekilde yöneterek, işimizin devamlılığını sağlamaya yönelik hedefler var. En önemli çevresel sorunlardan biri haline gelen atıklarla mücadele amacıyla atıkları mümkün seviyede kaynağında azaltıyoruz. Geri dönüşüm teknikleri uyguluyor ve çevreye zarar vermeyecek şekilde bertaraf etmek için gerekli insan, teknoloji ve finansman kaynağını sağlıyoruz.

TEDARİKÇİ SEÇİMİ Tedarik ağımızda şeffaflığa ve çevreye saygılı satın almaya önem veriyor, tedarikçilerin standartlarını yükseltmeyi hedefliyoruz. İş süreçlerimizde ve faaliyetlerimizde dijital teknolojilere yatırım yapıyoruz. İş modellerimizin sürdürülebilir dönüşümü için Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapıyor, küresel başarımızı devam ettirecek ve son kullanıcı memnuniyetini artıracak ürün, süreç ve operasyonlar geliştirmek amacıyla yenilikçi projeler gerçekleştiriyoruz.

YENİ FIRSATLAR Kurum içi ve dışında girişimcilik ekosistemini destekliyoruz. İşimizin devamlılığını sağlamak için yerel ve küresel ölçekte finansal ve finansal olmayan riskleri önceden tespit ederek gerekli önlemleri alıyor ve yeni fırsatları değerlendiriyoruz.