CFO'NUN 'ETKİN RİSK' YÖNETİMİ

Pandemi ile mücadelede gelinen noktada, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de "Yeni Normal" dediğimiz süreci yaşarken, yeni varyantlar nedeniyle koronavirüsün olumsuz etkileriyle karşılaşıyoruz. Bu durumun, dünya ve Türkiye ekonomisinde belirsizlik yarattığı yadsınamaz bir gerçek. Değişkenliğin, belirsizliğin ve karmaşıklığın arttığı zorlu dönemlerden geçiyoruz. Bu yüzden risklerin iyi değerlendirilerek kısa, orta ve uzun vadede planlamanın şekillendirilmesi, finansal sonuçlar açısından büyük bir önem taşıyor. CFO'lar, pandemide; doğru planlama, pozitif düşünme ve yüksek motivasyon gibi alanlara odaklandı. Peki, kur ve fiyat hareketlerine karşı geliştirilen "etkin risk yönetimi" çerçevesinde, güçlü finansal sonuçlar almak için hangi çalışmalara imza atıyorlar?

Panasonic Life Solutions Türkiye Mali İşler Genel Müdürü Erkut Açıl:
‘Kriz yönetimi’ kabiliyetimizi geliştirdik
Çalışma şeklimizdeki benzeri görülmemiş dönüşümler de dahil, dünyanın bu denli değişeceğini bundan birkaç yıl önce kimse tahmin edemezdi. Pandemi birçok zorluk ve belirsizlik yaratırken finans liderlerine; duraklama, yeniden değerlendirme ve organizasyonun yalnızca ayakta kalmasına değil, belirsiz koşullara karşı daha dirençli olunmasına yardımcı olacak stratejiler geliştirme fırsatını da sundu.

Hem stratejik hem de ekonomik risk anlamındaki temel önceliğimiz, kriz yönetimi kabiliyetimizi geliştirmek oldu. Son birkaç yıl, her alanda hedeflerimizden ödün vermemek için alternatif senaryolar ürettiğimiz ve bu kapsamda birçok aksiyon planını hayata geçirdiğimiz bir dönem oldu. Zaten, temellerini 2017 yılında attığımız iş birimi organizasyon yapısı ile yaşayan ve şirketimizin stratejilerini yakından takip eden bir altyapı oluşturmuştuk. Böylelikle rolleri daha net hale getirdiğimizi ve iş ihtiyaçlarına daha hızlı cevap verme kabiliyetini artırdığımızı düşünüyoruz. Bu durum, riskli alanlara ve finansal sonuçlara olumlu yansıdı. 

CANLI BÜTÇE SİSTEMİ 
Pandeminin yol açtığı öngörü zorluklarına rağmen özellikle işletme sermayesi harcamalarında erteleme veya vazgeçme yerine, daha çevik ve hızlı döngüyü yakalama yönünde modellemeler yapıyoruz. Bu harcamaları planlarken pazar gerçeklerini yakından takip edip ihtiyaca uygun planlar yapmaya özen gösteriyoruz. Panasonic Life Solutions Türkiye olarak, sermaye harcamaları ve bütçelenmesi konusunda yerleşmiş ilkelerimiz var. Bu ilkeler çerçevesinde şirketimizin geçmiş performansları ile içinde bulunduğu trendlere uygun yıllık iş planları dışında, canlı bir bütçe sistemi kullanıyoruz. Bu, esnek hareket etmemize ve serbest nakit akış yaratmamıza olanak sağlıyor. Böylece sermaye harcamalarının verimliliğini ölçebiliyoruz ve artırabiliyoruz. “Yeni Normal” ile birlikte değişen dünyaya ve ihtiyaçlara uyumlu yönetim muhasebesi fonksiyonlarını güçlendirip, şirketimizin “İnsan odaklı yaklaşımlarla daha iyi ve konforlu bir ‘yaşam’ sunma” hedefine katkı sunmayı amaçlıyoruz.

Esas Holding CFO’su Mustafa Tercan:
Olmazsa olmazımız yatırımda çeşitlilik
Esas Holding olarak, yatırımlarımızı daha çok kendi özkaynağımız ile yapmaya özen gösteriyoruz. Borçluluk oranlarımız her an mercek altında ve “Ne pahasına olursa olsun, hangi maliyete katlanacaksak katlanalım, o yatırımı yapmalıyız” gibi bir yaklaşım sergilemiyoruz.

Türkiye’nin en büyük özel sermaye, gayrimenkul ve girişim sermayesi yatırımları yapan şirketiyiz. Olmazsa olmazımız, yatırımda çeşitlilik. ESG’de (çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim) nasıl ki çeşitlilik ve kapsayıcılık, yönetişim alanında çok elzem, yatırımlardaki çeşitlilik de güçlü finansal sonuçlar için aynı ölçüde önemli. 

ANİ MANEVRALAR TEHLİKELİ OLABİLİR
Dolayısıyla biz, bir yandan coğrafi ve sektörel olarak çeşitli yeni yatırımlar yaparken, diğer taraftan da geçmişte yaptığımız benzer yatırımlarımızın geri dönüşlerini yaşıyoruz. Bu sebeple, kendi büyümesini giderek artan bir biçimde kendi besleyen bir yatırım anlayışımız var. Bütün iş kollarımızı bu mantıkla yönlendiriyoruz, 5 yıllık stratejilerimizi bu doğrultuda belirliyoruz. Zira bizim gibi köklü ve büyük yapıların, gideceği yönü iyi belirlemesi ve o istikamette tutarlı bir şekilde yol alması çok kritik. Büyük yapılarda ani manevralar yapmak zordur ve tehlikeli olabilir. Bugün nerede olduğumuzun fotoğrafını iyi çekip, kendimizi 5-10 yıl sonra nerede görmek istiyorsak, o yönde kararlılıkla ilerlemeliyiz.

Boyner Grup CFO ve İcra Kurulu Üyesi Özgür Tokgöz Altun:
Çevik yapımızı güçlendirdik

Perakende dünyası, değişen ekonomik ortama uyum sağlamak konusunda deneyimli. Bu açıdan baktığımızda, sahip olduğumuz deneyim, pandemi ile güçlendirdiğimiz çevik yapımız, risk yönetimini yapmamızı kolaylaştırıyor. Boyner Grup’un tüm fonksiyonları ile sürdürülebilir olabilmesi için birçok farklı birimle birlikte çalışıyor, geleceği netleştirmek için farklı objektifleri tek bir kadrajda buluşturuyoruz. Belirsizliklere karşı hızlı aksiyon alabilmek adına, kısa vadeli farklı senaryolarla ilerliyor, riskleri minimize etmeyi hedefliyoruz.

Doğuş Otomotiv Mali İşler Genel Müdürü CFO Kerem Talih:
Her an yarını güncelleyebilenler rekabette pozitif ayrışıyor
İthalata dayalı bir faaliyet alanımız var. Sattığımız ürünlerin fiyatını genel olarak kur seviyesi ve piyasa rekabet koşulları belirliyor. Özellikle bu günlerde açık döviz pozisyonumuzun bulunmaması, TL bazında sabit faizli borç portföyü taşıma kararlarımızın ne kadar yerinde olduğunu görmüş olduk.

Kaynağı doğru tanımlamak, doğru finansman ve vade yapısı ile etkin likidite yönetimi, değişken piyasa koşullarında altın başarı faktörleri. Her an yarını güncelleyebilenler rekabette pozitif ayrışıyor. Doğuş Otomotiv gibi büyük bir organizasyonda ve neredeyse sınırsız parametre içinde veriyi etkin yönetebilmek için altyapımızı uçtan uca geliştiriyoruz.
Sürdürülebilir başarı için distribütör şirketin mali durumu kadar, yetkili satıcı organizasyonumuzun da mali durumlarını yakından takip ettiğimiz bir yapıya sahibiz. Sadece ithal eden değil, onu müşteriye ulaştıran teşkilatın da hem operasyonel hem de finansal olarak sürdürülebilir olmasını sağlamak, işimizin ayrılmaz bir parçası.

Pegasus Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı, Finans Barbaros Kubatoğlu:
Finansman tercihlerimizi doğru tespit ediyoruz
Havayolu, pandemiden en olumsuz etkilenen sektörlerin başında geliyor. Bu ortamda öncelikle Covid-19’un operasyonlarımız üzerindeki etkilerini hafifletebilmek, kendimizi salgın sonrasında geri dönüşe hazır tutabilmek için idari ve operasyonel yapımızı çevik, hızlı karar alma süreçleriyle destekledik.

Planlarımızı sahaya aktarmakta çok hızlı hareket ettik ve etmeye devam ediyoruz. Bunun faydalarını mevcut piyasa koşullarında da görüyoruz. Gelirlerimizin çoğunluğu, dış hat uçuşlarımızdan ve yabancı para cinsinden. Elbette, başta jet yakıtı olmak üzere, giderlerimizin de büyük kısmını döviz oluşturuyor. Halihazırda gelir ve giderlerimizdeki yabancı para birimlerinin payı birbirine yakın seviyede ve doğal dengeyi mümkün olduğunca kurmaya odaklıyız. 

HEDGE POLİTİKASI
Kârlılığımız açısından Euro/Dolar paritesinin seyri bizim için önemli. Gelir ve giderlerimizdeki Euro-Dolar değişimlerini dengede tutabilmek ve riski minimize etmek için finansman tercihlerimizi doğru tespit etmeye dikkat ediyoruz. Risk politikalarımız doğrultusunda. gerektiğinde spot piyasada Euro ve dolar işlemleri de yapıyoruz. Yakıt fiyat hareketlerindeki dalgalanmayı yönetebilmek için hedge (riskten korunma) politikamızı uyguluyoruz. Önümüzdeki 24 ayı kapsayacak şekilde prensiplerimizi hayata geçiriyoruz. Özetle; doğal dengeyi sağlamak, öngörebilir/öngörülebilir olmak ve şirketimiz için iyi bir ekonomik çerçeve oluşturmak temel hedeflerimiz.

İGA Havalimanı İşletmesi CFO’su Selahattin Bilgen:
Çevik bir organizasyon yapısını, çok önceden öngördük
Hava taşımacılığı, pandemide en çok etkilenen sektörlerin başında geldi. Krizler, fırsatları beraberinde getirir. Ne kadar hazırlıklı olduğunuz, bu dönemlerdeki başarıyı da etkiler. Biz, çevik bir organizasyon yapısını çok önceden öngördük. İhtiyacımız olan dataya böylece erişebildik.

Sektörel yatırımların yanı sıra, insan kaynağına ve bilgi teknolojilerine yatırımlarımız hızla devam ediyor. Dijitalleşme yalnızca bir birim için değil, şirketin tamamı için öncelik haline getirilmeli. “Dünyanın en dijital havalimanlarından” biri olarak tanımlanıyoruz. Finansal yönetimde de en güçlü kaslarımızdan biri de dijitalleşme.

REFİNANSMAN...
Genç bir şirket ve Covid-19 krizinin en çok etkilediği sektör olmamıza karşın, ciromuzu yüzde 60 seviyesinde artırmayı başardık. 2022 yılında %40 büyümeyi hedefliyoruz. Ayrıca gelecekte 2,7 milyar Euro tutarında yatırımı hayata geçireceğiz. Refinansman (yeniden finansman), İGA’nın rekabetçi avantajını güçlendirmenin yanında, Türkiye ekonomisine olan güveni de gösteriyor. Gelir ve gider dengemizde, kur ve faiz açısından herhangi negatif bir durum söz konusu değil.

SAP Güney Avrupa ve Frankofon Afrika CFO’su Buluş Fidan Tüfekçi:
Zamanında raporlama ve doğru analiz çok önemli
Finans ve muhasebe birimlerinin büyük bölümü geriye dönük çalışır. Kayıtların dengelenmesi için tarihsel veri incelenirken, mevcut nakit pozisyonu oluşturulur. Bu nedenle de farklı bir yöne ilerlenip bir sonraki adımın ne olacağının tespit edilmesi zor olur.

Gerçek zamanlı analiz yeteneği ve gelişmiş analitik araçlar finansal uygulamalarda geliştikçe, tahmine dayalı finans kavramı da ivme kazanmaya başladı. 

ZAMANDAN TASARRUF...
Raporlamada hâlâ bir mücadele konusu. Zamanında raporlama ve doğru analiz, bir işletme için çok önemli. Buna rağmen, çok sayıda şirket ve kurum, raporlama ve analiz alanında işlevsellik ve esneklik kazanamadığından zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Sistemlerde yapay zekâ (AI) kabiliyetlerinin artırılması, finans uzmanlarının onlar için değerli olan zamandan tasarruf etmelerine destek oluyor. Bu da veriyi daha derinlikli inceleyerek katma değerli içgörüler oluşturmalarına, daha kolay raporlama yapmaya olanak tanıyor.

Balparmak CFO’su Ozan Gülşeni:
Esnek bir yönetim sergilemeye gayret gösteriyoruz

Bu volatil ortamda her konuda esnek bir yönetim sergilemeye gayret gösteriyoruz ve iş planlarımızı buna uygun şekilde sık güncelliyoruz. Tüm hedging (koruma) ve sigortalama enstrümanlarını mümkün olduğu kadar kullanmak her zamankinden önemli, bu dönemlerde. Bununla beraber, tüm paydaşlarımız ile daha sık iletişim kuruyoruz. Böylece ekosistemimizdeki gelişmeleri daha yakından takip edip hızlı aksiyon alma fırsatı yakalıyoruz.

Mey|Diageo Finans ve Dijital Transformasyon Direktörü Özlem Yeşildere:
“Yapısal risk yönetim stratejileri”ni çok önemsiyorum

Ben özellikle “Yapısal risk yönetim stratejileri”ni çok önemsiyorum. Örneğin; kur ile ilgili operasyonel hedging (koruma) uygulaması, diğer bir ifadeyle; gelirler ve giderlerin aynı para cinsinden olmasını sağlamak, krizlerden de bağımsız olarak, her zaman anahtar bir prensip olmalı. Bunun sağlanamadığı durumlarda “finansal hedging” yöntemlerini değerlendirmek gerekiyor.

“Finansal hedging” zamanlı yapılmadığında ve kriz durumunda “finansal hedging”e başvurulduğunda maliyetler çok artıyor. Bu yüzden toplam iş planlaması yapılırken mutlaka ilk aşamada kur risklerini değerlendirmek, öncelikle “operasyonel hedging”i ve bu mümkün değilse “finansal hedging”i hayata geçirmek önemli oluyor.

FİYATLAMA...
“Fiyatlama”ya aslında “Farklı parametrelerin iyi okunup yönetilmesini gerektiren bir sanat ve bilim işi” diyebiliriz. Aynı zamanda iş sonuçlarını en çok etkileyen konulardan biri. Maliyetlerin doğru tahmin edilmesinin yanında, müşteri/tüketici ihtiyaçlarını ve pazar trendlerini iyi okuyarak ve fiyat-talep korelasyonlarını doğru kurgulayarak işi geliştirebilecek fiyatlama politikaları oluşturuluyor. Burada müşteri ve kanal bazında ürün portföyünü doğru kurgulamak da kritik bir konu. Dijitalleşen dünyada ise fiyatlama senaryoları oluşturup değerlendirebileceği araçları/programları kullanan ve bu şekilde stratejik gelir yönetimini iyi yöneten şirketler net olarak öne çıkıyor.

Türkiye Sigorta CFO’su Murat Süzer:
CFO, değişen şartlara göre en nitelikli aksiyonu almalı
Pandeminin, tüm profesyonelleri her anlamda esneklik ve uyum sağlayabilme açısından test ettiği bir dönem geçirdik, geçiriyoruz. CFO’lar da bu sınavın odak noktasında yer alıyor.

Özellikle piyasaların ve göstergelerin değişkenliğinin üst seviyeye ulaştığı bir dönemde, bu duruma adapte olup mevcut pozisyonları yönetebilmek, hayatta kalabilmenin ilk şartı. Başarılı bir CFO’nun yapması gereken en temel görev de aslında budur; durumun gerektirdiği şartlara göre en nitelikli şekilde aksiyon almak…

ÖNGÖRÜLERİ KULLANABİLME VE YÖNETEBİLME YETENEĞİ
Sadece finansal ve sayısal verilere odaklanamayacağımız bir dönemdeyiz. Rakamlardan çok, insan, bilgi gibi kaynaklara olan ihtiyacın ve bu kaynakları yönetebilmenin önemini anladığımız bir konjonktürün içerisinden geçiyoruz. Bunun yanında, finansal koşulların (kur, fiyat vb.) oynaklık gösterdiği bir ortamda, öngörüleri odağa alan bir yönetim anlayışından ziyade, öngörüleri kullanabilme ve yönetebilme yeteneğini çok daha önemli buluyorum. Ancak bunları kullanırken oluşabilecek dolaylı riskleri de şirketin üzerine yüklemeden, güvenli bir şekilde limana ulaşma anlayışını odağıma alıyorum.
Bu sebeple, böyle dönemlerde özellikle kur ve fiyat hareketlerini yönetebilmek, benim açımdan da öncelikli bir husus. Olağanüstü hareketliliği yatırım amaçlı kullanmak yerine, koruma amaçlı ürünler ile bilanço pozisyonunda güvenli tarafta kalmayı, şirketin menfaati açısından daha doğru bir yaklaşım olarak görüyorum. 

BORÇELİK RESPONSIBLE STEEL’E ÜYE OLDU
Borçelik, sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında önemli bir adım attı. Çevreye ve sosyal sorumluluğa duyarlı çelik üretimi üzerine kurulan ve bu konuda çelik sektörüne özel standardizasyonu hedefleyen dünyanın ilk organizasyonu ResponsIble Steel’e üye oldu. Böylece, organizasyona dahil olan Türkiye’nin ilk yassı çelik üreticileri arasında yer aldı.

Borusan Grup şirketlerinden, Türkiye’nin en büyük ve en yüksek kaliteli galvanizli çelik üreticisi Borçelik, kuruluşundan bu yana yüksek katma değerli malzemeler üreterek Türkiye’nin lokomotif sektörlerini destekliyor. Global arenada kendinden söz ettiren bir marka hedefiyle hareket eden şirket, “çelik sektörü için sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek” vizyonu ile iş ve üretim süreçlerini, çevreye dost uygulamalarla sürekli yeniliyor ve geliştiriyor. 
        
TAAHHÜTLER
Dünyanın önde gelen çelik üreticileri ve çelik derneklerinin üye olduğu Responsible Steel organizasyonu kapsamında Borçelik, sosyo-ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik konularını kapsayan ve bağımsız denetim kuruluşu tarafından denetlenen Responsible Steel standartlarını oluşturmayı, bunlar doğrultusunda çalışmalarını sürdürmeyi taahhüt ediyor. 2022 yılında Responsible Steel sertifikasını almayı hedefliyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN LİDERLERİ ARASINDA 
Çelik sektörü özelinde üreticileri ve dernekleri bir araya getiren, sektörü daha sürdürülebilir kılma amacı ile hayata geçirilen dünyadaki ilk kuruluş olan Responsible Steel, oluşturduğu standartlarla çevre dostu çelik üretimini destekliyor. Çelik üretimi kaynaklı yönetişim ve sosyo ekonomik konuları kapsayan ve oluşturduğu 12 prensipten oluşan standartları ile sektörün kendi konusundaki en saygın organizasyonu olarak kabul ediliyor. Borçelik de Responsible Steel üyeliği ile birlikte bu prensiplere uymayı taahhüt ediyor. Türk çelik sektöründe sürdürülebilirliği inşa eden lider kurumlar arasındaki yerini güçlendiriyor. 

TÜM YAŞAM İÇİN FAYDA ÜRETMEK... 
Borusan Holding ve grup şirketleri, sürdürülebilirliği “iş süreçlerinin temel taşı” olarak görüp kapsayıcı bir şekilde ele alıyor. İklim, insan ve inovasyon odak alanlarında çalışmalarını yürütüyor. 2030 yılında karbon nötr olmayı hedefleyen Borusan Holding, toplumsal cinsiyet eşitliğinden toplumsal faydaya, iklim krizinden biyoçeşitlilik kaybına, yetkinlik kazanımından eşit çalışma şartlarına, iş sağlığı ve güvenliğinden inovasyona kadar birçok konuyu, sürdürülebilirlik perspektifinden ele alıyor. Sürdürülebilirliği, paydaş temelli bir yapılanma olarak görüyor ve doğayı iş süreçlerine katarak “Tüm yaşam için fayda üretmek” adına çalışıyor.
Sürdürülebilirliği iklim odağının ötesinde çok daha kapsayıcı bir şekilde ele alan Borçelik de yaşanabilir bir gelecek için insana ve topluma değer katan, inovasyon ile sektörde fark yaratan projelerin uygulayıcısı ve destekçisi oluyor.