CFO'NUN YENİ ODAĞI: YEŞİL FİNANSMAN

M.Ö. 340'larda Yunan düşünür Aristoteles mükemmelliği şöyle açıklamış: "Tekrar tekrar yaptıklarımız kim olduğumuzu belirler. Bu yüzden mükemmel olmak için eyleme değil alışkanlığa ihtiyaç vardır." Doğa dostu ve çevreye daha az zararlı ürünlerin finanse edilmesinde öne çıkan 'yeşil finansman'ın günümüzde artık bir şirket alışkanlığına dönüşmesine ihtiyaç var. Finansman kaynaklarına erişimde maliyet yapılarının yalınlaştırılması da büyük önem taşıyor. Bunun için operasyonların çevikliği, gelişmelere bağlı olarak verilen cevapların, dönüşümün hızı ve şeklinin pratik olması şart. İş dünyası son 20 yılda artan bilinçle düşük karbonlu ekonomiye geçiş için taahhütler veriyor, odaklandığı sektörleri değiştiriyor, dönüştürüyor. Tüm gelirlerini fosil kaynaklı yakıtlardan elde eden dev şirketler bile yeşil dönüşüm sürecine giriyor. İşte bu dev dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesinde yeşil finansman olanakları da artıyor. Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin yeşil finansmana ulaşmada izledikleri yolları araştırdık. Şirketlerin sürdürülebilir büyüme süreçlerinde yatırım alanlarını ve CFO'ların yeşil finansmana ulaşma ajandasını ortaya koyduk. Diğer tüm şirketlere ilham vermesi dileğiyle keyifli okumalar?

Otokoç Otomotiv CFO’su DR. M. ÖNDER KUTMAN:
“Yeşil geçiş yatırımımız için 750 milyon euro kredi sağlandı”
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ UZUN YILLARDIR İŞİMİZİN AYRILMAZ BİR PARÇASI OLARAK GÖRÜYOR, BU DOĞRULTUDAKİ ÇALIŞMALARIMIZA ARALIKSIZ DEVAM EDİYORUZ. DÜŞÜK KARBON EKONOMİSİNE ULAŞMAYA YÖNELİK FAALİYETLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ. BU KAPSAMDA YEŞİL GEÇİŞ YATIRIMIMIZ İÇİN AB RECOVERY AND RESILIENCE FUND 12 YIL VADELİ VE UYGUN FAİZLİ 750 MİLYON EURO KREDİ SAĞLADI.

Şirket olarak sürdürülebilirlik yatırımlarımız kapsamında üç önemli adım attık: Sıfır bazlı bütçe projemizi başlattık. Sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği komitelerimizi kurduk. Bu üç oluşum sürekli interaktif çalışarak başta enerji verimliliği olmak üzere sürdürülebilirlik başlığı altında değerlendirdiğimiz birçok projeyi hayata geçiriyor. Uygun bölgelerde güneş enerjisi santralleri (GES) kurma çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yenilenebilir enerji üretimine yatırım yaparken bir yandan LED dönüşümleri ve kompresör değişimleri gibi projelerle enerji verimliliğimizi artırıyoruz.

“DÜŞÜK KARBON EKONOMİSİNE GEÇİYORUZ”

Koç Holding’in 2050 yılında karbon nötr olma hedefi doğrultusunda, şirketimize düşen sorumlulukların bilincinde olarak düşük karbon ekonomisine geçişe yönelik tüm faaliyetlerimizi sürdürmeyi hedefliyoruz. Faaliyette olduğumuz pazarlardan biri olan Yunanistan’da, 2022 yılında, yeşil geçiş yatırımı için AB Recovery and Resilience Fund’dan 12 yıl vadeli ve uygun faizli 750 milyon Euro kredi sağlandı. Hem köklü hem çevik bir organizasyon olmanın avantajlarından yararlanıyoruz. Böylece küresel ve yerel ölçekte gerçekleşen her türlü değişime hızla adaptasyon sağlayabiliyoruz. Karar ve uyum süreçlerini yalınlaştıran bu yetkinlik, maliyet yapımızı da aynı doğrultuda olumlu yönde etkiliyor.

Borusan Grup CFO’su, Finansman, Mali İşler ve Ortak Hizmetler Başkanı BARIŞ KÖKOĞLU:
“Sürdürülebilirlik politikasını yayan tedarikçilere öncelik vereceğiz”

Karbon emisyonu, döngüsellik anlayışı, sürdürülebilirlik yönetimi, etik, iş sağlığı ve güvenliği, eşitlik ve kapsayıcılık gibi başlıklarda tedarikçilerimizden sorumlu ve somut adımlar atmalarını bekliyoruz. Ürün veya hizmetin sağlanacağı tedarikçiler belirlenirken Borusan sürdürülebilir satın alma politikasına uyum gösteren ve kendi tedarik zincirlerinde bu politikayı yayan tedarikçilere öncelik vereceğiz. Tüm grup şirketlerimizin satın alma ekipleri projeye dahil olurken, politikamız gelişmeye devam edecek, yaşayacak ve tecribelerimizle şekillenecek.

Pegasus Hava Yolları Finans Genel Müdür Yardımcısı BARBAROS KUBATOĞLU:
“Yeşil finansman yöntemleri gündemimizde”
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE FİNANSMANA ULAŞMAK OLDUKÇA ZORLAŞTI. FİNANSMAN MALİYETLERİNDE DE CİDDİ ARTIŞLAR GÖZLENİYOR. PEK ÇOK ŞİRKET GİBİ BİZ DE FİNANSMAN KAYNAKLARIMIZI ÇEŞİTLENDİRMEK VE MALİYETLERİMİZİ YÖNETMEK ADINA ŞİRKET OLARAK UZUN VADELİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TAAHHÜTLERİMİZLE DESTEKLEYEBİLECEĞİMİZ YEŞİL FİNANSMAN YÖNTEMLERİNİ GÜNDEMİMİZE ALDIK.

Sürdürülebilirlik üretim, planlama ve yönetim unsurlarını içeren çok boyutlu bir kavram olmakla birlikte, uluslar, kurumlar ve bireyler düzeyinde katılım gerektiren etik bir yaklaşım. Çevresel, sosyal ve kurumsal süreçler sürdürülebilirlik perspektifinde yeniden yapılandırılıyor. Bu faaliyetlerin ekonomik boyutu ve bu çalışmalar için yaratılması gereken finansman kaynakları, kısaca ‘ekonomik kalkınma’ da göz önünde bulunduruluyor.

“YEŞİL FİNANSTA İLK OLDUK”

Pandemiyle birlikte piyasalarda gözlenen ekonomik durgunluğu gidermek amacıyla uygulanan ekonomik genişleme politikaları, bugün dünya genelinde yaşanan bir enflasyon dalgasına yol açtı. Enflasyonu kontrol altına almak amacıyla başta FED ve ECB’nin devreye aldığı hızlı ve sürekli faiz artışları, global piyasaları yüksek volatilite ve son günlerde şahit olduğumuz bankacılık krizleriyle karşı karşıya getirdi. Tüm dünyayı etkileyen bu belirsiz ortamda, Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde ulaşılabilir finansman kaynakları oldukça kısıtlandı ve finansman maliyetlerinde ciddi artışlar gözlendi. Pek çok şirket gibi, biz de finansman kaynaklarımızı çeşitlendirmek ve maliyetlerimizi yönetmek adına şirket olarak uzun vadeli sürdürülebilirlik taahhütlerimizle destekleyebileceğimiz yeşil finansman yöntemlerini gündemimize aldık. Bir süredir takip ettiğimiz yeşil finansman piyasalarına, UKEF garantisinde 10 adet Airbus A321neo uçağın sürdürülebilirlik destekli finansmanı işlemiyle aktif bir oyuncu olarak giriş yaptık ve dünyada ilk olduk. Bu piyasadaki varlığımızı büyütmek niyetiyle sürdürülebilirlik alanında inisiyatifleri bulunan bankalarla finansman işlemlerimizde yeşil finansman alternatifleri üzerinde çalışıyoruz.

“ÇEVİKLİK REKABET AVANTAJI KAZANDIRIYOR”

Global piyasalarda gerçekleşen finansal hareketlilikler, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri her zaman daha büyük boyutta etkiliyor. Havacılık sektörünün dinamikleri de neredeyse tüm sektörlerdeki gelişmelere karşı çok hassas. Enerji krizlerinin boyutu bölgesel bile olsa çevresel olaylar ya da bir ülkede gerçekleşen grevler hem hava yolunun üretim kapasitesini hem yolcu talebini etkileyebiliyor. Çeviklik, böyle bir ortamda operasyonlarımızın sürekliliğini sağlamak için, rekabet avantajı kazandıran bizi biz yapan değerlerimizden biri. Operasyonlarımızda meydana gelen bir aksaklık durumunda hızlı karar alma ve bunu hızlıca hayata geçirme becerimizin kuvvetli olması ve yalın yönetim yapımız, utilizasyonumuzu maksimize etmemiz konusunda bizi avantajlı kılıyor. Çevikliğin sürekliliğini sağlayabilmek konusunda dijitalleşmenin payı da çok büyük. Örneğin, ‘öngörücü bakım’ olarak Türkçeleştirebileceğimiz ‘predictive maintenance’ sayesinde uçaklarımızın teknik durumunu anlık olarak takip edebiliyor ve bir sorunun ortaya çıkabileceğini tahmin ederek operasyonel önlemleri hayata geçirebiliyoruz. Bu sayede operasyonda insan hatalarını ve lojistikten kaynaklanabilecek gecikmeleri minimize edebiliyoruz.

“DÜŞÜK MALİYETLİ HAVA YOLUNDA PERFORMANS KRİTERİ”

Bir düşük maliyetli hava yolunun en önemli performans indikatörü CASK’dır. Diğer bir deyişle arz edilen koltuk kilometre başına maliyettir. Bunu iyi yönetebildiğiniz ölçüde uygun fiyatlı seyahat imkanı sunabiliyorsunuz. Maliyet bazımızın değişken kısmı tamamen uçuş kaynaklı ve utilizasyonla doğru orantılı olarak hareket ederken, toplam CASK’ımızın önemli kısmını sabit maliyetler oluşturuyor. Operasyonel çevikliğin sağladığı avantajlardan faydalanmak, utilizasyonu yani üretimi maksimize ederek aktif verimliliğimizi artırmak, doğru kapasiteyi doğru pazara zamanında yönlendirmek, yalın yönetim yaklaşımıyla sabit maliyetlerimizi kontrol altında tutabilmek ve ölçek ekonomisinin faydalarını finansal performansımıza yansıtmak anlamına geliyor.

Zorlu Enerji CEO’su SİNAN AK:
“Biyoçeşitliliğe en az 10 milyon TL yatırım yapacağız”
ENERJİ ÜRETEN VE ÜRETTİĞİ ENERJİNİN YÖNETİMİNE VE DÖNÜŞÜMÜNE YÖN VEREN BİR ŞİRKETİZ. 2030’A KADAR OPERASYON VE ENERJİ ÜRETİMİMİZDE NET SIFIR EMİSYONA ULAŞMAYI, 2040 YILINA KADAR BU HEDEFİMİZİ TÜM DEĞER ZİNCİRİNİ KAPSAYACAK HALE GETİRMEYİ VE 2050 YILINDA NET SIFIR EMİSYONA ULAŞMIŞ BİR KURUM OLMAYI PLANLIYORUZ.

Finansal, sosyal, çevresel ve yönetişim boyutlarıyla şirket performansımızın kapsamlı bir görünümünü ve gelecek hedeflerimizi paylaştığımız, aynı zamanda sürdürülebilirlik yolculuğumuza dair planlarımızı ve sektörel gelişmeleri de içeren entegre faaliyet raporumuzun şirketimiz ve tüm paydaşlarımız için yol gösterici olmasını diliyoruz.

“HEDEFLERİMİZ NET”

2022 yılı boyunca yaptığımız çalışmalardan gururluyuz. Ancak gidecek daha çok yolumuz var. Bu yolda hedeflerimiz net. Enerji üreten ve ürettiği enerjinin yönetimine ve dönüşümüne yön veren bir şirket olarak 2030’a kadar operasyon ve enerji üretimimizde net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz. 2040 yılına kadar bu hedefimizi tüm değer zincirini kapsayacak hale getirmeyi ve 2050 yılında net sıfır emisyona ulaşmış bir kurum olmayı planlıyoruz. Ayrıca biyoçeşitlilik alanında en az 10 milyon TL yatırım yapacağız. 2023 yılında bu hedeflerimiz doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz. Zorlu Enerji olarak hem yurt içi hem yurt dışında büyüme stratejimiz odağında, sektörümüze pek çok alanda öncülük etme hedefiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Hayat Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı İBRAHİM GÜLER:
“Su ekonomisi adına yeni yöntemler geliştiriyoruz”
YAŞAM KAYNAĞI SUYUN VARLIĞI VE DEVAMLILIĞI HER GEÇEN GÜN DAHA DEĞERLİ HALE GELİYOR. SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK İÇİN ÜRETİM SÜREÇLERİMİZDE KAYNAĞIN VERİMLİ KULLANILMASI İÇİN ÖNEMLİ ADIMLAR ATIYORUZ.

Daha iyi bir dünya hayali, bugün sahip olduklarımızı korumadığımızda yalnızca bir hayal olarak kalır. Bu nedenle tüm dünyada su ve su kaynaklarının azalması en büyük endişelerimizden biri. Hayat olarak bu konuda yaşanabilecek sorunların önüne geçmek için üretim tesislerimizde su ekonomisi yapmak adına yöntemler geliştiriyoruz. Üretimde yüksek verim sağlayan ‘desalinasyon tesisi’ yatırımımız sayesinde, aynı miktardaki üretim için daha az içilebilir ve doğal su kaynağı kullanımıyla temiz üretim yaklaşımını benimsiyoruz. Atık su arıtma uygulamamızla doğal su kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlıyoruz. Tesisimizde arıtılan atık su, yasal deşarj limitlerine göre yüzde 70 daha temiz olarak İSU kanalizasyon sistemine karışıyor.

“YÜZDE 100 ORANINDA TASARRUF SAĞLADIK”

Ev bakım, bebek bakım, kadın kişisel bakım, kişisel sağlık ve temizlik kağıtları kategorilerinde tüketicilerimizin ve sevdiklerinin hijyen ve bakım ihtiyaçlarına cevap veren ürünler sunuyoruz. Bu ürünleri üretirken hem doğayı hem dokunduğumuz insanları önemsiyoruz. Çevreye saygılı üretim bilinciyle 2022 yılında sıvı deterjan üretiminde su ihtiyacımızın tamamını arıttığımız deniz suyundan temin ederek içilebilir su kaynağından yüzde 100 oranında tasarruf sağladık. Non-woven, kağıt, hijyen ürünlerindeyse toplam su tüketimimizin yüzde 50’sinden fazlasını arıttığımız deniz suyundan temin ederek içilebilir su kaynaklarını korumayı sürdürüyoruz.

Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su MEHMET KUTMAN:
“Temiz enerji yatırımları gündemimizde”
GRUP OLARAK ANA FAALİYET KOLLARIMIZDAKİ FİNANSAL PERFORMANSIMIZ, 2022 YILINDA ENFLASYONUN VE BÜTÇE RAKAMLARININ ÜZERİNDE GERÇEKLEŞTİ. BÜYÜMEMİZ DEVAM ETTİ. COVID 19'UN FİNANSAL ETKİLERİNİ TAMAMEN GERİDE BIRAKARAK NORMALE DÖNDÜK. ŞİMDİ TEMİZ ENERJİ YATIRIMLARI GÜNDEMİMİZDE.

Global Yatırım Holding olarak çeşitli iş kollarındaki yatırımlarımızla 4 kıta ve 14 ülkede faaliyet gösteriyoruz. 2022 yılına ilişkin finansal sonuçlarımızı açıkladık. Buna göre COVID-19’un etkilerini tamamen geride bıraktık yani rakamlarımız 2019’un üzerinde gerçekleşti.  Grup gelirleri, IFRIC 12 etkisi hariç tutulduğunda, bir önceki yıla göre yaklaşık dört katlık artışla 1,8 milyar TL’den 7,2 milyar TL’ye çıktı. Tüm iş kollarının güçlü katkısıyla büyük bir artış yaşanan konsolide gelire en çok katkıyı ise gaz ve liman iş kolları gerçekleştirdi. Holdingin konsolide FAVÖK’ü ise 2022 yılında yaklaşık 6 katlık artışla 425 milyon TL’den 2,5 milyar TL seviyesine ulaştı. Konsolide FAVÖK’e de en güçlü katkı limanlar ve gaz iş kolundan geldi. 2021 yılındaki 111 milyon TL'lik net zarara karşılık 2022 yılında 1,2 milyar TL konsolide net kâra ulaştık.

“TEMİZ ENERJİ GELİRLERİMİZ YÜZDE 50 ARTTI”

Ko/tri-jenerasyonla biyokütle ve güneş bazlı temiz enerji üretimini içeren enerji üretimi iş kolumızda gelirlerimiz bir önceki yıla kıyasla yüzde 50 artarak 553 milyon TL’ye ulaştı. Elektrik fiyatları ve kurdaki yükselişle birlikte FAVÖK ise 2022 yılında yüzde 24 artışla 184 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Üretim hacmimizi ve tesis verimliliğimizi artırmak için yeni yardımcı kaynak yönetmeliğine paralel olarak biyokütle tesisi alanlarında 2022 yılı son çeyreği ile 2023 yılının ilk çeyreğinde toplamda 3,6 MW kurulu güce sahip hibrit güneş enerjisi yatırımımızı tamamlamayı hedefliyoruz. Toplamda 100 MW gücünde güneş enerji santralleri ve bu santrallere bütünleşik 100 MW saat kapasiteli elektrik depolama tesisi kurmak için Kasım 2022’de EPDK’ya ön lisans başvurumuzu yaptık.