CMO AJANDASINDA KAMPANYA

Pazarlama derslerinde kampanya ve promosyonun dönemsel ve süreli olduğu anlatılırken bugün enflasyonist ortamda kampanyaların süreliden "sürekli"ye geçtiğini görüyoruz. Peki bu dönüşüm nasıl gerçekleşti? Şirketler kampanyalı satışları artık bir ciro hedefi olarak koyuyor mu? Yayın Kurulu Üyemiz Güven Borça'nın sorularını yanıtlayan CMO'lar, Doğtaş'ta cironun yüzde 15-20'sinin, LIttle Caesars'ta yüzde 80'inin, Pegasus Hava Yollları'nda yüzde 1'inin, PHILIPS Kişisel Sağlık Ürünleri'nde yüzde 35'inin kampanyalı satışlardan elde edildiğine dikkat çekiyor. Peki kampanyalar neden 365 güne yayılıyor? Detaylar araştırmamızda.

365 GÜN KAMPANYA?
Doksanlı yıllarda New York’ta aldığım satış promosyonları eğitiminde hocalar, bir şeyin altını çok net çizmişti: Promosyon taktiktir yani stratejik bir unsur değildir. Sürelidir yani yılın her günü olmaz ve ek fayda sağlar. Yani yapıyormuş gibi yapmamak lazım.  Ama günümüzde hemen her üründe hiç bitmeyen abartılı kampanyalar görüyoruz. Yılın her günü yüzde 70 indirim var. Ben hala doğru bildiklerime bağlı kalmaya çalışıyorum ama bazen acaba bir şeyler değişti de ben mi kaçırdım diye düşünmeden edemiyorum.

Doğtaş Ürün ve Marka Direktörü Çağrı Öztürk
Kampanyanın rolü nasıl değişti?
Daha öncesinde kampanyalarla hedefin üzerinde ciro planlaması yapılırdı, şimdi kampanyalar hedefi yerine getirmek için kullandığımız bir yönteme dönüştü.

Sadece tüketici değil, ekonomik gelişmeler de markaları sürekli kampanya kurgusuna itti. Rekabet artık daha sert hissediliyor. Hem rakiplerden pay almak hem yeni müşteri yakalamak için kampanyalar kozu dÅÇevreye girdi. Analiz sonuçlarına göre kampanya ve promosyonlar tüketicilerin satın alma davranışları üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkiye sahip. Bugün ekonomideki her gelişmede kârlılığı yönetmek adına fiyat geçişleri yaşanıyor.

YÜKSEK ENFLASYON ETKİSİ

Yüksek enflasyon ortamında bireylerin ve firmaların fiyat algıları bulanıklaşır. Fiyatların sürekli ve orantısız artışı, neyin ucuz, neyin pahalı olduğunu anlamayı zorlaştırır. Enflasyonist ortamda fiyatlardaki bu artış beklentisi, tüketicileri alım kararlarında aceleci davranmaya itiyor. Bu yüzden oluşan sürekli bir talep var. Bu ortamda tüketiciden pay almak adına talepleri iyi analiz ediyoruz. Analizler sonucunda nokta atışı doğru ürünlere kampanya yönetimini devreye alıyoruz.

HEDEF ODAKLI

İş sonuçlarına en başarılı şekilde etki eden kampanyaların ortak çıkış noktası, hedeflerin ve stratejilerin çok net bir şekilde belirlenmiş olması. Doğru stratejinin üzerine çarpıcı, akılda kalıcı kreatif fikirlerin kurulması ve bunların doğru bir şekilde uygulanması hedef tutturmada önemli bir rol oynuyor. Kampanyalı satışlarımızı, büyümeyi gerçekleştirme adına destekleyici güç olarak görüyoruz. Yüzde 15-20 gibi oranlar, hedef için destekleyici olabiliyor. Daha öncesinde kampanyalarla hedefin üzerinde ciro planlaması yapılırdı, şimdi kampanya hedefi yerine getirmek için kullandığımız bir yönteme dönüştü.

Digital Exchange CEO’su EMRAH PAMUK
“Kampanyalar seo optimizasyonuyla uyumlu düzenlenmeli”
Performans pazarlamasını SEO optimizasyonu ile uyumlu düzenleyen kampanyalar tüketiciye ulaşıyor, markaya ciro kazandırıyor. En iyi veri, en güzel sonuçları sağlar. Bu bilinçle yapılan kampanyalar da mutlaka markalara başarıyı getirir.

Dijitalleşmeyle birlikte hayatımıza giren yenilikler, alışveriş kültürünü ve pazarlama ekosistemini tamamen değiştirdi. Bir ürün ve hizmet satın almadan önce dünya pazarının yüzde 90’ına sahip olan Google'da o ürün ve hizmetin ismini, markasını ya da yerine getirdiği işlevi girerek arama yapıyoruz. Önce bilgilenmek, ürünü, hizmeti tanımak için en az 2 influencer marketing videosunu Facebook, Instagram, TikTok ya da YouTube’da izliyoruz. Satın alma fikrimiz oluştuğundaysa Google aramalarına geri dönerek, pazar yerleri ya da markanın e-ticaret sitesi üzerinden en uygun ekonomik şartlardaki, güvenli ve sağlıklı alışveriş deneyimini sunan yerden siparişimizi veriyoruz.

PERFORMANS PAZARLAMASI

Günün sonunda markanın ürün ve hizmeti için yaptığı tüm pazarlama çalışmaları, verdiği ilanlar, yaptığı harcama, siteye aldığı tıklama, satış oranları, yorumlar ve cirosu ölçümlenebilir verilere dönüşerek performans pazarlaması alanını oluşturuyor. Bu noktada da devreye tüm bu ekosistemi bir arada tutan en önemli pazarlama unsuru Arama Motoru Optimizasyonu yani daha bilinen ismiyle SEO devreye giriyor. Bu da beraberinde markaların SEO yarışını getiriyor. SEO optimizasyonunu en başarılı şekilde uygulayan markalar ciro, itibar ve bilinirlikte ön sıralara yükselirken pazarlamaya büyük bütçeler ayırmış olsalar da SEO optimizasyonunda geri kalan markalarsa yarışta geride kalıyor.

“COĞRAFYAYA ÖZEL KAMPANYA DÜŞÜNÜLMELİ”

Performans pazarlaması, tüm pazarlama faaliyetlerinin ölçümlenebilmesiyle mümkün. Dijital pazarlamada tüm veriler kayıt altındadır. Reklam ne kadar yayınlandı, kaç kişi izledi, kaç tüketici reklamdaki linke tıklayarak satış alanına gitti, kaçı alışveriş yaptı, kaç tüketici ürünü hizmeti tavsiye etti, sosyal medyada paylaştı? Tüm bunların toplamı sayesinde performans pazarlaması yapılır ve gelecek pazarlama çalışması için yol haritası belirlenir. Performans pazarlamasının verimli gerçekleşmesi içinse SEO optimizasyonunun iyi gerçekleşmesi gerekir. Pazarlamanın ilk faaliyeti ürünün isminin Google ve diğer arama motorları Bing, Yandex, Baidu, Ask.com gibi sitelere uyumlu olması gerekir. O nedenle hangi coğrafyada pazarlama yapılıyorsa, o bölgede geçerli arama motoruna uygun SEO optimizasyonu yapılmalı. Google için yapılan çalışma Google Analytics ile performansın ölçümü yapılmalı böylece eksikler nerede görülmeli ve o alanlarda iyileştirmeler gerçekleştirilmeli. Her kampanya bir performans ölçüm aracıdır. En iyi veri, en güzel sonuçları sağlar. Bu bilinçle yapılan kampanyalar da mutlaka markalara başarıyı getirir.

Pegasus Hava Yolları Pazarlama ve E-Ticaret Direktörü AHMET BAĞDAT
“Kampanyalarda ana hedefimiz ciro değil”
Kampanyanın tüketicinin istek ve ihtiyacına uygun olması çok önemli. Çünkü parayı doğru yere harcama konusunda düşünerek ilerleyen tüketici için en akıllı seçimi yapabilmesi kritik.

Enflasyonla birlikte gelen fiyat artışlarından dolayı tüketicilerin satın alım rutini yıllar içinde farklılaştı. Markalardan gelen kampanya teklifleri; tüketicinin fırsatı ya da faydayı kaçırmama duygusundan, “Bir daha bunu bulamazsam” endişesinden dolayı satın alıma çok daha hızlı dönmeye başladı. Bu da hızlı satış istenilen durumlarda kampanya teklifleri vererek beklediğimiz satışı almak için güçlü bir araç oldu.

“İHTİYACA UYGUN OLMALI”

Kampanyanın tüketicinin istek ve ihtiyacına uygun olması çok önemli. Çünkü parayı doğru yere harcama konusunda düşünerek ilerleyen tüketici için en akıllı seçimi yapabilmesi kritik. Dolayısıyla kampanya noktasında tüketici ve markalar arasında karşılıklı gelişen bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz. Kampanyalı satış özelinde ciro olarak bir hedefimiz bulunmuyor. Kampanyalarımızda ana hedefimiz ciro değil, misafirlerimizin uygun uçuşlarda seyahat edebilmesini sağlamak.

“GENİŞ KİTLEYE ERİŞMEK İSİTYORUZ”

Bu sebeple hedeflerimizi ciro olarak değil misafir sayısı olarak belirliyoruz. Hedefler her kampanya öncesinde kampanyanın ve pazarın koşullarına göre belirleniyor. Ciro bazlı bir hedefimiz yok. 2022 yılı için kampanyalardan elde edilen gelirin toplam gelire oranı yüzde 1 civarında. Kampanyalarda geniş kitlelere erişmek istiyoruz ve kampanyalı fiyatlarımızı çok cazip seviyelerde belirliyoruz, bu da gelir olarak toplam ciro içindeki payını sınırlıyor. 2023 yılı için de özel bir ciro hedefi planlamadık.

Türk Hava Yolları Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı AHMET OLMUŞTUR
“Sağladığımız faydayı katlayacağız”
MIles&SmIles üyelerimize sadece uçuş esnasında değil, hayatın her anında sunduğumuz ayrıcalıklarla mil kazandırıyor, ödül biletlerle tekrar uçuşlarımızda ağırlıyoruz.

Türk Hava Yolları olarak, kurulduğumuz ilk günden beri daha iyisini gerçekleştirme hedefiyle yolcularımıza seyahatlerinde güven ve konforun yanında kusursuz bir seyahat deneyimi sunmak için çalışıyoruz. 1989 yılında hayata geçirdiğimiz sadakat programımız Miles&Smiles, bugün 16 milyonu geçen üyesi, 200’den fazla program ortağı ve Star Alliance gücüyle dünyanın en iyilerinden biri olarak büyümeye devam ediyor.

“HAYATIN HER ANINDA AYRICALIK SUNUYORUZ”

Miles&Smiles üyelerimize sadece uçuş esnasında değil, hayatın her anında sunduğumuz ayrıcalıklarla mil kazandırıyor, ödül biletlerle tekrar uçuşlarımızda ağırlıyoruz. Türk Hava Yolları yolcu programı Miles&Smiles ile kıymetli iş ortaklarımızdan biri olan Garanti BBVA arasında 2000 yılında başlattığımız başarılı iş birliğimizi 2028 yılına kadar devam ettirme kararı aldık. Başta değerli Miles&Smiles üyelerimiz olmak üzere, taraflara bugüne dek sağladığı faydayı önümüzdeki süreçte daha da katlayacağına inanarak bu anlaşmanın her iki kurum için de hayırlı olmasını diliyoruz.

Philips Kişisel Sağlık Orta Doğu, Türkiye, Afrika Pazarlama Direktörü HATİCE VANLIOĞLU
“Sürekli kampanyanın nedeni yaşama maliyeti krizi”
Kampanyaların sürekli hale gelmesinde en önemli etkinin yaşama maliyeti krizi ve yüksek enflasyon olduğunu söyleyebilirim. Bu iki etmen tüketicinin alım gücünü belirlediği için ekonomiye ve dolaylı olarak da tüketicinin talebine yön vermeye başladı.

2020’de başlayan pandemi ve ardından gelen Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında küresel ölçekte bir yaşama maliyeti krizi meydana geldi. Yaşama maliyeti krizi ve yüksek enflasyon, tüketicileri uygun fiyatlı markalara ya da daha fazla promosyonlu ürün almaya yöneltti. Bu yönelim, ekonomik koşulların oluşturduğu bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

UZUN DÖNEMLİ STRATEJİ

Philips olarak, sadece kısa dönemi değil, uzun dönemi kapsayacak şekilde stratejimizi kurguluyor ve promosyonun yanında diğer ana enstrümanları da konumlandırıyoruz. Ana akım medya kanalları başta olmak üzere zengin bir kanal karması kullanarak daha fazla tüketiciye ulaşıyor ve yenilikçi ürünlerimizin lansmanlarını planladığımız şekilde yürütüyoruz. İletişim kampanyalarımızı yeniliyor ve tüketicilerimize daha zengin içerikler sunmaya çalışıyoruz. Mayıs ayına kadar başladığımız kampanyalarımızdan iki tanesi tamamen yeni hazırlandı.

ÖZEL GÜN KONUMLANDIRMASI

Promosyonu daha yüksek sezonda ve özel günlerde konumlandırarak tüketicilerimize fayda sunmayı tercih ediyoruz. Bu anlamda Sevgililer Günü, Kadınlar Günü, Ağız Sağlığı Günü, Anneler Günü ve Babalar Günü yılın ilk yarısında promosyon takvimimizi ağırlıkla planladığımız dönemler oluyor. Sonuç olarak kampanyaların sürekli hale gelmesinde en önemli etkinin yaşama maliyeti krizi ve yüksek enflasyon olduğunu söyleyebilirim. Bu iki etmen tüketicinin alım gücünü belirlediği için ekonomiye ve dolaylı olarak da tüketicinin talebine yön vermeye başladı. Kampanyalarımızı belli özel dönemlerde planladığımız için bu dönemleri kapsayan özel satış hedeflerimizi mutlaka önceden belirliyoruz.

HER KANALDA AYNI ANDA

Hedeflerimizi sahada ve merkez ofisimizde bulunan tüm ekiplerimizle paylaşıyor ve bu şekilde tüm ticari ekiplerimizin kampanya dönemlerine odaklanmalarını sağlıyoruz. Kampanyalarımızı kendi online mağazamız dahil tüm kanalları kapsayacak şekilde planlıyoruz. Bu şekilde, tüketicilerimizin dilediği satış kanalını tercih ederek, kampanyalardan faydalanabilmelerine olanak tanıyoruz. Tüketicilerimize alım tercihlerinde sağladığımız bu özgürlüğün çok olumlu faydalarını gördük. Bu özgürlüğü hem fiyat hem kanal alternatifleriyle desteklemenin de pozitif etkileri oldu. 2022 yılının ilk yarısında kampanyalı satışlarımızın oranı yüzde 28 olarak gerçekleşti. 2023 yılında bu oranın yüzde 35 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz.

Çelebi Gıda ve Little Caesars CMO'su PELİN ÇİFTÇİOĞLU
“Tercihler kampanyalarla şekilleniyor”
Enflasyonist ortam, müşteriyi fiyat odaklı DÜŞÜNMEK ZORUNDA bırakıyor. ONLINE satış platformlarının çeşitlenmesi zaten yoğun olan rekabet ortamında müşteriye ihtiyacıyla ilgili en iyi değeri sunma çabasını zorunlu kılıyor.

Müşterileri satın almaya ikna etmek konusunda indirim, tüm zamanların en çok ilgi gören pazarlama uygulamalarından biri. Bir diğeriyse fast food alanının doğurduğu ‘Bir alana bir bedava’ kampanyası denebilir. Gelinen noktada fast food alanında müşteri tercihleri büyük oranda fırsat kampanyalarıyla şekilleniyor. Fakat, bu etkileşimi yapan klasik ‘her arz kendi talebini yaratır’ kuralı değil, müşterinin istek ve ihtiyaçları. Karşımızda, neyi ne zaman alacağını indirimlere göre planlayan yeni bir müşteri grubu var. Enflasyonist ortam, müşteriyi fiyat odaklı düşünmeye zorunlu bırakıyor. Online satış platformlarının çeşitlenmesi zaten yoğun olan rekabet ortamında müşteriye ihtiyacıyla ilgili en iyi değeri sunma çabasını zorunlu kılıyor.

“VERİLERLE HAREKET EDİYORUZ”

Toplam ciro hedefleri üzerinden ilerliyor ve bizi bu ciroya taşıyacak hamleleri verilerin desteğiyle planlıyoruz. Dijital pazarlamanın doğasında, ‘Yılın başında planlama yaptık, yıl boyu bu plana uyarız’ gibi bir yaklaşım olamaz. Bir teknoloji şirketi titizliğinde, tüm hamlelerimizi müşterilerin yıl içindeki tüketim alışkanlıklarına göre verilerden yola çıkarak planlıyoruz. Toplam ciromuzun yüzde kaçının kampanyaları belirlediği, yaptığımız iletişim çalışmalarına göre şekilleniyor. Toplama baktığımızda kampanyalı satışların oranı yüksek ama bu kampanyalar müşterinin özel ihtiyaçlarına göre şekillendirilmiş farklı değer önerileri içeriyor.

“TERCİH NEDENİ SADECE FİYAT OLMAMALI”

2022 yılında satışlarımızın yüzde 76’sı kampanyalı satışlardan geldi. 2023 yılında bu oran bugüne dek yüzde 80. Kampanyaların satış platformlarında ve kendi satış kanallarımızda yapılacak olan pazarlama çalışmalarıyla performansını yönlendirebiliyoruz. Korumaya çalıştığımız ve neredeyse tüm çalışmalarımızın temelini oluşturan konu şu: Müşterilerimize Little Caesars’ı tercih ettiren etken sadece indirim olmamalı, birebir aynı veya daha ekonomik bir fiyatla karşılaştığında bile Little Caesars’ı tercih etmeli. Verileri doğru toplamamız ve bu verileri sağlıklı analiz etmemiz sayesinde her durumda bizi tercih eden müşterilerimize çok daha özel fiyatlar sunma şansımız var.