CMO'NUN MARKA KONUMLANDIRMA TEORİSİ

AMGEN TÜRKİYE'DE PANDEMİ İLE BİRLİKTE NELER DEĞİŞTİ? PEGASUS, MARKA KONUMLANDIRMASINI NASIL GERÇEKLEŞTİRİYOR? OTOKOÇ OTOMOTİV, DÜNYADA YAŞANAN GELİŞMELERİ NASIL TAKİP EDİYOR? PHILIPS'E GÖRE MARKA KONUMLANDIRMANIN ÖNEMİ NEDİR? HEPSİBURADA'NIN MARKA KONUMLANDIRMA STRATEJİSİ NEDİR? TEKNOSA'DA TÜKETİCİLER NELERE DİKKAT EDİYOR? sahibinden.com, YOL HARİTASINI NASIL BELİRLİYOR? TRENDYOL'UN EKOSİSTEMİNDE NELER VAR? LOGO GRUP'TA MARKA KONUMLANDIRMA HANGİ SIKLIKLA GÜNDEME GELİYOR? BOYNER, MARKA KONUMLANDIRMADA NELERE ÖNEM VERİYOR?

Konumlandırma teorisiyle seksenlerin sonunda tanıştım. Doksanlar boyunca da hemen her projemde bana çok faydası oldu. Jack Trout ve Al Ries’in bu konuyla ilgili tüm kitaplarını da okudum istisnasız. Açıkçası onlar sayesinde çok güzel başarılar yaşadım iş hayatında.

Tabi sadece beni değil, tüm pazarlama dünyasını da derinden etkiledi. Peki sonra ne oldu? Herkes konumlandırma teorisini uygulamaya başlayınca sadece onunla fark yaratmak zorlaştı. Çünkü teori markalara der ki bir kategorinin veya alt kategorinin algıda birinci veya ikincisi ol. Üçüncü ve sonrası için işler zor. Yani temeli doğru olmasına rağmen konumlandırma teorisi bir çok pazarda tek başına işe yaramaz hale geldi. Çünkü herkes öğrendi ve ilk pozisyonları sahiplendi. Mesela biz doksanlarda Türkiye’de yaptığımız işlerin benzerlerini iki binlerde Irak’ta yaptık çünkü oralar henüz bakir idi. Şimdi oralar da doldu.

Ve üzerine dijital dönüşüm geldi. Yani süpermarkette ürün seçme temelinden yola çıkan konumlandırma teorisi e-ticarette çoğu zaman büyük faydalar üretemez hale geldi. Metaverse dünyasında neler yapacak, görmek lazım. Öte yandan, bugün tek başına işe yaramasa da bence teoriyi yine de bilmek lazım. Çünkü özünde insan beyninin çalışma prensipleri üzerine kurulu. Teşekkürler Jack Trout and Al Ries.

Amgen Türkiye, Onkoloji ve Hematoloji İş Birim Direktörü Selim Özyılmaz:
Pandemi ile birlikte ‘marka konumlandırma’nın önemi arttı

Marka Konumlandırma, pandemi ile birlikte değişen ve hayatımıza yeni giren ihtiyaçları düşününce zaman zaman dönüp bakılması gereken bir motto haline geldiğini düşünüyorum. Bu motto’nun tek belirleyicisi ise artık pazarlamacılar değil, başarılı bir konumlandırma mutlaka müşteri deneyiminden öğrenen ve geri beslenen, adeta yaşayan bir süreç artık. Deneyim, sosyal medya gibi hızlı akan mecralarda paylaşıldıkça müşterinin de marka ile ilgili çok hızlı oluşan bir konumlandırması var ve pazarlamacılar artık çok daha çevik bir şekilde müşterilerine nasıl bir fayda sağladıklarını, neler hissettirdiklerini takip etmek durumunda.

Ürünün hastaya sunduğu fayda ön planda

İlaç sektöründe, özellikle yenilikçi ilaçlarda ürünün hastaya sunduğu fayda çok ön planda. Bu anlamda Amgen olarak çalıştığımız tüm terapötik alanlarda gerek kullandığımız teknoloji itibarıyla gerekse kalitemiz ile kendi türünün öncüsü ilaçları hastalarımız ile buluşturmaya devam ediyoruz. Bu kadar somut bir fayda önerimiz ve farklılaşma noktamız olduğu için de ürünlerimizin pazarlaması konumlandırma fikri ile oldukça örtüşüyor.

Logo Grup CMO’su Begüm Arş Türk:
Marka konumlandırma zamansız bir teori

Marka olarak farklılaşmanın artık sadece sunulan ürün ve hizmetler boyutunda değil, uçtan uca müşteri deneyimi olarak ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda, markamızın güçlü yönlerini müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda harmanlayarak yenilikçi çözümler sunan bir konumlandırmaya sahip olmasını önemsiyoruz. Konumlandırmayı artık sabit bir tanım olarak değil, yaşayan ve sürekli güncel tutmamız gereken bir konsept olarak görüyor ve yönetiyoruz. Marka konumlandırma zamansız bir teori, ancak tanımı ve uygulaması elbette her geçen gün gelişip değişiyor.

sahibinden.com CMO’su Nazım Erdoğan:
Markanın pusulası: ‘Marka Konumlandırma’
Marka konumlandırma teorisi ortaya çıktığı dönemden beri bir markanın pusulası işlevini görmekte. Bir ürünü tanıtırken, son kullanıcıyla iletişime geçerken ve hatta sosyal sorumluluk çalışmalarında bile markanın nerede duracağını, nasıl konuşacağını ve hatta nasıl davranacağını A’dan Z’ye bir rehber gibi belirleyen marka konumlandırmasının, bugün hala yararlı bir teori olduğunu söyleyebiliriz.

Konumlandırması net olmayan ya da marka konumlandırmasını özümseyememiş bir markanın iletişimi giderek bulanıklaşacaktır. Bu durumda hem marka yöneticileri hem de kreatif ajanslar açısından her bilgilendirme ve çalışma Amerika’yı yeniden keşfetmeyi gerektirebilir. Bu sebeple marka konumlandırma teorisi kesinlikle hala geçerlidir. Bu açıdan bakıldığında marka konumlandırma metodolojileri pek fazla değişmedi. Bu kavram yeni pazarlama çağının gerekliliklerine uyum sağladı. Önceleri, bir markanın kuruluşu esnasında belirlediği marka konumlandırması yıllar boyu değişmeden markanın ihtiyaçlarına hizmet edebiliyordu. Her gün milyonlarca bilgiyle algımızın durmadan değiştiği, gelişen teknoloji ile odağımızın sabit kalamadığı bu çağda ise marka konumlandırmalarının dinamikleşmesi de bir zorunluluk haline geldi.

Değişime ilham vermeyi amaçlıyoruz

Gelişen ve değişen koşullar, teknolojideki gelişim, pazarlamanın dijitalleşmesi, kullanıcıların alışveriş mantığının değişmesi, ihtiyaç algılarının farklılaşması gibi durumlar elbette marka konumlandırma kavramının yeniden yorumlanmasını gerektiriyor. Ancak kavramın özündeki; farklılık ve tercih edilebilir ayrıcalıklara sahiplik gibi olgular günümüzde de etkisini sürdürüyor. Günümüzde markalar sadece farklılık ve tercih edilebilir ayrıcalıklara sahiplik çatısı altında değil aynı zamanda amaca yönelik stratejiler de geliştiriyor, çünkü tüketiciler markanın değerlerini anladıklarında, markaya bağlanıyorlar. sahibinden.com’da önemli hikayeler anlatarak, sosyal ve çevresel nedenlerin ön saflarında yer alarak değişime ilham vermeyi amaçlıyoruz. Bu, keşfedilebilirliği artırıyor ve kullanıcılarımız da markaya daha yakın hissediyorlar. Tüm bu sebeplerle, yıllardır sürdürülebilirliği kurumsal değerlerinin başında gören ve iş modelinin DNA’sında bulunduran bir kurum olarak iki senedir düzenli olarak “İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı” raporumuzu paylaşıyor, kullanıcılarımızın dünyanın ömrünü uzattığı ve döngüsel ekonomiye katkı sağladığı gerçeğini somut veriler ile gözler önüne seriyoruz.

Otokoç Otomotiv Pazarlama Müdürü Esra Arslanbaş Kaynak:
Dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz

Marka yönetimi stratejimizde ve pazarlama aktivitelerimizde konumlandırma önemli bir rol oynuyor. Dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip ederek, pazarlama stratejilerimize gereken şekilde yön veriyoruz. Dünyada müşteri ihtiyaçları ve davranışları değişirken, yaşanan dijital dönüşüm, müşterilerin seçeneklere ve bilgiye hızla erişebilmesinin önünü açıyor. Otokoç Otomotiv olarak müşterilerimizi yakından tanıyarak süreçlerimizi dijitalleşmeye devam ediyor, veriye dayalı ileri analitik uygulamaları ile bütüncül hizmetler geliştirip sunuyoruz.

Teknosa CMO’su Emre Kurtoğlu:
Tüketicilerin markaları algılama şekilleri ve yaklaşımları değişti

Günümüzde tüketicilerin markaları algılama şekilleri ve markalara yaklaşımları daha yüksek farkındalıkla şekillenerek değişti. Dolayısıyla, markaların itibar algısını oluşturan unsurları doğru stratejiler etrafında şekillendirmeleri de bugün çok daha kıymetli bir hale geldi. Marka konumlandırması ürüne değil zihne yaptığınız bir şeydir. Pazarlamanın savaş alanı da zihindir, yalınlık ve tutarlılık gibi iletişim açısından son derece önemli olan noktaları ortaya koyan konumlandırma teorisi bu nedenle hala çok önemli.

Konumlandırma stratejimiz; veriye dayalı ve geçişken

Marka yönetiminde konumlandırma stratejimizi müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlama ve taleplerini geliştirme, onların zihinlerinde pay alma noktasında hala uyguluyoruz. Konumlandırma stratejimiz, sahip olduğumuz müşteri datasını doğru okuyarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarını ön plana koyan daha veriye dayalı ve geçişken bir yapıya sahip.

Philips Kişisel Sağlık Ürünleri Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Pazarlama Direktörü Hatice Vanlıoğlu:
Marka Konumlandırma önemli hale geldi
Son 2,5 yılda yaşamış olduğumuz pandemi dönemi ile tüketici davranışlarının çok hızlı değiştiğini, beklentilerin yeniden evrildiğini gözlemledik. Bu dönemde hem markaların iletişim ve pazarlama anlayışında; hem de tüketicilerin markalardan beklentileri konusunda önemli değişimler gerçekleşti.

İklim değişikliği, sürdürülebilirlik, toplumun her kesimi için eşitlik gibi sosyal ve çevresel konularda markalardan beklenti arttı ve tüketiciler tercihlerini yaparken markanın kendi yaşam değerlerine ne kadar hizmet edip etmediğini daha fazla sorgular hale geldi. Bu gelişme ile marka konumlandırmasının hiç olmadığı kadar önemli bir hale geldiğine inanıyoruz. Marka vaadiniz ve bu vaadi gerçekleştirmek için yaptığınız çalışmalar tüketicilerin takip ettiği ve sizi sorumlu tuttuğu konular haline geldi.   

‘Hayatı iyileştirme’ vizyonu ile hareket ediyoruz

Dünyada 130, Türkiye’de ise 90 yılı aşkındır faaliyetler gösteren bir kurum olarak bu anlayış markamızın ana odağı. Kurulduğumuz günden bu yana ‘hayatı iyileştirme’ vizyonu ile hareket ediyoruz ve bu sunduğumuz ürün ve çözümlerden, iş yapış süreçlerimize kadar her alana yansıyor. Markamızın gücünü de buradan alıyoruz. Marka stratejimiz global marka ekipleri tarafından belirleniyor. Biz de global stratejimizi destekleyecek yerel marka /pazarlama aktiviteleri planlıyor ve hayata geçiriyoruz.

Hepsiburada CMO’su Ender Özgün:
Markayı yaratmak ve hayatta tutmak önemli

Markaların ekosistemlerinde yaptığı her işin amacının, varoluş sebebine ve değerler zincirine yönelik olması gerektiğini düşünüyorum. Bu amaçlar da tüketicinin aklında ve gönlünde bıraktığı algıya hizmet ediyor. Bu nedenle bir markayı yaratmak ve hayatta tutmak geçmişte olduğu gibi bugün de çok önemli. Marka yaklaşımınızla, pazardaki yerinizi, ulaşmayı hedeflediğiniz müşterilerinizle aranızdaki ilişkiyi birçok açıdan şekillendirirsiniz. Stratejik bir plan çerçevesinde şöyle soruların yanıtlarını verirsiniz: Müşterileriniz sizin için ne düşünmeli, nasıl hissetmeli, hangi karakter gözünde canlanmalı, siz olmasaydınız hayatından ne eksilirdi?

Stratejik hedefimiz: müşterilerimizin ‘dijital yol arkadaşı’ olmak

Müşterilerimizin online alışveriş deneyimini mükemmel hale getirmekten öte, onlara dijital yol arkadaşı olarak ‘İyi ki varsın Hepsiburada’ demelerini sağlamak, sunduğumuz ‘yaşayan ekosistemde’ hayatlarının her anlarında, tüm dikey hizmetlerimizle yanlarında olmak stratejik hedefimiz. Bu hedefimize ulaşmak için her mecrada tutarlı bir iletişim stratejisi takip ediyoruz ve yarattığımız her yeni hizmetle kalplere girmeyi istiyoruz.

Pegasus Hava Yolları Pazarlama ve E-ticaret Direktörü Ahmet Bağdat:
Marka konumlandırma hala çok önemli ve geçerli

Pegasus Hava Yolları olarak, sektördeki konumlamamızın sağlıklı bir noktada olduğundan emin olmak için etkin ve sürekli bir şekilde çalışıyoruz. Marka konumlandırmanın hâlâ çok önemli ve geçerli olduğunu düşünüyoruz.  Bizce konumlama; şirketin sahip olduğu yetkinliklerden beslenerek, sektörün bütünü, hedef kitle, paydaşlar, iş ortakları ve rekabet nezdinde elde ettiği ayrıştırıcı pozisyondur. Dinamik bir şekilde gelişmekte olan şirket yetkinlikleri, değişen hedef kitle beklentileri ve rekabet koşulları çerçevesinde bizim de pozisyonumuzun her zaman geçerli ve stratejik olarak doğru bir noktada olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Tüm ürün, hizmet, organizasyon ve iletişim adımlarımızı da bu konumlamayla örtüşecek şekilde atıyoruz. Konumlandırma fikrini uyguladığımızı söyleyebilirim. Tabii bu konumlamanın sadece bir söylem ya da iletişim boyutunda kalmamasına, şirketin tüm ürün ve hizmet anlayışına yansıyarak hedef kitlede somut çıktılar yaratmasına dikkat ediyoruz. Ayrıca, geçmişe göre ürün ve hizmetlerin bütünsel müşteri deneyimi tarafının ön plana çıktığını, dijital dönüşümün çok kritik olduğunu düşünüyoruz.

Trendyol Grubu CMO’su Erdem İnan:
30 milyondan fazla kişiye dokunan bir ekosistem

Trendyol, müşterileri, satıcıları, üreticileri, iş ortakları ve tedarikçileriyle beraber 30 milyondan fazla kişiye dokunan bir ekosistem. Farklı uygulamalarımızla platformumuzda yer alan 270 binden fazla satıcımızın işlerini dijitalde büyütmelerine destek olurken, ekosistemizi de büyütmeyi hedefliyoruz. Kasım kampanyaları satıcılarımızın önemli satış rakamlarına ulaştığı bir dönem. Bu sebeple, onları Kasım ayına en iyi şekilde hazırlamak için çalışmalarımıza başladık. ‘Çözüm Ortağım’ uygulamasında satıcılarımız e-ticaret süreçlerinde onlara yardımcı olacak fırsatları bulacak.

Boyner Büyük Mağazacılık Pazarlama ve Marka Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Nurçin Koçoğlu:
Marka konumlandırmada istikrar önemli
Marka stratejisini konumlandırmadan ayrı düşünemeyiz. Markanızı konumlandırdığınız alanda istikrarlı bir şekilde adımlar attığınızda müşterileriniz de aynı yöne doğru yöneliyor. Bir adım ötesinde, müşterilerinize iyi hissettiren bir deneyim sunduğunuzda müşteri alışkanlıkları ve davranışları da markanın konumlanmasına göre şekilleniyor.

Boyner, müşterilerini iyi hissettiren bir deneyim sunmaya odaklanıyor. 600’den fazla markayı bünyemizde barındıran bir marka olarak ihtiyaç alışverişine değil, deneyime odaklanan, uğranmaktan, zaman geçirmekten keyif alınan, şimdi ne var acaba diye merak edilen, dinamik bir alana konumlandırıyoruz. Çoğu zaman da müşteri beklentilerinin dahi bir adım ötesine geçerek deneyimini keyifli hale getirecek deneyimler, yenilikler sunuyoruz. Müşterilerimize her kanalda keyifli bir deneyim sunmak ana hedefimiz. Bu amaçla Boyner Now gibi online ve mağazacılık deneyimini birleştiren hizmet alanında yenilikleri, Boyner Cadde ile başlayan ve yaygınlaşan deneyim odaklı, sürdürülebilir ve hayatın içinde akan mağazacılık çalışmalarını sektörümüzde ilklere imza atarak hayata geçiriyoruz. İyi hissettirmek odağımızda iken diğer yandan içinde bulunduğumuz dünyaya iyilik de projelerimizde bize ışık tutuyor. Örneğin çok yakın zamanda Help Steps uygulaması ile olan iş birliğimizi duyurduk. Bu anlamlı iş birliğimizde, kullanıcıların attığı adımlar Boyner ile 2’ye katlanıyor ve bu adımlar sivil toplum kuruluşlarına ya da Askıda İylik projemize bağışlanmak üzere iyiliğe dönüşüyor.

Deneyime beş duyuyu katmak da bizi heyecanlandırıyor. Avrupa’nın en büyük kahve zinciri olan ve 12 yıl üst üste İngiltere’nin “En sevilen kahve zinciri” seçilen Costa Coffee Türkiye’ye ilk kez Boyner ile geldi. Mağazalarımızdaki deneyime kahve kokusu ve lezzet de ekledik. Yıl sonuna kadar Costa Coffee olarak 6 mağazaya çıkmayı hedefliyoruz. Boyner ve Costa Coffee birlikteliği bambaşka bir dinamizmi de beraberinde getirdi diyebilirim.​​​