DİJİTAL DEVRİM: SİSTEM9

Temelleri bundan 16 yıl önce atılan Sistem 9, bugün sayısı 200'ü aşan kurumun çözüm ortağı. Tasarruf ettirecek, çalışan bağlılığını güçlendirecek, satışları artıracak, müşteri memnuniyetini yükseltecek "harikulade" tanımlamasına mazhar bir ürün sunuyor. Bu ürünün global adı "DIgItal SIgnage"... Türkçe bir ifadeyle "Dijital Yayın Ve Bilgilendirme Ekranları". Lokasyona özel yayın kabiliyetini barındıran bu sistemler ile tek tuşla, istediğiniz mesajı anında yayınlayabiliyorsunuz. "Yönetim Kurulu Başkanı" unvanına, aynı zamanda kurucusu Kaan Akın'ın sahip olduğu Sistem 9, bilgiyi karşı taraftan alarak en doğru şekilde işliyor, marka ile hedef kitlesi ve çalışanları arasında sürdürülebilir bir dijital bağ kuruyor. Sistem 9'u, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında Türkiye'nin markası haline dönüştüren Başarılı iş insanımız Kaan Akın'ı dinledik...

YAPILMAYANI YAPMAYI HEDEFLEDİM
Üniversite yıllarına uzanan girişimci ruhunuzdan bahseder misiniz?

Her zaman yapılmayanı yapmayı hedefledim. Üniversiteden mezun olmamla birlikte girişimcilik faaliyetlerinde bulunmaya başladım. Ticari hayata atılmam ise 1992 yılında kurduğum yıkama firmasıyla oldu. Kısa sürede ciddi ilerleme kaydettik. Günlük 150 kilogramlık kapasitemizi, 7 ton gibi yüksek bir seviyeye taşıdık. Sonraki yıllarda ise sektördeki stratejik bir kuruma satışını gerçekleştirdik. Ardından çocukluğumdan beri özel ilgi alanım olan, hatta hobi gözüyle baktığım bilişim alanında bir şirket kurdum. Buradaki çalışmalarımız neticesinde, içlerinde global olanların da olduğu kuruluşlara anahtar teslim hizmet veren bir işletme konumuna geldik. 2003’teki ortaklık anlaşmasıyla, ağırlıklı olarak yazılım hizmetlerinde büyüdük. 2005’te ise Türkiye’nin dijital dönüşümünde ses getirecek projelerine imza atmak için Sistem 9’u kurduk. 

SİSTEMİ, İLK KUAFÖR SALONU İLE BERBERLERDE UYGULADIK
Sistem 9’un kuruluş hikâyesini anlatır mısınız?

IT (Bilgi Teknolojileri) geçmişimin de olması ve kariyerimde değişiklik yapma düşüncesiyle, yeni teknolojilere odaklanmak üzere 2004 yılında dünya gezisine çıktım. Son olarak Londra’da, dijitalleşmenin odağında yeni mecralara yönelimin başladığını gözlemledim. Özellikle kapalı alanlarda yer edinen merkezi yayın sistemleri ilgimi çekti. Söz konusu ekranların amacını öğrendiğimde, bu sistemi Türkiye’ye taşımaya karar verdim. İşin içinde hem IT hem de reklam vardı. İstanbul’a döndüm. O zamanki ortaklarıma konuyu açtım ve bu sistemi ilk olarak, seçkin kuaför salonları ile berberlerde uygulamak üzere başlattık. Sistem 9’un temelleri böylece, Mayıs 2005’te atılmış oldu. 

KURUMSAL İŞ BİRLİĞİ, İLK OLARAK BİR BANKA İLE GELDİ
2005 yılında, reklam alanında kuaför salonları ve berberlere yaptığınız indoor dijital yatırım, size hangi kapıyı araladı? 

O dönem faaliyette olan bir bankanın pazarlama yöneticisi, kuaför salonlarından birinde sistemimizi gördü. Bizimle iletişime geçerek benzer bir yayın sistemini bankalarına taşımamızı istedi. Kısa bir hazırlık sürecinden sonra ilk teklifimizi verdik ve anlaştık. Böylece “Digital Signage” alanında ilk müşterimizi kazandık. 100 şubede kurulum gerçekleştirildi. O günlerde Türkiye’de internet çok zayıf, ürün yok, çesit ise hiç yok. Hatta bu işi yapan başka kimse de yok…Tüm bu eksikliklere rağmen banka, yayınlarının işletmesini de yapmamızı talep etti; çünkü sistem çok güzel çalışıyordu. İlk referans kuvvetli olunca ve başarıyla hizmet verince, bu sektörden artan talepler geldi. Bu noktadan sonra, Sistem 9 kendini farklı bir sektörün içinde buldu. 2005’te başlattığımız yolculuk, aradan geçen 16 yılda bambaşka bir boyuta taşındı. Bugün, Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki çalışmalarıyla bizzat kendi oluşturduğu sektöre öncülük eden bir firma konumundayız.

BUGÜN DİJİTAL EKRAN GÖRMEMEK İMKÂNSIZ 
2005 yılında, İstanbul İstoç’ta, 2 katlı bir binada kurduğunuz hayâl, sizi dahi şaşırtan bir noktaya mı ulaştı?

Henüz bir zaman makinası, ışınlanma bulunmadı; ama hafızalarımız var. 16 yıl evvele gittiğimizde, dijital ekranlar ve dijital yayıncılık adına sektörlerde hiçbir hamle yoktu. Bugün perakendeden bankalara, sinemalardan restoranlara, havalimanlarından üretim tesislerine, holdinglerden hastanelere vb. birçok sektörde, dijital ekran görmemek imkânsız. İşte bu, neler başardığımızın en somut göstergesi. 

KURUMLARI GELECEĞE TAŞIYAN DİJİTAL ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ
Sistem 9’un sunduğu ürünleri, kısaca nasıl özetlersiniz?

Sistem 9, geliştirdiği uzaktan merkezi yönetim yazılımı, doğru içerik üretimi ile yönetimi ve üstün satış sonrası servis desteğiyle, kurumların tasarruf edeceği, çalışan bağlılığını güçlendirecekleri, satışlarını artıracakları, müşteri memnuniyetini yükseltecekleri bir ürün sunuyor. Bu ürünün global adı “Digital Signage” sistemleri. Türkçeleştirdiğimiz haliyle “Dijital Yayın Ve Bilgilendirme Ekranları” da diyebiliriz. 

Lokasyona özel yayın kabiliyetine sahip bu sistemler ile tek tuşla istediğiniz kurumsal mesajınızı anında yayınlayabiliyorsunuz. Gerçek zamanlı pazarlamada önemli olan; doğru zamanda, doğru hedefe, doğru önerilerle gitmek. “Digital Signage” ile müşterinize ve çalışanlarınıza bu tecrübeyi hissettirebiliyoruz. Tüm çözümlerin tek bir amacı var; insanların yaşam alanlarındaki kargaşayı kaldırmak ve teknolojik ortamda onlara kaliteli ve hızlı hizmet sunmak.

TÜM HİZMETLERİ TEK ELDEN VERİYORUZ
Teknik altyapıya yönelik ciddi yatırımlarınızdan söz eder misiniz?

Güvenlik konusuna titizlikle yaklaşıyoruz. Tüm hizmetleri tek elden ve anahtar teslim veriyoruz. 81 ilde profesyonel saha servisleri ve kurulum hizmeti sunuyoruz. Hatta yurt dışı sistem kurulumlarına da destek sağlıyoruz. Müşterilerimiz en ufak sorun yaşarsa, karşılarında tek muhatap olarak Sistem 9’u buluyor.

YERLİ YAZILIMA VE İNSAN KAYNAĞINA HEP GÜVENDİK
Dünyadaki teknolojik gelişmelerin önemli bir kısmı, yazılım alanına odaklı olarak ilerliyor… 

Evet… Son 20 yılın temel teknolojik gelişmelerine baktığımızda, yazılım alanında inanılmaz gelişmelere imza atıldığını tanık oluyoruz. Sistem 9’un Türk mühendislerince geliştirilen merkezi uzaktan yönetim yazılımı “S9Vision” ile yönettiğimiz “Dijital Yayın Ve Bilgilendirme Ekranları”nın sayısı, 22 ülkede 50 bine yaklaştı. Müşterilerimizin yurt dışındaki büyümelerine paralel, biz de yerli yazılımımızı ihraç etmiş oluyoruz. Bu da yabancı yazılımlara muhtaç olmadığımızı gösteriyor. Yazılım ve bu sektöre bağlı ekonomi olarak dışa bağımlılığımızı azaltmalıyız. Biz, Türk yazılımını yerli ve global müşterilerimiz aracılığıyla 22 ülkeye yayıp, projelerimizle alanında “Oscar” olarak kabul edilen birçok ödülü alarak ülkemiz adına üstümüze düşeni yapıyoruz.

ÜSTÜN TEKNOLOJİ, TASARRUFLU VE ÇEVRE DOSTU ÜRÜNLER...
Araştırmalar, “Dijital Yayın Ve Bilgilendirme Ekranları”nı kullanan şirketlerin; afiş, poster, katalog gibi baskı maliyetlerini düşürdüğüne işaret ediyor. Bu bağlamda neler söylersiniz?

Hizmet yelpazemizdeki tüm sektörlere; çevreye duyarlı, enerji tasarrufuna uygun ve ekosisteme katkıda bulunan çözümler sunuyoruz. Dünyanın “En esnek afişi” olarak kabul edilen dijital ekranlar, baskı maliyetini ortalama yüzde 40 düşürebiliyor. Şirketlerin sadece verimlilik ve marka bilinirliğini iyileştirmiyor. Kâğıt afişler, kullanıldıktan sonra çöpe gidiyor, ömürleri çok kısa. Çevre söz konusu olduğunda basılı işleri sadece kâğıt israfıyla değil, doğaya bırakılan kimyasallar, mürekkepler, solventler ve yapışkanlarla birlikte ele almalıyız. “Digital Signage”ların çoğu otomatik parlaklık kontrolüne sahip. Bu da enerjiyi koruyup, ekranın ömrünü uzatarak orta ve uzun vadede %30’a varan enerji tasarrufu sağlıyor. Bilgilendirme ve tanıtımlar artık dijitalleşmiş platformlarla birleşiyor. Tüm sektörleri, günümüzün ve geleceğin çevre dostu teknolojisine şimdiden hazırlık yapmaya davet ediyoruz. Hâlâ geç değil.

BIG DATA YATIRIMLARINI DÖRT KAT ARTIRACAĞIZ
Pandemi döneminin planlarınıza etkisi ne oldu?

Salgın sonrası, artık veri depolama ve veri analizi, firmalar açısından daha da önemli hale geldi. Yazılımımızı dünya standartlarında tuttuğumuz, Ar-Ge’ye, yapay zekâya, gerçek zamanlı pazarlama üzerine odaklandığımız bir yıl geçiriyoruz. Planlarımızı teknoloji ihraç eden şirket olmak, “Big Data” yatırımlarımızı dört kat artırmak üzere yapıyoruz. 

"AKILLI ŞEHİR" KURUYORUZ
“Akıllı şehir kuruyoruz” dediğiniz en yeni projenize dair bilgi verir misiniz?

İlk 3 büyükşehrimizden birinde gerçekleştiriyoruz. 900 otobüs ve 500 otobüs durağında “Dijital Yayın Ve Bilgilendirme Ekranları” üzerine hizmet verecek sistemleri kuruyoruz. İçinde yüzde yüz kendi yazılımımız da olacak. Otobüs hat bilgisi, anlık durak bilgisi, hatta gelecek durağa tahmini varış gibi zaman bilgilerini de GPS’ten konsolide ederek göstereceğiz. Konum bazlı reklam ve güncel içerik gösterimlerinin yanı sıra, sensörler yardımıyla algılanacak anlık hava bilgileri ile şehrin hava sağlık kalitesi ölçümü de yapılacak. Uzmanlaştığımız “Digital Signage” sistemlerinin dışında, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında da marka olacak işlere imza atacağız. Halihazırdaki projemiz de bu hedeflerimizin ilk adımlarını oluşturuyor. 

TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPANLAR KAZANIYOR 
Her ölçekte kurum ve kuruluşun ihtiyaçlarını dikkate alırken, sistemlerimizi de en son teknolojilere  uygun olarak geliştiriyoruz. Yurt dışında bu hizmetler çok pahalıya satılıyor, biz ise bu hizmetleri daha ucuza üretebiliyoruz. 2021’in son çeyreğinde, halka arz yapmayı planlıyoruz. Hemen sonra yurt dışında, en az bir-iki şube ile yerimizi alma isteğindeyiz. 2023’te dünyada 23 milyar dolar civarında bir hacme ulaşacak olan bu büyük sektörde, Sistem 9 olarak Türkiye’nin bu pastadaki payını yüzde 7 ila 10’a ulaştırmayı hedefliyoruz. 

KAAN AKIN’IN  “PANDEMİ” BAKIŞI 
- Pandeminin; farklı sektörlere, farklı etkiler yaptığı bir dönemden geçiliyor. 
- Üç tip etkileşim görüyorum... Covid-19’un etkisiyle yukarı doğru fırsat çıkışı yapanlar, bu ani duruma karşı bir şekilde hazırlıklı olan; ama faaliyetlerini yavaşlatanlar ve tamamen hazırlıksız yakalanıp dibe vuran firmalar.
- Görünen o ki, salgınla yaşamayı en azından önümüzdeki bir yıl daha kabullenmeliyiz. Bilişim pazarı da bu yönde Ar-Ge çalışmalarını devam ettirmeli. En azından bu durumu yok saymadan pazarlama ve satış faaliyetlerini planlamalı. 
- Bu sürecin; veri depolama, veri analiz ve yapay zekâ için daha da önemli bir hale geldiğini düşünüyorum.

SİSTEM 9’DA EKİP RUHU
- Kurulduğumuz günden bu yana, ciddi bir özveriyle çalışan, çekirdek kadroya sahibiz. 
- Dokuz çalışanla çıktığımız yolda bugün, Türkiye genelinde 300 kişiyi aşan bir ekiple hizmet veriyoruz. 50’si “beyaz yaka” olarak şirket içinde; diğerleri sahada görev alıyor. 
- Çalışma arkadaşlarına yatırım yapmaya özen gösteren Sistem 9’daki ekibin yarısına yakını, kuruluştan bu yana aynı. 
- İçerden büyümeye devam ederken, alttan gelen personel de işi bilerek ilerliyor.

SİSTEM 9’DAN “DÜNYA” AÇILIMI
- 2014 yılı sonunda, yurt dışı kaynaklı bir fondan yatırım alarak sektörümüzde bir ilki gerçekleştirdik. Bu yatırımı iyi kullanarak hızla büyüdük. 
- 2020 başında bir anlaşma daha yaparak şirketin çoğunluk hissesine tekrar sahip olduk. 
- Şimdi yapay zekâya vb. teknolojilere odaklanarak, ikinci sıçramamızı gerçekleştiriyoruz. 
- Çıtayı en yükseğe koyarak yolumuza devam ediyoruz. Hedefimizde ‘’yurt dışında satış ofisleri’’ ile büyümek var.

SİSTEM 9 SPONSORLUĞUNDA, AVRUPA ŞAMPİYONU BİR TAKIM
- Kurulduğumuz yıldan bu yana, sosyal sorumluluk projelerinin, eğitimin, sanatın, gençlerin, sporun ve bugünün sporcularının yanında olmaya çalışıyoruz. 
- Bu yıl, Sultanlar Ligi’nde mücadele eden Sistem 9 Yeşilyurt Kadın Voleybol Takımı’nın da isim sponsoru olduk. 
- Sponsorluğumuzun gücüyle kulüp tarihinde bir ilki yaşatan takımımız, CEV Challenge Kupası’nda, mart ayında Avrupa Şampiyonu oldu. 
- “Teknolojinin Gücü, Kadının Gücüyle Buluştu!” mottosuyla iletişimini duyurduğumuz iş birliğimizin, ülkemiz adına da böyle anlamlı ve değerli bir kupayla yerini bulması bizleri çok sevindirdi.

Genel Yayın Yönetmenimiz Seyfettin Bayram, Sistem 9 Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Akın ile...