DİVAN GRUBU'NUN 'NORMAL'E DÖNÜŞ PLANI

1988 yılında "Satış Temsilcisi" olarak Koç Sistem'e girdi. Uzun yıllardır çatısı altında bulunduğu Koç Topluluğu'nda, Koç Bilgi Grubu'ndaki görevinin ardından, Koç Holding Stratejik Planlama Koordinatörlüğü'ne getirildi. Dört sene boyunca Setur'da, Turizmden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak sorumluluk üstlendi. Ocak 2020 itibariyle; otel, restoran ve pastane zinciriyle hizmet veren Divan Grubu'nun "Genel Müdürü" oldu. Çok geçmeden yüzleştiği pandemi krizini başarıyla yönetirken, yer aldıkları iş koluna da yön veren değerli bir lider olarak öne çıktı. Turizm ve yeme-içme sektörlerinde Türkiye'nin öncü şirketlerinden olan Divan Grubu, onun liderliğinde, gönülleri fetheden sosyal sorumluluk projeleri ile topluma fayda sunmayı sürdürüyor. İstanbul'daki 3 Divan otelinin kapıları, salgının kritik süreçlerinde fedakâr sağlık çalışanlarına açılırken, 16 bin 500 üzeri gecelemenin sıfır bulaş ile tamamlanması da ayrı bir gurur kaynağı. "Gözü pek" tanımlamasına mazhar olan ve deneyimlerle yoğrulmuş bir iş insanı profili çizen Sayın Tomruk ile "Fotoğrafçılık" tutkusu gibi "iş dışı yaşam"dan da kesitler sunan keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik...

PANDEMİ SÜRECİNDE BAŞARILI BİR SINAV VERİYORUZ
Pandemi döneminde söylemlerinizde dile getirdiğiniz “Divan Demek Güven Demek’ mottonuz ile tam olarak neyi kast ediyorsunuz? 

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde de 2020 yılı mart ayından bu yana mücadele gösterdiğimiz pandemi, yaşam biçimlerimizi ve iş yapış şekillerimizi kökten değiştirdi. Belirsiz; ama yeni bir dönem başladı ve global düzeyde ekonomilerin bundan nasıl etkileneceğinin hesapları yapılmaya başlandı. Bizler Covid-19 salgınının ilk günlerinden itibaren Divan’da çalışanlarımızın ve misafirlerimizin sağlığını önceliğimiz olarak belirledik. Ani değişimi nasıl göğüsleyeceğimize kafa yorduk ve Koç Topluluğumuzun “İyileşeceğiz” mottosu ve öncülüğünde hızlı aksiyonlar aldık. 
Mensubu olduğumuz Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) ile birlikte, Sağlık Bakanlığımızın yönlendirmeleri ile Kültür ve Turizm Bakanlığımızın “Güvenli Turizm Sertifikasyonu” kriterlerinin belirlenmesine önemli katkı verdik. Haziran ayı ile birlikte başlatılan “Kontrollü Normalleşme” sürecinde belirlenen tedbirlerden kesinlikle ödün vermeden, yeni standartlar ile kapılarımızı tekrardan konuklarımıza açtık. Sağlığı ve önlemleri birinci öncelikte tutan yaklaşımımızı “Divan Demek Güven Demek” mottomuz ile içselleştirdik, takibinde misafirlerimiz ile paylaştık. Aldığımız olumlu geri bildirimler, başarılı bir sınav verdiğimizi teyit etti. 


OTELLERİMİZDE, 156 KRİTERİ ÖDÜN VERMEKSİZİN UYGULUYORUZ 
Yeni tip koronavirüs salgınının riskleri nedeniyle tatilcilerin kafası, 2020’de çok karışıktı. Siz, konuklarınızın check-in’den check-out’a kadar güvenliği ve içlerinin rahat etmesini için neler yapıyorsunuz? 

Öncelikle açık olan tüm otellerimizde sahip olduğumuz “Güvenli Turizm Sertifikasyonu”nda belirlenmiş olan 156 kriteri ödün vermeksizin uyguluyoruz. Misafirlerimizin konaklama deneyimlerini tesise girdikleri andan, çıkışlarına kadar geçen tüm süreçlerde gönül rahatlığıyla yaşayabilmeleri için gerekli tüm önemleri alıyoruz. Sosyal mesafe kurallarına uygun ve hijyen standartlarına göre düzenli olarak temizlenen alanlarımızla rahatça konaklama deneyimi yaşatıyoruz. İlk adımda ateş ölçümüyle başlayan tedbirler, kişiye özel resepsiyon, odaya temassız giriş imkânının da olduğu pek çok alternatifi sunmaya devam ediyoruz. Hijyen ile ilgili beklentiler paralelinde birçok alanda temassız işlemler ön plana çıktı. QR kodla görüntülenen dijital menüler ve ödemelerde temassız seçenekler tercih sebebi oldu. Yine QR kodlar ile otellerimizin farklı bölümlerinin temizliğine yönelik verilere ve videolara ulaşılabilmesini sağlıyoruz. 

YENİ MARKALAR YARATMAK İÇİN YOĞUN BİR ÇALIŞMA İÇERİSİNDEYİZ 
Sosyal mesafe kurallarına göre oturma düzenleri tasarlanan Divan Restoranları’nda, Haziran 2020 başı itibarıyla kapılarınızı tekrar açtınız. Aralık 2020’de yeniden başlayan kısıtlamalardan nasıl etkileniyorsunuz?

Tüm restoranlarımızda da, otellerimize benzer tedbirlerin belirlemiş olduğu “Güvenli Turizm Sertifikasyonu”na sahibiz. Haziran-Kasım 2020 döneminde de hizmet verdik. Güvenli sosyal mesafe ve kapasite gibi tüm kriterlere harfiyen uyduk. Bugüne kadar; lezzeti, hizmet kalitesi ve mekânın özellikleri dolayısıyla seçilen birimlerimiz, pandemi kurallarına istisnasız uyumu ile de tercih edilir oldu. Ancak, Kasım 2020 sonu itibarıyla vaka sayılarındaki hızlı artış nedeniyle misafir kabulünü durdurduk. Bugün sadece, hafta içi paket servis/gel-al ve hafta sonu da sadece paket servis olarak hizmet verebilir durumdayız. Doğal olarak sektördeki tüm paydaşlar gibi biz de sıkıntı çekiyoruz.  Bu süreçte, yeni ürünler, hizmetler ve markalar yaratmak için yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Özlediğimiz, huzurla ve keyifle hizmet sunacağımız günlerin gelmesini bekliyoruz.


“E-TİCARET”TE DÖRT KATLIK CİRO ARTIŞI ELDE ETTİK 
“Gel al” olarak ve “online”da divanpastaneleri.com.tr üzerinden hizmet veren Divan Pastaneleri’nin performansından memnun musunuz?

Pandemi ve onun yol açtığı kısıtlamalar, tüketici alışkanlıkları üzerinde çok önemli farklılaşmaları da beraberinde getirdi. Bu süreçte, e-ticaret kanalımız divanpastaneleri.com.tr’nin kullanımında 4 katlık ciro artışı elde ettik. Kurduğumuz “Çevik Ekipler” ile hızlı bir reaksiyon gösterdik. Dijitalde sunduğumuz ürün gamımızı; gurme seçimler, ekmek-sandviç çeşitleri, evde kolaylıkla yapılabilecek ekmek toz karışımları gibi ürünler ile genişlettik. Özellikle hepimiz için çok değerli olan özel günleri de etkin iletişim dili ile sahiplendik. Örneğin; Anneler Günü’nde “Siz evinizden çıkmayın, biz annenize en sevdiği hediyelerini götürelim...” diyerek sipariş sayılarımızı katladık. Bu kanalımızın, salgın sonrasında da hızlı büyümesini sürdüreceğine yönelik inancımız tam.

2021 İKİNCİ YARISI İLE ESKİYE DÖNÜŞ ADIMLARI ATILACAK 
TÜİK verilerine göre; 2020’de ülkemiz turizm gelirleri, bir önceki yıla göre yüzde 65 düştü. Eskiye dönüş ne zaman olacak? 

Turizm, Covid-19’dan en olumsuz etkilenen sektörlerin başında geliyor. 2020 yılının eylül ayına baktığımızda sezonun uzamasından, kayıpların telafi edilmesinden bahsediyorduk. Sezonun uzamasından, kayıpların telafi edilmesinden bahsediyorduk. Bunun sebebi “Güvenli Turizm Sertifikasyonu” ile elde edilmiş olan itibar ve ülkemizin Akdeniz çanağındaki rakipleri karşısındaki güçlü fiyat/performans konumuydu. İşte bu nedenlerle, vazifemizi eksiksiz yerine getirirsek, pandemiye karşı elde edilecek başarı paralelinde, toparlanmamın beklenenden hızlı olacağı yönündeki ümidimi koruyorum. 2021'in ikinci yarısında eskiye dönüş adımları atılacaktır. 2019 rakamlarına ulaşmamızın ise 2022 yılının ikinci yarısı olduğunu öngörüyorum.

“ÇEVİK YÖNETİM” MODELİ
Covid-19 gölgesinde geçen zorlu 2020 yılını hangi raporlamalar ile geride bıraktınız? 

Raporlamalar, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Hele bir de mühendis formasyonunuz, analitik bakış açınız varsa... Raporsuz olmaz! 2020’nin en önemli raporu, çalışma arkadaşlarımıza yönelik günlük yayımladığımız “Sağlık Raporu” idi. İş sonuçlarımıza yönelik de birçok raporlama aldık. Tam kapalı ve kısıtlamalı olduğumuz dönemlerin olumsuz etkilerini asgariye indirmek için büyük bir çaba gösterdik ki, bu noktada verimlilik ön plana çıkıyor. Koç Topluluğu bünyesindeki “Sıfır Bazlı Bütçeleme Modeli” ile önemli kazanımlar sağladık. Daha doğrusu, kayıplarımızı sınırlandırdık. Bir diğer önemli açılımımız ise “Çevik Yönetim” modelini benimsemek oldu. “Çevik Ekipler”imiz, kendi otonomilerinde (özerklik) hızla projeler üretmeye başladı. Onların motivasyonlarındaki artış, hangi kademelerde olurlarsa olsun, şirketin geleceği için söz söyleme, fikir yürütme imkânları, çok yüksek bir enerji yarattı. Müşteri isteklerini birinci önceliğe koyan birçok proje, bu metodoloji ile çok daha hızlı bir şekilde hayata geçirilebilir oldu. 


DİJİTAL ALTYAPIMIZA YÖNELİK YATIRIMLARIMIZI SÜRDÜRDÜK 
“Müşteri İlişkileri Yönetimi”ne dair çalışmalarınız neler?

Pandemi sonrasının en önemli gündemi yine “Güven” olacak. Tüketiciler, 2020 yılının yaşanmışlıklarını göz ardı etmeyecek ve hijyeni, sosyal mesafeyi yine ön planda tutacak. Bu konuda “Divan Ailesi”nin her mensubu, bugünden hazır. 2020’deki tüm zorluklarına rağmen dijital altyapımıza yönelik yatırımlarımızı sürdürdük. Misafirlerimizi, izinleri paralelinde daha iyi tanımak ve daha iyi hizmetler sunabilmek için CRM (Customer Relationship Management / Müşteri İlişkileri Yönetimi) platformumuzu güçlendiriyoruz. Burada gerçekleştirdiğimiz yılbaşı ve Sevgililer Günü kampanyalarımızda önemli sayılara ulaştık.

“DİVAN DELİVERY” HİZMETİMİZİ İSTANBUL DIŞINA DA TAŞIYACAĞIZ
Dönüşüm yolculuğunuzdaki “Divan Delivery” markanızdan bahseder misiniz? 

Divan Restoranları’nın usta şefleri tarafından hazırlanan enfes tatları “Divan Delivery” markamız ile İstanbul’da, evlerde kurulan neşeli sofralarla buluşturduk. Divan kalitesini evine taşımak isteyenler için “Yemek Sepeti Vale”, “Getir Yemek” ve “Fuudy” aracılığıyla tek tık ile sipariş imkânı vermeye başladık. “Divan Delivery” sadece muhteşem lezzetleri ulaştırmamıza değil; fark yaratan, kullanım kolaylığı olan, doğa dostu, hijyen kurgusuna uygun ve endüstriyel olarak dizayn edilmiş özel bir sunum gerçekleştirmemize de vesile oldu. Pirinç unundan yapılan servis materyallerinden kaplara kadar plastikten uzak kalmadık, detay bir çalışmamız oldu. “Divan Delivery” hizmetimizi İstanbul dışına da taşımayı hedefliyoruz. İlk aşamada Ankara, ardından da Adana, Mersin, Diyarbakır gibi şehirler gündemimizde. 

“PİZZA PAZZİ” YEME-İÇME DENEYİMİNE YEPYENİ BİR SOLUK GETİRECEK 
Lezzet severlerle buluşturduğunuz “Pizza Pazzi”ye yönelik ilgi ne düzeyde?

Yeni markamız “Pizza Pazzi” yeme-içme deneyimine yepyeni bir soluk getirecek. Konsept olarak; İtalya’nın Napoli şehrinin kendine has pizzasına sahibiz. 48 saat dinlendirdiğimiz ekşi mayalı hamurlarımızı, odun fırınında 430-480 derece arasında 60-90 saniyede pişirip, günlük taze ürünler ile misafirlerimize servis ediyoruz. Kalamış Marina’da bulunan “Pizza Pazzi”de, her tarafı ağaçlarla çevrili, İstanbul’un merkezinde gizli bir bahçede, harika bir ortam sunuyoruz. Şu an paket ve gel-al servisi ile hizmet vermemize rağmen, gördüğümüz ilgi bize, daha kapılarımızı açmadan Avrupa yakasında lokasyon arayışına yöneltti.


DİJİTAL ETKİNLİK PLATFORMU: “STUDİO MODERN” 
İnovatif ve yaratıcı çözümlerden söz eder misiniz?

Pandemi süreci, elimizdeki imkânları/mekânları farklı bakış açıları ile değerlendirme fırsatı sundu. Divan İstanbul Otelimizin balo salonuna kurduğumuz dijital etkinlik platformu “Studio Modern” ile kurumların toplantılarını, lansmanlarını teknolojinin son yeniliklerini kullanarak daha etkili bir şekilde paylaşma olanağı yarattık. Sunumlar, LED sahnede gerçekleştirilebiliyor. Kameralar ve reji sistemi sayesinde ise organizasyonlar, televizyon standartlarında canlı olarak aktarılabiliyor. Buna ek olarak; Greenbox sahnede, uçsuz bucaksız bir dijtal dünyanın içine girerek, deneyimli tasarım ekibinin yaratıcılığından da destek alınabiliyor. Bir önemli hamlemiz de Bodrum Türkbükü’ndeki Divan Bodrum Otelimize yönelik. Tüm odalarımızı ve alanlarımızı, misafirlerimizin beğenilerine daha çok hitap edecek şekilde, önemli bir yatırımla yeniliyoruz. 

16 BİN 500 ÜZERİ GECEYİ SIFIR BULAŞLA TAMAMLADIK 
En zorlu günlerde İstanbul’daki Divan İstanbul, Divan City İstanbul ve Divan Suites G-Plus otellerini sağlık çalışanlarına tahsis ettiniz. Nasıl geri bildirimler aldınız?

Üniversite, özel ve devlet olmak üzere, 12 farklı hastaneden 4 binden fazla sağlık çalışanı, 16 bin 500 üzeri geceleme gerçekleştirdi. Bu döneme yönelik en kıymetli gösterge; hem çalışma arkadaşlarımızın hem de misafirlerimizin konulan kurallara tam uyumu ile sürecin “sıfır bulaş” ile tamamlanması oldu. Bizim için en büyük kazanım ise vefakâr insanların, evlerinden ayrı kalmak sureti ile otellerimizde kendilerine hizmet eden arkadaşlarımıza yazdıkları sayısız teşekkür mektubu oldu. 

BÜYÜYECEĞİZ, İSTİHDAM YARATMAYA DEVAM EDECEĞİZ 
Divan Grubu, Koç Topluluğu değerleri ile çalışanlarını her zaman en önemli gücü olarak görüyor. İstihdama dair tedbirlerinize açıklık getirir misiniz?

Pandemi sürecinde, istihdama yönelik aksiyonlarda devlet politikaları belirleyici oldu. Kapalı veya kısıtlı kapasite ile çalıştığımız dönemlerde Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) ile çok önemli bir katkı sunuldu. Hizmet sektörünün en önemli gider kalemini, personel giderleri oluşturuyor. Bu noktadaki katkı ile şirketlere “Can Suyu” verildi. Ancak bu, sorunlarımızın tamamını çözemiyor. Kurumlar, yatırımlarını ve borçlanmalarını, doğal olarak, kapalı kalacaklarını öngörerek yapmıyor. 2021’de kayıplarımızı telafi etmemiz için çok zorlu bir süreç bizleri bekliyor. Divan Grubu olarak rotamız belli. Büyüyeceğiz. İstihdam yaratmaya devam edeceğiz.

DİVAN GRUBU’NDA EKİP RUHU
- “Pandemi” ve “kriz” deyince aklıma gelen ilk kelime “ekip” oluyor. Böyle bir krizden hiçbir güç, tek başına çıkamaz. Biz süreci “ekip” olarak yönettik, yönetiyoruz. 
- Her birimiz tüm düşünce gücünü işine verdi. Enerjimizin düştüğü, moralimizin bozulduğu zamanlarda birbirimize karşılık beklemeden destek olduk. İletişim kanallarımızı hep açık tuttuk. Sadece yönetim ekibi olarak söylemiyorum. 3 bin kişi, sürekli iletişimdeydik. Biriz; açık ve dürüst...
- 2020 yılına başlarken Divan olarak kendimize “Bir takım... Bir hedef... Limit yok!” diye bir slogan belirlemiştik. Daha iyi, daha güçlü bir takım olmayı hedefliyorduk. Bu süreçten çok daha güçlü bir aile olarak çıktığımız fikrindeyim.
- Uygulanan testler, sonuçları, vaka, karantina ve iyileşme sonuçları... Bu verileri çoğu zaman anlık, düzenli olarak günlük takip ettik ve raporladık. Oradaki her olumsuzluğa birlikte üzüldük, her iyileşen arkadaşımız için birlikte sevindik. Sonuç olarak 3 bin kişiyiz, sahadayız ve iş yerinde tüm önlemleri almış olsak dahi bu virüs için birer potansiyeliz.

MURAT TOMRUK’UN FOTOĞRAFÇILIK TUTKUSU
- Fotoğrafçılık, şu aralar iş yoğunluğundan pek vakit ayıramıyor olsam da, hayatımın en önemli renklerinden biri. 
- Fotoğrafçılık tutkumun başlangıcı, karanlık odada, siyah-beyaz baskı yaptığım lise yıllarıma dayanıyor. 
- Herkesin baktığını farklı bakış açıları ile görebilmek için çaba sarfetmek, nereye varacağını bilmediğin yollara girip belki kaybolmak, kuzey ışıklarını görebilmek için buz tutmuş bir gölün üzerinde bir başına saatlerce sabırla beklemek ve dahası... 
- Fotoğrafçılığın birçok özelliğini iş hayatıyla da bağdaştırıyorum. Pandemi sonrası huzurlu günlerde o karelerin peşinden koşacağım günleri sabırsızlıkla bekliyorum.

* Sayın Murat Tomruk’un, açtığı iki kişisel serginin yanı sıra, çeşitli ulusal ve uluslararası yarışmalarda dereceleri var.

DİVAN GRUBU’NDA “KADIN” BAKIŞI
- Yönetim Kurulu Başkanımızın Sayın Semahat Arsel hanımefendi olmasının ayrıcalığını yaşıyoruz. Kendisi, yaptığımız işler ile çok yakından ilgileniyor ve bizlere yol gösteriyor.
- Divan Grubu olarak, kadının gücüne büyük önem veriyoruz ve güçlü bir ekonominin de kadının iş hayatında olmasıyla mümkün olacağını düşünüyoruz. Kadın yöneticilerin, iş süreçlerinin sağlıklı yönetilmesine katkı sağladığını biliyoruz. 
- Hayatın her alanında olduğu gibi iş hayatında da eşitlik esasına inanıyoruz. Çalışanlarımıza eşit haklar ve fırsatlar sunmanın yanı sıra; işe alım, terfi, atama, görev değişikliği, ücret ve yan haklar gibi konularda da kesinlikle eşitlikçi bir yol izliyoruz. 
- Kadın çalışanlarımızın oranı %50. Merkez yönetim kademesinde olan arkadaşlarımızın da %50’si kadın. Son yıllarda artış eğiliminde olan bu yüzdelerin birimlerimiz özelinde de benzer şekilde dağılması için de özel çaba sarf ediyoruz.

Genel Yayın Yönetmenimiz Seyfettin Bayram, Divan Grubu Genel Müdürü Murat Tomruk ile...