ETKİLEYİCİ MARKA İSMİNİN SIRRI

Bir markaya verilecek ismin; basit, anlaşılır olması tercih edilir. İşe bu açıdan baktığımızda da örneğin; Pınar, Duru, Beko, Garanti, Uludağ gibi güzel isimleri bulmak için de çok özel yetenekler gerekmediği, bunları herkesin yapabileceği düşünülür. Evet, 40 sene önce bu iş kolaydı belki; ama artık her yıl yüz bin marka tescili yapılıyor ülkemizde. Türkçe sözlükte 120 bin kelime olduğunu düşünürsek; basit, bildik kelimelerin tescilinin imkânsıza yakın olduğunu görürüz. Birçok marka da dış pazarlara açılıyor ki, bu da "Birçok ülkede tescil almak" demek. Ayrıca günümüzde internet alan adları gerçeği var. Bildik bir ismin ".com" uzantısını bulmak da çok, çok zor. Ya sahiplenilmiş oluyor ya da satılık. O yüzden, günümüz dünyasında markamıza iyi bir isim bulmanın hiç de kolay olmadığını görürüz. Peki nasıl çözülüyor bu iş? Türkiye'nin ilk marka danışmanlık şirketi "Markam" ve ilk isimlendirme birimi "Markaname"yi kuran marka danışmanı Güven Borça ile değerli sözcülerimize sorduk?

İŞTE, YANITINI BULAN SORULAR:
- Günümüzde yeni marka ismi bulmak kolay mı? 
- Zorlukları varsa, siz bunları nasıl aştınız, aşıyorsunuz? 
- Yeni isim arayışında olanlara ne tavsiye edersiniz?

Markam & Markaname Kurucusu & Marka danışmanı GÜVEN BORÇA:
Marka havuzumuzda 30 bine yakın isim var

Markaname, yıllardır isimlendirme çalışması yapıyor. Her projede en az üç yazar, müşteri ihtiyaçlarına uygun yüzlerce isim üretiyor. Ayrıca havuzumuzda 30 bine yakın isim var, onlar da araştırılıyor ve uygun olanlar seçiliyor. Sonuçta tescili uygun ve alan adı müsait yaklaşık 30 isim müşteriye sunuluyor ve oradan bir kısa liste oluşturulup çok detaylı incelemeler yapılıyor. 
Alan adlarında farklı çözümler bulmak gerekebiliyor. Bazı ülkelerde tescil sorunları olabiliyor. Müşterilerimizin çoğu profesyonel şirketler olduğu için sona kalan 4-5 ismi tüketici testine soktukları da oluyor. Ve tüm bu zorlu süreçlerden sonuca doğru ilerleniyor. Yani “Akşam düşüneyim de bir isim bulayım” denecek kadar kolay bir iş değil. Bu şekilde bulanlar da vardır belki; ama istisnadır. Amatörce bulunan isimlerde ise zamanla global sıkıntılar, anlam bozuklukları yaşanabiliyor. Özetle, 5 kişilik profesyonel bir ekibin 5 hafta çalışması sonrası çıkıyor bizden işler... 
Bu konuda hizmet verdiğimiz bazı markaların yöneticileri de görüşlerini BUSINESS LIFE okurları için paylaştı...

Biota Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Dündar:
Büyük projelerde profesyonel destek gerekiyor
Herkes güzel isim istiyor; ama günümüzde tescili zor. Biz geçmişte bu işlerle çok uğraştık ve şu an 250 isimlik bir havuzumuz var.

Havuzumuzdaki isimlerin bir kısmı profesyonellerden, bir bölümü de şirket içerisinden geldi. Biz çalışanlarımızdan sürekli isim önerileri istiyoruz ve tescili uygun olanları havuzumuza katıyoruz. Yeni ihtiyaç olursa da şirket içinde üretmeye çalışıyoruz. Ufak işleri aramızda hallediyoruz; ama özellikle büyük projelerde profesyonel destek gerekiyor. 
Bir de ana marka dışında alt markalar (subbrand) meselesi var ki, o da önemli; çünkü alt markalarda tescil daha da sıkıntılı olabiliyor. İsim benzerliği bulunan markalarla yaşanan tartışmalar, davalar da söz konusu. Bioxcin için bir dava 15 yıl sürdü mesela. Kazandık sonunda. Özetle; bu iş hiç de göründüğü kadar kolay değil. 

Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmet Tüfekçi:
Ürün ya da hizmeti en doğru en basit ve en net anlatan isimlere yoğunlaşıyoruz
Başarılı bir isim markaya güç katar. Yeni marka ismi stratejik bir karardır ve birçok farklı açıdan değerlendirilmesi gerekir. Çalışmaları yürütecek ekipler ürünü iyi tanımalı ve teknolojisinin vaadini detaylı bilmeli. Süreç doğru yönetilmeli ve bulunan isim hızlıca tescil ettirilerek marka koruma altına alınmalı.

Öncelikle hedef kitlenin rahatlıkla okuyup, kolay telaffuz edebileceği bir isim seçilmeli. Yabancı bir sözcük kullanılacaksa da bunun tüketicide karşılığının bulunması, aşina olduğu ve anlamını bildiği bir kelime olması önemli. Ürünün faydasını yansıtabilecek ve teknolojiyi tanıtır nitelikte isimler tercih edilmeli. Markanın özüne uygunluğundan da emin olunmalı. En zor kısım; yeni markanın ismi rekabette kullanılmamalı ve tescile uygun olmalı. Bu nedenle isim çalışmaları kolay bir süreç değil. Çok özenle ve dikkatle sürdürülmeli.  

TÜKETİCİ ARAŞTIRMASI...
Yeni marka ve isim çalışmalarımızı kreatif ajanslarımız ve bu konuda uzman ajanslar ile beraber yürütüyoruz. Ürün ya da hizmeti en doğru, en basit ve en net anlatan isimlere yoğunlaşıyoruz. Farklı kelimeler türeterek bir havuz oluşturuyoruz. Kriterlerimiz ışığında elemeler yaparak en uygun olabilecekleri seçiyoruz. Bu noktadaki kritik nokta, olabildiğince fazla alternatif türetebilmek. “Arçelik fikri haklar” ekiplerimiz de bize önemli bir destek sağlıyor. Yeni isimlerin kontrollerini gerçekleştiriyor, uygunlukları konusunda yol gösteriyor. En doğru sonuca ulaşabilmek için tüketici araştırması yapıyor, beklentileri ve ihtiyaçlarımızı karşıladığından emin oluyoruz. 

LC Waikiki Müşteri İçgörüleri ve Pazarlama İletişimi Genel Müdür Yardımcısı Nihal Gül:
Pazarlamadaki birçok konuyu, iyi bir isim ile en başından doğru çözümlersiniz
Yeni bir marka ismi bulmak, bir pazarlama liderinin pek sık yapmadığı; ancak böyle bir gündemi varsa, hem çok heyecan verici hem de bir o kadar zorlu bir görev. Marka isminin, ürünün yer aldığı pazardan tutun da özelliklerine, ayrıştırıcı noktasına, faydalarına ve markanın karakteri gibi birçok konuya değen tarafları var.

İsmin, sunulan ürünün neye benzediğini, nasıl bir hali-tavrı olduğuna işaret etmesini, kolay akılda kalmasını, hedef kitlesi tarafından sevilmesini, sahiplenilmesini isteriz. Böyle baktığınızda; iyi bulunmuş bir isim, ürünün pazarlamasındaki birçok hususu, daha en başından doğru çözümlemeye destek olur. Dolayısıyla bu konuya yeterli zaman ve efor ayrılmalı. Tabii ki tüm bunları serbest bir ortamda yapmıyorsunuz. Bu işi, tescil ve alan adı uygunluğu gibi birtakım limitler içinde gerçekleştirmek, oldukça zorlayıcı olabiliyor.

VİZYON...
İyi isimler bulabilmek için bir süre öncesinden hareket etmek, vizyonunuz doğrultusunda çalışmaları önden yapıp tescile ilişkin adım atmak önemli. Nasıl bir ürün yapacağınız net ise, kreatif ajanslardan profesyonel destek almak çok faydalı, özellikle de planlarınızda global yayılım söz konusuysa... Müşteri testleri ise göremediğiniz, atladığınız noktalar varsa, bölgesel kültürel farklılıkları ve hassasiyetleri tespit etmek açısından süreçte elzem bir adım...

AJK Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı & Kutnia Kurucusu Jülide Konukoğlu:
Markamızın ismi, ürünü ve kategoriyi de anlatıyor
Şirketi kurduktan sonra kendimize marka danışmanı firması aradık. Markam Danışmanlık ile tanışıp yolumuza birlikte devam ettik.

Markamızın adını koyarken Markam bize, 65 isim sundu. İlk olarak 25’e, ardından da 10’a indirdim. Bunları yanıma alarak evime döndüm. Üzerinde düşünmem ve içselleştirmem gerekiyordu. Kutnia bana en güzel geleni oldu. Ve markamın adını Kutnia koydum. Ürünlerimiz Gaziantep’in geleneksel “Kutnu” kumaşından yapıldığı için bu isim, ürünü ve kategoriyi de anlatıyordu. 
“Bu profesyonel süreçte ulusal ve uluslararası tescilleri alabilir miyim?” endişesi duymadım ki, kolaylıkla aldık. Markamız çok iyi yerlere geldi ve başarıyla ilerliyor. Yeni marka ismi arayanlara tavsiyem; bu işi bilen profesyonel marka danışmanlık firmaları ile çalışırlarsa marka isimlerini rahatlıkla koyabilir ve sonrasında da sorun yaşamazlar.

The M Dermokozmetik Ürünler Marka Kurucusu Uzm. Dr. Müge Uğurlu:
Tecrübeli bir danışmanlık firması ile çalışılmalı

Ürün ve yaratıcısı ile uyumlu olacak ve piyasada satış-pazarlama kısmında size fayda sağlayacak ismi bulmak hiç kolay değil. Bu noktadaki zorlukları, Markam Danışmanlık ile aştık. Yeni isim arayışında olanlara ise muhakkak tecrübeli, profosyonel bir danışmanlık firması ile çalışmalarını tavsiye ederim.

Kellog Orta Doğu ve MENA Pazarlama Direktörü Nihan Erdivan:
Farklı dillerde de uygulanabilirliği olan özgün markalar bulunmalı
1994’te başlayan kariyerimde, 28 yıldır pazarlama alanındayım. Yurt içinde ve yurt dışında FMCG (hızlı tüketim ürünleri) firmalarında birçok markayı yönetme ve yeni markalar inşa etme fırsatım oldu. Meslek hayatımın başlarında nispeten kolay olan marka çalışmaları, şimdi çok daha zor, çok daha karmaşık. Marka inşa etmek hem keyifli hem de bir o kadar yoğun emek ve kaynak gerektiren bir alan. İşinin ehli ajanslar ile yola çıkılmalı.

Eskiden, reklam ajanslarına brief (öz tanım) vererek onlardan isim önerileri istenirdi. Bugün de reklam ajansları ve butik marka ajansları ile çalışıyoruz; ancak tescil süreçleri ve/veya internet ya da sosyal medya hesaplarındaki durumları çok daha büyük bir dikkatle ve titizlikle yönetmek gerekiyor, yani sadece yaratıcı olmak yetmeyebiliyor. İşin içinde çok detaylı stratejik çalışmalar ve global tetkik süreçleri var. 
Devir artık hatırlanabilirliği yüksek, telaffuzu kolay ve farklı dillerde de uygulanabilirliği olan özgün markalar bulma devri. Bu da apayrı bir birikim ve süreç yönetimi gerektiriyor. Bu sebeple, dünyanın her yerinde işi sadece marka ismi bulmak/yaratmak olan ajanslar var. 

DOĞRU BRİEF
İşe doğru brief ile koyulmalı ve projenin scope’u (çap) net bir şekilde belirlenmeli. Brief ne kadar açıksa, çalışmalar o denli güvenilir oluyor. İlaveten, uzun bir süreç olabileceği bilinciyle bu konuya hak ettiği vakit ayrılmalı ve tabii ki uzman ekiplerle çalışılmalı. Marka ajanslarının geri dönüşlerini takiben, şirketlerin hukuk birimleri devreye alınarak beğenilen isimlerin öncelikle tescil durumları inceleniyor. Bu elemeden geçen opsiyonların bir sonraki aşamada hem kantitatif (nicel) hem de kalitatif (nitel) tüketici testleri ışığında potansiyelleri değerlendiriliyor. 

DOĞRU ÜÇGEN...
Sadece isim arayışlarında değil, genel olarak bir ürünün veya hizmetin pazarlanmasındaki en önemli tavsiyem; stratejik amacın ve istenilen sonucun ne olduğunun baştan net ve detaylı şekilde ortaya konulması. Doğru brief, doğru marka ekipleri ve doğru ajanslar üçgeni, her daim güzel sonuçlar doğuruyor. Örneğin, Ülker’de görev aldığım yıllardan hatırladığım başarılı işlerden biri, “Ülker Saklıköy Bisküvi” lansmanı. Uzun bir marka listesiyle yola çıkmıştık ve elimizde çok sayıda opsiyon vardı. Süreç yönetiminde önem verdiğimiz en büyük faktör, bu marka alternatiflerinden kullanım haklarını alabileceklerimize ve oluşturmayı planladığımız ürün gamı için hangilerinin en benzersiz ve rekabetçi olabileceğine bakmaktı.

Token Finansal Teknolojiler Satış & Pazarlama Direktörü Sabri Şimşek:
Marka ismimiz; genç, teknolojik ve tüm sektörü kapsayan bir duruşa sahip
Marka ismi bulmak, birçok açıdan zor bir konu. Değerlendirmede dikkate aldığınız parametreler, bu konuyu, bir isim ve logo çalışmasından çok daha kompleks bir noktaya taşıyor. Doyma noktasına gelmiş bir sektöre girerken, halihazırdaki güçlü oyunculardan ayrışmak, rekabet edebilmek adına marka ismi ve tasarımı büyük önem taşıyor. Yeni bir sektörde var olmada ise o sektörü yansıtma noktasında bağlayıcı oluyor. Markanıza isim bulma hususunu, sunulacak ürün ve hizmetin uzun vadeli stratejisi de zor hale getiriyor.

Günümüzde birçok ürün veya hizmet, çıkış noktasıyla sınırlı kalmıyor, ya yeni kollar ekleyerek ya da tamamen dönüşerek hayatına devam ediyor. Bu noktada uzun vadeli stratejinin belli olması, çok kritik bir hâl alıyor. Aksi durumda, eski markayı yeni bir sektörde bilinir hale getirmek için büyük bütçeler söz konusu olabiliyor.  

BEKO’NUN İSMİ 
VE GÜVENCESİ...
Yolculuğumuz, Arçelik çatısı altında, Beko markalı ürünler ile tüketicisine ulaşan bir firma olarak başladı. Token Finansal Teknolojiler olarak, Koç Holding’e bağlı ayrı bir şirket olarak devam ediyoruz. En dinamik sektörlerden FinTech’te (finansal teknoloji) kendimizi ifade edecek bir isim ile ilerlemeliydik. Biz de genç, teknolojik ve tüm FinTech sektörünü kapsayan bir duruşa sahip olan “Token”de karar kıldık. Ürünlerimizi pazara, iş ortağımız Beko’nun ismi ve güvencesi ile sunuyoruz. 

DOĞRU BRİEF, DOĞRU SONUÇ
Kendi markalarımız ile yer aldığımız sanal dünyadaki hizmetlerimiz için ise işe, kendimizi konumlandırmak istediğimiz noktayı belirleyerek başlıyoruz. Doğru brief, doğru sonuçlar doğruyor. “Dijital yemek kartı” TokenFlex bunun en iyi örneklerinden. Çok daha geniş bir ödeme aracına dönüşecek TokenFlex için isim çalışmasında “yemek” hizmetinden öte, “esnek” anlamına gelen “Flex” kelimesine odaklandık. 
Marka çalışması, uzmanlık gerektiren bir iş. Sizi yıllar boyu temsil edecek o ismi, tasarımı ve marka dilini bulmak için doğru iş ortağı çok önemli. TokenFlex’te Markam ekibi ve Güven Borça ile keyifli bir çalışma yürüttük.