FARK YARATAN CMO'LAR

"Pandemi öncesi dönemde işimiz daha rahatmış" diye düşünüyorum. Dünyadaki gelişmeleri izleyip geleceğe yönelik öngörülerde bulunmak nispeten kolaydı. Ancak şimdi her alanda ciddi belirsizlikler var. Sistem bile tartışılıyor. Ve bence bu durum, CMO seviyesinde yaratıcılığı daha önemli hale getirdi. Artık çok yeni şeyler düşünmek gerekiyor. Peki, pazarlama ekipleri bu alanda neler yapıyor, neler deniyor, çok merak ediyorum?


Arzum Pazarlama ve Ürün Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehtap Yıldız:
Odağımıza, teknolojiyi ve inovasyonu aldık
Tüketici davranışlarının değiştiği ve ihtiyaçların keskin bir şekilde farklılaştığı pandemi dönemi, izlediğimiz bazı trendlerin 5 yıllık yolu neredeyse 1 yılda almasına neden oldu. Son 1,5 senede dijital göç yaşandı. Ofislerimiz, toplantı odalarımız, eğitimlerimiz, spor salonlarımız, hobilerimiz ve alışverişlerimiz dijitale taşındı...

Değişen yaşam ve alışveriş alışkanlıkları, yeni birçok talep oluşmasına neden oldu. Bu dönüşümü geçmiş bilgilerimizle yönetmenin bizleri yanıltacağını düşünerek, tüketicimizle çok sıkı iletişim kurmayı hedefledik. Mecralarımızdan ve CRM (müşteri ilişkileri yönetimi) altyapımızdan faydalanarak; neye, neden ihtiyaçları olduğunu, bizim bu talepleri karşılamada hangi aşamada olduğumuzu analiz ediyoruz. Bu analizler sonucu odağımıza, teknolojiyi ve inovasyonu aldık. 

İHTİYAÇ DUYULAN BİRÇOK YENİLİĞİ PAZARA SUNDUK 
Tüketicimizin ihtiyacı olan birçok yeniliği pazara sunduk. Örnek olarak; kullanıcısıyla uygulama üzerinden haberleşerek filtre doluluğunu, kullanım süresini haber veren IOT temelli, Türkiye’de bir ilk olan “Arzum Olimpia Smart” süpürgemizi verebilirim. Dijital satış kanallarında tüm portföyümüzle bulunurluk, fiyat hassasiyeti, 65 yaş üstüne evden eve hizmet, içerikler ve etkileşimli canlı yayınlarla hayatlarının içinde var olma ihtiyaçlarını da tespit ederek aksiyona çevirdik. 

TOPLUMSAL KONULARA DUYARLIYIZ
Dünyanın Covid-19 salgını karşısında çaresiz kalması, hepimizde toplumsal bilinç oluşturdu. Bu, kaynakların verimli kullanılması, markaların var oluş amaçları ve topluma faydalarını daha net tanımlamaları gerekliliğini açığa çıkardı. Biz dahil tüm markaların; uzun süreli, sağlıklı var oluşları için değer önermelerini gözden geçirmeleri gerekti. 
Bu noktada, pandeminin ilk döneminde 30 bin siperlik üretimiyle, başta hastaneler olmak üzere çalışmak zorunda olan kurumlara destek verdik. Sosyal konulara duyarlı bir marka olarak gerçek bir hayat hikâyesinden esinlenerek hazırladığımız Anneler Günü filmimizle yüreklere dokunduk. Ayrıca, koruma altındaki çocuk ve gençlerle, korumadan ayrılan bireylerle çalışan “Hayat Sende Derneği”ne bağışta bulunuyoruz.

AMGEN TÜRKİYE TİCARİ DİREKTÖRÜ OĞUZ AKANDİL:
Farklı projeler geliştirmeye odaklandık
Yeni dönemde, mevcut pazarlama aktivitelerimizi dijital kanallar üzerinden sunmaya devam ediyoruz. Dijital dünyanın getirdiği yenilikler ve imkânlarla, hekimlerimiz ve hastalarımız için farklı projeler geliştirmeye odaklandık.

Özellikle pandemi dönemi ve sonrasında hedefimiz, değişen koşullarla birlikte müşteri ihtiyaçlarını daha iyi anlamak. Bu ihtiyaçlara da en iyi şekilde cevap verebilecek hibrit pazarlama, satış proje ve modellerini oluşturmak. 

SAHA İLE EL ELE, OMUZ OMUZA 
Geliştirdiğimiz her proje ve kullanıma aldığımız her yeni altyapı, hekimlerimizle iletişimimize güç katıyor. Bu da Amgen Türkiye olarak bizi, geleceğe bir adım daha hazırlıyor. Ürün stratejilerimizin ve uygulamalarımızın belirlenmesinde ise, tüm sorumluluk marka takımlarımızda... Saha ekibimiz de onların vazgeçilmez bir parçası. Böylece, sahadaki içgörüyü kendi stratejilerimize doğrudan yansıtabiliyoruz ve uygulamalarımızla, ilgili sahipliği en üst seviyeye çıkarabiliyoruz. Saha ile el ele, omuz omuza yürümemiz, büyük bir dayanışma sağlıyor ve bizi aynı amaçta birleştiriyor... 

PANASONIC LIFE SOLUTIONS TÜRKİYE, SATIŞ VE GLOBAL PAZARLAMADAN SORUMLU BAŞKAN YARDIMCISI AZİM TUNCİNAR:
Pek çok ülkede, pazarın önemli oyuncuları arasındayız
Yatırımlarımızla “daha iyi bir yaşam, daha iyi bir dünya” sunmak için çözümler geliştirirken, yerli üretim ve dış ticaret çalışmalarımızla da ülke ekonomisine katkı sunmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.

Panasonic Life Solutions Türkiye olarak, 60’tan fazla ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracatla, markalarımızı dünya pazarlarında başarıyla temsil ediyoruz. İhracat pazarını 4 ana bölgede değerlendiriyoruz ve pek çok ülkede pazarın önemli oyuncuları arasında yer alıyoruz. Aynı zamanda ülkemizde de sektör liderliğimizi sürdürüyoruz. Dünyanın her noktasında insanların hayatlarına dokunmaya devam ederken, yaptığımız yatırımlarla da ülke ekonomisine çok önemli katma değerler sağladık. Bu anlayışla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

MİGROS TİCARET A.Ş. PAZARLAMADAN SORUMLU İCRA KURULU ÜYESİ EKMEL NURİ BAYDUR:
Ürün toplama asistanımız dünyada alanında ilk 
Migros olarak, pandemi farklı ülkelerde ortaya çıktığında hem tedarikçilerimizin iş birliği hem de şirketimizin öngörülü yapısıyla uzun zamandır hazırlık içerisindeydik. Bu sayede kesintisiz hizmet vermeyi ve kaliteli ürünlerimizi en uygun fiyatlarla müşterilerimize ulaştırmayı sürdürdük.

“Migros Sanal Market” ile 81 ildeyiz. “Migros Hemen”, “Macro Online” ve “Taze Direkt” platformlarımızda, hizmet verdiğmiz il sayısını da artırdık. 

TEMASSIZ ALIŞVERİŞ VE ÖDEME DENEYİMİ 
Hızlı, kolay ve güvenli biçimde finansal işlemlerin yapılabileceği “MoneyPay” mobili devreye aldık. Türkiye’de öncüsü olduğumuz “Mkolay” ile müşterilerimiz, mağazada alışveriş yaparken ürünlerin barkodunu cep telefonlarındaki uygulamayla okutup, ödemesini 30 saniyede jet kasalardan gerçekleştirebiliyor. Böylece tamamen temassız alışveriş ve ödeme deneyimi sağlıyoruz. Meyve ve sebzelerin tedariğinden müşteriye sunulana kadar olan süreci, şeffaf bir şekilde erişme imkânı veren blockchain uygulamasını hayata geçirdik. Ayrıca, dünyada alanında ilk olan robot destekli ürün toplama asistanı TARO’yu, mağaza depolarımızda online siparişleri hazırlarken kullanmaya başladık. Migros Sanal Market’in yönlendirmeleriyla “Asis Otomasyon”daki tamamı Türk mühendislerce geliştirilen ve önemli avantajlar sağlayan TARO ile ürün toplama hızımızı 5 katına çıkardık.

SİSTEM 9 PAZARLAMA VE İLETİŞİM MÜDÜRÜ HARUN R. AKOL:
Mesajları, gerçek zamanlı iletme gücüne sahibiz
Evet.... Önceden geçmiş, geleceği tahmin etmemize yarıyordu. Bu durum, pandemiyle birlikte tersine döndü. Salgının başlamasıyla beraber sıkça duyduğumuz ve klasikler arasına giren “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’” cümlesiyle verilmek istenen mesaj da tam olarak budur...

Pandemi öncesi gelecekle ilgili hayâller ve beklentiler geçmişin izleriyle şekilleniyorken, artık geçmiş sadece zamandan ibaret! Günümüzde şirketler, gelecekte var olabilmek adına tamamen dijitalleşmeye odaklanmak ve adapte olmak zorunda olduklarını anladı.  

KURUMLARIN YÜZDE 60’I DİJİTALLEŞME HIZINI ARTIRDI 
IBM İş Değerleri Enstitüsü tarafından 20 ülke ve 22 sektörden 3 bin 800’ü aşkın üst düzey yöneticinin katılımıyla gerçekleştirilen “Covid-19 ve İş Dünyasının Geleceği” araştırmasının sonuçları, bu bakımdan oldukça dikkat çekici. Kurumların neredeyse %60’ı, Covid-19 sebebiyle dijitalleşme hızını artırdı. Üst düzey yöneticilerin %66’sı ise salgın döneminde, önceden direnç gösterilen uygulamaları başarıyla tamamlayabildiklerini belirtti.  

MERKEZİ YÖNETİM YAZILIMI: S9VISION 
Bilgi ve teknolojileri alanında kullandığımız, %100 yerli üretimimiz olan uzaktan merkezi yönetim yazılımımız “S9Vision” ile kurumlar, mesajlarını dünyadaki herhangi bir lokasyonu veya coğrafi bölgeyi hedefleyerek yayınlama esnekliği sağlıyor. Sektörümüzün öncü firması olarak, konuyla ilgili doğru ve güncellenmiş mesajları gerçek zamanlı iletme gücüne sahibiz. Bu bilgiler, hâlâ çalışan ve üreten işletmeler ve hayatına devam eden halkın, kendisini bu tip salgınlardan korumak için ne yapması gerektiği hususunda eğitilmesi için yardımcı oluyor.

AVİVASA PAZARLAMA VE TRANSFORMASYON GENEL MÜDÜR YARDIMCISI YEŞİM TAŞLIOĞLU:
Krizi fırsata çevirmek için yeni projeler geliştirilmeli
Pandemi pek çok şey öğretti. Şirketler, iş yapış şekillerinin ve geleneksel düzenin sarsıldığı yeni sisteme hızlıca uyum sağlamak durumunda kaldı. Dijitalleşmenin, şeffaf iletişimin ve yaratıcılığın eskisinden çok daha önemli hale gelmesiyle, yatırımlar ve odak da bu alanlara kaydırıldı.

Müşteri memnuniyeti ve çalışan memnuniyeti, bu süreçte en çok önem verdiğimiz konular arasında. Memnun müşteri ve mutlu çalışan, şirketin de kâr etmesi anlamına geliyor. Ticari yaratıcılık da bu doğrultuda paralel olarak gerçekleşen bir konu. 

MÜŞTERİLERİN TALEPLERİNİ DAHA YAKINDAN ANLIYORUZ
Krizi fırsata çevirmek için yeni projeler geliştirmek, müşterilerin gereksinimlerini anlamak, çözüm getirebilmek, bu noktada hızlı geri dönüş almanıza yardımcı oluyor. Örneğin; pandemi döneminde, evraksız, ıslak imzasız, sesli onay sistemine geçtik ve mobil uygulamamızı geliştirdik. Müşterilerin taleplerini daha yakından anlayıp harekete geçebilmek için “Covid-19 Salgınıyla Beraber Sigorta Sektöründeki Tüketici Tutum ve Davranış Değişiklikleri” araştırmasını yaptık. Bu doğrultuda aldığımız çıktıları ve bulguları, ürün ve hizmetlerimize entegre edebilmek için çalışmalarımızı hızlandırdık. 

SAP TÜRKİYE OPERASYONLARDAN SORUMLU GENEL MÜDÜR YARDIMCISI (COO) ERDEM ŞEKEROĞLU:
Veriler doğru analiz edilerek, katma değere dönüştürülmeli
Teknolojinin çığır açıcı gelişimiyle, geleceğe hazır olmak için dijital dönüşümün ne kadar gerekli olduğundan bahsederken, pandemi büyük bir hızla, geleceği bugüne taşıdı. Şirketler için dijitalleşme bir tercih değil, zorunluluk haline geldi.

Dijital dönüşümün tam merkezindeki SAP olarak, bu dönemde de müşterilerimizin yanında yer aldık ve iş ortaklarımızla birlikte pek çok projeyi hayata geçirdik. Şirketler işlerini ve iş yapış şekillerini yeniden tasarlamak durumunda kaldı. Pandemi, tedarikçileriyle ilişkilerinden ürünlerine; satış kanallarından müşteri ilişkilerine kadar her alanda yenilik yapmaları için onlara adeta itici güç oldu. 

UÇTAN UCA DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Sürdürülebilirliğin ve inovasyonun temelinde yatan en önemli ve ortak unsur, uzun vadeli düşünebilme yeteneklerinizi geliştirmeye dayalı bir iş modeli geliştirebilmek. Bu da uçtan uca dijital dönüşümle mümkün. Şirketlerin vizyonunu pazara anlatması önem kazandı. Bunun başlıca nedeni de günümüzün deneyim ekonomisinde trendleri, ihtiyaçları, geleceği ve inovasyonu artık son kullanıcıların belirlemesi. 

Müşteri beklentilerini ve isteklerini doğru tanımlayıp yorumlayabilmek ve bunu müşteri perspektifinden aktarabilmek için analitiği ve veriyi iyi kullanmak, verileri doğru analiz ederek katma değere dönüştürmek gerekiyor. Endüstri uzmanlığımız ve teknolojilerimizle, müşterilerimizin farklılaşan ve değişen dünya koşullarına hızla adaptasyonuna, hız ve yetkinlik kazanarak verimliliklerini artırmalarına yardımcı oluyoruz.

PAYNET CMO’SU SERRA YILMAZ:
Dijital tahsilat köprüleri kuruyoruz
Pandemi şartları, teknolojiyle ilişkimizi yeniden düzenledi. Hem kurumlar hem de tüketici kanadında teknolojiye olan hızlı adaptasyon, ödeme sistemleri için de geçerli hale geldi. Geçen yıl, 2 milyondan fazla kart, internet ödeme sistemlerinde ilk kez kullanıldı. 2021’in ilk çeyreğinde, ödemelerde kart kullanımı 2019’a göre %48 arttı. İnternetten ödeme yapan kart sayısında da geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla %38’lik artış yaşandı.

Paynet olarak kurumlar ve müşterileri arasında dijital tahsilat köprüleri kuruyoruz. Pandeminin de etkisiyle ödeme yöntemleri değişti. Online’da ve perakendede bütünleşik fintek çözümlerimiz mevcut. Örneğin; Nebim V3 POS Paylink Mobil Ödeme Entegrasyonu ile temassız mobil ödeme kolaylığı yaşatıyoruz. Kasada, reyonda veya kabinde, hızlı ve güvenli bir şekilde ödeme alınabilmesini sağlıyoruz. İşletmelere; mağaza, e-ticaret sitesi ve kurumsal mobil uygulamaları gibi farklı satış kanallarından, aynı ödeme deneyimini kolaylıkla sunabiliyoruz. Tüketiciler, kredi kartları yanlarında olmasa dahi ödemelerini hızlı ve güvenli gerçekleştirebiliyor. İşlemlerini, PaynetPass veya Masterpass’ta kayıtlı kartlarıyla tamamlayabiliyor...