Gençlerin talebi antik çağdan beri değişmedi: Özgürlük ve adalet!

Bütün araştırmalar gençlerin önceliğinin para, kariyer ya da şöhret olmadığını gösteriyor. Gençler özgürlük ve adalet istiyor. Bu durum sadece içinde bulunduğumuz süreçle ilgili değil, gençler antik dönemlerden başlayarak tarihin her döneminde sürekli düzene davet eden baskıyı sevmiyor.

Araştırmalara baktığımızda gençlerin önceliğinin para, kariyer ya da şöhret olmadığı açıkça ortada. Gençler en çok adalet ve özgürlük istiyor. Bu sonuç o kadar net ki… Çünkü en çok vuruldukları yer orası. ‘Nereden yaralandıysanız orası kimliğiniz olur’ sözü vardır. Çocukları oradan yaralamışsınız. Adaleti yasada, yargıda değil hayatında arıyorlar.

Antik dönemlerden başlayarak günümüze kadar gelen tarihin her döneminde gençler her zaman özgürlüklerine düşkün oldu. Her dönemde özgürlüklerine ve haklarına sahip çıkmak için mücadele ettiler.

Sürekli düzene davet eden baskıyı sevmiyorlar

Gençler sürekli baskılayan, sürekli düzene davet eden baskıyı sevmez. Bu gençliğin tabiatında olan bir şey. Antik dönemlerden beri durum böyle. Seçim sürecinde de genç seçmenlerin tercihleri önemli. Genç nesil, kendilerinin özgürlüğü ve hakları için verdiği bu mücadeleyi savunan siyasi partilere yakınlık duyuyor.

Liyakatsizlikten şikayetçiler

Özellikle Kahramanmaraş depremlerinden sonra üniversitelerde yüz yüze eğitime ara verilmesi tepkilere neden oldu. Eğitimin online’a çevrilmesi çok ciddi ve çok büyük bir tepki oluşturdu. Gençler neşesiz ve sosyal açıdan kurak bir ortama mahkum edildi. Öte yandan birtakım yakınlıklardan dolayı pozisyonlandırmaları da çok rahatsız edici buluyorlar. Gençler bu durumu kabul etmek istemiyor. İstediği kadar çalışsa da kendisinden çok daha vasıfsız birinin 20’li yaşlarında bir şirketin genel müdürlüğüne getirileceğini biliyorlar. Bu liyakatsizlikten çok rahatsızlar.

Erdoğan’ı destekleyen gençler de dünyadaki statükoya karşı

Gençlerin bu rahatsızlıklarına karşın yapılan bazı araştırmalarda da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyen gençlerin de dış dünyadaki statükoculara karşı olduğu tespit edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelen gençler de dış dünyadaki statükoculara karşılar. Erdoğan ‘Dünya beşten büyüktür’ diyen bir lider. Amerika’nın dizayn ettiği dünyada ona başkaldıran bir gücü simgeliyor. Bu gençler de bu duruma direnen, oradaki devrimciliğin peşinde. Yani temel mesele iki tarafta da devrim. Her iki tarafta da gençlik bu rüzgarların etkisiyle sürükleniyor.

‘Nereden yaralandıysanız orası kimliğiniz olur’

Politik psikoloji çok önemli bir bilim alanı. Bu yetkinliğe sahip olmadan gençliği doğru düzgün anlamak mümkün değil. Araştırmalara baktığımızda gençlerin önceliğinin para, kariyer ya da şöhret olmadığı açıkça ortada. Gençler en çok adalet ve özgürlük istiyor. Bu sonuç o kadar net ki… Çünkü en çok vuruldukları yer orası. ‘Nereden yaralandıysanız orası kimliğiniz olur’ sözü vardır. Çocukları oradan yaralamışsınız. Adaleti yasada, yargıda değil hayatında arıyorlar. ‘Ben çalışacağım, çabalayacağım. Adil bir fırsat mı gelecek yoksa birinin yeğeni benden öne mi geçecek?’ diye sorguluyorlar. İşte orada darmadağın oluyorlar. Bu ülkede ne olursa olsun. Seçimi kim kazanırsa kazansın bu düzen değişmeli. Bu adaletsizlik kabul edilemez. Onların gözündeki o umutsuzluk, öfke, devlete karşı duyulan hayal kırıklığı çok can sıkıcı.