HANZADE DOĞAN BOYNER'İN 'E-BAŞARI' REÇETESİ

Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, e-ticaretteki trendler doğrultusunda nasıl bir dünyaya hazır olmamız gerektiğine dair ve bu gelişmeler ışığında oyunda kalabilmek için neler yapmak gerektiğini anlattı. Hanzade Doğan Boyner, 'Türkiye'de dijital dönüşümü sağlayacak bilgi birikimi, genç yetenek ve girişimcilik ruhu var. Ancak dönüşüme tüm ekosistem dahil olmalı' diyor.

Süratli dijital dönüşüm riskleriyle birlikte sizce nasıl büyük bir potansiyel de sunuyor?

Dijital ekonominin gerekliliklerini, dijital çağda müşteri ihtiyaç ve beklentilerini yerine getiremeyen ekonomiler ve şirketler maalesef kaybetmeye mahkûm olacaklar. Türkiye’de bu dönüşümü sağlayacak bilgi birikimi, genç yetenekler ve en önemlisi girişimcilik ruhunun mevcut olduğuna inanıyorum. Bu bakımdan kendimizi şanslı buluyorum. Ancak dönüşümü, tüm ekosistemi de dahil ederek sağlamalıyız.

'DİJİTAL EKONOMİYLE BÜYÜYEN ŞİRKETLER EKONOMİYE BÜYÜK KATKI SAĞLIYOR'

İşini e-ticarete taşımak isteyenlere nasıl olanaklar sağlıyorsunuz?

Hepsiburada Grubu olarak tüm teknolojik, pazarlama ve satış kabiliyetlerimizi ve fazlasını, küçük-büyük demeden ekosistemimizdeki tüm işletmelere açmış durumdayız. İşini e-ticarete taşımak, online ticarette büyümek isteyen işletmeler platformumuzda kolayca sanal mağaza açabiliyorlar. Bugün itibarıyla platformumuzda mağaza açan, aralarında büyük perakende şirketlerinin de bulunduğu 8 binden fazla iş ortağımız var. Dijital ekonomiyle büyüyen şirketler hem bir dönüşüm gerçekleştiriyorlar hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyorlar.

Dijital ve fiziksel dünya nasıl bir durumda?

Bugün perakende dünyasının karşı karşıya olduğu müşteri kitlesi daha bilgili, bilinçli ve talepkâr durumunda. Doğuştan dijital’ dediğimiz 20 yaş altı nesli iyi anlamalıyız. Çünkü onlar hem ticareti şekillendiriyor hem de şekillendirdikleri dünyada nasıl bir müşteri olacaklarına karar veriyorlar. Artık dijital dünya ile fiziksel dünya tamamen iç içe geçmiş durumda. Tüketiciler bu dünyalar arasında herhangi bir fark gözetmeksizin alışveriş deneyimini tamamlamak istiyorlar.

E-İTHALATA DİKKAT VE ÖZEN

  • Yıkıcı olmayan, aksine birleştirici iş modelleriyle ülke olarak başarılı olabiliriz.
  • Sektörlerle birlik olan, ekosistemle ortak çalışan, dönüşüme destek veren modeller
  • Türkiye’nin yeni ekonomisine katkı sağlayabilir.
  • E-ticaret oldukça cazip bir pazar
  • E-ihracat Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerinin gerçekleşmesinde önemli rol oynayacak.

E-ticaret açısından Türkiye nasıl bir pazara ulaşabilir? 

Grup olarak inanıyoruz ki, yıkıcı olmayan, aksine birleştirici iş modelleriyle ülke olarak başarılı olabiliriz. Ancak sektörlerle birlik olan, ekosistemle ortak çalışan, dönüşüme destek veren modeller Türkiye’nin yeni ekonomisine katkı sağlayabilirler. E-ticaret, cazip bir pazar ve bu pazara iyi odaklanmalıyız. E-ihracat, Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerinin gerçekleşmesinde ilerideki yıllarda mutlaka çok önemli rol oynayacak.

E-ihracat kadar e-ithalata da nasıl bakmalıyız?

E-ithalata ayrı bir özenle bakılması gerektiğine inanıyorum. Yurt dışından gelen ürünlerle ilgili olarak Türk tüketicilerini koruyacak ek düzenlemeler yapılmalı. Türkiye’de yerleşik tüm firmaların eşit şartlarda rekabet etmelerini sağlayacak ilave düzenlemelerin gündeme gelmesi gerekli.  Bu tür şartlar sağlandığı sürece, Türkiye’deki hiçbir işletme rekabetten çekinmeyecek ve geride kalmayacaktır. Buna inanıyoruz.

HANZADE DOĞAN BOYNER’İN TEKNOLOJİK YAPISINI NASIL GELİŞTİRİYOR?

  • Türkiye’de genç yetenekler ve en önemlisi girişimcilik ruhunun mevcut olduğuna inanıyorum.
  • İnternetin içine doğan bir şirket olarak biz de sürekli iş modelimizi ve teknolojik yapımızı geliştiriyoruz.
  • Ar-Ge Merkezimizde, e-ticaret ekosistemine fayda sağlayacak yenilikçi, yerli çözümler üretecek projelerimize hız veriyoruz.
  • Teknoloji departmanımızda her bir ürün grubu içinde çözüm üreten data uzmanları ve ekip elemanları birer start-up bakış açısıyla çalışıyorlar.
  • Türkiye’de dijital platform ve teknoloji alanında yetkin geniş bir yetenek havuzunun oluşmasını da katkı sağlamaya çalışıyoruz.

Dijital yetenek havuzunuzu nasıl oluşturuyorsunuz?

Grubumuzda 2.000’e yaklaşan çalışanımızla birlikte iyi bir yetenek havuzu oluşturmayı kendimize hedef edindik. Yurt dışında yerleşik teknoloji şirketlerinde çalışmakta olan Türk gençlerini bünyemize katmaya dönük bir insan kaynakları politikası uyguluyoruz. Ayrıca girişimcilik ekosistemine destek olmayı da görev biliyoruz.

 

GİRİŞİMCİ KADINLARA TEKNOLOJİ GÜCÜ

Kadın gücünün ekonomiye kazandırılması konusunda nasıl projeler gerçekleştiriyorsunuz?

Hepsiburada olarak ‘Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü’ programını başlattık. Başta teknoloji ve pazarlama gücümüz olmak üzere Hepsiburada’nın tüm imkân ve yeteneklerini bu program aracılığıyla kadın girişimciler için seferber ediyoruz. Program sayesinde tedarikçi ağımıza gelen kadın girişimci oranının son dönemde yüzde 30’a ulaştığını gururla söyleyebilirim.

Lojistik ve kargo faaliyetlerinin iş modeli müşteri deneyiminizi nasıl etkiliyor?

Türkiye’deki kargo sektörünün gelişimine öncülük eden kurumlarımızdan PTT Kargo ile Hepsiburada’nın müşterilerine daha hızlı ulaşma hedeflerini örtüştürerek, yaklaşık 6 ay önce başlayan ve çok başarılı giden bir iş birliğine imza attık. Bunu, kendi alanında güzel bir kamu-özel sektör iş birliği olarak görüyor ve önemsiyoruz. Oluşturduğumuz modellerin uluslararası anlamda da değerli bulunabileceğine inanıyor ve uluslararası iş birliklerine de açık olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Duygu Eren

d.eren@businesslife.com.tr