HAVACILIĞIN YENİDEN YÜKSELİŞ ROTASI

Pandemiyle birlikte, pek çok yeni kasları kazanmak ya da bazı davranışlarımızı hızlandırmak durumunda kaldık. Gördük ki, en kritik konuların başında uyum sağlama ve sürekli öğrenme geldi. Ancak insanlar olarak birlikte fiziksel vakit geçirmek ve seyahat etmek, en büyük özlemlerimiz arasında... McKInsey'nin post CovId-19 küresel araştırmasında da görüldüğü üzere; mobilizasyon, iş ve iş dışı seyahatlerde artış yaşanacak. Sağlıklı günlerde kontrollü şekilde hareketin bereket olduğunu, hepimiz tekrar deneyimleme arzusundayız. Konunun uzmanlarının değerlendirmelerine hep birlikte kulak verelim...


İSTANBUL SABİHA GÖKÇEN ULUSLARARASI HAVALİMANI (İSG) / MURAHHAS AZA MOHAMMAD NAZLİ BİN ABDUL AZİZ:
Pandemide, Avrupa’nın en işlek 5 havalimanı arasında yer aldık
Pandeminin olumsuz etkileri, 2021 yılında da devam ediyor ne yazık ki... Salgın sürecinin beraberinde getirdiği zorluklara rağmen, asıl görevimizin ve en acil önceliğimizin yolcularımız ve tüm paydaşlarımız için havalimanı operasyonlarının devamlılığını sağlamak olduğuna inanıyoruz. Bunun için de imkânlarımız dahilinde her türlü çabayı, yoğun bir şekilde sarf ediyoruz. Tüm operasyonlarımızda verimlilik odaklı çalışıyoruz.

2021’in ilk beş ayındaki yolcu sayımız, 2020’ye göre yüzde 10 azalarak 6,5 milyon oldu. Aynı dönemde uçuşlarımız %3 artışla, 47 bin 962’e çıktı. Misafirlerimizin güvenle seyahat etmeleri için attığımız adımlar ve ayrıcalıklı hizmetlerimizle 2021’i, 2019’a oranla, %30’luk yolcu düşüşüyle kapatacağımızı öngörüyoruz. 

TOPARLANMAYI, 2022’DEN İTİBAREN BEKLİYORUZ 
2020 boyunca havalimanımızda 37 ülkeye uçuş gerçekleşti. 2019’u 35,5 milyon toplam yolcuyla kapatmıştık ki bu, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın tarihinde ulaştığı en yüksek yolcu rakamıydı. 2020’de yolcu trafiğimiz, salgın nedeniyle %55 azaldı ve yılı yaklaşık 17 milyon yolcuyla tamamladık. Mutlulukla ifade etmek isterim ki Sabiha Gökçen, pandemi döneminde de Avrupa’nın en işlek 5 havalimanı arasında yer almayı başardı. Toparlanmayı 2022’den itibaren bekliyoruz.

TÜRKİYE’DE UZUN VADELİ YATIRIMLAR YAPIYORUZ
Covid-19 pandemisi başladığı dönemden itibaren küresel ekonomiyi zorluyor. Kuşkusuz havacılık, salgından en sert etkilenen sektörlerden biri. İSG de dünya çapındaki tüm havalimanlarında olduğu gibi, azalan yolcu trafiği ve bunun sonucunda meydana gelen finansal etkinin zorluklarını yaşıyor. %100 MAHB Group iştiraki olan İSG olarak, 1 Mayıs 208’den bu yana Sabiha Gökçen Havalimanı’nın terminal işletmeciliğini yürütüyoruz. Türkiye ekonomisine duyduğumuz güvenle, İSG’nin ve Türk sivil havacılık sektörünün büyümesine yönelik katkılarımızı her şartta sürdürdürüyoruz. Türkiye'nin potansiyeline inanıyoruz ve uzun vadeli yatırımlar yapıyoruz.   

“HAVALİMANI SAĞLIK AKREDİTASYONU”NU ALDIK
Tüm süreçlerimizi, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM)’nin hazırladığı “Pandemi Sertifika Programı”na göre planladık. Havalimanımızı kullanan tüm yerli ve yabancı havayollarıyla sürekli bilgi alışverişinde bulunduk. SHGM’nin onayını aldıktan sonra 1 Haziran 2020 itibarıyla uçuşlarımıza başladık. Tüm tedbirleri hayata geçirdik. Hijyen önlemlerinin en yüksek uluslararası standartlarda karşılanmasını sağladık. Uluslararası Havalimanları Konseyi’nin (ACI) verdiği küresel “Havalimanı Sağlık Akreditasyonu”nu alan ilk grup havalimanı olduk. 

İNSAN SAĞLIĞI İÇİN TEKNOLOJİ DEVREDE
Havalimanı ortamının sağlık açısından güvenli olmasını sağlamak amacıyla bazı teknolojileri devreye aldık. Aerobot, uyku kabinleri, temassız bir havalimanı deneyimi için ilave self-check-in kioskları ve self-bagaj teslim bankoları da bu teknolojilere dahil edildi. Özellikle terminal girişlerinde ve arındırılmış salon geçişlerinde oluşabilecek yoğunlukları engellemek için görsel ve işitsel uyarıları, teknolojik çözümleri kullanıyoruz. Güvenlik kontrolü öncesinde yolcu sıralarını daha iyi kontrol ederek sosyal mesafenin korunmasını sağlıyoruz. Bunun için sensörlü kameralar vasıtasıyla alanlardaki yolcu sayılarını sürekli gözlemliyoruz.

MİSAFİRLERİMİZDEN KURALLARA UYMALARINI BEKLİYORUZ
“Yeni Normal”de misafirlerimizden, check-in işlemlerinde, uçağa binişlerinde ve yiyecek-içecek alanlarında kurallara uymalarını bekliyoruz. Ayrıca, tüm temas noktalarında el dezenfektanları konumlandırdık. Terminale gelenlerin ateş ölçümleri, termal kameralarla yapılıyor. Asansörler, oturma grupları gibi temasın çok olduğu bölümlerde kişi sayısı kısıtlamalarına gidiliyor ve tüm dezenfeksiyon işlemleri aralıksız yapılıyor. Diğer yandan, “shop@saw e-ticaret platformu”nu geliştirdik. Böylece, mağazalara erişimi, havalimanının fiziksel ortamının ötesine taşıdık. Amacımız, azalan yolcu trafiğinin olumsuz etkilerini hafifletmek...

İGA HAVALİMANI İŞLETMESİ İCRA KURULU BAŞKANI VE GENEL MÜDÜRÜ  KADRİ SAMSUNLU:
İnsanlara uçuş alışkanlıklarını geri kazandırdık
İstanbul Havalimanı, pandemi sürecinde misafir ettiği yolcu sayısıyla, Paris Charles de Gaulle, Londra Heathrow ve Amsterdam Schiphol havalimanlarını geride bırakarak, 2020 yılında Avrupa’da birinci oldu.

Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı (Eurocontrol)’ün, 2021 yılının (1 Ocak-28 Nisan) ilk dört ayını kapsayan uçuş trafiği raporuna göre, İstanbul Havalimanı’nda 63 bin 64 uçak seferi gerçekleştirdik. Bu alanda Avrupa'da ilk sırada yer alan havalimanımızı, 53 bin 921 uçuşla, Paris Charles de Gaulle Havalimanı takip etti.

COVID-19 KRİZİ ETKİLERİNİ EN ÇOK SEKTÖRÜMÜZDE GÖSTERDİ 
Havacılık endüstrisi, son yirmi yılda mali krizler, SARS, domuz gribi, Ebola ve Zika virüsü gibi birçok farklı türde krizle ve salgınla karşılaştı. Bunların hepsi küresel hava yolculuğunu belirli bir düzeyde kesintiye uğrattı; ancak toparlanma hep çok güçlü ve hızlı oldu. Covid-19 krizi ise etkilerini belki de en çok havacılık sektörü üzerinde gösterdi. Milyonlarca uçuş iptal edildi, çalışanlar işinden oldu.

İNSANLARI UÇUŞA İKNA ETTİK
Salgınının olumsuz etkisi ve çözüm arayışları, büyük bir anlaşılmazlığa yol açtı. Her ülke farklı uygulamalara ve kısıtlamalara yöneldi. Bu durum toparlanma sürecini sekteye uğratmakla kalmadı, yolcular arasında da kafa karışıklığına yol açtı. Böylesine olağanüstü bir dönemde insanları uçuşa ikna etmek ve onlara eski uçuş alışkanlıklarını geri kazandırmak son derece önemliydi. İGA olarak, İstanbul Havalimanı’nda tam da bunu gerçekleştirdik.

“EN SOSYAL MESAFELİ TERMİNAL” OLDUĞUMUZU VURGULADIK 
Pandemiyle birlikte pek çok uygulamayı ivedilikle hayata geçirdik. Misafirlerimizin ve personelimizin sağlığını ve güvenliğini riske atacak herhangi bir duruma maruz kalmalarını önlemek için ciddi değişiklikler yaptık. Sağlık ve güvenlik tedbirlerimizi katılaştırdık. Havalimanımızın büyüklüğünü avantaja çevirerek “En sosyal mesafeli terminal” olduğumuzu vurguladık. Salonlar, alışveriş bölümleri, yiyecek-içecek, pasaport, kontuar ve bavul bölümleri de dahil, her noktada sosyal mesafeyi sağladık. Dezenfektanlı paspas, kask üzerine monte edilmiş termal kamera, ultraviyole ışınlı x-ray cihazı, PCR test merkezi, maske, %100 temiz hava, hijyen otomatları ve Hijyen Takımı’nı devreye aldık...

TÜRK HAVA YOLLARI (THY) GENEL MÜDÜRÜ BİLAL EKŞİ:
Yolcu sayısında ve kargo seferlerinde anlamlı bir artış bekliyoruz
2021, geçtiğimiz yıla kıyasla daha iyi başladı. Özellikle aşılarla geleceğe umutla bakabiliyoruz. Bunun etkisini yurt içi uçuşlarımızda gördüğümüz gibi uluslararası seferlerimizde de gözlemleyebiliyoruz.

Avrupa hava sahasında en çok sefer düzenleyen havayolu şirketlerinin en başında geliyoruz; ancak tam anlamıyla bir toparlanma için tarih vermek güç. Çünkü bu sadece bize bağlı olan bir durum değil. Halen dünyada aşıya ulaşamamış onlarca ülke var. Ama Türk Hava Yolları (THY) olarak, her türlü gelişmeye hazırız.

SİVİL HAVACILIĞIN TALEPLERİNİ KARŞILAMAYA HAZIRIZ
Covid-19, 11 Mart 2020’de, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “pandemi” ilan edilmişti. Bu nedenle 2021 yılının ilk çeyreğini 2020’nin aynı dönemiyle kıyaslamak doğru olmaz. Çünkü 2020’nin başında salgına dair çok büyük bir endişe yoktu ve yolcu alışkanlıklarında mart ayına kadar bir ani değişim olmadı. Bu seneye baktığımızda ise özellikle aşının bulunması, hastalığın tedavisindeki belirsizliklerin giderilmesiyle, iç hatlarda ve uluslararası uçuşlarda artan bir talep görebiliyoruz. 2021’nin genelinde, özellikle de yazın gelişiyle birlikte hem yolcu sayısında hem kargo seferlerinde, bahsettiğimiz gelişmelere bağlı olarak anlamlı bir artış bekliyoruz. THY, filosundaki 362 yolcu ve kargo uçağıyla, Türk ve dünya sivil havacılığının taleplerini karşılamaya hazır.

COVID-19 İLE KIYASLANACAK İKİNCİ BİR KRİZ DAHA YOK!
Havacılık, Covid-19’dan olumsuz anlamda en çok etkilenen sektör oldu. Ülkemizde ve dünyada tüm uçuşların durduğu günler, haftalar gördük. Uzun bir süre sadece kargo ve tahliye uçuşları yapılabildi. Halen dahi bazı ülkelerin, dış dünyaya kendisini tamamen kapattığına şahit oluyoruz. Sivil havacılığın tarihinde, yaşadığımız yıllarla kıyaslayabileceğimiz ikinci bir kriz daha yok!

ÖNLEMLERİ, ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE HAYATA GEÇİRDİK 
THY olarak pandemiyi, ilk başladığı andan itibaren büyük bir ciddiyetle ele aldık. Yerel ve uluslararası otoritelerle sürekli iletişim halinde olduk. Misafirlerimiz ve çalışanlarımız için pek çok önlemi çok hızlı bir şekilde hayata geçirdik. Tüm uçuşlarımızda hijyen kitleri dağıttık. İkram servisimizi pandemi şartlarına uygun hale getirdik. Havalimanlarındaki tüm süreçlerde teması azaltıcı düzenlemelere başvurduk. Dijitalleşmeye yönelik büyük bir seferberlik başlattık. 

SORUMLULUKLARIMIZI UNUTMADIK
Önceden çevrimiçi yapılamayan bazı işlemleri, yolcularımızın uzaktan gerçekleştirebilmesini sağladık. Ayrıca, alışkanlıkları değiştirmek için ciddi bir iletişim çalışması yürütüyoruz. Uçuşların durduğu, çoğu küresel taşıyıcının toplu işten çıkarmalara başvurduğu süreçte sendikamız, çalışanlarımız ve şirketimiz fedakârlıkta bulunarak ailemizi koruma kararı aldık. Bu, insan kıymetlerimizi kaybetmemek adına önemliydi. Milli bayrak taşıyıcı olmanın getirdiği sorumluluklarımızı bir an olsun unutmadık... 2021 yılı için potansiyel risk listesinin başında yine Covid-19 pandemisi var.

PEGASUS HAVA YOLLARI GENEL MÜDÜRÜ MEHMET T. NANE:
Yaz sezonunda büyük bir taleple karşılaşabiliriz
Türkiye’de ve operasyonel coğrafyamızda hızlı bir aşılama süreci yürütülmesi halinde, seyahat etme eğiliminin tekrar hızlıca artması beklenebilir. Bu durumda havacılık sektörü açısından talebin çok hızlı bir şekilde eski seviyelerine ve hatta daha üzerine çıkmasını bekliyoruz.

Sıkışmış talebin harekete geçtiği bir ortamda, turizmin önde gelen destinasyonlarından biri olan Türkiye’de, özellikle yaz sezonunda büyük bir taleple karşılaşabiliriz. Bunu önemli bir potansiyel olarak görüyoruz. Temel senaryomuz; 2021 yılında, 2019 kapasitemize oranla iç hatlarda %90-95’e, dış hatlarda ise %65-70’e ulaşmak...

İLK ÜÇ AYDA, 3,4 MİLYON YOLCU SAYISINA ULAŞTIK
2020’de iç hatlarda 9,6 milyon ve dış hatlarda 5,1 milyon olmak üzere, 14,7 milyon misafirimizi taşıdık. Yılı 93 adet uçaklık filo büyüklüğüyle kapattık. 2021’in ilk 3 ayında ise iç hatlarda 2,4 milyon, dış hatlarda 1 milyon; toplam 3,4 milyon yolcu sayısına ulaştık. Filomuza da 100 uçaklık Airbus siparişimiz kapsamında yeni uçaklarımızı katmaya devam ettik. Nisan ayı itibarıyla 5,08 yaş ortalamasıyla, tam 94 uçağımızla hizmet veriyoruz.

COVID-19 PANDEMİSİ EZBERLERİ BOZDU!
Covid-19 pandemisinden en çok etkilenen sektörlerin başında da havacılık geliyor. Doğası gereği krizlere açık olan havacılık endüstrisi, geçmişte de farklı boyutlarda birçok kriz yaşadı. Ancak uçuşların 2 ay gibi bir süre tamamen durduğu başka bir dönem hiç olmadı. Sağlık endişelerinin seyahat eğilimini olumsuz etkilemesi ve salgının önlenmesi amacıyla uygulanan kısıtlamalar, talebin çok belirgin bir biçimde daralmasına yol açtı. İş alışkanlıklarını ve stratejileri de yenileyerek yeni ortama adapte olmak gerekti. Tüm paydaşlar olarak, bu zorlu günlerde üstün gayret gösteriyoruz.

SAĞLIKLI VE GÜVENLİ BİR UÇUŞ İÇİN TÜM ÖNLEMLERİ ALDIK 
Salgının başlarından itibaren konuyu yakından takip ederek, süreci ulusal ve uluslararası otoritelerle iletişim halinde yönetiyoruz. Her gün binlerce misafirimizi taşımanın verdiği sorumlulukla hareket ediyor ve Sağlık Bakanlığı, DHMİ, SHGM gibi ulusal otoritelerle koordineli bir şekilde üzerimize düşen tüm görevleri eksiksiz yerine getiriyoruz. Sağlıklı ve güvenli bir uçuş için gerekli tüm önlemleri aldık. Çalışanlarımızın kullandığı kişisel koruyucu donanımlarla standartları da belirledik. Kontuarki personelimiz, siperlikli hizmet veriyor. Çalışanlarımız ile misafirlerimizin arası plastik bir camla kapatıldı. Terminallerdeki kioskların arası da aynı yöntemle ayrıldı ve bu alanlara dezenfektan konuldu. Boarding’ler sosyal mesafe kurallarına uygun yapılıyor.

UÇAKLAR, EN HİJYENİK ORTAMLAR
Uçaklara gelince... Aslında en hijyenik ortamlar; çünkü içindeki hava, ameliyathane kadar temiz. HEPA filtreleriyle kabindeki hava ortalama 3 dakikada bir tamamen yenileniyor. Organizmalar ve toz parçaları ise yüzde 99,99’un üzerinde filtreleniyor. Hava akımı, sadece oturulan koltuk üstünden yere doğru oluyor. En az 48 saat etkin kimyasalla, 24 saatte bir detaylı dezenfektasyon gerçekleştiriliyor. Uçak tepsisi, baş üstü dolapları, havalandırma ve aydınlatma aparatları gibi alanlar, her uçuş sonrası dezenfekte ediliyor. Minimum temas yüzeyi için dergi ve menü kartları kaldırıldı. İç hatlarda yiyecek servisi yok, sadece kutulu içecekler var. Dış hatlarda paketi açanın ilk kez dokunacağı gıdalar oluyor. Alışverişler sadece kredi kartıyla oluyor.

MİSAFİRLERİMİZE BENZERSİZ YENİLİKLER SUNUYORUZ 
Dijital dönüşümümüzü, 2018’de başlatmıştık. “Türkiye’nin dijital havayolu” olarak, A’dan Z’ye bütün süreçlerimizde misafirlerimize benzersiz yenilikler sunuyoruz. “Minimum temasla seyahat”in önem kazanmasıyla birlikte, kararımızın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anladık. Ayrıca, tüm çalışma alanlarımızda kapsamlı güvenlik ve sağlık tedbirleri aldık. Ortak kullanım alanlarının dezenfeksiyonu, servis araçlarında ve tüm ofislerimizde maske kullanım zorunluluğu, sosyal mesafe düzenlemeleri, uyarılar, ofis girişlerinde termal kamera, yenilenen oturma düzeni, toplantıların mümkün olduğunca online olması, toplantı odalarının kapasitelerinin sınırlandırılması ve düzenli havalandırılması, bu tedbirlerden sadece birkaçı...

TAV HAVALİMANLARI İCRA KURULU BAŞKANI SANİ ŞENER:
İç hat trafiği, hızlı bir şekilde toparlanıyor
2021’in ilk çeyreğinde yolcu trafiğimiz, pandemi kaynaklı uçuş kısıtlamalarından etkilenmeye devam etti. İlk üç ayda iç hatlarda 3,3 milyon, dış hatlarda 1,1 milyon yolcuya hizmet verdik. Ancak, ilk çeyreğin, dış hat yolcusu mevsimselliği açısından en zayıf çeyrek olduğunu unutmamalıyız. 

2019’un ilk çeyreğinde, toplam yıllık dış hat yolcumuzun yüzde 10’una hizmet vermiştik. Mevsimselliği oldukça düşük olan iç hat trafiği ise çok daha hızlı bir şekilde toparlanmaya devam ediyor. Mart 2021 itibarıyla da 2019 yolcusunun %46’sı seviyesine kadar ulaştık.

GİDERLERİMİZİ, ÇOK CİDDİ ŞEKİLDE DÜŞÜRDÜK 
Yolcu sayısındaki azalma nedeniyle, 2020’de hızlıca maliyet düşürücü önlemler aldık. 2021’in ilk çeyreğinde aylık faaliyet giderlerimiz 21,4 milyon Euro oldu ve böylece 2020’nin 4’üncü çeyreğinden %4 daha aşağıda gerçekleşti. Şubat ayında Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) mücbir sebep başvurumuzu sonuçlandırdı. Türkiye’deki havalimanlarının işletim süreleri ikişer sene uzatıldı. Ayrıca 2022’deki kira ödemeleri de 2024’e ertelendi. Bankalarla ve iş yaptığımız idarelerle de başarılı yeniden yapılandırma süreçleri gerçekleştirdik. Bu krizi TAV yöneticileri ve tüm çalışma arkadaşlarımız çok iyi yönetti. Bu zor zamanlarda bir dünya markası haline gelen TAV’a desteklerini esirgemeyen çalışanlarımıza, hissedarlarımıza ve iş ortaklarımıza şükranlarımı sunuyorum.

İLK ÇEYREĞİ, 62 MİLYON EURO NET KÂRLA KAPATTIK
Yine şubatta, 2015’ten beri üzerinde çalıştığımız Tunus borç yapılandırması görüşmelerini sonuçlandırdık. TAV Tunus’un 2020 üçüncü çeyrek finansalları itibarıyla 371 milyon Euro olan banka borcu, 233,6 milyon Euro’ya indi. Böylece 2021’in ilk çeyreğinde 109 milyon Euro tutarında bir gelir yazdık. Tunus kreditörleriyle verimli pazarlıklar neticesinde elde edilen bu gelir, 2021’in ilk çeyreğini 62 milyon Euro net kârla kapamamızı sağladı.

ALMATI HAVALİMANI’NI SATIN ALARAK PORTFÖYÜMÜZE EKLEDİK
Asya ve Avrupa arasındaki ana transit merkezlerinden biri olan Kazakistan’ın Almatı Havalimanı’nı satın alarak portföyümüze eklemekten mutluluk duyuyoruz. Havacılık tarihinin en ciddi krizlerinden birinin içinden geçerken bu projenin yurt dışı finansmanla tamamlanması, TAV’ın kredibilitesini göstermesi açısından da ayrıca önem taşıyor.  Kazakistan ve Türkiye arasındaki ticari ve turistik ilişkilere ve her iki ülkenin ekonomilerine çok ciddi bir katkımız olacak. Havalimanı yapımı ve işletmeciliğindeki 21 yıllık bilgi birikimimizi kullanarak gerçekleştireceğimiz yatırımlar ve pazarlama faaliyetlerimizle birlikte Almatı Havalimanı’nı, bölgenin en önemli havalimanlarından biri haline getireceğiz.

BEKLENTİLERİMİZİ CANLI TUTUYORUZ
Pandemi döneminde önceliğimiz her zaman çalışanlarımızın ve yolcularımızın sağlığı. Dünyada aşılama bütün hızıyla devam ediyor. Türkiye’de de bir seferberlik yürütülüyor. Bu olumlu haberler, yaz-sonbahar sezonuyla ilgili beklentilerimizi canlı tutuyor. İyi haber akışının devamına bağlı olarak temmuz-kasım arasına sarkacak olan dönemde, havalimanlarımızın tekrar aktif bir şekilde kullanıldığını görmeyi umuyoruz. 

CORENDON AIRLINES TİCARET DİREKTÖRÜ MİNE ASLAN:
İzmir ve Antalya’ya seferlerimizin sayısını artıracağız
Ana pazarımız olan Avrupa ülkelerindeki tatil talebini gözlemlediğimizde bu yaz, sezonun geçmiş yıllara nazaran daha da uzun süreceğini düşünüyoruz. Bu talep, 2021-2022 kış sezonuna tesir etmeye başladı. Bu dönemde, Avrupa’da yoğun bir şekilde uçacağız.

Ana pazarımız Almanya’da, Türkiye kadar yoğun ilgi gören bir diğer destinasyon ise Kanarya Adaları. Polonya, Avusturya, Hollanda ve İsviçre çıkışlı Kanarya Adaları uçuşlarımız planlandı. Aynı bölgedeki Portekiz’in Madeira Adası’na ilk kez Almanya’nın 5 şehrinden direkt uçuş düzenleyeceğiz.
Avrupa’dan Anadolu’daki 8 şehrimize direkt uçuşlarımız kesintisiz sürecek. İzmir ve Antalya’ya turistik ve etnik seferlerimizin sayısını artıracağız. Kış sezonunda Avrupa’dan Türkiye’ye, haftada 110 uçuş gerçekleştireceğiz.