İK VERİLERİ NASIL DEGİŞTİ?

Avusturyalı yönetim bilimci Peter Ferdinand Drucker "Ölçemediğiniz hiçbir şeyi kontrol edemez, kontrol edemediğiniz hiçbir şeyi yönetemezsiniz" der... Bu sözün iş dünyasındaki asıl yansıması, "veri" ve "analitik" noktasında ortaya çıkıyor. Bu iki kavram, özellikle pandemiyle birlikte, İnsan Kaynakları departmanlarının işini giderek daha fazla yönlendiriyor. İK, elde ettiği rakamları veriye, sonrasında bilgiye dönüştürüyor ve bu bilgi doğrultusunda stratejiler geliştiriyor. Bu bağlamda İK'ya düşen görev, evrensel doğrular ile kurumun gerçeklerini harmanlamak ve sonucu şirketinin stratejilerine hizmet edecek şekilde sunabilmek. Peki, İK bölümlerinin yeni düzende takip ettiği İK datalarında nasıl değişiklikler oldu? Liderler ve ekipleri, bu verileri hangi amaçla kullanıyor?

ASELSAN İK Direktörü Can Demir:
Yol haritamızı veriler şekillendirdi
Pandemiyle beraber; çalışan mutluluğu, çalışan bağlılığı, çalışan motivasyonu ve çalışanın ruh hali, öncelikli olarak incelediğimiz konular haline geldi. Bu alanlara ilişkin veriler, analitik çalışmalarımızda da ön plandaydı.

Ulaştığımız veriler, çalışanlarımıza güvenli bir çalışma düzeni oluşturmak ve hedeflerimize etkili bir şekilde ulaşmak adına, yol haritamızı şekillendirmemize katkı sağladı. Bu süreçte, İK verilerine bakışımızı da farklılaştırmayı amaçladık. Birçok farklı kaynaktan elde ettiğimiz kalitatif (nitel) ve kantitatif (nicel) verileri birlikte değerlendirerek, aralarındaki ilişkileri anlamaya, geleceğe yönelik tahminler yapmaya ve aksiyon planları hazırlamaya odaklandık. 

Pegasus Hava Yolları İK Direktörü Dilara Oğur:
Analiz ettiğimiz verilerde değişiklikler oldu

Pandemi süreciyle birlikte analiz ettiğimiz verilerde değişiklikler oldu. Sağlık verisi, ekonomik göstergeler ve sektörel uygulamalara ait veriler önem kazanmaya başladı. Salgınla ilk defa karşılaştığımız bu dönemde, sektörde ilk defa uygulamaya alınan uzaktan çalışma, kısa çalışma, iç müşteri ihtiyaçları ve memnuniyeti gibi uygulamalar ile ilgili veri ön plana çıktı. Bu datalar doğrultusunda İK strateji ve bütçesi çalışmalarına yön verildi.

Doğanlar Holding İK Direktörü Elif Yılmaz:
Faaliyetlerimizi, verilere göre geliştiriyoruz
İK olarak yüksek performans kültürü oluşturmak, çalışanların verimliliğini sürdürülebilir kılmak bizim asli görevimiz. Bu kapsamda, standart İK verilerimize ilaveten, pandeminin; çalışanlarımızın bağlılığını, motivasyonunu ve performansını nasıl etkilediğini takip ediyoruz.

Hibrit çalışma modelimiz kapsamında; eğitimlerimizi, toplantılarımızı, çeşitli özel gün etkinliklerimizi online ortama taşıdık. Bu çerçevede, dijital çalışan deneyiminin etkilerini ölçüyoruz. Böylece, bir sonraki faaliyetlerimizi, elde ettiğimiz verilere ve geri bildirimlere göre geliştiriyoruz. Önlemlerimizi, PCR test sonucu pozitif çıkan ve filyasyonda olan çalışanlarımızın verilerinin takibi ile şirket ve lokasyon bazında farklılaştırıyoruz.

Esas Gayrimenkul İK Müdürü Aslı Kemal:
Pandemi döneminde, verilere yenilerini ekledik
Pandemi öncesinde rutin olarak takip ettiğimiz; işten ayrılma hızı ve nedenleri, devamsızlık oranları, bağlılık & memnuniyet ile performans ve yetkinlik gelişim oranları gibi verilere, birtakım yeni verileri de yeni düzende ekledik. Bunlardan ilki, KVK (Kişisel Verilerin Korunması) hassasiyetiyle izlediğimiz “çalışan sağlığı” verileri...

Covid-19 vakalarını ve aşılanma oranlarını çok yakından takip ediyoruz. Amacımız, koruyucu ve önleyici tedbirleri alabilmek ve sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturabilmek. Teşviklerimiz ve çalışma arkadaşlarımızın sağduyulu yaklaşımıyla, şirketimiz genelinde iki dozda eylül ayında %100, 3. dozda ise ekim sonu itibarıyla %100’e ulaştık. 
 
“ÇALIŞAN DENEYİMİ PLATFORMU” İLE TAKİP
Çalışma arkadaşlarımızın duygu durumunu, mutluluk seviyelerini, şirkete bağlılıklarını, şirket içi iletişim ve çalışan deneyimine ilişkin verileri, çalışan nabzını tutmak ve iyileştirme eylemlerini gerçekleştirebilmek için “çalışan deneyimi platformumuz” ile izleyebiliyoruz. Gelen önerileri, bunların hayata geçirilme oranlarını da organizasyonel gelişim hedeflerimiz için önemsiyoruz.    
Pandemiyle birlikte evden çalışırken, aramıza yeni katılan ve oryantasyon dahil tüm süreçlerini uzaktan yürüttüğümüz arkadaşların; ilk gün, ilk hafta ve iki aylık izlenimlerine ilişkin yeni verilere de ulaşabiliyoruz. Kendimize özgü tasarladığımız hibrit çalışma modelimize yönelik bazı verileri de yasal zorunluluklar, operasyonel ve idari açıdan izliyoruz.

Doğuş Otomotiv İK ve Süreç Yönetimi Genel Müdürü Ela Kulunyar:
İş gücü planlarımızı, veriler ile gerçekleştiriyoruz
Kurum kültürünü korumak amacıyla, çalışanlarla iletişimi düzenli devam ettirecek konferanslar, kişisel gelişim ve farkındalık eğitimleri, atölyeler, çalışanlarımızın ailelerine ve yakınlarına yönelik bilgilendirme seansları düzenliyoruz. Öncesindeki nabız anketleri ve sonrasında aldığımız geri bildirimleri değerlendirerek analiz ediyor ve sonraki aksiyonlarımızı belirliyoruz.

Hem sahada hem uzaktan çalışan iş arkadaşlarımızın hastalık ve bulaş risklerini minimize etmek adına, iş sağlığı ve güvenliği birimlerimiz, iş yeri hekimlerimiz ile iş süreçlerine dair verileri izliyor. Tüm hareketleri ve temas durumlarını takip etmeye, iş gücü planlarımızı buradan gelen verilere göre gerçekleştirmeye çalışıyoruz. 

ÇALIŞANLARIN PROJELERE KATKILARINI İZLİYORUZ 
Organizasyonumuzda çevik çalışma kültürünün yayılmasıyla, görevleri dışında çapraz çalışma ekiplerinde yer alan ve ortak projelere katılım sağlayan çalışanların projelere katkılarını izleyerek, iş çıktıları ve performanslarını incelerken, bu boyutu da önemsiyoruz. Önceden de baktığımız giriş-çıkış analizleri, bağlılık anketleri sonuçları, demografik analizler gibi verileri toplamaya devam ediyoruz. Bu verileri “işveren markası” adına yapacağımız çalışmalarda dikkate alıyoruz. 

Shell Türkiye İK Direktörü Eda Güzeldemir Demiray:
Yönetcilerimiz, ekipleriyle ilgili bilgiye, canlı data üzerinden ulaşılabiliyor
Pandemi öncesinde çalışmalarına başlanmış ve bu dönem içerisinde hayata geçirilmiş büyük bir İK Database (veritabanı) projemiz oldu. Dünya çapında İK verilerini “Workday” üzerinden yönetmeye başladık. Yeni sistem üzerinden sadece İK değil, yöneticilerimiz de kendi ekipleri ile ilgili istedikleri bilgilere canlı data üzerinden ulaşabiliyor ve bunları kararlarında baz olarak kullanabiliyor. Bu, yöneticilerin İK’ya bağımlılığını azaltmasına da yardımcı oldu.

Birçok aksiyonu yöneticilerin kendilerinin yapması, kendi verilerine hâkim olmalarına da yardımcı oldu. Ayrıca, öncesinde de var olan çok fazla datayı detaylı bir şekilde incelemeye ve çalışan deneyimleri için değişik çözümler üretiyoruz. Detaylar bazen, genelde düşündüğümüzden çok farklı bilgiler barındırabiliyor. 

İK’NIN ROLÜNÜN ÖNEMİ BİR KEZ DAHA KANITLANDI
İK liderlerinin rolü “Yeni Normal”de ne şekilde değişti / değişiyor? Siz, bu değişime ve dönüşüme nasıl ayak uyduruyorsunuz?
Pandemi döneminde, İK’nın yönetimdeki rolünün önemi bir kez daha kanıtlandı. Stratejik olarak İK’nın kritik bir role sahip olduğu, bütün çalışanlara aynı anda dokunabilen, onların bakış açılarını değiştirebilen ve en önemlisi şirkete bağlılıklarını artıracak aktiviteler yapabilen bir birim olduğu çok net ortaya çıktı. 
Covid-19 salgınıyla beraber, hem esnek çalışmayı destekleyecek hem de bundan dolayı ayrımcılık yapmayacak bir ortam, büyük önem kazandı. Çalışanlarımızın kültürel ve kişisel farklılıklarına da değer veriyoruz. Kendilerini güvende hissedebilecekleri bir çalışma ortamı yaratmaya ve potansiyellerini kullanabilecekleri fırsatlar sunmaya devam etmeyi hedefliyoruz. Yeni çalışma düzenimizle ilgili olarak çok hızlı hareket etmiyoruz ve çalışanlarımızı dinliyoruz. Talepler ve ihtiyaçlar çerçevesinde, en optimum noktayı bulacağız. 
Shell Türkiye olarak “çeşitlilik ve kapsayıcılık” çerçevesinde her yıl hazırladığımız bir hedef kartı bulunuyor. Bu hedefleri gerçekleştirmeyi, kadın çalışanlar ve dezavantajlı grupların desteklenmesinde liderliği sürdürmeyi, gençlere sunduğumuz istihdam fırsatlarını geliştirmeyi amaçlıyoruz. Çalışanlarımız için rahat ve huzurlu çalışılabilecek alanlar yaratıyoruz. 

ÇALIŞANLARIMIZ İLE ŞEFFAF İLETİŞİM KURDUK
Pandemiyle başlayan süreçte, çalışanlarımız ile şeffaf iletişim kurmayı ve anlık bilgilendirmeyi çok önemsedik. Ülke Başkanımız ve CEO’muz tarafından periyodik olarak bilgilendirme mesajları paylaşıldı. Üst yönetimimiz, çalışanlarımızla online kahve sohbetleriyle bir araya geldi. Ülke çapında kurulan “Kriz Yönetim Ekibi”, çalışma arkadaşlarımızın fiziksel ve psikolojik sağlığı başta olmak üzere, alınması gereken aksiyonlar ve iş planlarımız üzerine çalışmalar yaptı. Bu iletişim takdir gördü ve farklı konularda da benzer iletişimi kullanmaya başladık. Shell olarak, kurum kültürünün ve işveren markasının gelişimine dair süreçlerin tamamına, üst yönetimi dahil etmeye özen gösteriyoruz.

Mey|Diageo İK Direktörü Birsen Çevik Akgünlü:
İzlediğimiz verilere “bütünsel esenlik” de eklendi
Daha analitik ve ölçülebilir süreçlere sahip bir İK için, veri yönetimi oldukça önemli bir yer tutuyor. Kilit performans göstergeleri, iş gücü devir oranı, şirket içi terfi & transferler gibi çeşitli konularda veri takibi yapıyoruz.

Yeni dönemde çalışanlara dair takip ettiğimiz verilere yeni bir boyut daha eklendi: “Bütünsel Esenlik” yani “Wellbeing”. Çalışanlarımızla düzenli anketler paylaşıyoruz. İş yoğunluğu, çalışma stili tercihleri, iş ve özel hayat entegrasyonuna dair şirketten destek ihtiyaçlarına dair veriler topluyoruz. Bu verilerin trendini analiz ederek, çalışan destek programlarımızı biçimlendiriyoruz.

Divan Grubu İK Direktörü Özgür Şahin:
“Yeni Normal”de farklı verilere de ihtiyaç duyduk
Dijitalleşme ve bu kültürü inşaa etme, uzun zamandır masamızda olan ve üzerine çeşitli atılımlar gerçekleştirdiğimiz odak alanlarımız arasındaydı. Fiziksel etkileşimin oldukça azaldığı “Yeni Normal”de, şimdiye kadar beslendiğimiz İK verilerinden farklı verilere de ihtiyaç duyduk.

Uygulamaya başladığımız “OKR Performans Sistemi” ile beraber, anlık geri bildirim, sık ve somut değerlendirme, çalışanlar arası fikir alışverişlerini dijital platformlardan anlık görebiliyoruz. Bu sistemle, çalışanlar arası etkileşim, KR güncellenme sıklığı ve hedef gerçekleşmesi gibi verilerin takibi arttı. 

ÇEVİK DÖNÜŞÜMÜ VERİLER İLE İZLİYORUZ
Şirket genelinde KR takipleri, çalışanlarımız arasında şeffaf ve yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Devam ettirdiğimiz projeler, süreçlerimizin dijitalleşmesi ve organizasyon yapımızın çevik dönüşümünü de veriler aracılığıyla izliyoruz. Agile (çevik) çalışma kültürü yolculuğumuzdaki gelişmelerimizi özellikle yakından takip ediyoruz. Çalışan deneyimine ve bağlılığına odaklanıp, bu alandaki geri bildirimlere sürekli bakarak ve bunları ölçerek aldığımız aksiyonları değerlendiriyor, hep daha iyisine odaklanıyoruz. Çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlığı bu dönemde en önemli gündemimiz. Önlemlerimizi büyük bir hassasiyetle izledik ve gerekli aksiyonları aldık.

Boyner İK Genel Müdür Yardımcısı Seda Kayrak Kızıltan:
İnsana ve kültüre yönelik temel verileri takip ediyoruz
İnsana ve kültüre yönelik temel veriler, pandemi öncesinde olduğu gibi, aynı şekilde takip ediliyor. Salgın öncesi döneme göre gözlemlediğimiz en belirgin fark ise dijital öğrenme platformlarına ilginin artması.

Eski sistemde çalışanlar, fiziksel engeller ve zamansal kaygılar nedeniyle kendilerine yapamadıkları yatırımları yapmaya başladı. Yeni düzende ihtiyaç duyulan yeni yetkinlikleri kazanmak konusunda çalışanların ilgisi arttı. Dijital alternatiflerin artmasıyla erişim de kolaylaştı ve büyük oranda kendi ajandaları üzerinde daha özgür olabildikleri bir sisteme geçtiler. 

GELİŞİME VE YETKİNLİĞE YÖNELİK EĞİTİMLER...
İK trendleri konusundaki araştırmalar, kişisel ve profesyonel gelişime dönük ilgide ve bu yöndeki yatırımlarda yüzde 1.100 oranında artış olduğunu gösteriyor. Biz de çalışanlarımızın beklentilerine ve geri bildirimlerine göre, onların gelişimlerine ve yetkinliklerine yönelik, farklı alanlarda dijital eğitimlere ve webinarlara devam ediyoruz.

Orka Holding İK Direktörü Sinem Cesur HALEPLİLER:
Verileri, yeni nesil çalışan deneyiminin merkezine koyduk

Takip ettiğimiz verileri, yeni nesil çalışan deneyiminin merkezine koyarak yorumlamaya başladık. Özellikle iş gücü analizleri ve işe alımlarla ilgili olarak “Büyük Veri” analizini daha yoğun olarak kullandığımızı söyleyebiliriz.

Arzum İK Genel Müdür Yardımcısı Didem Oral:
Daha önce bakmadığımız verileri ölçmeye başladık
Yeni düzen, iş hayatımızdaki her dinamiğe ve sürece yeniden bakmamızı, kimilerini yeniden tasarlamamızı gerektirdi. “Ölçemediğiniz hiçbir şeyi kontrol edemez, kontrol edemediğiniz hiçbir şeyi yönetemezsiniz” yaklaşımından yola çıktık. Daha etkili yönetim için daha önce bakmadığımız verileri takip etmeye, ölçmeye başladık.

Daha önce, herhangi bir hastalık ya da aşılanma takibini sistematik olarak yapmıyorduk. KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) kuralları dahilinde, Covid-19 verilerini takip etmeye başladık. Bunun için dashboard’lar (gösterge tablosu) oluşturduk. Çalışanlarımızın işlerinin yapısını detaylı analiz ederek, ev-ofis odaklı işler ayırımını tanımladık. 

“ÇALIŞAN ESENLİĞİ” KAVRAMI...
Salgın yönetimini kontrol altına almak için ofis devamlılığını günlük olarak izledik. Çalışanlarımızın motivasyonlarını ve bağlılıklarını ölçümleme sıklığımızı artırdık. İş-özel hayat dengesini ölçümlemek, bu konudaki çalışan görüşlerini ve ihtiyaçlarını dinlemek, her zamankinden daha önemli hale geldi. “Çalışan esenliği” kavramı, insan kaynağı yönetiminin merkezine oturdu. Çalışan esenliğine dair boyutlara ve çalışma modellerimizin esnekliğine baktık. Çalışma ortamlarının eve taşınmasıyla, ev kazalarını takibe aldık. Tüm bu verileri izleyerek, çalışanlarımızın yeteneklerini ve yaratıcılıklarını kullanabilecekleri, sağlıklı ve motive çalışabilecekleri, bağlılıklarını olumlu etkileyecek iş ortamları yaratmayı hedefliyoruz.

Borusan Holding İK ve Kurumsal İletişim Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş:
“İK analitik uygulamamız”ı oldukça yoğun kullanıyoruz
Borusan olarak, “İK Analitik Uygulamamız”ı bugüne ve geleceğe yön veren raporlar ve uygulamaları geliştirmek için oldukça yoğun kullanıyoruz. Mevcutta, şirketlerimiz bazında; işe alım, çalışan sayısı, ücretlendirme ve ek menfaat, kıdem, yaş, cinsiyet gibi verilere, farklı panellerde analiz ve geleceğe dönük tahminleme çalışması için başvuruyoruz.

Pandemi ve yeni çalışma düzeninin etkisiyle, aktif-iyileşen vaka sayılarımızın takibi, hibrit-yerinde ve uzaktan çalışma modellerine ait çalışan ve idari işler verileri, sıklıkla oluşturup çalışanın nabzını tuttuğumuz nabız anketleri dataları, büyük veri havuzumuza eklendi. Böylece, salgının seyrini, çalışma düzenlerinin işleyişini ve çalışan deneyimini çok daha yakından takip ediyor, gelecek İK stratejilerimizi bunların üzerinden kurgulayabiliyoruz. İk stratejilerimiz, çok uzun süredir “segment” odağıyla yapılıyor. Bu veriler bize “segment” bazlı çalışan ihtiyaçlarını ve beklentilerini daha iyi anlamak ve çözüm üretmek için destek oluyor. 

Turkcell İK’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Esmen:
Sektörde fark yaratan aktiviteler ortaya koyuyoruz

“İşveren markası” alanında, teknoloji ve telekomünikasyon başta olmak üzere, tüm yerli ve yabancı firmalardan ayrışarak, liderlik konumumuzu sürekli kılmayı amaçlıyoruz. Özellikle pandemi sonrası, “Esnek Çalışma Modeli’nde çalışan Turkcell’lilerin takım ruhunu ve motivasyonunu güçlü kılacak, güçlü altyapımız ve hızlı teknolojimizden güç alan, sektörde fark yaratan, yenilikçi, ilham veren iletişim ve etkinlik aktivitelerini ortaya koyuyoruz. Turkcell olarak, insan kaynağına yaptığımız yatırımların ve başarılarımızın sürdürülebilir olmasını önemsiyoruz. 

Samsung Electronics Türkiye İK Direktörü Semra Ergin:
İK verilerinde de işlerin sürekliliğini sağlıyoruz
Samsung ElectronIcs olarak, İK verilerinde de işlerin sürekliliğini sağlıyoruz. İş sürekliliği ve kriz yönetimi için çeşitli planları olan büyük şirketlerde, İK uzmanları olarak, bu planlamaların yetersizliğine karşı hızlı aksiyonları alıyoruz.

“Normal”e geçiş dönemi için yol haritamızı ve çalışma koşullarımızı, Samsung global desteği ile gerekli gördükçe lokal kurallar çerçevesinde güncelliyoruz. Karmaşık ve hiç karşılaşılmadık krizi yönetirken, şirketimizin süreçlerini sorunsuz işletmek, karar mekanizmalarının çalışmaya devam etmesini sağlamak, çalışanlarınızın motivasyonunu korumak, kaybı minimize etmek ve sonrasında yükselişi gerçekleştirmek, kritik önem arz ediyor.

SOCAR Türkiye İK Başkanı Sibel Uğur:
Sürdürebilirlik temelli veriler artık İK’nın da ilgi ve takip alanında
Yen düzende, veri takibi ve yönetimi yaklaşımı değişti. Sabit, reaktif raporlama yerine; canlı, anlık, dinamik, stratejilere yön verecek İK analitik sistemleri geliştirmeye başladık.

Uzaktan ve hibrit çalışma modeline göre, yeni süreçler ve metrikler geliştirdik. Özellikle uzaktan çalıştığımız bu dönemde, çalışanlara daha yakın olabilmek için yıllık memnuniyet anketleri yerine, çalışanların nabzını yakalayan ve bize çeviklik kazandıran ani “Pulse check”leri (nabız kontrolü) uygulamaya başladık. İSG (iş sağlığı ve güvenliği), iş sürekliliğini destekleyen metrikler, risk yönetimi/risk iştahı değerlendirmeleri, ESG gibi (çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim) sürdürebilirlik temelli veriler, artık İK’nın da ilgi ve takip alanında...

SAP Güney Avrupa, Afrika, Orta Doğu Danışmanlık Hizmetleri Bölge ve Türkiye İK Direktörü Hande Genç:
Çeşitliliğin desteklenmesi için veri analizi önem taşıyor
Çalışan verisi, bir şirketin sahip olduğu en büyük ve en hassas veriyi oluşturuyor. Bu veri, KVKK’ya (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) özen göstererek, şirket-çalışan arasında mutabakatla ve muhakkak çalışanların onayları alınarak işlenmeli.

Özellikle koronavirüs döneminde, çalışanın iş-özel hayat dengesinin sağlanması ve sağlığının korunması için gerekli tedbirlerin alınması açılarından, verinin analizi son derece önemli. Şirketin demografik yapısına göre ek yararların belirlenmesi, esnek ek yararlar sisteminin kurulması ön plana çıktı. Çeşitlilik ve çalışanlara eşit hak tanınması, son yıllarda tüm şirketlerin gündemini oluşturuyor. Çeşitliliğin desteklenmesi için veri analizi önem taşıyor. Çünkü farklı çalışan gruplarının şirkette temsili, eşit terfi, maaş zammı ve yan hakların sunulması, veri analizi ile mümkün. 

FARKLI SÜREÇLERİN DATASI BİRBİRİYLE KONUŞUYOR
Çalışan memnuniyeti ve bağlılığı, çalışan verisinin işlenmesiyle artırılabiliyor. Devinim oranları ve sebepleri analiz edilerek, önlemler alınabiliyor. Kariyer planlama noktasında, çalışanların dâhil olduğu gelişim programlarının etkisi, yine analizler ile ölçümlenebiliyor. SAP olarak biz de KVKK kapsamında, çalışanların onaylarıyla, çalışan verisini kendi sistemlerimizde tutuyoruz. Böylece, farklı süreçlerin datasının birbiriyle konuşmasını sağlıyor ve “SAP Analitik Araçları” ile de analizini yapıyoruz. Bu süreçte en büyük yardımcımız, bulut tabanlı yazılımımız Successfactors...