İŞ STRATEJİLERİNDE İK ETKİSİ

Dünyanın içinde bulunduğu hızlı değişim, kurumsal hayatın dinamiklerini de derinden etkiliyor. Teknoloji, iş yaşamının her adımında daha çok kullanılmaya başladı.

Artık, yakın gelecekte bazı mesleklerin yok olacağı, bazılarının da ciddi farklılıklar göstereceği öngörüsü gerçekleşiyor. İş gücünün ve liderlerin becerilerinin, yetkinliklerinin geliştirilmesi, yenilenmesi ise işin ve refahın sürdürülebilirliği için zorunluluk. Bu kapsamda “çalışan deneyimi” ve “insan kaynakları stratejileri”nin kısa, orta ve uzun vadeli planlarla gözden geçirilmesi şart. 2021 ve sonrasında İK alanında gündemi meşgul edecek ana eğilimlerin başında da şirketlerin, stratejilerine uyumlu kritik yetkinlikleri belirlemesi (çalışanlar için reskilling/ yeni beceriler kazandırma ve upskilling/ becerilerini artırma) geliyor. Peki, yeni çalışma düzenine göre oluşturulan iş stratejilerinde, İK’nın etkisi ne düzeyde? İK stratejileri, iş stratejileri ile nasıl hizalandırılıyor?

Pegasus Hava Yolları İK Direktörü Dilara Oğur:
Amacımız, şirketimizin başarısını sürdürülebilir kılmak
Yeni çalışma düzenine göre oluşturulan iş stratejilerinde, iş gücüne dair stratejiler kilit rol oynuyor. Pegasus Hava Yolları İnsan Kaynakları ekibi olarak amacımız, Pegasus’un başarısını sürdürülebilir kılmak ve daha ileri bir noktaya taşımak.

Geleceğin yeteneklerini şirketimize kazandırmak, elde tutmak ve yetiştirmek, tüm şirketlerde olduğu gibi bizim de önceliklerimiz arasında. Değişen çalışma modellerine adapte olabilmek, yetenek yönetimi, çalışan deneyimi, İK analitiği gibi hususları kapsayan İK stratejileri, şirketimizin önceliklerinden...

İŞ GÜCÜNE DAİR STRATEJİLERİ YENİDEN DEĞERLENDİRİYORUZ
Covid-19 pandemisiyle birlikte hayatımıza giren “Yeni Normal”de en önemli değişim, iş modellerinde meydana geliyor. Çalışanların ihtiyaçları oldukça farklılaşırken, İK liderleri de iş gücüne dair stratejilerini yeniden değerlendirdiği bir döneme girdi. Çalışma hayatındaki değişimler, dijital araçlara adaptasyon konusunun da hızlı bir şekilde gündeme girmesini sağladı. Önümüzdeki dönemlerde ihtiyaç duyulacak iş gücünün hazırlanması için stratejilerin geliştirilmesi ve kritik yetkinliklerin tekrar tanımlanması, şirketimizin değişime ayak uydurması için önceliklendirdiği konulardan...

Boyner İK Genel Müdür Yardımcısı Seda Kayrak Kızıltan:
Çevik organizasyonlar çevik İK yönetimi ile kuruluyor
Stratejiler, stratejik hedefler, şirketlerin “ne” yapacağı ve “nereye” gideceği sorularının cevabıdır. Bu stratejilere “nasıl” ulaşılacağının cevabı da değerler ve onlarla entegre edilmiş çalışan yetkinlikleri ile mümkün olabilir.

Belirlenen stratejiler ne kadar doğru olsa da, çalışanlarla birlikte yaratılacak şirket kültürü elverişli şartları yaratmadığında, çalışanlara gereken beceri ve yetkinlikler kazandırılmadığında bu stratejileri gerçekleştirmek zorlaşır. Dolayısıyla iş stratejilerinin hedeflenen sonuçları vermesi, insana ve kültüre yapılan yatırımlarla doğrudan ilişkilidir. İK’nın rolü de bu aşamada önem kazanıyor. Performans yönetim sistemlerinin buna göre adapte edilmesi, yetkinlik, kişisel gelişim platformlarının zamanın ruhuna uygun olarak yeniden yapılandırılması ve potansiyel İK’nın kazanılması gibi aklınıza gelebilecek pek çok konu, bu kapsamda değerlendirilebilir. 

İK’NIN AJANDASI...
Teknolojik yenilikler, iş uygulamaları, çalışanların beklentileri ve tüketici tercihleri, bugünün hızlı, tempolu ve belirsiz ekonomik manzarasında rekabetçi olabilmeyi gerektiriyor. Yeni dünyanın rekabet unsurları arasında İK’nın ajandasında önemli yer tutan konuların başında; organizasyonun değişime hızlı adaptasyonu ile teknoloji ve insan arasındaki doğru denklemin kurulması, geleceğe hazır iş gücünün oluşturulması ve eldeki yetenekleri geliştirme hızı geliyor. Şirketlerin iş stratejilerini hayata geçirecek çevik organizasyonlar, çevik bir İK yönetim yaklaşımı ile kuruluyor. 

Doğanlar Holding İK Direktörü Elif Yılmaz:
Bölüm liderleri ile dirsek temasındayız
CovId-19 süreci bize, insan KAYNAKLARININ, CEO’ların en önemli stratejik iş ortaklarından biri olduğunu gösterdi.

İnsan kaynakları; çalışanların beklenti ve ihtiyaçlarının farklılaşması, iş modellerindeki dönüşüm ihtiyacı, yetkinliklerin yeniden gözden geçirilmesi ve şekillendirilmesi, dijital araçların içeriye alınması ve adaptasyonu gibi süreçlerin hayata geçirilmesinde kilit bir role sahip. Bu hizalama sürecinde İK olarak, -her bölümün stratejik bir iş ortağı bakış açısıyla- bölüm liderleri ile dirsek teması halinde çalıştık. Kriz ortamındaki farklı senaryoları göz önünde bulundurarak, organizasyon yapılarını değişime hızlı uyum sağlayacakları hale dönüştürdük.

Divan Grubu İK Direktörü Özgür Şahin:
İK’nın rolü geleceğin stratejisinde de çok değerli
Hizmet sektöründe, insan kaynağının önemi çok büyük. Başarılı olmak ve fark yaratmak için en değerli unsurlardan biri insan kaynağımız. Şirketimizin ve Koç Topluluğu’nun hedefleri ile uyumlu İK stratejilerimiz, binlerce Divan ÇALIŞANININ fark yaratmasına katkı sağlayarak, şirket stratejilerimizde çok önemli rol oynuyor.

Hedeflerimizi gerçekleştirmede en önemli unsur, insan kaynağının kendisi ve onun yönetimi. Çalışan bağlılığı, misafir memnuniyeti oranlarımız ve kültürel dönüşüm projelerimiz ile pek çok ödülü yıllardır üst üste alan bir şirketiz. İK uygulamalarında gelişmeleri çok yakından takip eden, hatta ilk uygulayan bir grup olarak, iş kollarımızda öncüyüz. 2023 ve sonrasına yönelik, işin geleceğini ve ihtiyaç duyulacak insan kaynağı ihtiyaçlarını tasarlayıp, şirketimizin iş stratejilerini uyumlandırmak üzere çalışıyoruz. Sadece bugünün değil, geleceğin de stratejisinde İK’nın rolü şirketimizde çok değerli. 

GÜÇLÜ İK LİDERLERİNE ÇOK DAHA FAZLA İHTİYAÇ VAR
Değişim liderliğini üstlenen, geleceğe yönelik değişimleri de bugünden öngörüp iş, çalışan ve kültür boyutunda gerekli dönüşümü uyumlandıran güçlü İK liderlerine çok daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Yeni çalışma şartları, çalışan, misafir ve müşteri beklentileri, faaliyet gösterdiğimiz turizm, gıda ve perakende sektörlerindeki pandemi önlemleri, bizim için de büyük değişimler ortaya çıkardı. Misafirlerimizin ve çalışanlarımızın sağlıklarını korumak, ihtiyaçlarını anlamak, çözümler üretmek, yeni iş ve özel yaşam düzenine çalışanlarımız ile birlikte entegre olabilmek ve geleceğe yönelik olumlu motivasyonu sağlamak, Divan markasının güvenilirliğini yaşatmak, önceliğimiz oldu. 

Yenilikçi, hızlı ve çevik yönetim sistemlerimizle fark yaratıyoruz. Çalışan deneyimi odağında Divan aile ruhu yaklaşımımızla, çalışanlarımızın her daim birbirine kenetlendiği bir atmosferde şirketimize bağlılığı ve güveni en yüksek seviyede yaşıyoruz. Koç Topluluğu ve Divan’ın gücünden cesaret alarak, elde ettiğimiz başarılar ve öğrenimlerle de geleceğe odaklanıp, “Geleceğin Divan’ı”nı büyük bir heyecanla ve güvenle tasarlıyoruz.

Shell Türkiye İK Direktörü Eda Güzeldemir Demiray:
Süreçlerimiz, Shell Global hedefiyle belirleniyor

İnsan Kaynakları ve iş stratejilerimiz, genel çerçevede, aynı doğrultuda ilerliyor. Genel bir Shell Global hedefimiz bulunuyor ve bu hedef çerçevesinde hem İK hem de iş kolları süreçleri belirleniyor. Halihazırda önceliğimiz, esnek bir şekilde piyasanın taleplerine cevap vermek. İK olarak bu kapsamda “Ögrenen Zihniyet” üzerinde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Liderlerimizde ve çalışanlarımızda bu yaklaşımın yerleşmesi için eğitimler düzenliyor, projeler organize ediyor ve kişilerin farklı görevlendirmeler ile bunu deneyimlemesini sağlamaya çalışıyoruz.

AgeSA İK Genel Müdür Yardımcısı Burak Yüzgül:
Çalışan deneyimi modeli, kendini sürekli güncelliyor

Pandemi döneminde, çalışanlarımız ile sürekli iletişim halindeydik. Geçiş sürecinde onları dinleyerek, motivasyonu artıracak pek çok destek projesini hayata geçirdik. Çünkü, eskiden olduğu gibi yeni çalışma dönemimizde de şirket olarak hedeflerimize ulaşmanın yolu, mutlu ve motivasyonu yüksek çalışandan geçiyor.

Temasın sınırlı olduğu bu günlerde, çalışanlarımızın ihtiyaçlarını doğru anlayıp doğru aksiyonlar almamızı sağlayan ve kendini sürekli güncelleyen bir çalışan deneyimi modeli oluşturduk. İyileştirilmesi gerektiği düşünülen her alan için önce çalışanlarımızın fikirleri alıyor ve aksiyonları da yine çalışanlarımız ile birlikte kurguluyoruz. 

İŞ KOŞULLARINI GELİŞTİRİYOR VE İYİLEŞTİRİYORUZ
İK stratejimizi, iş koşullarını geliştirmek ve iyileştirmek üzere kurguladık. Bu da büyümemize ve başarılara ulaşmamıza destek oluyor. Sadece çalışanımıza değil, aday çalışanlara karşı da sorumluluğumuzun bilincindeyiz. “İnsana Saygı Ödülleri”nin bu yılki kazananı olduk. Türkiye genelinde aday başvurularını kısa sürede ve %100 yanıtlayan, en çok istihdam yaratan ve en çok başvuru yapılan firmalardanız. Özenli yaklaşımımızın bir ödülle taçlandırılması, mutluluk verici.

ASELSAN İK Direktörü Can Demir:
İş stratejileri ile çalışanın kesişim noktasındayız
İnsan Kaynakları ve iş stratejilerini hizalandırmak ve stratejik katkımızı güçlendirmek için İK’nın güçlü yönü olan “çalışanı anlama”ya odaklandık.

Çalışanlarımız ile her platformda bire bir temas kurarak, bu süreçteki motivasyonel ihtiyaçlarını anlamayı önceliklendirdik. Bu sayede çalışanlarımızın hedeflerine ulaşmaları için ihtiyaç duydukları alanları belirleyerek, aksiyon planlarımızı bu ihtiyaçlarla uyumlandırdık. 
Diğer taraftan; değişen düzende yöneticilerimizin hedeflerine ulaşabilmeleri için gerekli organizasyonel tasarımı değerlendirmek amacıyla, organizasyonel gelişim faaliyetlerimizi yine “anlama” üzerine konumlandırdık. Her bir yöneticimiz ile iş süreçlerine dair görüşmeler yaparak, gelişim alanlarını belirledik. Tüm bu çalışmalarla, iş stratejileri ile çalışanın kesişim noktasında İK’nın bulunmasını sağladık.

SOCAR Türkiye İK Başkanı Sibel Uğur:
İK stratejimizi, fırsat ve tehditleri değerlendirerek oluşturuyoruz
SOCAR Türkiye olarak, İK stratejimizi sadece şirketimizin stratejisine göre değil, piyasadaki dinamikleri takip ederek, fırsat ve tehditleri değerlendirerek oluşturuyoruz. İş sürdürebilirliğini sağlamak için gelişmeleri yakından izliyor, iç ve dış yetenek havuzunu odağımıza alıyoruz.

Pandemiyle birlikte önemi daha iyi anlaşılan sürdürülebilirlik, yeni iş stratejilerinin oluşumuna yön veren en belirleyici kavram. Herkes için değer yaratan, verimli ve sürdürülebilir üretim, yönetim politikalarının daha da merkezine yerleşti. Bu durum; satın almadan finansa, şirket içi tüm birimlerde, karar süreçlerinin birbirini karşılıklı etkilediği bir dönüşüm yarattı. İK yönetiminde de özellikle iş gücünün devamlılığı, motivasyon, iş yeri güvenliği gibi bu dönemde öne çıkan başlıklarda aksiyon aldık. 

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KRİTERLERİNİ GÜÇLENDİRDİK 
İş kollarımızın stratejik önemi nedeniyle, kesintisiz enerji arzının sağlanması için sürdürülebilirlik kriterlerini güçlendirdik. Hem bireysel hem de operasyonel verimliliğin devamı için grup şirketlerimizin tümüne yayılan yeni iş modellerini, çalışanlarımız ile birlikte tasarladık. Dijital dönüşümünü tamamlamış, güçlü teknolojik altyapıya sahip bir şirket olmanın da avantajıyla ortaya koyduğumuz modeller, yeni dönemin gerektirdiği iş stratejileri ile birebir örtüştü. 
İK çözümlerimiz ve bu süreçteki kurumsal beklentilerin birbirini desteklemesiyle, eş zamanlı adımlar atarak yeni çalışma düzenine uyum sağladık. Sürdürülebilirlik odaklı bir İK yönetimi ile organizasyonel yapımızın bütününde amaç ve hedef birliğimizi güçlendiren süreçleri başarıyla kurguladık.

Kafein Teknoloji İK Direktörü Neval Önen
İK anlayışımız, değişimi gelişim ile destekliyor
İK’nın şirketlerdeki konumu günden güne güçleniyor. İK, bireyden şirket kültürü yönetimine doğru evrilen çok yönlü bir birim oldu. Değişimi gelişim ile desteklemek üzerine kurulu İK anlayışımız, içten dışa bir kültür yansıması haline geliyor.

Çalışanlarımızın potansiyellerini ortaya çıkaracakları ortamları yaratırken, şirketimizin tüm paydaşlarını da geleceğe hazırlayan bir yapımız mevcut. 

SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME STRATEJİLERİ...
Bir teknoloji şirketi ve kurumları geleceğe taşıyan bir firma olarak, öncelikle kurum içinde değişimin dinamiklerine hızlı ayak uydurmayı önemsiyoruz. Biz de İK yönetimimizde, politikalarımızı ve uygulamalarımızı zamanın ruhuna uygun şekilde revize ediyoruz. Krizi hem çalışanlarımız hem de paydaşlarımız için yönetirken; organizasyon, iş gücündeki yeterlilikler, şirket kültürü gibi başlıklarda uzun vadeli planlar içine girdik. İK’nın rolü, stratejik planlamalardan şirketin geleceğini belirleyen kritik konuları da kapsıyor. Şirketimizin hedeflerine ulaşmasını, sürdürülebilir büyüme stratejilerini destekleyen bir yapıyız.

Esas Gayrimenkul İK Müdürü Aslı Kemal:
İK stratejimizin temelinde kültürel dönüşüm var
Şirketimizin stratejik iş amaçlarında, insan kaynaklarının niteliksel ve niceliksel olarak kritik etkisi bulunuyor. İK stratejilerimizi, iş stratejilerimiz ile uyumlandırıyoruz.

Çalışma arkadaşlarımız ve iş liderlerimizle sık ve etkin iç iletişim ağına sahibiz. Bu sayede, onları dinleyerek, dönüşen ihtiyaçları çevik bir şekilde anlayıp büyük resme hizmet eden çözümler üretiyoruz. Uygun kurum ikliminde; İK stratejileri, iş stratejileri ile konuşur ve yön birliği sağlanırsa, şirket daha başarılı bir performans elde eder.  

KÜLTÜR GÜNCELLEMESİ...
Yeni çalışma düzeninde; çalışan sağlığı ve esenliği, insan ve değer odaklı iş modellerin uygulanması, liderlik, çeviklik, uzaktan çalışma modellerine adaptasyon, çalışan bağlılığı, yetenek ve performans yönetimi gibi konular yer alıyor. Genel çerçevede bunların hepsi, tüm şirketler için yeni dönemde bir kültür güncellemesi gereksinimini ifade ediyor. İK stratejimizin temelinde, bu yıl da kültürel dönüşüm bulunuyor. Üzerinde çalıştığımız organizasyonel gelişim inisiyatiflerinin içerisinde var alan dönüşümsel liderlik, değişim yönetimi, çalışan deneyimini iyileştirme, sürekli öğrenme ve gelişim kültürü oluşturma ve yetenek yönetimi, iş stratejilerimize pozitif katkı sağlıyor.

Borusan Holding İK ve Kurumsal İletişim Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş:
En yoğun gündemimiz, yeni düzen çalışma yaklaşımı
Yeni düzende oluşturulacak iş stratejilerinde, İK’nın önemli bir etkisi var. İnsan odaklı bir kurum olarak, önceliği çalışanlarımıza veriyoruz ve geleceği onların ihtiyaçları çerçevesinde tasarlıyoruz. Başarının, çalışanlar sayesinde elde edileceğine inanıyoruz. Odağımız; çalışanların kendini mutlu hissettikleri, anlam buldukları, yenilikçi ve farklı bakış açılarını ortaya koyabildikleri bir çalışma ortamı yaratmak.

Geleceğin çalışma ortamı için en kritik konulardan biri, hibrit ve uzaktan çalışmayı da içeren yeni düzen çalışma yaklaşımı. Pandemiyle birlikte hızlanarak hayatımıza giren bu modeller, hem iş yapış şeklimizi hem kültürümüzü hem de çalışma ortamlarımızı yeniden tanımlıyor. Bu, Borusan İnsan ekibinin en yoğun gündem maddelerinden biri. 

"ÖNCE İNSAN" FELSEFESİ...
Borusan olarak, “Önce İnsan” felsefesiyle çalışıyoruz. Tüm çalışanlarımızın güvenliği, sağlığı, mutluluğu bizler için çok değerli. Bugün ve gelecekte çalışma düzenleriyle ilgili alacağımız tüm kararların ortak paydasında öncelikli olarak çalışanlarımızın ve paydaşlarımızın sağlığı ve güvenliği var. 
Pandemi sonrası dünya düzeninde önemli bir yer bulacak uzaktan-hibrit çalışma düzenlerini hızla hayata geçirmek, değişimi gerçekleştirirken Borusan kültürünü korumak ve geliştirmek, yüksek performans odağını merkeze alarak verimliliği artırmak, çalışanlar arasındaki bağı ve takımdaşlığı korumak da özenle planladığımız alanlar. Tüm bu başlıkları, yönetim ekibiyle birlikte şekillendiriyoruz. Bunun sonucunda, iş stratejilerimiz ve İK stratejilerini birbiriyle uyumlu bir şekilde tasarlıyoruz.

Orka Holding İK Direktörü Sinem Cesur Halepliler:
İş yapış şeklimize “uzaktan” kavramı geldi

Yeni çalışma düzeni, iş yapış şeklimize “uzaktan” kavramını getirdi. Uzaktan çalıştık, uzaktan öğrendik, uzaktan yönetiyoruz. Evden çalışmayı destekleyen teknolojilerle mekândan bağımsız şekilde bir arada olabiliyoruz. Online mülakât teknikleri ile işe alım yapıyor, çevrimiçi toplantılarda stratejileri belirliyoruz. Mobil uygulamalarımız ve online platformlarımızla sürekli olarak açık iletişim halindeyiz. İnsan kaynakları stratejimizi bu şekilde kurguluyoruz ve geliştirmeye devam ediyoruz.

GittiGidiyor CPCO’su (Chief People & Culture Officer) Murat Yüksel:
İş birliği içinde çalışmamız bütünsel stratejide uyumu sağlıyor

GittiGidiyor’da iş stratejilerimizi belirleyen ve yön veren “Strateji ve Operasyonlar Departmanımız” ile “İnsan ve Kültür Departmanımız”, çok yakın ilişkide. Dolayısıyla ekipler arasında her zaman bir koordinasyon var ve çalışmalarımızda bütünsel bir yaklaşımla hareket ediyoruz. 
Örneğin; “İnsan ve Kültür Departmanı”nda Çalışan Deneyimi Yöneticisi olan bir ekip arkadaşımız, aynı zamanda “Strateji ve Operasyonlar Departmanı”nda İş Mükemmelliği Yöneticisi. İş birliği içinde çalışmamız hem şirket stratejilerine karar verirken “İnsan ve Kültür Departmanı”nın deneyiminden faydalanmamızı hem de bütünsel stratejide uyumu sağlıyor.

Samsung Electronics Türkiye İK Direktörü Semra Ergin:
İK profesyonellerinin stratejik rolü arttı
CovId-19 ile ekonomik, sosyal, kültürel alandaki değişimler, insan kaynakları uygulamalarında da bir dizi değişimi beraberinde getirdi. Şirketlerin tüm süreçlerinin koordinasyonundaki merkeziyeti nedeniyle, İK profesyonellerinin stratejik olarak öne çıkan bir rolü oldu.

İnsan kaynaklarının; iş gücü, yetenek, planlama, performans, politikalar ve uygulamalar ile kurumsal hedeflerin başarıya ulaşmasını sağlayan stratejik öneme sahip fonksiyonu olduğu bir kez daha anlaşıldı. İK tarafında, pandemi ile süregelen bir dizi değişiklik ve yenilik kapsamında, bazı yetkinlikler de önem kazandı. Bu süreçte kültürel çeviklik, esneklik ve adaptasyonun yanı sıra, belirsizliğe tolerans da iş stratejilerinin dayanması gereken yapı taşlarından biri oldu. Hızlı direksiyon çevirebilen ve bu esnada çevikliğini koruyan şirketlerin iş sonuçlarının da fırsatlardan faydalandığını deneyimledik.

SAP Güney Avrupa, Afrika, Orta Doğu Danışmanlık Hizmetleri Bölge ve Türkiye İK Direktörü  Hande Genç:
Tüm İK süreçlerimiz “yetenek yönetimi”ne bağlı
SAP’de işe alım, oryantasyon, ücretlendirme, ödül, performans yönetimi, yedekleme, öğrenme ve kariyer yönetimi gibi tüm İK süreçlerimizi “yetenek yönetimi” altında bir araya getirdik. İnsan Kaynakları stratejimizin temelinde dijitalleşme yer alıyor. Bulut teknolojilerinden yararlanarak tüm süreçlerimizi kesintisiz ve birbiriyle entegre şekilde yönetebiliyoruz.

Mart 2020’den beri evden çalışma düzenimiz devam ediyor. Çalışanlarımıza ilk günden itibaren kesintisiz destek veriyoruz. Tüm şirketlerin ve SAP olarak bizim en değerli varlığımız, çalışanlarımız. Koronavirüs döneminde onların sağlığını önceliklendirerek İnsan Kaynakları yaklaşımımızı yeniledik. İş alımlarımızı online başvuru, mülakât ve değerlendirmeyle yürütüyoruz. Çalışma lokasyonu ve şekli konusunda çalışanlarımıza, koronavirüs salgını sırasında ve sonrasında tamamen esneklik sağladık. İhtiyaca ve kişiye yönelik uzaktan erişimli eğitim ve gelişim imkânları tasarlıyoruz. Ek yararlarda güncelleme yaptık. Yetenek yönetim sistemlerimizi yeniledik. 

Doğuş Otomotiv İK ve Süreç Yönetimi Genel Müdürü Ela Kulunyar:
Yeni rollerin organizasyona entegrasyonunu sağladık
İş hayatının gerçeklerinin değiştiği yeni dönemde en büyük önceliğimiz, şirket hedeflerinin gerçekleşmesi için insan kaynağımıza ilişkin politikaları hızla belirleyerek, ihtiyaç duyulan yeni uygulamaları kısa sürede hayata geçirebilmek.

Şirketimizin en önemli önceliklerinden biri dijital dönüşüm. Dijital yetkinlikleri geliştirme programlarını hazırlarken; veri analisti, veri bilimi yetkilisi, dijital medya performans analiz yetkilisi gibi yeni rollerin organizasyona entegrasyonunu sağladık. 

ÇALIŞMA KOMİTELERİ...
Çalışma modellerini günün ihtiyaçlara göre yeniledik. Uzaktan çalışmanın olumsuz etkilediği iletişim ve iş birliğini artıracak uygulamalara sahibiz. Paylaşma kültürün bir parçası olan çapraz çalışma takımlarının çalışma komitelerini çeşitlendirdik. Böylece komite görüşleri, iş süreçlerine katkı sağlayacak şekilde kullanıldı. Şirket iş stratejilerine paralel olarak doğan ihtiyaçlar çerçevesinde gereken yeteneklerin kazanımı ve gelişimi de bir diğer önceliğimiz. “Gelecek Sensin” yeni mezun işe alım programımız, geleceğin yeteneklerinin yetişmesine destek olacak online “Biz’de Staj” programı, eğitimleri kişiselleştirmek bu çerçevede hayata geçirdiğimiz uygulamalarımız arasında.

Arzum İK Genel Müdür Yardımcısı Didem Oral:
İK’nın rolü, iş stratejileri oluşturulurken ve güncellenirken çok önemli

Şirketlerin, yaptığı işten ve sektöründen bağımsız olarak en değerli varlığı insan. Güçlü ve mutlu çalışanlarınız yoksa, başarı odaklı bir marka olmanız çok olanaklı değil. Böyle bir ekibe sahip olmak ise ancak onlara sağladığınız katkıyla mümkün.

Verimliliği sürdürülebilir kılmak, temeli sağlam bir aidiyet duygusu geliştirmek ve kendilerini sistem içerisinde değerli hissetmeleri için gerekli tüm katma değeri çalışanlarımız ile paylaşmak, değişmeyen hedeflerimiz arasında. Salgın gündemiyle ortaya çıkan değişim rüzgârını hep birlikte, iyi biçimde yönetebilmek ve tüm çalışanlarımızla kurduğumuz açık iletişim çok mühim. 

ÇALIŞAN İHTİYAÇLARINI TRENDLER İLE HARMANLIYORUZ
İK, çalışanların nabzını sürekli tutan, beklenti ve ihtiyaçları direkt olarak dinleyen ve bunu sürekli yapan bir departman. Durum böyle olunca, yeni çalışma düzeninin iş hayatını nasıl şekillendirdiği ve bunun, çalışanlarımızı nasıl etkilediğini biliyoruz. İş stratejileri oluşturulurken ve güncellenirken İK, bu süreçteki önemli taraflardan biri. Güncel çalışan ihtiyaçlarını, iş dünyasındaki trendlerle harmanlayarak Arzum için en verimli yaklaşımları oluşturuyoruz. İnsan stratejimiz, iş stratejimiz ile hizalı, çalışanların beklentilerine ve ihtiyaçlarına cevap veren, iş dünyasının da yeni nesil uygulamalarını yansıtan özellikte...

Mey|Diageo İK Direktörü Birsen Çevik Akgünlü:
Hedefimiz, ezber bozan, çevik bir şirket kültürü inşa etmek
İnsan Kaynakları fonksiyonunun evrildiği ve değiştiği bir dönemden geçiyoruz. Bundan önce İK’nın “liderlik masasındaki yeri”ni ya da “iş ortağı” yaklaşımıyla operasyonel katkıdan sıyrılarak nasıl daha stratejik olabileceğini tartışırdık. VUCA dünyası (değişkenlik, belirsizlik, karmaşıklık, muğlaklık) ise bu tartışmaların ötesine geçilmesini, İK biriminin senaryo bazında strateji üretimi ve kriz yönetimi uygulamaları ile güçlü bir iş ortağına dönüşmesini sağladı.

Pandemiyle beraber, İK profesyonelleri olarak ezber bozan bir döneme girdik. Bu dönemin getirdiği kırılganlık, kaygı ve yalnızlık gibi zorluklar nedeniyle çalışan deneyimine eskisinden daha fazla önem veren bir değişimin içindeyiz. Ayrıca, bu dönemde hızlıca yeni perspektifler geliştirebilen ve bunları çalışan deneyimi odağında hayata geçirebilen İK birimlerinin fark yaratacağına inanıyorum. Yeni perspektifler geliştirmenin yolu da dışarıda olanları yakından takip ederek, içeride hızlıca test edip öğrenmekten geçiyor. Deneme-yanılma kavramı hiç bu kadar kıymetli olmadı; çünkü bu dönemin doğru cevaplarını bilen hiç kimse yok. 
 
İK OLARAK “FASİLİTATÖR” YA DA “KOÇ” ROLÜNDEYİZ 
Mey|Diageo İK ekibi olarak, yeni çalışma modelimizi ve iş yapış şeklimizi belirleme yolculuğuna bilinmezlikler içinde çıktık. Çalışan deneyimini merkeze koyabilmek için bu yolculuğun kaptanlığını farklı departman ve seviyelerden çalışanlarımızdan oluşan bir takıma bıraktık. Onların önerileriyle iletişim ve yetkinlik gelişimi odaklı bir değişim programı başlattık. Bu yolculuktaki rolümüzü daha çok “fasilitatör/kolaylaştırıcı” ya da “koç” olarak görüyoruz.     
Hedefimiz; çalışanlarımızın geri bildirimleriyle beslenerek, deneme-yanılma yöntemiyle, ezber bozan, çevik bir şirket kültürü inşa etmek. Pandemi koşullarıyla birlikte başladığımız bu yenilenme sürecini, çağın getirdikleri ve çalışanlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda sürekli geliştireceğiz. “Geçmişin mirasını yenileyerek, gelecek nesillere aktarma” olarak belirlediğimiz şirket misyonumuzu gerçekleştirmeye devam edeceğiz.