ISUZU, YOLA 'ANADOLU'DAN ÇIKIYOR.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ekonomisi için de kaldıraç görevi üstlenen otomotiv, büyüklüğü ve etki alanı açısından en önemli sanayi dallarından biri konumunda. Yarattığı yüksek katma değer, istihdam ve küresel ticaretten aldığı pay ile önemli bir yerde duruyor. Ülkemiz ihracatının beşte birini tek başına gerçekleştiren sektörde özellikle bazı gruplar, pandemiden olumsuz etkilendi. Tedarik zincirini dengede tutmak, küresel talep azalmasını kontrol etmek, dijital talebi yönetmek gibi konularda, uluslararası iş birliğini gerektiren bir dönem başladı. CovId-19'un, global üretim ve satış perspektifinden değerlendirilmesi gereken bir küresel dalga hareketi olduğunun kabul edildiği bu zorlu süreçte sözü, tabir yerindeyse işin ehline bıraktık. Türkiye'nin lider ticari araç markası Anadolu Isuzu'nun Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, D-Max'in üçüncü jenerasyonun heyecanını yaşadığı bugünlerde merak edilenlere açıklık getirdi...

İÇ PAZAR, 2019 YIL SONU RAKAMLARINI GEÇTİ 
Pandemi gölgesindeki 2020’yi hangi raporlamalar ile geride bıraktınız? 2021 yılına ilişkin sektör ve Anadolu Isuzu özelindeki öngörüleriniz neler?

Pandemi süreci devam etmesine ve bununla bağlantılı olarak özellikle otobüs segmenti satışlarının tüm dünyada olumsuz etkilenmesine rağmen, yurt içi ve yurt dışı pazarlarımızda satış hedeflerimizi gerçekleştirme yönünde çalışıyoruz. İkinci çeyrek sonrasındaki toparlanma, kısıtlamaların kısmen kaldırılması ve talebin üçüncü çeyrekten itibaren kademeli olarak tekrar canlanması ile birlikte iç pazar, halihazırda 2019 yıl sonu rakamlarını geçti. Hafif ticari araç pazarı, 160 bin-170 bin aralığında kapanabilir. Kamyon, midibüs ve otobüsün birleşiminden oluşan ağır ticari pazarı için de yıl sonu beklentimiz 22 bin adet seviyelerinde... 

AVRUPA’DAKİ GECİKMİŞ TALEP İKİNCİ YARIDA ORTAYA ÇIKACAK
İç  pazardaki bu olumlu tablo, sektör cirosunun önemli bir kısmını oluşturan ihracat pazarlarında neden gerçekleşmedi? 

Normalleşmeye geçiş olarak kabul edebileceğimiz mayıs-haziran aylarından sonra, sektörümüzde özellikle ihracatta fark yaratacak bir toparlanma yaşandığını söylememiz zor. Okulların kapalı olması, turizmin düşmesi, şirketlerin uzaktan çalışmaya ağırlık vermesi gibi etkenler, özellikle otobüs grubu satışlarını olumsuz etkiledi. Ancak bu segmentte çok yüksek seviyede bir gecikmiş talep olduğunu görüyoruz. Aşı uygulamalarına paralel, Avrupa’da gecikmiş talebin senenin ikinci yarısında ortaya çıkmasını beklemekteyiz. 2021’de, 2020’ye kıyasla belli bir toparlanma ihtimali olmakla birlikte, dünyada ve Türkiye’de sektör normallerine ancak 2022 ve sonrasında ulaşabileceğimize inanıyoruz.  

YIKICI TEKNOLOJİLERİ HİSSETMEYE BAŞLADIK 
Ticari araç pazarında Türkiye’nin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Yıkıcı teknolojileri hissetmeye başladık. Alternatif enerjili araçlara ilginin özellikle Avrupa’da, teşviklerin etkisiyle arttığını görüyoruz. Avrupa’nın birçok ülkesinde dizel araç kullanımlarının önümüzdeki yıllarda kısıtlanacağı ve hatta yasaklanacağı tartışılıyor. Buna göre 2025 ve 2030 hedefleri belirlendi. Araçların bağlantılı, otonom ve akıllı olması konusunda da önemli geliştirme çalışmaları da var.

YERLİLEŞTİRMENİN TEŞVİK EDİLMESİ, ÖNEMLİ 
Araçlardaki hızlı değişimlere, Türk otomotiv sanayii adapte olabildi mi?

Ülkemizde, üreticilerin elektrikli ve alternatif kaynaklı (CNG) araç ürettiklerini ve deneyim kazandıklarını görüyoruz. Ancak alternatif yakıtlı araçların satışının Avrupa’ya benzer destek ve teşvikler ile artabileceğini öngörüyoruz. TOGG ile beraber EV penetrasyonunun ticari araç tarafında da hızlanacağı düşüncesindeyiz. Güçlü bir yan sanayi ve teknoloji altyapısına sahibiz; ama alternatif yakıtlı araçlar ve otonom sürüş gibi yeni teknolojilerin devreye girmesi ile araçlarda önemli oranda bir teknolojik değişim yaşanıyor. Bu parçaların çok büyük çoğunluğu ithal. Şu anda Anadolu Isuzu otobüslerimizde %60-70 oranında yerlilik payı olduğunu söyleyebiliriz; fakat yeni gelişmelere yan sanayimiz ile birlikte adapte olamaz isek yerlilik payı ciddi anlamda düşer. Sanayi Bakanlığımızın bu yöndeki koordinasyonu ve destekleri ile yerlileştirmenin teşvik edilmesi önemli olacak. 

ELEKTRİKLİ ARAÇ TEKNOLOJİLERİ ÜZERİNE ÇALIŞIYORUZ 
Otonom ve elektrikli model çalışmalarınıza dair bilgi verir misiniz?

Otomotiv dünyası, alternatif yakıtlı araçlar ve otonom araçlar üzerine büyük bir değişimin içinde. Özellikle 2021 ve sonrasında, teknolojilere yapılan yatırımların hızlanacağını düşünüyoruz. Elektrikli araçların sıfır emisyonları ve düşük gürültü seviyeleri ile şehirleri dönüştürme potansiyeli çok yüksek. Küresel olarak otomotiv tüketicilerinin değişen ihtiyaçları ve beklentileri ile bu alandaki talep zamanla artacak. Bunun kentlerde dönüşüm başlatacağını öngörüyoruz. İlk yatırım maliyetleri yüksek olsa da orta vadede elektrikli araçların kazanımları, dizel ve CNG araçlardan fazla olacak. Bizler de önümüzdeki dönemin trendleri kapsamında otonom ve bağlantılı araçlar ile elektrikli araç teknolojileri üzerine çalışıyoruz. 

Busworld Brüksel 2019 Fuarı'nda geleceğin çevreci araçlarını sergilemiş, iki elektrikli otobüsümüzü tanıtmıştık. Bu araçlarımız, sadece elektrikli toplu taşıma aracı değil, “Smart Mobility” olarak tanımladığımız akıllı mobilite sistemlerine de sahip olarak pazara sunuldu. Test süreçleri ve yazılım geliştirmeleri devam ediyor. Isuzu Novociti Volt (Orta ve Uzun  Menzil) , Interliner 13m CNG, Citivolt 12m modelleri gibi Avrupa’daki değişen pazar ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiğimiz elektrik ve CNG sistemlerine sahip yeni nesil çevreci araçları da ilk kez sergilemiştik. 

YERLİ VE MİLLİ AR-GE’YE ÖNEM VERİYORUZ
Elektrikli araçların yerli ve milli imkânlar ile gelişimine önem veriyorsunuz. Bu noktada yerli üreticiler ile yakın çalışıyorsunuz...

Yan sanayinin gelişimi üzerine yeni bir ekosistem yaratmak istiyoruz. Çalışmalarımızın Ar-Ge’mizde yoğun bir şekilde devam ettiği otonom araçlara gidiş yolunda “Akıllı Araçlar” önde geliyor. Data analizi ve büyük veri kavramı, otonom ve bağlantılı / akıllı araçlar açısından çok elzem. Aracı iyi dinlerseniz ve aracın verilerini iyi analiz ederseniz, karar almanız ve otonoma doğru hareket etmeniz kolaylaşıyor. Bu kapsamda Avrupa Birliği’nin EUREKA ve H2020 projelerinde yer alıyor ve birçok ortakla çeşitli otonom seviyelerindeki çalışmaları sürdürüyoruz. Yerli ve milli Ar-Ge’ye önem verdiğimiz için yerli StartUp iş birliklerimiz de var. Teknolojik gelişmeleri, dijital iş modellerini ve yeni inovatif fikirleri takip ediyor ve iş süreçlerimizi güncel tutuyoruz. 

AMACIMIZ, İHRACATIMIZI 60 ÜLKEYE ÇIKARMAK 
Önümüzdeki dönemde hangi ülkelerde büyüme hedefleniyor?

Şu an bölge partnerlerimiz aracılığı ile 45 ülkeye ihracatımız var. Ana hedeflerimizden biri, ihracat yaptığımız ülke sayısını 2023 yılında 60 ülkeye çıkarmak. Üzerinde çalıştığımız mevcut projeleri sonuçlandırarak Asya ve Afrika öncelikli iş birliklerimizi genişletmeyi planlıyoruz.

PAYDAŞLARIMIZ VE TOPLUM İÇİN ARTI DEĞER YARATIYORUZ 
Türkiye’nin yanı sıra, küresel ekosisteme de katkıda bulunduğunuz sürdürülebilirlik projelerinizden bahseder misiniz?

Çevresel etkimizi en düşük düzeye düşürmeyi öngören sürdürülebilir büyüme anlayışımız ile sosyal, çevresel ve ekonomik alanlardaki performansımızı iyileştiriyoruz. Tüm paydaşlarımız ve toplum için artı değer yaratmayı hedefliyoruz. Global Reporting Initiative (GRI) raporlama standardında hazırlanan ikinci “Sürdürülebilirlik Raporu” ile bu çalışmalarımızı  tüm iş süreçlerimize entegre ettiğimiz, uzun vadeli bakış açımızı yansıtan bir iş stratejisini, kamuoyunun bilgisine sunduk. Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde ilan edilen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SKA) içerisindeki 13 amaca doğrudan katkıda bulunuyoruz. Projelerimizi, her adımda şeffaflık gözetilerek hayata geçiriyoruz.

YENİ D-MAX İLE ÇİFT HANELİ PAZAR PAYI HEDEFLİYORUZ

- Pick up segmentinde, geçmiş yıllarda %23 pazar payı ve 3 bin adetlere ulaşmıştık. Yeni Isuzu Yeni D-Max’te, önceki jenerasyonlarına göre devrim niteliğinde yenilikler ve geliştirmeler var. 
- Pandeminin tedarik zincirine olumsuz etkilerinin azalması ile geçmişte olduğu gibi segmentin en iyi oyuncuları arasında olmayı amaçlıyoruz. Başlangıç hedefimiz, çift haneli pazar payına ulaşmak...