KADINA ŞİDDETE HAYIR!

Her yıl 25 Kasım "Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak anılıyor. Toplumda farkındalığa dikkati çekmek için Sivil Toplum Kuruluşları (STK) başta olmak üzere, iş dünyası da birçok önemli projeyi hayata geçiriyor ve ses getirecek açıklamalar yapıyor. Psikolojik, fiziksel, dijital, ekonomik ve sözlü olarak çok çeşitli şekillerde şiddete uğrayan kadınlara destek verecek birçok eylem planı hazırlanıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını kazandığı 5 Aralık 1934'ten bu yana ise 5 Aralık "Dünya Kadın Hakları Günü" olarak kutlanıyor. Temelini Olympe de Gouges'un 1791'deki "Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesi"nden alan bu anlamlı gün öncesinde, duyarlı kurum ve kuruluşlarımızın, şirketlerimizin ve de iş insanlarımızın attığı adımlara, 10. yıl özel sayımızda yer verdik...

Pandemi döneminde uygulanan karantinalar sırasında “gölge salgın” olarak adlandırılan aile içi şiddet olayları yüzde 20 arttı. Yeni kısıtlamalarda vakalarının yükseleceği endişesi hâkim. Araştırmalar da salgın sürecinde kadınların daha fazla şiddete maruz kaldığını, işini kaybetme riskiyle daha çok karşılaştıklarını ve evde iş yüklerinin daha çok arttığını ortaya koyuyor. 

BM’DEN, 16 GÜNLÜK AKTİVİZM KAMPANYASI 
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” ile “10 Aralık İnsan Hakları Günü” arasında 16 günlük “Aktivizm-Kadınlara Yönelik Şiddete Son” kampanyası düzenliyor. Bu kapsamda kadınlara ve kız çocuklarına yönelik siber şiddete “Dur” diyecek 1 milyon kişi arıyor. 

ŞİRKETLER VE LİDERLER SESSİZ KALMADI
Toplumsal cinsiyet eşitliğini ana sorumluluk odaklarından biri haline getiren ve bu konuyu güçlendiren politikaları hayata geçiren birçok şirket, bu alanda farkındalık ve bilinçlenme yaratacak güçlü iletişim kampanyaları hayata geçiriyor. Tüm dünya, cinsiyet temelli şiddeti çevreleyen sessizliği bozmaya çağrılıyor. 

ATATÜRK’ÜN GÖZÜYLE TÜRK KADINI
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınının Kurtuluş Savaşı sırasında mücadelesine tanık olarak, her seferinde onları takdir etti. Cumhuriyet’in ilanından sonra, kadının; sosyal, ekonomik ve siyasal konumunda iyileştirici planları doğrultusunda ilerleyerek pek çok ilke imza attı. İşte Atatürk’ün kadınlar için söylediği anlam yüklü sözlerden sadece birkaçı...
- Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
- Dünyada her şey kadının eseridir. 
- Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.
- Bizim toplumumuz için ilim ve fen lazım ise, bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın iktisap etmesi lazımdır. 
- Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!


DR. A.BÜLENT SABUNCU (Koton Ceo’su):
Farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz
Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik pek çok uygulama ve projeye imza atan bir markayız. Kadına yönelik şiddete dikkat çekmek konusunda da büyük sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum.

Toplumda artan şiddet eğilimine karşı toplumsal bilinci artırarak farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz. Uluslararası düzeyde ele alınan “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü”nde Kotonlularla birlikte farkındalık yaratmak için attığımız adımlar da “Ses getirsin” istedik. Bütün bu çabalarımızın etki alanımıza giren herkes üzerinde düşünce ve davranış değişikliği sağlamasını diliyorum. Biz Koton olarak, kadına yönelik şiddetin olmadığı bir dünya için azimle ve inançla çalışmaya devam edeceğiz. Çalışmalarımızla Türkiye genelinde artan şiddet olaylarına dikkat çekerek, toplumun her kesiminden insana “Şiddete Hayır” dedirtmek istiyoruz.


SELEN ZORLU MELİK (Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi):
“Eşit Bi’hayat” yaklaşımıyla yeni adımlar atıyoruz
Şiddetle mücadelede attığımız adımların çok kritik olduğunu biliyoruz. 31 bine yakın çalışma arkadaşımız ve paydaşlarımızı gözettiğimizde, etki alanımızın büyüklüğü ve buna paralel sorumluluğumuzun bilinciyle hareket ediyoruz. 

Pandemi sürecinde ne yazık ki artan ev içi şiddete yönelik hassasiyetimiz daha da arttı. Özel sektör olarak, sivil toplum kuruluşları ile iş birliğinde konunun takipçisi olmamız; gücümüzü daha eşit, şiddetten arınmış, iyi bir dünya hayâline kanalize etmemiz büyük önem arz ediyor.

“EV İÇİ ŞİDDETİ ÖNLEME POLİTİKASI” 
Zorlu Holding olarak, bu konuda iş birliklerini geliştirirken, bir yandan da “Eşit Bi’Hayat” yaklaşımı kapsamında yeni adımlar atmayı sürdürüyoruz. İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı (BADV) projesi ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) ile iş birliğimizden büyük mutluluk duyuyoruz. Bu iş birliklerinin değerli katkısıyla edindiğimiz iç görülerle hazırladığımız “Ev İçi Şiddeti Önleme Politikası” ile şiddete uğrayan çalışma arkadaşlarımızın çekinmeden sorunu paylaşabilecekleri ve kendilerini güvende hissedecekleri bir iş ortamını pekiştirmeyi amaçlıyoruz. Politikamızda şirket içi ve şirket dışı başvuru kanalları ve atılması gereken adımları paylaşıyoruz. Eğitimler ve gerekli destek mekanizmalarını da harekete geçiriyoruz.


ERKAN KAFADAR (Borusan Holding Ceo’su):
Şiddete toleransımız sıfır olmalı
Ülkemizde geçen yıl 474, 2020’nin ilk 9 ayında ise 369 kadın şiddet sonucu yaşamını yitirdi. Bu, hepimizi üzen ve derin derin düşündüren bir tablo.

Şiddete uğramadan yaşamak, en temel insan haklarından biridir. Bunu sağlamak ise 21’inci yüzyılda toplumların ve devletlerin önündeki en önemli görevdir. Şiddete toleransımız sıfır olmalı, en ufak bir anlayış bile göstermemeliyiz. Kadına yönelik şiddetin hiçbir haklı boyutu, kadın cinayetlerinin hiçbir hafifletici nedeni olamaz. Borusan Eşittir Platformu’nun hazırladığı “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Hane İçi Şiddet Rehberi”nin, kadın çalışma arkadaşlarımızın yanı sıra, tüm erkek çalışma arkadaşlarımız ve paydaşlarımız için de oldukça yararlı olacağına inanıyorum.


ORKUN GÜL (Avon Türkiye Genel Müdürü):
“Evdesin Ama Yalnız Değilsin” kampanyasını başlattık
Avon olarak, hem dünyada hem de Türkiye’de, kadına yönelik şiddetle mücadele etmek amacıyla uzun yıllardır çeşitli çalışmalarla kadınlara destek veriyoruz.

Pandemi döneminin görünmeyen yüzü, ne yazık ki artan aile içi şiddet olayları. Pandemi sürecinde “evde kalmak” bir sağlık tedbirinin zorunlu hali, kadınlar kendilerine şiddet uygulayan erkeklerle bir arada yaşamak durumunda. Şiddet olaylarına “Dur” demek amacıyla “Evdesin Ama Yalnız Değilsin” kampanyasını başlattık. Globalde yürütülen bağış kampanyası kapsamda Türkiye’de de KAMER Kadın Merkezi Eğitim Üretim Danışma ve Dayanışma Vakfı ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’na (TKDF) toplam 100 bin dolar bağış gerçekleştirdik. Tüm devlet yetkililerine iş birliği yapmak üzere mektup gönderdik. İş birliği kapsamında; sığınma evleri ve yardım hatları gibi aile içi şiddet riski altındaki kadın ve çocukları destekleyen hizmetlere finansman sağlamak, halkı bilinçlendirme kampanyaları gerçekleştirmek ve “Alo 183 Sosyal Destek Hattı’na ulaşım desteği istedik. Projenin ikinci fazında ise yine Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ile yardım bekleyen kadınlara destek olmaya devam edeceğiz.


ECE BÖRÜ (TSKB Genel Müdürü):
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” bildirgesinin imzacısı olduk
“Finance in Common” zirvesinde, fırsat eşitliği ve kadın istihdamı alanındaki yaklaşımımızı ve somut projelerimizi paylaştık. Dünyanın dört bir yanındaki farklı projelerden ilham alma şansı yakaladık. Küresel bir amaç etrafında birleşmenin mutluluğunu yaşadık.

“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” bildirgesi, değerli iş ortağımız Fransız Kalkınma Ajansı’nın (AFD) başkanlık ettiği, bizim de yönetim komitesinde gururla yer aldığımız Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kulübü’nün (IDFC) inisiyatifiyle hayata geçti. Kısa sürede Asya, Avrupa, Afrika, Güney ve Kuzey Amerika olmak üzere, 5 ayrı kıtadan 25 kalkınma finansmanı kurumu tarafından benimsendi. Uzun yıllardır TSKB’nin odak alanlarından olan iklim değişikliği ve biyo-çeşitlilik konularında “Finance in Common” zirvesindeki ortak deklarasyonlara da imza atarak bu alanlardaki kararlı adımlarımızı daha da güçlendirmiş olduk. 


NUR GER (Yanındayız Derneği Kurucu Başkanı):
Cinsiyet eşitsizliği Türkiye’nin toplumsal gelişimini engelliyor
Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitliği alanında son dönemde ülke çapında yapılan çalışmalara rağmen kaplumbağa hızında yol alıyor. Toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikler alanında henüz kayda değer bir ilerleme kaydedilmiş değil.

Cinsiyet eşitsizliği Türkiye’nin toplumsal gelişimini engelliyor. Kadınların ve erkeklerin, eğitim, sağlık, istihdam, politik güç ve katılım konularında eşit ve ayrımcılıktan uzak haklara sahip olması sadece kadınların refahı ve yaşam standartlarının iyileşmesi için değil, tüm toplumun refahı için gereklidir. YANINDAYIZ Derneği olarak, Kanada Büyükelçiliği ve İstanbul Üniversitesi iş birliğinde, Türkiye’nin ilk ilçe bazında “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi”ni hazırladık. Ülke içinde farklı coğrafi alanlar arasında eşitsiz bir şekilde dağılmış olan şiddet, eğitime erişim, siyasal katılım, istihdam düzeyi gibi toplumsal durumları bize net bir şekilde gösteriyor.


HASAN SÜEL (Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı & Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı):
‘Kırmızı Işık’ uygulaması 346 bin kadına ulaştı
Kadına yönelik şiddet, tüm dünyada önemli bir sorun. Dünya Bankası, kadına yönelik şiddeti, her 3 kadından birini hayatları boyunca etkileyen küresel bir salgın olarak nitelendiriyor. Herkesi bu konuda duyarlı davranmaya ve mücadelenin bir parçası olmaya davet ediyoruz.

Ağır bir insan hakkı ihlali ve ciddi bir toplumsal sorun olan kadına yönelik şiddetle mücadelenin, teknolojinin gücünü kullanarak daha etkin yapılabileceğine inanıyoruz. Bu inançla geliştirdiğimiz ‘Kırmızı Işık’ uygulamasıyla, kadınların şiddete maruz kaldığı anlarda kolluk kuvvetleri ya da yakınlarına kolaylıkla haber verebilmesini sağlıyoruz. Uygulamamız bugüne kadar 346 bin kadına ulaştı. ‘Kırmızı Işık’, salgın döneminde aile içi şiddetin artmasıyla daha anlamlı hale geldi. Daha fazla kadına ulaşabilmek için uygulamamıza bazı yeni özellikler ekledik. 

“ŞİDDETE KARŞI #BENVARIM DE ACILAR MASKELENMESİN”
Kadına yönelik şiddetle mücadelede farkındalığı artırmak için bir iletişim kampanyası başlattık ve herkesi “Şiddete karşı #BenVarım de, acılar maskelenmesin” demeye çağırdık. Yaklaşık 60 bin kişi bu çağrımıza katıldı ve uygulamamızın kullanım oranlarında ciddi artışlar gördük. 


REKLAMLAR DEĞİŞİR TOPLUM DEĞİŞİR
Unstereotype Alliance Türkiye, reklamlardaki zararlı toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını dönüştürmeyi amaçlıyor. İlk genel kurul, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Türkiye koordinasyonunda, Reklamverenler Derneği ve Reklamcılar Derneği’nin yanı sıra, imzacı 13 reklamveren ve paydaşların katılımıyla gerçekleştirildi. Oluşum, reklam ve medya içeriğini eşitlikten yana değiştirerek dünyaya örnek olmayı hedefliyor. İki yıl görev yapacak ilk “Yönlendirme Komitesi” üyeleri; Reklamverenler Derneği, Reklamcılar Derneği, Eczacıbaşı Holding, Kantar Media ve Unilever Türkiye olarak belirlendi. Unstereotype Alliance Türkiye’nin “Reklamlar değişir, toplum değişir” farkındalık kampanyası, büyük ödülleri topladı.