KSS PROJELERİ "MARKA İTİBARI"NI NASIL ARTIRIYOR?

Sosyal sorumluluk? Topluma faydalı olmak ise kısa tanımı bu kavramın... Kişiler, kurumlar, şirketler için doğal bir nitelik söz konusu olmalı. Topluma faydasız bir kurumun kendine faydası olmaz. Toplumun cezalandırıcı tepkisini ve başarısızlığı hak eder. Ürünleri, hizmetleri, insan kaynakları, yakın doğasıyla ilişkisi, sosyal etkisi, tedarikçileri, müşterileri, enerji kaynakları, saydamlığı ve hesapverebilirliğiyle şirketler için kurumsal sosyal sorumluluk bir varoluş etkeni ve eylem alanı... Bir hayır işleri konusu değil bu! Gerçekçi bir yaklaşımla 21'inci yüzyılda verimli, başarılı, kârlı ve marka değeri yüksek bir şirket olmanın olağanlığına ait bir alan kurumsal sosyal sorumluluk...

SOSYAL SORUMLULUK HAYIR İŞİ DEĞİLDİR!
BUSINESS LIFE, Nisan 2021’de “Değer Katan ‘Sürdürülebilirlik’ Projeleri” kuşağıyla yayımladığı araştırmanın ikinci bölümüne, 125’inci sayısında “KSS projeleri ‘Marka İtibarı’nı nasıl artırıyor?” başlığıyla yer veriyor. Doğa Sigorta'nın katkılarıyla ve TKSSD'nin iş birliğiyle   hazırlanan bu değerli çalışmada, yanıtı aranan soru, bu kez şöyle: “Sürdürülebilirlik ve KSS projeleriniz; toplumun, çevrenin ve paydaşlarının ihtiyaçlarının değiştiği pandemi gibi olağanüstü süreçlerde iş stratejilerinize nasıl yansıyor, “Marka İtibarı”nıza neler katıyor?”

Panasonic Life Solutions Türkiye İk ve Kurumsal Gelişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı MUTLU KUTLU:
“İtibar” kavramını geniş bir eksende ele alıyoruz
Pandemi dönemi, toplumsal yaşamda önemli değişimleri beraberinde getirdiği gibi, insan sağlığının temel öncelik olduğu bir yaklaşım biçimi ortaya koydu. Şirket olarak, salgına karşı tedbirler kapsamındaki çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Başta çalışanlarımız ve aileleri olmak üzere, tüm paydaşlarımızın sağlıklı yaşam konusunda desteklenmesine büyük önem veriyoruz.

Çalışanlarımızın aileleriyle birlikte katılabildiği çevrimiçi “Sağlıklı Yaşam Seminerleri” projesini hayata geçirdik. Pandemi döneminde kişisel tedbirlerin öneminden, kış hastalıklarından korunmaya; sağlıklı beslenmeden, online diyetisyen hizmetine kadar birçok konuda çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlıklı yaşamına destek oluyoruz. Panasonic Life Solutions Türkiye olarak, üretim sorumluluğumuzu yerine getirirken, salgına karşı önlemler noktasında ideal koşulların oluşması için yoğun çaba sarf ediyoruz. İnsan ve insan sağlığı hususunda hassasiyetimizi sürdürüyoruz. Bu yaklaşımımızın bir sonucu olarak da, Covid-19 ile mücadelede hayatını kaybeden kahraman sağlık çalışanlarının çocukları için Türk Eğitim Vakfı’nın oluşturduğu “TEV Korona Kahramanlarına Vefa Fonu”na destek verdik. 
“İtibar” kavramını, finansal sonuçlarımız, sahip olduğumuz teknolojiler, yatırımlarımız, istihdama katkımız, markalaşmaya yaptığımız yatırımlar, sürdürülebilirlik yaklaşımımız, çevre duyarlılığımız ve etik değerlere uyum gibi kavramları kapsayan geniş bir eksende ele alıyoruz. Sosyal sorumluluk projelerimiz ve sürdürülebilirlik yaklaşımlarımız, marka itibarına çok önemli katkılar sağlıyor.

Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı HAKAN TİFTİK:
Yardımlaşma ruhunun önemi arttı
Pandemi gibi olağanüstü dönemlerin; ekonomide, sağlık hizmetlerinde ve hayatımızın hemen her alanında kendisini hissettiren sonuçları var. Bunlar, sosyal dayanışma ihtiyacını daha da büyütüyor. Toplumsal bilincin yaygınlaşmasıyla ortaya konulan yardımlaşma ruhunun önemini bir kat daha artırıyor.

Tüm Borusan Grubu çalışanlarının toplumsal dayanışma ve gönüllü sosyal çalışma potansiyellerini hayata geçiren “Okyanus Gönüllüler Platformu”, bugüne kadar pek çok çalışmaya imza attı. Biz de “Borusan Otomotiv Grubu Okyanus Gönüllüsü” arkadaşlarımız aracılığıyla, pandemi döneminde birçok proje ve yardım kampanyasına katıldık. Salgın süresince maddi zorluk yaşayan vatandaşlarımıza Ramazan kolisi bağışladık. Hastanelerde görevli sağlık çalışanlarımız için tulum, yüz siperliği ve maske gibi başlıca ihtiyaçlara yönelik destek verdik. Ayrıca İzmir ve çevresinde etkili olan yıkıcı deprem felaketinde ihtiyaç sahiplerine yardım paketi bağışı yaptık. Afetten etkilenenler için kullanılmak üzere kira yardımında bulunduk. 

Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü MEHMET T. NANE:
“Marka itibarı”ndan ziyade, toplumsal faydaya odaklanıyoruz
Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk konuları, Pegasus Hava Yolları için kritik bir önem taşıyor. Bu durum önceden de böyleydi; ancak pandemi döneminde önemi daha da arttı.

Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projelerinin “marka itibarı”na muhakkak olumlu etkisi vardır. Ancak biz, bu konulara “marka itibarı” penceresinden bakmıyoruz. Burada en çok önemsediğimiz husus, topluma fayda sağlayacak ve değer yaratacak projelere katkı sunabilmek. Çünkü kurumsal ya da bireysel olarak hepimiz; dünyamız, ülkemiz ve toplumumuz için elimizden ne geliyorsa yapmak zorundayız. Bunun bilincinde bir şirket olarak birçok çalışma yürütüyoruz. 
Hava yolu taşımacılığını erişilebilir, düşük maliyetli ve yalın bir hizmet olarak misafirlerimize sunuyoruz. Operasyonlarımızı ve faaliyetlerimizi “sürdürülebilir çevre” anlayışıyla yönetiyoruz. Sektörde önemli bir istihdam kaynağı oluşturuyoruz. “Toplumsal cinsiyet eşitliği” hususunda Birleşmiş Milletler, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ve pek çok STK ile aktif projelerde ve çalışmalarda yer alıyoruz. Bu noktada üzerimize düşen görevi yerine getirmek için durmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz.

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı HASAN SÜEL:
Sürdürülebilirlik çalışmalarımızın kurumsal itibarımız üzerinde pozitif etkisi var

İşimizin paydaşlarımıza, paydaşlarımızın da işimize etkisini önemsiyoruz. Bu karşılıklı ilişkinin fırsat yaratan bir değere çevrilmesi için paydaş iletişimine ve katılımına değer veriyoruz. Önceliklendirme analizleri ve “itibar” araştırmalarıyla her yıl sürdürülebilirlik performansımızı paydaş bazında düzenli olarak ölçüyoruz. Aldığımız geri bildirimlere göre aksiyon planları oluşturuyoruz. Pandemi döneminde de paydaşlarımızın beklentilerini ve ihtiyaçlarını dinlemek üzere, online ortamda bir çalıştay gerçekleştirdik ve olumlu geri dönüşler aldık. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızın, kurumsal itibarımız üzerinde pozitif etkisi olduğunu görmekten mutluluk duyuyoruz.

Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Yönetim Kurulu Başkanı ve Ceo’su MURAT TARAKÇIOĞLU:
Sürdürülebilir fayda ve paylaşılabilir bilgi yaratmaya odaklanıyoruz 
Cargill olarak Türkiye’deki 60’ıncı yılımıza girdik. İnovatif gıda, biyoendüstri ve hayvan beslenmesi alanındaki yatırımlarımız ve geniş ürün portföyümüzle, hayatın her alanına dokunmaya devam ediyoruz.

Değişen tüketim tercihlerini yıllardır global ve yerel ölçekte sürdürdüğümüz eğilim araştırmalarıyla yakından takip ediyoruz. Çalışmalarımızı sürekli ölçümlüyoruz. Paydaşlarımızdan geri bildirim alıyoruz. Stratejilerimizi de bu doğrultuda geliştiriyoruz. Uluslararası ve ulusal ödüller, çalışmalarımızın doğruluğunun bir göstergesi. Her zaman toplum için sürdürülebilir fayda ve paylaşılabilir bilgi yaratmaya odaklanıyoruz. Sosyal sorumluluk programlarımızı her yıl büyüyerek etki alanını genişletecek, sahiplendiği alanlarda uzun vadeli bir dönüşüme katkıda bulunacak şekilde yapılandırıyoruz.

Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı DAVUT DOĞAN:
Anlamlı projelerimizle iftihar ediyoruz
Sosyal sorumluluk projeleri, zor dönemlerde toplumsal dayanışmayı artıran harçlardır. Örneğin; mobilya markamız Doğtaş’ın üstlendiği, her mağazamızda bir sokak hayvanı sahiplenilmesini teşvik eden “Misafir Pati” hareketimiz var.

“Misafir Pati” isimli kulübeleri mağazalarımıza konumlandırdık. Projemizin başlangıç noktası Küçükyalı Doğtaş mağazamız. Yine Doğtaş’ın, TEMA Vakfı iş birliğiyle, ülkemizin şu an bilinen tek çöl noktası olan Konya Karapınar bölgesinde, çölleşmeyle mücadele kapsamında fidanlar diktirdik. 
Çanakkaleli bir grup olarak “Gezici Çanakkale 1915 Müzesi” projemizle iftihar ediyoruz. 18 Mart 2010’da törenle açıldı ve bu tarihten itibaren Doğtaş’ın ana sponsorluğunda Türkiye’nin hemen hemen her ilini dolaştı. Doğtaş ayrıca, 2011 yılında, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni (UN Global Compact) imzalayan ilk ve tek mobilya üreticisi. Böylece iş süreçlerinde, günlük aktivitelerinde, uygulama ve projelerde insan ve çevre odaklı yaklaşımını sürdürülebilir, şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışıyla sürdürme gerekliliğini yerine getirme taahhüdü verdi. Grubumuzun genç bir parçası olan inşaat şirketimiz Doğyap’ın imzasının bulunduğu sosyal sorumluluk eksenli okul ve öğrenci yurdu projelerimiz de var...

Kiğılı Ceo'su HİLAL SUERDEM:
Bize ait olan kültürleri yaşatıyoruz
Sürdürülebilirliği sadece koleksiyon değil, bir felsefe olarak, bütünüyle ele alıyoruz. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızda da yalnız ekonomik açıdan bakmıyoruz. Bu noktada, sosyal ve çevresel konuları iş yapış şeklimize dahil ederek ilerliyoruz.

Sürdürülebilir bir gelecek için atık değerlendirmeyi çok önemsiyoruz. Konfeksiyon atıklarımızı kullanarak geri dönüşümlü ürünlerin yer aldığı bir koleksiyon hazırlıyoruz. Sürdürülebilir bir yaşam döngüsü için iyi bir atık yönetimi ve bunu destekleyecek geri dönüştürülebilir tasarımlar ve üretimler gerekli. Kaynak tüketiminin çok fazla olduğu sektörümüzde bizim tercihimiz, minimum enerji ve su harcayan üretim teknikleri. Üretim zincirinin parçalarında, mutlaka sürdürülebilir temaya uygun sertifikalara sahip firmalarla çalışıyoruz. Hedefimiz, çevreye ve topluma olumsuz etkileri en aza indirerek üretmek. 

“TÜRK KIRMIZISI”...
Sosyal sorumluluk anlamında kültürel ve tarihi değerlerimizi korumak ve yaşatmak adına da çalışmalarımız mevcut. Bunun için Trakya Üniversitesi’yle iş birliği içerisindeyiz. Avrupa’da “Türk Kırmızısı” diye bilinen “Edirne Kırmızısı”nın yaşatılması ve canlandırılması için girişimde bulunduk. “Edirne Kırmızısı” çok zahmetli bir boyama sürecini içeren, çok emek ve paranın harcandığı, tarihi ve deseniyle büyük değeri olan bir renk. Fransa ve İskoçya gibi ülkelerin müzelerinde sergilenmeye devam eden çok sayıda “Edirne Kırmızısı” deseni var. Kiğılı olarak bize ait olan bu kültürü yaşatmak ve öne çıkarmak için Trakya Üniversitesi’yle bir koleksiyon yaptık ve üretimine başladık.

Migros Ticaret A.ş. Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı DEMİR AYTAÇ:
İş stratejilerimizi değişen ihtiyaçlara paralel olarak düzenliyoruz

“BIST Sürdürülebilirlik Endeksi”ne yedi kez üst üste girmeyi başaran tek perakendeciyiz. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak, topluma, tüm paydaşlarımıza sosyal ve ekonomik fayda yaratmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dinamik ve değişime çabuk adapte olan ekiplerimiz ve güçlü altyapımızla, değişen ihtiyaçlara paralel olarak iş stratejilerimizi çevik şekilde düzenleyebiliyoruz.

Anadolu Sigorta 1. Genel Müdür Yardımcısı FİLİZ TİRYAKİOĞLU:
Topluma ve gezegenimize fayda sağlamayı hedefliyoruz

Bu topraklardan doğan köklü kurumsal kültürümüzle, her zaman topluma ve gezegenimize fayda sağlamayı hedefliyoruz. Sosyal sorumluluk projelerimizde odağımız; sürdürülebilirlik ve sosyal etki... Önemli gündem maddelerimizden biri olan “toplumsal cinsiyet eşitliği”ni desteklemeye yönelik, Arya Kadın Yatırım Platformu ile iş birliğindeyiz. BM Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri (WEPs)’nin imzacısıyız. Uluslararası çalışma ve insan hakları standartları uyarınca, işletmelerin toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesinde sorumluluğuna inanarak, bu alandaki adımlarımızı küresel standartlara göre atıyoruz.

Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü BORA DOĞUALP:
Sürdürülebilirlik çalışmalarımız “marka itibarı”mızı güçlendiriyor
Tepe Savunma olarak, bağlı olduğumuz Bilkent Holding değerlerine sahip çıkarak, her şart ve ortamda paydaşlarımızın beklentilerini öncelik olarak kabul ediyoruz.

Tepe Savunma ve Tohum Otizm Vakfı iş birliğiyle Nisan 2020’de erişime açılan “tohumotizmportalı” ile kapsayıcılık anlamında önemli olan sosyal sürdürülebilirlik çalışmalarımız gelişerek devam etti. Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (TKSSD)’nin düzenlediği 12. KSS Zirvesi’nde, BM SKA’larına değer katan şirketler 17 amaç çerçevesinde bağımsız jüri tarafından ödüllendirildi. Biz de “Tohum Otizm Uzaktan Erişim Eğitim Portalı” projemizle, “Amaç 17-Amaçlar İçin Ortaklıklar” kategorisinde “Platin Ödül”e layık görüldük. Sürdürülebilirlik çalışmalarımıza dijital bir çözümle hız kesmeden devam etmemiz, tüm paydaşlarımız nezdinde “marka itibarı”mızı güçlendiriyor. Tepe Akademi online eğitim portalı üzerinden verdiğimiz Covid-19 eğitimleri de müşterilerimizin erişimine ücretsiz açıldı ve yüzde 95 gibi çok yüksek bir eğitim tamamlanma oranı elde etti.

Mey|Diageo Genel Müdürü LEVENT KÖMÜR:
İtici gücümüz, dayanışma içerisinde sürdürülebilir bir dünya için çalışmak
Mey|Diageo olarak, kurumsal sosyal sorumluluğumuzu yerine getirme hedefinin de ötesinde, sorumlu bir sosyal kurum olma amacındayız. Sürdürülebilir ekosisteme olan inancımızla; tarım, ticaret, iş gücü ve kültür alanlarında sürdürülebilirlik sağlanması için çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik için en önemli kavram ise içinde bulunulan ekosistem paydaşları arasındaki dayanışma...

İş gücünün sürdürülebilirliği kapsamında, ana bölgede azalan üretimi artırmak için üreticilere tohum, yakıt, gübre desteği veriyoruz. Cinsiyetten bağımsız olarak, bütün emekçilere aynı koşulları sunuyoruz. Doğanın sürdürülebilirliğine yönelik de Türkiye’de ilk defa, arıtma çamurunun tuğla imalatında ham madde olarak kullanılmasını sağlıyoruz. Toprağa atılan atığı azaltıyoruz. Ham maddenin sürdürülebilirliği noktasında ise çiftçi destekleri, eğitim ve bilinçlendirme programlarından, üniversiteler ile tohum ıslahı gibi konularda ortak projeler yürütmeye kadar birçok çalışmamız mevcut.

BU ZORLU GÜNLERİ HEP BİRLİKTE AŞACAĞIZ
Böylesine zorlu bir dönemde, ekosistemimizle dayanışmayı birincil öncelik olarak belirledik. “Mekân sahipleri çalışanlarına maaş ödeyebilsin” diye borçlarını ertelemek, İzmir depreminden etkilenen bayilerimize işlerine devam edebilmeleri için destek vermek, çalışmalarımızdan sadece birkaçı. Bütün bunların “marka itibarı”na ve çalışanların şirketlerinden gurur duymalarına mutlaka olumlu etkisi vardır. Ancak bizim itici gücümüz, sürdürülebilir bir dünya için dayanışma içerisinde çalışmak. Çünkü bu zorlu günleri hep birlikte aşabileceğimize inanıyoruz.

L'oréal Türkiye Genel Müdürü LAURENT DUFFİER:
“İtibar”ın ötesinde, dünyada pozitif etki yaratmak için çalışıyoruz

Kadınlar ve çevre için yapılan çalışmalara destek amacıyla, 150 milyon Euro değerinde bir fon oluşturduk. Pandemi döneminde, sağlık uzmanlarımız ve tedarikçilerimize 14 milyon civarında parça el dezanfektanı ve 4,3 milyondan fazla ürün bağışladık. Bu kapsamda, 40 ülkeye yaklaşık 3 milyon Euro’yla birlikte. yoksullukla mücadele için de 1 milyon Euro bağış yaptık. Grubumuzun çalışanları, gönüllü olarak toplam 1.200 saat çalıştı. Bu çalışmaları itibar kazanmanın ötesinde, dünyada pozitif etki yaratmak için yapıyoruz.