'KURUMSAL İLETİŞİM'İN SOSYAL SORUMLULUĞU

Öncelikle, kavramları doğru yerlerde, doğru amaçlar için tanımlayalım. Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projeleri "kenar süsleri" değildir. İş stratejisinin "omurgasında" tanımlanmamış bu işler, maalesef "kurum itibarı" için hayli yüksek risk taşır. Çünkü kavramsal olarak beklentileri yükselten bir içeriği temsil etmektirler; ancak bu beklenti olması gerektiği gibi karşılanmaz ise "kurum itibarı"nda yaratılacak "leke" uzun yıllar çıkmaz!

İş dünyası, 1990’lar ile çok hızlı bir dönüşüm yaşamaya başladı. Ardı ardına farklı kavramlar hayatımızın içine girdi; “toplam kalite yönetimi”, “koşulsuz müşteri memnuniyeti”, “6 Sigma” ve “Balanced Scorecard” ilk aklıma gelenler... 2000’ler olduğunda henüz sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluğa sıra gelmemişti!
20 yıl içinde müthiş bir değişime tanık olduk. Çünkü sorumluluklarımızın bilincinde olmaz ve aksiyon almaz isek biz dahil, tüm sistemin çökeceği gerçeğiyle yüzleştik. Yüzleştiğimiz bir başka gerçek, bu kavramların alışılagelmiş “moda” kavramlar olmadığı, tam tersine bir felsefeyi taşıdığıyla ilgili... Şimdi başka bir lig oluştu dünyada; bu kavramları samimi olarak iş stratejisinin omurgasına yerleştirenler ve eski alışkanlıklarını terk etmek konusuna ayak sürüyen ve gelişmelerin rüzgârından nemalanmak isteyenler!

*BUSINESS LIFE’ın 125’inci ve Mayıs 2021 sayısında, “Sürdürülebilirlik ve KSS projeleriniz; iş stratejilerinize nasıl yansıyor, “Marka İtibarı”nıza neler katıyor?” sorusuna, kurumsal iletişim liderleri özelinde de yanıt arandı...

Anadolu Grubu Kurumsal İlişkiler ve İletişim Koordinatörü KAAN ÜNVER:
Sorumluluk sahibi ve fayda odaklı markalar “itibar” sağlıyor
Sosyal sorumluluk, itibardan bağımsız olarak, tüm bireylerin ve markaların zaten vazgeçilmezi olması gereken bir kavram. Dünyamızın, yaşamlarımızın, işlerimizin ve paydaşlarımızın her anlamda sürdürülebilirliği söz konusu. Haliyle; ekonomik, toplumsal ve çevresel alanlarda, üzerinde çalışmamız gereken pek çok konumuz ve sorumluluğumuz var.

Pandemi, sorumluluklarımızı ihmal edersek neler olabileceğini gözler önüne serdi ve daha geniş kitlelerde farkındalık oluşmasının yolunu açtı. Toplumsal dayanışmanın önemi iyice ortaya çıkarken, sorumluluklarını yerine getiren firmalar, bu çalışmaların kendilerine neler kattığını gördü ve bu alanda yol alması gerekenler de çalışmalarını hızlandırdı. Toplumun beklentisi çok net. Yaptığımız her işte ürettiğimiz faydayı odağımıza koymamız ve her anlamda topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getirmemiz bekleniyor. Bu da, çalışmalarını bu yönde yoğunlaştıran, sorumluluk sahibi ve fayda odaklı markalara “itibar” anlamında getiri sağlıyor. 

İŞ YAPIŞ FELSEFEMİZİN ODAĞINDA, HEP İNSAN VAR
Anadolu Grubu, 70 yılı aşkın süredir iş yapış felsefesinin odağında hep insanı tutuyor. Grup şirketlerimizin ve Anadolu Vakfı’nın; tarım, eğitim, sağlık, spor, turizm, kültür-sanat gibi pek çok farklı alandaki sayısız projeleriyle, uzun yıllardır sürdürülebilir bir şekilde değer üretiyoruz. Pandemi sürecinde de toplumsal dayanışmanın içinde yer alıyor, paydaşlarımıza destek olacak projeler gerçekleştiriyoruz. Toplumu ve insanı ileri taşımak, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için sorumlu davranmak, en öncelikli hedefimiz.

Signify Orta Doğu, Türkiye, Afrika ve Pakistan Kurumsal İletişim Direktörü EBRU ERTAN BİLGE:
Toplumun sorunlarına çözüm niteliğindeki ürünler “marka itibarı”mıza destek oluyor
Sürdürülebilir aydınlatma çözümlerimizle, yetersiz hizmet alan topluluklara erişimi sağlama misyonumuzu yerine getiriyoruz. Yaşamları aydınlatmak, aydınlatma girişimcilerini desteklemek ve insani bağlamlarda aydınlatma sağlamak için üç temelli stratejimiz tarafından yönlendiriliyoruz.

Afrika’da, elektrik ışığına erişimi olmayan aileler için verimli gün, gün batımında sona eriyor. Daha sonra insanlar, ihtiyaçlarını mum ışığında görüyor. Bu bölgedeki çocukların maden işçisi olmaması amacıyla başlatılan projede, eğitimlerine odaklanmaları için bulundukları yerleri ve okulları aydınlattık. Lübnan'daki Suriyeli mülteci evlerine ve okullarına ışık tutarak 6 bin kişinin hayatını iyileştirdik. Türkiye’nin pandemiyle mücadele ettiği en yoğun zamanlarda, üniversite hastanelerinin dezenfeksiyonuna katkı sunmak adına, etkisi Boston Üniversitesi’nce kanıtlanmış UVC aydınlatma armatürleri bağışladık. KSS projeleri, kurumsal itibara muhakkak katkıda bulunuyor. Bir toplumun gelişmesine katkı sağlamak, sorunlarına çözüm niteliğindeki ürünler geliştirilip sunmak “marka itibarı”mıza destek oluyor.

Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (Tkssd) Başkanı  SERDAR DİNLER:
“Marka itibarı”nın devamlılığı için sosyal onay gerekiyor

KSS, belirli periyotlarla uygulanan bir konu değil. KSS, şirketlerin iş süreçlerinin, stratejilerinin bir parçası ve ilkesi haline gelmeli. Pandemi gibi “belirsizlik” ya da “kriz” olarak adlandırılan dönemler, aslında firmaların toplumla bağ kurabilmesi için fırsat sunuyor. Kamu olanaklarının noksan kaldığı durumlarda, varlığıyla toplumun sorunlarına çözüm üreten işletmeler, sosyal onay alarak “marka itibarı”nın devamlılığını sağlayabilmekteler.

Orka Holding Pazarlama İletişim Direktörü VİLDAN YILDIRIM:
Her adımımızı "sosyal sorumluluk" bilinciyle atıyoruz

Sürdürülebilir moda ekseninde; ekosisteme saygılı, doğa dostu üretim gibi sosyal sorumluluk bilinciyle attığımız her adım, global marka olma sorumluluğumuzdan da önce, insan olmanın getirdiği bir erdem. Bu bakış açısı, küresel moda endüstrisinde markalarımıza duyulan güven ve sadakâti inşa eden yapıtaşlarından...

Otokoç Otomotiv Pazarlama Müdürü ESRA ARSLANBAŞ KAYNAK:
Çalışma sistemimiz "toplumsal fayda" odaklı 
Otokoç Otomotiv olarak, kendimizi toplumumuza, ülkemize ve insanlığa karşı her zaman sorumlu hissettik. Toplumsal ya da dünyaya dair sorunlara, ulvi bir görev bilinciyle yaklaşıyoruz. Sosyal faydanın, ticari getirilerin önüne geçtiği bir dönemde olduğumuzun bilincindeyiz.

Fayda odaklı çalışma sistemi hem iş yapış şeklimizin hem de stratejiimizin bir parçası haline geldi. Bugüne kadar dönemin şartları ya da ihtiyaçları doğrultusunda hayata geçirdiğimiz KSS projelerimiz, sorumluluk duygumuzun, insan ve yurt sevgimizin simgesel bir yansıması oldu. Bizim açımızdan en büyük ödül, bu katkıyı sağlayabilmek oldu. Bunun hedef kitlemizde karşılığını görmekten de büyük mutluluk duyduk. Avis ile “En İtibarlı Araç Kiralama Markası” ve “E-Ticaretin En İyisi” seçildik. “Dünyanın En İyi Araç Kiralama Şirketi” unvanına layık görülürken, Social Media Awards’ta “Araç Kiralama” kategorisinde “Altın Ödül” kazandık. Avis Filo ile “Türkiye’nin En İtibarlı İş Ortaklarından Biri” olduk.

Sap Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü EKİN ERİM:
Projelerimizin kesintisiz devam etmesi, bizleri gururlandırıyor
Bugünün dünyasında, kurumların ürettiği değer sadece ekonomik verilerle ölçülmüyor. İstihdam, eğitim, çevre ve inovasyon gibi farklı alanlardaki performans da çok önemli.

Teknolojiye ihtiyacın fazlasıyla arttığı bu dönemde öncelikli hedeflerimiz; çocuklarımızı ve gençlerimizi dijital becerilerle donatmak, üniversiteden yeni mezunların hızla istihdama katılmasını sağlamak... Bu doğrultuda son 5 yılda çeşitli STK’Larla iş birliği içerisinde, Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesine, dijital okuryazarlığının artırılmasına ve yetenek gelişimine yönelik projeleri hayata geçirdik. 

DİJİTAL YETKİNLİKLER, ŞİRKETLER İÇİN ZORUNLULUK HALİNE GELDİ 
Pandemi, teknolojiye yatırım yapmanın, iş süreçlerini dijitalleştirmenin ve özellikle “bulut bilişim”in geleceğimiz açısından ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha kanıtladı. Eskiden sadece bir tercih sebebi olan dijital yetkinlikler, Covid-19’la birlikte, şirketler için zorunluluk haline geldi. Bu ihtiyacı öngörüp, salgın öncesi hayata geçirdiğimiz tüm projelerimizi “online”a taşıdık. 2020’de de KSS projemiz “Bugünün Dijital Yetenekleri” ile çocuklara temel kodlama öğretmeye; eğitim ve istihdam programımız “SAP Genç Profesyoneller Programı” ile de gençlerimize dijital beceriler kazandırarak ekosistemimize “SAP Danışmanı” olarak katmaya devam ettik. Projelerimizin böylesine kritik bir dönemde hiçbir kesintiye uğramadan çevrimçi devam edebilmesi, bizleri ayrıca gururlandırıyor.

Limak Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü YUSUF ZİYA YÜCE:
“Sosyal sorumlu” kimliğimizle yeni projelere imza atacağız
Geleceğe, bizden sonraki nesillere bırakacağımız dünyaya ait tüm sorumluluklarımızı yerine getirmemiz şart. Limak Enerji Grubu olarak, sürdürülebilir iletişim ve sosyal sorumluluk misyonumuzla çalışmalar yürütüyoruz.

Sürdürülebilirlik yaklaşımımızın ilk adımı olarak, ortak kalkınma kültürüne katkı sağlamak amacıyla, iş dünyası için oluşturulan evrensel ilkeleri sahiplendik. Sürdürülebilirlik önceliklerimizi ve stratejimizi, BM SKA’Ları üzerine kurduk. Çalışmalarımızda öncelikli değer alanlarımızı “kapsayıcı gelişim”, “sosyal insan” ve “sağlıklı gezegen” ana başlıklarıyla yürütüyoruz. 

ASLİ GÖREVİMİZ...
Pandemi döneminde, toplumumuzun, çevrenin ve paydaşlarımızın ihtiyaçlarını saptayıp bunlara cevap verebilen projeler geliştirdik. Sektörde öncü olan “Trafolar Konuşuyor” kapsamında, bölgemizdeki birçok trafoya maske kullanımı ve sosyal mesafeye ilişkin uyarıları resmettik. Salgın sürecinde büyük sorumluluk üstlenen sağlık çalışanlarımıza karşı duyarlılığımızı yansıttık. Evlerde geçirilen zamanın artmasıyla birlikte yükselen enerji tüketimine karşı, enerjinin tasarruflu kullanılması konusunda müşterilerimizi bilinçlendirmek için “Enerji Danışmanım”ı hayata geçirdik. Yapılan her çalışmayı; topluma, çevreye ve tüm paydaşlarımıza yönelik asli görevimiz olarak görüyoruz. “Sosyal sorumlu” kimliğimizle yeni projelere imza atmaya devam edeceğiz.