PAZARLAMA ALANINDA EN GÜÇLÜ ŞİRKETLERİ

Pazarlama profesyonelleri 'Çok Etkin' ve 'Yetenekli' Türk şirketleri pazarlama departmanlarını doksanlı yıllarda kurmaya başladılar. O dönemde global şirketler de ülkemizdeki faaliyetlerini artırdılar ve Marka Yöneticiliği ve Pazarlama Müdürlüğü meslek olarak kabul görmeye başladı. İki binlerde ana kategorilerde sistem oturdu. Bazı sektörlerde bu dönüşüm biraz gecikse de 2022 yılında Türkiye'de çok etkin ve yetenekli pazarlama profesyonelleri görüyor ve gurur duyuyoruz. Yaptıkları işler de ortada?

Otokoç Otomotiv Pazarlama Müdürü Esra Arslanbaş Kaynak:
OTOKOÇ OTOMOTİV’DE HAYALLERİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM
Erkek egemen bilinen bir sektörde bu konudaki önyargıları, kalıpları ve kısıtlamaları ortadan kaldırmak için yıllardır var gücüyle çalışan ve kadın çalışanları destekleyen bir kurum olan Otokoç Otomotiv’de hem mesleki hem de kişisel pek çok hayalimi gerçekleştirme imkânı buldum.

2012 yılından bu yana Otokoç Otomotiv’de Pazarlama Müdürü olarak görev yapıyorum. Kişisel olarak hassasiyet gösterdiğim pek çok konu da çalıştığım kurumun kültürü ve iş yapma ilkeleri açısından da en öncelikli meseleler arasında konumlanıyor. Şeffaflık anlayışımızı çalışanlarımız, müşterilerimiz, paydaşlarımız ve sorumlu olduğumuz tüm kişi ve kuruluşlar nezdinde geçerli kılarak, süreçlerimizin daha sağlıklı devam etmesine yönelik adımlar attık. Bugün de bu anlayışın herkes tarafından tüm iş yapış biçimlerimizde benimsenmesini sağlama adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

“Dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz”

Marka yönetimi stratejimizde ve pazarlama aktivitelerimizde konumlandırma önemli bir rol oynuyor. Bununla birlikte dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip ederek, pazarlama stratejilerimize gereken şekilde yön veriyoruz. Dünyada müşteri ihtiyaçları ve davranışları değişirken, yaşanan dijital dönüşüm, müşterilerin seçeneklere ve bilgiye hızla erişebilmesinin önünü açıyor. Otokoç Otomotiv olarak müşterilerimizi yakından tanıyarak süreçlerimizi dijitalleştirmeye, veriye dayalı ileri analitik uygulamaları ile geçişkenliği de karşılayabilecek bütüncül hizmetler geliştirip sunuyoruz.

“94 yıldır öncü ve yenilikçi uygulamalara imza atıyoruz”

Otokoç Otomotiv olarak faaliyette bulunduğumuz tüm alanlarda Türkiye’de ve hizmet sağladığımız ülkelerde en iyi müşteri entegre deneyimi ve memnuniyetini yaşatmak hedefiyle 94 yıldır öncü ve yenilikçi uygulamalara imza atıyoruz. Bu bakış açısıyla süreçlerimizi dijitalleştirmeye ve veriye dayalı ileri analitik uygulamaları ile de bütünsel hizmet sunmaya devam ediyoruz. Şimdiye kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de müşteri memnuniyetini önemseyen, anlam yaratan yenilikçi hizmetlerimizle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Philips Kişisel Sağlık Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Pazarlama Direktörü Hatice Vanlıoğlu:
ÇAĞI ANLAMAK VE MÜŞTERİLERİMİZE DEĞER YARATMAK
İçinde bulunduğumuz değişim döneminin heyecan verici bir öngörülmezliği olduğunu düşünüyorum. Bu öngörülmezlik pazarlama gibi geleceği tasarlama konusunda öncü fonksiyonlar için bambaşka dinamikler getiriyor.

Philips Türkiye’ye CMO olurken hayalim müşterilerin ihtiyaçlarını dönüşen çağda en iyi şekilde analiz edip, çağın ilerisinde uygulamalar yaparak kalıpların dışına çıkmaktı. Görevimle ilgili beni en çok heyecanlandıran kısım biz Philips Kişisel Sağlık Pazarlama ekibi olarak dönüşen çağı nasıl yakalıyoruz, ne derece doğru anlıyoruz? Bundan daha önemlisi dönemin kodlarını müşteri ve tüketicilerimize değer yaratacak şekilde nasıl çözüyoruz? Müşteri odaklılığını sadece sözde değil, özde nasıl günlük hayatımızda işliyoruz? Özetle, görevime gelirken odaklandığım iki konu çağı anlamak ve müşterilerimize değer yaratmak diyebilirim.

“Sağlıklı ve kaliteli bir hayat sunmak için çalışıyoruz”

‘Hayatı iyileştirme’ vizyonuyla hareket eden bir sağlık teknolojileri şirketi olarak, bireylerin yaşamları boyunca daha sağlıklı ve kaliteli bir hayat sürdürmeleri için çalışıyoruz. Bugün görev tanımımıza baktığımızda ve amacımızı düşündüğümüzde, hedeflerimizin ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz. Bu görevleri ve sorumlulukları yerine getirirken öncelikle kendimizi, tüketiciye doğru anlatıp, doğru pazarlama stratejilerini doğru zamanda uygulamanın önemine inanıyoruz. Şirket yapımızda birbirimizi dinleyerek sağlıklı bir iletişim kuruyoruz. Bunu ayrıca şirketimizin dışında tüm paydaşlarımız arasında da uyguluyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını ön planda tutarak, kendimizi sürekli yeniliyoruz.

“Gücümüzü her zaman bir adım ötesine taşımayı hedefliyoruz”

Tüketicilerden aldığımız geri bildirimler ve piyasadaki yerimiz itibariyle markamızın var olan gücünü her zaman bir adım ötesine taşımayı hedefliyoruz. Bunu yaparken de çağın dinamiklerine uygun, gelişen teknolojiye en kısa sürede cevap verebilen ve kendini yenileyebilen bir marka olarak bu yapıyı tüm iş birimlerimizde gerçekleştirmek istiyoruz. Öte yandan sağlık alanında lider bir şirket olarak; sürdürülebilirlik alanında kendisine koyduğu hedefleri de yerine getiren, dünyaya sorumluluğunu hissettiren ve sosyal bir değere imza atan bir yapıyı inşa etmek istiyoruz.

Microsoft Türkiye CMO’su Aslı ARBEL:
Hayalim ‘Kurumsal Miras’ projeler ortaya çıkartmak
Microsoft Türkiye’nin CMO’su olduğumda, markamız ile yarattığımız değeri uzun vadeli, sürdürülebilir, yerel ihtiyaçlarla örtüşen pazarlama faaliyetlerini hayat geçirmek gibi bir hayalim vardı.

Teknoloji dünyasının da sunduğu fırsatları ve faydaları aynı terazide buluşturmak. Türk şirketlerinin cesaretini ve başarısını teknolojiyle ikiye katlamak, ülkemizin yaratıcı gençlerini ve fikirlerini global pazarlarda duyurmak, potansiyelimizi ve hikayemizi daha fazla anlatmak ve duyurmak. Ve en önemlisi kişiden bağımsız kendi kendine çalışan, büyüyen, kapsayıcı, sürdürülebilir inisiyatifler hayata geçirerek, yazılım ekosistemini büyütecek, güçlendirerek, kurumsal miras olarak nitelendirdiğim projeler ortaya çıkarmak.

“Bireylerin ve kurumların gücüne teknolojimizle güç katmak”

Microsoft olarak misyonumuz teknolojilerimizle bireylerin ve kurumların gücüne teknolojimizle güç katmak. Teknolojimizle kurumların daha akıllı, daha hızlı, daha güvenilir ve sürdürülebilir kararlar alması için teknolojimizi seferber ediyoruz. Kimi zaman bunu yapay zekâ uygulamalarımızla, kimi zaman ERP çözümlerimizle kimi zaman hybrid uygulamalarımızla yapıyoruz. Bu kadar geniş bir Teknoloji ağı ve deneyimine sahip bir kurumun şüphesiz kendi teknolojisinden faydalanarak, pazarlama planlarını ve marka Yönetim modellerini oluşturması da kaçınılmaz. Teknoloji alanında pazarlama ve pazarlama dünyasında Teknoloji olarak çok güzel ve kıymetli bir yerde olduğumuza inanıyorum.

AMGEN Türkiye CMO’su Selim Özyılmaz:
Hayalimde gerçekleştirmek istediğim 3 konu vardı
Amgen, dünya çapında biyoteknoloji alanında öncü olan ve çığır açan tedaviler geliştiren bir firma.

Amgen Türkiye’ye Pazarlama ve Satış Direktörü olduğumda hayalimde üç şeyi gerçekleştirmek vardı: Birincisi, Amgen’in bilime olan inancını ve katkısını çok daha fazla vurgulayarak kurumsal konumlandırmamızı güçlendirmekti. Bunun için bugüne kadar gerek hekimlerimiz nezdinde gelecek ürün portföyümüz ile ilgili birçok projeye imza atarken gerekse kamusal alanda “Amgen Biyoteknoloji Deneyimi Programı”, “Amgen Scholars” ve “IAmGenius” gibi genç yeteneklerimizi bilimle buluşturan birçok programı hayata geçirdik.

İkincisi, alışkın olduğumuz tanıtım yöntemlerinin dışında özellikle dijital mecralarda doğru kişiye, doğru zamanda, doğru mesajı verebileceğimiz, sürdürülebilir bir model oluşturmaktı. Bu amacı gerçekleştirmek için çalışırken pandeminin patlak vermesi aslında hayallerimizin ötesinde bir noktaya, düşündüğümüzden çok daha hızlı gelmemizi sağladı.

Üçüncüsü ve en önemlisi ise, geliştirdiğimiz yenilikçi tedavileri daha fazla hasta ile buluşturabilmek ve onların da en gelişmiş ürünlerimizden faydalanmasını sağlayabilmekti. Bunun için ise geçtiğimiz birkaç yılda yaşadığımız tüm olumsuz dış koşullara rağmen ekip olarak kenetlendik ve her gün işimizin başında olmamızın sebebi olan hastalarımıza daha iyi hizmet etme misyonumuzu adım adım gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye de devam ediyoruz.

Daha çevik, daha dinamik ve öğrenen bir marka yönetimi uyguluyoruz

Yenilikçi bir ilaç firması olarak ürünlerimizin tüm paydaşlar için yarattığı yüksek değere ve teknoloji ile birlikte gelen yüksek kalitesine çok inanıyoruz. Bu anlamda markalarımızı yönetirken medikal olarak sağladığımız katkı, konumlandırmamızda her zaman çok ön planda oluyor. Öte yandan, artık marka yönetim modelleri pazarlamacıların tasarlayıp son kullanıcıların uyguladıkları tek yönlü bir yönlendirmeden ziyade sosyal medya sayesinde birbirini neredeyse gerçek zamanlı besleyebilen ve güncelleyen, adeta yaşayan bir mekanizma haline geldi. Bu anlamda gerçek müşteri iç görüsüne ulaşabilmek için başta saha gücümüz olmak üzere hekimlerimiz ile birçok farklı çalışmaya imza atıyor ve ihtiyaçları netleştirdikten sonra pazarlama planlarımızı oluşturuyoruz. Uygulama aşamasına geçtikten sonra ise gerek pazar şartlarındaki değişikliklere gerekse de kendi beklentilerimizi ne kadar karşıladığımıza göre planlarımızı güncelliyoruz. Böylelikle klasik marka yönetimi yerine daha çevik, daha dinamik ve öğrenen bir model uyguladığımızı söyleyebilirim.

AMGEN, 10 yıl içerisinde birçok hastalığa tedavi alternatifleri sunacak

Amgen, hastalara hizmet etme misyonu ile bilimi odağında tutmaya ve yepyeni teknolojiler ile çığır açan tedaviler geliştirmeye önümüzdeki 10 yıl içerisinde de devam edecek ve eminim ki insanlık adına bugün çaresiz kalınan birçok hastalığa yeni tedavi alternatifleri sunacak. Her şeyden önce böyle bir kurumda çalışmaktan gerçekten gurur duyuyorum. Bu bilimsel yolculuğun içerisinde bir pazarlamacı olarak benim hedefim, müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarını ve motivasyonlarını en iyi şekilde anlamak ve Amgen’i sadece ürünleri ile değil aynı zamanda geliştirdiği, sunduğu ve destek olduğu servisler ile de farklılaştırmak. Böylelikle hastalarımıza gerçekten hizmet etme misyonumuzu önümüzdeki yıllarda da somut bir şekilde hayata geçirebileceğimize inanıyorum.

Arzum Pazarlama ve Ürün Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehtap Yıldız:
Tam bir ‘kurum içi girişimcisi’yim
Ben üretmeyi, değer yaratmayı, geleceği öngörebilmeyi ve bunu bir stratejiye bağlamayı, hayatı iyileştiren inovasyonlara liderlik yapmayı çok seviyorum.

Kurumun veya rolün büyüklüğünden bağımsız olarak her işe girişimci ruhuyla sarılan bir yapım var. Tam bir ‘kurum içi girişimcisi’yim. 2009’da INDEX Grup’a katılma nedenim, yeni bir küçük ev aletleri markası lanse etme hayalleri olmasıydı. 2 yıllık yoğun çalışma sonucu 2011’de HOMEND’i lanse ettik. 2014’te oradaki görevimi tamamladığımı düşünerek, üretimden ürün geliştirmeye, sıfırdan marka kurma ve pazarda konumlama başarılarımın referansıyla Arzum’a katıldım. Bugün birçok inovasyon tüketicinin olmazsa olmazı haline geldi ve Arzum da teknoloji, tasarım ve inovayonu odağına alan bir şirket. Kendimi tam olarak ifade edebileceğimi düşündüğüm için Arzum’a geldim. Ve bugün, tam da hayal ettiğim gibi Arzum’un marka ve inovasyon stratejisinin oluşturulması, bu stratejinin hayata geçirilmesinde rol alıyorum.

Arzum’un merkezinde tüketici var

Çok kuvvetli bir markamız, tüketicinin kalbinde değerli bir yerimiz var. Arzum’da kendi konularında uzman bir ekibiz. Arzum’un merkezinde tüketici var. Merkeze tüketiciyi koyduğunuzda ‘customer pull’ ve ‘technology push’un en dengeli yönetiminden tüketiciyi en fazla mutlu edecek ürün ve hizmetler sunulabileceği vizyonumuzdan hareketle Arzum’da ürün geliştirme ve pazarlama fonksiyonlarını 9 yıldır bir arada yürütüyorum. AR-GE, kalite ve satın alma fonksiyonlarıyla beraber fikirleri ürünleştirme sürecini yönetirken, diğer yandan, ürün rafa geldikten sonra tüketicinin bu üründen sağlayacağı fayda, iletişim faaliyetleri, ürünün yönetilmesi, kârlılığı, sağlığı, ömrü yani bununla ilgili tüketicileri ilgilendiren bütün faaliyetleri de uzmanlığı pazarlama ve pazarlama iletişimi olan bir ekiple Türkiye’de ve globalde yönetiyorum. Tüketici içgörülerini almanızla onu ürün veya hizmete dönüştürmeniz arasındaki yol ne kadar pürüzsüz olursa o kadar hızlı ilerliyorsunuz. Tüketicinizi çabuk duyup çabuk aksiyona geçiyorsunuz. Sektördeki farkımız da bunların hepsini tek çatı altında götürmemiz.

En büyük hedefimiz Arzum’un global bir marka olması

Arzum’un global bir markası olması en büyük hedefimiz. Marka bilinirliği araştırmalarında hedef pazarlarda bir bilinirlik yakalamak, odak kategorlerimizde liderlik gibi iddialı hedeflerimiz de var. Dünyanın her yerindeki kafelerde Türk kahvesini insanlara servis ettirmek ve bunu Arzum OKKA inovasyonları ile gerçekleştirmek için de aynı şevkle çalışmaya devam edeceğiz. Diğer yandan markanın toplumsal fayda sağlamak adına gerçekleştirdiği tüm sosyal sorumluluk faaliyetlerinin kapsamını ve derinliğini de artırmak, markanın varlığının amacını kullanıcılarımızın kalbine işlemek istiyoruz.

Sürdürülebilirlik konusunda adımlarımızı çok hızlandırdık. İlerleyen yıllarda bu konuda değer yaratan birçok projemizi tamamlamayı, ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlarında bütünsel olarak fark yaratmayı da hedefliyoruz.

Ürün Yönetimi, Pazarlama ve CRM'den sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gül Sağır Aydın:
MARTECH DÖNÜŞÜMÜ BENİ ÇOK HEYECANLANDIRIYOR
Yıllarca pazarlama, CRM ve ürün yönetimi alanlarında çalışmış bir profesyonel olarak, teknolojinin dönüştürücü gücü ve yarattığı sihir etkisi beni hep heyecanlandırmıştır. Hopi de kurulduğu günden bugüne teknolojiyi merkezine alarak farklı iş modelleri ile iş dünyasının ezberini bozmayı başarmış bir şirket.

Dünyada ve Türkiye’de çeşitli dikeylerde rakipleri var gibi görünse de verdiği hizmetleri düşündüğünüzde birebir örtüşen bir rakibi yok. Özellikle, Fintech, dijitalleşme, ürün yönetimi, CRM, reklam teknolojileri alanlarında sahip olduğu yetkinlikleri ile içinde bulunduğu Martech dönüşümü beni çok heyecanlandırıyor.

Big data, makine öğrenimi ve yapay zekâ başta olma üzere teknoloji ve insanı aynı çatı altında bir araya getiren böylesi özel bir şirket için en büyük hayalim, öncelikle bir Martech şirketi olarak sektöre liderlik etmesi, uzun vadede de bütünsel pazarlama teknolojileri şirketi olarak küresel arenada da etkin roller üstlenmesidir.

B2B2C şirketi olması Hopi’nin en önemli farkı

Hopi’nin en önemli farkı bir B2B2C şirketi olması diyebilirim. Yani, iş ortaklarından aldığı gücü, kullanıcısına sunan ve müşteriden aldığı veri ve iç görüleri, iş ortakları için tekrar fırsata çeviren bir iş modeline sahip. Bu sebeple kullanıcısı tarafında markayı “Hayatın Her Anında” kullanıcısının yanında olan bir alışveriş uygulaması, iş ortakları tarafında ise "pazarlama teknolojileri alanında vazgeçilmez bir iş ortağı” olarak konumlandırdık.

Yapay zekâ ile geliştirilmiş altyapımız ve Martech – Fintech alanındaki çözümlerimiz ile iş ortaklarımız ve kullanıcılarımızın hayatlarına değer katıyoruz. Sağladığımız çözümler ve en güçlü kasımız olan kişiselleştirme ile markalara yeni müşteriler kazandırırken, 14 milyonun üzerinde mevcut müşterimizin bağlılığını artırıyor, ziyaret frekansını ve sepet ortalamalarını yükseltiyoruz.

Akıllı İletişim, Sepet Arttırma, Yeni Müşteri Kazanımı, Sadakat Yaratma ve Akıllı Hedefleme, lokasyon bazlı aksiyon alma kabiliyeti öne çıkan Martech çözümlerimiz arasında yer alıyor.

300’den fazla markanın yer aldığı ekosistemimiz, temas ettiğimiz herkes için sürdürülebilir kazan-kazan modeli yaratıyor. Sunduğumuz çözümler markalarımız için yeni müşteri kazanımı, cüzdan payında artış ve müşteri sadakati yaratma olanağı sağlarken müşterilerimiz için alım gücünde artış, kişiselleştirilmiş iletişim ve alışveriş kolaylığı sağlıyor.

Son olarak SAS ve Partner Republic ile dünya perakende sektörü adına ilk olacak ve 15 milyona yakın kullanıcımızı derin analizlerle çok iyi tanımamızı sağlayarak, kişiye özel kampanya ve teklifler sunma kabiliyetimizi artıracak hiper kişiselleştirme projesi üzerinde çalışıyoruz. Proje tamamlandığında yapay zekâ ile kampanya yönetiminde, teklifleri hiper kişiselleştirebilir hale getirecek ve Martech alanındaki yetkinliğimizi daha da artırmış olacağız.

2023’te iş dünyası ‘Yeni Hopi’ ile tanışacak

Hopi’nin bölgenin en büyük bütünsel pazarlama şirketi olarak gelecek 10 yılda küresel arenada ülkemizi başarı ile temsil edeceğine inanıyorum.

Bu amaçla son iki yıldır önemli yatırımlar yapıyoruz. Kullanıcılarımıza uçtan uca dijitalleşmiş bir alışveriş deneyimi sunmak için dijital pazaryeri ve dijital cüzdan modülümüzü hayata geçirdik. 2022’nin başında hiper kişiselleştirme dışında Hopi’nin UX – UI tasarımlarını, kullanıcı istekleri ve ihtiyaçlarına göre güncellemek üzere başlattığımız çalışmalarımızı da tamamlamak üzereyiz. 2023’te iş dünyası; mobil ticaret ve pazarlama teknolojilerine kazandıracağımız inovasyonlar, ödeme sistemlerine getireceğimiz yenilikçi anlayış, web 3.0 alt yapısına hazır yepyeni özelliklerimiz ve bambaşka arayüzüyle ‘Yeni Hopi’ ile tanışacak.

SabancıDx CMO’su Özlem Kalkan: 
SABANCIDX’İ TÜM DÜNYAYA DUYURMAK
Teknoloji ve telekom sektöründe pazarlama ve iş geliştirme alanlarında çeşitli sorumluluklar üstlendim.

Tüm bu tecrübeler ile Sabancı grubuna, daha doğrusu Sabancı Üniversitesinin ilk mezunu olduğum için Sabancı ailesine geri döndüm. Hayalim Sabancı markasının lokaldeki gücünü global arenada dijital dikeyinde de SabancıDx markası ile pozisyonlamak ve Sabancı grubunun dijital yatırımları ile geleceği günümüze taşıyan odağını tüm dünyada duyuracak ürün ve hizmetlerin pozisyonlanmasını sağlamak.

‘İnsan’a ve ‘duygu’lara odaklanmak gerekiyor

Teknoloji insanlara hızlı ve karmaşık geliyor. Bu baş döndürücü hızı ve hayatımıza giren yeni terimleri kullanıcıların içselleştirmesi için öncelikle “insan”a ve “duygu”lara odaklanmak gerekiyor. Biz ayrıca, insanlara sunduğumuz bir hizmetin veya ürünün onların hayatını nasıl kolaylaştıracağına ve bunun değerlerimizle nasıl örtüştüğüne önem veriyoruz.

SabancıDx olarak 4 odak alanımız var;

1. Siber Güvenlik

2. Bulut Teknolojileri

3. Analitik tabanlı Pazarlama Teknolojileri

4. Kurumsal İş Çözümleri.

Bu odak alanların birinde, birkaçında ya da hepsinde global arenada unicorn alt markalar çıkarmayı hedefliyoruz. Sabancı grubu içerisinde “Sabancı” ismini kısaltma olmadan kullanan tek markayız. Amacımız, SabancıDx markasını global arenada dijital ve yeni nesil bir marka olarak konumlamak, bilinirliğini dünyadaki top 50 dijital ve teknoloji şirketleri düzeyine çıkarmak. Buradaki iddiamızın en önemli alt unsurunu ise yetkin, dinamik ve sürekli gelişen insan gücümüz oluşturuyor.

Seçilen 20 şirket ve CMO:

  1. VESTEL – Duygu Badem Uylukçuoğlu
  2. ARÇELİK – Mehmet Tüfekçi
  3. MİGROS – Ekmel Nuri Baydur
  4. HEPSİBURADA – Ender Özgün
  5. TRENDYOL – Erdem İnan
  6. OTOKOÇ OTOMOTİV – Esra Arslanbaş Kaynak
  7. DİVAN – Gönül Gültekin
  8. PHILIPS TÜRKİYE – Hatice Vanlıoğlu
  9. ARZUM – Mehtap Yıldız
  10. SAHİBİNDEN.COM – Nazım Erdoğan
  11. PEGASUS – Onur Dedeköylü
  12. OPET – Murat Zengin
  13. SABANCIDX – Özlem Kalkan
  14. SHELL & TURCAS – Seher Poyrazoğlu
  15. AMGEN TÜRKİYE – Selim Özyılmaz
  16. TEKNOSA – Emre Kurtoğlu
  17. HOPİ – Gül Sağır Aydın
  18. FORD OTOSAN – Özgür Yücetürk
  19. THY – Ahmet Olmuştur
  20. MICROSOFT TÜRKİYE – Aslı Arbel