PERAKENDEDE PAZARLAMA STRATEJİLERİ

"Pazarlama Stratejileri", bir şirketi ayakta tutan en önemli yapılardan biri. Sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde etmek için uzun vadeli, ileriye dönük de bir yaklaşım. Pazarlamanın, organizasyon ve müşterileri arasındaki bağlantıyı vurgular. Literatür birçok farklı tanım sunuyor; ancak izlenecek yöntemde "Hangi hedeflere ulaşılacağı?" sorusunun yanıtı daha çok önem kazanıyor. Biz de sözü bu noktada "başarı"ya gidilecek yolun çizilmesinde etkin rol oynayan perakende sektörünün başarılı liderlerine / yöneticilerine bıraktık. Yeni döneme dair, ajandalarının "Pazarlama Stratejileri" başlığında neler yazdığına kulak kabarttık...

“Pazarlama Stratejileri”ne, bazen daha yüksek mertebeden “planlama” denir; çünkü geniş yönü belirler, rehberlik ve yapı sağlar. Firmanın konumunu iyileştirmeyi amaçlayan politikaların seçimine, zorlukların dikkate alınmasına, rekabetçi ortamın önerdiği fırsatlara odaklanır. “Şimdi neredeyiz? Nereye gidiyoruz? Oraya nasıl gideceğiz?” sorularının yanıtı aranır.

İHTİYAÇ DUYULAN FORMÜL
ABD’li akademisyen ve ekonomist Michael Porter “Pazarlama Stratejileri”ni şöyle tanımlar: “Esasen bir işletmenin nasıl rekabet edeceği, hedeflerinin ne olması gerektiği ve bunları gerçekleştirmek için hangi politikalara ihtiyaç duyulacağı için bir formül.” Kanadalı işletme ve yönetim yazarı Henry Mintzberg ise “Gelecekteki davranışlara açık bir rehber” der. En basit tanımıyla insanları markaya, ürüne ve hizmetlere çekmeye yarayacak çalışmaların bütünüdür.

‘REKABETTE NEREDEYİZ?’
“Pazarlama Stratejisi” belirlemeden önce her şirket mutlaka pazar analizi yapmalı, hedef kitlesini ve potansiyel müşteri davranışlarını incelemeli. Akabinde ise yarışta hangi noktada olduğu görülmeli. Mevcut ürün ve hizmetin neler sunacağı, kazandıracağı, diğerlerinden ayrılan özellikleri, dikkat çekici yanları gibi başlıklara odaklanılmalı. İşte, tüm bu gerçeklerin yanı sıra; tercih, beğeni ve satın alma alışkanlıkların hızla değişmesi “Perakendede Pazarlama Stratejileri”ne odaklanmayı zorunlu kıldı...


BİRLEŞMİŞ MARKALAR DERNEĞİ BAŞKANI / TWIGY KURUCUSU SİNAN ÖNCEL:
10 AY İNDİRİM YAPAN PERAKENDENİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ MÜMKÜN DEĞİL!

“Efsane İndirim”i normalde 1-2 gün planlarken artık “Efsane Kasım!” olmaya başladı. Bu durumun bir düzene girmesini bekliyoruz. 10 ay boyunca indirim yapan bir perakendenin sürdürülebilirliği pek mümkün değil!
Gündemin en önemli maddesi e-ticaret. Duyurular müşteriyi bekletiyor. Bu da perakendenin akışında olumsuz etki bırakıyor. Önümüzdeki 3 yıl içinde çok önemli değişiklikler yaşayacağız. Geleneksel satış, e-ticaret ile birleşerek daha büyük bir gelir sağlamaya başladı. Kampanyaların getirdiği kârsızlığın ve bunun firmalarda yarattığı zayıflamaların ise doğru fiyat ve ticaret modeli ile aşılacağı kanaatindeyim.


AYDINLI GRUP MARKA VE İLETİŞİM DİREKTÖRÜ SEVRA ERHAN:
‘MÜKEMMEL MÜŞTERİ’ DENEYİMİNE ODAKLANACAĞIZ
U.S. Polo Assn., PIerre CardIn ve Cacharel gibi çok güçlü global markaları olan bir grup olarak, edindiğimiz derslerle yeni yılı karşıladık... 

Ajandamızın “Pazarlama Stratejileri” başlığı altında maddelediğimiz çalışmalar;
- Mükemmel müşteri deneyimine odaklanma,
- Tüketicilerimiz ve paydaşlarımızla aramızdaki duygusal bağlantıları kuvvetlendirme,
- Yeni tüketici trendlerinden en önemsediğimiz “akıllı tüketim” trendine karşılık gelen kaslarımızı daha da güçlendirme ve vurgulama,
- Dijital dönüşüm kavramını içselleştirerek tüm süreçlerimizi adapte etme…

DEĞİŞİMİ YÖNETİRKEN ANA STRATEJİDEN KOPMAMAK
Tabii ki perakende, kendi içinde çok dinamik, sürekli ve hızlı değişime kolay adapte olmayı gerektiren bir sektör. Bu devinimde bizlerin rolü, reaktif aksiyonlarla değişimi yönetirken ana stratejiden kopmamak. Genel stratejilerimizi oluştururken ana başlıklar altında toplanan aksiyon planlarımızı esneklik payı bırakarak hazırlamaya dikkat ediyoruz.
Sahip olduğumuz markaların dijitaldeki etkinliğini artırmayı çok önemsiyoruz. Bu platformlarda artık kalabalığın bir parçası olmak, kaybolmak anlamına geliyor. 2020’de hayata geçirmeyi düşündüğümüz projelerde “Nasıl farklılaşır, nasıl akılda kalıcı mesajlarla tüketicimizin karşısına çıkar, özellikle sürdürülebilir bir varlık sergileyebilmek için gençler ile nasıl daha etkili iletişim kurabilir ve onların da ihtiyaçlarına cevap verebiliriz?” konuları üzerinde çalışıyoruz...


IPEKYOL, TWıST, MACHKA PAZARLAMA DİREKTÖRÜ AZRA ZEYREK:
SÜRPRİZ İŞ BİRLİKTELİKLERİ PLANLIYORUZ
360 derece iletişim kapsamında birçok proje gerçekleştirdiğimiz, başarılarla dolu bir seneyi geride bıraktık. Ipekyol, Twist ve Machka, kuruluşundan bu yana, yerli markalar olarak kadın hazır giyim sektörüne yön veriyor.

İlk günden itibaren değişmeyen “müşteri memnuniyeti” ilkesini göz önünde bulundurarak, müşterilerimiz ile bağ kurmayı önemsiyor ve keyifli bir alışveriş deneyimi sağlamayı hedefliyoruz. Tüketicilerin hızla değişen tercih, beğeni ve satın alma alışkanlıklarını takip ediyoruz. Dijital dünya içerisinde yaşanan “iletişim bombardımanı’’ içerisinde en doğru mesajı vererek, sadık müşteri kitlemizi genişletmek, önceliklerimiz arasında. 

MAĞAZALARIMIZDA İNTERAKTİF DENEYİMLER SUNUYORUZ
2020’de, yıl boyunca sürpriz iş birliktelikleri ve mağazalarımızda “müşteri deneyimi”ne yönelik çeşitli etkinlikler planlıyoruz. Ayrıca, özel günleri sahiplendiğimiz ve iletişimini yaptığımız projelere önem veriyor, müşterilerimize mağazalarımız içerisinde interaktif deneyimler sunuyoruz. Tüm bu deneyimi bir paket olarak düşünüyoruz. E-ticaret ve CRM (Müşteri İlişkileri Yönetim) kampanyalarıyla entegre ederek dijital projelerle besliyor, iletişimini online kanallarımızdan gerçekleştiriyoruz.


FIBA COMMERCIAL PROPERTIES CEO’SU VE YÖNETİM KURULU ÜYESİ YURDAER KAHRAMAN:
ARZUMUZ, ÖZEL MARKA KARMASINI ARTIRMAK
Fiba CP, bugün; Türkiye, Çin, Romanya ve Moldova’da; 10 AVM, beş ofis binası, dört rezidans, bir otel ve iki sinema kompleksi operasyonlarını yürütüyor. 

Fiba CP’nin Türkiye’deki son yatırımı İnegöl AVM’deki yenileme sürecinde sona yaklaşıldı. Yeni bloklar sayesinde kent merkezi ile devamlılık sağlayan sokaklar oluşturuldu. Bağlantıları daha da güçlendirilen mağaza sayısı 80’den 110’a çıktı. 2019 yılında yaklaşık 10 milyon kişiyi ağırladık. 

HEDEFİMİZ, KAZANÇLI VE KEYİFLİ BİR MERKEZ
Fiba CPM çatısı altında, 130 civarında mağazanın yer aldığı Gebze Center AVM’yi de yönetiyoruz. Yüzde 80’lik doluluk oranı %91‘e çıktı. Aylık ziyaretçi sayımızı %1.5 artırdık. Özel bir marka karması var. Bunu artırmak arzusundayız. Hedefimiz, M1 Konya AVM’ye de Fiba CPM kültürünü yansıtmak. Hem yatırımcılar hem de ziyaretçiler için en uygun ortamı oluşturmak. Herkes için kazançlı ve keyifle vakit geçirebileceği bir merkez yaratmak.


MEDIA MARKT İCRA KURULU BAŞKANI YENAL GÖKYILDIRIM:
HER TÜRLÜ TALEBE KARŞILIK VEREBİLMEK İÇİN DÖNÜŞTÜK
Perakende çok ciddi bir dönüşüm içerisinde, teknoloji ve internetin hayatımıza girmesiyle, birdenbire çoklu kanallar oluştu. Böylece alışverişin her noktadan yapılabileceğini gördük ve bambaşka bir dünyaya ilerlemeye başladık. 

Kendimizi müşterinin her türlü talebine karşılık verebilmek için dönüştürerek tüm kanalları pür bir şekilde birleştirdik. Yeni nesil perakendecilikte dört ana başlıktan bahsedebiliriz;

1- Müşteriyi dinlemek ve ne istediğini anlamak: Müşteri dinlemek için anketler yeterli değil, sosyal medyada kulağınız olmalı. Çağrı merkezleri ise sorun giderme yeri olarak değil, mesajların dinlenildiği yer olmalı. Biz Türkiye’nin en çok tercih edilen çok kanallı perakendecisi olmak istiyoruz. Skorumuzu 3 yıl içinde 14’ten 50’ye çıkardık. 
2- Çoklu Kanal: Günümüzün tüketicisi alışverişini istediği yerde istediği şekilde yapıp, teslimatının da istediği yere gönderilmesini istiyor. 
3- One Stop Shop: Ürüne dair tüm hizmetlerin tek bir noktadan verilmesini sağlayarak müşterilerimizi memnun edip, devamında tekrar tekrar mağazamıza çekmeyi hedefliyoruz. 
4- Big Data Yönetimi: Ayda 6 milyon kişi mağazalarımıza geliyor ve üretilen milyarlarca veriyi iyi işleyerek tüketicilerimizi iyi tanıyıp hizmetimizi geliştiriyoruz. Doğru ürünleri doğru fiyatlarla doğru sayıda müşterilerimizle buluşturuyoruz.


VESTEL TİCARET AŞ YURT İÇİ SATIŞ VE PAZARLAMADAN SORUMLU GENEL MÜDÜRÜ ERGÜN GÜLER:
TV’Yİ SATMAK DEĞİL HİZMET OLARAK VERMEK İSTİYORUZ

Biz Vestel olarak, dijital devrimi gerçekleştirerek dolar bazında büyümemizi artırmak istiyoruz. Son beş yılda şirketin yaklaşımını StartUp mantığına çekmeye çalışıyoruz ve bu yolda şirketi 7 yaş gençleştirdik. Genç uzman arkadaşlarımıza sorumluluk ve yetki veriyoruz. Yaptığımız tüm projeleri 1.200 bayimiz ile entegre şekilde yürütüyoruz. Biz artık televizyon satmak istemiyoruz, hizmet olarak vermek istiyoruz ki, müşterimizle sürekli iletişimde olalım. Her ay temasta olduğumuz 25 bin abonemiz var. Ocak 2020 itibariyle yerli operatörümüz Vestelcell ile bütün mağazalarımızda hizmetteyiz.


OPET PAZARLAMA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MURAT ZENGİN:
‘KAZANMA’ EKOSİSTEMİ OLUŞTURMAK ARZUSUNDAYIZ

Ultramarket konsepti ile bir “kazanma” ekosistemi oluşturmak arzusundayız. Ultramarket; hem bayiler hem markalar hem de müşterinin kazan kazan ilişkisinin bir dönüşüm hikâyesi. Müşterilerimiz çok kıymetli lokasyonlarda bulunan Ultramarketlerimize 7 gün 24 saat ulaşabiliyor. Bu özelliği ile akaryakıt istasyonları ciddi bir ihtiyacı karşılıyor. Tüm ürün kategorilerimiz, tüketicinin 360 derece ihtiyacını karşılamak üzere dizayn ediliyor. OPET Ultramarket, market içinde market konsepti ile iş birliği modelinin, ülkemizde kendi sektöründe tek örneği.


ARZUM PAZARLAMA VE ÜRÜN GELİŞME DİREKTÖRÜ MEHTAP YILDIZ:
GİZLENMİŞ İSTEK VE İHTİYAÇLARI TESPİT ETMEK ÖNEMLİ
Trendlerin, müşteri profilinin ve tercihlerin çok daha hızla değiştiği bir dönemdeyiz. Bu, her sektörde olduğu gibi bizim de pazarlama stratejimizi oldukça önemli kılıyor.

Değişime aynı şekilde uyum sağlayacağımız bir strateji ile ilerliyoruz. Seçeneklerin çoğaldığı, tüketicilerin farkındalığının arttığı bu dönemde, farklılaşmak ve talepleri karşılamak ehemmiyetli. Aynı zamanda istek ve ihtiyaçları tam ve doğru belirleyebilmek, başarıyı çok etkileyen bir faktör. Burada üzerinde durulması gereken noktalardan biri de, gizlenmiş istek ve ihtiyaçları tespit edebilmek.

EŞİK ATLAMA VE DEĞİŞİM SÜRECİNDEYİZ
Tasarımları; inovatif özellikler, fonksiyonlar ve yenilikçi çözümlerle besleyen firmalar daha başarılı. Müşterine değer veren bir marka olarak, temel yöntemlerimiz ve dolayısıyla ana yatırım alanımız da bu yönde. Ar-Ge, inovasyon ve tasarımı merkezimize alıyoruz. Teknolojik gelişmelerin yaşandığı ve yaşam formlarının hızla dönüştüğü süreçte, küçük ev aletleri sektöründe de eşik atlama ve değişim sürecindeyiz. Bunun etkilerini 2020’de daha da hissedeceğiz. Yaşam alanları ürünleri daha küçük ve fonksiyonel olmaya doğru itiyor. Bununla birlikte, küçülen ürünlerden aynı performans bekleniyor. Tüm bunlar, maliyet hedefleri çerçevesinde verimli tasarıma, komponent seçimine yöneltiyor. Tabii ki, zamandan kazandıracak her şey çok önemli!

YENİ İŞ BİRLİKTELİKLERİ İLE, İLGİYİ DİRİ TUTUYORUZ
İnovasyon, farklı kitlelere ve pazarlarına yönelme, yeni iş birliktelikleri gibi yöntemlerle heyecanı, tutkuyu ve ilgiyi daima diri tutuyoruz. Örneğin; tüm dünyanın tanıdığı, “yüksek performans” ve “tarz sahibi olma” ile özdeşleştirilen Ducati ile iş birliğimiz; yeni ürün, inovasyon, yeni tüketici kitlesine yönelim, yenilikçi iş birliği gibi pek çok unsuru kapsayan çok başarılı bir çalışma oldu. Böylece “Ducati by Arzum” markası ile erkekler dünyasına çok güçlü bir giriş yaptık. Ayrıca, Türkiye’de bir ilke imza atarak modayı elektrikli ev aletleri ile buluşturduk. “Arzum x Beymen Club Koleksiyonu” ile hayatlara daha da fazla renk kattık. 2020’de de bu tip iş birlikleri gündemimizde olacak...