ŞİRKETLER, HANGİ BAŞLIKLARA ODAKLANACAK?

CEO'ların gündeminde öncelikli üç madde var: "İşin sürekliliğini sağlamak ve yetenek havuzunu genişletmek" bunlardan ilki. "Önce İnsan" söyleminin ne kadar doğru olduğunu hep birlikte yaşıyoruz. İşin güvencesi ve sürdürülebilirliği için doğru liderler ve liderleri yedekleyecek insanlar, en kritik noktaların başında yer alıyor. Değişen müşteri beklentileri, dönüşen rekabet, birleşen ve örtüşen sektörlere baktığımızda, işlerimizin güvencesi için bu işleri yönetecek doğru, yeni yetenek havuzu ve bu havuzun doğru kompozisyonu ile yola devam, en önemli ajandalardan. "Teknolojiye yatırım yapmak" bir diğer olmazsa olmaz ana başlıklardan. "İşimiz İnsan" ve "İşimiz Teknoloji", bu net. Hangi sektörde olursak olalım, dijitalleşen iş modelleri ve teknoloji ile daha verimli hale gelen iş ortamları "Artık fırsat değil zorunluluk". Kurumlar bu çerçevede önem ve önceliklerini şekillendiriyor. Ve 3. madde de "Şirketin kurumsal amaçlarını yeniden değerlendirmek." Kurumların sahiplendikleri "dava" neydi, ne olacak? Bu dava çerçevesinde müşterilerine ve ekosistemlerine hangi faydayı sağlıyorlar ve diğerlerinden nasıl farklılaşıyorlar ki, hayatlarına devam ediyorlar en tepe noktaların gündemleri? Peki sizler, önümüzdeki dönemde hangi başlıklara yoğunlaşacaksınız?


PEGASUS HAVA YOLLARI GENEL MÜDÜRÜ MEHMET T. NANE:
“Misafir odaklı” anlayışımızı devam ettireceğiz
Covid-19 pandemisinden en çok etkilenen sektörlerin başında, ne yazık ki havacılık geliyor. Sektörün tüm paydaşları olarak, bu zorlu dönemde, üstün gayret gösteriyoruz. Bizim için en önemli başlıklar; işin sürekliliğini sağlamak, yeteneklerimizi kaybetmemek ve genişletmek, teknolojiye yatırım yapmak, nakit rezervlerimizi korumak, finansman kaynaklarımızı doğru yönetmek...

“Talebin normalleşmesi” sürecinde, çok önemli bir konu olan “operasyonumuzu hazır tutabilme”de başarılı olduğumuzu, özellikle iç turizmin hareketlendiği bugünlerde yeniden gözlemledik. Ayrıca, sadece bu döneme özel değil, her zaman önceliklerimiz var. Bunlardan biri de, “misafir odaklılık”. Pegasus Hava Yolları olarak, yolcularına “misafir” olarak hitap eden ve insana verdiği değeri daima odağına koyan bir şirketiz. Dolayısıyla, “misafir odaklı” anlayışımızı devam ettireceğiz. Misafirlerimizin seyahat deneyimlerini mükemmelleştirmek adına var gücümüzle çalışacağız.

DUYARLI İLETİŞİM...
Bir diğer önceliğimiz “duyarlı iletişim”. Pandemi, iletişimin öneminin herkesçe tarafından çok daha iyi anlaşılmasını sağladı. Biz de iletişimin önemine ve gücüne her daim inanan bir şirket olarak; iletişimimizi en etkin, açık ve samimi bir şekilde sürdüreceğiz. Ve elbette “dijital dönüşüm”. “Türkiye’nin Dijital Hava Yolu”yuz. Dijital dönüşümümüzü başlattığımız 2018 yılından bu yana, misafirlerimiz için yenilikçi birçok dijital çözüm sunuyoruz. Salgın da dijital hizmetlerin ve “minimum temasla seyahat”in önemini daha da artırdı. Dijital yatırımlarımız, “İyi ki” dediğimiz hususların başında geliyor. Bu alandaki yatırımlarımızı artıracağız.

AMGEN TÜRKİYE VE GENSENTA GENEL MÜDÜRÜ GÜLDEM BERKMAN:
Yeni iş modelleri üzerine çalışıyoruz
Misyonumuz, hastalara hizmet vermek, günümüz koşullarına uyacak bir şekilde, etkinlik ve verimliliği en üst seviyeye çıkarmak. Bunun için yeni iş modellerine ihtiyacımız var.

Amgen Türkiye ve Gensenta olarak, en önemli gündem maddelerimizden biri, ekiplerimizle birlikte yeni iş modelleri üzerine çalışmak. Bunları da daha etkin hale getirmek için dijitalleşme başta olmak üzere, farklı yollarla, sağlık profesyonelleriyle iletişim konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Finans, bütçe ve performansın takibi ile kurumsal vatandaşlık hususları da odak noktalarımız arasında. 

KİĞILI CEO'SU HİLAL SUERDEM:
Yeni nesli ve gündemi yakalayan yatırımlara odaklandık
Kurumsal amaçlarımızı değerlendirirken “Nasıl toplumsal fayda sağlayabiliriz?” bakış açısıyla hareket ediyoruz. “İşin sürekliliğini sağlamak ve yetenek havuzunu genişletmek”, “teknolojiye yatırım yapmak”, “şirketin kurumsal amaçlarını yeniden değerlendirmek” başlıkları, bizim de gündemimizde. Bunlar, sürekli geliştirmeler ve aktif çalışmalar yaptığımız alanlar...

“Yetenek havuzunu genişletme”de, İK’nın rolü çok büyük. Yetenek sayısının sınırlı olması, mevcut çalışanları elde tutmak, yeni kuşağın beklentilerinin yüksek olması, potansiyel yetenekli adayları şirket bünyesine kazandırmak için çalışmalar yapmak, çok önemli. Bizi öne çıkaran ve farklılaşmamızı sağlayan alan da burası. 

AÇIK-ŞEFFAF İLETİŞİM 
Kiğılı olarak, insanı değerleri ön planda tutarak çalışanına değer veren, şirket içinde ve dışında çalışmalarımızı açık-şeffaf bir iletişimle sürdüren bir markayız. Çalışanlarımıza yönelik eğitimlerimizi, sosyal aktivite ve etkinliklerimizi “Kiğılı Akademi” adı altında gerçekleştiriyoruz. Motivasyonu sağlama adına çalışanlarımızın gelişimine özen gösteriyoruz.

ESNEK BİR YAPIYA SAHİP OLUNMALI
Yurt içi ve yurt dışı mağazaları bulunan bir marka olarak, hayatı sahada, hatta anlık yaşıyoruz. Toplumsal ve siyasi olaylar, salgınlar ve krizler, flexi (esnek) bir yapıyı zorunlu kılıyor. Bu nedenle, yeni nesli ve gündemi yakalayan, müşteriye dokunan girişimlere, teknolojik yatırımlara odaklandık. 
Günümüzde, teknolojinin içinde olmadığı bir iş kolu ve sektör düşünülemez. Anlık oluşan problemleri hızlıca çözebilecek bir sistemle, müşteriye hızlı dokunup, ihtiyaçlarını en kaliteli ve en uygun şekilde sağlayabilecek programlara sahip olmak amacındayız. Hem sahada olmanın hem yazılımcı olmanın faydalarını bir arada kullanarak, “müşteri deneyimi”ni en üst noktaya çıkarmayı hedefliyoruz. Müşterimizde doğru algı oluşturabilmek için de hızlı ve etkili bir iletişim süreci yönetiyoruz.

AVANSAS GENEL MÜDÜRÜ SEDAT ANAK:
Hedefimiz, global bir marka olmak
Dijitalleşen dünyada yükselen trend olan e-ticarette, dijital alanda yatırımlarımızı artırarak müşterilerimize sunduğumuz alışveriş deneyimini daha güçlü kılacağız.

Avansas’ı global bir marka olarak konumlandırmak ve ülkemize yeni katma değerler sağlamak için yurt dışı açılımlarımıza hız verip, bu operasyonlarımıza sürdürebilir bir çizgide devam edeceğiz. Geçen yıl hayata geçirdiğimiz ve önemli merkezlerde konumlandırdığımız fiziksel mağazalarımızla, erişilebilirliğimizi artıracağız. Birçok yeni yatırım ve projeyle; daha fazla iş yerinin alışveriş yeri olarak, daha fazla işletmenin işini kolaylaştırmak için var gücümüzle çalışacağız. 

GENÇLERE ÖNEM VERİYORUZ
Gençlere önem veriyoruz ve bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz. Türkiye ve dünyadaki e-ticaret verilerinin geçirdiği değişimleri göz önünde bulundurarak, bu yeteneklere yönelik; gelecek yıllardaki potansiyeli anlamalarını sağlayacak, e-ticaretin dinamiklerine ışık tutacak ve teorileri pratikle buluşturacak interaktif bir ortam hazırlamak adına çalışıyoruz.

DOĞA SİGORTA GENEL MÜDÜRÜ COŞKUN GÖLPINAR:
Hizmet kalitesini ve ürün çeşitliliğini artıracağız
Pandemi sürecinde öncelikli hedefimiz; personelimiz, acentelerimiz, sigortalılarımız ve diğer iş paydaşlarımıza desteğimizi artırmak. Hedeflerimize, ancak güçlü bir birliktelikle ulaşacağımıza inanıyoruz.

En önemli kaynağımız olan personelimizi operasyonel açıdan desteklemek adına, robotumuz “DOSİGO”yu devreye aldık. Dijital kanallarda da yeni adımlar atıyoruz. Her yerden ulaşılabilir olmak için teknolojik altyapımızı güçlendiriyoruz.

ACENTENİN DOĞA’SI... 
Değişen dünya ve ülke şartlarına da bağlı olarak, hem hizmet kalitesini hem de ürün çeşitliliğini artıracağız. Daha fazla risk içeren ve ihtiyaç duyulan “Siber Sigortalar” konusunda, kurumsal ve bireysel ürünlerimizi hayata geçirdik. İş ortaklarımıza da daha fazla destek vereceğiz. Diğer bir yeniliğimiz olan, yüksek teknolojiye dayalı acente portalımız “Acentenin Doğa’sı” ile satış kaynaklarımızın; raporlama, takip, üretim, hasar gibi süreçlerde daha hızlı hizmet vermelerini sağladık. Kullanıcı dostu ekranlarımızla, acentelerimizin işlerini kolaylaştırıyoruz.

HIZIMIZI VE İLETİŞİMİZİ SÜREKLİ ARTIRIYORUZ 
Mali yapımızı daha da kuvvetlendirmek için aksiyonlar alıyoruz. Salgında ortaya çıkan bazı maliyet artışlarını da mümkün olabildiğince elimine edebilme yolunda, paylaşlarımızla iş birliğimizi artırarak yeni çözümler bulmayı hedefliyoruz. Öncelikli amacımız kârlılık; ancak tüm dünyanın zorlu günlerden geçtiği bu süreçte, sigortalılarımızı daha fazla desteklememiz gerektiği bilinciyle, iletişimizi sürekli artırıyoruz.

DOĞTAŞ KELEBEK CEO’SU İSMAİL DOĞAN:
Kaliteli insan kaynağına yatırım yapacağız
Doğtaş Kelebek için büyümek, 360 derece anlam taşıyor. Ciro, kârlılık gibi verilerin yanı sıra, doğrudan insana dokunan rakamlar, bizim için her zaman önemli. Yatak markamız Lova’da süratli bir istihdam dönemi yaşadık. Kadın çalışan oranında %70’i yakaladık ki, bu çok değerli. 

“İşin sürekliliğini sağlamak ve yetenek havuzunu genişletmek”, “teknolojiye yatırım yapmak”, “şirketin kurumsal amaçlarını yeniden değerlendirmek” başlıkları, uzun zamandır gündemimizde. Bir sıraya dizmemiz pek mümkün değil; çünkü hepsi, her günümüzün konusu. Mobilya grubunda, istihdam kesintisiz devam edecek. Kaliteli insan kaynağına yatırım başlığı, ajandamızın hep üst sıralarında.  

SÜREKLİLİK ÖNEMLİ SÜREKLİ GELİŞİM DAHA ÖNEMLİ
Teknoloji yatırımı, grup olarak bizim için süreklilik içeren bir iş maddesi. Sektörümüzde, öncü olarak geliştirdiğimiz pek çok hizmet var. “Daha iyi ne olur?” sorusu hep güncel. Sürdürülebilirlik, önem verdiğimiz ve yatırım yaptığımız bir başka alan. Koleksiyonlarımızda “hibrit teknolojisi”ni kullanıyoruz. Doğtaş’ın, pet şişelerin geri dönüşümünden elde edilen kumaşlarla ürettiği koltukları, tüketicimizle buluşturduk. Biz, iş anlayışımızı gelişimin devamlılığı üzerine kurgulamış bir grubuz. 

Borusan Holding Grup CEO’su Erkan Kafadar:
Sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir örnek olacağız
Gündemimizde yer alan sürdürülebilirlik yolculuğuna, 2006 yılında başladık. Dolayısıyla bu konuda önemli tecrübelerimiz var. 2009’dan bugüne düzenli yayımladığımız “Borusan Grubu Sürdürülebilirlik Raporu”, bunun bir göstergesi. Her raporda farkındalığımızın ve dünyaya kattığımız değerin ne kadar arttığını görmek, geleceğe daha umutla bakmamızı sağlıyor.

10’uncusunu yayımladığımız, 2019 ve 2020 yıllarını kapsayan “Borusan Grubu Sürdürülebilirlik Raporu’nda, faaliyetlerimiz sonucu oluşan etkileri; “çevresel”, “sosyal” ve “ekonomik” başlıklarında ele alıyoruz. “Dünyadan İlham Alarak Geleceğe İlham Verme” yaklaşımını benimsiyoruz. “İklim”, “İnsan” ve “İnovasyon” (ݳ) değer alanları çerçevesinde; doğadan, insandan ve yenilikçi fikirlerden besleniyoruz. 

ŞİRKETLERİMİZ, 2030 HEDEFLERİNİ BELİRLEDİ 
Üretim, makina ve güç sistemleri, otomotiv, lojistik ve enerji sektörlerindeyiz. Şirketlerimizde birim üretim başına sera gazı salımı ve atıkları sıfırlamaktan, suyu döngüsel olarak kullanmaya; güvenli çalışma ortamı kültürü yaratmaktan sürdürülebilirlik için inovasyona kadar, tüm sürdürülebilirlik stratejimizi bütüncül olarak ele alıyoruz. 
Şirketlerimizin tümü, 2030 hedeflerini belirledi ve yol almaya başladı. Bu yıl ilk kez hayata geçirdiğimiz “Sürdürülebilirlik Rehberimiz”in de bu yolculuğa çıkmayı planlayan ve geleceğimiz için somut adımlar atmayı amaçlayan herkese ilham olmasını diliyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir örnek olmayı umuyoruz.

Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar:
Yenilikçi ve çevre odaklı hareket etmeyi amaçlıyoruz
Hayata geçirdiğimiz her projede; enerji verimliliği, tasarruf, karbon salımının azaltılması ve sürdürülebilirlik kavramlarını kendimize rehber olarak görüyoruz. Enerjisa Enerji olarak, ülkemizin sürdürülebilir enerji geleceğine katkı sağlıyoruz.

Türkiye’nin sürdürülebilir enerji geleceği için taşın altına elimizi koyuyoruz. Ürün portföyümüzü geliştiriyoruz ve büyütüyoruz. Hayatımızın vazgeçilmez ihtiyaçlarından biri olan enerji yönetiminde, toplum adına uzun vadeli değer yaratmayı, yenilikçi ve çevre odaklı hareket etmeyi amaçlıyoruz. 
“İşimin Enerjisi” çatısı altında ele aldığımız “Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi”ni (YEK-G) destekliyoruz. Bunu, Enerjisa Enerji’ nin müşterilerine sunacağı çözümlerinden biri olarak görüyoruz. Sürdürülebilir bir dünya için çok önemli olduğunu savunduğumuz “yeşil enerji” ve bu alandaki çözümlerin uzun zamandır destekçisiyiz. “Yeşil Tarife” alternatiflerini genişlettiğimiz YEK-G ile birlikte, müşterilerimize itfa yoluyla ilk sertifikalarını oluşturduk.

GÜVENSAN ŞİRKETLER GRUBU CEO'SU & 39 KALAMIŞ MARİNA BUTİK OTEL KURUCUSU VE CEO’SU MÜNTEHA ADALI:
“Yeni istikrar”ı çoktan gündeme aldık
Pandemi, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, politik belirsizlikler ve iklim değişikliği, hepimizi bekleyen tehditler. Yetenek havuzunu ve yetkinlikleri artıracak beceri setlerini geliştirmek; insana, doğaya, kadına, gençlere yatırım yapmak hep önceliklerimiz arasındaydı. Bunların hepsine odağımızı çeşitlendirerek, sürdürülebilir olmaya devam edeceğiz.

Hizmet sektöründe “Yeni istikrar”ı çoktan gündeme aldık. Çalışma şekillerini yeniden normale dönüştürmemiz hızlı oldu. Dijitalleşme, uzun yıllardır zaten gündemimizdeydi. Lokal şirketler olarak, global markalarla yarışıyorduk. Şimdi rekabet gücümüzü artırmak için “ezber bozmaya” devam ediyoruz. 

GELECEĞE, DEĞİŞİME AÇIK VE UYUMLU LİDERLER YÖN VERECEK 
Liderlik vasıflarının, kendim dahil, tüm şirket yöneticilerinde geliştirilmesine destek olacak stratejik anlaşmalar yaptık. Mevcut yetkinlikleri güçlendirmeyi, yenilerini kazanmayı, teknolojiyle güçlenmeyi, bu alana özellikle eğilmeyi kıymetli buluyorum. Geleceğe; yönetici nitelikleri gelişmiş, hızlı adapte olabilen, değişime açık ve uyumlu liderler yön verecek. Amaçlarımıza daha sıkı sarılıp, empati duygusunu yanımıza alıp; insana, teknolojiye, organizasyonlara bu perspektifle bakacağız. 

PANDEMİYİ TAHMİN EDEBİLİR MİYDİK? 
Kadın liderlerin önemi daha da artacak. Çok yönlülük, farklı bakış açıları daha fazla gündemimizde. Bir de, senaryo odaklı stratejiler geliştirerek, her duruma hazırlanmak gerekli. “Her şey harika olacak” gibi çalışıp, korkunç senaryolar için plan yapılmalı ve global vizyonla hareket edilmeli. Pandemiyi tahmin edebilir miydik? Belki de çevre faktörlerini, doğanın bize anlatmak istediklerini görmek istesek, ederdik!.. 

SAP TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ UĞUR CANDAN:
Vizyonumuz, dünyanın en büyük iş topluluğunu oluşturmak
SAP olarak, müşterilerimize hep şunu söylüyoruz: “Siz hayâl edin, biz gerçekleştirelim”. Dijital çağda, haliyle ihtiyaç ve beklentiler de değişiyor. Bu doğrultuda, SAP’nin de ürün portföyü sürekli genişliyor, zenginleşiyor. Şirketler birer akıllı işletmeye dönüşebilmek için bulut bilişimin yanı sıra, makine öğrenmesi, analitikler, yapay zekâ, nesnelerin interneti (IoT) gibi çığır açan dijital teknolojilere daha fazla yatırım yapıyor.

Bugün, cep telefonlarımıza bir uygulamayı nasıl kolayca indirebiliyorsak, “bağlan-kullan” mantığıyla ayrıcalıklarını yaşatmak istediğimiz “bulut teknolojileri”; sunduğu çeviklik, operasyonel verimlilik ve inovasyon kabiliyetiyle ihtiyaçları karşılıyor. 
Eşi benzeri görülmemiş bir yıl olan 2020’de, parçası olduğumuz topluluklar daha da önem kazandı. Yeni vizyonumuz; sektörler arasında ağ ekonomileri oluşturacak ve müşterilerimizin tedarik zincirlerindeki diğer şirketlerle kolaylıkla bağlantı kurmasını sağlayacak, dünyanın en büyük iş topluluğunu oluşturmak. 5,5 milyonun üzerinde kurum, bu ağın getirdiği fırsatlardan yararlanacak. Bu noktada, “RISE with SAP” gibi yenilikçi iş modelleri devreye girecek.

YETKİN GENÇ NESİLLER YETİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
İş dünyasının uçtan uca dijital dönüşümde karşılaştığı en büyük engellerden biri de teknik ve nitelikli iş gücü eksikliği. SAP Türkiye olarak; endüstri bilgimiz, birikimimiz ve günden güne büyüyen ekosistemizle, yetkin genç nesiller yetiştirmek için önemli çalışmalara imza atıyoruz. Türkiye’de, 2018’de “SAP Genç Profesyoneller Programı” ile eğitim seferberliği başlattık. Değerli kurumların iş birliğiyle, 4 farklı şehirde, 6 program düzenledik. Mezun 150 gencin neredeyse tamamı, SAP ekosisteminde çalışmaya başladı. 
TÜSİAD’ın “İşim Gücüm Geleceğim” projesine de kurumsal ve içerik sponsoru olarak katkıda bulunuyoruz. Yeni nesil teknolojiler odağında, öğrencilerin ve genç profesyonellerin dijital yetkinliklerini, becerilerini geliştirmelerine yardımcı olarak, ülkemizde istihdama ve ekonomiye katkı sağlamaya devam edeceğiz.

Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Atilla Benli:
Hedefimiz, teknoloji kurumu çevikliği 
Sürdürülebilir büyüme ve artan milli refahta, sigorta sektörünün yeri ve payı çok stratejik. Çünkü adı üzerinde “sigorta”; ülkemizin, hepimizin, her birimizin gelecek teminatı. Tasarrufları geleceğe, yatırıma dönüştürmenin doğru anahtarı… Küresel salgın gösterdi ki, “beklenmeyen” karşısında ekonomik altyapının gücü, finansal sistemin sağlamlığı hayati önemde.

Finansal sistemin sağlamlığını pekiştirmek, bu güce güç katmak, hedeflerimize daha sağlam adımlarla ilerlemek için tüm paydaşlarıyla büyüyen bir sigorta sektörü ve genişleyen bir pazar, olmazsa olmazımız. 

TOPLUMSAL SORUMLULUĞUMUZUN BİLİNCİYLE ÇALIŞIYORUZ 
Türkiye Sigorta olarak; pazar gücümüz, geniş müşteri portföyümüz, yaygın dağıtım ağımız, yenilikçi bakış açımız, teknoloji önceliğimiz, yetenekli insan kaynağımız ve toplumsal sorumluluğumuzun bilinciyle çalışıyoruz. Arzumuz, inovatif bakış açısını çalışmalarının merkezine alan, faaliyetlerini bir teknoloji kurumu çevikliğiyle sürdüren bir kurum olmak. Dijitalleşmeye, bugünümüz ve geleceğimizin teminatı olarak bakıyor, nitelikli insan kaynağımız ile teknolojinin faydalarını aynı potada eritebildiğimiz ölçüde başarıya ulaşacağımızı biliyoruz. 

DİJİTAL YETKİNLİĞİ YÜKSEK BİR YAPI KURGULUYORUZ 
Yenilikçi bakış açısıyla sunacağımız ürünlerde, “Sektörde tulumbanın ilk suyunu çeken” rolünü üstleneceğimizi hep dile geteriyoruz. Önümüzdeki 5 yılda dijital dönüşümü tamamlamayı hedefliyoruz ve biliyoruz ki, bunu sağlayamayan şirketler rekabette geride kalacak. Müşteri deneyimini her aşamada iyileştiren bir anlayışla, samimiyetle ve güvenle hizmet vermek, öncelikli sorumluluğumuz. Bu noktada, teknolojiyle birlikte gelen fırsatları en iyi şekilde kullanmayı amaçlıyoruz. Türkiye Sigorta bünyesinde, olası tüm süreçleri ve fonksiyonları yapay zekâ algoritmalarınca yönlendirilen, dijital yetkinliği yüksek bir yapı kurguluyoruz.

ARZUM CEO’SU METE ZADİL:
Şirket kültürümüz yaratıcılığı destekliyor
Ülkemizin ekonomik büyümesinde, otomasyon ve AI (yapay zekâ) ile birlikte büyük önemi bulunan dijital teknolojilerin gelişimiyle birlikte, teknoloji-insan entegrasyonu daha yoğun gerçekleşecek. Böylece, çok daha hızlı ve daha büyük ölçekte, daha başarılı iş sonuçları çıkaran “Süper Ekipler” kurulacağı öngörülüyor.

Otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin sağladığı fırsatlardan faydalanmak ve bu fırsatları kaçırmamak için, teknolojik yetkinlik dönüşümünü sağlamak adına bugünden aksiyona geçilmeli. Biz de Arzum olarak, dijital bakış açısını iş yapış biçimlerimize entegre eden kültür çalışmaları ve teknik yeterlilikleri geliştirecek eğitimler sayesinde, ihtiyaç duyacağımız yetkinlikleri kazanıyoruz.  
Arzum’da ayrıca, sürdürülebilir inovasyon ortamı yaratan ve yaratıcılığı destekleyen bir şirket kültürü oluşturduk. Tüm fikirlerin değerlendirildiği “Fikir Atölyesi” adında bir yapımız var. 2020’nin başında dijital projelerin üretildiği “Dijital Gözler” platformunu da kurduk. Gönüllülük esasına dayalı bu platformda, potansiyel dijital projelerle ilgili fikir alışverişinde bulunuyor, projeler geliştiriyoruz.

Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Murat Tarakçıoğlu:
Bölgedeki liderlik rolümüz büyüyecek
Türkiye’de, 60 yıldır ürün çeşitliliğine odaklanarak kararlılıkla çalışıyoruz. Tüketici trendlerine uygun inovatif gıda ürünleri ve hayatın her alanına dokunan bitkisel bazlı, sürdürülebilir ürün alternatifleri geliştirdik.

Önümüzdeki 60 yıla baktığımızda, önceliklerimizi korumaya devam edeceğiz. Bitkisel bazlı proteinler, biyoendüstriyel ve farmasötik kalitesinde hammaddeler gibi katma değerli ürünler geliştireceğiz.
Türkiye, pandemi sonrası dönemde önemli bir üretim ve yatırım bölgesi olarak öne çıkıyor. Hindistan, Orta Doğu ve Afrika arasındaki ticari ilişkiler gelişirken, Cargill Türkiye, bölgede daha büyük bir liderlik rolü üstlenerek, bu büyümeyi kolaylaştırmak üzere eşsiz bir konuma sahip.

Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan:
Küçük işletmelerin kalkınmasını destekleceğiz
“Türkiye’nin Hepsiburada’sı” olarak, yapıcı iş modeliyle, on binlerce perakendeci işletmeyle el ele vererek, e-ticaret ekosistemini büyütmeye devam ediyoruz.

Kurum kültürümüzde, paydaşlarımızla büyümek ve gelişmek var. Bu anlayışla oluşturduğumuz “pazar yeri” modelimizle, hem işletmelerin hem de ülke ekonomisinin gelişimine ivme katacak yeni projeler hayata geçiriyoruz. Küçük işletmelerin kalkınmasını destekleyen politikalar çerçevesinde aksiyonlar alıyoruz. “HepsiTürkiye’den” programı da bunun bir parçası. 
Yerli üreticilerimizi destekleyerek, onların ve yöresel ürünlerin ülke ekonomisine daha fazla katkıda bulunacağına inanıyoruz. Daha önce e-ticaret yapmayanlara, platformumuz üzerinden e-ticaret fırsatı sağlayarak, güçlü pazarlama ve markalaşma desteğimizle birlikte, Türkiye geneline erişim imkânı sunuyoruz. Böylece, milli hazinelerimizin; geleneksel, kültürel ve sanatsal değerlerimizin geleceğe taşınmasına da önayak oluyoruz.