ŞİRKETLERDE KRİZ İLETİŞİMİ

Buhranların bazılarını öngörmek mümkün olsa da tahminin imkânsız olduğu durumlar da söz konusu. Bunlardan biri de yeni tip koronavirüs salgını... 2020 yılında tüm dünyayı etkileyecek, binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açacak, ekonomileri tahrip edecek bu boyutta bir olayı önceden kestirebilmek mümkün değildi. Bugün birçok şirket, pandemi nedeniyle derin bir sarsıntıdan geçiyor. Bu noktada, markaların duruşunu yansıtan "Kurumsal İletişimci"lerin söylemlerine kulak kabartılıyor. Bu departmanların hep gündeminde bulunan "kriz yönetimi"nin her an ve beklenmedik şekilde ortaya çıkacağını bilerek hazırlıklı olunması çok önemli. Peki! ülkemizin değerli kurumlarının tecrübeli "kurumsal iletişim liderleri" zorlu süreci nasıl yönetiyor? Hangi aksiyonları aldılar ve almaya devam edecekler?

Şirketlerin COVID-19 krizinde aldığı tüm aksiyonlar, insanlara ilişkilerin gerçek olup olmadığını gösteriyor. Bu nedenle atılan her adımda dikkatli davranmak gerekiyor. Sakin kalınması ve  doğru bir “kurumsal iletişim strateji”si geliştirmek çok önemli. Müşterilerden gelen sorular ivedilikle yanıtlanmalı. Hepsine cevap verilemese dahi, onları önemsemenin, bağların devam etmesine ve daha da güçlendirilmesine yardımcı olacağı aşikâr. Anlık değişiklikler hakkında bilgi verilmeli ve mevcut durumla nasıl başa çıkıldığı da anlatılmalı...

MERAKLANDIRAN BELİRSİZLİK!
Koronavirüs salgınının güncel durumu neredeyse her saat değişiyor. Bu da yeni kurallar, yeni düzenlemeler ve veriler anlamına geliyor. İnsanları meraklandıran belirsizlik, onların daha fazla soru sormasına sebep oluyor. Evlerde daha fazla zaman geçirilmesi, davranışlarını da etkiliyor. Çevrimiçi bir şekilde araştırma, okuma ve izleme hiç de şaşırtıcı değil. Şu anda “online” dünyanın tam anlamıyla bir bilgi seli olduğunu söylemek, yanlış olmaz. 

İLETİŞİM KESİNTİSİ İLE FELAKET SONUÇLAR!.. 
Kamusal yaşamın durma noktasına gelmesiyle birlikte, haliyle satışlar da büyük baskı altına girdi. “Reklamcılıktan tasarruf etmenin kazanç olacağı”nı düşünmek anlaşılabilir bir durum; ancak tehlikeli olabilir. Özellikle böylesine zorlu dönemlerde, büyük ölçekli bir iletişim kesintisi, felaket sonuçlar doğurabilir. “Kurumsal İletişim” açısından çözümün anahtarı olarak ise "samimiyet", "dürüstlük", "güvenilirlik", "şeffaflık" ve "net verilere dayalı basın iletişimi" kurmak gibi başlıklar ön plana çıkıyor...


DOĞA SİGORTA KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ SEDA GÜLER:
SAMİMİYET VE DÜRÜSTLÜK İLKESİYLE İLERLİYORUZ
“Kriz yönetimi”, kurumsal iletişim liderinin serinkanlı ve hızlı adımlarla, tüm deneyim, beceri ve bağlantı gücünü ortaya koyması gereken bir süreç. Sigorta gibi her şeyden fazla güven üzerine kurulu bir sektörde, bu süreci doğru yönetmek çok dikkat ve özen istiyor. Bu, şirketin karar mekanizmasının hızlı ve güçlü ilerlemesi ile çok ilintili... 

“Kriz yönetimi”, kurumsal iletişimin en kritik noktalarından biri. Koronavirüs salgını dünyada, tüm şirketlerin hatta hükümetlerin yönetmesi gereken bir kriz. Bu açıdan yönetimi daha kolay; ama zor yanları da var. Hiç başımıza gelmemiş, tecrübe etmediğimiz, her bireyi etkileme ihtimali olan, en büyük hazinemiz sağlığımız, canımızla ile ilgili... 

YÖNETİMİMİZİN KARARLARI İŞİMİZİ KOLAYLAŞTIRDI
Farklı yönetim anlayışlarıyla ele alınması zorunlu bir süreç. Kimi sektörler fırsatı yönetirken, kimileri ciddi anlamda operasyonel ve ekonomik yeni süreçlere geçmek durumunda kaldı. Doğa Sigorta üst yönetimi, hızlı ve etkin kararlarla sürecin yönetimini kurumsal iletişim açısından önemli şekilde kolaylaştırdı. Başarılı olması için gerekli zemini hazırladı. Yönetimimiz, pandemi ilanı ile “evden çalışma” modeline hızlı ve eksiksiz bir geçiş yaptı. Acentelerimiz için geniş çaplı bir güçlendirme paketi planladı. Salgın hastalıklar, Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları (TSS)’de poliçe teminatı dışında. Ancak Doğa Sigorta, Covid-19 ile ilgili tedavi masraflarını kapsam içine aldı. Kahramanımız sağlık çalışanlarına özel kampanyalar başlattı. 

FIRSATLARI EN İYİ ŞEKİLDE AKTARDIK
Kurumsal iletişim departmanı olarak, elimizdeki bu güçlü geliştirme ve fırsatları en iyi şekilde hem acentelerimize hem müşterilerimize aktardık. Son derece hareketli bir süreç oldu. Haber ve yenilikleri sıcağı sıcağına paylaştık. Basın ile de her zamankinden daha yoğun bir bilgilendirme ve iletişim içinde olduk. Gelen tüm sorulara ivedilikle cevap yönlendirdik. Üst yönetimimiz online demeçler verdi ve programlara konuk olarak açıklamada bulundu. Özellikle sosyal medyada hem motivasyon hem de bilgilendirme anlamında etkili ve yaratıcı içeriklerimizle dikkati çektik. Sosyal sorumluluk çalışmalarımıza da hız vererek önemli sayıda ihtiyaç sahibine yardımlarımızı ulaştırdık. 

NET VE DOĞRU BİLGİYİ HIZLICA PAYLAŞIYORUZ
Samimiyet, dürüstlük, güvenilirlik, şeffaflık ve net verilere dayalı basın iletişimi, kurumsal iletişimin başarısını her daim sağlayan ana gereklilikler. “Güven Doğasında Var” sloganımızla çıktığımız yolda, bu saydığımız başlıkları tüm iç iletişim ve çözüm ortakları ile iletişimde de benimseyerek ilerliyoruz. Basın ile dostluk ve dayanışma içeren birliğimiz de hep bu koşullar üzerine kurulu. Net ve doğru bilgi paylaşımını hızlıca sunduğunuzda iyi ve kötü günde, kriz ortamında her zaman mevcut koşulları şekillendirme ve yönetme fırsatı bulunur. Biz zaten özümsediğimiz, yapımıza yaydığımız bu anahtar maddeler ile rutin sürecimizi, gündeme göre şekillendirmiş olduk. 


SOCAR TÜRKİYE KURUMSAL İLETİŞİM BAŞKANI  MURAT LECOMPTE:
NET BİLGİLERE DAYANAN AÇIKLAMALAR YAPIYORUZ
Koronavirüs salgının Türkiye’ye kısmen geç gelmesi bize bir nebze zaman kazandırdı. 11 Mart’ta Türkiye’de ilk vakanın görüldüğünün açıklanması, ardından Dünya Sağlık Örgütü’nün Covid-19’u “pandemi” ilan etmesiyle birlikte biz de eylem planımızı uygulamaya koyduk. Tüm grup şirketlerimizde entegre bir kriz yönetimini devreye aldık. 

Rafineri, petrokimya, lojistik ve doğalgaz gibi faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde iş sürekliliğinin sağlanması ülkemiz için stratejik öneme sahip olduğu için operasyonlarımız aksamadan sürüyor. Ofis çalışanlarımızın yüzde 80’e yakını “evden çalışma” düzenine geçti. Virüsten korunmayı sağlayacak önlemleri ve güncel resmi verileri içeren durum bilgilendirme mesajlarını tüm çalışanlarımız ile düzenli paylaşıyoruz. 

“KURUMSAL RİSK YÖNETİM POLİTİKASI” 
SOCAR Türkiye ve çatısı altındaki tüm şirketlerde “Kurumsal Risk Yönetim Politikası” bulunuyor. Onlarca kriz senaryomuzla her duruma karşı en ince ayrıntısına kadar hazırlığımız mevcut. Bu çalışmalarda “kriz yönetimi”, “acil durum prensipleri”, “kriz iletişimi” gibi çeşitli başlıklar var. Önemli olan “kriz yönetimi”ni doğru planlayabilmek. İyi yönetilmesi ve kurgulanması gereken bir süreç. Grup olarak ilk sıraya, şeffaf ve hesap verebilir bir politika izlemeyi koyuyoruz. 
- İÇ İLETİŞİM: SOCAR Türkiye olarak, 5 bin 300 kişilik büyük bir aileyiz. Çalışanlarımızın sağlığını en üst düzeyde korumak üzere önlemler alıyoruz. CEO ve üst düzey yöneticilerimizce gelişmelerle ilgili düzenli bilgilendirme yapılıyor. İş yeri hekimlerimiz, insan kaynakları ekiplerimiz her an ulaşılabilir.
- KAMU İLETİŞİMİ: Petkim, TANAP, STAR Rafineri, SOCAR Terminal, Petkim RES, Enervis, Bursagaz, Kayserigaz ve Millenicom’da operasyonlarımız devam ederken, kamu ile düzenli iletişimdeyiz. Başta ilgili bakanlıklar olmak üzere tüm kurumlarla iş birliğindeyiz. 
- MEDYA İLETİŞİMİ: İş yapış şekillerimiz ve aldığımız önlemlerle ilgili çok fazla soru geliyor. Net bilgilere dayanan açıklamalarla bu taleplere yanıt veriyoruz.


NISSAN TÜRKİYE KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ SAADET ALPAGO:
ÇEVİK VE ŞARTLARA UYUMLU HAREKET EDİYORUZ
Her kriz, kendi stratejilerini de beraberinde getirir. “Evden çalışma” sisteminden bayilerimizle gerçekleştirdiğimiz müşteri odaklı projelere, web sitemizdeki güncel bilgilendirmelere kadar iş ortaklarımıza ulaşabileceğimiz her alanda olmaya gayret ediyoruz.

Stratejiler çok önemli; ama NISSAN Türkiye olarak en önemli önceliğimiz; müşterilerimizin, bayilerimizin, yetkili servislerimizin, çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlığını ve güvenliğini korumak. Bu zorlu süreç bittiğinde, hepimizin sağlıklı ve daha güçlü olarak kaldığımız yerden devam etmesi çok değerli. Tüm iletişim kanallarımız aracılığıyla hayati önem taşıyan “evde kal” mesajını destekliyoruz.

KRİZİ YÖNETMEK İÇİN ŞEFFAF İLETİŞİM ÖNEMLİ
“Kurumsal İletişim” fonksiyonunun, tüm diğer iş birimlerini birleştirici bir sorumluluğu var. Bu nedenle hızlı, çevik ve şartlara uyumlu hareket ederek bilgi akışını, paralelinde de operasyonları kesintisiz sürdürüyoruz. İletişimin açık, hızlı olması, şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve iletişim kanallarını açık tutmak, her zaman esas aldığım bir yaklaşım şekli. Özellikle kriz dönemlerinde bu ilkelere bağlı kalarak sadece basın kanalında değil; müşteri, çalışanlar, bayilerimiz ve diğer iş ortaklarımız ile de iletişimin doğru yürütülmesini çok önemsiyorum. İnanıyorum ki, bugünlerin de üstesinden geleceğiz. Yeni umutlara, yeni heyecanlara ortak olacağız...


ANADOLU GRUBU KURUMSAL İLİŞKİLER VE İLETİŞİM KOORDİNATÖRÜ KAAN ÜNVER:
FREKANSI YOĞUN BİR İLETİŞİM SÜRECİ YÜRÜTÜYORUZ
Covid-19 salgınının dünyaya yayılımının başladığı ve ülkemize de gelme riskinin olabileceğinin konuşulduğu günlerde, Anadolu Grubu şirketleri genelinde tüm ekiplerimizle birlikte kriz koordinasyonu için harekete geçtik.

Çalışma düzeni ve alınacak önlemlere yönelik aksiyon planlarımızı, acil durum süreçleri için farklı senaryolarımızı ve güncel kriz prosedürlerimizi oluşturduk. Tüm şirketlerimiz ve çalışanlarımız ile, frekansı yoğun bir iletişim ve bilgilendirme süreci yürütüyoruz. Tüm gelişmeleri yakından takip ederek kapsamlı bir kriz yönetimi uygulaması yapıyoruz.

EN DOĞRU BİLGİ...
Tüm dünyayı etkileyen ve pek çok alanda belirsizliğe sebep olan böyle bir dönemde, insanlar için, çalıştıkları organizasyona güven duymaları ve en doğru bilgiyi almaları çok önemli. Tüm şirketlerimizle beraber, çalışanlarımızın motivasyonunu yüksek tutmaya yönelik bir iletişim politikası yürütüyoruz. Onları her konuda güncel tutmaya ve onlarda farkındalık yaratmaya, yanlarında olduğumuzu hissettirmeye çalışıyoruz. Kritik iş süreçleri nedeniyle görev başında olanları her fırsatta onlar için alınan önlemler hakkında bilgilendiriyoruz. Bizlerin ve toplumun onlara ne kadar müteşekkir olduğunu hatırlatıyoruz. 


SAP TÜRKİYE KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EKİN ERİM:
VERİMLİ İŞ SÜREÇLERİ İÇİN FARKLI PLATFORMLAR KULLANIYORUZ
Covid-19 salgını sonrası yeni bir dünya düzeni ile karşı karşıya kalacağız. Çalışma koşulları şimdiden değişti ve rekabet bambaşka bir boyut kazandı. Teknolojiyi ne kadar etkin kullandığınız, bu tür krizlerde daha da önemli hale geliyor. Bu konuda sahip olduğumuz teknolojik altyapı ile yeni iş modellerine hızla uyum sağladık.

SAP Türkiye olarak, 12 Mart itibarıyla “uzaktan çalışma” düzenine geçtik. Bununla ilgili BT güncellemeleri, hijyen tedbirleri, “evden güvenli çalışma” gibi kritik hususlarda bilgilendirmeler gerçekleştiriyoruz. “7/24 Çalışan Destek Programımız” ile uzmanlardan yardım alınabiliyor. Çalışanlarımız arasındaki iletişimin aralıksız sürmesi de önemli. Verimli ve efektif iş süreçleri için SAP’nin farklı platformlarını kullanıyoruz ve günlük iş akışımızı başarıyla devam ettiriyoruz.

SİSTEM ERİŞİMLERİMİZ KESİNTİYE UĞRAMIYOR 
“SAP JAM” ile bilginin paylaşımında “0” kayıp yaşadık. Ortak görev takibi ve proje yönetimine yönelik “Ruum by SAP” çözümümüzü Covid-19 ile mücadele kapsamında ücretsiz olarak tüm şirketlere açtık. SAP’nin analitik araçları ile krizin etkilerini takip etme ve yorumlama imkânına da sahibiz. Bulut üzerindeki süreçlerimiz ile sistem erişimlerimiz, kesintiye uğramıyor. Sanal ortamda düzenli toplantı yapıyor, danışmanlık projelerimizi sürdürüyoruz. Online sunum ve toplantıların verimliliğine ilişkin, müşterilerimizden de olumlu geri bildirimler alıyoruz. 

BASIN İLETİŞİMİMİZİ OLDUKÇA ARTIRDIK 
Krizlerde iş birliği ve takım çalışmasının yanında, karşılıklı destek ve anlayışla hareket ediyoruz. İç iletişimde genel müdürümüzün ve yönetimimizin liderliğinde haftalık telekonferanslar düzenleniyoruz. Çalışanlarımızı bir araya getirmek, paylaşım ve etkileşim için İK ve pazarlama departmanlarıyla birlikte doğum günü videoları, happy hour (mutlu saat) partileri, oyun seansları gibi sanal etkinlikler planlıyoruz. “Kurumsal İletişim” olarak basın iletişimimizi oldukçu artırdık. SAP’nin ileri teknolojilerinin bu süreçte nasıl kullanılabileceğini ve fayda sağlayabileceğini göstermeyi hedefledik. Bu sayede şirketler tedarik zinciri yönetimini sürdürürken, çalışanlarının durumunu anlayıp aksiyona geçebiliyor. Buna örnek olarak, Qualtrics’in Remote Work Pulse (Uzaktan Çalışma Modeli) uygulamamızı vermek mümkün... Ayrıca, 30 Haziran 2020’ye kadar tüm firmaların karşılıksız yararlanabileceği Ariba Discovery ile, ihtiyaçlar paylaşılıyor ve tedarikçilerden anında yanıt alıyor.


SHELL TÜRKİYE KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ MELTEM OKYAR PERDECİ:
ŞEFFAF VE YAKIN BİR İLETİŞİM KURUYORUZ
Ülkemizde ve tüm dünyada bir numaralı gündem maddesi olan yeni tip koronavirüs salgını, hayatın her alanında etkisini gösteriyor. Bu zorlu dönemde, Shell Türkiye olarak başta çalışanlarımız, iş ortaklarımız ve müşterilerimiz olmak üzere toplum sağlığına ve güvenliğine yönelik çalışmalara odaklandık.

Çalışanlarımız, müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla şeffaf ve yakın bir iletişim kurmaya özen gösteriyoruz. Gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. 

BİLGİ AKIŞI, DAHA ÖNEMLİ BİR HALE GELDİ
Sürekli güncel kalmak, her an değişen durumlara karşı gerekli tedbirleri vaktinde alabilmek açısından ehemmiyetli. Ürün ve hizmetlerimizin, günlük hayatın ve birçok sektörün devamlılığı için kritik bir role sahip. Böylesine olağanüstü dönemlerde bilgi akışı, daha önemli bir hale geliyor. Bu nedenle, doğru yerde ve doğru zamanda tüm paydaşlarımız nezdinde görünür olmak, onların taleplerini karşılayabilmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Salgına karşı verilen büyük mücadelede, Sağlık Bakanlığı'na 5 milyon TL değerindeki akaryakıt desteğiyle yerimizi aldık.

DEĞİŞİME HIZLICA ADAPTE OLUNMALI 
COVID-19, zorluklarına rağmen dayanıklılığımızı artıran ve dönüşümün kapısını ardına kadar aralayan bir eşik olarak da tarihe geçecek. Bu noktada çevik bir yaklaşımla değişime hızlıca adapte olunmalı ve marka iletişiminde esnek stratejiler kurgulanmalı. İtibar açısından hassas bir süreçteyiz. İletişim profesyonelleri olarak, samimi ve gerçekçi yaklaşımların dışındaki çalışmaların tüketicilerce olumlu algılanmayacağını hatta normale dönüldüğünde markaların peşinden geleceğini unutulmamalıyız.


FORD OTOSAN KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ GONCA SOFUOĞLU TEMİZ:
DÜRÜSTLÜK VE GÜVEN ODAĞINDA BİR İLETİŞİM YÜRÜTÜYORUZ
Daha önce eşi benzeri görülmemiş, olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Hiç bu kadar sisli bir belirsizlikle karşılaşmadığımızı da itiraf etmeliyim. En önemli önceliğimiz, iletişimimizi her anlamda canlı tutabilmek, şeffaf ve hızlı şekilde tüm aksiyonları çalışma arkadaşlarımızla ve paydaşlarımızla paylaşmak.

“Kurumsal İletişim” ekibi olarak, bu dönemde iç ve dış iletişimi birbirinden ayırmıyoruz. Belirsizliği en aza indirecek, tamamen dürüstlük ve güven odağında şeffaf bir iletişim yürütüyoruz. Genel Müdürümüz Haydar Yenigün’ün ev sahipliğinde hafta içi her gün, tüm çalışma arkadaşlarımıza açık dijital toplantılar gerçekleştiriyoruz. Ortalama 3.500 kişinin katılıyor. Haydar Bey soruları yanıtlıyor. Ayırca, duyurularla çalışanlarımızın belirsizlik yaşamasını engilliyoruz. sürecin nasıl ilerleyeceğine dair kafalardaki soru işaretlerinin giderilmesini sağlıyoruz.


BORUSAN CAT KURUMSAL İLETİŞİM LİDERİ YAĞIZ YÜCEL:
KRİZDEN ÇOK, KAYGIYI YÖNETİYORUZ
Koronavirüs salgını ve iş dünyasına etkilerini 2020’nin başından itibaren takip ediyorduk. Pandemiden etkilenmeye başlamamız, çoğu ülkeye göre nispeten geç olduğundan, ileriye dönük planlarımızı hazırlama şansımız oldu. Öncelikle iletişim dilinde durumun tanımını yaptık.

Borusan Cat’te bu süreci krizden çok, kaygıyı yönetmek üzerine kurguladık. Ekip arkadaşlarımız, müşterilerimiz ve topluma karşı sorumluluklarımızı tanımladık ve aksiyona çevirdik. 

“GÜÇLÜ KAL, İLETİŞİMDE KAL”
Operasyonlarımızın olduğu tüm ülkelerde, iletişim stratejimizi merkezden ülkelere doğru yaydık. Şeffaflık, empati kurmak, destek olmak, kesin mesajlar vermek, liderimizi görünür kılmak ve açık iletişim ile bu süreci “Güçlü Kal, İletişimde Kal” mottosuyla yönetiyoruz. Samimiyet, dürüstlük, güvenilirlik ve net verilere dayalı basın iletişim de şirketimizin DNA’sında olan kavramlar. Görünür olmaya, paydaşlarımıza onlar için burada olduğumuzu anlatmaya çalışıyoruz. 

KAHVE SOHBETLERİNİ DİJİTAL ORTAMA TAŞIDIK 
Uzun zamandır “evden çalışma” gibi günümüzün iş yapış modellerine uyumlu çalışıyorduk. Örneğin “eski normal”deki kahve sohbetlerini dijital ortama taşıdık. Teknolojik çözümlerimiz ile müşterimizin çözüm ortağı olma hedefimize çok önce ulaşmanın büyük faydasını görüyoruz. Süreç yönetimimizin tanımı belli olduğundan, paydaşlarımızın beklentilerini karşılamaya devam ediyoruz. Sadece Türkiye’de değil, tüm ülkelerimizde liderimizin kesin ve net mesajlarını onlara ulaştırdık. Haliyle, belirsizliğin yüksek olduğu dönemlerde liderin yol gösterici olmalı... 


PEGASUS HAVA YOLLARI KURUMSAL İLETİŞİM DANIŞMANI BANU KARAMUK:
ULAŞILABİLİR VE HIZLI İLETİŞİM KURUYORUZ
Aslında biz iletişimcilerin her günü, farklı boyutlarda krizleri yönetmekle geçiyor. Bu anlamda “kriz yönetimi” hayatımızın “olmazsa olmaz bir parçası” diyebiliriz. Doğru mecralarda doğru mesajlar vererek iletişimi etkin olarak sürdürüyoruz. 

COVID-19 salgınında da her krizde olduğu gibi, genel olarak endişeyi yönetmeye, çalışanlar ve tüm paydaşlar nezdinde düzenli, şeffaf, ulaşılabilir iletişimi sürdürmeye odaklanıyoruz. Bu ve benzeri hassas dönemlerde iletişimde bazı konulara dikkat etmek gerekiyor. Öncelikle bu sürecin biteceğini kabul ederek işe başlanmalı. Biz her zaman basınla şeffaf, ulaşılabilir ve hızlı bir iletişim kuruyoruz. Bunun sürekliliğini sağlıyor ve frekansını iyi dengeliyoruz. Ortada değişen bir durum var ve biz de buna uyum sağlıyoruz. 


WPP TÜRKİYE ÜLKE BAŞKANI VE GROUPM EMEA CEO’SU DEMET İKİLER:
SÜREKLİ BİLGİ ALIŞVERİŞİ YAPMALIYIZ
Öyle bir dönemin içinden geçiyoruz ki, birbirimize her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. WPP olarak, iş ortaklarımız ve müşterilerimiz için bilgimizi, birikimimizi güncellemeye ve onlara aktarmaya devam ediyoruz. 

Pozitif olana, umuda, dayanışmaya ve çözümlere odaklanmalıyız. Bunun yolu da sürekli bilgi alışverişi yapmaktan, her kanaldan iletişimi verimli bir şekilde sürdürmekten, verileri ve bulguları analiz ederek geleceğe dair öngörülerde bulunmaktan geçiyor. WPP ailesi olarak, kendi uzmanlıklarımızı da cebimize koyarak, işimizin gücünü, toplum için dünya için ve müşterilerimiz için en doğru şekilde kullanma yönünde hep hazır olacağız.


ARKAS HOLDİNG KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ BERNA KUMAŞ SİPAHİ:
UZAK DA OLSAK YANYANAYIZ
Sosyal ve ekonomik anlamda büyük bir mücadele ve sınav veriliyor. Salgının ardından yeni dünya düzenine geçileceği, bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı konuşuluyor. Fütüristler bununla ilgili ipuçları veriyor. Biz de yeni normallerimizi öğrenmeye ve nasıl adapte olacağımızı planlamaya çalışıyoruz.   

Kurumsal iletişimde kriz yönetimi yapmak için bu krizi öngörerek buna göre hazırlanmanız ve pozisyon almanız gerekir ki, dalgayı sağlam göğüsleyebilin. Salgının Türkiye’nin gündemine girdiği andan itibaren üst yönetimimiz duyarlılığı ile konuyu ciddiye alarak erken kararlar aldı. 

“MOBİL ÇALIŞMA”YA KOLAY ADAPTE OLDUK 
“İnsan Kaynakları” bölümümüzün süreci çok iyi yönetmesi, bizim ve iştiraklerimizin iş süreçlerinde aksama yaşamadan bu zorlu dönemi geçirmesini sağlıyor. Önceliğimiz her zaman sağlık. Ama ana iş kollarımız gereği tedarik zincirinin devamlılığını da müşterilerimizle iletişimizde kullanıyoruz. “Kurumsal İletişim” departmanı olarak  “Uzak da olsak yanyanayız” mottosunu benimsedik. Mesleğimizin özelliği gereği iç ve dış iletişim süreçlerinde ofise bağımlılığımız çok fazla yok. Dışarıyla bağlantılarımızın güçlü olması ve teknolojik altyapı nerede olursa olsun “mobil çalışma”ya kolay adaptasyonumuz, bu krizi daha rahat atlatmamızı sağlıyor. 

ESKİSİNDEN HIZLIYIZ
“Mobil olmak”, eskisinden çok daha fazla hızlı olmamıza olanak sundu. Medyanın uzun süredir “dijital dönüşüm”de olduğunu gözlemlerken, bu sürece ayak uydurmamız kaçınılmazdı. Doğru, yeterli ve anlaşılır bilgi vermenin ve gazetecinin bunu kamuoyu ile doğru şekilde paylaşması, markanın itibarını korumak adına en önemli adım. Bunu hep savundum. Böyle kritik dönemlerde “sürdürülebilir ve doğru bilgiye dayalı” iletişim çok ehemmiyetli. “Echo Chambers” dediğimiz kısır bir döngüye girmemeye çalışıyoruz.


METRO TÜRKİYE KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ DR. ASLI DURAN:
TÜM SÜREÇLERİMİZİN TEMELİNDE “GÜVENİLİRLİK” VAR
Metro Türkiye olarak, 34 ülkede faaliyet gösteren bir iş ağına sahip olmamızın sağladığı avantajla, Türkiye’de ilk vaka açıklanmadan önce önlemler almaya başladık. Bu dönemde hem gereken çalışmaları sürdürüyor hem de müşterilerimizi ve çalışanlarımızı sıklıkla bilgilendiriyoruz. 

Pandemi gibi küresel krizlerde insanların güvende olduklarını hissetmeleri büyük önem taşıyor. Alınan tedbirleri doğru şekilde anlatmak gerekiyor. 

5.000 KÜÇÜK İŞLETMEYE CAN SUYU 
HORECA’nın (Otel, restoran,cafe) bir numaralı iş ortağı olma vizyonumuz ile yakın iletişim içerisinde onları dinliyouz. Bu çerçevede de zorluklarla mücadele eden ve yeme-içme sektöründe yer alan 5.000 küçük işletmeye can suyu sağlayabilmek amacıyla “Küçük İşletmem İçin” projesini başlattık. Metro Türkiye olarak, 500 küçük işletmeye destek olarak yola çıktık. Şimdiden 1.000’den fazlasının ihtiyacını karşılayacak duruma geldik.  

HIZLI REFLEKS...
Metro Türkiye’nin ürün sunma biçiminden, çalışanları arasındaki ilişkiye kadar olan tüm süreçlerinin temelinde güvenilirlik ve şeffaflık var. Basına yönelik iletişimimizi de aynı temeller üzerine kuruyoruz. Resmi kurumların getirdiği önlemlerin birçoğunu önceden uygulama almış ve kamuoyuna gerekli bilgilendirmeleri yapmıştık. Bunları yine en hızlı reflekslerle uyguluyor, medya kanallarına bu uygulamalarımızı en açık haliyle aktarıyoruz.