ŞİRKETLERİN YÖNETİM KURULUNDA KADIN GÜCÜ

Şirket yönetiminin her kademesinde kadınların çoğalması ve cinsiyet eşitliği sadece sosyal bir konu değil. Kadınların iş dünyasında eşit temsili ve kadın liderliği daha akıllı ve verimli şirket kararlarının alınmasının oranını artırıyor. Toplumsal faydayla kalıcı kârlılık hedeflerinin sinerjisi, yeşil ve dijital stratejilerin başarısı için de daha iyi, etkili yönetişim şart.

Şirketlerin yönetim kurullarında kadınların çoğalması çok önemli. Bilimsel araştırmalar ve pratik deneyimler bu gerçeğe işaret ediyor.  Peki bu durumda hangi şirketler, nasıl bir ilerleme süreci içinde? Sabancı Holding’in eşitlik ve kapsayıcılık ajandasının en önemli maddeleri neler? Boyner Grubu, işte eşitlik için kadınları hangi alanlarda destekliyor? Hepsiburada, afet bölgesinde cinsiyet eşitsizliği uçurumunun derinleşmesi tehlikesine karşılık ne öneriyor? Yönetim kurulunun yarısı kadınlardan oluşan İnci Holding, şirket performansında kadın etkisini nasıl yaşıyor? Doğanlar Holding, eşitlik ve yönetişimde hangi noktaya ulaştı? Teksan Jeneratör, sanayide kadın istihdamını nasıl değerlendiriyor? Orka Holding’de kadınlar hangi özellikleriyle yönetimde etkinliklerini artırdı? Kadın çalışan oranı yüzde 85’e ulaşan Gizia Group'ta liderin toplumsal cinsiyet eşitliğine yaklaşımında öne çıkan başlıklar neler?

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı:
“Sadece Eşitlik Yetmez Hakkaniyetli ve Kapsayıcı Bir Kültür Şart”
Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken sadece eşitlik yetmez, şirketlerimizde kalıcı bir kültür dönüşümü sağlamalıyız.

Zorunlu eğitim kademelerinde okullulaşma oranlarının yüzde 90’lara ulaşmasına rağmen eğitimin niteliği istenen seviyede değil. Çocukların eşitlikçi bir anlayışla, nitelikli bir eğitim alması için önlerini açacak itici güç olmalı ve bunun için var gücümüzle taviz vermeden çalışmalıyız. Bu meseleyi nitelikli eğitimin en kritik yapı taşlarından biri olan öğretmenlerden bağımsız bir şekilde ele alamayız. Öğretmenlerin toplumdaki dönüştürücü gücünü yanımıza alarak, toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığı yaratmak amacıyla Sabancı Üniversitesi ve Sabancı Vakfı liderliğinde, 16 yıldır Mor Sertifika programını sürdürüyoruz. Bu program kapsamında bugüne kadar binlerce öğretmene doğrudan ulaştık. Böylece 1 milyondan fazla öğrenci bu farkındalıkla yetişti. Ayrıca Eğitim Reformu Girişimi liderliğinde kıymetli vakıflarla birlikte, öğretmenlerin güçlenmesine yönelik hayata geçirdiğimiz Öğretmen Ağı projesiyle de nitelikli eğitim için çalışmaya devam ediyoruz. Bu ve bunun gibi birçok başarılı çalışma sivil toplum ve vakıflar tarafından hayata geçiriliyor. Okullulaşmada eşitliği sağlamak ve niteliği artırmak her zaman ana hedefimiz olmalı.

“STEM’E YÖNELTMEK KRİTİK BAŞARI HEDEFİMİZ OLMALI”

Cumhuriyetin yeni yüzyılında kız çocuklarını bilim ve teknolojiye yönlendirebilmek ve onları bu alanlara heveslendirebilmek kritik başarı hedefimiz olmalı. Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nun 2021 yılı verilerine göre ülkemizde yükseköğretimde STEM alanlarını tercih eden kadınların oranı sadece yüzde 14. Kız çocuklarının kendilerine STEM alanında hedefler koyabilmesini, bu alanları kendileri için fırsat olarak görebilmelerini sağlamamız gerekiyor. Şirketlerin tüm insan kaynakları politikaları ve sunulacak teşvikler, kız çocukları için bu alanların seçiminde çekici bir güç yaratmalı. Artık kız çocuklarının eğitim hayatına ve sonrasında istihdama aktif ve nitelikli olarak katılımlarını sağladığımızı görmeliyiz.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken sadece eşitlik yetmez, şirketlerimizde kalıcı bir kültür dönüşümü sağlamalıyız. Eşitliğin sağlanması, tek başına kadın çalışan sayısından ibaret olamaz. Kapsayıcı bir kurum kültürü oluşturulması, tüm yöneticilerin ve çalışanların da bu eşitliğe inandığı bir iklimin yaratılması şart. Unutmayalım ki eşitlik, içi boş dilek ve temennilerle sağlanamaz. Eşitliğe verilen önem, şirketlerimizde performans kültürünün bir parçası olmalı. Şirketlerimizin eşitlik, hakkaniyet ve kapsayıcılık alanlarında kendilerini geliştirmelerini öncelikli konumuz haline getireceğiz. Şirketlerimizin ve liderlerimizin iş hedeflerinin yanı sıra eşitlik, hakkaniyet ve kapsayıcılık hedeflerinin olması performansı güçlendirmemiz için kritik. Başta terfi ve işe alım olmak üzere tüm insan kaynakları süreçlerinde, aynı niteliklere sahip adayların yarısının kadın olmasının şart koşulması da performans kriteri olarak talep edilebilir. Ancak bu sayede yetenek havuzunda çeşitliliği sağlayabilir, geleceğe yönelik hedeflerimizin yapı taşlarını oluşturabiliriz.

“ASLA VAZGEÇMEYİN”

Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, kadınların hayatın her alanında eşit bir konumda bulunmasının gelişmiş bir toplum için vazgeçilmez olduğunun altını çizmiş ve kadınların bu mücadelede önünü açmıştı. Ulaşılması zor olmayan bu hedefe iş dünyasının önderlik etmesi yakışır.

Bugün, iş dünyasında bu kadar kadın lider etkin bir şekilde yer alırken bizler hala ‘Kadınlar için uygun sektörler’ gibi tanımlarla karşılaşıyoruz. Bunun yanında bir kadının çalışmak için eşinden izin almak zorunda olması gibi gençlerin kabul etmediği bu ezberleri Cumhuriyetin ikinci yüzyılında biz de kabul edemeyiz. Deprem sonrası Hatay’da Enerjisa’da çalışan kadın mühendislerle tanıştım. Hatay’ın yeniden aydınlanması için gece gündüz demeden sahada çalışan bu genç kadınlar, tam da bu söylediklerimi destekliyor.

Yaptığınız işe odaklanın. Hangi pozisyonda çalıştığınız değil, ne yaptığınız önemli ve değerlidir. Ekip çalışmasına ve kendinizi geliştirmeye önem verin. Asla vazgeçmeyin. Hep eşitlik diyorum ama siz yine de işinizi sağlama alın. Başarınızı tartışmasız hale getirmek için gerekiyorsa daha çok çalışın.

GIZIA GROUP CEO’su REHA ÖZKAN
“Eşitsizliği Reddeden Bir Organizasyon Yapısına Sahibiz”
Toplumsal cinsiyet eşitliğini, erkeklerin ve kadınların yaşamın her alanına eşit katılımı olarak tanımlıyoruz.

Eşitsizliği reddeden bir organizasyon yapısına sahibiz. Kadınların ekonomik hayata katılımının engellenmesinin insan haklarına aykırı olduğunun farkındayız. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2019 yılı araştırması da bu konuya dikkat çekiyor. Araştırma, kadın yönetici sayısının artmasının iş akışını yüzde 20 geliştirdiğini, tüketici talebinin daha doğru takip etme olasılığını yüzde 39 oranında, yetenekli çalışanları elde tutma olasılığını da yüzde 57 oranında artırdığını belirtiyor. Kadın istihdamının yanı sıra özlük ve şirket politikalarında cinsiyet eşitliği sağlayan şirketlerin kâr ve verimliliklerini artırma olasılığı yüzde 62 oranında yükseliyor.

“ŞİRKET DEĞERİNİ VEİMAJINI POZİTİF ETKİLİYOR”

Yönetim kurullarında cinsiyet dağılımı konusunda yapılmış birçok araştırmayı takip ediyoruz. Akademik birçok çalışma gösteriyor ki kadınlar, şirketlerin değerini ve imajını doğrudan pozitif yönde etkiliyor. Biz de grubumuzda yönetim kadrolarımızda kadın çalışanlarımızın katkılarıyla gurur duyuyoruz.

“Kadın çalışan oranımız yüzde 85”
2021 yılından itibaren kadın çalışan sayımızı artırarak yönetim kadrolarımızda oranı yüzde 65’e, tüm çalışanlarımızda ise yüzde 85’e yükselttik.

Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Nazlı Boyner:
“Ekonomi kadınlar güçlendiğinde iyileşecek”
Toplumsal cinsiyet eşitliği hem dünyada hem Türkiye’de önemle ele alınması gereken bir konu. Ekonomide ve her alanda nüfusunun yarısına diğer yarısından farklı fırsatlar ve haklar veren bir şirketin, bir ülkenin ya da bir toplumun sürdürülebilir olması mümkün değil.

Sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma için kadın istihdamının desteklenmesi ve kadın istihdam oranlarının artırılması şart. Ekonominin ancak kadınlar güçlendiğinde iyileşeceğine, kadın eğitimi arttıkça ve kadın istihdamı yaygınlaştıkça ekonomik ve sosyal olarak gelişmenin mümkün olacağına inanıyoruz. Tüm çalışmalarımızı bu yönde şekillendiriyoruz.

“İyi İşler’le kadınların yanındayız”

‘İyi İşler’ programımız, toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiğimiz önemin bir yansıması. 2015 yılında başlattığımız, 2018 yılından bu yana KAGİDER iş birliği ile sürdürdüğümüz ‘İyi İşler’ programıyla her yıl daha fazla kadın girişimciye ulaşmaktan, destek olduğumuz kadın girişimci sayısını artırmaktan dolayı çok mutluyuz. Ekonomi ancak kadınlar güçlendiğinde iyileşecek, ekonomik ve sosyal olarak gelişme ancak kadın eğitimi ve istihdamı yaygınlaştıkça artacak. Biz de bu konuda elimizden geldiğince kadınların yanında olmak ve ‘İyi İşler’ programı ile işlerini sürdürülebilir kılmalarına destek olmak istiyoruz.

Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu
“Kadın İstihdamına Büyük Önem Veriyoruz”
Temelde kişi hak ve özgürlüğüyle fırsat eşitliğinin bir tezahürü olan cinsiyet eşitliğini, aynı zamanda toplumsal her katmanda sürdürülebilir ilerlemeyi sağlayan en önemli değerlerden biri olarak görüyorum. Dolayısıyla cinsiyete dayalı bir ayrımcılığı gerek bireysel gerek kurumsal olarak kabul etmek mümkün değil.

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda uzun yıllardır Türk iş dünyasında süregelen ortak çaba da takdire şayan. Geçmiş yıllara kıyasla bugüne baktığımızda, kadın ve erkeklerin birer ‘iş insanı’ olarak tanımlanması bile bu çabaların somut çıktılarından biri ve hepimiz için gurur vesilesi. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı halen Avrupa ve diğer gelişmiş ülkelerin gerisinde kalsa da kadın çalışan ve kadın girişimci sayısının gün geçtikte artması umut verici. Şirket olarak kadın istihdamına büyük önem veriyoruz, kadın yönetici sayımız çok fazla. Şirkette onlara ‘Amazonlar’ diyoruz ve hepsiyle gurur duyuyoruz.

“Kadınlar yetenekleriyle yönetimde etkinliğini artırıyor”

Hızlı ve etkili düşünme yeteneği, detaylı ve esnek bakış açısı, gelişmiş hayal gücü, soğukkanlılık ve çözüm odaklılık gibi kurumsal başarı için gerekli bazı çok temel unsurların mucizevi bir şekilde kadınlarda buluştuğunu görüyoruz. Bilim dünyasının da dönem dönem dile getirdiği bu özellikler, yönetim kademesinde kadınların etkinliğinin artmasının dayanak noktaları arasında. Kadın yönetici sayısının fazla olduğu kuruluşlarda inovatif bakış açısının hakim olduğuna da sıklıkla tanık oluyoruz. Kurumsal çevre ve sosyal alandaki uygulamalarımızla yönetim anlayışımızı ve kriterlerimizi adeta çok boyutlu bir beyan niteliğinde raporlamaya açık ve şeffaf bir kurumuz. Bu niteliğe sahip olmamız da cinsiyete dayalı bir ayrımcılığı kabul etmediğimizin açık bir göstergesi.

Yüzde 40
Yönetim kurulumuzdaki kadın sayısı 3, yönetim kurulumuzda kadın oranımızsa yüzde 40.

Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan:
“Deprem bölgesini kadınlarıgüçlendirerek ayağa kaldıracağız”
Deprem gibi doğal afetler toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiriyor. Yardım ve kalkınma faaliyetlerinin kadınlar ve genç kızları güçlendirecek şekilde yürütülmesi önemli.

Dijitalleşme kadınları güçlendirmek, onların becerilerini artırmak ve kadınlara yeni fırsatlar sunmak için yüksek potansiyel barındırıyor. Yapay zeka ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler pek çok iş kolunun ortadan kalkmasına neden olabilir ve bu durum daha çok kadınların faaliyet gösterdiği iş kollarını etkileyebilir. Ayrıca bu teknolojilerin cinsiyet eşitsizliğine dair yerleşik ön yargıları artırma riski var. Diğer taraftan, djitalleşme yepyeni mesleklerin ve iş alanlarının ortaya çıkmasını sağlıyor. Bu nedenle dijitalleşmenin fırsat ve faydalarının kadınlar için erişilebilir olduğundan ve cinsiyet eşitsizliğinin artmasına neden olmadığından emin olmamız gerekiyor.

Mühendislik ve teknoloji alanında çalışan kadınların oranı ve girişimci kadın sayısı küresel olarak bir türlü istenen seviyeye ulaşamadı. Hepsiburada, kadın tarafından kurulan ve yönetilen bir şirket. Şirkette teknoloji alanında çalışan kadın mühendis oranımız yüzde 30’la dünya ortalamasının üstünde, hedefimiz ise bu oranı yüzde 50’ye çıkarmak.

“Afet bölgesine yapılan destekler kadınlar lehine olmalı”

Deprem gibi doğal afetlerin ardından toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşiyor. Yaşadığımız büyük iki depremin yarattığı olumsuzluklar, kadınları ve genç kızları daha kırılgan hale getirdi. Destek faaliyetlerinin kadınları ve genç kızları zorlu yaşam koşullarına karşı güçlendirecek alanlara odaklanması gerekiyor. Bölgenin ayağa kalkması uzun bir sürece yayılacak. Yaraların sarılması zaman alacak. Yeniden evlerin inşa edilmesi ve istihdam koşullarının sağlanması gerekiyor. Hepsiburada olarak afet bölgesinde uzun vadeli bir program başlattık. İki yıl içinde afet bölgesinde 10 bin esnafa 10 milyar liralık ticaret hacmi sağlayacağız. Afet bölgesinde yürüttüğümüz bu programda kadın girişimcilerin ayrı bir yeri var. Beş bin kadın girişimciye ulaşana kadar programı sürdüreceğiz. Bölgeyi kadınları güçlendirerek ayağa kaldıracağımıza inanıyorum.

Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı DAVUT DOĞAN:
“Şirketler kadının potansiyelini keşfetti”
Toplumun yarısını oluşturan kadınların iş hayatında eşit bir şekilde yer almasının şirketler kadar sektörlere ve ülkemize de pozitif katkısı var. Sadece iş hayatında değil, toplumsal yaşamın her alanında cinsiyet eşitliğini önemsiyorum.

Eğitim ve zeka bir araya geldiğinde karşısında hiçbir güç duramaz. Kadınlar eğitim olanaklarından da eşit bir şekilde yararlanmayı hak ediyor. Buna kadınların çalışkanlığını ve zekasını eklediğimizde ortaya büyük bir güç çıkıyor. Her anlamda topluma fayda sağlayacak bir güç bu. Bu potansiyelden yararlanmak gerekli.

“Kadınların önü açıldıkça, başarı yükseliyor”

Şirketler kadının potansiyelini keşfetti. Kadının zekasını, disiplinini, özverisini ve kendine güvendiğinde neler başarabileceğini gördüler. Kadınların önü açıldıkça, şirket başarısı da yükseliyor. Bu durum, kilit pozisyonların kadınlara emanet edilmesini ve karar mekanizmasındaki yerlerini almalarını da sağladı.

“Cinsiyet eşitliği ajandamızınen üst sıralarında”

Çalışma hayatında cinsiyet eşitliği ajandamızın en üst sıralarında yer alıyor. Bu konuyu iş yapış biçimimizin bir parçası olarak görüyoruz. Yönetici pozisyonlarında danışmanlık şirketleriyle yapmış olduğumuz dış aday havuzu değerlendirmelerimizde cinsiyet eşitliğini ön koşul olarak bildiriyoruz. Kadınlar güçlü yapıları, ayrıntılı çalışmaları, organizasyon yetenekleri ve azimleriyle dokundukları her işi güzelleştirmekle kalmıyor aynı zamanda o işin doğru yapılmasını da sağlıyor. Her biri kendi işinde yüksek başarı elde etmiş kadınlarla çalışıyoruz. Yakın bir zamanda Biotrend, daha öncesinde Doğanlar Mobilya Grubu olarak UN Women/Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi sözleşmesini imzalayarak kadınların tüm sektörlerde ve her düzeyde, ekonomik yaşamın içinde yer alabilmelerini sağlamak amacıyla güçlendirilmelerine destek olma sözü verdik. Bu söz bizim kurumsal anlayışımızı yansıtan önemli bir adım oldu.

“KADINLAR YÖNETİM KURULLARIMIZA GİRDİ”
Kadın yöneticiler 2021 yılından beri şirketlerimizin yönetim kurullarında görev yapıyor. Doğanlar Mobilya Grubu ve Biotrend Enerji şirketlerimizin her birinin yönetim kurulunda 3 değerli kadınla çalışıyoruz.

İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök:
“Kadın Olmak Ne Ayrıcalık Ne Ayrımcılık”
İnci Holding’deki toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışımızın temeli ailemizdeki kadın-erkek eşitliği kültürüne dayanır. Kadın olmak ne ayrıcalık ne ayrımcılık konusudur.

Tüm insan kaynakları süreç ve uygulamalarımızda ‘fırsat eşitliğine önem vererek, farklılıklara ve etik değerlere saygılı olmak’ prensibiyle çalışmaya özen gösteriyoruz. Eşit işe eşit ücreti destekleyen bir yaklaşım sergiliyoruz. Kadının ekonomik hayatta güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda her yıl şirketlerimizde çeşitli alanlarda kadın çalışan istihdamını artırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Buradan tüm şirketlere de kadın istihdamını artırmaları için çağrı yapıyorum. Bütün kadınlarımızı da cesaretle iş dünyasında yerlerini almaya ve katkılarını büyütmeye davet ediyorum.

“Yönetim kurulunda kadın varsa şirket daha iyi performans gösteriyor”

Kendi deneyimlerime ve gözlemlerime dayanarak kadınların detaycı ve iyi bir gözlemci olmaya, kişisel ilişkilere ve fikir birliğine büyük önem verdiğini söyleyebilirim. Bu da çalışma arkadaşlarına daha fazla güven duymalarını ve daha verimli çalışmalarını sağlıyor. Ayrıca kadın liderlerin daha anlayışlı ve sorunları konuşmaya daha açık olduklarını söylemek de mümkün. Yapılan araştırmalar da yönetim kurullarında daha fazla kadın bulunan şirketlerin, kurullarında kadın olmayanlardan daha iyi performans gösterdiğini gösteriyor.

“Bir gün değil her gün kadınlarımızın yanındayız”

2016 yılında Kadının Güçlendirilmesi (WEPs) prensiplerini imzalayarak, toplumsal cinsiyet eşitliğinde üzerimize düşen görevi yerine getirmeyi taahhüt ettik. Çözüm odaklı, kapsayıcı, sürdürülebilir destek ve projelerimizle bir gün değil her gün kadınlarımızın yanındayız. Bu doğrultuda kadının güçlendirilmesini sağlamak, çalışan sağlığı ve güvenliğiyle yetenek ve bağlılık yönetimi odaklandığımız başlıklar. Bu alanlarda kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin yanı sıra farklı birçok faaliyet yürütüyoruz. Tüm çalışanlarımızı kapsayan politikamızı oluşturduk. Ayrıca çok önemli bir toplumsal sorun olan aile içi şiddet konusunda da aile içi şiddetin karşısında duran bir iş kültürü geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bilinçlendirme çalışmalarının yanı sıra aile içi şiddete maruz kalan çalışanlarımıza psikolojik ve hukuki danışmanlık desteği sağlıyoruz.

“İnci Holding18 yıldır kadın yönetim kurulu başkanları tarafından yönetiliyor”
İnci Holding 18 yıldır kadın yönetim kurulu başkanları tarafından yönetilen bir şirket. Yönetim kurulumuzdaki kadın oranımız yüzde 40’ın altına hiç düşmedi. 2023 yılında mevcut durumda ise yüzde 50 oranıyla ilerliyoruz.

Teksan Jeneratör Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Ata Tuncer:
“Hayatın Her Alanında Eşit Haklara Sahip Olmalı”
Sadece iş dünyasında değil kadının hayatın her alanında erkeklerle eşit haklara sahip olması gerektiğine inanıyorum. Sürdürülebilir kalkınmadan söz edebilmek için kadınların iş hayatında daha fazla yer almaları çok önemli.

İş dünyasında kadınlar ne yazık ki hala erkeklerin gerisinde yer alıyor. Kadınlar erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen aynı maaşı alamıyor, yükselemiyor, evli ya da anneyse ayrımcılığa maruz kalıyor. Sanayi gibi bazı sektörlerde ‘Bu erkek işi’ denilerek kadınlar işe bile alınmıyor. İşin kadını, erkeği yani cinsiyeti olamaz. Sürdürülebilir kalkınmadan söz edebilmek için kadınların iş hayatında daha fazla yer almaları çok önemli. Kadınlar iş dünyasında ne kadar daha fazla yer alırsa daha güçlü bir ekonomiye ve daha güçlü bir Türkiye’ye ulaşacağımıza yürekten inanıyorum.

“Kadınlar şirketlerin başarısını olumlu yönde etkiliyor”

Erkek egemen dünyada kadınlar, erkeğe göre daha az becerikli, başarılı olma ihtimali düşük, liderlik vasfı olmayan kişiler olarak nitelendirilse de bu aslında çok yanlış bir düşünce. Yapılan araştırmalar yönetim kademesinde kadınların sayısı arttıkça, şirket performansının ve verimliliğinin yükseldiğini gösteriyor. Uzmanlar, kadınların androjen yönetimde yani hem erkeğe hem kadına atfedilen özellikleri güçlü bir şekilde birleştirme konusunda daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor. Kadınlar, daha adil daha merhametli ve daha esnek oldukları için işe kattıkları değer bakımından erkekleri geride bırakıyor. Detaylara olan hakimiyetleri ve organizasyon becerileri sayesinde birden çok işi aynı anda yürütebilme konusunda çok yetenekliler ve bu da iş dünyasında kadınlara önemli bir avantaj yaratıyor. Fransa’da yapılan bir araştırmaya göre şirketlerde daha fazla kadının üst düzey pozisyonda bulunmasıyla lüzumsuz risk alma davranışı azalırken verimlilik artıyor, bu durum da şirketlerin başarısını olumlu yönde etkiliyor.

“İstihdamda cinsiyet eşitliğine ulaşırsak Türkiye yüzde 30 daha fazla kalkınabilir”

Kadınlar iş hayatında bilgiye ve pazara erişme gibi birçok sorunla karşı karşıya kalıyor. Üstelik kariyerlerinde yükselmek ve ilerlemek için erkek meslektaşlarından daha fazla emek sarf etmeleri gerekiyor. Dolayısıyla kadınları ne kadar güçlendirirsek toplumun da o kadar güçleneceği vurgusunu yapıyoruz. Yaptığımız araştırmalar şunu gösterdi: İstihdamda cinsiyet eşitliğine ulaşırsak Türkiye yüzde 30 daha fazla kalkınma potansiyeline sahip olacak. Dolayısıyla hep birlikte eşitlikçi bir perspektifte, sürdürülebilir kalkınma mücadelesinde, nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların potansiyelinden ve enerjisinden yararlanmak en büyük gayelerimiz arasında yer alıyor.

Yüzde 33
Teksan Jeneratör yönetim kurulumuzda 6 kişi bulunuyor, bunların 2’si kadın. Yönetim kurulunda kadın oranımız yüzde 33.