TOPLUMSAL PAZARLAMA

Tüketicilerin marka tercihleri değişiyor... Dünya hızla değişiyor. Son yıllarda yaşanan pandemi ve iklim krizleri de bu süreci hızlandırdı ve farklı fikirler ortaya çıkmaya başladı. Bazı alanlarda tüketimin daha fazla artmasının, gezegenimiz için iyi olmayacağı konuşuluyor. Tüketicilerin de daha sürdürülebilir bir dünya yönünde marka tercihlerini değiştirmeye başladığını görüyoruz. Sizin bu konuya bakışınız nasıl? Örneğin; daha sürdürülebilir bir dünya için büyüme ve kârlılık hedeflerinden feragât etmeniz gerekiyor mu? Bu süreci nasıl yönetiyorsunuz?

CMO’LARIMIZIN YANIT VERDİĞİ SORU:
Dünyaca ünlü pazarlama gurusu Philip Kotler, “toplumsal pazarlama”nın önemine dikkati çekiyor. Ona göre şirketler; artık ürünleriyle değil, çevreye, sağlığa vb. verdikleri önemle “Ne kadar ‘iyi’ olduklarını” vurgulayacak. Peki siz, müşterilerinizi, paydaşlarınızı ve toplumu daha iyi bir noktaya getirmek için neler yapıyorsunuz?

DOĞA SİGORTA YÖNETİM SİSTEMLERİ, AR&GE VE PAZARLAMA GRUP MÜDÜRÜ NİLBELİZ ANAT AKALIN:
Çevre konusunda daha sorumlu davranmalıyız
Pazarlama anlayışı, son yıllarda dönüşüm geçirdi. Bunun önemli bir parçası olarak da, kurumsal şirketlerin toplum adına bazı sorumluluklara destek olması, hem pazarlama çatısı altında beklenir hem de kurum kimliğine etkisi direkt yansır hale geldi. Doğa Sigorta olarak, iki konuyu çok önemsiyoruz.

Maalesef, son yıllarda, dünyanın giderek hızlanan bir kirlenme süreci yaşadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu kirlenmenin etkilerini en aza indirebilmek ve çevre konusunda daha sorumlu davranmaya ihtiyacımız var. Bu kapsamda biz de “Doğa’l Kasko İle Daha Yeşil Bir Geleceğe Yol Açın!” mottosundan yola çıkarak, “Doğa’l Kasko” ürününü oluşturduk. Daha yeşil bir gelecek için çevreye duyarlı yakıtla çalışan elektrikli ve hibrit araç sahiplerinin, kişiye özel çözümlerle birlikte tüm risklerini güvence altına alıyoruz.

GENÇLERİMİZ, ÖNCELİĞİMİZ
Diğer bir öncelikli gündemimiz, gençlerimiz. Onların hem geleceğini hem de geleceklerine yatırım yapacak faaliyetleri önemsiyoruz. Her fırsatta; spora desteğimizi, gençlere daha iyi bir gelecek sunma arzusuyla birleştirdiğimizi vurguluyoruz. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Spor Kulübü’nün 18 yaş altı basketbol, voleybol ve Amerikan futbolu gibi en çok talep gören amatör branşların sponsorluğunu üstleniyoruz. Yetenekli öğrencilerimize, İTÜ Spor Kulübü’nün basketbol okullarında burslar veriyoruz.

ARZUM PAZARLAMA VE ÜRÜN GELİŞTİRMEDEN SORUMLU GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHTAP YILDIZ:
Toplumsal fırsat eşitliğini benimsiyoruz
Toplumun daha iyi bir noktaya gelmesi, bizim için çok önemli. Bunun için Arzum olarak, 55 yıldır üzerimize düşen her şeyi yapmak için çabalıyoruz. Satranç da bu amaca hizmet eden bir spor dalı. Kişinin kendine güvenini artırıyor. Stratejik hareket etmenin önemini ortaya çıkarırken, kişinin kendi güç ve yeteneklerini daha iyi tanıyıp daha doğru kararlar almasına, dikkatini tek bir konu üzerine yoğunlaştırmasına yardımcı oluyor. Bu niteliklerin kazanılmasına sunduğu katkılar nedeniyle satrancı çok önemsiyoruz.

Toplumsal fırsat eşitliğini benimseyen bir markayız. “Arzum Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası”na sponsorluğumuzu 13 yıldır hiç ara vermeden sürdürüyoruz. Turnuva aracılığıyla kadınlara fırsat sunuyoruz. Onların dokunuşuyla zenginleşecek yeni yaşam alanları yaratma arzumuz, en büyük motivasyonumuz. Kişisel yeteneklerin keşfedildiği yeni alanlar inşa ediyoruz. 

KORUMA ALTINDA YETİŞEN ÇOCUKLARIMIZIN HAYATINA DOKUNDUK
Arzum olarak, kampanyalarımızla eşitlik vurgusu yapmaya özen gösteriyoruz. Temizlik ve mutfak kategorimiz için hazırladığımız “Göründüğünden Fazlası” kampanyamızla, ev işlerinin sadece kadının sorumluluğunda olmadığını, erkeğin de eşit oranda bu sorumluluğu paylaşması gerektiğini vurguladık ve tüketicimize anlamlı bir mesaj verdik. “Anneler Günü”nde ise yüreklere dokunan bir reklam filmi hazırladık. “Annelik bazen zoru seçmektir” dedik. Ayrıca, koruma altındaki çocuk ve gençlerle, korumadan ayrılan bireylerle çalışan “Hayat Sende Derneği”ne bağışta bulunduk. Çocuklarımızın hayatına dokunmayı, onların geleceğine katkı sunmayı hedefledik.

ALLİANZ TÜRKİYE PAZARLAMA VE DİJİTAL SİGORTALAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ONUR KIRCI:
İyi bir “kurumsal vatandaş” olabilmeyi önemsiyoruz
Allianz Türkiye olarak, iyi bir kurumsal vatandaş olabilmeyi önemsiyoruz. Bu bakış açısıyla, 2016 yılından bu yana bir iyilik yolculuğundayız. Bu yolculuk sayesinde, sigorta sektöründe bir ilki gerçekleştirdik. Sektörümüze örnek olmak, sürdürülebilirliği ne kadar ciddiye aldığımızı göstermek adına, “Kurumsal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Ekibi” oluşturduk. “Sürdürülebilir çözümleri hayata geçirme” sözü verdik.

Yenilenebilir enerji sigortaları, çatı tipi güneş enerjisi paneli sigortası, sürdürülebilir yaşam fonu, elektrikli otomobiller için kasko indirimi gibi sürdürülebilir ürün ve hizmetler sunuyoruz. 

ÇEVRE DOSTU UYGULAMALAR...
Dünyamızın korunması adına çevre dostu uygulamalara imza attık. Bunlar sayesinde “Allianz Tower” ile “Allianz Kampüs” için “LEED sertifikası”na ve “WWF Yeşil Ofis diploması”na layık görüldük. Risk yönetimi, sektörümüzün doğasında var. Biz de kritik riskler için atılabilecek en önemli adımın, risk meydana gelmeden önlem alabilmek olduğu bilincinden hareketle, farkındalığı artırmak üzere “Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi”ni kurduk. “Allianz Teknik”, derinlemesine araştırma, danışmanlık hizmetleri, akreditasyon ve gelişmiş testlerin yapıldığı bir merkez olmasının yanı sıra, bir eğitim üssü olarak tasarlandı. Burada akademik çalışmalara destek sunulacak, üniversite öğrencileri için bilimsel programlar, gençler ve çocuklar için bilgilendirme ve eğitim programları olacak. “Allianz Teknik” ile 1 yılı aşkın süredir toplumsal farkındalığı artırma hedefiyle çalışmalar yürütüyoruz. 20’nin üzerinde kurumdan 1.000’e yakın kişiye eğitim verdik. Gelecek nesillerde farkındalık yaratılmasının öneminden yola çıkarak “Allianz Teknik Çocuklarla Buluşuyor” projesini hayata geçirdik. 

İYİLİK YOLCULUĞUMUZ DEVAM EDİYOR 
Sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda, çocukların hareket ve spor yoluyla sağlıklı büyümelerine katkı sağlayan kurumsal sosyal sorumluluk programımız “Allianz Motto Hareket”i, pandemide dijitale taşıdık. Birbirinden eğlenceli videolarımızla, Türkiye’deki tüm çocuklarımızı harekete çağırdık. 2020’de toplam 1026,5 saat gönüllü faaliyette bulunduk. Allianz Türkiye olarak, iyilik yolculuğumuz devam ediyor. Toplumun, müşterilerimizin, iş ortaklarımızın ve çalışma arkadaşlarımızın iyiliğine katkı sunmayı, tüm paydaşlarımızın yaşam kalitesini artırmayı sürdüreceğiz. Tüm gelişmeleri “Allianz Seninle” söylemimize uygun kurguluyor ve toplumsal olarak daha fazla “Allianz Seninle” demek için emek harcıyoruz.

SİSTEM 9 PAZARLAMA VE İLETİŞİM MÜDÜRÜ HARUN R. AKOL:
Dijital yayın ve bilgilendirme ekranları, çevreyi koruyor
Yaşadığımız çevre felaketleri, hepimizi bu konuda korumacı önlemler almaya zorluyor. Günümüzde çevrenin kirlenmesi, doğada bulunan; başta enerji olmak üzere kullandığımız kaynakların azalmasını da beraberinde getiriyor.

Örneğin; hammaddesi ağaç olan kâğıdın, Türkiye’de kişi başı yıllık tüketimi 75 kilo ve bu kâğıtların büyük bir bölümü de geri dönüştürülemiyor. Araştırmalara göre, geleneksel yöntemlerle hazırlanan afişler, tasarım, baskı ve lojistik gibi harcamalar şirketlere yüksek maliyetler yüklüyor. Bu işi dijital yayın ve bilgilendirme ekranlarıyla yapan şirketler, çevreyi koruduğu gibi, yüzde 40’a varan tasarruf da sağlıyor. 

ÇEVRE DOSTU TEKNOLOJİYE, ŞİMDİDEN HAZIRLIK YAPALIM
Dijital ekranlar, şirketlerin sadece verimlilik ve marka bilinirliğini iyileştirmiyor. Kâğıt afişler kullanıldıktan sonra çöpe gidiyor, ömürleri çok kısa. Çevre söz konusu olduğunda basılı işleri yalnız kâğıt israfıyla değil, doğaya bırakılan kimyasallar, mürekkepler, solventler ve yapışkanlarla birlikte ele almalıyız. İşte tam da bu noktada Sistem 9’un sunduğu dijital çözümler, şirketlere hem çevreye duyarlı hem de tasarruf edebilecekleri bir kapıyı aralıyor. Tüm sektörleri günümüz ve geleceğin çevre dostu teknolojisine şimdiden hazırlık yapmaya davet ediyoruz.

BOYNER BÜYÜK MAĞAZACILIK PAZARLAMA VE MARKA YÖNETİMİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI NURÇİN KOÇOĞLU:
Doğaya ve çevreye duyarlı bir markayız
Boyner olarak, doğaya ve çevreye duyarlı bir markayız. İyiliği çoğaltmayı ve iyi yaşam konusunda müşterilerimizde farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Bu duyarlılığı söylemde bırakmayarak, sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm odaklı sosyal sorumluluk çalışmaları yapıyor ve farklı projeler geliştiriyoruz. Boyner özel markalarımız içindeki sürdürülebilir, doğa dostu koleksiyonları artırıyoruz.

Sürdürülebilirlik ve doğa dostu bir yaklaşımla hazırladığımız “Boyner Cadde” mağazamızı hizmete açıyoruz. Bizi çok heyecanlandırıyor ve pek çok anlamda milat olacak. Kullanılan malzeme ve objelerin birçoğu geri ve ileri dönüştürülerek hazırlandı. Yağmur sularını arıtarak yeniden kullanacağımız bir sistem kurduk. Elektriğinin bir bölümü de güneş enerjisiyle karşılanacak. “Boyner Cadde”; sanat, teknoloji ve deneyim barındıran çok özel bir mağaza. 

“İYİ YAŞAM” ODAĞIMIZLA ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Yeni inisiyatifimiz “Boyner Live Well”de, yoga taytından hayvanlar üzerinde test edilmeyen makyaj malzemelerine, doğal şampuanlardan sağlıklı atıştırmalıklara, sürdürülebilir giyimden kitaplara, geri dönüştürülmüş malzemelerle üretilen ayakkabı ve aksesuarlara kadar; sağlıklı, organik-ekolojik, insana ve doğaya iyi gelen birçok ürün bulunuyor. Üstelik, satın alınan her bir “Boyner Live Well” ürünü için ağaçlandırılması zor alanlara “ecodrone”lar aracılığıyla tohum topu atışı yapıyoruz. 
Dünyanın ve Türkiye’nin en sevilen markalarının sürdürülebilir ürünlerini koleksiyonlarımıza dahil ediyoruz. İyiliği çoğaltmayı ve ihtiyaç sahiplerine destek olmayı amaçlayan “Askıda İyilik” projesiyle, geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik odaklı “İyiliğe Dönüştür” gibi sosyal sorumluluk projelerimizi yaygınlaştırmak üzere çalışıyoruz. İyi yaşam odağımızla çalışmalarımıza devam edeceğiz.

AGESA PAZARLAMA VE STRATEJİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ROŞAN DİLEK:
Varlık nedenimiz iyiliği sunmak
“Mutlu bireyleri olan, güven dolu bir toplum” hedefiyle, işimizin özündeki iyiliği sunmayı varlık nedenimiz olarak benimsedik. Bu yüzden toplumsal konularda da elimizi taşın altına koymaktan çekinmiyoruz.

AgeSA olarak, 2019 yılından bu yana, yaş alma pratiklerini ve yaşlılık konusunu odağımıza aldık. Farkındalık yaratmayı amaçladık. “Her Yaşta” kurumsal sosyal sorumluluk projesiyle, Türkiye’nin yaşlanmaya hazırlığına rehber olmayı ve toplumun yaşlılık algısının pozitife dönüşmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Yardım ve bağış faaliyetlerimizle de topluma destek veriyoruz. Örneğin; Kızılay’ın “Pandemi Dayanışma Projesi”ne bağış yaptık. “Her Yaşta Pandemi Yardım Projesi” ile 60 yaş üstü vatandaşlarımızın gıda, sağlık ve psikososyal ihtiyaçlarını karşıladık. Deprem, yangın ve sel gibi doğal afetler sonucu oluşan tahribatın giderilmesi için ve ihtiyaçları karşılamak için de bağış ve yardım faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 

Hepsiburada Ticari Grup Başkanı Mutlu Erturan:
Girişimci kadınların güçlerine, güç katacağız
“Türkiye’nin Hepsiburada’sı”, zorlu pandemi döneminin kadın girişimciler üzerindeki etkilerini en aza indirmek ve onlara destek oluyor. Tüm imkânlarımızı seferber ederek, girişimci kadınların güçlerine güç katmak için çalışmaya devam edeceğiz.

Kadının varlığını yaşamın her alanında destekleyen bir markayız. 2017 yılından bu yana “Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü” programımız ile girişimci kadınlara eğitim, pazarlama ve operasyonel süreç konularında birçok destek sağlıyoruz. Pandemi döneminde daha fazla girişimci kadına ulaşmak için hayata geçirdiğimiz birçok yeni iş birliği ve yatırımla, ekonomide kaldıraç görevi üstlenmeyi sürdürdük. Şekerbank ile yeni iş birliğimiz kapsamında ise girişimci kadınlar, 250 bin TL’ye kadar, uygun faiz oranlarıyla kredi imkânından faydalanabilecek. Onların yaşadıkları finansal engelleri aşmalarına destek olmayı arzu ediyoruz.

Gensenta Ticari Direktörü Selim Özyılmaz:
“Toplumsal pazarlama”da diğer sektörlerden pozitif ayrışıyoruz
İlaç endüstrisi olarak, “toplumsal pazarlama” bakış açısında, diğer sektörlerden pozitif ayrışıyoruz. Nihai amacı hastalara en doğru tedaviyi, en doğru zamanda ulaştırmak olan bir sektörün üyesi olmak, bizler için gurur verici.

İlaç sektörünün içerisinde biyoteknoloji üretimi ve yatırımlarıyla ön planda olan Amgen ve Gensenta ailesi olarak, ileri üretim teknolojilerimizle çevre duyarlılığı bizim için vazgeçilmez bir öncelik. Global olarak da 2027 yılında karbon-nötr olma hedefimizle, bu husustaki iddiamızı ortaya koyduk. 

ÖĞRENCİLERE, BİLİMİ SEVDİRMEYİ AMAÇLIYORUZ 
Özellikle biyoteknoloji konusunda genç kuşakların bilgilendirilmesine ve bilimsel araştırmalara katkı sağlamak adına Amgen Vakfı ile birlikte yürüttüğümüz birçok proje bulunuyor. Örneğin; Harvard gibi dünyanın önde gelen üniversiteleriyle iş birlikleri geliştiriyor, “Amgen Scholars” programımız ile öğrencilerin araştırma çalışmalarını destekliyoruz. “Amgen Biotech Experience” ile üniversite öncesi dönemde öğrencilere bilimi sevdirmeyi amaçlıyoruz. “LabXChange” platformumuz ve “Khan Academy”de yer alan tüm biyoloji içeriklerine sponsorluğumuzla, öğrencilerde erken yaşta bilim tutkusu oluşturma hedefimiz var. Tüm bu inisiyatiflerimiz; yeni kuşakların bilimsel bakış açısı kazanması ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip edebilmesi adına çok 
değerli, bizler için de ayrıca bir gurur vesilesi.

GİTTİGİDİYOR CMO’SU FEYZA DERELİ FEDAR:
Toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz
Pandemi ve iklim değişikliğinin artan etkileri, her adımımızı hem insanı hem de doğayı düşünerek atmamız gerektiğinin önemini bir kez daha hatırlattı. Çevreye duyarlı, sosyal fayda yaratacak yaklaşımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönemdeyiz. GittiGidiyor olarak, bu bilinci uzun yıllar önce içselleştirmiş bir markayız.

Toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket ederek, tüm iş süreçlerimizde olduğu gibi pazarlama faaliyetlerimizde de bu doğrultuda adımlar atıyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz projelerden biri ise “Bir İyilik Olsun”. Toplam 13 STK’nın mağazasını GittiGidiyor çatısı altında topladığımız projeyle, kâr amacı gütmeden STK’ların ürünlerinin çok daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlıyoruz. 

GÖNÜLLÜLÜK ESASLI 10 ÇALIŞAN GRUBU... 
“Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak” için çevrenin yenilenmesi ve korunması adına bu yıl başlattığımız “Gitmesine İzin Verme” projesiyle; su ve enerji tüketimi, geri dönüşüm ve hava kirliliği konusunda farkındalığı artırarak, kullanıcılarımızı doğa dostu ürünler kullanmaya davet ediyoruz. Bu ürünleri daha fazla görünür kılarak, satıcılarımızı da bunların üretimine teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca GittiGidiyor’da, gönüllülük esaslı kurulan 10 çalışan grubumuzla birçok konuda, kurum içinde ve dışında farkındalık yaratacak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu grupların 3’ü çeşitlilik ve dahil etme odaklı. “Hand in Hand” ile engelliler için, “United in Pride” ile LGBTİ bireylere yönelik, “Women’s Initiative Network (WIN)” ile de kadınların iş ve sosyal yaşamlarında güçlenmelerini ve toplumsal cinsiyet eşitliği bilincini artırmayı hedefleyen çalışmalar yürütüyoruz...