TURBULENT DÖNEMDE İK YÖNETİMİ

Şirketler hedeflerine, en tepedeki ile en alttaki çalışanına kadar tüm kaynaklarını ancak etkin ve verimli bir şekilde kullanabilirse başarıya ulaşabilir. İnsan Kaynakları konusunu önemseyenler ise elbette ki zorlu süreçlerde diğerlerine göre her daim avantajlı. Peki! İK departmanları turbulent-çalkantılı zamanlarda hangi önlemleri alıyor? Stratejik plan dönemlerinde simülasyon tarzında çalışmalar yapmanın faydaları ne? Kritik eşiklerde iş gücü nasıl doğru kullanılır? Aralık 2019 sayımıza konuk olan İK yöneticileri yanıtlıyor?

“İnsan Kaynakları” yönetimi, rutinde şirketleri hedeflerine ulaştıran stratejik bir güç ki, çalkantılı anlarda da aynı öneme sahip. Aslolan, her türlü sürprize önceden hazırlıklı olabilmek. Belirsizliklerin, tehditlerin ve kısa sürede yanıt verme zorunluluğunun baskısı altında kalındığı yadsınamaz bir gerçek. Ancak güvensizliği ortadan kaldırabilmek, gelişen, değişen teknoloji ve çevre koşullarında planlama yapabilmek ve iletişim sağlayabilmek için etkin bir İK yönetimine ihtiyaç duyuluyor. 

SİMÜLASYONUN ÖNEMİ…
Senaryo tabanlı simülasyon çalışması, bir işletmenin içinde bulunduğu zorlu dönemin analiz edilmesi açısından büyük önem taşıyor. Bunu, sürece yönelik strateji oluşturulması ve bu çerçevede “İK Yönetimi Planı” yapılması izliyor. Ayrıca, kullanılacak bir sistem çözümünün simülasyona fırsat vermesi de stratejik kararların gözden geçirilmesi, düzeltilmesi, gerekirse yenilenmesi için gerekli kolaylığı sağlıyor.

İŞ GÜCÜNÜN DOĞRU KULLANIMI…
Kritik eşiği aşmayı başaran firmaların İK profiline bakıldığında; iyi eğitim almış, çevreyi analiz eden, araştıran, sürekli öğrenen ve öğreten, gelecek vizyonu olan, paylaşmasını bilen, uyum yeteneği olan, değişime açık kişilerin çoğunlukta olduğu görülür. Nitelikli iş gücüne sahip olma, rekabette üstünlük çabasının da ön koşulu. Lakin bu iş gücünün doğru zamanda, doğru yerde ve doğru biçimde kullanılması da gerekir…


ORKA HOLDİNG EĞİTİM VE GELİŞTİRME MÜDÜRÜ GÜRAY KANLI:
GEÇMİŞ TECRÜBELERDEN ÇÖZÜMLER OLUŞTURUYORUZ
Geçmişten gelen bilgilerle kurumsal hafızayı oluşturuyoruz. Gelecekte yapılacak işlemlerde iyi olanları sürdürüyor ve hataları tekrarlamıyoruz. Ayrıca depolanmış bilgiyi, rutinleri ve becerileri otomatik işleyerek ve uygulayarak, verimli bir performans gösteriyoruz.

Kurumsal hafızayı yerinde kullanarak, tekrar eden problemleri fark ediyor ve geçmiş tecrübelerden çözümler oluşturup, problemi gidermeyi hızlandırabiliyoruz. 

SİMÜLASYON ÇALIŞMALARI SIKLIKLA KULLANILIYOR
Orka Holding’te simülasyon çalışmaları, kişi işe alınmadan önce değerlendirme merkezi süreçlerimizden itibaren başlıyor ve stratejik plan dönemlerinde de sıklıkla kullanılıyor. Veriye dayalı karar verme teknikleri, veriler arası ilişkiyi anlamak, belirsizlik anında karar verme, duyarlılık ve senaryo analizleri, bu kapsamda yaptığımız çalışmalar arasında. 

İŞ GÜCÜNÜN DOĞRU DELEGE EDİLMESİ İÇİN YETKİLENDİRME
İş gücünü doğru kullanma konusundaki anahtar kelime; yetkilendirme. İş gücünü bilgi, belge kullanımına göre yetkilendiriyoruz. Bu amaçla, bilgi ve belgelerin ihtiyaç duyulduğu anda istenildiği şekliyle geri çağrılabilmesine dönük elektronik olan ve olmayan sistemler oluşturduk. Bu sistemlerin amacı, dolaşımda olan bilgi ve belgeleri şirket kültürüne ve iş yapış şekline uygun olarak sınıflandırmak, depolamak, işlemek, korumak ve istenilen zamanda istenilen şekilde kullanıcıya sunmak.


DEFACTO İNSAN KAYNAKLARINDAN SORUMLU GENEL MÜDÜR YARDIMCISI (CHRO) BERNA ÖZTINAZ:
MALİYET İLE, ELDE EDİLECEK KATMA DEĞER İLİŞKİSİNİ DEĞERLENDİRİYORUZ
Yıllık iş planlarımız farklı simülasyonlarla yönetiliyor. Bu sayede herhangi bir çevresel etki karşısında gider yönetiminde gerekli esneklikleri sağlayabilecek oyun planlarımız, bütçe planlama döneminde çalışılıyor.

Stratejik öncelikleri belirleyebilmek için; ana stratejilerimize hizmet edecek alt stratejilere ilişkin simülasyon çalışmaları yaparak etki değerlendirmelerini gerçekleştiriyoruz. Böylece kaynak ayrımını optimize etmeyi ve kritik paydaşlar ile el sıkışmayı hedefliyoruz. 

UYGULAMALARI, MOTİVASYON VE BAĞLILIK İÇİN GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
Çalışanlarımızın motivasyonu ve bağlılığı için uygulamaları gerçekleştirirken, iş gücünün verimliliği konusunda da her yıl stratejik “headcount” (çalışan saysı) planlama tarafında, çalışmalarımızı derinleştirmeye devam ediyoruz. Hem bütçe planlama dönemlerinde hem de yıl içindeki “ad-hoc” (özel) kaynak ihtiyaçlarını ele alırken, ilgili iş birimlerinin ticari, finansal gerçekleşenleri ile hedeflerini ve de kaynak ihtiyacına etki edecek diğer kritik faktörleri (işin zorluğu, karmaşıklığı, çalışılan tedarikçi sayısı vs.) analiz ediyoruz. Katlanılan maliyet ile elde edilecek katma değer arasındaki ilişkiyi değerlendiriyor ve çevik organizasyon yapımızın sürdürülebilirliğini sağlamaya çalışıyoruz.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME, DEĞİŞİM YÖNETİMİ VE TOPLUMSAL FAYDA…
Sürdürülebilirlik raporumuz GRI, “G4 Küresel Sürdürülebilirlik Raporlaması” rehberi ile uyumlu olacak şekilde hazırlandı. Çevresel olarak özellikle atık yönetimi, enerji ve su tüketimi, yeni ve doğa dostu ürünler ve uygulamalardan raporda detaylı olarak bahsediliyor. “Global bir marka olma” vizyonuyla sürdürülebilirlik için 2016 yılında “DeFacto Academy”i kurduk. Yaptığımız tüm çalışmalarda “Sürdürülebilir Büyüme”, “Değişim Yönetimi” ve “Toplumsal Fayda”yı odağımıza aldık. 
Bu doğrultuda organizasyonu dönüşüme ve değişime hazırlıyor, DeFacto’nun kurumsal değerlerini ve kültürünü sürdürülebilir rekabet avantajına çeviriyoruz. Entegre “İnsan Kaynakları” modelimizle, DeFactoluların profesyonel kariyerlerini destekleyerek; üniversiteler, meslek yüksek okulları ve birçok işbirlikçimizle birlikte çeşitli gelişim projeleri ve uygulamalarını hayata geçiriyoruz. 
Ayrıca, sektöre nitelikli insan kaynağı yetiştirerek tedarikçilerimiz, çalışanlarımızın aileleri, müşterilerimiz, üniversiteler ve birçok STK ile kol kola çalışarak toplumsal faydayı gözetiyoruz. Böylece işveren markamızı güçlendiriyoruz.


PENTİ İNSAN KAYNAKLARINDAN SORUMLU İCRA KURULU ÜYESİ SELİM ARDA ÜÇER:
AYLIK HATTA HAFTALIK AKSİYONLAR ALIYORUZ
Tüketicisinin “Lovemark”ı olmuş, kadınların en yakın arkadaş, en iyi dost olarak gördükleri ilham veren bir markayız. “Hep Benimle” hissini yaşatırken global marka olma yolunda gelecek projeksiyonumuzu şekillendirdik. Bu doğrultuda büyüme iştahımızı koruyor, yatırımlarımıza devam ediyoruz. 

“Global marka olma” kararlılığı bize, çalkantılı dönemlerden önce ve hatta her zaman piyasayı, ülke şartlarını, uluslararası değişkenleri, hızla farklılaşan trendleri takip etme, gerekirse aylık ve haftalık aksiyonlar alma noktasına getiriyor. Penti’nin çabuk karar verebilen ve bunu kararlılıkla uygulayabilen ekipleri, bu noktada büyük avantaj.

STRATEJİK PLANLAMA KRİTİK BİR ÖNEME SAHİP 
Uzun vadeli stratejik büyüme hedeflerimizi yıl bazında değerlendirerek hem bugüne kadar geldiğimiz noktayı tanımlıyor hem de yolculuğumuzda hangi alanlara yatırım yapmamız gerektiğini belirliyoruz. Tam da bu nedenle stratejik planlama bizim için son derece kritik bir öneme sahip.
Değişen piyasa koşulları, yeni koleksiyon ve kategoriler, yeni pazarlar, yeteneğin planlanması gibi kritik gündemleri, şirket içerisindeki farklı paydaşların da katılımıyla sürekli simüle ediyor, üzerinde çalıştaylar düzenliyoruz. Penti’de zenginlik olarak gördüğümüz bu çalışmaların en önemli fark yaratan noktası, unvan ve rol bağımsız olarak çok paydaşlı katılımların olması. 

DOĞRU HEDEFE DOĞRU ŞEKİLDE ULAŞABILMEK…
“Global moda markası olma” yolculuğumuzda yetenek kazanımı ve bağlılığı bizim için stratejik öneme sahip olan bir kavram. Bu nedenle, en tepeden başlamak üzere tüm yöneticilerimizin de hedeflerinde yer alıyor. 
Yeteneğin Penti’ye kazandırılması, geliştirilmesi ve global bir markada görev alabilecek yetkinliklere sahip olabilmesi için üzerimize düşen ödevleri hayata geçiriyoruz. Gerektiğinde esneyebilen; ancak tanımlı ve şeffaf eğitim gelişim süreçlerimiz, kariyer olanaklarımız ve her şeyden önemlisi kolektif akla inanan yönetim felsefemiz ile doğru hedefe doğru şekilde ulaşabilmek, bizler için keyifli bir yolculuğun önemli adımlarını oluşturuyor.


İSTANBUL SABİHA GÖKÇEN ULUSLARARASI HAVALİMANI İNSAN KAYNAKLARI DİREKTÖRÜ AHMET HAKAN ARSLAN:
İLK ALDIĞIMIZ ÖNLEM PANİK OLMAMAK
Panik olduğunuzda tutarsız, geleceği etkileyebilecek dönemsel kararlar alabilirsiniz ve bu uzun vadeli planlarınızı geri dönülmez şekilde kötü etkileyebilir. Disiplinli bütçe yönetimiyle şirketi koruyabilirsiniz. Bu noktada gelir ve gider dengesinin yakın takip edilmesi gerekir. Yedek akçe ayırmak sizi krizde ön plana çıkartabilir.

Turbulent/çalkantılı zamanlarda ilk aldığımız önlem, panik olmamak. Genellikle şirketlerin yaptığı, yatırımların durdurulması. Aslen bakılması gereken, öncelikle yatırımların ne olduğunun irdelenmesi olmalı. “Ötelenebilir şeyler midir, yoksa yapılması zorunlu şeyler midir?” Bu kararları vermek gerekir. Klasik olacak; ama giderlerin azaltılması, yatırımların sınıflandırılarak ötelenebilecek şeylerin ötelenmesi, borçlanma yapılmaması, en temel önlemlerden... 

YÖNETİCİ VE YÖNETİCİ ADAYI GRUPLARINA EĞİTİM…
Kısa, orta ve uzun dönemli iş hedeflerimiz var. Bunları takip ederken yönetebileceğiniz alanlarla ilgili öngörülerinizle beraber, elinizde olmayan sebeplerden kaynaklı; ama bulunduğunuz ekonomiyi değiştirebilecek şartları da düşünerek farklı farklı seçenekleri hesaplamalısınız. Sadece bu yetmeyeceği gibi zaman zaman gerçekleşme durumlarına göre planlarınızı revize etme ihtiyacınız olabilir. Bundan dolayı simülasyonlar en önemli araçlardan bir tanesi. 
Gerçek hayatta aylık, yıllık, üç yıllık, beş yıllık, on yıllık bütçe ve iş planlarınızı takip ettiğiniz gibi, buna hazırlık olması açısından yönetici ve yönetici adayı gruplarına da benzer tarzda eğitimler düzenliyoruz. Sanal ortamda piyasalar oluşturup çeşitli senaryolar ile gruplara bir işletmenin tamamını etkileyen kararlar aldırtıp ne oranda başarı sağladıklarını tartışıyoruz. 2-3 dönem süreyi ilerlettiğimizde ulaşılan tablo ile ulaşılmak istenen arasındaki fark, aldığımız kararların şartlara göre ne derecede başarılı olup olmadığını gösteriyor. 
Özellikle sınıf içi eğitimlerin yanı sıra, tecrübeli çalışanlarda bu tarz eğitimlerin çok başarılı olduğunu görüyoruz. Bu sayede katılımcılar, bir işletmeyi idare ederken sadece bir alanda değil, birden fazla konu hakkında karar almaları gerekliliğinin ve diğer departmanlarda çalışanların da ne gibi zorluklar içerisinde olduklarının da farkına varıyor.

AMACIMIZ, DOĞRU İŞE DOĞRU KIŞİYİ SEÇMEK 
İş gücünü nasıl doğru kullandığımıza gelirsek… “Doğru işe doğru eleman” diyebiliriz. Bundan dolayı şirketlerin işe alım süreçleri çok önemli. Artan istihdam maliyetleri ve verimli çalışmayanların daha az göze çarpan maliyeti, personel seçimini ve eğitimini, her türlü kurum için yüksek öncelikli görev haline getirdi. Bizim de öncelikli amacımız, doğru işe doğru kişiyi seçmek. Bunun için ilk önce işin iyi bir şekilde tanımlanması gerekiyor. İhtiyaçları çok iyi belirlenmeli. Sonrasında aradığınız pozisyonun etkileşimini düşünüp kişinin nasıl bir ortamda çalışacağını belirlelisiniz. Ardından, iş gücü piyasasında araştırma yaparken hem çalışma ortamını yönetebilecek hem de aradığınız yetkinliklere sahip kişiyi bulmaya çalışmalısınız. 

Çok gördüğümüz hatalardan biri, kişilerin kendi yetkinliklerinden çok daha fazla özelliğe sahip pozisyonlara talip olması. Tabiki bir süre sonra sorunlar çıkıyor. İşveren, beklentisinden çok daha yetkin kişileri işe yerleştiriyor ki ki bu da başka bir soruna dönüşüyor.
Bahsettiğimiz şey çok kolay deği; lama bunun bilincide olmak önemli. Eğitim vb. desteklerle bunu süreçleri desteklediğinizde iş gücünden doğru bir şekilde faydalanabiliyorsunuz.


ARKAS HOLDİNG İNSAN KAYNAKLARI DİREKTÖRÜ ŞENGÜL ATALAY:
RADİKAL KARARLAR YERİNE RİSK YÖNETİMİNE YÖNELİYORUZ
Turbulent/çalkantılı dönemlerde “esneklik becerimiz” ve “şeffaflık değerimiz” insan kaynağımızı yönetirken bize avantaj sağlıyor. İnsanı merkeze koyan yönetim anlaşıyışımız gereği, organizasyonel iklim ve çalışan bağlılığı konularını önceliklendiriyoruz.

Tasarruf tedbirleri kapsamında radikal kararlar almaktansa, bu dönemlerin geçici olduğu bilinciyle risk yönetimine ağırlık verip, kurum kültürünün korunmasına, inavosyon ortamının desteklenmesine öncelik veriyoruz. Bir organizasyonun başarısını ne kadar akılcı biçimde risk aldığı ve riskleri ne kadar etkin yönettiğiyle ilişkilendirdiğimiz için; hem liderlerimizi bu açıdan destekliyor hem de çalışma ortamını tüm çalışanlarımız seviyesinde her türlü yeni ve geliştirici fikre açık hale getirip, teşvik edecek modeller kurguluyoruz. 

PLANLAMA ÇALIŞMALARIMIZDA SİMÜLASYONLARA BAŞVURUYORUZ
Arkas Holding’te “İnsan Kaynakları” fonksiyonu, stratejik önceliklerin belirlenmesinde ve hedeflerin yayılımında kilit rolde. Stratejik plan dönemlerinde organizasyonel açıdan kendimizi gözden geçiyor ve şu soruları soruyoruz: “Sahip olduğumuz yetkinlikler neler? Bunlar bizim itici güçlerimiz mi ve yeni gelişimlere uygun mu?” Böyle bir özdeğerlendirme ile sürdürmemiz ve sahip olmamız gereken yetkinlikleri ve hangi alanlara odaklanmamız gerektiğini tespit ediyoruz. Bu bakış açısını hem ticari karlılık ve organizasyonel verimlilik hem de insan kaynağı yönetimi için kullanıyoruz. 

Stratejik hedefler için gerekli kaynakları bu yaklaşımla tanımladıktan sonra, bu hedefe yönelik gerekli değişikliklerin nasıl yapılacağını planlıyoruz. Planlama çalışmalarımızda öncelikli olarak başvurduğumuz modellerden birisi simülasyonlar. Çok çeşitli alanlarda, çok farklı platformlarda simülasyona başvuruyoruz. Örneğin; yeni bir yatırımın fizibilitesini kurgulamakta, finansal bir tablonun sorgulanmasında olabildiği gibi “Arkas Akademi” ile “Liderlik” modellerini VUCA mantığında geliştirmekte, fiziksel ortamların dışında, dijital plotrformlarda da çok farklı simülasyon modellerini kullanabiliyoruz. Özellikle veri analitiğini kullanmak bu anlamda bize ciddi destek sağlıyor.

‘YETENEK YÖNETİMİ’ DİĞER İK SÜREÇLERİYLE ENTEGRE YÜRÜTÜLMELİ
“Yetenek Yönetimi” çok popüler bir kavram olmakla birlikte diğer İK süreçleri ile entegre yürütülmezse sürdürülebilir olmaktan çok ayrı düşer. Aslında yetenek yönetiminin temelinde, yeteneklerin şirkete çekilmesi ve organizasyonda tutulması ile kritik pozisyonların belirlenmesi ve hangi alanlarda yetenek ihtiyacı olduğunun saptanması yatıyor. Bu basit tanımın altında kaynak ve ihtiyaçların örtüştürülmesi ile verimlilik ve doğru iş gücü yönetimini en adil, en uygun ve karşılıklı değer zincirini destekleyecek şekilde yönetebilmek ise ciddi bir sorumluluk taşıyor. 
“Arkas Akademi” aracılığıyla karşılıklı çok boyutlu ihtiyaçları göz önüne alarak, her aday için gelişim planlarının hazırlanmasıyla; işveren olarak hedeflerimize ulaşmaya, çalışan olarak da motivasyonu artırmaya, gelişim ve kariyer yollarını desteklemeye özen gösteriyoruz.


SAMSUNG ELECTRONICS TÜRKİYE İNSAN KAYNAKLARI DİREKTÖRÜ SEMRA ERGİN:
İHTİYATLI DAVRANIYOR MASRAFLARI AZALTIYORUZ
Samsung ElectronIcs’in 5 temel değeri ‘İnsan, Mükemmellik, Değişim, Bütünlük, Ortak Refah’. En çok yoğunlaştığımız ise Samsung kurucusu Bay Lee Byung-Chul’un “Şirket Çalışandır” söylemini temel alarak ‘tüm çalışma arkadaşlarımız’. Bu anlamda iş hayatının kalitesini ve verimliliği artırmak her zaman hedeflerimiz arasında.

Değişen iç ve dış çevre koşulları, sorunlar ve krizler, şirketimizin en önemli rekabet avantajı olan ‘insana stratejik önem’ ile çözülüyor. Yönetimin stratejik partneri olan İnsan Kaynakları departmanı olarak da göstergelerin olumsuza yön değiştirdiği zamanları asgari düzeyde zararla atlatmak adına daha ihtiyatlı davranıyor, masrafları azaltmayı hedefliyor; fakat insan kaynağımızı her daim korumayı amaçlıyoruz.

İÇ VE DIŞ SEBEPLİ DEĞİŞİMLERE HIZLI ADAPTE OLUYORUZ
Bütçe ve strateji geliştirme dönemlerimizde ülke, bölge ve global düzeyde tüm sosyal, siyasal, ekonomik faktörleri ayrı ayrı değerlendirerek çalışmalarımızı oluşturuyoruz. Şirket içerisinde tüm departmanlar ve ekipler, organizasyonel olarak güçlü bir altyapıya sahip. Samsung Electronics bünyesinde olmanın fırsatıyla çevik bir çalışma ortamında çalışıyor. Samsung Türkiye ailesi ‘agile’ kurum kültürümüzle alternatifli stratejiler doğrultusunda her türlü iç ve dış sebepli değişimlere hızlı adapte oluyor.

KURUMSAL HAFIZA UÇTAN UCA ÇÖZÜMLERLE YÖNETİLİYOR
Her tür doküman ve süreç yönetimini tek başlık altında toplayan platform niteliğindeki araçlar sayesinde, kurumsal hafıza uçtan uca çözümlerle yönetiliyor. Bu tür çözümler, iş gerekliliklerini yerine getirmeyi kolaylaştırırken, küresel rekabet koşullarında öne çıkmayı sağlayan bilgiye hızlı erişimle birlikte hızlı ve çevik karar verme imkânı sunuyor. Kurumsal hafızaların fiziksel ortamdan dijitale taşıması, başta maliyetli ve zahmetli bir süreç gibi görünse de orta ve uzun vadede tasarruf sağlayan, işleri kolaylaştıran ve kuruma prestij kattığı vizyonundayız.


AKÇANSA İNSAN KAYNAKLARI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI BERRİN YILMAZ
BAŞARI, BİRBİRİNE İNANAN GÜVENEN EKİPLERLE GELİR

Dünyadaki insan odaklı tek kalite standardı olan Investors In People (IIP) süreci, yerli ve yabancı değerlendiricilerin saha incelemeleri ve tüm çalışan gruplarıyla gerçekleştirilen görüşmelerle tamamlandı. Akçansa, Altın Standart ile IIP 6.Nesil’de Türkiye’de, bu başarıyı gösteren ilk şirket unvanını aldı 75 ülkede tanınan ve 685 sanayi şirketini karşılaştıran IIP yolculuğunu layıkıyla bitirmemizde tüm Akçansalıların emeği var. Çalışanına sürekli yatırım yapan bir şirket olarak aldığımız bu sonuç, esas başarının birbirine inanan, güvenen ekiplerle olabileceğini gösterdi.