TÜRK ŞİRKETLERİNİ TANITACAĞIZ

TOBB Türkiye E-ticaret Meclisi Başkan Yardımcısı Merter Özdemir, 15 yıllık sektör tecrübesiyle 2017'de hayata geçirdikleri Eticaret Merkezi'ni anlattı. Türkiye'nin dijital dönüşümüne öncülük etme misyonuyla yola çıktıklarını hatırlatan Özdemir, ülkemizin küresel arenadaki rekabet gücünü artırarak toplumsal fayda sağlama amacını taşıdıklarının altını çizdi

Türkiye’de e-ticaret yapan hemen herkesin yolu bir noktada Eticaret Merkezi’yle kesişiyor. 15 yıllık tecrübeye sahip olan bu dev oluşum, dijital imkânları kullanarak işletmelerin ürün ve hizmetlerini dünyanın her yerine ulaştırmayı başarıyor. Bu sayede e-ticaretin sınır ötesi hali olan e-ihracat ayağı da güçleniyor. Bu çok bileşenli yapının ekip liderliğini TOBB E-Ticaret Meclis Başkan Yardımcısı Merter Özdemir üstleniyor. Aynı zamanda EticaretSEM, Eticaret Merkezi ve Türkiye Teknoloji Buluşmaları‘nın da kurucusu olan Özdemir, tüm Türkiye’ye yıllarca e-ticareti anlatmıştı, şimdi sıra globale geldi. Şu ana dek 29 ilde, 64 büyük organizasyon ile yaklaşık 85 bin kişiye ulaşarak EticaretSEM bünyesinde onlarca insana ücretsiz e-ticaret ve dijital pazarlama eğitimi sağlayan Özdemir, yeni dönem hareket planını Business Life aracılığıyla sizlere sunuyor.

Yeni yıl, “Yeni hedefler, yeni umutlar” demek. 2019’dan beklentileriniz neler? Öncelikle sizlere teşekkür ederim… 2019’un herkes için umut ve başarı dolu bir yıl olarak tarihe geçmesi en büyük temennim. Benim yine büyük hayâllerim var. Fakat hayat bana büyük düşünüp küçük adımlar atmayı öğretti. Her yolun sonu yeni bir başlangıç, her viraj yeni zorlukları beraberinde getiriyor. 2019 diğer senelerden çok farklı geçecek. Dijitalleşmenin çok hızlı olduğu günümüzde KOBİ’ler için yeni fırsatlar ve majör değişiklikler olacak. E-ihracat kavramını daha sık duyacaksınız.

‘DİJİTAL DÖNÜŞÜME İNANAN CEVHERLER ÇIKARACAĞIZ’

Türkiye’ye E-ticareti anlattınız, şimdi sıra globalde... E-ihracatta başarı kıstasınız nedir? Ülkemize e-ticareti anlatma yolunda yaptığımız işten onur duyduk. Sonuçta e-ticaret sektöründe sağlam adımlarla gelen her girişim, ülkemizin kalkınmasına ve güçlenmesine katkı sağlıyor. Kısacası dijital dönüşümün bir parçası olmaktan gururluyuz. E-ihracat alanındaki başarı kıstasımız ise yerel üreticilerimizi globaldeki e-ticaret pastasından pay alabilir seviyeye ve donanıma ulaştırmak. İnovatif ve detaylıca hazırlanmış stratejiler doğrultusundaki yatırımlarda Türkiye’deki her KOBİ’nin, dünya çapında milyonlarca tüketiciye erişebileceğine inanıyoruz. Asıl amacımız; halkımızın içinden dijital dönüşüme inanan cevherler çıkararak önce Türkiye’ye, sonra da global e-ticaret piyasasına kazandırmak. 

‘TÜRKİYE TEKNOLOJİ BULUŞMALARI İLE E-TİCARETİ TANITIYORUZ’

‘Türkiye Teknoloji Buluşmaları’ kapsamında 64 organizasyonda yaklaşık 85 bin kişiye ulaştınız. Bu bağlamda KOBİ’lere ve sektöre hangi katkıları sunuyorsunuz? Ticaret Bakanlığımız’ın destekleri ve TOBB himayelerinde, Vodafone ve Akbank ana sponsorluğunda gerçekleştirdiğimiz Türkiye Teknoloji Buluşmaları’nda, her gittiğimiz ilin STK’ları da büyük ölçüde emek veriyor. Bu sayede ülkemizin her yerinden pek çok işletmeye dokunuyoruz. Üstelik, e-ticaret dünyasını ilk defa Türkiye Teknoloji Buluşmaları ile tanıyıp şu an dijital ortamda çok başarılı hizmetlere imza atmış yüzlerce işletme sahibi var ve birçoğuna danışmanlık vermeye devam etmekteyiz. Onlar büyüdükçe sektör de büyüyor, böylece sınır ötesi ticarete geçmek adına daha cesaretli girişimciler yetişiyor.  

‘YERLİ İŞLETMELERİMİZİN ÜRÜNLERİNİ, ULUSLARARASI PAZARA ULAŞTIRIYORUZ’

‘Eticaret Merkezi’ olarak, temelde dijital dünyanın gelişen tüm imkânlarını kullanarak yerli işletmelerimizin ürün veya hizmetlerini dünyanın her yerine ulaştırmalarını sağlıyoruz. Geçtiğimiz yıl ‘Dijital Yolculuk’ projemize başlayarak ülkemizdeki her şehire e-ticaret, e-ihracat ve dijital dönüşümü aşılamak için 81 ilde 93 eğitim vermek üzere çalışmalara başladık. Ayrıca, firmaların tanıtım faaliyetleri başta olmak üzere yönetim danışmanlıkları ve özellikle e-ticaret ekosisteminin ülkemizde farkındalığının yaratılması üzerine ekibimle birlikte tüm gücümüzle çalışıyoruz. Binlerce firmanın e-ticaret altyapısının kurulmasından,  yüzlerce TV programının yapılması gibi yoğun ve tempolu bir süreç içerisindeyiz.

‘DÜNYAYI DAHA ÇOK TÜRK ŞİRKETİYLE TANIŞTIRACAĞIZ’

Bugüne dek 6 bin 300 civarında firmanın e-ticaret altyapısını kurdunuz. 2019’da hangi yeniliklere imza atacaksınız? 2018 bizim için çok verimli ve üretken geçti. Özellikle son çeyrekte hem ‘Eticaret Merkezi’ hem de sektör adına birtakım önemli yatırımlara ve ortaklıklara imza attık.  2019’da da yaptıklarımızın üzerine ekleyerek emin adımlarla ilerleyeceğiz. Planlarımız arasında daha çok KOBİ’yi dijital dünyayla buluşturmak, dünyayı daha çok Türk şirketiyle tanıştırmak, e-ticarette ihtiyaç duyulan istihdam ve iş modellerini geliştirmek var. ‘Eticaret Merkezi’ni, Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük etmek ve bu sayede ülkenin küresel arenada rekabet gücünü artırarak toplumsal fayda sağlamak amacıyla kurduk, dolayısıyla bu uğurda durmadan hizmet vermeyi hedefliyoruz. 

‘EN BİLİNDİK E-TİCAET MARKALARINDAN BİRİYLE YENİ BİR SERÜVENE BAŞLAYACAĞIZ’

Sözünü ettiğiniz yatırımlarınız ve ortaklıklarınız hakkında biraz daha bilgi verebilir misiniz? Şimdilik sürpriz kalsın; ama çok yakında tüm kamuoyuna açıklamaktan onur duyacağımız projelere başladığımızı söyleyebilirim. Türkiye’nin en bilindik e-ticaret markalarından biriyle 2019 yılında yeni bir serüvene başlıyoruz. Detayları çok yakında sizlerle paylaşacağım.

‘KULLANIM ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİKÇE YENİ OYUNCULARA DA YER AÇILACAK’

Dijital izlerin ve yaşam tarzlarının belirleyici olduğu yeni dönemde yatırımlarda nasıl bir değişim yaşandı? Türkiye’nin e-ticaret piyasasında tahmin edebileceğimizden çok daha fazla yatırım fırsatı bizleri bekliyor. Bugüne kadar görüldüğü üzere artık dijital dünyada büyük şirketler değil, değişime en hızlı ayak uyduran şirketler ayakta kalıyor. Sizin de takip ettiğiniz üzere e-ticaret devi Amazon ülkemizde elverişli alanlar keşfetti ve piyasamıza dahil oldu. Amazon’un gelmesiyle heyecanlanan girişimciler olduğu kadar çekince gösteren firmalar da çok… Dolayısıyla, e-ticaret ekosisteminde kendine yer edinmek isteyen işletmeleri her alanda kaçınılmaz bir dijital dönüşüm süreci bekliyor. E-ticaret ülkemizde yeni büyüyen; ancak büyümesi uzun bir süre durmayacak bir evre. Kullanıcıların kullanım alışkanlıkları değiştikçe sektörde yeni oyunculara da yer açılacak, bu sayede yeni nesil dev dijital markalarla tanışacağız. 

‘BALKANLAR’IN BAŞKENTİ BELGRAD’DA ÇOK FARKLI FIRSATLAR GÖRDÜK‘

Yatırım amaçlı seyahat ettiğiniz ve odağınızdaki ülkeler hangileri? Bu dönemde ilk hedef Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa Birliği üyeleri olsa da ben rotayı Sırbistan’a çevirdim. Özellikle Balkanlar‘ın başkenti olarak anılan Belgrad’da çok farklı fırsatların olduğunu gördük. 2019 yılı içerisinde kalıcı anlaşmalar yaparak Türk firmalarının ürün gücüyle birlikte bu pazardan başlayarak tüm Balkan ülkelerine yeni fırsatlar sunmaya başlayacağız. Bu kararı almamızda Sırbistan’daki serbest ticaret anlaşmalarının ve yeni nesil iş yapış biçimlerine olan yaklaşımlarının büyük etkisi var.

‘DOĞRU PARTNER VE LOKASYON=BAŞARI‘

Hedef pazarlarınızı nasıl seçiyorsunuz? Öncelikle o bölgede çalışabileceğimiz doğru partnerleri seçmekle başlıyor işimiz. Doğru partner ve doğru lokasyon birleşince başarı bir adım daha kolay oluyor. Bizim işimizde çok çalışmak esas. Partnerlerinizin de en az sizin kadar çalışkan ve özverili olması gerekiyor. Hedef pazar lokasyonunu ise daha sonrasında yaptığımız fizibilite çalışmalarıyla netleştiriyoruz.

’HER İŞİN ÇIKIŞI, YENİ BİR YOLUN BAŞLANGICI’

En kıymetli başarısızlığınızdan bahseder misiniz? Teşekkür ederim, çok güzel bir soru (tebessüm ediyor). Ben çok kez başarısız oldum. Bundaki en büyük etken, her şeyi deneyerek öğrenmeyi sevmemdi herhalde. Bugün tüm eğitim ve konferanslarda birkaç başarısızlık hikâyemi anlatmayı ve bundan çıkardığım sonuçları paylaşmayı bir görev biliyorum kendime. Özellikle 2000’li yılların başında giriştiğim birçok iş hüsranla sonuçlanmıştı. Ama denemekten vazgeçmedim. Girişimci ruhumun azmettirmesiyle hiçbir zaman pes etmedim. Her işin çıkışını yeni bir yolculuğun başlangıcı olarak gördüm.

‘BAŞKALARININ YAPACAĞI HATALARI DA ÖNGÖRMELİSİNİZ‘

Neyi öngöremediniz? Mesela; 2000’lerin başındaki krizleri ve devalüasyonları o yıllarda öngöremedim. Bana otomobil kullanmayı babam öğretti. Hep sarf ettiği bir sözü hayatımdan artık hiç çıkarmıyorum. “Sadece arabayı değil, trafiği de kullanman gerekecek” derdi. Yani hayatımızda da başkalarının yapacağı hataları da öngörmemiz gerekiyor. Sadece yaptığınız işe değil, size temas edebilecek her etkeni doğru değerlendirip iyi analiz etmemiz lazım. ‘NE KADAR ÇOK VERİ, O KADAR TÜKETİCİ!‘ Büyük veri ve inovasyon, dijitalleşen geleceğe nasıl yön verecek? Geçmişe dönüp baktığınızda zamanında büyük bir teknoloji şirketi olarak varlığını sürdüren platformların çoğunun data şirketi olma yolunda keskin hamleler yaptığını görürsünüz. Bunun anlamı; ne kadar çok veriye sahipseniz o kadar çok tüketiciye ulaşabileceğinizdir. Ancak bu noktada yapılan en büyük hata, veriyi doğru yorumlayamamak ve hâlâ genel geçer pazarlama stratejilerine başvurmak. Kısacası her kitleye aynı stratejiyi uygulamaktansa farklı kitleleri tanımlayarak kişiselleştirmelere yönelmeliyiz. Sektörün de bu yönde değişeceğine ve büyük verideki tüketici profillerine uygun dijital çözümlere doğru hızla yeni stratejiler uygulayacağına inanıyorum. 

‘UYURKEN HİZMET ALABİLMEK HERKESİN HAYÂLİ‘

Dijital bir iş alanını yönetmek ‘always on’ yaklaşımını nasıl getiriyor? Bir dükkan düşünün ki siz gece uyusanız bile, o 7/24 çalışmakta ve size para kazandırmakta. Uyurken para kazanmak tabii ki herkesin hayâli olabilir; ancak bu aşamaya gelirken arka planda itinayla yönetilmesi gereken pek çok süreç var. Öncelikle doğru sistem ve partnerlerle çalışamaya dikkat edilmeli. Ayrıca CRM, bulut çözümleri ve ürün tedariği konularında da her zaman bir acil durum planınız olmalı.  Always-on yaklaşımı dijital dünyanın önemli yetilerinden; ama bu imkânları kullanırken verdiğiniz hizmette birtakım katma değerler de yaratmak zorundasınız, zira giderek artan bu dijital rekabette fırsatları görerek hızlı aksiyon alabilen şirketler büyümeye devam edecek.

‘YAPAY ZEKADAN FAYDALANARAK NOKTA ATIŞI YAPABİLİYORUZ‘

Dijital ve geleneksel pazarlamanın birleştiği bu evrede aradaki ikilemle başa çıkarkenzorlanıyor musunuz? Pazarlama dijitalleşse de bazı temelleri hâlâ aynı. Dijital dünyada da tüketicinizi iyi tanımak, ürününüzün ana faydasını tespit etmek, tanıtacağınız mecraları belirlemek ve bu doğrultuda bütçenizi sağlıklı harcamak zorundasınız. Tabii ki bu temelleri dijital araçlara en iyi şekilde uyarlamanız gerekiyor. Vardığımız teknolojide yapay zekalardan faydalanarak nokta atışı tüketici hedeflemeleri yapabiliyoruz ve ulaştığımız veriyle bizimle ilgilenen tüketicilere kolay bir şekilde yeniden ulaşarak farklı ürünler pazarlayabiliyoruz. Kısacası; geleneksel pazarlama süreçlerini dijital dönüşüme uyarlaya
rak yeni stratejiler geliştiriyoruz.

‘YENİ TEKNOLOJİLERİ  SÜREKLİ TAKİP EDİYORUZ‘

Optimizasyon, yani işi en optimum şekilde yönetme imkânının doğuş sürecinden bahseder misiniz? Yönetim süreçlerimizde dijital araçlardan maksimum düzeyde faydalanıyoruz. Raporlarımızda ve araştırmalarımızda gelişmiş teknolojilerden yararlanıyoruz. Danışmanlığı yaptığımız markaların e-ticaret sitelerinde dünya çapında saygı gören geliştirme araçlarını kullandığımız gibi yeni çıkan dijital teknolojileri de sürekli takip ederek listemize ekliyoruz. 
Uyanmanızla birlikte temponuzu nasıl bir enerjiyle başlatıyorsunuz? Sizce günün en verimli zaman dilimi hangi saatler aralığında? En motive olduğum anlar, en verimli anlar oluyor ki bunda zaman kıstası çok önemli değil. Zaten kendimi 7/24 çalışan ATM’lere benzetiyorum. Bugüne kadar mesai kavramım olmadı. Her zaman sevdiğim işi yapma peşinde oldum. İş ve özel hayatımı da birbirinden çok ayrı tutmadım. Hayat bir tane, bunu paylaştırmanın çok doğru olmadığı düşünüyorum. İş mülakatlarında bana ilk olarak mesai saatlerini soran kişilerle hiçbir zaman çalışmadım. 

MERTER ÖZDEMİR’İN HAREKET PLANI

- Firmalar ve girişimcilerin biraz daha cesaretli hareket etmeleri gerekecek. Kendimizi de bu sınıfta görüyoruz.

- Çok kanaldan farklı iş yapış şekilleri ile başarı odağında koşuyoruz.

- Beni hep çok iş ile uğraştığım yönünde eleştiren dostlarım var. Onlara da aynı cevabı veriyorum, çok madde de iş varmış gibi görünse de odağımızda tek iş var. O da e-ticaret…

- Bu yıl da son sürat çalışarak Türkiye’deki e-ticaret ekosistemini büyütüp geliştirmeye devam edeceğiz.

- Firmaların yurt dışına açılmaları ve yeni pazarlara e-ticaret ile ulaşmalarını kolaylaştıracağız.

MERTER ÖZDEMİR’İN TAKIM STRATEJİSİ

-‘Eticaret Merkezi’ndeki ekibimi kurarken özellikle farklı disiplerden olmasını tercih ettim. Bunun nedeni; ortak hedefimize herkesin farklı açılardan bakabilmesini sağlamaktı. Aksi durumda yenilikleri ve fırsatları yakalayamayabiliriz.

- Farklı disiplerden ailemize katılarak birbirini tamamlayan bir ekiple çalışmak, daha hızlı karar almamızı ve bunları aksiyona çabucak dökmemizi sağlıyor.

- Projelerin başında yer alacak kişileri itinayla seçiyoruz. Böylece kendi alanlarında Türkiye’nin en uzman isimlerini aynı çatı altında bir araya getiriyoruz.

- Zaman yönetimi ve hızlı planlama konusunda kendimize son derece güveniyoruz. m Takım arkadaşlarım benden izin almazlar. Planlamaları ve çalışma disiplinleri kendi inisiyatiflerindedir. 

MERTER ÖZDEMİR’İN YENİLENME YÖNTEMİ

- Kendimi bildim bileli yeniye ilgi duyan biriyim. Değişimlere hiçbir zaman başa çıkmaya çalışmadım, aksine gerekli önlemleri alarak kendimi değişime bırakmaya odaklanırım. 

- Ticaret sektöründe bir şeylerin değişmesi gerekiyordu ve öyle oldu. Dünya dijitalleştikçe biz yenilendik, biz yenilendikçe Türkiye değişmeye başladı.

- Gelecek stratejilerini planlamaya yeterince vakit buluyorum ki halihazırda devam eden pek çok projeyle bizzat ilgilenmeme rağmen benim asıl işim, geleceği tasarlamak.

- Hayâl kurmayı ve bunları ideallere dönüştürmeyi seviyorum. Zaten hayâl kurmasaydım bahsettiklerimin hiçbirini gerçekleştiremezdim.

- Her şey bir hayâlle başlıyor, sonrasında stratejilere ve projelere döküyoruz.