TÜRKİYE'NİN EN ETKİLİ 50 CMO'SU

CMO'LARIN AJANDASINDAKİ 3 ÖNEMLİ BAŞLIK... - CMO'ların yeni dönem ajandalarında öne çıkan başlıklar; - Sürdürülebilirlik - Daha adil bir dünya - Hızla değişen kanallarda, tüketiciye ulaşma ve ikna etme... Bu başlıkları hayata geçirirken dikkat edilmesi gerekenler; - Yeni döneme hızla adapte olarak - Sürdürülebilir ve adil bir dünya için samimi işler yaparak - Eski ezberleri tartışarak



Arzum Pazarlama ve Ürün Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehtap Yıldız
KAYNAKLARIN DOĞRU KULLANIMI GELECEĞİMİZ AÇISINDAN ÖNEMLİ

Sürdürülebilirlik tüm dünyada bugünün ve geleceğin en önemli konularından biri. Yeni dönemde kaynakların doğru kullanımı geleceğimiz açısından büyük önem taşıyor. Biz de Arzum olarak sürdürülebilirliğin çevre, toplum ve ekonomi boyutunu ayrı ayrı ele alıyoruz ve daha sağlıklı bir toplum, daha çevreci bir üretimle kalkınmayı desteklemek üzere sürdürülebilirlik çalışmalarımızı yürütüyoruz. Dünyanın kaynaklarının sınırlı olduğu düşünüldüğünde, markaların sürdürülebilirlik odağıyla çalışmalarını yürütmesi çok daha büyük önem taşıyor.

“Elimizi taşın altına koymaya  devam edeceğiz”

Günümüzde yaşanan hızlı değişimlerle birlikte, tüketim alışkanlıkları daha çok sorgulanmaya başladı. Fayda sağlama ihtiyacı hem markalar hem de insanlar için ihtiyaca dönüştü. Markalarda anlam arayışı arttı. Tüketiciler artık sadece ürünlerinin faydaları ile kendilerine dokunan markalar istemiyor. İçinde bulunduğu toplumun konularına yakın ve taşın altına elini koyan markaları tercih ediyor. Ben de bu markaların çabalarını daha anlamlı buluyorum. Biz de Arzum olarak bu markalardan biriyiz ve bundan sonra da olmaya, elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz. İş dünyasının sürdürülebilir bir gelecek için harekete geçmesi, sosyal fayda yaratmaya odaklanması çok önemli. Bu noktada sosyal fayda yaratan markaların daha samimi olduğunu düşünüyorum.

“Sorumluluklarımızın farkındayız”

Var olduğumuz coğrafyalarda, doğaya ve doğadaki tüm canlılara karşı sorumlu bir marka misyonuyla faaliyet gösteriyoruz. Sürdürülebilirlik odağımız çerçevesinde döngüsel ekonomi modelini organizasyon yapımıza başarıyla entegre ettik. Daha az enerji tüketen, daha az karbon ayak izi olan ürünler için daha fazla efor harcıyoruz. Şimdi olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da çalışmalarımıza tasarım ve inovasyonun yanı sıra sürdürülebilirlik odağı ile devam etmek en büyük hedefimiz. Umarım tüm markalar sürdürülebilirlik konusunu daha fazla ciddiye alır.

Otokoç Otomotiv Pazarlama Müdürü Esra Arslanbaş Kaynak
“Sürdürülebilirlik sosyal medyadaki itibarla doğru orantılı”

Müşteri geçişkenliğinin, Z jenerasyonun müşteri olarak ürün ve hizmet talep eder duruma geldiği günümüzde yüksek oranlara çıktığını gözlemliyoruz. Bu yeni kitle artık, markaların kendi vizyon ve görüşünü ifade ettiği her ortamı yakından takip ediyor; doğrudan müşterisi olmasa bile karşılaştığı markalar hakkında olumlu ya da olumsuz görüşe sosyal medya üzerinden sahip olabiliyor. Artık günümüzde bir markanın sürdürülebilirliğinin, o markanın sosyal medyadaki itibarı ile de doğru orantılı hale geldiğini görüyoruz. Otokoç Otomotiv olarak müşteri geçişkenliğinin üst seviyelerini gözlemlediğimiz bu dönemde marka bilinirliğini ve itibarını sosyal medya üzerinde en doğru şekilde konumlandırmak ve korumak için çalışıyoruz. Otokoç Otomotiv olarak her alanda çevik dönüşümün öncelikle kültürel bir değişim olduğuna inanıyoruz. Bizim açımızdan çeviklik, otonomiyi yayarak müşteriyi merkeze alan bir çalışma anlayışı anlamına geliyor. Bu anlayışı her alanda devam ettirebilmek ve müşteri beklentilerini karşılayabilmek için hız kesmeden çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Borusan Cat Satış ve Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Aslan Hİçsolmaz
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK UZUN ZAMANDIR ÜZERİNDE DURULAN BİR KONU”

Sürdürülebilirlik özellikle son yıllarda hayatımıza giren ama esasen uzmanlar tarafından uzun zamandır üzerinde durulan çok önemli bir konu. Sadece bireylerin ya da kurumların değil tüm paydaşların farklı başlıklarda ortak olarak hareket etmelerini ve uzun soluklu yol haritalarıyla ilerlemelerini gerektiren sürdürülebilirlik, gündemin “sıcak” konularından biri olduğu için markaların da ilgisini çekiyor. Bu noktada markaların projelerini değerlendirirken projelerin sürdürülebilirliğe ne kadar katkı sağladığına bakmak ve gerçekten bu projelerin sürdürülebilir olup olmadıklarını sorgulamak gerekiyor. Örneğin çevreye katkı sağladığını iddia eden bir projenin ömrü bir sene ile sınırlı ise bunu bir sürdürülebilirlik çalışması olarak nitelendirmek doğru olmuyor. Bu noktada gerçek bir sürdürülebilirlik projesi ile sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratan bir proje ayrımını yapmak gerekiyor. Günümüzde de pek çok markanın, samimi olduğunu düşündüğüm ancak farkındalığı artırmakla sınırlı kalan projelerini görüyoruz. Markaların bu projeleri sürdürülebilirlik projesi olarak kamuoyu ile paylaşması bahsettiğiniz gibi samimiyet ya da gerçekçilik tartışmalarına olanak tanıyabiliyor. Böylesine önemli bir konuda markaların ne olursa olsun sorumluluk almalarını ve proje üretmelerini çok değerli buluyorum. İklim krizinin eşiğinde bulunduğumuz bu dönemde toplumun tüm kesimlerini içeren ve uzun dönemli stratejilere sahip projelerin artacağını düşünüyorum.

“Tüm adımlarımızda sürdürülebilirlik penceresinden de bakıyoruz”

Borusan Cat’te sürdürülebilirliği, sorumlu, verimli üretim ve atık yönetimi, dayanıklı altyapı için teknolojinin kullanımı, dijitalizasyon, Ar&Ge ve tam verimli istihdam gibi odak alanlarımızı Borusan Grubu’nda tanımlanan 3i (insan, iklim, inovasyon) yaklaşımıyla bir bütün olarak ele alıyoruz. Adı ‘Strateji ve Büyüme’ olan departmanımızı da ‘Strateji ve Sürdürülebilirlik’ olarak dönüştürdük, çünkü tüm adımlarımızda sürdürülebilirlik penceresinden de bakıyoruz.

“Daha İyi Bir Dünya Çözüm Üretiriz” şirket amacımızı işimizin kalbine yerleştiriyor, bu doğrultuda geliştirdiğimiz iş modelimiz ile iş makinelerinin yanı sıra iş sahalarının sürdürülebilirliğini sağlıyoruz. Bunu yaparken de karbon ayak izimizi en aza indirgemeye çalışıyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz farklı ülkelerde sahip olduğumuz dört Revizyon Merkezi ile iş makinelerinin ömrünü uzatıyor, parçalara ikinci bazen üçüncü ömrü sağlıyoruz.

“84 milyon dolarlık bir değer yarattık”

2021 yılında, Revizyon Merkezlerimizde toplam 2.500 revizyona imza atarak döngüsel ekonomide 84 milyon dolarlık bir değer yarattık. Gerçek anlamda sürdürülebilirliği hedefleyen ve döngüsel ekonomiye her sene daha fazlasını kazandırmayı amaçlayan iş modelimizi, kendimize özgü teknolojilerimiz, hizmetlerimiz ve çözümlerimizle ileri taşımaya ve sektörümüze bu alanda liderlik etmeye devam edeceğiz.